Katalog

29 TEMMUZ 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’li muhalifler genel merkez önünde protesto gösterisi yaptı, ‘AKP seninle gurur duyuyor’ sloganı attı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Baykal istifa’ eylemi ? CHP Genel Merkezi önünde yaklaşık iki saat boyunca gösteri yapan CHP’liler, Baykal ve ekibini istifaya çağırdı. Eyleme katılanlar adına açıklama yapan eski CHP Gençlik Kolları Başkanı Baydar “Başarısızlık ile özdeş hale gelen bu kadro, solun istikbali için CHP’nin yakasını bırakmalıdır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çeşitli illerden gelen 400 civarında CHP’li, dün parti genel merkezi önünde protesto eylemi yaptı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı istifaya çağıran ve kongre süreci başlatılmasını isteyen partililer, sık sık Baykal’ın odasına doğru “yuh” çekti, ıslık çaldı. Öfkeli CHP’liler, “Taban burada Baykal nerede”, “AKP seninle gurur duyuyor” sloganları attı. Adana, Konya, Hatay, Mersin, İstanbul ve Menemen’in de aralarında bulunduğu çeşitli il ve ilçelerden otobüslerle Ankara’ya gelen CHP’liler, dün öğleye doğru partinin Söğütözü’ndeki genel merkezi önünde toplanmaya başladı. Genel merkezin önüne çöp kamyonlarıyla oluşturulan barikatla, grubun içeriye girmesi engellendi. Daha sonra çöp kamyonları kaldırıldı, yerini emniyet güçlerinin barikatı aldı. Barikatın gerisinde, genel merkez önündeki boş arazide toplanan CHP’liler, 40 derece civarındaki sıcaCHP Genel Merkezi önüne de çöp kamyonlarıyla oluşturulan barikatla, grubun içeriye girmesi engellendi. Daha sonra çöp kamyonları kaldırıldı, yerini polis barikatı aldı. Barikatın gerisinde, genel merkez önündeki boş arazide toplanan CHP’liler, 40 derece civarındaki sıcağın altında yaklaşık 2 saat boyunca Baykal ve ekibini protesto etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ğın altında yaklaşık 2 saat boyunca Baykal ve ekibini protesto etti. Yaklaşık 400 CHP’li; “Halkın partisini halka geri verin / Partiye demokrasiyi çok gören, ülkeye demokrasi getiremez / Can ciğerlerin CHP’yi işgaline son / Partide değil ülkede iktidar / CHP sahipsiz değildir / Onurlu ol, istifa et / Baykal tarihe, halk partiye / Baykal’a özgürlük! Genel başkanlar 40 yılda emekli olabilmeli / Baykal, oturduğun koltuk CHP’ye değil, AKP’ye yarıyor / Ağar kadar olamadın / Teşekkürler Baykal, elveda Baykal / Bir tek biz kaldık; İzmir, Edirne, Tekirdağ, Muğla, Çankaya / Bizi yaktın, Rodosluları yakma / Onurlu ol, pişkinlik yapma / Muavinler yetmez, kaptanı değiştirelim / Modern pinokyo D. Baykal / Sol umuttur, umuda sahip çıkalım / Halk soldan çözüm istiyor/ Reislere değil, demokrasiye ihtiyaç var/ Atatürk’ün Samsun’dan selamı var” pankartları taşıdı. Genel merkeze alınmamalarına tepki gösteren ve polislere kızan CHP’liler, üye kartlarını çıkararak “çapulcu değil partili olduklarını” söylediler. Grup, daha sonra “Her seçimde 1.5 puanlık başarı. İktidar için 20 seçim, 100 yıl bekleyemeyiz! Git artık” yazılı pankartın arkasında bir araya geldi. Burada Baykal’a kırmızı kart gösteren partililer, “Baykal istifa / AKP seninle gurur duyuyor / Faşist Baykal” sloganları attı. Ümmetçi Faşizm... Elimde “Türkiye’nin AB Üyeliği” başlığını taşıyan bir rapor var... Rapor 22 Mart 2003 yılında Hollandalı Hıristiyan Demokrat Parti Grubu üyesi Arie Oostlander tarafından hazırlanmış, aynı yılın mayıs ayında Avrupa Parlamentosu’na sunulmuştu... Arie Oostlander aynı zamanda Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü’ydü... Oostlander’in raporunda Türkiye’nin devlet yapısının Kemalizm ideolojisi üzerine kurulduğu belirtiliyor, bu yapının Türkiye’de “ülkenin bölünmez bütünlüğünün bozulduğu” korkusu yarattığı, askerin gücünü arttırdığı, aşırı Türk milliyetçiliğini körüklediği, İslam dinine katı bir tavır ortaya çıkardığı öne sürülerek şöyle deniliyordu: “Bu durum, Türkiye’nin AB üyeliği yolunu tıkamaktadır...” Raporun devamı çok çarpıcıydı... Bakın bazı bölümlerini aktarıyorum: “Türkiye köktendincilik, şeriat devleti korkusundan arınmalıdır. Türkiye, katı laik tutumu anayasasından çıkarmalıdır. Bu konuda Avrupa ülkelerinden örnekler alınmalıdır. Türkiye’de Kemalizmin esas alınmadığı bir anayasaya ihtiyaç vardır.” Oostlander’in bu ilginç raporunda askerin siyasetten elini çekmesi, Heybeliada ruhban okulunun açılması, TürkErmeni sorununun diyalog yoluyla kurulacak bir müzakere ortamında “tarihi gerçekler” konusunda uzlaşmaya varılması isteniyordu. Rapor daha bitmedi... İşte Türk Silahlı Kuvvetleri’yle ilgili bölümü: “Ordu, Türkiye’nin çoğulcu demokratik bir devlet olması önünde frenleyici bir unsurdur. Türkiye, ülkedeki ordunun siyasi ağırlığını, AB ülkelerinin benzeri seviyeye çekmek zorundadır. Türk ordusunun savunma bütçesi, devlet bütçesinden bağımsız ve Meclis denetiminde değildir. Ayrıca, ordunun; eğitimde, sanayide, ekonomide ve medya üzerinde gücü bulunmaktadır.” ??? Dört yıl önce hazırlanan bu rapor belki unutulmuştur diye yeniden bazı bölümlerini yazdım... Peki neden yazdım? AKP’den İçel Milletvekili seçilen eski sosyal demokrat Zafer Üskül’ün, “Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” diye ortaya çıkıp “sivil anayasa” tartışmalarını başlattığı için... Danışıklı dövüş bir oyun bu!.. Avrupa Parlamentosu’nun hazırladığı senaryoyu Türkiye’de yaşama geçirmek için önceden seçilmiş “eski sosyal demokrat” bir oyuncu... Bu görevi Bülent Arınç’a, Abdullah Gül’e, Ali Babacan’a verirler mi hiç!.. Verilmez!.. Ne diyor Zafer Üskül: “Atatürk milliyetçiliğinin, ilke ve inkılaplarına bağlılığın anayasada yer alması doğru değil...” Zafer Üskül tıpkı, Hollanda’daki Hıristiyan Demokrat AP milletvekili ve Türkiye Raportörü Oostlander gibi konuşuyor: “Anayasa’nın başlangıç kısmında ve maddelerinde Kemalizm ideolojisinin yansımaları var. Yeminde de var mesela. Atatürk milliyetçiliği var. Atatürk ilke ve inkılapları var. Bütün bu kavramlar, Anayasa Mahkemesi’nin yasaları denetlemesi sırasında temel alınıyor. İdeolojiler siyasi partilerin işidir. Her siyasi parti kendi ideolojisini savunabilir. Ama anayasalar tüm ideolojilere eşit uzaklıkta durmalıdır.” İpuçları ortada... Bütünüyle Hollandalı muhafazakâr milletvekili Oostlander ve AB’nin istediği gibi... ??? Zaten AKP’li Üskül bunu doğruluyor... Ne diyor: “Anayasa yapılırken Avrupa standartları temel alınacak. Anayasada ideolojik dayatmalara yer verilmeyecek. Sivil bir Anayasa yapılacak.” Evet!.. Ben sadece iki somut olayı ortaya koydum ve bilgilendirdim... Yorum siz okurların!.. Şu soruyu sorabilirsiniz: “Türkiye nereye götürülmek isteniyor?” Yazıma noktayı koydum. O anda telefonum çaldı. Ali Erten arıyordu: “Abi, ümmetçi faşizm hakkında bir yazı yazsana...” Genel merkezden pankartlı yanıt Bu arada yönetim tarafından CHP Genel Merkezi’ne Gençlik Kolları tarafından hazırlanan ve Atatürk resminin altında “Cumhuriyetin yıkılmayan tek kalesi CHP Sorosçulara teslim edilmeyecek” yazılı dev bir pankart asılması dikkat çekti. Eyleme katılanlar adına açıklama yapan eski CHP Gençlik Kolları Başkanı Erhan Baydar genel merkeze asılan dev pankartı eleştirdi. “Burada Sorosçu yok. Sorosçuları içeride arasınlar” diyen Baydar tarafından yapılan açıklamada, “CHP’de yönetim, seçimden sonra kendini eleşti ren seçmenleri üye olmamakla suçlamıştır. Çözüm suçlama değil istifadır. Dört seçimdir başarısız olan CHP yönetimi ve genel başkanı çekilmelidir. Başarısızlık ile özdeş hale gelen bu kadro, solun istikbali için CHP’nin yakasını bırakmalıdır. Sayın Baykal, jandarma dipçiği altında kurultaylardan vize alabilir, belediye araçları gölgesinde partililerden saklanabilir. Ancak bu zihniyet halktan destek almaya yetmiyor. Kendi partilisinden kaçan ancak istifa etmemesi için sağın akıl hocası Demirel’den akıl alan bu yönetimin istifası CHP’yi büyütecek. Biz CHP’lilerin, Demirel ve ekibinin telkinlerine ihtiyacımız yok” denildi. Eylem sırasında Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün resminin yer aldığı pankart taşıyan bir genç uyarılarak pankart indirtildi. CHP’liler birbirlerine, kesinlikle Sarıgül’ün adının geçmeyeceğini, fotoğrafının görünmeyeceğini söyledi ancak “Sarıgül göreve, CHP iktidara” yazılı bir pankart taşınması dikkat çekti. Eyleme, Şişli’den gelen 60 otobüslük bir heyetin de katılacağı söylendi ama gelen olmadı. Sıcak nedeniyle zor anlar yaşayan CHP’liler ilk toplanışlarında genel merkezden gönderilen suları kabul etmedi. Alana kısa sürede birçok seyyar satıcı gelirken partililer su ve yiyecek ihtiyacını bu şekilde karşıladı. Baykal, hazırlanan çeşitli karikatürlerle de eleştirildi. S OL DEĞİŞİM HAREKETİ: KURULTAY SÜRECİ İŞLESİN ‘Parti yeniden yapılanmalı’ GÜRSU KUNT ANTALYA CHP tabanı içinde kendilerine “Sol Değişim Hareketi” adını veren bir grup, parti içi demokratik sürecin başlatılması ve partinin yeniden yapılandırılması konusunda sesini yükseltti. Bu doğrultuda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile genel merkez yöneticilerinin istifasını isteyen partililer, “Bu Sarıgül, Akgül hareketi değil” dediler. Eski CHP Antalya İl Başkanı Ertuğrul Ünal, eski CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Devrim Kök, eski CHP İl Sekreteri Şerafettin Şahin, eski CHP Antalya Muratpaşa Belde Başkanı Adnan Yıldız’ın da aralarında bulunduğu “Sol Değişim Hareketi” adına açıklama yapan eski CHP Antalya İl Başkanlarından Ümit Uysal, partinin yeniden yapılanması talebinde bulunduklarını dile getirdi. Bu çerçevede Baykal ve genel merkez yöneticilerinin istifa etmesini, başka kişilerin görev yapmasına olanak sağlanmasını isteyen Uysal, “Bu değişim talebinin bir parçasıdır. Demokratik kurultay süreci işlesin. Bizim kişilerle derdimiz yok. Esas olan partinin yeniden yapılandırılmasıdır” diye konuştu. Uysal, Antalya’da parti tabanından yükselen sesin, Ankara’daki yeni süreçle ilgisinin olmadığını da belirterek, “Bu Sarıgül, Akgül hareketi değil. CHP içinde çok sayıda hareket çıkar. Bunların doğruluğu demokratik süreçlerde anlaşılır” ifadelerini kullandı. Toplantıda, CHP’nin devlet içi kurumlarla birlikte çalışan parti görüntüsünden çıkarılması, sol ve sosyal demokrat niteliğin bir gereği olarak toplumun yoksul kesimlerine ulaşılıp, emekten yana tavrın netleşmesi gerektiği, laiklik başta olmak üzere Cumhuriyet değerleri konusundaki hassasiyetin bir seçim malzemesi olarak kullanıldığı izleniminin verilmemesi gerektiği dile getirildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 CMYK