Katalog

18 TEMMUZ 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER RTÜK Başkanı Zahid Akman TGRT Haber ve 24’ün, AKP’yle ilgili propagandasını görmezden geldi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Yandaş kanala kollama FIRAT KOZOK Blöf mü, Mızıkçılık mı? Başbakan, daha geçen hafta 22 Temmuz sonrası parlamentosu için seçmenden partisine 367 sandalye istiyordu. Önceki gece bir televizyon söyleşisinde, bu sayısal tahminini düzeltme gereği duydu ve o hesabı iki partili bir Meclis için yaptığını söyledi. Ya sandıktan üç, hatta daha fazla parti çıkarsa?.. O zaman Erdoğan için parlamentodaki koltuklar değil, ülke çapında alınan oyların yüzdesi imiş önemli olan!.. Zira Başbakan, son konuşmasında AKP’nin 2002’de aldığı oyun yüzdesini anımsatıyor ve çıtayı kendisini tek başına iktidara getiren o seçimdeki oy yüzdesi olan 34.4’e yerleştirerek 22 Temmuz gecesi bu yüzdeden alacağı her fazlayı iktidarının başarısı olarak göstermeye hazırlanıyor. Öylece, olası bir yenilginin kılıfını da hazırladığı anlaşılıyor. AKP Genel Başkanı’nın bu mantık hesabına göre, 22 Temmuz gecesinin en başarılı partisi MHP olacaktır. 2002 seçimlerinde sağladığı yüzde 8.35’lik sonuç ile baraj altında kalan Bahçeli’nin MHP’sinin 22 Temmuz akşamı o barajı aşarak parlamentoya gireceğinden sanırım Recep Tayyip Bey de kuşku duymuyor. O halde en kötü olasılıkla yüzde 10’luk bir sonuç alsa bile MHP’nin 2002’ye göre oy yüzdesi en az 1.65 artmış olacaktır. İyi de AKP lideri bu yüzdeli başarısına bakarak 23 Temmuz sabahı Devlet Bahçeli’yi kutlamaya gidecek midir? Benzer soru, 220’de çıkardığı 177 milletvekili ile oyların yüzde 19.41’ini alan CHP için de geçerlidir. Baykal’ın temsil ettiği CHPDSP güç birliği, pazar gecesi sandıklardan yüzde 21.00’i aşan bir sonuç ile çıkacak olursa sosyal demokratlar zaferin kendilerinde olduğunu söyleyerek davul mu çalmalıdır? Özgeçmişi değiştirildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün, Genelkurmay’ın internet sitesinde yer alan özgeçmişi değiştirildi. Özgeçmişte yer alan “Özkök’ün başbakana karşı sorumlu olduğunu” belirten ifadeler metinden çıkarıldı. Şimdiye kadar görev yapmış tüm Genelkurmay başkanlarının özgeçmişleri aynı şekilde yazılarak internet sitesine konulurken yeniden düzenlenen Genelkurmay internet sitesinde değiştirilmiş özgeçmişlere yer verilmeye başlandı. ANKARA Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), seçim yasaklarını ihlal eden çeşitli radyo ve televizyon kanallarına ilişkin raporları kendisine iletmediği gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunduğu RTÜK Başkanı Zahid Akman ile İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Nurullah Öztürk’ün “sümen altı ettiği” raporlar netleşti. Bu raporlarda, iktidara yakınlığıyla bilinen TGRT Haber ve Kanal 24 gibi kanalların AKP ile ilgili yayınlarının, CHP ve MHP’nin kat kat fazlası olduğuna dikkat çekiliyor. Akman ve Öztürk’ün göz ardı ettiği raporları Cumhuriyet ele geçirdi. Buna göre, TGRT Haber adlı televizyon kanalı hakkında rapor tutan bir üst kurul uzmanı, raporunda kanalın seçim döneminin başından bu yana iktidar partisi yanlısı bir politika izlediğini bildirdi. Söz konusu kuruluşun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim miting ? 23 Haziran’da TGRT Haber, AKP’ye 72 dakika, Kanal 24 televizyonu da 112 dakika ayırdı. İki kanalın aynı gün CHP’ye ayırdığı süre yarım saati bile bulmadı. lerini 518 dakikalık bölümler halinde canlı olarak yayımladığı, mitingleri izleyen haber bültenlerinin de hemen hepsinde miting izlenimlerine ve mitingin yapıldığı kentte yaşayan yurttaşların çoğu AKP lehindeki görüşlerine “Seçmenin Nabzı” adı altında yer verildiğine işaret edilen raporda, kanalın mitinglere ilişkin toplam yayın sürelerine de yer verildi. mitinglerinin canlı yayın görüntülerine ise 23 Haziran, saat 16.00’da 2 dakika, 24 Haziran’da da 1 dakika süreyle yer verildiği belirtildi. Canlı olarak yayımlanan bazı haftalık haber programlarının özel bölümlerinin normal yayın gününden farklı gün ve saatlerde, AKP yanlısı konukların katılımıyla yayımlandığına işaret edilen raporda, bu yayınlardan çeşitli bölümlerin de izleyen günlerde çeşitli haber bültenleri içinde birçok kez ekrana getirildiği ifade edildi. Raporda, yasakların başladığı 4 Mayıs’tan itibaren TGRT’de muhalefetten hiçbir konuğa yer verilmediği de dile getirildi. Raporda, kanalın ilgili mevzuatta geçen, “Siyasi partiler ve demokratik gruplar arasında fırsat eşitliği sağlanması, tek yönlü, taraf tutan yayın yapılmaması, seçim dönemlerinde belirlenen seçim yasakla AKP’ye 72, CHP’ye 1 dakika Rapora göre, TGRT Haber, AKP’nin 22 Haziran tarihindeki Batman ve Erzincan mitinglerine toplam 68 dakika ayırdı. Raporda, ayrıca 23 Haziran’daki Elazığ ve Malatya mitingleri için 72 dakika, 24 Haziran’daki Adıyaman ve Diyarbakır mitingleri için de 68 dakika ayrıldığı belirtildi. Aynı tarihlerde düzenlenen ana muhalefet partisi CHP’nin rıyla ilgili ilkelere aykırı davranılmaması” ilkesini ihlal ettiği belirtildi. Bir diğer uzmanın Kanal 24 hakkında hazırladığı raporda da kuruluşun yayınlarında yer alan haber bültenlerinde, iktidar partisine diğer partilere oranla çok fazla yer verildiğine dikkat çekildi. AKP lehine kullanılan süreyle diğer siyasi partilere ayrılan süre arasında “ciddi fark” bulunduğuna işaret edilen raporda, haber bültenleri ve programlarıyla siyasi nitelikli canlı yayınlar dikkate alındığında, 23 Haziran tarihinde AKP’ye 1 saat 52 dakika 55 saniye, CHP’ye 20 dakika 40 saniye, DP’ye 2 dakika 40 saniye ve MHP’ye de 1 dakika 50 saniye süre verildiği bildirildi. Kanalın 24 Haziran’daki programlarında da AKP’ye 4 saat ayrıldığına işaret edilen raporda, buna karşın CHP’ye 9 dakika, MHP’ye 5 dakika 55 saniye, DP’ye de 5 dakika 15 saniye verildiğine dikkat çekildi. Raporda, Kanal 24’ün de seçim döneminde uyulacak yayın ilkelerini ihlal ettiği belirtildi. KOVUŞTURMA İSTENDİ Kim ya da kimler? Seçimin zaferi, hükümeti hangi parti ya da partilerin kuracağı sorusunun karşılığı verilerek belirlenir. Birinci olasılık, tek başına iktidar; ikincisi ise koalisyon demektir. AKP Genel Başkanı, o 367’li çoğunluk rüyasını çoktan unutmuş görünerek dün Isparta Mitingi’nde tek başına hükümet kuramazlarsa seçimlerden sonra politikayı bırakmaktan da söz etmiştir. Erdoğan, Isparta konuşması ile kararsız seçmenlerin gözünü korkutmak istemiş de olabilir. Ama istikrara dayandığı söylenilen ekonomi politikası için AKP’yi iktidarda tutmak isteyen, fakat laiklik ve Cumhuriyetin öteki değerleri ile bağdaşamadığını görerek oyunun rengini sandık başına gidinceye kadar kararlaştıramayanların bu rest nedeniyle korkmalarına (!) gerek de yoktur. Çünkü kurnaz Başbakanımız, aynı restin Baykal ve Bahçeli için de geçerli olması koşulunu da önererek oyunlarda mızıkçılık yapan çocuklar gibi “Bana ne, bana ne” diyebilmenin kapısını aralamıştır. Erdoğan, kendisi ve AKP için niçin 2002 seçimlerinde sağladığı oy yüzdesini ölçü alıyor da, o seçimde partisine verilen milletvekili sayısını es geçiyor? Dahası, bugünkü koşullar altında 22 Temmuz gecesi sandıktan en çok 300 milletvekilliği kazanabileceğini söylemeye başlıyor?.. 2007 seçimlerinin koşulları 2002’den farklı değildir ki!.. Yüzde 10’luk barajı, maalesef iktidar ve muhalefeti ile 22. dönemin parlamentosu, gözü gibi korumadı mı? Partiler arasında şeffaf ittifakların önü bugün de kapalı değil midir? 2002’de yapılan seçime, yeni kurulmuş bir muhalefet partisi olarak giren ve kazanan AKP, 22 Temmuz yarışında iktidar partisi olmanın üstünlüğü içinde, üstelik seçim yasaklarını hiçe sayarak, seçmenlere yerel yönetimlerin olanaklarını da kullanarak armağan paketleri dağıtarak katılmıyor mu? CHP, TRT’yi bu kez YSK’ye şikâyet etti ? CHP Genel Sekreteri Sav, TRT’nin iktidar partisini destekleyen yayınlarının “mutat” hale geldiğini belirterek YSK’nin bu konuda gerekli önlemleri almasını istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, TRT’nin seçim öncesindeki yayınlarıyla tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle kovuşturma açılması için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuruda bulundu. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, TRT’nin iktidar partisini destekleyen yayınlarının “mutat” hale geldiğini belirterek YSK’nin bu konuda gerekli önlemleri almasını istedi. CHP, TRT’nin seçim öncesinde izlediği yayın politikasında iktidar partisine ayrıcalıklı davranmasını, RTÜK’ün ardından dün de YSK’ye şikâyet etti. Genel Sekreter Sav, başvuru dilekçesinde siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propagandaya yönelik esasların ilgili yasada belirtildiğini ve bu konuda uygulama yetkisi ve görevinin YSK’ye bırakıldığını anımsattı. TRT’nin, gerek seçim döneminde gerekse diğer zamanlardaki yayınlarında “tarafsız’’ davranmakla yükümlü bir kuruluş olduğuna işaret eden Sav, “Gerek seçim kanunlarına gerekse özel kanuna göre TRT kurumu, hükümet partisi ile başkaca partiler arasında ayrım gözetemez. Yasanın çizdiği bu çerçeve içinde bir parti genel başkanına, bir bakana ya da bir siyasi partiye yasanın tanıdığı süreden fazla sürelerle görüşlerini, partisinin siyasal mücadelesine taraftar kazandırıcı çalışma ve konuşmalarını izleyiciye iletemez’’ dedi. Sav, 15 Temmuz Pazar günü yasaya uygun olarak YSK’nin belirlediği süreler içinde 14 parti sözcüsüne 10’ar dakikalık sürelerle konuşma ve propaganda olanağı tanındığını, ancak bundan ayrı olarak 19.30 haber bülteninde Erdoğan’ın bir mitingde yaptığı konuşmanın 6 dakikalık bölümünün yayımlandığını kaydetti. Sav, bültende, Devlet Bakanı Beşir Atalay’ın kömür dağıtımı konusundaki açıklamasına da yer verildiğini ifade etti. Akman yeniden RTÜK başkanı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nda (RTÜK) 2 yıllık başkanlık süresi sona eren Zahid Akman, RTÜK Başkanlığı’na yeniden seçilirken başkan vekilliği süresi sona eren Vahap Darendeli de tekrar başkan vekilliğine seçildi. CHP’li 3 üye yönetimin uzlaşıyla oluşturulması gerektiğine inandıkları gerekçesiyle toplantıya katılmadı. CHP’li RTÜK üyeleri Hülya Alp, Şaban Sevinç ile Mehmet Dadak yaptıkları açıklamada, Üst Kurul Başkanlığı ve Başkan Vekilliği için seçim yapılan toplantıya katılmadıklarını bildirdiler. CHP Ankara 1. Bölge Miletvekili Adayı Levent Gök, BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan’ın oğlu ile ilgili karikatürüze edildiği afişlerin Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerince indirildiğini iddia etti. Levent Gök ve parti yöneticileri indirilen afişleri yeniden yerlerine astı. (Fotoğraf: AA) İndirilen afişlere tepki Erdoğan’ın ‘TV’ korkusu NTV’de soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, “tartışma üslubundan çok uzak bir insan” olması nedeniyle Baykal ile bir televizyonda tartışma programına çıkmadığını söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “Bir televizyon kanalında tartışalım” önerisinden ısrarla kaçıyor. Erdoğan, Baykal’ın tartışma üslubundan çok uzak bir insan olduğunu ileri sürerek “Ben bir kere kendisiyle beraber çıktım. Ama bu süre içerisinde maalesef yaşadıklarımız tekrar çıkmamayı gerektirdi” dedi. Erdoğan, önceki gece NTV’de soruları yanıtladı. Erdoğan, bir soru üzerine “tartışma üslubundan çok uzak bir insan” olması nedeniyle CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bir televizyonda tartışma programına çıkmadığını söyledi. Erdoğan, ‘’Bunları biz parlamentoda da yaşadık. Parlamentoda bile Sayın Baykal kürsüye çıktığı zaman tamamen siyasi etik dışına çıkması çok müsait olan birisi, bir anda. Ben bir kere kendisiyle beraber çıktım. Ama bu süre içerisinde maalesef yaşadıklarımız tekrar çıkmamayı gerektirdi” dedi. sında yakalanan silahların ABD silahları olduğunun söylenmesi üzerine Başbakan Erdoğan, şu açıklamayı yaptı: “Tabii şu ana kadar yakalanan birçok silahların Amerikan silahı olduğunu biz Türkiye’de görüyoruz. Yani burada silahı orası mı veriyor başka yerden mi temin ediyorlar, onun çalışması ayrıca devam ediyor. Ama şu ana kadar yakalanan silahların ciddi bir kısmı maalesef Amerikan silahları. Bunu da biz kendilerine defalarca söyledik. Yetkililerin, silahların özellikle, oradaki Amerikalıların çekilmesi neticesinde bırakılmış olan silahlar, oraya aktarılmış olan silahlar olduğu gibi yaklaşım tarzları var, tabii bunları inandırıcı bulmak mümkün değil.’’ DTP’nin dışarıdan desteği ile... Ama Erdoğan’ın dilinin altında bir haftadan bu yana saklamaya çalıştığı gerçek, AKP’nin eski çamlarının bardak olacağını gösteren bir seçim ile karşı karşıya bulunduğudur. O seçimden AKP’nin tek başına iktidar olarak çıkma ihtimali bir hayli zor görünse de Erdoğan, milletvekili yemin töreninden hemen sonra Demokratik Toplum Partisi Grubu’nun oluştuğunu açıklayacak olan Güneydoğulu bağımsız milletvekillerinin güvenoyları ile tek başına iktidar olarak 60. hükümeti de kurabilir. O hükümette DTP’nin temsil edilmesine bugünkü konjonktürün sıcak bakmayacağını ise AKP kadar DTP yöneticileri de bildikleri için “özveri göstererek” 3. AKP hükümetini dışarıdan destekleme kararı alırlar... Erdoğan, bugünden kendi partisinin milletvekillerininkiler dışında öyle bir hükümete verilecek güvenoylarını geçerli saymayacağını şimdiden ilan edebilecek midir? Kararsız seçmenler için somut yanıtı verilmesi gereken asıl soru bu olmalıdır. İP bürosuna ses bombası ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İşçi Partisi’nin Yeşilyurt’ttaki seçim bürosuna konulan ses bombası dün sabah saatlerinde patladı. Olayda can kaybı yaşanmazken, büroda maddi hasar meydana geldi. İşçi Partisi İzmir 1. Bölge milletvekili adayı Prof. Dr. Memduh Özdemir’in seçim bürosu geçen hatfa açılmıştı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. ‘Hakaret söz konusu değil’ “Siyasette 70 yaş sizin için sınır mıdır’’ sorusuna da Başbakan Erdoğan, “70 yaş meselesi şuradan kaynaklanıyor. Ben, yani yaşı 70’e dayanmış bir insandan biz olgunluk beklerken bu tür yollara tevessül etmesi bizi üzmektedir, biz bunu ifade ettik. Yoksa öyle hakaret, böyle bir şey söz konusu değil’’ yanıtını verdi. Terörle mücadele sıra Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net 10 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Genç milletvekili adaylarından Didem Engin ülkenin zor bir dönem yaşadığını söyledi DP aracına taşlı saldırı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokrat Parti (DP) seçim aracı Mamak’ta taşlı saldırıya uğradı. Seçim dolayısıyla Mamak bölgesinde propaganda için kullanılan minibüs, Tuzluçayır Karakolu’na yaklaşık 200 metre mesafede 4 kişinin taşlı saldırısına uğradı. Camları kırılan minibüs olayın ardından karakol önüne çekilirken minibüste bulunanların ifadesine başvuruldu. Gelişmelere seyirci kalamazdım HİLAL KÖSE Bağımsız aday Tuncay Şeyranlıoğlu öldürüldü İstanbul Haber Servisi İstanbul 2. bölge bağımsız milletvekili adayı Tuncay Şeyranlıoğlu (42), Eyüp’te uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Önceki gece bir televizyon kanalının programına konuk olarak katılan Şeyranlıoğlu, şoförü Yakup Aydın’ın kullandığı ciple buradan ayrıldı. Şeyranlıoğlu’nun aracına, Alibeyköy Kemerburgaz yolunda, siyah renkli bir otomobilden ateş açıldı. Olayda yaralanan Şeyranlıoğlu ve beraberindeki özel kalem müdürü Derya Uçar, Memorial Hastanesi’ne kaldırıldı. Tuncay Şeyranlıoğlu’nun hastaneye kaldırılırken hayatını kaybettiği öğrenildi. Şeyranlıoğlu için dün sahibi olduğu Buket düğün salonunun önünde cenaze töreni düzenlendi. Düzenlenen törenin ardından Şeyranlıoğlu’nu cenazesi defnedilmek üzere memleketi Giresun’a gönderildi. Sol omzunda kırık ve kurşun yarası bulunduğu belirtilen Derya Uçar ise ilk tedavisinin ardından ambulansla Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Uçar’ın hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. Olayla ilgili 10 kişi gözaltına alındı. CHP’nin 2. bölge milletvekili adayı Didem Engin (30), Türkiye’nin zor bir dönemi yaşadığını düşünerek “Benim gibi iyi eğitim almış, iş hayatında da başarılı, kariyer sahibi kişilerin, ülkenin yönetiminde daha fazla görev almaları gerektiğine inanıyorum” dedi. CHP’li bir aileden gelen Engin, Galatasaray Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okudu. Belçika’da Avrupa Birliği (AB) ekonomisi üzerine yüksek lisans yapan Engin, AB Komisyonu üyeleri ile birebir çalışmalar yaparak AB’nin finans, entegrasyon eko ? CHP’nin AB karşıtı bir parti olmadığını, AB’yi desteklediğini ifade eden Engin, Türkiye’ye yönelik haksız tepkiler karşısında rahatsızlığın dile getirildiğini söyledi. nomisi ve karar alma mekanizmaları hakkında bilgi sahibi oldu. Hazine Müşteşarlığı’na bağlı olan Merkezi Finans İhale Birimi kurulması çalışmaları için Türkiye’ye dönen Engin, Türkiye’nin AB’ye uyum çerçevesinde yürüttüğü birçok projede görev aldı. Engin, Türkiye’nin en genç milletvekili adayı olarak bu genel seçimlerde aktif biçimde siyasete girdi. Samimi duygularla siyaset yapmak isteyen kadınların, gençlerin ülke yönetiminde daha fazla görev almaları gerektiğine inanan DidemEngin, “Milletvekili adaylığına içten ve idealist duygularla başvurdum. Bütün bu gelişmelere seyirci olarak kalmak istemedim. Elimden gelebilecek çok fazla şey olduğuna inandım. Aktif olarak ülkem için çalışmak istedim. Benim gibi farklı konularda uzman olan kişilerin yapabileceği çok şey var” diye konuştu. CHP’nin AB karşıtı bir parti olmadığını, AB’yi desteklediğini ifade eden Engin, Türkiye’ye yönelik haksız tepkiler karşısında rahatsızlığın dile getirildiğini söyledi. Engin, demokrasi, bölgesel kalkınma, kadın hakları gibi konularda AB yerine Türk hükümetinin desteğinin öne çıkması gerektiğini vurgulayarak CHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da kalkınma için kamu yatırımlarını ön plana çıkarma projesini gönülden desteklediğini vurguladı. CUMHURİYET 07 K