28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2007 ÇARŞAMBA 6 HABERLER CHP İstanbul 2. Bölge adayı Kılıçdaroğlu, AKP’nin seçim yardımlarına ilişkin suç duyurusunda bulundu AVRUPA GÜRAY ÖZ Taktik: Y oksullaştır ve yönet İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin seçim yardımlarına ilişkin suç duyurusunda bulunarak Yüksek Seçim Kurulu ve cumhuriyet savcılarını göreve çağırdı. Kılıçdaroğlu “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi, ekmekte, zeytinde, bulgurda, makarnada, kirada KDV’yi acımasızca alırken incide, yakutta, elmasta ve pırlantada KDV’yi sıfırladı. Bunu yapan bir siyasal iktidarın yoksullardan yana tavır aldığını düşünmek mümkün mü” dedi. AKP’nin fakir fukara dostu görünüp asıl büyük vurgunu yandaşlarına yaptırdığına, büyük kaynakları yandaşlarına aktardığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, AKP’nin insanları yoksullaştırdığına dikkat çekti: “İnsanları yoksullaştırmak AKP döneminde ortaya çıktı. Hem insanları yoksullaştırıyorlar, arkasından Kime Oy Vermeli? Seçmeye hazırlanıyoruz. Onlarca parti, yüzlerce aday bizden yetki istiyor. Sözler havada uçuşuyor. Partilerin ve adayların birbirleriyle ilgili suçlamalarının birini bile ciddiye alsak oy pusulasına en içten, en çıplak, en yakası açılmadık duygularımızı yazmamız gerekirdi. Ama biz onları ciddiye almıyoruz. Ciddi bulmuyoruz. Ciddi olamazlar. Ciddiye alınacak halleri mi var allahaşkına! Adayların önemli bir bölüğünün dokunulmazlık zırhına bürünmek için seçilme çabasında olduğunu biliyoruz. Belki de sandık başına onları, yani yasa çiğnemiş, hak hukuk dinlememiş birilerini bir beş yıl daha kurtarmaya gideceğiz. Gideriz biz. Partilerin sarı sıcakta meydanları hatırı sayılır kalabalıklarla doldurduğuna bakılırsa çoktan hazırız. Gideceğiz. Sandık bizi bekilyor. ??? Peki, biz ne bekliyoruz? Aslına bakarsanız biz ne istediğimizi, ne beklediğimizi bilmiyoruz. Karşımıza çıkan siyasal partilerin aralarındaki farkları görmekte zorlanıyoruz. İktidar partisi yeniden oy isterken, vitrin camlarını silerek, parlatarak göz kırpıyor bize, ama içeride sattığı mal aynıdır. Mal değişmedi. Onu kınayan, takıyye yapmadan oy isteyen, iktidar partisini de en yakından tanıyan partinin lideri, “Hadi ordan BOP’çu” diyor. Onun sözlerini ciddiye almak zorundayız. Çünkü ne istediğini açık açık söylüyor. Gizlemiyor, şaka yapmıyor. İktidara gelirse ne yapacağını biliyoruz onun. Meclis’i tarikat liderleriyle dolduracak. Bu nedenle de içinden çıkmış dönek evlatları hakkındaki sözlerini yabana atamıyoruz. O onları yakından tanıyor, kendisini neden terk ettiklerini biliyor. Neden üçbeş gün içinde, herkesten önce gemiyi bırakıp gittiklerinin, neden döndüklerinin sırrı onda. Dönekliği dönmeyenden dinlemek gerekir. Dönmeyen, “Sen, diyor, İslam âlemini bir yana bıraktın, ABD ile, AB ile aşna fişne halindesin. BOP’un eşbaşkanı sen değil misin? IMF ile anlaşan sen değil misin?” Doğru söylüyor. Dönmüş olanların küresel dünyanın gerçeklerine uygun bir role soyunmalarından o da rahatsızdır. Biz de hoşnut değiliz durumdan. Tarikatçı liderin peşinden gidecek değiliz, ama oğulu en iyi babası tanımaz mı? Bizim de bildiklerimiz var. Biz de başka türlerini yakından biliyoruz küresel dünya ahvaline uyanların. Dönenler döndükleri yerde buluşuyor, birbirlerini buluyorlar. Dirsek teması halinde yürüyüp gidiyorlar beş yıllık dokunulmaz Meclislerine. ??? Peki, biz ne bekliyoruz? Biz şimdilik Godot’yu bekliyoruz. Siyasal parti mitinglerinden önce meydanları doldurmuş olan milyonların ABD, IMF, işsizlik, yolsuzluk hakkındaki sözlerini ciddiye aldığımız, bu sözleri sistemle kavgası olanların kavga sesleri olarak algıladığımız için bekleyip duruyoruz. Bir yandan da biliyoruz, beklemekle olmaz bu işler. Kitapta okuduk. Godot gelmiyor. ??? Ben bu seçimde kime oy vermeniz gerektiğini söyleyemem size. Ama kime oy vermemeniz gerektiğini söyleyebilirim. Sahtekârlara, düzenbazlara, antiemperyalist havalar atıp milliyet mukaddesat satanlara oy vermeyin. Dokunulmaktan korkanlara oy vermeyin, katillere oy vermeyin. Dini imanı para olduğu halde din iman pazarlayanlara oy vermeyin. AB demokrasi getirecek diyenlere, IMF’ye oy vermeyin. Kime verirseniz verin, sakın ABD’ye oy vermeyin. eposta: [email protected] ? “Önce fakirleştiriyorlar, sonra iki kilo peynirle oy istiyorlar” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi ekmekte, zeytinde, bulgurda, makarnada, kirada KDV’yi acımasızca alırken incide, yakutta, elmasta ve pırlantada KDV’yi sıfırladı. Bunu yapan bir siyasal iktidarın yoksullardan yana tavır aldığını düşünmek mümkün mü?” diye konuştu. da bir parmak bal verip oy toplamaya çalışıyorlar. Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminden başbakan olduğu döneme kadar malvarlığında 533 kat artış oldu. Erdoğan zenginleştikçe, bu ülkede milyonlar yoksullaştı. Şimdi o yoksul insanlara iki kilo peynir, iki kilo pirinç dağıtarak oy almaya çalışıyorlar. Bu oy avcılığı çirkin, insan haklarına aykırı ve insan onuru ile bağdaşmaz, insanları dilenci konumuna getirdiler.” Kimsenin iki kilo gıda paketi ya da kömür yardımı istemediğini, herkesin iş, onurlu çalışma ve alın teri ile kazanmak istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Kimse yoksulluğunun sömürülmesini istemiyor. Biz o insanlara; o gıda paketlerini, kömürü, çeyrek altınları alın, ama oyunuzu satmayın. O yardımlar sizin vergileriniz, ama oy namustur. Oyunuzu, sizi yoksullaştırıp çocuklarını zenginleştiren iktidara vermeyiniz, diyoruz.” şansım hiçbir zaman olmadı. Erdoğan, gecekondu bölgelerine gidip, işçi emeklilerinin toplantısına katılıp ‘Ben 10 bin dolarlık saat taşıyorum’ desin, alacağı tepkiyi hep beraber görelim. O cesareti göstersin” dedi. CHP olarak Yüksek Seçim Kurulu’nu ve cumhuriyet savcılarını göreve çağırdıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu bir suçtur. Bunun tipik adı seçim yolsuzluğudur. Bu yolsuzlukları kanıksayan parti konumuna geldi AKP. Biz buradan suç duyurusunda bulunuyoruz. Yazılı belgeye gerek yok, bu söylemlerimiz zaten suç duyurusudur” görüşünü kaydetti. ‘Saat’ tartışması Erdoğan’ın kolundaki 10 bin dolarlık saate ilişkin, “İstiyorsa Deniz Bey’e vereyim” dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Benim bir parlamenter olarak 10 bin dolar verip bir saat alma CHP iktidarında aile sigortasını kuracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Gelirsiz aile bırakmayacağız. Yardıma muhtaç her ailedeki kadının hesabına 300 YTL yatıracağız. O evin kadını bu aylığı dilediği gibi özgürce kullanabilecek” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, AKP’nin sosyal devleti dışlayarak sadaka ekonomisini egemen kılmak istediğini kaydederek Erdoğan ve ekibinin dağıttığı yardımların, yoksul insanların ödediği vergilerden finanse edildiğine dikkat çekti. AKP il ve ilçe örgütlerinin gözetimindeki yardımların, bazı kamu görevlileri eliyle yapıldığına işaret eden Kılıçdaroğlu, yardımların yapıldığı “yoksul”un ise neye göre belirlendiğinin belli olmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, doğalgazlı evlere de kömür dağıtılmasının bunun trajik bir örneği olduğuna dikkat çekerek CHP iktidarında yolsuzlukların hesabını soracaklarını vurguladı. ESKİ DEVLET BAKANI TOPRAK: Gümrüklerimiz yabancıların işgali altında Spor Servisi 22 Temmuz ratılması demektir. Türkigenel seçimlerine saatler ka ye genç bir nüfusa sahip ve la, CHP’nin ağır toplarından bu genç nüfusa iş bulmak zoeski Devlet Bakanı Erdoğan rundadır. Genç nüfusa saToprak, çarpıcı açıklamalar hip bir ülke, istihdam yada bulundu. Türkiye Cumhu ratmak yerine işyeri kapariyeti’nin, yanlış ithalat poli tıyorsa büyük bir tehlike tikası nedeniyle yabancı ülke var demektir.” Özelleştirme politikalarını lerce “işgal” edildiğini savunan Toprak, “Koskoca Tür da ağır bir dille eleştiren Erkiye coğrafyası bu sorunla doğan Toprak, devletin elinrın üstesinden gelecektir. deki kurumların “CumhuriÇözüm, halkın partisi yet tarihi boyunca görülmeCHP’dir. AKP iktidarının miş bir biçimde” yok pahasonu gelmiştir” dedi. sına satılıp dış borcun faiziGazetemizi ziyaret eden bir nin ödendiğine vurgu yaptı. Toprak, “Türkiye hâlâ 408 önceki hükümetin eski spordan sorumlu Devlet Bakanı milyar dolar gibi bir dış borErdoğan Toprak, seçim böl ca sahip. Bu hükümet devraldığı zaman gesinde (İstanbul borç 220 milyar 3. Bölge) oldukça dolardı... Türkibaşarılı bir çalışye’nin geleceğinma süreci yaşadıkden hem milletlarını ve halkla büvekili adayı olatünleştiklerini berak hem de bir lirtti. “Eğer kapyurttaş olarak enkaç bu kadar artdişe duyuyorum. mışsa, hırsızlık bu Türkiye zincirlekadar artmışsa rini kırıp bunu demek ki ortada bir sorun vardır” Erdoğan Toprak. aşmak zorunda” diye konuştu. diyen Toprak, Türkiye’nin sıkıntılı bir dönemAKP’nin spor politikalarıden geçtiğinin altını çizdi. nın da ülke gençliğine zarar verdiğine dikkat çeken Top‘İthalat cenneti’ rak, “CHP olarak, gençliğe, Türkiye’nin en önemli so sporcumuza, üniversite runlarından birinin de ithalat gençliğimize spor kültürücenneti haline getirilmesi ol nü yeniden aşılayacağız. Enduğunu belirten Toprak şöy gelli sporu sadece birkaç iyi le devam etti: niyetli insanın çabası ile “Çin mallarının istilası ayakta durmaktadır. Engelna uğradık. Bir ülkeyi sade lilere daha rahat ortamlarce sınırlarına girerek istila da spor yapmalarını sağlaetmezsiniz, gümrüklerin yacak projelerimiz vardır. den de işgal edersiniz. Her 22 Temmuz günü tüm spor gelen yabancı mal Türki camiasını sandık başına ye’de bir KOBİ’nin, bir iş bekliyoruz. Ben Türkiye’nin letmenin kapanması demek çıkışının Türkiye’nin içintir. Kapanan her kapı, Tür den olacağına inanıyorum” kiye’de yüzlerce işsizin ya ifadelerini kullandı. Madenciden AKP’ye oy yok ALİ AYAROĞLU ZONGULDAK Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Başkanı Ramazan Denizer, “Maden işçisine sahip çıkmayana sahip çıkmamız mümkün değil. Madenci ne yapacağını bilir. TTK’yi özelleştirme dışı tutan partilerle birlikte olacağız” dedi. GMİS 8. Olağan Genel Kurulu’nun ardından ilk Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda konuşan Denizer, tüm partilerin, adaylarla görüşerek Zonguldak, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Maden Tetkik ve Arama Kurumu (MTA) üzerine görüşlerini açıkladıklarını söyledi. Sorunları ve çözüm önerilerini rapor halinde adaylara sunduklarını belirten Denizer, “Ayrıca düşüncelerimizi çeşitli vesile lerle kamuoyuna açıklarken adayların yaptığı seçim çalışmalarını da takibe aldık. Hepimizin en öncelikli sorunu işsizlik. Herkesin yakın çevresinde en az bir işsiz var. İşsizlik, esnaftan başlayarak tüm toplumu, doğrudan ve dolaylı olarak etkisi altına alıyor” diye konuştu. Zonguldak’ta işsizlik denilince akla TTK’nin geldiğini anlatan Denizer, sözlerine şöyle devam etti: “TTK’nin durumunu artık bütün Zonguldaklı biliyor. 3040 bin işçinin çalıştığı TTK’nin bugün 10 bin 600 işçi ile çalıştığını öğrenen herkes doğal olarak ya TTK’nin kapanacağını ya da yeni işçi alınacağını düşünüyor. Siyasetçiler maden ocaklarını kapatmayacaklarını söylediklerinde, doğal olarak herkes TTK’ye işçi alınmasını umutla bekliyor. İşsizler başta olmak üzere Zonguldak seçmeni, TTK’ye işçi alma kararlılığını gösterebilecek siyasi partilere ve adaylara oy verecek. Zonguldak seçmeni, TTK’yi ciddiye almayan ve işsizliğe çözüm için uzun hikâyeler anlatan adaylara ve partilere oy vermeyecektir. TTK’yi özelleştirme dışı tutan partilerle birlikte olacağız.” 2. Bölge adayı Tamaylıgil, AKP’nin Türkiye’yi yoksullaştırdığını söyledi: CHP halkın umudu oldu İstanbul Haber Servisi CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Bihlun Tamaylıgil, hükümetin genel politikalarda ortaya koyduğu yanlış uygulamaların, sokaktaki yurttaşı umutsuzluğa sürüklediğini, dar gelirlileri daha da yoksullaştırdığını ifade ederek “Yurttaşlarımız umudu CHP’de görüyor. Biz, İstanbul 2. Bölgede ve tüm İstanbul’da olduğu gibi ülkemizin iktidarı olacağız” dedi. Seçim bölgesinde yoğun bir çalışma sürdüren, evlerde, sokaklarda, işyerlerinde yurttaşlarla birebir görüşerek parti politikalarını anlatan Tamaylıgil, bölgesinde CHP’nin oylarını belirgin bir şekilde Perktaş göreve başladı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine seçilen Ayla Perktaş, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de katıldığı törenle ant içerek görevine başladı. Ant içme töreninde konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, “Anayasa Mahkemesi dün olduğu gibi bugün de yarın da Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bir yansızlık içinde koruyucusu ve en büyük güvencesi olacaktır’’ dedi. İ stanbul 2. Bölge adayı Tamaylıgil “Halk çareyi CHP’de görüyor” dedi. artırdığını anlattı. “2. bölge’de hangi ilçeye gidersek gidelim halkın bize doğru geldiğini en azından taleplerini ilettiğini, bu talepleri artık çözmeniz gerekir dediğini duyuyoruz” şeklinde izlenimlerini aktaran Tamaylıgil, “Bu da CHP’yi iktidar partisi olarak gören halkın CHP’den çare bekleyen sesidir” dedi. İkinci bölge ilçelerinde halkın CHP’ye karşı 2002 seçimlerinden daha yakın olduğunu anlatan Tamayligil, “İstanbul’da yaşamak çok zor. Türkiye’nin küçük bir kopyası olarak baktığımızda işsizlik ve getirdiği tepkileriyle karşı karşıyayız” diye konuştu. İşsizlik rakamları açıklanırken, iş aramaktan vazgeçenlerin 2 milyona yaklaştığının duyurulduğuna işaret eden Tamaylıgil şu noktalara dikkat çekti: “Bu, ülkedeki umutsuzların rakamı aslında. İş bulamama umutsuzluğu. Mevsimlik işçileri de eklediğinizde Türkiye’nin işsizlik oranı 9.10’luk rakamın iki katı.” AKP’lilerden seçim televizyonu ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) AKP’nin yayın organı “Biz TV” test yayınının ardından önceki gün normal yayına geçti. ELPR şirketince kurulan televizyonun sahipleri; Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün eniştesi de olan AKP İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu, AKP İzmir milletvekili adayı Nazmi Kalyoncu, belediye meclisi üyesi Niyazi Memur, eski AKP Konak İlçe Başkanı Fatih Yıldırım ve Orkide yağlarının sahibi Ahmet Küçükbay’dan oluşuyor. MHP’nin Aydın birinci sıra adayı Kumcuoğlu, hükümetin söylemlerinin tahrik edici nitelik taşıdığını söyledi: AKP devlet kurumlarıyla kavga etti LEYLA TAVŞANOĞLU MHP’nin Aydın birinci sıra adayı Ertuğrul Kumcuoğlu çok renkli bir isim. Devlet bürokrasisinde önemli görevlerde bulundu. 1990’ların başında Lefkoşa Büyükelçiliği yaptı. İki dönem DSP’den milletvekili oldu. Şimdi de yeniden seçimlere hazırlanıyor. Ayrıca Beşiktaş Kulübü As Başkanı. Kumcuoğlu’nun faaliyetleri bununla da kalmıyor. Önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Marmara Grubu Vakfı’nın önemli bir üyesi. Sizi DSP’den ayrılarak MHP’den adaylık koymaya sevk eden nedir? KUMCUOĞLU 2002 seçimlerinde Meclis dışı kaldıktan sonra, o günkü kısa geçiş döneminde MHP’ye geçmekle bir tercih değişikliği yaptım. MHP MYK’ye seçildim. Ben 2002’de bu keskin virajı alırken bunun bir mantığı vardı. Politikanın içinde olmayan insan lar bazı şeyleri yakından göremezler. AKP’nin ezici bir çoğunlukla Meclis’e gireceği belliydi. AKP’nin hem bu ezici çoğunluğunun önlenmesi hem de AKP, daha çok küreselliğe yatkın politikalar ortaya koyacağı için TBMM’de bunu dengeleyecek bir milliyetçi tavrın temsil edilmesi gerektiğine inandım. Bu tehlikeler nedir? KUMCUOĞLU Türkiye çok ciddi bir cepheleşme ve buna bağlı olarak dağılma sürecinin eşiğinde. Türk demokrasisinin 50 küsur yıllık deneyiminde kuvvetler ayrılığı sistemi vardır. AKP’nin şu son beş yıldır sürdürdüğü politikalar bizi şu noktaya getirdi: Bir kere hükümet ve devlet aynı şeylermiş gibi algılanmaya başlandı. Bu da seçilmişler ve atanmışlar çekişmesi biçiminde ortaya çıktı. Bu çerçevede ne yazık ki AKP’nin temsil ettiği siyasi görüş, devletin kurumlarıyla çok ciddi bir çekişmeye girdi. Ordu, yargı, üniversite ve benzeri kurumlarla çok ciddi kavgalılar. Bunun ötesinde toplum cumhuriyetçiler, Cumhuriyet karşıtları, dindarlar, laikler, küreselciler ve küresellik karşıtları, Aleviler, Sünniler, Türkler ve diğerleri diye ikiye bölünmüş durumda. Türkiye’de 36 ayrı etnik grup vardır, Anayasa Mahkemesi kararı yüz karasıdır, bu Danıştay’ın değil ulemanın görevidir, gibi söylemler neye hizmet eder? KUMCUOĞLU Bu gibi olaylarda AKP hükümeti uzlaşma aramak yerine gerilimi tahrik ve teşvik ederek bundan siyasi beklenti arar duruma gelmektedir. Önümüzdeki seçimlerden sonra nasıl bir Meclis oluşursa oluşsun, AKP karşısındaki siyasi oluşumların bu tehlikeyi bertaraf edecek şekilde birtakım temel sorunlarda uzlaşma arayışları içinde olmaları lazımdır. Bir de bu hükümetin ekonomide pembe tab lo söylemleri var. Sürekli, aman ekonomik istikrar bozulmasın, diyorlar. Sizce gerçekten bu ülkede ekonomik istikrar var mı? KUMCUOĞLU Uzun vadeli ve kısa vadeli gelişmelerle beklentileri birbirinden ayırmak lazım. Burada birkaç temel konu var. Dış konjonktür, dünyadaki para bolluğu uzun vadeli sakatlıkların, yanlışların, eksikliklerin hissedilmesini engelliyor. Yani bir anlamda siz toplumun acılarını afyonla dindiriyorsunuz. Afyonun dozu arttıkça vücut buna alışır. Acı şiddetlendikçe afyonun dozu artırılır. O zaman da olayın nerede duracağı belli olmaz. Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına baktığımızda pek çok sıkıntı arasında iki temel zaaf görünüyor. Birincisi, Türkiye’nin son dörtbeş yıldır karşı karşıya bulunduğu mali kanamadır. Türkiye’nin yılda yurtdışı kaynak transferlerine ödediği faiz yüzde 20 dolayında. Vatan için görüşmeler başladı ? İstanbul Haber Servisi Doğan Gazetecilik AŞ, Kemer Yayıncılık ile Kemer Yayıncılık’ın sermayesine iştirak ettiği ve Vatan gazetesinin isim, imtiyaz hakkına sahip olan Bağımsız Gazeteciler Yayıncılık AŞ hisselerinin devri için görüşmelere başlandığını bildirdi. Doğan Gazetecilik AŞ’den borsaya gönderilen açıklamada “Kemer Yayıncılık ve Gazetecilik AŞ hisselerinin tamamı ve Kemer Yayıncılık ve Gazetecilik AŞ’nin sermayesine yüzde 59.84 oranında iştirak ettiği Bağımsız Gazeteciler Yayıncılık AŞ hisselerinin, Kemer Yayıncılık ve Gazetecilik AŞ dışında kalan ortaklarına ait hisselerinin tamamının devir alınmasıyla ilgili olarak, söz konusu şirketlerin ortaklarıyla şirketimiz yetkilileri arasında görüşmelere başlanmıştır’’ denildi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle