Katalog

23 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 40 bin öğrenciyi ilgilendiren ‘sınav bilgilerini öğrenmeye yarayan’ sistem çöktü 7 MEB’de sistem fiyaskosu ZEYNEP ŞAHİN GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Uzlaşmanın Önemi... Türkiye’de özellikle kamu kuruluşlarının ya da kamuyla ilişki içindeki kuruluşların yabancılara satılmasının yarattığı tedirginlik her gün biraz daha yoğunlaşıyor. “Babalar gibi satmanın” ya da “Sümerbank’ın adını tarihten kazımanın” övünülerek söylenmesi, sorumluluk isteyen pek çok uygulamanın da önünü açmış oldu. Gelinen son nokta, Cumhuriyet’in dünkü manşetinde özetlenmişti: “Bankacılığın yüzde 40’ı, sigortacılığın yüzde 70’i yabancı şirketlerin eline geçti”. Buna önceki günlerde gündeme getirilen “İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) işlem gören hisse senetlerinin yüzde 70’i yabancıların elinde” saptamasını da eklersek, ekonomimizin düşürüldüğü durumun hiç de övünülecek bir başarıyı göstermediği ortaya çıkıyor. Tasarruflardan elde edilecek kârın, yabancı şirketler eliyle dışarıya transfer edilecek olması da Türkiye’nin bu işlerden nasıl kazançlı çıkacağı sorusunu göndemden düşürmüyor. ??? Kimse ayranını “Ayranım ekşi” diye satmaz. Hatta derler ki “Tatlı dilli sirke satıcısı, asık suratlı bal satıcısından daha çok satış yapar.” Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu konulardaki başarısını görmezden gelmek haksızlık olur. Örneğin ihracatın sürekli artmakta olduğunu söyler, ama ithalattaki artış oranının daha fazla olduğuna değinmezsiniz. Sağlık sorunlarının, kuruluşların tek çatı altında toplanmasıyla daha kolay çözüleceğini müjdelersiniz. Ama bunun ayırdığınız ödenekler nedeniyle “Parası olan yararlansın” anlamına geldiğini ağzınıza almazsınız. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Türkiye’yi, pembe gözlüklerle bakıp anlatmaya çalışmak ve bu yoldaki çalışmalara “hınk deyicilik” yapmak gerçekleri değiştirmeye yetmiyor. ??? Siyaset dünyamızda kullanılan en kolay yöntemlerden biri de gündemi değiştirme girişimleridir. Bu girişimlere destek verme konusunda uzmanlaşmış olanlar da az değildir. Bunun en somut örneği de iktidarın dayatmaları nedeniyle sonuçlanamayan cumhurbaşkanı seçimi olmuştur. “Mazlumu oynama” yaklaşımı, ülkemizde en geçerli yöntemlerden biridir. Öyle cümleler kurarsınız ki, halkın bir bölümünü pek çok can yakmış azılı bir hırsıza bile acıyacak duruma getirebilirsiniz. Mazlumu oynama yöntemi, şimdi miting alanlarında ve televizyon ekranlarında yankılandırılarak oy getireceği beklentisini yansıtmakta kullanılıyor. “Hakkımızı vermediler” denilerek kendi başarısızlıklarının faturasını öteki partilere çıkarma gayretinden geçilmiyor. Haksızlığa uğranıldığının gerekçesi olarak da önceki cumhurbaşkanlarının aldıkları oylar anımsatılıyor. Sonra da kendi adaylarının onlardan daha çok oy almış olması bir haksızlık olarak sunulmaya çalışılıyor. Aslında verilen örnekler, cumhurbaşkanı seçiminde, ilk kez yok sayılmaya çalışılan “uzlaşma”nın önemini vurguluyor. Önceki seçimlerde de uzlaşma yerine dayatma söz konusu olsaydı benzer bir durum yaşanabilirdi. Ama uzlaşma nedeniyle hiçbir parti Anayasa Mahkemesi’ne başvurma gereksinimini duymamıştı. Anayasa Mahkemesi’ne yöneltilen eleştiriler de başka bir haksızlığı yansıtıyor. “Daha önceki seçimlerde neredeydi” diye sorularak haksızlığa uğramışlık duygusu pekiştirilmeye çalışılıyor. Ama nafile... Hangi düzeyde olursa olsun, mahkemeler önlerine getirilmeyen iddiaları karara bağlamıyorlar ki, Anayasa Mahkemesi’nden böyle bir karar bekleniyor olsun. Türkiye’deki politikanın zaman zaman iktidarlar tarafından ortaya çıkarılan yüzü maalesef böyle oluyor... ‘Oy gaspına engel olacağız’ ? İstanbul Haber Servisi İstanbul 1. Bölge Bağımsız Sol milletvekili adayı Ufuk Uras, Kadıköy’deki seçim irtibat bürosunun açılışında “Yüzde 10 barajının arkasına sığınan partilere tek başıma olsam da karşı koyacağım’’ ifadesini kullanarak “Yurttaşlarımızın oylarının gasp edilmesine engel olacağım’’ dedi. Uras, açılışta kendisini destekleyen yurttaşlara, “Meclis’e Ufuk Gerek’’ kampanyasını başlattığını belirterek “Meclis’e ne gerek gerçekte bilmiyorum, ama bence biraz barış gerek, demokrasi gerek, özgürlük gerek’’ dedi. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün (EĞİTEK), 40 bin açık ilköğretim ve açık lise öğrencisini ilgilendiren “sınav bilgilerini öğrenmeye yarayan” sistemi dün sabah itibarıyla çöktü. Öğrenciler, hangi derslerden, nerede sınava gireceğini internet üzerinden öğrenemeyince bakanlığı telefon yağmuruna tuttu. MEB’in çözümü ise bürokratlara telefon başından ayrılmama emri vererek, “Arayanlara bilgilerini sözlü olarak iletin” oldu. Sınavlar bugün ve yarın yapılacak. MEB EĞİTEK’te, birkaç ay önce yaşanan “sistem çöküşü” dün yinelendi. Açık ilköğretim ve açık liselerin ? Bugün ve yarın yapılacak açık ilköğretim ve açık lise sınavı hakkındaki bilgileri öğrenmeye yarayan sistem çökünce öğrenciler, hangi derslerden, nerede sınava gireceğini internet üzerinden öğrenemeyip bakanlığı telefon yağmuruna tuttu. bugün ve yarın yapılacak 2. dönem sonu ve not yükseltme sınavları için, internet üzerinden gerekli bilgilerini öğrenmesi gerekiyordu. Ancak sabahtan itibaren çöken sistem nedeniyle, 40 bin açık ilköğretim ve açık lise öğrencisi, hangi derslerden nerede sınava gireceğini öğrenmekte sorun yaşadı. EĞİTEK’in sitesi çöktüğü için öğrenciler sınav bilgilerini göremezken, MEB’in sitesine de öğleye kadar ulaşmak mümkün olmadı. Bunun üzerine öğrenciler bakanlığı telefon yağmuruna tuttu. Bakanlık da EĞİTEK bürokratlarına, arayan öğrencilere telefonla bilgi aktarılması talimatı verdi. ‘Sorunun üstü örtüldü’ EĞİTEK bürokratlarından alınan bilgiye göre sistemin yaklaşık 3 ay kadar önce çökmesi sonrası alınan önlemlerin yetersiz kalışı, sorunun yinelenmesinde etken oldu. İlk çöküşe, 40 bin öğrencinin kaydının altyapı hazırlanmadan girilmesinin neden olduğu belirti lirken, çöken sistemin tam anlamıyla düzeltilip yenilenmediğine işaret edildi. “Üstü kapatıldı, geçiştirildi. Ama ancak birkaç ay idare edilebildi” bilgisi verildi. Sorunun, hem sınav arifesindeki öğrencileri hem de EĞİTEK personelini mağdur ettiğine dikkat çekilirken, MEB’in işin uzmanlarıyla çalışarak, sıkıntıyı tam anlamıyla çözmeye yanaşmamasından yakınıldı. Açıköğretim Lisesi’nin 2005 2006 Eğitim Öğretim Yılı’nın 2. dönem sınavı da ilan edilen tarihten bir ay sonraya ertelenmişti. Gecikmeli yapılan sınavın soru kitapçığında da hata çıkmıştı. Yanıt anahtarında ilgili bölümün yer almasına karşın, soru kitapçığına 20 soruluk “Biyoloji4” testinin konulması unutulmuştu. 6 KİŞİ TUTUKLANDI ‘Ezilenleri temsil edeceğiz’ ? İstanbul Haber Servisi İstanbul 1. Bölge bağımsız sosyalist milletvekili adayı Kamber Saygılı ve 2. bölge bağımsız sosyalist milletvekili adayı Füsun Bandır, seçime giren partilerin “düzen” partileri olduklarını savunarak “22 Temmuz seçimlerine, işçiyi, emekçiyi ve ezilenleri temsil etmek ve onların haklarını korumak için gireceğiz” dediler. TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nda basın açıklaması yapan Saygılı Bahadır, seçimlere yüzde 10 barajı yüzünden bağımsız aday olarak gireceğini belirttiler. Beş lise öğrencisine toplu tecavüz ÇORUM (AA) Çorum’un Bayat ilçesinde yaşları 15 ile 17 arasında değişen 5 lise öğrencisine tecavüz ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan 20 kişiden 6’sı tutuklandı. Bir ihbarı değerlendiren Bayat Emniyet Amirliği ekipleri, yaşları 15 ile 17 arasında değişen kız öğrencilere tecavüz ettikleri iddia edilen kişilerin ifadeleri doğrultusunda geniş kapsamlı araştırma başlatarak olayla ilgili ilçede esnaflık yapan kişilerin de bulunduğu 20 kişiyi gözaltına aldı. Görüntülerle şantaj Albayrak için suç duyurusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk EğitimSen, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürü Hasan Albayrak hakkında suç duyurusunda bulundu. Gerekçe olarak Türk EğitimSen’in, banka promosyonlarının çalışanlara dağıtılmadığı iddiaları üzerine açtığı davayı geri çekmemesi nedeniyle YURTKUR’daki üyelerinin sistemli olarak istifa ettirilmesi gösterildi. Kız öğrencilere tecavüz eden zanlıların ayrıca bazı öğrencilere cep telefonu görüntüleriyle şantaj yaptıkları iddia edildi. Gözaltındaki 20 zanlı, emniyetteki sorgularının ardından ilçe halkının tepki gösterme ihtimaline karşı, gruplar halinde Bayat Adliyesi’ne sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 20 kişiden O.T, A.Y, S.O, E.Ş, M.K. ve E.K. tutuklandı. Liseli öğrencilere tecavüz ettikleri öne sürülen bazı kişilerin de arandığı, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Polisliğe ilk adım Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksekokulu 5. dönem mezunları dün düzenlenen törenle diplomalarını aldı. Törende konuşan Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Yüksel Çarhacıoğlu, bu dönem 312 öğrencinin mezun olduğunu belirterek “Öğrencilerimiz burada aldıkları eğitimi en iyi şekilde değerlendireceklerdir” dedi. İstanbul Valisi Muammer Güler de temel hak ve özgürlüklerin sınırsız kullanılamayacağını belirterek “Bugün polisliğe ilk adımlarını atan arkadaşlarımızdan millet ve devlet olarak çok şey bekliyoruz” diye konuştu. (Fotoğraf: SALİM HALİMOĞLU) Bağımsız sol milletvekili adayı Baskın Oran, Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu ‘Bucak’ın adaylığı iptal edilsin’ ? Susurluk davasında çete suçundan aldığı ceza Yargıtay’ca onanan Şanlıurfa’dan Demokrat Parti 1. sıra milletvekili adayı Sedat Bucak’ın seçilme yeterliliğini kaybetmiş olduğunun tespiti istenen başvurada, Bucak’a verilen ceza ertelense dahi sonucun değişmeyeceğine dikkat çekildi. İstanbul Haber Servisi İstanbul 2. Bölge bağımsız sol milletvekili adayı Prof. Dr. Baskın Oran, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurarak, Susurluk davasında çete suçundan aldığı 1 yıl 15 gün hapis cezası ertelenen ve hakkındaki hüküm Yargıtay’ca onanan Sedat Edip Bucak’ın milletvekili adaylığının iptalini istedi. Prof. Dr. Baskın Oran, YSK’ye gönderilmek üzere İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanlığı’na başvuruda bulundu. Oran’ın avukatları tarafından hazırlanan dilekçede, Şanlıurfa’dan Demokrat Parti 1. sırada milletvekili adayı Bucak’ın seçilme yeterliliğini kaybetmiş olduğunun tespiti istendi. ‘Mahkümiyeti kesinleşti’ oerinc?cumhuriyet.com.tr ANAVATAN’lı Şeker CHP’de ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi’nden istifa eden Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker, CHP’ye geçti. 1983 yılından bu yana ANAVATAN’da olan Şeker, siyasi hayatında bugüne kadar zikzak çizmediğini, CHP’nin de hayatındaki son parti olacağını ifade etti. Başvuruda Sedat Bucak’ın devlet içinde yuvalanmış silahlı bir çetenin mensubu sıfatıyla yargılandığı ve ceza aldığı anımsatılarak “Kurulunuzca kesin aday listelerinin ilan edildiği 20 Haziran’dan bir gün sonra, Bucak’a verilen ve 2839 sayılı yasanın 11. maddesine göre seçilme engeli teşkil eden mahkumiyet kararı Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nce onanmıştır. Böylelik le mahkumiyet hükmü kesinleşmiştir” denildi. 2839 sayılı yasanın 11. maddesinin, “taksirli suçlar hariç 1 yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giymiş olanlar milletvekili seçilemezler” hükmüne göre Bucak’a verilen ceza ertelense dahi sonucun değişmeyeceği ifade edilerek Bucak’ın milletvekili kesin aday listesinden çıkarılması istendi. Değişiklik için süre yetersizliği durumunda, Yüksek Seçim Kurulu’ndan birleşik oy pusulasındaki “Sedat Edip Bucak” adının silinmiş sayılmasına karar verilmesi talep edildi. KADIKÖY’DE MİTİNG Sıvas katliamı lanetlenecek İstanbul Haber Servisi Divriği Kültür Merkezi 2. Başkanı Mehpare Çolak, “Sıvas Katliamı”nın 14. yılında katliamcıları unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını belirterek “1 Temmuz Pazar günü Kadıköy’de miting yapacağız” dedi. Divriği Kültür Merkezi’nde yapılan basın açıklamasında konuşan Çolak, bu yılki 2 Temmuz anma etkinliklerine çok daha güçlü bir şekilde hazırlanmaları gerektiğini belirterek “Ancak, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, ayrı bir miting yapma kararı aldı. Devrimci etiği hiçe sayarak miting genel kurulunda tüm kurumların katılımı ile alınan kararları tanımadılar. Bu tavırları ile Pir Sultan Abdal Derneği son senelerde devrimci kurumların, ilerici dernek ve odaların oluşturmaya çalıştığı birlikteliğe ağır bir darbe indirdi” diye konuştu. ‘Unutmadığımızı göstereceğiz’ İSTANBUL ’DA FİLMLERİ ARATMAYAN OLAY ÖNCE ÜZÜLDÜLER, SONRA SEVİNDİLER ‘Üniversiteliyle iş şansı aynı’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye’de üniversite mezununun iş bulma şansının, ilköğretim mezunu ile aynı olduğunu bildirdi. TİSK’ten yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de işsizlik oranının yüzde 8.1, lise mezunlarında ise bu oranın yüzde 10.1 olduğu ifade edilerek üniversite mezununun iş bulma şansının ise ilköğretim mezunu ile aynı olduğu belirtildi. Kiralık katille kurduğu dostluk hayatını kurtardı İSTANBUL (AA) Avcılar’da, sevgilisiyle kocasını öldürtmek için kiralık katille anlaştığı ileri sürülen kadının planı, katilin öldüreceği kişiyle arkadaş olması üzerine bozuldu. Avcılar’da oturan Filiz Altun, definecilikle uğraşan eşi A. Altun’u öldürmek için erkek arkadaşı Behçet Girgin’le plan yapmaya başladı. Filiz Altun ile sevgilisi, A. Altun’u öldürtmek için A.K. ile para karşılığı anlaştı. A.K. de söz konusu anlaşma üzerine cinayeti işlemek için daha önceden tanıştığı ve arkadaşlık kurduğu A. Altun ile define arama bahanesiyle İstanbul’dan ayrıldı. A.K, yolculuk sırasında aralarındaki arkadaşlığın gelişmesi üzerine, kadın ve sevgilisinin planını, öldürmekten vazgeçtiği Altun’a anlattı. Birlikte şikâyet ‘Öldü’ diye toprağa verildi, hastanede sağ çıktı AYDIN (AA) Aydın Atatürk Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım bölümünde tedavi gören ve öldüğünün bildirilmesi üzerine ailesi tarafından cenazesi toprağa verilen kişinin yaşadığı, cenazenin başka birine ait olduğu anlaşıldı. Yakınlarının hayatta olduğunu öğrenen aile sevinç yaşarken diğer aile savcılık izniyle mezarı açtırarak cenazeyi kendi köylerine götürdü. Alınan bilgiye göre, Cengiz Şenyer ve akrabalarını arayan hastane görevlisi, bir süredir yoğun bakım bölümünde tedavi gören Hatice Şenyer’in öldüğünü bildirdi. Bunun üzerine hastaneye giden aile, yakınlarına ait olduğunu sandıkları cenazeyi teslim aldıktan sonra Akçeşme köy mezarlığında toprağa verdiler. Yaklaşık 34 saat sonra “öldü” diye getirilip toprağa verilen Hatice Şenyer’in Atatürk Devlet Hastanesi yoğun bakım bölümünde yattığı ve sağ olduğu ortaya çıktı. Akçeşme köyünde cenazesi toprağa verilen kişinin, 15 gündür beyin kanamasından dolayı yoğun bakımda olan Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı Yavuzköy nüfusuna kayıtlı Nuray Yakan (52) olduğu tespit edildi. Yakan’ın yakınları hatayı, yapan hastane görevlilerinin cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine aralarında anlaşan A. Altun ile A.K, İstanbul’a dönerek Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na Filiz Altun ile Behçet Girgin’i şikâyet ettiler. Yaklaşık üç haftalık takibin ardından yakalanan Filiz Altun ve sevgilisi Behçet Girgin, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 2 Temmuz’da katledilenlerin sadece Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri’nin şehitleri olmadığını ifade eden Çolak, “Hayatını kaybedenler, tüm aydınların, Alevilerin şehitleridir. Yapılan katliam AleviSünni çatışması yaratılarak halkların birlikteliğine, kardeşliğine yapılmış bir saldırıdır. Madımak Otel’de yakılanlar devrimci kişilikleri ve düşüncelerinden dolayı katledilmişlerdir” dedi. Çolak oynanan tüm oyunlara karşın Sıvas katliamını unutmadıklarını göstererek 1 Temmuz Pazar günü saat 14.00’te Karacaahmet Dergâhı önünde toplanacaklarını söyledi. CUMHURİYET 07 K