16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’nin seçim bildirgesinde ‘şiddete sıfır hoşgörü, çalışan annelere çocuk bakım desteği’ var 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Kadına ayrımcılığa son’ ‘Kimse kurumları karşı karşıya getirmesin’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Polis Akademisi’nin 62., Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nin 6. dönem mezunlarının yemin ve diploma töreni, dün Polis Akademisi’nin Gölbaşı Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Törende konuşan TBMM Başkanı Bülent Arınç, güvenlik güçlerinin ortak bir amaç için; birlik, beraberlik, asayiş ve güvenliği sağlamak için omuz omuza görev yaptığını belirterek “Hiç kimse, emniyetimizi temin eden kurumlarımızı karşı karşıya getirmeye çalışmasın” dedi. yönetim modeli oluşturulması ayrıcalık değil, ulusal bir sorumluluktur. İstanbul yönetiminin alacağı tüm kararlar, ulusal kalkınma planı ve yıllık programlarla uyumlu olacak. İstanbul’un mevcut il sınırlarını aşan bölgesel etki alanını dikkate alan bir megapol kent modeli kurgulanacak, yeni yönetim modeline uygun mali kaynaklar yaratılacak. Kent ? İstanbul’a özel yönetim: Kent merkezindeki kaymakamların yetkileri artırılacak, muhtarlara merkezindeki kaymakamların yetki ve sorumlulukları artırılacak, yerel halkın özel yetki verilecek, giriş vizesi anlayışı yerine güvenini kazanmış mahalle muhtarla“göç veren bölgeleri kalkındırma projesi” rının yetkileri artırılacak, kimi kamu yaşama geçirilecek. görevlerinin mahalle muhtarlarınca yü? Enerji ulusal politika: Enerjide yerel kaynaklara yönelinecek, rütülmesi sağlanacak. Kentleşme politikası çerçevesinde metropollere girişmadenlerin ekonomiye katkısı artırılacak. te vize zihniyeti gidecek, göç veren bölgeleri kalkındırma anlayışı gelecek. geliştirecekleri projeler asgari yüzde 20 lüpler, sosyal danışmanlar ve sivil top? Kent mafyaya teslim özkaynak koşuluyla desteklenecek. Özel lum kuruluşlarıyla birlikte “temiz spor edilmeyecek: Kent rant yağmasıyetenekli gençlerin becerilerini geliştiiçin el ele” kampanyası başlatılacak. na, imar ve ihale yolsuzluklarına, insan rebilmeleri sağlanacak. Meslekiteknik ? İstanbul’a özel yönetim: onurunu çiğneyen ianeci yerel yönetim ortaöğretim programı mezunlarını çaİstanbul ülkemizde diğer 80 ilin yöneanlayışına son verilecek. Kentler talanlıştırmaya özendirecek düzenlemeler tildiği modelle yönetilememektedir. İscılara, kent mafyalarına teslim edilmeyapılacak. Tüm spor branşlarının ve örtanbul’a özel yönetim, kenti yaşanabiyecek. Gecekonduda oturanları, kiragütlenmelerinin temsil edildiği “Ulusal lir hale getirecektir. İstanbul’a özgü bir cıları da kapsayarak insanları yaşam çevrelerinden koparmadan, taşıyamayacakları mali yükümlülükler altına sokmadan, kentsel dönüşüm projeleri yaşama geçirilecek. Tüm kentlere altyapı, tüm köylere içme suyu götürülecek. Halk, “dünyanın en pahalı suyu, elektriği ve doğalgazı”nı kullanmaktan kurtarılacak. ? Enerjide ulusal politika: CHP “ulusal enerji politikası”nı yaşama geçirecek. Enerji üretiminde öncelikle özkaynaklar değerlendirilecek. Dışa bağımlılığın azaltılması hedef alınacak, bu çerçevede hidrolik ve linyit kaynaklarının en verimli şekilde değerlendirilmesi sağlanacak. Çevre ülkelerin petrol ve doğalgaz kaynaklarının, Batı’ya ulaştırılmasında Türkiye’nin jeostratejik konumu ulusal çıkarlara en uygun şekilde değerlendirilecek. Enerji sektörü, içinde bulunduğu kargaşadan kurtarılacak. kiye’nin beklediğiyiz’’ dedi. Niğde Cumhuriyet Meydanı’nda Bu çerçevede, hukuka partisince düzenlenen mitinge katılan Ağar, AKP’nin teve sözleşmelerden doğan rörle mücadele politikalarını eleştirdi. DP lideri Ağar “Kihaklara bağlı kalarak, deDemokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, “Çiftmileri bu ülkede bağırmakla, çağırmakla, kızgınlık pozlağişik enerji projelerinde çinin sıkıntısını, gençlerin işsizlik problemini çözemeyen, rı ile bir şey olacağını zannettiler. Kimileri terörle mücaaskıda kalan ihtilaflar, ulusıfırdan teslim aldıkları terörü yeniden milletin başına mudele üzerinden kendilerine post çıkarmak istediler. Hiç sal çıkarlar gözetilerek çösallat eden bu AKP ile kim iktidar yolunda beraber olakimsenin Türkiye’nin bütünlüğünden, Türkiye’nin varlızüme kavuşturulacak. cak?Biz Türkiye’nin teminatıyız, biz Türkiye’nin sigortağından en küçük bir şüphesi dahi olmasın. Bugün TürkiTürkiye’nin Avrupa ile sıyız. Biz Türkiye’yi kutuplaşmaya, cepheleşmeye, düşye’nin karşı karşıya kaldığı terör belası ile yürekle, bilekOrta Asya, Kafkaslar ve manlığa götüren AKPCHP zıtlaşmasının ardından Türle, inançla mücadele edeceğiz’’ diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Ortadoğu ülkeleri arasında bir enerji köprüsü olması için jeopolitik ve ekonomik çıkarlarını birlikte değerlendiren bütüncül stratejiler uygulamaya konulacak. AB’nin öngördüğü “yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları” kullanım oranlarına ulaşabilmek için benzeri ilkelerin ülkemizde de yaşama geçirilmesi hedef alınacak. Masi’nin 7., 10., ve 14. maddelerine aykırı dencilikte, doğal kaynakHaber Merkezi Ermenilere karşı AİHM’ye dava açacağını söyledi. Akçam, olduğu belirtilen başvuru metninde “Salt ların ekonomiye katkısı 1915’te “soykırım” yapıldığı savunmasıy“Amacım Türkiye’nin tamamıyla özgür maddenin varlığı, akademisyenin Er artırılacak. Bu çerçevela dikkat çeken Prof. Dr. Taner Akçam, ve demokratik bir ülke olmasıdır. Fakat Türkiye’de akademik tartışmalar suç sameniler konusuyla ilgili akademik çalış de bor ve toryum gibi Tür301. maddenin akademik çalışmalarının suç yıldığı sürece bu mümkün değil” dedi. malarının suç kapsamına girme potan kiye’nin yeraltı zenginlikapsamına girmesi tehdidi oluşturduğu siyeli bulunmaktadır. 301. madde, Tür ğini oluşturan doğal kaygerekçesiyle AİHM’ye başvuracağını açıkAkçam’ın AİHM’ye yapacağı başvuruladı. kiye’de yaşayan Ermenilerin haklarına naklarla hidrojenin enerda, Ermeni soykırımı yapıldığı görüşleri nesaldırı teşkil etmekte ve demokrasi ve in ji üretiminde kullanımı ABD’nin Minnesota Üniversitesi’nde tadeniyle TCK’nin 301. maddesini ihlal etsan haklarıyla da bağdaşmaz nitelik konusunda, dünyada hızrih profesörü olan Taner Akçam, 301. madtiği iddiasıyla hakkında soruşturma açıltedir. 301. madde din, dil, ırk, farklı la gelişmekte olan ileri denin hem Türkiye’nin AB yolunda büyük dığını hatırlatarak söz konusu soruşturma düşünce ve farklı milli ya da sosyal orijine teknolojilerin araştırılıp bir engel teşkil ettiğini, hem de Türk entedava ile sonuçlanmasa da Akçam açısından “potansiyel tehdit” olduğu vurgulangöre ayrımcılık yapar niteliktedir” görüş geliştirilmesi için ulusal lektüellerin, yazar ve gazetecilerin ifade dı. 301’in Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerine yer verildi. özgürlüğünü kısıtladığını belirterek strateji oluşturulacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin iktidar programı niteliğindeki “Pusula’07” adını verdiği seçim bildirgesinde kadınlara her türlü ayrımcılık ve şiddete karşı etkin önlem vaat edilirken “Kamu Yönetimi ve Kentleşme” başlığı altında da İstanbul’a “özel yönetim” öngörülüyor. CHP’nin seçim bildirgesinde yer alan bazı öneriler şöyle: ? Töre mağduru kadınlara koruma: Şiddete “sıfır hoşgörü” çerçevesinde, kadınlara uygulanan her türlü şiddete, töreler gerekçe edilerek uygulanan vahşete karşı “kadına karşı şiddetle mücadele ulusal eylem planı” oluşturulacak. Sığınma evleri yaygınlaştırılacak, ücretsiz danışmanlık, psikolojik destek sağlanacak. Analık izni sırasında sigorta kaynaklarıyla ödenen ücretler iki katına çıkarılacak, işten çıkarmaları önleyecek düzenleme yapılacak, çalışan annelere çocuk bakım desteği sağlanacak. Çocuk yaşta evliliği önlemek amacıyla hem erkek hem de kızlarda “18 yaşını tamamlamış olması” koşulunun yer aldığı yasal düzenleme yapılacak. Kadın sivil toplum örgütlerine destek verilecek. ? Gençlik ve Spor: Gençlere “İşKur” projesi çerçevesinde en az 10 gencin, ileri teknoloji alanlarında Spor Konseyi” oluşturulacak, “spor etik kurulu” etkinleştirilerek sporun evrensel ruhuna aykırı hareket edenler için denetim ve ceza süreci işletilecek. Spor müsabakalarında yaşanan şiddet olaylarını önlemek amacıyla tüm ku Seçim Bildirgelerinde Dış Politika... Genel seçim kulvarında yarışı götüren üç partiden ikisi “MHP ve CHP” bildirgelerini peş peşe açıkladı. Kamuoyunun 15 Haziran’da Bahçeli’nin ağzından öğrendiği MHP Seçim Beyannamesi’nden bir hafta sonra Baykal da CHP’nin “Pusula” adı verilen bildirgesini okudu. Sadece sayısal değil, kamuoyunun gündemini etkileme gücü açısından da önemli bir kesim, 22 Temmuz akşamı sandıktan tek parti iktidarının değil; bir koalisyonun çıkacağına inanıyor. Bugünden hangi partinin, kiminle ve hangi koşullarda böyle bir koalisyonu oluşturacağını söylemek elbette olası değil. Ama geniş bir kanaat oluşumu, böyle bir koalisyonun CHP ile MHP arasında gerçekleşebileceğinde birleşmektedir. Bu açıdan, her iki partinin seçmene verdikleri sözlerden, özellikle dış politika alanında birbirleri ile yaklaşan ya da örtüşenleri özetlemekte yarar var. AB ile ilişkilere MHP bakışı MHP “Türkiye ile AB ilişkilerinin yakın geçmişi; şantajlar, ön şartlar dayatmaları, haksız talep ve baskılarla dolu bir hayal kırıklığı hikâyesidir” tümcesinin içinde özetlemiş olduğu geçmişte uygulanan AB politikasına, kendi iktidarı döneminde “Türkiye ne pahasına olursa olsun, AB nin yörüngesinde mecbur, mahkum ve muhtaç değildir” ilkesini öne çıkartarak bakacağını söylüyor. Dahası, AB’den ciddi ve samimi bir değerlendirme beklediğini de, beyannamesinin dış politikaya ayrılmış olan bölümünde açıklıyor. CHP, bugünkü iktidarın yürüttüğü AB ile ilişkiler döneminde Kıbrıs Rum yönetimini meşrulaştıran ve tanınmasına yol açan bir politika izlendiğini hatırlatmayı yararlı görmekle yetinmeyerek, iç politikada dış destek sağlamak uğruna Türkiye’nin temel çıkarlarının ucu açık bir müzakere sürecini kabul ederek tam üyeliğin altında bir statüye razı olunacağı izleniminin verildiğini, seçmenlere sandık başına giderken bir kez daha hatırlatmak istemiş. Bir MHP iktidarının Avrupa Birliği’nden ciddi ve samimi değerlendirme beklentisinin olduğu mesajı, partinin seçim beyannamesi ile Brüksel’e duyurulmak isteniliyor. “Türkiye’nin milli birliği ve bütünlüğü, terör, bölücülük, Kıbrıs, Yunanistan ve Ermenistan konularında Türkiye’nin taleplerine ilişkin tutumunu gözden geçirerek açıklığa kavuşturulmalıdır” deniliyor. MHP Irak’taki gelişmelerin, Türkiye’nin askeri güçle desteklenen etkili bir siyasi caydırıcılık stratejisi uygulanmasını gerektirdiği görüşünde. Mahkeme kararıyla ? SAMSUN (Cumhuriyet) İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği, “Ulusal Eğitim Derneği”nin adındaki “Ulusal” sözcüğünün kullanılamayacağını belirterek derneği uyardı. Ancak Ankara 8. İdare Mahkemesi, bu engellemeyi iptal etti. Ulusal Eğitim Derneği, Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği’nden (USİAD) sonra bu sözcüğü mahkeme kararıyla kullanan ikinci dernek oldu. CHP’nin Pusula’sı da aynı yönü gösteriyor Benzer bir görüş CHP bildirgesine de egemen. CHP’nin “Pusula”sı, Kuzey Irak sorununa cesaret ve kararlılıkla çare bulunacağı, öylece terörün odağının kurutulacağı, akan kanın durdurulması için her türlü çabanın gösterileceği gibi çok da somut olmayan bir vaatler dizisini içeriyor. Erdoğan hükümeti, dış politika alanında dört buçuk yıldır uyguladığı stratejisinin, Türkiye’yi kendisine özgüven duyan bir ülke konumunda olmaktan uzaklaştırdığını sanırım görmektedir. Bir genel seçim öncesinde, terör belasını körükleyen kaynaklardan başlayarak Kıbrıs, AB ile ilişkiler konularında kamuoyunda iktidara yönelen eleştirilerin göğüslenebileceği bir yeni stratejiyi oluşturmaya niyetli olup olmadığını, AKP’nin kamuoyuna açıklaması beklenilen seçim beyannamesinden öğrenebileceğiz. Ama, 22 Temmuz seçimlerinden, güçlü bir olasılık ile koalisyon çıkacak olursa, o koalisyonun dış politikada izleyeceği yol haritasının ana çizgileri, üç aşağı beş yukarı ortaya çıkmış denilebilir. CHP ve MHP’nin dış politika uzmanları, öyle bir hükümetin koalisyon programında kendilerine düşecek görevi yerine getirmek için uzun tartışmalara gerek duymayacaklarını bugünden açıklamış olmaktadırlar. Başsavcılıkta rüşvete suçüstü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da savcılığa yapılan rüşvet ihbarı üzerine harekete geçen polis, Cumhuriyet Başsavcılığı İcra İnfaz Yazıişleri Müdürü İsmail Ç’yi takibe aldı. Takip sırasında İsmail Ç’nin, ihbarda bulunan kişinin icra cezasından doğan infazını bir süre ertelemek için 500 YTL rüşvet aldığı tespit edildi. Suçüstü yakalanan İsmail Ç, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. ‘Terörü yeniden musallat ettiler’ ‘Laf atılmayan sokaklar olsun’ ? İstanbul Haber Servisi Kadının İnsan Hakları Derneği (KİHEP) Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıkkaracan, 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimlerden sonra devlet yönetiminde farklı bir anlayış istediklerini söyledi. Ilıkkaracan, isteklerini şu sekilde sıraladı: “Törelere bahane gösterip kadınları katledenlere ‘Dur’ denilsin, laf atılmayan sokaklar olsun, kadınların, ülkeyi ilgilendiren her konuda söz sahibi ve etkin birer siyasetçi olarak yer aldıkları bir Meclis.” 301. madde AİHM’ye gidiyor Prof. Taner Akçam, 301. maddenin Türkiye’nin AB yolunda engel olduğunu ve akademik çalışmaları da engellediği gerekçesiyle AİHM’ye başvuracağını açıkladı Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net ‘ÖZEL KUVVETLER’ İNŞAATI Askeri mahkeme ceza yağdırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatına ilişkin yolsuzluk davasında, müteahhit Ali Osman Özmen’i 2 ayrı “rüşvet vermeye teşebbüs”, 2 ayrı “rüşvet verme”, 2 ayrı “sözleşmeye aykırı mal kabul ettirme” ve 3 ayrı “görevi kötüye kullanmaya azmettirme” suçlarından toplam 41 yıl 9 ay 6 gün hapis cezasına çarptırdı. Özmen’in neden olduğu belirtilen 11 milyon 369 bin YTL’lik Hazine zararının da sanıktan yasal faiziyle tahsiline karar verildi. Mahkeme ayrıca sanıklardan Hüseyin Ceylan’ı 2 yıl hapis cezasına, sivil memur Mehmet Bahadır Gülse’yi 10 yıl hapis cezasına, mühendis Mustafa Özer’i görevi kötüye kullanmak suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatları kararı temyiz edeceklerini açıkladı. 12 Ağustos 2005 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la geldiğimiz Diyarbakır’a, iki yıl aradan sonra yeniden geldim. Geçmişte yoğun olaylar nedeniyle sık sık geldiğim bu kente artık eskisi kadar sık gelmediğimi fark ettim. Tabii bunda PKK’nin epeyce bir süredir “ateşkes” ilan ettiğini söyleyerek eylemlerini durdurmasının da büyük etkisi olmuştu. Bir zamanlar ölüm ve acının sardığı bölge kendine gelmeye başlamıştı. Ancak Irak’ın ABD tarafından işgali, bölgedeki dengeleri ve siyasi denklemleri altüst etti. Kuzey Irak’taki Kürtler parçalanmaya doğru giden Irak devletinin üç etkin gücünden biri haline geldiler. PKK, uzun süredir suskunluğunu bozarak 2005 yılından itibaren yeniden şiddet ve bombalama eylemlerine başladı. Terör saldırılarıyla olayları tırmandırdı. Olağanüstü bir seçim ortamı içindeyken, iktidar kavgası kırılgan demokratik sistemi sarsarken, PKK ve terör bütün bu gelişmelerin önüne geçti. ??? Diyarbakır Sokaklarında... Böyle anlarda Diyarbakır hep dikkatleri üzerine çekmekle ünlüdür. Seçimlere bir ay kala siyasi kavganın iyice kızıştığı koşullarda Diyarbakır’dayız. Diyarbakırlılar siyasi bakımdan hep canlılar. Henüz havaalanına inip taksiye bindiğim andan itibaren siyasi ortamı yaşamaya başladım. Beni otele götüren taksinin şoförü Mardin’in Mazıdağ ilçesinden olduğunu söyleyerek sohbete başladı. Ben ona klimayı açmasını söyledim. “Başım gözüm üstüne” diyerek açtı. Belli ki kendisi masraf olmasın diye klimayı kapatmıştı. Diyarbakır’da siyasi hava yeteri kadar ısınmamış ama sokakları sıcak basmıştı. Şoföre kime oy vereceğini sordum. “Vallahi abi bizde yalan yok, saklayacak bir şey de yok. Ya bağımsızlara, ya da AKP’ye vereceğim. Ben Müslümanım, din benim için önemli.” “Gazeteci abi, bizim anadilimiz Kürtçe, devletimizin dili ise Türkçe. Bu iyi değil mi, keşke başka dilleri de öğrenseydim. Benim hanım Arapça da biliyor.” ??? Böylece seçim havasına girdim ve ilk bilgileri taksi şoföründen almış bulundum. Yine onun söylediğine göre bağımsızların ve AKP’nin dışında üçüncü bir güç olarak DP öne çıkıyor. Ensarioğulları ve Kepoğulları’nın içinde yer aldığı DP burada yüzde 10 civarında bir oya sahip. Eğer DP barajı aşarsa buradan onların da bir milletvekili çıkarma ihtimali böylece ortaya çıkacak. Otele gelirken Suriçi’nde DTP’nin desteklediği bağımsız adayların seçim bürolarının açılışı hazırlıklarını gördüm. Eşyalarımı bırakıp doğru bu seçim bürosunun açılışını izlemeye gittim. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ilçe ve belediye başkanları eşliğinde DTP’nin destek verdiğini söylediği dört bağımsız aday, davul zurna eşliğinde adaylardan Gültan Kışanak için açılan büroya geldiler. Akın Birdal, Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş DTP’nin desteklediği dört milletvekili adayı. 2002 seçimlerinde DEHAP’ın yüzde 50’den fazla oy aldığı Diyarbakır’da bu dört adayın seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Geri kalan milletvekilliklerinin önemli bir kısmını yüzde 16 oy alan AKP ve barajı aşabilecek diğer partilere gideceği görülüyor. ??? Diyarbakır seçim havasına henüz giriyor. Türkiye’nin diğer yerlerinden farklı olarak bu bölge DTP’nin birçok yerde birinci parti olduğu bölge. Yani “Kürt kimliği” konusunun öne çıktığı bir bölge. Dün Diyarbakır’ın Suriçi bölgesinde dolaştım. Eski kent hâlâ eski bakımsızlığıyla duruyordu. DTP’nin dört adayı seçtirebilmek için nasıl bir yol izlediğini bu bölgeyi iyi tanıyan ve DTP’ye yakınlığıyla bilinen Aydın Bolak’tan dinledim. Diyarbakır’ın tanınmış şairi Hicri İzgören’le kentteki gelişmeleri konuştuk. Sonra sokağın sesini duymaya, onların tepkilerini anlamaya çalıştım. Aslında Türkiye’nin gündemi Diyarbakır’ın da gündemi. Fazladan son terör olayları en çok onları tedirgin ediyor, en çok onları kaygılandırıyor. Diyarbakır sokakları endişeli mi? Evet. Ancak biraz da artık bu endişe sanki vurdumduymazlığa dönüşmüş gibi. DTP’nin desteklediği bağımsız aday Gültan Kışanak’ın bürolarının açılışı sırasında, polis etrafta önlem almıştı. Bir yerel gazeteci arkadaşım şunları söyledi: “Artık polis bu konularda dikkatli davranıyor, yalnızca izlemekle yetiniyor. Bir değişiklikten söz edebiliriz.” ??? Diyarbakır, artık seçim havasında diyebiliriz... Buradan izlenimlerimi aktarmayı sürdüreceğim... DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ Geleneksel şenlik pazar günü yapılacak İstanbul Haber Servisi Divriği Kültür Derneği’nin 23. Geleneksel Pilav ve Kültür Şenliği, 24 Haziran Pazar günü, Belgrat Ormanları Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda gerçekleştirilecek. Halkoyunları, şiir dinletileri, tiyatro gösterileri gibi çok sayıda etkinliğin yapılacağı şenliğe, laik, demokratik ve çağdaş Cumhuriyete inanan herkes davetli. Ali Kızıltuğ, Servet Kocakaya, Agire Jiyan, Mercan Erzincan, Erdal Bayrakoğlu, Kızılırmakİlkay Akkaya’nın katılımıyla gerçekleştirilecek şenlikte, derneğin halkoyunları ekibi de gösteri sunacak. Bilgi için telefon numaraları: (0212) 292 1929 292 2020 CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle