Katalog

lülüğü sergiliyor. Medyadaki asker düşmanlığını bir kez daha ön plana çıkarıyor. Ne ki askerbugünkü siyasal iktidar arasında öteden beri sezilen, hatta kanıtlanan görüş ve düşünce uyuşmazlığı bir kez daha, somut biçimde sahnelendiği gibi, medyadaki masum habercilik kisvesi altında askersivil uyuşmazlığını kışkırtıcı eylemlere bir yenisi eklenmiş oluyor. ??? Medyadan başlayalım: Hudson merkezindeki olayı gündeme getiren ABD’de yerleşik (Amerikalı yetkililerden Türkiye ile ilgili, nedense pek çok çoğu askeri eleştiren bilgiler alan) bayan gazeteci bugüne kadar sürekli olarak TSK’ye olumsuz gözle bakan, yıpratıcı, haksız bir tavır izledi. Yazıları ve yorumlarında daha çok Amerika’nın ulusal yararlarına hizmet veren bir tutum dikkat çekiyor. Yasemin Çongar’ın Milliyet’teki sürekli izlediğimiz bu tutumu, kendisini “Washington’un Sesi –Voice of Washington –” diye anmamıza neden oldu. Genelkurmay, olayları dikkatle ve özenle izleyen bir kurum. Kuşku yok Çongar’ın askere karşı olumsuz tutumunu baştan beri dikkatle izleyen Genelkurmay, resmi açıklamasında ilk kez bir gazeteciyi doğrudan hadef aldı ve Mrs. Voice of Washington’un tutumunu: “….Önemli bir gazetenin ABD muhabirliğini yapan ve bu konuda yeterli tecrübesi olması gereken bir muhabirin bu olayı saptırır tarzda haberler yapması, TV kanallarında yanlış yorumlarda bulunmasını.. maksatlı bir girişim olarak..” gördüğünü açıklamak zorunda kaldı. Voice of Washington, ne var ki, asker karşıtı yerli kanalların hemen kaptığı ve büyüttüğü olayın “geniş ilgi uyandırmasından” ziyadesiyle memnun olmalı ki, C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: BülentYener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 3.22 Güneş: 5.25 Öğle: 13.13 İkindi: 17.11 Akşam: 20.49 Yatsı: 22.40 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 22 HAZİRAN 2007 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada dün gazetesinde yine aynı savları yineledi ve toplantıya katılanların bu konuda adlarıyla açıklama yapmasını beklediğini yazdı. Herhalde şimdi haberi aldığını söylediği “üç kaynağın” yazdıklarını doğrulayan açıklamalar yapmaları için peşlerinde koşturuyor olmalı. ??? Haberin ve yorumların siyasal alana, siyasal irade ile asker arasında dikkatli gözlerin izlediği zaten bilinen uyuşmazlıkla ilgili yönüne bakacak olursak: AKP iktidarının önde gidenlerinin konuyla ilgili son demeçleri sık sık yineledikleri askere olumlu bakan, öven açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını yadsınamaz biçimde ortaya koyuyor. Bir gazeteci gazetesinde bir haber yazmış, aynı gazetecinin gazetesi ile aynı medya holdinginde olan CNN Türk’te haberi hem yinelemiş, hem yorumlamış… Asker karşıtı kamp, yalan yanlış aramadan olaya derhal, sokakta ender bulunan bir malmış gibi, habere sarılmış… Genelkurmay gerekli soruşturmalar ve araştırmalardan sonra saptadığı doğruları açıklama aşamasında iken: Önce ve öncelikle Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan, eh artık az buçuk devlet yönetimi ve devlet adamlığı terbiyesi aldığı sanılan Gül Abdullah’tan bir demeç, ama ne demeç… Tam bir asker karşıtlığı içeren bir demeç: “...Gazetelerden okuduğumuz doğruysa..” diye başlıyor. Sadece Dışişleri Bakanı değil, aynı zamanda RTE’nin bir numaralı yardımcısı, “Gazetelerde okuduğum doğru ise” diyeceği yerde zahmet buyurup Genelkurmay’a, hatta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’a telefon açıp Hudson gerçeğini sormuyor ve haber üzerine ahkâm kesip askere yükleniyor: “...TSK mensuplarının böyle deli saçması şeylere gereken tepkiyi koyup, ağızlarının payını verip, salonu terk etmeleri gerekirdi..” diyor. Dikkati çeken bir diğer nokta… Başbakan’la yardımcısı Dışişleri Bakanı’nın söylediklerinin birbirini tamamlaması. Hudson’da Türkiye’ye yönelik senaryolarla ilgili soruyu RTE, “Deli saçmalarıyla uğraşmayın” diye yanıtlıyor. Gül Abdullah ise “deli saçmasını” kullanıyor, ama hükümetteki askere bakışı manşetlere geçen o cümleyle tamamlıyor. Askere olumsuz bakış sergileyen bir başka Türk (AKP) büyüğü, fırsatı kaçırmayan TBMM Başkanı Bülent Arınç! “...Bugüne kadar bir yalanlama olmadığı için haberin doğru olduğunu düşündüğünü..” söyleyerek –bir telefonla doğruları öğrenme olanağını kullanmaya gerek görmeden askeri eleştiriyor. Siyasal iktidarın iki liderinin doğruluğunu araştırmadan yaptığı açıklamaları değerlendiren Genelkurmay, haklı olarak Gül’e ve Arınç’a, “...TSK’nin kabul edemeyeceği bir senaryodan yola çıkılarak yapılan açıklama ve yorumların hangi amaca hizmet ettiklerini..” sormak durumunda kaldı. ??? Ve.. dün RTE’nin, (üstelik bir gün önce MGK’de dört saat konuşulan bir konuda) terör hakkında bilgi almak için Genelkurmay Karargâhı’na giderken doğru mu değil mi diye araştırmadığı bir haberle askeri sert biçimde suçlayan müzmin cumhurbaşkanı adayı Gül Abdullah’ı beraberinde götüreceğine ilişkin haberlere acaba nasıl bir anlam verilebilir, yorumlanabilir diye insan düşünmekten kendini alıkoyamıyor. Yabancıya satan üzülüyor ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yabancıların, doğası gereği oligopolcü özellikler taşıyan bankacılık sektörüne rekabet getireceği, bunun da verimliliketkinlik sağlayacağı umuluyordu. Ama sektöre giren yabancı yatırımların yeni kurumlar açarak sektörün kapasitesini artırmadığı, aksine mevcutları satın alarak piyasaya girip piyasayı daralttıkları görüldü. Üstüne yabancıların girmesiyle, yerli bankaların bir bölümü de tasfiyeye uğradı. Güçlü yabancı bankaların finansal kargaşa dönemlerinde, sermaye kaçışını dengeleyerek dış kaynak sağlayacağı da umuldu. Ancak yine tam tersine, yabancı bankaların sermaye kaçışını başlatarak finansal krizi tetikledikleri görüldü. Arjantin’de 2001 devalüasyonundan önce bu ülkedeki yabancı bankalar, mevduat hesaplarını dövize çevirip ülke dışına 30 milyar dolar aktardılar ve ülkedeki krizi daha da derinleştirdiler. Yabancı sermayenin faydasına örnek olarak AB ve IMF’nin kontrol ettiği, yabancı payları yüzde 100’lere yaklaşan Polonya, Macaristan, Estonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya gösteriliyor.Ama gelişmişAB ülkelerinde bankacılık sektöründe yabancı payı yüzde 20’yi geçmiyor. Bu oran Almanya’da yüzde 5, İtalya’da yüzde 8, İspanya’da yüzde 10, Hollanda’ da yüzde 11, Danimarka’da yüzde 17, Avusturya ve Fransa’da yüzde 19,Yunanistan’ da ise yüzde 20’nin altında. Yabancı girişine kısıtlama Almanya başta olmak üzere gelişmiş Avrupa ülkeleri hükümetleri bankalarının milli sermaye elinde kalması için uğraşıyor. AB’nin tüm uyarılarına karşın İtalya, Fransa ve Almanya, bankacılık sektörüne yabancıların girişini kısıtlıyor. İtalya, “tezgâh altından” yabancıların banka almasını engellediği gerekçesiyle AB’den uyarı aldı. Macaristan ve Polonya’da sanayiciler ve inşaat şirkelerinin sahipleri 1990’lı yıllarda sattıkları şirketlerinde profesyonel olarak görev yapıyorlar. Bu ülkelerde yabancılar önce bankacılık sektörü ile ekonomiye girdi, daha sonra bankacılık kriterleri değiştirilerek yerli sanayicilerin yeterli olamayacakları kriterler konuldu. O kriterlerden dolayı teminat mektubu, kredi alamamayan sanayicilerin şirketleri de satılmak zorunda kaldı. Göl ortadan kayboldu Dış Haberler Servisi Şili’nin güneyinde bir göl gizemli şekilde ortadan kayboldu. Patagonya’daki Magallanes bölgesinde bulunan 2 hektar genişliğindeki gölün mart ayında yetkililerin bölgeye yaptığı ziyaret sırasında yerinde olduğu, mayıstaki ziyarette ise gölün yerinde geniş bir göl yatağı ile buz yığınları bulunduğu bildirildi. Yetkililer, göle ne olduğunu bilmediklerini, ancak buzul sularıyla beslenen gölün birdenbire ortadan kaybolmasının, gölün tabanında oluşan büyük çatlağın göl sularını tümüyle içine almasından kaynaklanmış olabileceğini belirttiler. Emekli askerler: Hesapları çekeriz Haber Merkezi Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Başkanı emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğlu, Oyak Bank’ın Hollandalı Ing Bank’a satılmasına tepki göstererek 57 bin civarındaki hesaplarını çekebileceklerini açıkladı. Küçükoğlu, bankadaki hesapların çekilmesi için değişik gruplarla görüştüklerini gelecek hafta yapılacak toplantıda tavır belirleneceğini açıkladı. TESUD’un 42 bin aile ile bağı bulunduğuna işaret eden Küçükoğlu, “Oyak Bank’ta fahri üyelerle birlikte 57 bin hesabımız var. Oyak Bank, milli banka olma niteliğini kaybederse biz hesaplarımızı çekebiliriz” diye konuştu. Teröre destek veren bir ülkeye ordu mensuplarının emeği geçmiş bir bankanın verilmesine karşı olduklarını söyleyen Küçükoğlu, tepki gösteren şehit aileleri, dul ve yetimler ile muharip gaziler gibi diğer çevreler dikkate alındığında en az 250 bin civarında hesabın geri çekilebileceğini söyledi. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği de, satış gerçekleştiği takdirde ilişkilerin gözden geçirileceğini bildirildi. bolü olarak güncel gelişmelerin ışığında canlılığını koruyor. Bu hafta sonu Türkiye’nin altı bir yanında yurttaşlar, ülkenin bütünlüğü ve bu yolda şehit düşenler için bir araya gelecek. Yarın İstanbul ve Zonguldak’ta, pazar günü de Bursa, Uşak, Trabzon ve Gaziantep’te miting var. 14 Nisan’a dek Anadolu’nun neresinde yaprak kıpırdasa ‘dipten gelen bir dalga’ mı diye bakarken şimdi neredeki buluşmayı yazsak, nereye omuz versek diyoruz! Tandoğan’ı Çağlayan, Manisa, Çanakkale, İzmir, Samsun, Denizli izledi; derken yurtdışına taştı; Almanya’da, Amerika’da, Avusturya’da milyonlarca, binlerce yurttaşımız bir araya geldi. Bu buluşmalar dünyaya ‘bayrak denizi’ olarak duyuruldu. O mitinglerin ortak paydası ‘Cumhuriyet’ti. Şimdi ortak paydası, çevremizdeki acımasızkanlı parçalanmaya karşı ‘önce vatan’ olan mitingler geliyor. ??? Ankara, İstanbul, İzmir’i kucaklayan mitinglerin dördüncü büyük ilimiz Bursa ile devam etmesi ve sırasıyla bütün illerimizi kucaklaması ne güzel olur diye düşünürken buradan da ses geldi. Öteki kentlerdeki bütün mitinglerde olabilecek en geniş katılımla yerini alan Bursa, bu kez ev sahibi... Bursa’yı birkaç yanıyla ayrıca öne çıkarmak gerekiyor... Tekstilde Türkiye’nin lider kentiydi. Bir bakıma dünya çapında yeri vardı. Ne yazık ki, bu alanda Çin’den ve içinden vuruldu! Otomotiv sektöründe halen lider kent olan Bursa, küreselleşmenin sancılarını çekiyor. Sektörün ayağa kalkıp yürümeye başladığı dönemlerde üretilen otomobilde yerli payı yüzde 40, yabancı payı yüzde 60’tı. Bütün hayalimiz yerli payının arttırılmasıydı. Düşük döviz kuru ve ithalata dayalı ihracat mantığı bunu tersine çevirdi. Bugün yerli payı yüzde 14’lere kadar düştü. Hal böyle olunca, KOBİ’ler ithalat hobisiyle fobisinin kıskacında erimeye başladı. Bursa, tarımın her türlüsünü filizlendiren bir kentimizdir. Bursa’dan Karacabey’e doğru vurdunuz mu, tarım alanlarına bakarken tohum olasınız gelir..di. Tarımda girdi bedeli ürün fiyatının üstüne çıkınca, ürün tarlada kaldı. Küresel gidişin ve hükümet politikalarının kıskacındaki Bursa’da pazar günü saat 11.00’de Gökdere Meydanı’nda ‘Önce Vatan’ mitingi var. Hem toprağa, hem sanayiye, hem ülkeye sahip çıkmak için... ??? Bursa’ya son 3 yıldır mart ayının ikinci haftasında kitap fuarı için gidiyorum. Kentte dikkati çeken bir bilinçlenme havası vardı. Söz konusu olan vatansa gerisi ayrıntıdır diyen bir yaklaşımın somut uçlarından söz ediyorlardı. Uludağ Üniversitesi, Atatürkçü Düşünce Derneği, kentin öteki etkin sendikaları, birlikleri, meslek odaları, dernekleri pek çok konuda ortak hareket etme bilincine ulaşmıştı. Pazar günkü mitingin harcında başta Türkiyem Topluluğu olmak üzere, sözünü ettiğimiz ortak platformlarla şehit aileleri ve gazi dernekleri var. Türkiye için, vatan için bir araya gelmeyi başardıktan sonra... Gerisi kolay! ankcum?cumhuriyet.com.tr İBDAC lideri yargılandı ? İstanbul Haber Servisi Terör örgütü İBDAC elebaşısı Salih Mirzabeyoğlu olarak tanınan Salih İzzet Erdiş ile 8 kişinin “yıkıcı ve öldürücü madde imal etmek’’ suçundan, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılanmalarına başlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya getirilen Mirzabeyoğlu, adliye binasına alınırken dışarda bekleyen grup “Yaşasın kumandan Mirzabeyoğlu” sloganları atarak tekbir getirdi. Erdiş daha önce yapılan yargılamada Metris Cezaevi’nde “teşekkül oluşturarak bombaya benzer yıkıcı ve öldürücü alet” ve “ateşli ecza yapmak’’ ile “kesici ve delici madde imal etmek” suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. SESSİZ HAYKIRIŞ • Ulusal Bütünlüğümüze Yönelen Terörü Nefretle Kınamak, • Şehitlerimize saygılarımızı sunmak, • Devletimize, milletimize, bayrağımıza sahip çıkma konusunda, ülkenin bütünlüğünden, ulusun birliğinden, laiklik, demokrasi ve barıştan yana olduğumuzu dünyaya bir kez daha göstermek ve EL ELE vererek gericiye bölücüye dur demek için saat 10.00’da Çağlayan – Perpa Önünde Başlayan “SESSİZ YÜRÜYÜŞ”te birlikte olalım. İSTANBUL KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞİ İKKB – Koordinatör: Nazan Moroğlu; Kadın Araştırmaları Derneği, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şb.,Türk Kadınlar Birliği Adalar Şb., Türk Kadınlar Birliği Kadıköy Şubesi; Türk Hukukçu Kadınlar Derneği, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu, Boğaziçi Soroptimist Kulubü; Çağdaş Eğitim Vakfı, Fatih Kız Liseliler Derneği, Kadın İşgücü İstihdamını Destekleme Derneği, Ada Dostları Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Notre Dame De Sionlular Derneği, Kutup Yıldızı Hareketi Derneği, Türk Anneler Derneği İstanbul İl Merkez Şb., Kadın Haklarını Koruma Derneği, Üniversiteliler Eğitim ve Kültür Vakfı, Florance Nightingale Hemş. Yüksek Okulu Mez. Der., Cerrahpaşa Tıp Fak. Hemşireler Derneği, Zonta İş ve Meslek Kadınları Derneği, Kadın Emekli Subay Eşler Derneği, AÇOK, Kadın Haklarını Araştırma ve Geliştirme Derneği, ANAP, DP, İP, BCP, DSP, SHP, CHP Kadın Kolları. Son istiklal gazisi yoğun bakımda ? ESKİŞEHİR (AA) Eskişehir’de yaşayan İstiklal Savaşı’nın son gazisi Yakup Satar (109), kalp ritminde düzensizlik nedeniyle Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Kızları Zekiye Tali ve Meliha Işıkata ile yaşamını sürdüren Satar, 3 gün önce rahatsızlandı. Satar’a, rahatsızlığının sürmesi ve tansiyon sorunu yaşaması üzerine geçici kalp pili takıldı. Kırım’da doğan Satar, Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’na katılmasıyla Basra Cephesi’nde savaştı. Gazi Satar’ın 6 çocuğu, 48 torunu bulunuyor. Cezaevinde ‘Batakhane Güzeli’ ? İstanbul Haber Servisi Bayrampaşa Cezaevi’ndeki mahkumlar tarafından sahnelenen “Batakhane Güzeli” oyununun galası Bayrampaşa Cezaevi’ne yapıldı. Galaya, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin de katıldı. Oyunun yönetmeni tiyatro sanatçısı Turgay Tanülkü, 30 mahkumun oynadığı oyunun mahkumlar arası iletişimi güçlendirdiğini belirterek projelerine devam edecelerini söyledi. CUMHURİYET 19 CMYK