Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2007 SALI 6 HABERLER YSK, konut törenlerinin iktidarın seçim mitingine dönüştüğüne hükmetti SALI ORHAN BURSALI AKP’nin oyunu bozuldu FIRAT KOZOK Senaryolar Ülkesi Hudson Enstitüsü’nde tartışılan “Türkiye Senaryosu” bize neler neler anımsatıyor!? Anayasa Başkanına suikast yapılması ve İstiklal Caddesi’nde güçlü bir bomba patlatılması sonucu 50 kişinin ölmesi üzerine kurulan senaryo, sözde, Türk ordusunun Irak’a girmesinin gerekçelerini hazırlayacak! Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi durumunda da, nelerin olabileceği kestirilmeye çalışılacak! Bunun da adı fikir cimnastiği! Amerikalılar meraklıdır bu tür fikir cimnastiklerine! Ayrıca, alışıktırlar da, senaryolarını bombaların patlatılması, büyük katliamlar olması, toplumu şoke edici etkilerin yaratılması üzerine kurmaya! Ve kendi yararlanacakları eylemleri gerçekleştirecek “psikolojik ortamı” yaratmaya! ??? Kendilerini “kuvvacı” diye tanıtan, aslında sağcı mı sağcı, belli ki dikta yanlısı birilerinin evinde el bombaları sandığı bulundu. Sandıkta eksik olan üç el bombasının gazetemize atılanlar olup olmadığı sorusu ortada dolaşıyor! Olabilir! Sağcı diktacılar Cumhuriyet’i hiç sevmez, ama üzerinden sürekli olarak bir yarar da sağlamaya çalışır. (Aslında sağcıların büyük bir kesimi sevmez, mesela en sağcı AKP nefret eder! AKP severler de!) Cumhuriyet’e atılan bombalar bunların eseriyse, arkadaki planlar önemlidir! Danıştay baskını da henüz aydınlatılmaya muhtaçtır. Bu provokatif eylemler için kullanılan kişinin niyeti, düşüncesi önemli değildir; her zaman, yaratılmak istenen görüntüye uyan bir figür bulunabilir. Dinci, İslamcıırkçı, türbancışeriatçı, Türkİslam sentezcisi, veya bir ultra solcu, veya sadece ırkçımilliyetçi... Bunlara para vermeye de gerek yok, inançlarını kullan yeter. ??? Provokasyon için seçilen hedefin niteliği, kimliği, kaç çocuğu olduğu da önemli değil. Hudson Enstitüsü’ndeki senaryoda örneğin Anayasa Mahkemesi Başkanı söz konusu olmuş! Utanmazlık diz boyu! Senaryo bile olsa, bir uyduruk isim takma gereğini bile duymayacak kadar fikirselsiyasal ahlaki düşüklük söz konusu! Öyle ki, mesela bir başbakanın veya bir genelkurmay başkanının adı da konabilirdi! Diyebilirler veya diyebilirsiniz: Türkiye alışıktır, ne de olsa bu tür olayların sürekli yaşandığı bir ülkedir, ayrıca durumu daha gerçekçi yapmaktadır bu tutum, geçmişte neler olmadı ki! Neler yaşadık! Örneğin Uğur Mumcu! Bana göre, Uğur Mumcu, tam Hudson’vari bir senaryonun kurbanıdır. Birtakım yargılanmalara rağmen, senaryo yazarları ve ortaya koyucuları karanlıktır; İran da büyük olasılıkla göstermeliktir! Mehmet Ağar, o dönemin Emniyet Genel Müdürü olarak, Güldal Mumcu’ya, konuyu açıklayamayacağını, bir tuğla çekilirse bütün duvarın yıkılabileceğini söylemiştir. Bu konuda şüphesiz ki, Ağar’a değil, Güldal’a inanacağız! Güldal Mumcu İzmir’den milletvekili olarak Meclis’e girecek. Ağar’ı bir köşeye sıkıştırıp belki de “Artık olay zamanaşımına uğradı, gel şu işin aslını anlat!” diyecektir! Şüphesiz, sağcı Ağar da “büyük devlet memurluğu sorumluluğu”nu anımsayacak ve diğer Türk büyükleri gibi davranacaktır! ??? Çok satan basının cumhurbaşkanı adayı olarak manşetlerden inmeyen Dışişleri Bakanı Gül, “Türkiye üzerine felaket senaryolarının konuşulduğu toplantıyı” değerlendirmiş ve “Askerler o toplantıyı terk etmeliydi!” demiş... Güldüm! Türkiye üzerine felaket senaryoları bitmez ki! Gül ve Erdoğan’ın anlaması gereken gerçek şu: Önemli olan, Türkiye’yi bu tür senaryoların konuşulduğu ve gerçekleştirilebileceği bir ülke ortamından çıkarmak! Bir vicdan muhasebesi yapsınlar: Acaba 5 yıllık iktidarları döneminde, Türkiye’de bu tür felaket senaryoları için daha uygun bir ortam mı hazırladılar? Yoksa, “Türkiye’de böyle senaryolar artık uygulanmaz, bu nedenle bu tür ‘hayali’ senaryolar kurmanın ve tartışmanın anlamı da yoktur” dedirtecek bir ortam mı? Hudson Enstitüsü’ne bakılacak olursa, birincisi! AKP, Gül, Erdoğan ve Arınç’lar, yarattıkları derin bölünmeyle, ülkemizi senaryolar ülkesine dönüştürdü, artık her türlü provokasyonu besleyecek çok uygun bir zemindir Türkiye! Bunu görmüyorlar mı? Yoksa bu senaryoların bir parçası olmayı, bu senaryolardan yararlanmayı çoktan kabul mu ettiler? Sedat Bucak ifade verdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları istihbarat çalışmaları sonucunda, düzenledikleri ‘kaldırım’ operasyonunda gözaltına alınan 16 kişiden 3’ünü tutukladı. Soruşturma kapsamında Susurluk davasında yargılanan eski milletvekillerinden Sedat Bucak da ifade verdi. Bucak’ın adliyeden ayrılışı sırasında, basın mensupları ile görüntü alınmasını engellemek isteyen korumalar arasında tartışma çıktı. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen ve AKP’nin seçim mitingine dönüşen Toplu Konut İdaresi (TOKİ) açılışları RTÜK ve YSK’yi harekete geçirdi. RTÜK’ün raporunu değerlendiren YSK, açılışların siyasi mitinge dönüştüğüne karar verdi. Toplam 8 kanalı uyaran kurul, yayınların tekrarı halinde kanallara 5 ile 15 gün arasında değişen oranlarda kapatma cezaları verebilecek. RTÜK, TOKİ törenlerine ilişkin uzman raporlarını kurulda ele aldı. Bir uzman tarafından CNN TÜRK hakkında hazırlanan raporda, Başbakan’ın katılımıyla gerçekleştirilen Erzurum açılışları değerlendirildi. Raporda, televizyon kanalının Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün konuşmasını 1 dakika 49 saniye, Erdoğan’ın konuşmasını da 25 dakika 32 saniye boyunca yayımladığı be ? TOKİ’nin bir kamu kurumu olduğunu vurgulayan ve yapılan törenleri ‘gizli seçim kampanyası’ niteliğinde bulan YSK, kamu olanaklarının bir partinin siyasi propagandasına alet edilemeyeceği kararına vardı. lirtildi. Gül ve Erdoğan’ın konuşmalarından örnekler verilen raporda, Erdoğan’ın AKP hükümetinin uygulamalarını anlattığı belirtildi. Raporda, CNN TÜRK televizyonu hakkında şu tespitlere yer verildi: “YSK’nin 224 sayılı yayın ilkeleri ile ilgili kararının sonuç bölümü, ikinci paragraf (a) bendinde yer alan, ‘Tek yönlü, taraflı yayın yapamayacaklarının, yayınlarında siyasi partiler arasında fırsat eşitliği sağlamak zorunda olduklarının’ hükmüne, 3984 sayılı yasanın 4756 sayılı yasayla değişik 4. maddesinin (n) bendinde yer alan ‘siyasi partiler ve demokratik gruplar arasında fırsat eşitliği sağlanması, tek yönlü, taraf tutan yayın yapılmaması, seçim dönemlerinde belirlenen seçim yasaklarıyla ilgili ilkelere aykırı davranılmaması’ hükmüne aykırı yayın yaptığı belirlenmiştir.” SK: GİZLİ SEÇİM KAMPANYASI Uzman raporunu değerlendiren üst kurulda 6 AKP’li üye yayın ihlali olmadığı, 3 CHP’li üye de ihlal olduğu yönünde görüş bildirdi. Rapor ve görüş daha sonra YSK’ye gönderildi. RTÜK’ün TOKİ törenleri ile ilgili yayınlara ilişkin raporunu, ilgili seçim yasasına göre büyüteç altına alan YSK, bu törenleri “gizli seçim kampanyası” niteli Y ğinde buldu. TOKİ’nin bir kamu kurumu olduğuna, yapılan mitinglerin ise, “İktidar partisi AKP’nin seçim mitingi”ne dönüştüğüne hükmeden YSK, kamu olanaklarının bir partinin siyasi propagandasına alet edilemeyeceği kararına vardı. YSK, bu çerçevede gizli ihlale alet olan TV kuruluşlarına ceza verdi. YSK, bu çerçevede Kanal 7, Kanal 24, CNN TÜRK, Meltem TV , SKY TÜRK, Haber 7, Mesaj TV ve HABER TÜRK’ün uyarılmasına karar verdi. YSK ayrıca, Meltem TV, Mesaj TV ve CNN TÜRK’ün, ilk uyarı sonrası 3 program durdurulmasını kararlaştırdı. Uyarılan TV’ler, bundan sonra yapılacak benzer mitingleri aynı şekilde yayımlarlarsa, 5 günden 15 güne kadar yayın durdurma (ekran karartma) cezası ile karşı karşıya kalacaklar. YSK kararları ivedi olarak uygulanıyor ve temyiz edilemiyor. GÖREVLİLER EĞİTİMBİR SEN’DEN Baykal’dan 12 günde 5 miting ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İletişim Koordinatörlüğü’nden yapılan açıklamaya göre CHP lideri Deniz Baykal, seçim çalışmaları kapsamında 12 günde 5 miting yapacak. Buna göre, Baykal, 23 Haziran’da Hatay’da, 24 Haziran’da Tokat’ta, 1 Temmuz’da Denizli’de, 4 Temmuz’da da Malatya ve Sıvas’ta düzenlenecek mitinglere katılacak. Baykal, 28, 29 ve 30 Haziran tarihlerinde ise Cenevre’de düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Toplantısı’na katılacak. Sandıklara yandaş sendikalılar ZEYNEP ŞAHİN CHP İzmir’de kampanyayı başlattı CHP İzmir İl Örgütü, seçim çalışmalarına başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri ve adaylarıyla parti üyelerinin katıldığı etkinlikte Cumhuriyet Alanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, 24 milletvekili adayı ve parti il örgütünün seçimlere hazır olduğunu belirterek, “CHP olarak seçim kampanyamızda arkamıza Atatürk’ü alarak yönümüzü çağdaş uygarlık olarak belirledik. Bu seçim iktidar ve muhalefetin yer değiştirmesi değildir. Türkiye bir dönemeçten geçiyor. Laikliğimiz, demokrasimiz, bölünmez bütünlüğümüz tehlikede. Her gün annelerimizin yüreklerinde ateşler yanıyor. Biz, halkı soydurmayacağız. Ege’yi ve İzmir’i küstürmeyeceğiz. İzmir, Türkiye’nin çağdaş uygarlığa açılan kapısıdır. İzmir laikliğin, çağdaşlığın kalesidir. İzmir’i Türkiye’ye benzettirmeyeceğiz” dedi. Daha sonra düzenlenen toplantıda konuşan CHP İl Başkan Yardımcısı Zikri Dursun da, kentteki seçim bürolarını bugün açacaklarını söyledi. Dursun birinci bölge adaylarının Konak’ta, ikinci bölge adaylarının da Bergama’da saat 10.00’dan başlayarak çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti. (Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR) ‘Cemevi’ davası yarın ? ANKARA (ANKA) Cem Vakfı’nın, “Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi, ibadet için genel bütçeden pay ayrılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Alevi inanç önderlerine kadro tahsis edilmesi”ne ilişkin Başbakanlık’a karşı açtığı davaya yarın Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde devam edilecek. Cem Vakfı’ndan yapılan açıklamada, duruşmanın saat 9.30’da başlayacağı belirtildi. ANKARA Çorum’da, okullardaki seçim sandıklarında görev alacak öğretmenlerin tamamına yakını, AKP hükümetine yakınlığıyla bilinen EğitimBirSen üyeleri arasından seçildi. Kimi EğitimBirSen’lilerin istemediği halde görevlendirildiğine işaret edilirken, duruma itiraz eden Eğitimİş Çorum Şube’sinin il seçim kurulundan aldığı yanıt, “Eli yüzü düzgün adayları seçiyoruz” oldu. Seçim sandıklarında görev alacak öğretmenler belirlenirken, Çorum’da ağırlıklı olarak EğitimBirSen’li öğretmenlere görev verildiği ortaya çıktı. Memur ve hizmetliler dahil 29 çalışanı bulunan Çorum Fen Lisesi’nden seçilen 8 sandık görevlisinin 8’i de EğitimBirSen’li. İstemediğini belirtmesine karşın, iki EğitimBirSen üyesine de görev verilirken, görev isteyen okuldaki Türk EğitimSen, EğitimSen ve Eğitimİş üyesi personel ile sendikasızlara hak tanınmadı. Bekir Atay İlköğretim Okulu’nda görevlendirilen 9 kişiden 8’i EğitimBirSen, biri Türk EğitimSen üyesi. Çorum Endüstri Meslek Lisesi’nde 15 sandık başkanı görevlendirilirken, 13’ü EğitimBirSen üyeleri arasından seçildi. Diğer iki kişi ise sendikasız isimler oldu. Yavuz Sultan Selim İlköğretim Okulu’nda da toplam 15 seçim görevlisi bulunacak. Bunların 14’ü EğitimBirSen, biri Türk EğitimSen üyesi. Baykal, Demirel’e milletvekilliği teklifi götürmediğini söyledi NATO gemileri İstanbul’da ? İstanbul Haber Servisi NATO Mukabele Kuvveti Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu2 gemileri İstanbul’a geldi. Karaköy Salı Pazarı Rıhtımı’na demirleyen 6 gemiden biri olan SPS Diana’da basına bilgi veren Albay Antonio Martorell, Akdeniz’in mayınlar açısından tamamen güvenli olduğunu söyledi. Martorell, Akdeniz’de bulunan mayınların mekanik olarak çalışmadıkları için tehlike oluşturmadığını belirtti. E Ortaya çıkan “bariz ayrıma” itiraz eden eğitimLİ YÜZÜ DÜZGÜN ÖLÇÜTÜ! ciler ise EğitimBirSen’lilere “kıyak çekildiğini” savundu. Eğitimİş Çorum Şube Başkanı Uğur Demirer, “Sandıklar EğitimBirSen’lilere emanet” derken tepkilerini il seçim kuruluna da ilettiklerini ancak şaşırtıcı bir yanıt aldıklarını söyledi. Kendilerine, “Görevlileri eli yüzü düzgün öğretmenler arasından seçiyoruz” denildiğini belirten Demirer, “Böyle gerekçe olabilir mi? Eğitimcileri görmüyorlar bile... İl seçim kurulundan gelen bildirim doğrultusunda, öğretmenler görev isteyip istemediğini belirtiyor ve bunlar tekrar kurula iletiliyor” dedi. Demirer, “bilinçli ve isteyerek” yapılmış bir görevlendirme olduğuna işaret ederken “Amaçları sandık başına istedikleri adamları koymak” açıklamasını yaptı. ‘Benzer pencereden bakıyoruz’ ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le Güniz Sokak’taki evinde yaptıkları baş başa görüşmede, Türkiye’nin sorunlarını konuştuklarını söyledi. Kamuoyuna yansıdığı gibi, Demirel’e milletvekili teklifi götürmediğini belirten Baykal, Demirel’le, Türkiye’nin geleceğine “benzer pencerelerden” baktıklarını söyledi. Habertürk’te Basın Kulübü programına katılarak gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, Demirel’le yakınlığının Zincirbozan’la başladığını anlattı. Baykal, şöyle konuştu: “Orası bizim için ilginç bir deneyim oldu. Biz genç siyasetçiler olarak oradaydık. Sayın Demirel, Sayın Çağlayangil ve Adalet Partisi’nin önde gelen önemli şahsiyetleri olarak oradaydılar. Birbirimiz hakkında çok temel olarak peşin fikirler vardı. Orada 4 ay gece gündüz bir binanın içinde sürekli olarak beraber yaşadık. Birbirimizi tanıdık. Ciddi hazırlıklarla ülkenin sorunları ile ilgili düşüncelerimizi paylaştık” Demirel’i evinde ilk kez ziyaret ettiğini anımsatan Baykal, şunları söyledi: “Şimdi ben Türkiye’nin tarihi bir noktaya yaklaşmakta olduğu kanısındayım ve önümüzdeki seçimin Türkiye’nin geleceği açısından müthiş belirleyici olacağını düşünüyorum. Bu çerçevede kendisiyle ülkemizin durumu, sorunları ve yakın geleceği ile anlayışını ve kaygılarımı paylaşmak istedim. Çok güzel, çok yararlı bir görüşme oldu. Çok memnun kaldım. Benzer pencerelerden ülkemizin geleceğine bakmakta olduğumuzu tespit ettik.” obursali?cumhuriyet.com.tr. ADD’NİN SUÇ DUYURUSU SİYASİ PARTİLERİN HEDEFİ GENÇ SEÇMEN OYU CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ ADAYI GÜLDAL MUMCU: Barzani için soruşturma DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) suç duyurusu üzerine KDP lideri Mesud Barzani hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma için hazırlık dosyası açıldı. Başsavcılık Barzani hakkındaki soruşturmayı yürüten savcıyı belirledikten sonra, iddiaları inceleyecek. ADD Diyarbakır Şubesi, bir süre önce Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Kürdistan Federal Bölge Başkanı Mesud Barzani ve tüm ailesi hakkında ömür boyu hapisle cezalandırılmaları istemiyle suç duyurusunda bulunmuştu. ADD’liler dilekçelerinde, Barzani’nin ve ailesinin, “TCY’nin 77. maddesi uyarınca insanlığa karşı suç işlediğini, 78. madde uyarınca örgüt kurduğunu, 86. madde uyarınca adam öldürme ve yaralama eylemleri gerçekleştirdiğini, yağma, halk arasında paniğe neden olduğunu, ulaşım araçlarını kaçırdığını, devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozduğunu, anayasayı cebir ve şiddet kullanarak ihlal ettiğini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan düzenlediğini ve TMY’nin 3,4,7 ve 8’inci maddelerini ihlal ettiğini” savundular. Mahkumlar için kampanya ? İstanbul Haber Servisi Kader Mahkumları ve Yakınlarının Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, kitap kampanyası başlattı. Okunan kitapların cezaevlerine gönderilmesini amaçlayan dernek tarafından yapılan açıklamada, “Bu konuya duyarlı yayınevlerinden alacağınız 6 kitaplık bir set yalnızca 20 YTL’dir. İsteyenler giyim, gıda ve kırtasiye yardımı da yapabilir” denildi. İlgilenenler 0212 245 98 6566 no’lu telefonlardan bilgi alabilir. Meydanların kozu ÖSS ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaklaşan 22 Temmuz seçimleriyle birlikte meydanlar da hareketlenirken, siyasi partilerin ilk kozu ÖSS oldu. Genç Parti ve MHP, ÖSS’nin kaldırılması vaadinde bulunurken, CHP sınav sisteminin değiştirileceği, AKP de üniversitelerin öğrenci sayılarının artırılacağı sözünü veriyor. AKP, gençler üzerinden oy avcılığına başladı. Hafta sonu Şanlıurfa’da halkın karşısına çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üniversitelerin daha fazla öğrenci alması için çalışma yapacakları sözünü verdi. Erdoğan, iktidarı süresince müdahale edemediği YÖK’ü seçim sürecine girilmesiyle birlikte yeniden oy malzemesi olarak kullanmaya başlarken, “Hedef, inşallah şu anda üniversitelere alınan öğrenci miktarını artırmak. Önce bu YÖK olayını hep birlikte halletmemiz gerekiyor. Bunu halledeceğiz” diyerek genç oyları partisine istedi. Genç Parti’nin seçim sloganlarının en önemlileri arasında yer alan “ÖSS kalkacak” sözü, zamanla diğer partilerin de ilgisini çekmeye başladı. MHP, iktidar olması durumunda ÖSS’nin kaldırılacağı vurgusunu seçim meydanlarında işlemeye başladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da önceki gün katıldığı bir televizyon kanalında üniversiteye giremeyeceği anlaşılan öğrencilerin lise 2. sınıfta tespit edilerek, iş ve meslek yaşamına yönlendirilmesinin sağlanacağını söyledi. Duvar delindi ama yetersiz ANKARA (ANKA) CHP İzmir milletvekili adayı Güldal Mumcu, Uğur Mumcu cinayetinin ardından, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın “Bir duvar örülüyor” sözünü hatırlatarak “O duvar aslında biraz gedik almış durumda, ama onun tamamen ardındakini görebilmek için, onu gösterebilecek bir siyasi yapılanmayı, siyasi erki görmek istiyor” dedi Siyaset yapma fikrinin “toplumun siyasetten uzaklaşmasından” kaynaklandığını söyleyen CHP’nin İzmir 1’inci Bölge liste başı adayı Güldal Mumcu, Mumcu cinayetinin ardından dönemin Emniyet Genel Müdürü Ağar’la yaşadıkları “duvar” tartışmasını değerlendirdi. Mumcu şöyle konuştu: “‘Bir duvar örülüyor’ dedi, Ben de ‘O zaman çekin bir tuğla, yıkılsın’ dedim, ‘Çekemem’ dedi. ‘Çekin, kenara çekilin’ dedim. ‘Yapamam’ dedi. ‘O zaman çekerler altında kalırsınız’ dedim. Öyle bir ifade ile baktı ki, ‘bunu da kim yapabilirse’ anlamında. Şimdi o duvar biraz gedik almış durumda, biraz açılmış durumda. O duvar gedik aldı, ama onun tamamen ardındakini görebilmek için, onu gösterebilecek bir siyasi yapılanmayı, siyasi erki görmek istiyor.” Uğur Mumcu cinayetinin aydınlatılamadığını belirten Güldal Mumcu, “Uğur Mumcu suikastında 3 kişi var. Bunun ikisi yakalandı, biri hâlâ yakalanmadı. Suikast tam aydınlanmadı” dedi. CUMHURİYET 06 K