16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2007 SALI 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde birbirinden ilginç iki sergi var AYNA ADNAN BİNYAZAR Çukurova, ‘MutluMutsuz’ ÜMRAN BULUT Uygarlık Kalemin Ucundadır Nenem okuma yazma bilmezdi. Ama şunu bilirdi: Yola atılmış kâğıt görünce, artık esnekliğini iyice yitirmiş belini zorlayarak, onu yerden alır, duvardaki bir deliğe tıkardı. Ekmeği de yerde bırakmazdı. O zamanlar sokaklarda kör kandil bile yok. Karanlıkta birinin ayağına takılmasın diye yoldaki taşları da bir kenara iterdi. Yalın ayaklarımın kırılan tırnaklarından, taşları niye yolun kenarına ittiğini biliyordum. Ekmekle kâğıdı neden yerden aldığını sordum. “Ekmek nimettir, kâğıda da yazı yazılır” dedi, Birinci Dünya Savaşı’nda şehit düşen teyzesinin oğlundan gelen, dışı muşamba kaplı bir mendilde sakladığı mektupları koynundan çıkarıp gösterdi. Kaç kez, elinde rengi kirlenmiş o mendil, karanlık odalara çekilip ağladığını görmüştüm... Nenem öleli nerdeyse kırk yıl olacak. Onu her anışta gözümün önüne o mendil gelir. ??? Aradan yıllar geçip, “Önce söz vardı” sözünü ilk duyduğumda, anlatının uzun tarihini okumuşçasına duygulanmıştım. Sonra düşünmüştüm; yazı bulunmamış olsaydı, sözün ne hükmü olurdu? Çok eskilere dayanan “Söz uçar, yazı kalır!” özdeyişi bunun kanıtı idi. Soyluluğuyla övünen biri geçmişini irdelediğinde, çok çok üç kuşağa kadar uzanıyor; ötesi karanlık... Yazı, karanlığı aydınlık eyleyen göstergeler düzeneğidir. İnsanlık, bellekte biriken düşünceleri, duyguları, gözlemleri, izlenimleri.. unutulup gitmekten bu düzenekle kurtarmıştır. Uygarlık kalemin ucundadır... ??? Aydınlanma sürecini ilkçağ kültürünün felsefe, düşünce ve edebiyat yapıtları başlattı. O yapıtlar hazır beklemiyordu, çoğu harf harf araştırılarak bulunmuştur. Sözel ürünler de yazıyla ortaya çıkarıldı. Yazı olmasaydı Batı aydınlanması gerçekleşebilir miydi? Aydınlanma, dinsel devletler yıkılıp toplumlarda ulusal bilinç doğduktan sonra başladı. Ulus olayım demekle ulus olunmuyor. Ulus, gücünü toplumun kültürel varlığından, kültürel bütünlüğünden alır. Evrensel dünyada bu gücüyle yer almayan topluluklara ulus bile denemez. Atatürk’ün öncelik verip eğitimi laikleştirmesi, dil ve tarih çalışmalarını kurumlaştırması böyle bir ulusalcılık anlayışının ürünüdür. Yazı devrimi ise bu yoldaki düşünsel kurumlaşmanın en önemli evresidir. Bizde okuryazarlığın kitlelere yayılması, düşünebilme bilincinin gelişmesi yazı devrimiyle olmuştur. ??? Hümanist düşünceye göre her şeyin ölçüsü insandır. Atatürk, laikliğe dayalı birey anlayışını kökleştirmek istediği için, kültür tarihçileri, anlamını dilsel ve düşünsel değişimde bulan onun bilgi devrimini bir Türk hümanizmi sayarlar. Ulusal bilincin kaynağı kültürdür. Ölçü insan ise, devrim önce bireyin benliğinde yapılmalıydı. Çünkü, ancak benliğini ulusal bilinçle kuran kişi, vicdanını arındırıp, düşünce özgürlüğünün anlamını kavrayabilir. Özünde hoşgörülü bir kişilik taşımayanlar kendilerini saplandıkları önyargı batağından kurtaramadıkları gibi, onu başaranlara düşman gözüyle bakar, ilerici düşünceleri denetim altında tutmaya kalkarlar. İşte Atatürk’ün bilginin ışığıyla donatıp özgürleştirmeye çalıştığı, her fırsatta gericiliği hortlatmaya kalkan bu saplantılı kafalardır. [email protected] apı Kredi Kültür Merkezi’nde birbirlerinden farklı iki sergi var. Özenle hazırlanmışlar. Sözlerini söylemekteler. “Çukurova Bayramlığın Giyerken” bunlardan biri. Sergideki fotoğraflar Lütfi Özgünaydın’a, metinler Yaşar Kemal’e ait. Tasarım ise Prof. Sadık Karamustafa’nın. Yazıların ve fotoğrafların yanında metinlerin fonu için seçilmiş olan yeşil renkten tutun da kolonlarda birer kenarlarından iliştirilmiş hareketli kâğıtlara kadar her şey etkileyici. Çukurova’da doğanın cazibesi her daim sıcaktır, büyüleyicidir, Yaşar Kemal’in betimlemeleri de en az oralar kadar insanı kavrar ya, tüm bunları sunan sergi tabii ki bir başka içselliği yansıtacaktır. Sergi öyle olmuş. Ulu dağlar, ovalar, yağmur bulutları, gün batımı romanlardan mı alınmış dersiniz? Ağalar neredeler? Hani o eski çeşme? ‘İnce Memed’in sayfalarını çevirirken fotoğraflardan da oraları izliyorsunuz. Yazarın doğup büyüdüğü yerlerden arkadaşlarına, tarlalarda çalışan köylülerden kahvede sohbet edenlere.. onlarla birliktesiniz. Fotoğraftan metne, oradan fotoğrafa dolaşıp duruyorsunuz. Yaşar Kemal’i bu sefer de fotoğraflardan okuyorsunuz. Peter Hristoff’un sergisi de Yapı Kredi’de. Serginin başlığı “Mutlu/ Mutsuz”. Bir ikilemi sorunsallaştırmış. Ardından gelenlerse olumlu/olumsuz, figürlü/figürsüz, eski/yeni. Aynı tuvalde kurukafalar, gelincikler, bulutlar, pembeler, morlar... İçgüdüsel bir oluşturma almış başını gitmiş. Baştan aşağı simgecilik kokuyor. Hoş ve alımlılar. Diziler halindeler. İsterseniz bütüne, isterseniz birine bakıp diğerine geçebilirsiniz. Her birinde ma Y YARIN SAAT 20.00’DE ‘Özgürlüğün Peşinde’ Aya İrini Müzesi’nde Kültür Servisi ‘Out of Africa’daki rolüyle Oscar adayı olan, István Szabó’nun ‘Mephisto’ filmindeki rolüyle Cannes’da ‘En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü alan, Altın Küre ve Altın Palmiye ödüllü Avusturyalı oyuncu Klaus Maria Brandauer’in anlatıcı olarak yer alacağı ‘Özgürlüngiliz kemancı ğün Peşinde’ Daniel Hope. yarın akşam 20.00’de Aya İrini’de müzikseverlerle buluşacak. Evening Standard’ın ‘2001 Klasik Müzik Yorumcusu’ ile Almanya’nın en saygın müzik dergisi Fono Forum’un ‘Yılın Genç Sanatçısı’ ödüllerini toplayan İngiliz kemancı Daniel Hope’un kurguladığı bu tasarı, Annika Hope, Patrick Messina, Philippe Hanon, Guillaume Jehl, Jean Raffard, HansKristian Kjos Sørensen gibi kendi dallarının önde gelen sanatçılarını bir araya getiriyor. İlk kez Gstaad Festivali’nde seslendirilen, müzik ve sözlerin muhteşem birleşiminden doğan bu özgün tasarı, farklı ülkelerin müzisyenlerini bir araya getiren yapısının yanı sıra edebiyat ve müziğin evrensel diliyle barışın önemini vurguluyor. Konserde J.W. von Goethe, J. MüllerWieland, H. Heine, I. Stravinsky gibi sanatçıların yapıtlarına yer verilecek. İ BAŞTAN AŞAĞI SİMGECİLİK salımsı bir dünya var. İstifleme, simge, ön plan, arka plan, armoni, başa çıkılmış plastik değerlerden sadece birkaçı. Neşe, hüzün, korku, umut ve başkaları ise Hristoff’un resmindeki tematik yaklaşımlardan. Anlayacağınız, sergi, sanatla sizi kavrayacak denli sizden. Bütünleşeceğiniz duygular, olgularla dopdolu. İki sergi de 30 Haziran’a kadar açık. Sergileri dolaşırken yaratıcılığın sınırsızlığında olabilecek, değişik nesne kullanımının kazanımlarından etkileneceksiniz. Özgürlüğün, tasarımın, özgünlüğün sanatsal eğitimdeki rolünü düşüneceksiniz. Ders aracı olarak da değerlendirilmeli, çocuklar da görmeli diyeceksiniz. Haydi gezdirin onları... İyi seyirler. Kültür Servisi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde altı hafta sürecek ‘Türkiye Sinema Tarihi Seminerleri’ 23 Haziran Cumartesi günü saat 14.00’te başlıyor. Yeni İnsan Yeni Sinema dergisi tarafından düzenlenen seminerlerde ‘Yurtsever Sinemacılar Tartı ukurova Bayramlığını Giyerken’ başlıklı sergide, Yaşar Kemal’in yaşadığı, romanlarının geçtiği yerleri Lütfü Özgünaydın’ın objektifinden izliyoruz. Romanlardan ilgili satırlar ve Sadık Karamustafa’nın tasarımıyla. ‘Ç ‘Türkiye Sinema Tarihi Seminerleri’ şıyor’ başlıklı sunuşlarda ülkemiz ve dünya sineması bağlamında sinema tarihi ele alınıyor. Seminerlerin yürütücülüğünü ise Zahit Atam üstleniyor. ( Nâzım Hikmet Kültür Merkezi 0 216 414 22 39 www.nazimhikmetkulturmerkezi.org) TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ELELE VAKFI “Gazilerimiz için ne yapsak azdır” Vakıfbank Ankara Merkez Ş. 205 0000 YTL Tel: 0312 431 99 36 www.elele.org.tr PAZARCIK KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2007/118 Evri köyü 18 parsel hakkında mahkememizce yapılan yargılama sırasında, Mehmet Özsan, mirascıları, Nuri, kızı, Mehmet eşi 1945 d.lu Fatma Özsan, 1967 d.lu Reyhan Özan, 1965 d.lu Seher Özsan, 1974 d.lu Gönül Özsan, 1980 d.lu Ebru Özsan, 1978 d.lu Seher Özsan, 1980 d.lu Mehmet Özsan, Mustafa oğlu 1952 d.lu İbrahim Karalı, Memik kızı 1939 d.lu Hatice Atılgan, Memik oğulları 1953 d.lu Ahmet Karalı, 1949 d.lu Ökkeş Karalı, 1957 d.lu Kıymat Topuz, Selver çocuklar, Medet, Mehmet, Zeynep, Hasan, Yakup, Feyzullah Dilek; Mehmet oğlu 1965 d.lu Memik Karalı, 1972 d.lu Mehmet Karalı, 1978 d.lu Selda Topuz, 1981 d.lu Nurta, Karalı, Ökkeş Tembel mirasçıları 1932 d.lu Fato Batkınoğlu, 1939 d.lu İsmail Batkınoğlu, Ömer çocukları, Ümmühani Yaşar, Emin Batkınoğlu, Yeşim Öçal, Davut ve Ayvaz Batkınoğlu ve Enver Arkış’ın adreslerine ulaşılamadığından, duruşma gününün 04.07.2007 olduğu adı geçenlere ilanen tebliğ olunur. Basın: 32987 ESAS NO: 2007/210 Esas DAVACI: HAFİZE İNCE Şadiye İnce mirasçısı olarak Mahkememizce 11.03.2004 tarih 2001/127 Esas 2004/113 sayılı kararı, temyiz dilekçesi, Yargıtay Bozma ilamı ve karar düzeltme talep dilekçesi daha önce ilanen tebliğ edilmiş olduğundan, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 05.07.2006 tarih 2006/63987843 karar sayılı ilamı ile bozulmasına ve yine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 30.04.2007 tarih 2007/3324 4639 karar sayılı Karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş olup, dava mahkememizin 2007/210 esas sayısına kaydı yapılmış olmakla, duruşma gününün ve Yargıtay karar düzeltme talebinin reddine ilişkin ilamın ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 02/10/2007 günü saat: 10.10’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nin 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 30.05.2007 Basın: 32574 EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN/BAŞKANLIĞINDAN Dosya No: 2006/466 Tal. GAYRİMENKULÜN HALİHAZIR DURUMU, KIYMETİ, EVSAFI VS.: Satışa konu taşınmaz: Aydın ili, Kuşadası ilçesi, Davutlar beldesi 259 ada, 5 parsel, cilt 80, sayfa 7846’da kayıtlı 13/351 arsa paylı B2 Blok 10 nolu bağımsız bölümde tapuda kayıtlı olup. Taşınmaz Davutlar Güzelçamlı Karayoluna, Şehir imar planında A4 olarak gösterilen 4 kat konut imarlı yola cephesi ticari alan olan parsel içersinde kalmakta olup, zeminde yapılan incelemede kat irtifakının kurulmasına rağmen zeminde boş arsa durumda olduğu, Parsel üzerinde herhangi bir yapılaşmanın mevcut olmadığı, etrafında yapılaşmalar bulunduğu, şehir merkezine takriben 500 metre mesafede olduğu, parsel etrafında yapılaşmalar ve altyapı hizmetlerinin geldiği, uzaktan deniz görür durumdadır. Bulunduğu konum itibarıyla tercih edilen sahada yer almaktadır. Bilirkişi tarafından işbu gayrimenkule 10.000.00 YTL. Değer konulmuştur. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Gayrimenkulün 1. açık arttırması 30.07.2007 pazartesi günü, 10.3010.40 saatleri arasında Kuşadası Adalet sarayı 2’nci kat 202 nolu mezat salonunda yapılacaktır. Bu açık arttırmada taşınmazlara takdir edilen değerin % 60’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar varsa alacakları toplamını, ayrıca satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmadığı takdirde en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak kaydıyla; Gayrimenkulün 2. açık arttırması 09.08.2007 Perşembe günü, aynı saatlerde Kuşadası Adalet sarayı 2’nci kat 202 nolu mezat salonunda yapılacaktır. Bu açık arttırmada satışı isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklar varsa bu alacaklar toplamını, satış ve paylaştırma masrafları ile takdir edilen değerin % 40’ını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 % 1 K.D.V ., ihale damga pulu, alıcı adına tahakkuk edecek tapu harcı satın alana ait olacaktır. Tellaliye resmi ve birikmiş emlak vergi borçları ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları, satış bedelinden ödenir. 3 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi ya da bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubu vermesi gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine İİK. 130. maddesi gereğince 10 günü geçmemek üzere mehil verilir. 4 Taşınmazı satın alanlar İhaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydı ile, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK.130 gereğince verilen süre içersinde nakden ödemek zorundadır. 5 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde Müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 6 Satış bedeli hemen ya da verilen süre içinde ödenmezse İ.İ.K. 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri sorumlu tutulacak, hiçbir hükme gerek kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 7 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 8 Şatışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/466 Tal. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 07.06.2007 Basın: 33108 KUŞADASI 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle