16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB PB PB PB Y PB 30 32 31 30 34 34 35 34 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB Y PB B B 25 27 26 26 31 28 29 26 31 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B Y 31 31 36 39 34 36 30 27 24 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra Marmara’nın kuzeydoğusu, kuzey ve iç Ege, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Eskişehir, Bolu, Düzce, Karabük ve Kars çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 19 19 21 19 21 21 20 27 27 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y B Y Y 27 32 24 30 29 26 24 27 24 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A B B B B Y A A 27 33 26 36 24 27 16 32 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Gözünü sınır ötesi operasyona çevirmiş, bu hükümetten ABD bağımlılığını bir yana bırakarak harekât emri bekleyen halkı başka yöne çevirmek için gerçeği de yadsıdı. Yurtiçinde beş bin PKK’li olduğunu, buna karşılık Kandil Dağı’nın 500 terörist barındırdığını söyledi. Bir gün sonra ayaküstünde bu kez, “güvenlik güçlerinden aldığı bilgilere dayanarak” dün Cumhuriyet’te okuduğunuz TSK raporundaki gerçek rakamlardan söz etti ve böylece daha önceki söylemini yalanladı. Durup durup askerle aramızda anlaşmazlık yok diyor ama güvenlik zirvesine girmeden içeride dışarıda ne kadar terörist olduğunu askerden öğrenmek zahmetine katlanmıyor. Zira adamın kafasında terör, terörün gerçek kaynakları, nerede ne kadar PKK’li olduğu gibi bir Başbakan’ın öncelikle bilmesi, öğrenmesi gereken bilgiler yok! Kafasında ABD politikalarına nasıl uyum sağlayacağını ve sureti haktan görünerek, sanki ulusal davaların savunucusu ve koruyucusu imiş gibi halka söyleyeceği yalanı tezgâhlıyor. Türkiye, bir gün önce söylediği yalanı ertesi günü yalanlayan bir Başbakan’a ilk kez tanık oluyor. ??? Devlet gücünü kendini aklamak için kullanan bir Başbakan’a da ilk kez tanık olunuyor. Bir zamanların “camiye, kışlaya ve okula politika sokmamayı” öğütleyen ve titizlikle uygulanan slogan RTE’nin camilerde, okullarda ve hatta kışlada el altından yürüttüğü dinci siyasetle çoktaaan rahmeti rahmana kavuştu. Her gün şehit haberi almaktan yorgun düşen öfkeli toplumun cenaze törenlerindeki tepkilerinde siyaset arayan kafa; “şehit cenazelerini kendi siyasi sembollerini sergileyecekleri bir kampanya unsuru haline getirmek isteyenler” diye suçladığı kimileri hakkında polisi harekete geçirdi. Bu “kimilerini” polis yaka paça içeri aldı ve sorguladı. Ne ki RTE’nin hiç beklemediği bir sonuç çıktı geldi önüne: Şehit cenazelerindeki polis kameralarının yakaladığı protestocu halen Diyanet’te çalışan imam hatip mezunu Nazım Zeki Sergi adında biriydi ve… Milliyet’teki haber, sorgusunda AKP kodamanlarının maskesini indiriyor, gerçek yüzlerini gösteren açıklamalar yapıyordu. Sergi, RTE’yi ve kadrosunu özetliyor: “Cami kapısında doğdular, avludaki tepkiden rahatsızlar” diyor. Protestocuları gözaltına alıp sorgulamaktaki amaç; camiyi siyasal eğilimleri uğruna kullananları yakalamak değil. Zeki Sergi’nin anlattığına göre, (protestolar Cumhurbaşkanına, Genelkurmay Başkanı’na, ana muhalefet liderine yönelik olmamasına karşın) polis; sorgulamada “neden devlet büyüklerine” ve özellikle “neden hükümete yönelik protesto ifadeleri kullanıldığını..” araştırıyor. (Zeki Sergi) cami avlusunda doğanlar derken, şehit cenazelerinde cami avlusundaki (hükümete karşı) tepkilerden rahatsız olanlar derken RTE ve kadrosunu gösteriyor. Güncel siyaset uğruna abuk sabuk savunma ve saldırı yöntemleriyle ama din yolunda hesaplı siyaset yaparak yerini muhafaza etmek ve yeniden tek başına iktidar olabilmek için siyaseti camiye de, okula da, kışlaya da sokan RTE ve kadrosunu işaret ediyor. ??? Osmanlı saraylarının bir kopyası yeni genel merkez binasını açarken yaptığı konuşmada RTE: “…Bir damla şehit kanını 550 milletvekilliğine değiştirmeyecek kadar bu ülkeye, bu vatana bağlı bir siyasi kadroyuz” dedi. Toplum tepkisinden korkarak tek bir şehidin cenaze törenine katılamayan bir Başbakan’ın bu sözüne inanmak olanaklı mı? Baykal’dan sert yanıt CHP lideri ‘Başbakan’ın kimin ağzıyla konuştuğu Barzani’nin açıklamasıyla tescil edildi. Kendisinin karakterini bizim söylememize gerek yok, başdanışmanı dünyaya ilan etti’dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisini hedef alan sözlerine “Başbakan’ın daha dün (önceki gün) kimin ağzıyla konuştuğu Neçirvan Barzani’nin açıklamasıyla bir kez daha tescil edilmiştir. Hiçbir zaman, hiçbir kimse beni, Barzani’nin, Hikmetyar’ın, Yasin el Kadı’nın,Türkiye düşmanlarının, Sevr uzantılarının ağzıyla konuşur görmemiştir, görmeyecektir. Biz şehidimize ‘kelle’, terör örgütü başına ‘sayın’ demedik. Vatan görevi yapan askerimize dil uzatmadık.Türkiye’yi pazarlamadık, yabancıların çıkarlarına aracılık yapmadık” karşılığını verdi. Baykal’ın terör konusundaki değerlendirmelerine tepki gösteren Erdoğan “Bu millet Sayın Baykal’ın kimlerin ağzıyla konuştuğunu biliyor” ve “Baykal ile Bahçeli aynı ağızdan konuşuyor” benzeri değerlendirmeler yapmıştı. Baykal, dün yazılı bir açıklama yaparak bu sözlere tepki gösterdi. Baykal, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Dün (önceki gün) Başbakan’ın terörle mücadele konusunda hangi yanlışları yaptığını bir bir sayarak dile getirdim. Son olarak ‘Türkiye’nin içindeki 5 bin teröristi bitirdik de sıra Kuzey Irak’taki 500 teröriste mi geldi’ demesini yanlış, terörü teşvik eden, Kuzey Irak’taki ile Türkiye’deki terörün bütünlüğünü kavrayamayan, Barzani’nin ağzıyla yapılan bir açıklama olarak değerlendirdim. Bu sözlerimden birkaç saat sonra Neçirvan Barzani, Başbakan’ın sözlerine hak verdi, destekledi. Başbakan bu somut açıklama, iddia ve tespitlerimize hiçbir cevap veremedi. Bana yönelik bir ‘karakter’ suçlaması yaparak savunmaya çalıştı. Bu onun ne kadar aciz bir duruma düştüğünü göstermektedir. Ayrıca, beni bırakın herhangi bir vatandaşımızın karakteri, ahlakı, dürüstlüğü konusunda söz söyleyemeyecek olanların başında bizzat Başbakan vardır. Kendisinin karakterini ise bizim söylememize gerek yok, yakın çalışma arkadaşları, başdanışmanı Cüneyd Zapsu bütün dünyaya ilan etmiştir.” GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Gül, İstanbul’da düzenlenen demokrasi ve küresel güvenlik konferansında konuştu ‘Irak PKK için çabalamıyor’ İstanbul Haber Servisi Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Irak makamlarının kendi topraklarındaki PKK faaliyetlerini önlemek için hiçbir çaba içinde olmadıklarını belirterek “Beklentimiz, Irak hükümetinin kendi sınırlarını kontrol edebilmesi, bunu yapmaz ise koalisyon kuvvetlerinin bunu gerçekleştirmesi. Bunun da olmaması halinde sorunu halledebilecek olanlarla işbirliği içine girebilmeleridir” dedi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nce Türker İnanoğlu Maslak Show Center’da düzenlenen “2. İstanbul Demokrasi ve Küresel Güvenlik Konferansı’’nda konuşan Gül, 2006’da güvenlik güçleri tarafından terör örgütü PKK’ye karşı yürütülen operasyonlarda ele geçirilen Irak menşeli plastik patlayıcı miktarının 2 tona ulaştığını anlattı. Gül, “Halen 3 bin 500 ile 3 bin 800 arasında PKK teröristi Irak’ın kuzeyindeki kamplarda barınmakta, lojistik, silah ve mühimmat ihtiyaçlarını bu bölgeden karşılamaktadırlar. Üzücü olan nokta, Türkiye’nin, Irak’ın güvenliği, refah ve istikrarına katkı yapmak için tüm imkânlarını seferber etmesine rağmen Irak makamlarının kendi topraklarındaki PKK faaliyetlerini önlemek için hiçbir çaba içinde olmamalarıFotoğraflar: VEDAT ARIK Türker İnanoğlu Show Center’da başlayan konferansın açılışında Anadolu Ateşi gösteri sundu. dır’’ dedi. Terorizm tehdidinin, ancak uluslararası toplum ortak ve kararlı bir tutum takındığı takdirde önlenebileceğine işaret eden Gül, bunun için yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı: “Terör örgütleri destekten mahrum bırakılmalı, yardım eden ülkeler ifşa edilmeli, güvenlik güçleri arasındaki işbirliği geliştirilerek ortak operasyon yapmaları teşvik edilmelidir. Terör örgütleri arasında ayrım yapılmamalı.” Türkiye yalnız bırakılıyor Konferansta konuşan İçişleri Bakanı Osman Güneş de terorizmin ulusal coğrafya ve dini ‘Irak’ ibaresi vize çıkarttı sınırlar tanımadığını ifade etti. Güneş, “Terorizmin kaynağı, gerekçesi ve iddiası ne olursa olsun kınanmalı. Terorizmi bir dinle ve İslamla ilişkilendirme girişimleri son derece yanlıştır” dedi. Uluslararası alanda terör, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı, yasadışı göç ve kara para aklanması gibi konularda toplam 57 ülke ile 100’ün üzerinde güvenlik ve işbirliği anlaşması imzalandığının bilgisini veren Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ise güvenlik güçlerinin işbirliğinin zorunlu olduğunu vurguladı. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da Türkiye’nin teröre karşı uluslararası dayanışma içinde mücadele verdiğini ifade ederek “PKK ile mücadelede benzer dayanışma örneğini diğer ülkelerde göremiyoruz’’ dedi. Uluslararası işbirliği şart Madrid Emniyet Müdürü Enrique Baron Castano ve Londra Metropolitan Polis Teşkilatı Başkanı Sir Lan Blair, terör örgütlerinin gerçekleştirdikleri eylemle çok sayıda mağdur yaratmayı amaçladıklarını ifade ederek terörle mücadele için uluslararası işbirliğinin önemine vurgu yaptılar. Bu seçim yakın tarihimizin en önemli seçimi olacak! Türkiye’nin hiçbir ulusal davasına saygı göstermeyen AKP, medya eşliğinde aldığı uluslararası destekle bir dönem daha iktidara gelip yarım bıraktıklarını tamamlamak istiyor. AKP’nin 4.5 yılda ürettiklerini satır başlarıyla özetleyelim: Terör sıfır noktasındaydı, azdırdı. Dış borcu 200 milyar dolardan 400 milyar dolara çıkardı. Mevcut tesisler satılırken hemen hiç büyük yatırım yapılmadı. Tarım çöktü. İzlenen başarısız dış politikanın etkisiyle bize karşı, AB Rumları, ABD BarzaniTalabani’yi yeğledi. Bu kadar çok yatırım satıp bu kadar çok borç alan bir iktidar elbette bunun bir kısmını büyümeye aktaracak. Göreceli iyilik de bunun eseri. Bu tabloda AKP’nin değil birinci parti, barajın altında kalması gerekiyor. Ancak AKP hükümeti dopingle canlı, hormonla büyük gösteriliyor! AKP’nin Türkiye’yi satışı atak, yönetişi bataktı... ??? Demokrasinin ruhu seçenektir. Bir iktidarın olumsuzlukları öne çıkmışsa, siyasi yapının buna mutlaka bir seçenek üretmesi gerekir. 22 Temmuz’a 37 kala, Türkiye’nin AKP batağından kurtarılması için başlıca seçenek CHP’dir. Bunu içinde bulunduğumuz durumu gerçekçi bir bakışla irdeledikten sonra ikirciklenmeden söylüyoruz. Deniz Baykal, kasım ayından bu yana gelişen olayları iyi yönetti. CHP’yi seçime, “Türkiye partisi” olarak kucaklayıcı bir mantıkla taşıdı. Türkiye’nin ulusal çıkarlarına ve ortak paydalarına saygılı davrandı, onları korumada üzerine düşeni yapacağını gösterdi. DSP ile işbirliğini neyin olacağınıneyin olmayacağını görerek sağlıklı bir zemine oturttu. Dine bakışta, sağın eline koz verecek davranışlardan kaçındı. Geleneksel olarak her seçim öncesi sol birbirine girer, sağ onu seyrederdi. Yukarıda aktardıklarımızın da etkisiyle, bu kez tersi oldu. CHP ve doğal olarak Baykal, eleştirilmesi en çok sevilenlerdendir. Bu yaklaşımdan öte elbette başka yapılması gerekenler, dikkati çeken eksiklikler var. Ancak seçim kervanı yola çıktı. Artık kervanda ne varsa onunla yürünecek, geri dönüp şunu da alsaydık denecek bir ortam yok. Armudun sapı, üzümün çöpü dersek, sap gibi kalır, çöpe gideriz. ??? Oyunu bağımsızlara ya da başka bir sol partiye vermek isteyenlerin bu yaklaşımımıza tepki göstereceğini elbette biliyoruz. Ancak AKP gibi Türkiyeleşememiş bir parti her türlü oyunla sandığı zaptetmeye girişmişken, gücü birleştirmek gerekiyor. AKP’ye yönelik eleştirilerimize katılan sağ seçmeni de CHP’ye oy vermeye çağırıyoruz. 3 tane 1 ayrı yerlerden gelip toplandığında 3 eder. Ama tümü baştan yan yana geldiğinde 111 eder. Daha sonra 111’den 1 çıksa bile geriye 110 kalır! Oyları sandıkta birleştirmek, sandıktan büyük ve toplu bir güç olarak çıkmak gerekiyor. CHP, sandıktan çıkarsa Türkiye’yi AKP’den kurtarır... Sonra ne yapar? Bu sorunun yanıtını elbette uygulamada verecek. Gelinen noktada sorumluluk yüklenmeye en yakın parti CHP’dir. İktidar sorumluluğunu aldıktan sonra CHP’den çok ama çok beklentimiz var. Beklentilere yanıt veremezse hesap soracağız... Ama bunun için önce iktidara getirilmesi gerekiyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Kürdistan tankerleri’ Derince’den yola çıktı KOCAELİ (AA) Güney Kore’den “Kürdistan Bölgesel Hükümeti İçişleri Bakanlığı’’ adına gönderilen, ancak böyle bir hükümet bulunmadığı için Derince Gümrük Muhafaza Müdürlüğü’nde bekletilen 5 su tankeri ile 15 otomobil Irak’a gitmek için yola çıktı. Geçici plaka takılan 5 su tankeri dün Diler Limanı’ndan, otomobiller ise Derince Limanı’ndan karayoluyla Irak’a yola çıktı. İzmit Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü’nce, yaklaşık 3 aydır Güney Kore’ye geri gönderilmek üzere Derince Gümrük Muhafaza Müdürlüğü’nde bekletilen 5 su tankeri ile 15 otomobilin Irak’a gönderilmesi için yoğun diplomasi trafiği yaşanmıştı. Dışişleri Bakanlığı ile Gümrük Müsteşarlığı arasında yapılan görüşmeler sonunda, su tankerleri ile otomobillerin faturalarında “Kürdistan” ibaresinin yanında “Irak’’ ibaresinin de yer aldığı, bundan dolayı tankerlerin ve otomobillerin transit olarak Irak’a gönderilmesinde sakınca olmadığı görüşüne varılmıştı. ERDOĞAN’DAN SERT ELEŞTİRİ ‘AGOS’A 2 DAVADA BERAAT ‘Alevilik katledilmeye çalışılıyor’ ‘Baykal ve Bahçeli aynı ağzı kullanıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye sert eleştiriler yöneltti. Kendisini Mesud Barzani gibi konuşmakla suçlayan Baykal’a “Benim bu milletin ağzından başka hiçbir dili kullanmam mümkün değil” yanıtını veren Erdoğan, Baykal ve Bahçeli’yi birbirlerinin değirmenine su taşımakla suçladı. Erdoğan AKP Genel Merkezi’ne gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal’ın “Türkiye önce içindeki terörü bitirsin sözü ülkeyi yönetenlerin sözü olamaz. Bu söz, Barzani’nin, Talabani’nin, ABD’nin sözüdür” açıklamasının anımsatılması üzerine Erdoğan, Baykal’ın karakterinin gereğini yerine getirdiğini ileri sürdü. Kendisinin milletin ağzından başka hiçbir dili kullanmasının mümkün olmadığını savunan Erdoğan, “Şu anda da zaten Baykal ve Bahçeli aynı ağzı kullanmaya devam etmektedir. Biri, bir diğerinin değirmenine su taşımakla görevli. 22 Temmuz’da kimin kimin değirmenine su taşıdığını ve bu taşıyanlara da gerekli cevabı milletim en iyi şekilde verecektir. Dikkat edin, iki ağız da aynı ağızdır” dedi. Erdoğan, yurtiçinde ve sınır ötesindeki terörist sayısına ilişkin soru üzerine “Ne dedik, 1500 burada, 3 bin 500 de diğer tarafta. İlk söylediğim rakamlar, gazetelere dayalıydı. Şimdiki de resmi rakam” diye konuştu. Arat Dink: Hukuk dışı davalar hedef gösterdi İstanbul Haber Servisi 19 Ocak’ta öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in oğlu Arat Dink, Türklüğü aşağıladığı gerekçesiyle yargılandığı davada ifade verdi. Dink, “Bu hukuki dayanaktan yoksun yargılamalar, Hrant Dink’in hedef gösterilme sürecinde etkin rol oynadı. Bu davaların açılmasında sorumlu bulunan tüm yargı mensuplarından şikâyetçiyim” dedi. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Agos gazetesi çalışanları hakkındaki üç ayrı dava görüldü. Mahkemede önce, Hrant Dink’in ceza aldığı ve Yargıtay’dan dönen Türklüğü aşağılama davası görüldü. Dink’in ölümünün ardından, davanın tek sanığı olan Agos Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Karin Karakaşlı’nın beraatına karar verildi. Mahkeme yargıcı, Agos gazetesi yazarı Aydın Engin, yazıişleri müdürü Arat Dink ve imtiyaz sahibi Serkis Seropyan hakkındaki “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçundan açılan davada da beraat kararı verdi. Engin’in “Yargıya Dokunmak Gerek” başlıklı yazısının, mahkeme heyetine hakaret niteliğinde olduğunu belirten yargıç, suç duyurusunda bulunulmasına da hükmetti. Mahkemede, Dink’in 21 Temmuz 2006 tarihinde yayımlanan “301’e Karşı 1 Oy” başlıklı yazısı nedeniyle 301. maddeden açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Arat Dink, tarihi bir olayı soykırım olarak tanımlamanın Türklüğe hakaret olarak algılanmasını ilkel, saçma ve tehlikeli bulduğunu belirtti. Savcı ise sanıkların 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Bu arada Ümraniye’deki operasyonda ele geçirilen el bombaları ve TNT kalıplarının sahibi olduğu ileri sürülen emekli astsubay Oktay Yıldırım’ın Dink’in yargılandığı davaya müdahil olmak istediği ortaya çıktı. AP’de Alevilerden AKP eleştirisi ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL Avrupa Parlamentosu’nda (AP) düzenlenen Alevi Konferansı’nda AKP hükümetine ağır eleştiriler yöneltildi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Selahattin Özel, AKP hükümeti döneminde Aleviliği katleden girişimlerin gündeme geldiğini söyledi. Özel konuşmasında, AKP hükümetinin Fethullah Gülen ve bazı tarikatlardan destek aldığını ve AKP’nin Sıvas katliamının arkasında durduğunu söyledi. AKP’nin şeriat düzenini hedeflediğini belirten Özel, Alevilerin ise laikdemokratik bir Türkiye istediklerine dikkat çekti. Özel: Biz laik taraftayız Özel Türkiye’de laikdinci tartışmalarının yaşandığını belirterek “Biz laik taraftayız” dedi. Alevilerin sivil siyaset mücadelesi verdiklerini ifade eden Özel, Aleviliği siyasallaştırmak gibi bir hedefleri olmadığını kaydetti. Özel ayrıca Alevilerin 22 Temmuz’da yapılacak seçimlerde AKP’ye destek olmayacaklarını ifade etti. CHP’nin de Alevilere ilgi göstermediği yönündeki bir yoruma Özel, “CHP’ye kızgınlıkla AKP’ye oy vermeyi düşünmüyoruz. Tercihimiz birleşik sol iktidardır” dedi. TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk’in AKP’nin AB sürecinde olumlu adımlar attığını, bu yüzden de AB’nin hükümete sıcak baktığını söylemesi üzerine Özel, “Bozuk saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterir” dedi. Bush, Barzani’yi aradı ? BAĞDAT (ANKA) ABD Başkanı George Bush’un, Irak bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani’yi telefonla arayarak bölgedeki gelişmeleri değerlendirdiği bildirildi. KYB internet sitesinde yayımlanan habere göre, Mesud Barzani’yi telefonla arayan ABD Başkanı Bush, Amerika’nın Irak’taki demokratik süreci desteklemeye devam edeceğini söyledi. Görüşmenin önceki gün akşam saatlerinde gerçekleştiği, Bush ile Barzani’nin Irak’ın geneli ve Kuzey Irak’taki durum hakkında görüş alışverişinde bulunduğu belirtildi. ‘Taciz ateşi’ için de muhalefeti suçladı Eski AKP Genel Merkezi önünde bir kişinin taciz ateşi açmasına ilişkin soruya, “Muhalefetin çirkin yaklaşımları ve tahrikleri yaptığı dönemde bu tür girişimleri biraz olağan” bulduğunu söyleyerek yanıtlayan Erdoğan, şahsıyla ilgili endişe taşımadığını söyledi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle