16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HAZİRAN 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 7 Çocuklardaki ishalleri önemseyin İstanbul Haber Servisi Yazın gelmesiyle özellikle çocuklarda risk oluşturan ishaller aileleri korkutuyor. Uzmanlar, ishalin ortaya çıkma nedenleri arasında havaların ısınması nedeniyle besinlerin daha kolay bozulduğunu, artan sıvı ihtiyacı nedeniyle her durumda sıvı alma isteğinin mikrop alma riskini arttırdığı ve hijyen kurallarının yeteri kadar uygulanamaması olarak değerlendiriyorlar. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, ishale yol açan etkenler arasında, virüsler, bakteriler ve parazitlerin başta geldiğini söyledi. Virüslerin neden olduğu ishalin, bir gün etkisinin olduğunu ve ateş yapmadığının altını çizen Sokullu, çocukların önce halsizleştiğini, sonra hareketsizleştiğini ve bilinç kaybına kadar gidebilen durumlara neden olduğunu söyledi. Gerekli girişim yapılmadığı taktirde hayati tehdide varacak duruma geldiğinin altını çizen Sokullu, ishallerin bulaşıcı olduğuna da değindi. Sokullu şöyle devam etti: “Dışarıda yiyecek bulundurmamaya çalışın. Hijyen koşullarından emin olmadığınız yerlerde yemek yemeyin. Süt ve süt ürünlerini tüketirken çok daha dikkatli davranın. Çocuklarda ishal başlar başlamaz sıvı takviyesine başlayın. Yazın özellikle ortak yaşam alanlarının kullanımlarının artması, havuzlar, buralardaki tuvaletlerin kullanımı, açıkta satılan yiyeceklerin tüketilmesi gibi etkenler mikrobik durumun yayılmasını kolaylaştırıcı etkenler. Dondurma tüketirken de dikkatli olunmalı.” Gözün sinsi düşmanı: Glokom İstanbul Haber Servisi Türk Oftalmoloji Derneği ve Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birimi Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, Türkiye’de tahmini 1.5 milyon insanda göz tansiyonu (glokom) bulunduğuna dikkat çekerek, “Göz tansiyonu sinsi bir hastalıktır. Tedavi edilmezse gözün kaybına varana kadar ciddi sorunlara yol açabilir” dedi. Pfizer Türkiye tarafından Hyatt Regency Oteli’nde düzenlenen “Medya Bilgi Paylaşım Günleri” toplantısında bu ay “glokom hastalığı (göz tansiyonu)” hakkında bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Tamçelik, glokomun erken teşhisi ile tedavisinin mümkün olduğunu belirterek tedavi edilmediği takdirde hasarın geri dönüşümsüz olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Tamçelik, “Birçok insan, görmeleri büyük ölçüde bozulana kadar bir göz problemi olduğunun farkına varmaz. Göz doktoru tarafından yapılacak düzenli muayene ve rutin kontroller glokom hastalığının saptanmasının en iyi yoludur” diye konuştu. 40 yaşın üstündeki insanların yılda bir defa göz muayenesi olmaları gerektiğini vurgulayan Tamçelik, eylül ayında halkı bilinçlendirme kampanyası düzenleyeceklerini söyledi. DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Sol ve Sağ Gerçekten Bitti mi? Ülkenin bölünme tehlikesini giderek öne çıkartan terör eylemleri 22 Temmuz genel seçimlerinin de gündeminde elbette ilk sırada bulunuyor. Ne bu tehlike sürdükçe ve özellikle bu iktidarın başındaki kişi olup bitenlere dürbünün tersiyle bakmayı sürdürdükçe teröre karşı oluşması beklenilen çözüm yöntemlerinin sorgulanmasından vazgeçeceğiz, ne de laik, sosyal, demokratik ve başı dik bir hukuk devleti olmanın kurallarını savunmaktan. 22 Temmuz için iktidar yarışını sürdüren partilerimizin seçim bildirgeleri, önümüzdeki hafta içerisinde açıklanacak şekilde hazırlanırken ben 27 yıldan beri ilk kez bu seçimde oyumu vereceğim Cumhuriyet Halk Partisi’nin, benim ayrılmamdan bu yana “merkez” ve “sol” denilen kavramlardan hangisine ne kadar yakın ya da uzak olduğunu da öğrenme olanağını bakalım bulabilecek miyim? Çünkü, bir yandan dünyamızın tek kutuplu hale gelişi, öte yandan o gelişin sonucu olarak küreselleşme hem sosyal devleti hem de ulus devlet kavramlarını tahrip ediyor. Sendikal hak ve özgürlükler törpülenerek yok edilmeye çalışılıyor. 1970 Haziran ayının 15 ve 16’sında o dönemdeki Adalet Partisi iktidarının parlamentodan işçi sınıfının gücünü azaltmaya yönelik bir yasayı çıkartma girişimi üzerine “ayaklanmayı göze alan” ve bunun bedelini de birçok bakımdan çok pahalı ödeyen işçilerimiz, bugün sendika kavramını daha çok küresel ısınmaya, çevreciliğe ağırlık vermek zorunda kalan birer sivil toplum örgütüne dönüştürmüşlerdir. Tatil mevsimi ile birlikte çocukları bekleyen tehlikelerin sayısı artışa geçti Yaz kazalarına dikkat ŞULE KÖKTÜRK ‘Yemek Tahrikleri’ ? İstanbul Haber Servisi Avrupa ülkelerindeki spor giyim markalarının tekstil tasarımcısı Bener Ömür Yılmazer ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü mezunu reklam yazarı Emre Saraçoğlu tarafından kaleme alınan “Yemek Tahrikleri” önümüzdeki günlerde Kelime Yayınları tarafından yayımlanacak. Bir erkeği etkilemek için neler gerekir? İşte bu kitapta hepsi, fazlasıyla ve cezbetmek istediğiniz erkeğin burcuna uygun olarak anlatılıyor. “Yatak odasından önce mutfak vardır” fikrinden yola çıkılarak yazılan Yemek Tahrikleri, konuğunuzu öncelikle mutfağınızda ağırlamalısınız diyor. Yazla birlikte evden daha çok sokakta vakit geçiren çocuklar tehlikelere daha açık hale geliyorlar. Bu nedenle ailelerin daha dikkatli olması gerektiğini ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ela Tahmaz, çocukları yaz mevsiminin tehlikelerinden korumak için şu önerilerde bulundu: PARFÜM SÜRMEYİN Grevsiz toplusözleşmesiz bir düzen Çünkü artık örgütlenme hakları sadece kâğıt üzerindedir. Toplusözleşme ve özellikle grev hakları ellerinden fiilen alınmıştır. Öyle olduğu için de işverenler açısından da lokavtın bir anlamı kalmamıştır. Ama işveren sermayenin gücünü her bakımdan arttırmakla, küreselleşme bu açıdan daha çok sıcak parayı ellerinde tutanların ekmeğine yağ sürmektedir. Çalışanların sadece sendikalaşma, yani örgütlenme haklarını değil, adil ücret kavramı ile tanışma hakkını da yitirdiği bir düzen içindedir 2007 Türkiyesi. Kayıt dışı ekonomi, tüm kuralları ile hemen her işyerinde egemendir. AKP iktidarının Maliye Bakanı, KDV belgelerine verilen vergi iadelerini de geçersiz hale getirdiği için kayıt dışılığın sınırları sigortasız çalışmayı doğal bir kural olarak yaygınlaştırmakta, ülkenin Başbakanı ithalata, borsa manipülasyonlarına ve sıcak para oyunlarına dayanan bir ekonomi düzeninin sihirbazlaştırdığı milli gelir artışı rakamlarını, panayır çadırlarındaki konkav aynalardan yansıtarak aktarmaktadır. Öylece sanki o milli gelir paylaşımında adaletli kurallar yürürlükteymiş gibi tozpembe tablolar çizilmektedir. Oysa mayıs ayı istatistiklerine göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 626 YTL’dir. Yoksulluk sınırı ise hem Türkİş’in hem de Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2.040 YTL’yi bulmaktadır. Mutfak enflasyonunda son 12 aylık ortalama artışın yüzde 12.19 olduğunda işçiler de, kamu işvereni olan devlet de birleşmiştir. Dedim ya.. 22 Temmuz’da 27 yıldır ilk kez oyumu eski partime, yani CHP’ye kullanacağım. Ama bu kararıma karşı, CHP’nin seçim bildirgesinde, sosyal demokratlığının, hatta 1980 öncesi programındaki deyimle “demokratik solda bir parti” olmanın gereklerini ne ölçüde yanıtlayacağını da merak ediyorum. CHP’yi de merkezde değil tıpkı DSP, SHP, BCP ve ÖDP gibi merkezin solunda görme isteklerimi yineliyorum. Dağılmış bir solun, küreselleşmiş bir ekonomide, sadece özel sektöre değil, sosyal devlet takısına her fırsatta sarılan bir hükümetin denetimindeki 231 kamu işyerinde çalışan 300 bini aşkın ailenin ekmek tekneleri de, umarım CHP’nin şeffaf bir sol politika izlemesini destekleyecektir. GÜNEŞTEN KORUYUN 6 ayın altındaki bebekler: Direkt güneş ışığından korumak için bebeğinizin bacaklarını kollarını kapayacak ince kıyafetler ve başına şapka giydirin. Ancak gölgelik ve koruyucu kıyafetler yoksa, açıkta kalan yüze ve ellerin üstüne az miktarda güneş koruyucu sürülebilir. 6 ay6 yaş arası çocuklar: Çocuğunuz dışarı çıkmadan en az 30 dakika önce güneş koruyucuyu açıkta kalan yerlerine sürün ve bulutlu ve kapalı havalarda bile mutlaka kullanın. Koruma faktörü en az 15 olan çocuklar için hazırlanmış ürünler kullanın. 7 yaşın üstündeki çocuğunuz için: Güneşe açık bölgeleri kapatın. En az 78cm’lik gölgeliği olan bir kasket ve yüzde 99100 UV koruması olan güneş gözlükleri takmalarını sağlayın ve mümkün olduğu kadar çok bölge kapayan pamuklu kıyafetler giydirin. Gölgede kalmalarını sağlayın, güneşin en yoğun olduğu sabah 10 ile akşam 4 arasında güneşe direkt maruz kalmalarını önleyin. Koruma faktörü en az 30 olan güneş koruyucuyu bol miktarda kullanın. Güneş koruyucuyu 2 saatte bir yenileyin. Yüzdükten ve çok miktarda terledikten sonra da yenileyin. Böcek ve sinekten korunma yolları ocuğunuza kokulu sabun, sprey veya parfüm sürmeyin. Çocuğunuzu mümkün olduğu kadar sinek ve böceklerin yuvalanacağı durgun su ve bol miktarda açmış çiçek olan bahçelerden veya üzeri kapalı olmayan yemeklerin olduğu yerlerden uzak tutun. Çok parlak renkli ve büyük çiçek desenli elbiselerden kaçının, çünkü bunlar böcekleri ve arıları çekebilir. Çocukları sinek ve böceklerden korumak için, DEET içeren ve vücudun açık yerlerine sürülen sinek kovucular en etkili yöntemdir. Çocuklar için önerilen yüzde 30 konsantrasyonda DEET içeren sinek kovuculardır. Ancak 2 ayın altındaki bebeklerde kullanılmamalıdır. Sinek kovucuların içerikleri üründen ürüne değişmektedir. O nedenle mutlaka aldığınız ürünün ne içerdiğine bakın. İçinde ne olduğunu bilmediğiniz ürünleri kullanmayın. Ç Kadıköy’e yeni bir hastane ? İstanbul Haber Servisi Florence Nightingale Hastane grubuna son olarak Kadıköy Bağdat Caddesi üzerinde açılan 75 yatak kapasiteli Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi eklendi. Resmi açılışı henüz yapılmayan ancak hasta kabulüne başlayan hastane, Emekli Sandığı mensupları ile bazı özel sağlık sigortasına bağlı hastalara hizmet veriyor. Florence Nightingale Hastaneleri Genel Koordinatörü Op. Dr. Mücahit Atmanoğlu, hastanelerinde teknolojinin son yeniliklerini kullandıklarını vurgulayarak, amaçlarının kaliteli hizmet vermek olduğunu söyledi. Bol bol su içirin S ıcak bir iklime veya tatile gidildiğinde çocuğunuzun sıcağa ve iklime alışması için ilk günlerde çok fazla egzersiz yapıp yorulmamasını sağlayın, iklime alışana kadar daha hafif ve kısa süreli egzersizler yapmasına izin verin. Uzun süreli aktiviteleren önce sıvı alımının iyi olmasına özen gösterin. Aktivite sırasında da 3040 kilo civarındaki çocuklarda 20 dakikada 150200cc, 5060 kiloda ise bunun iki katı soğuk su veya sıvı alımı olmasına dikkat edin. Çocuğunuz susamış hissetmese bile bu miktarı içmesini sağlayın. Açık renkte pamuklu tek kat giyecekler giymelerine dikkat edin ve terden ıslanmış olanları hemen kuru olanlarla değiştirin. HAVUZDA NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ? ? Çocuğunuzu havuzda veya havuzun yakınında bir saniye bile yalnız bırakmayın. ? Her zaman elle uzanabileceğiniz kadar mesafede bulunmasına dikkat edin. ? Bahçenizde havuz varsa etrafını çocuğun boyundan uzun parmaklıkla çevirin. ? Havuzun yanında bir telefon ve kurtarma ekipmanı bulundurun. ? Şişme havuz oyuncaklarından sakının, kurtulma amacıyla sarılabilirler ama can simidi gibi etkili değillerdir. 300 bini aşkın işçinin toplusözleşme görüşmeleri Dün o 300 bini aşkın işçiyi çatısı altında toplamış olan Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç ile hükümet adına Başbakan Yardımcısı Şahin’in toplusözleşme görüşmeleri vardı. Televizyon haberleri, internet siteleri, haber ajansları, beklenir ki, bu konuda ön ya da durum saptaması olacak bilgiler aktarsın. Oysa hemen hiçbirisi o 300 bin aileyi yurttaş ya da seçmen olarak görmeyen bir vurdumduymazlık içindeydi. O vurdumduymazlık boşuna mıdır? İşçiler adına Türkİş önümüzdeki iki yıllık dönemin ilk 6 ayı için yüzde 15 artı refah payı olarak yüzde 5 istemiş. Bu rakamların matematiksel sonucunda kamuda çalışan işçinin eline giydirilmiş aylık olarak 915 YTL geçecek. İşveren hükümet yüzde 5+4 olarak yüzde 9’da ısrarlı. Kamuda çalışan işçilerin, özel kesime göre daha şanslı sayılmaları sendikalarının var olmasından geliyorsa, Türkİş 19 Haziran’da yapılacak dördüncü görüşmenin sonunda, öteki “demokratik haklarını” kullanmayı da masaya getirmelidir... KIZILAY’DA KADROLAŞMA SİBEL BAHÇETEPE Rahim ağzı kanseri aşısı geliyor ? İstanbul Haber Servisi Dünyada her yıl 500 bin kadın rahim ağzı kanserine yakalanıyor, bunların 250 bine yakını da yaşamını yitiriyor. Önümüzdeki aylarda Türkiye’ye gelmesi planlanan rahim ağzı kanseri aşısı ile ilgili Servikal Patolojiler ve Kolposkopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Kunter Yüce, “Geliştirilen aşı tedaviye yönelik değil, koruma amaçlıdır” dedi. Prof. Dr. Yüce, rahim ağzı kanserine, genital siğillere neden olan HPV enfeksiyonu geçirmek, sigara kullanmak, erken yaşta cinsel yaşam ve evlilik, partner sayısının çok olması, kötü hijyenik şartlar gibi nedenlerin yol açtığını belirterek aşının ABD’de 926 yaş arasındaki kız çocuklarına uygulanmasının önerildiğini anlattı. AKP Beykoz’a el attı Kızılay Derneği’nin İstanbul Beykoz Şubesi’ne Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkezi’nce el konularak şube başkanı ve yönetim kurulu üyeleri görevlerinden alındı. Kızılay Beykoz Şube Başkanı Sevinç Yılmaz, şubat ayında genel kurul toplantısının yapıldığını, ardından Kızılay Genel Merkezi’nin gerçekleştirilen toplantının tüzük hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini istediğini söyledi. “Herhangi bir aykırılık olsaydı yapılanlar dernekler masasından geri dönerdi” diyen Yılmaz, “Genel kurul öncesinde bize tepeden gelen bir talimatla AKP ilçe teşkilatından Hasan Şatıroğlu’nun başkan olması istendi. Yönetim kurulu siyasi kimliği olan birinin üye olmasına karşı çıktı” diye konuştu. Hayırseverlerin yardımıyla ilçeye yaptırdıkları ve bitmek üzere olan Kızılay polikliniğinin genel seçim öncesinde önemli bir rant alanı oluşturduğuna dikkat çeken Yılmaz, “AKP iktidarı seçim öncesinde şubemizi ve hastaneyi ele geçirmek istiyor. Bu iktidarın kadrolaşma faaliyetlerini arttırmak istediğinin bir göstergesidir” dedi. Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali ve AKP Beykoz İlçesi Seçim İşleri Başkanı Hasan Şatıroğlu ise iddiaları reddeti. mik özgürlüğe ulaşmalarının önünde türlü, çeşitli engeller var. Siyasal partilerin bunlara nasıl çözümler önereceklerini ve bu konudaki açıklamalarını merakla bekliyoruz. Yazıyı sağlıkla ilgili bazı rakamlar ve kıyaslamalarla tamamlayalım. Almanya’da 8000 kiliseye karşı 70.000 sağlık merkezi var, Fransa’da 9000 kilise, 60.000 sağlık merkezi bulunuyor. Türkiye’de ise 7000 sağlık merkezine karşılık 77000 camii var. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde halkımızı temsil etmeye talip olan adayların bu konulardaki görüşlerini de bekleyeceğiz. 22 Temmuz seçimlerine halk sağlığını ciddiye alacak, onlara tıpkı eğitim gibi temel haklardan biri olan sağlık hakkını sağlayacak ve sosyal devlet ve eşitliği öngören bir iktidar özlemi ve kararlılığı içinde gidiyoruz. [email protected] Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR eçim öncesi hükümetten vatandaşa sağlıkla ilgili bir müjde ulaştırıldı. 15 Haziran’dan başlayarak sosyal güvenceye sahip olan yurttaşlar artık özel hastanelere sevk gereği ve zinciri olmaksızın ( aslında sağlık hizmetinin basamaklandırılması bilimsel bir gerekliliktir ) başvurabilecekler ve tedavi görebileceklerdi. Ne kadar sevindirici değil mi? Ama özel hastanelerdeki bu tetkik ve tedavi masraflarını kimin ödeyeceği açıklanmıyordu. Ortaya çıkan gerçek ise halkımız için çok acı ve çok acıklı yeni bir sürpriz oldu. Devlet, hasta başına sabit bir ücret ödemesi yapacaktı. Bunun da 25–40 liradan ibaret olduğu anlaşılıyor. Peki, bir kalp hastası, bir böbrek, mide hastasının, nörolojik bir hastanın tetkik ve tedavi masrafları 25–40 liranın içine sığar mıydı? Bu, elbette komik bir sorudur. Anlı, şan S AKP’den Halk Sağlığına Darbe lı profesörlerimizin 350 lira vizite ücreti talep ettiği bir ülkede 25 lira, muayene ücreti bile olamaz elbette. Peki, inceleme ve tedavi ücretinin farkını kim ödeyecek? Elbette vatandaş. Örneğin MR çekimi ve laboratuvar tetkikleri. 500 liralık bir masrafı gerektiriyorsa hasta 475 lira ödeyecek ve herhalde bu reformu gerçekleştiren hükümete dua(!) edecektir. Bir vatandaş televizyon ekranlarında “ erkeklik bizde kalsın o 25’i de biz ödeyelim ” derken çok haklı idi. Evet seçimlere giderken AKP yönetiminin halk yararına(!) şu emsalsiz icraatını görüyor musunuz? Bunu artık özel hastaneler de halka açılıyor diye bir reform gibi ilan etmesini ve pervasızca yapılan bu aldatmacayı anlayabiliyor musunuz? Aslında bu, açıkça vatandaş sağlığının piyasaya havale edilmesidir, devletin bu yükümlülüğünden ve sosyal devlet anlayışından tümü ile vazgeçmesidir. Tıp tüccarlarının önünün açılmasıdır. Sağlık kurumlarında destek hizmetleri de taşeron şirketler tarafından verilecektir. İlaç harcamaları 2004’den bu yana iki katına çıktı. Bu miktar tüm sağlık harcamalarının yarısına yaklaşmaktadır. Çünkü SSK ilaç alım modeli terk edilerek kamu ilaç alım protokolü kabul edilmiştir. İlaç pazarının yüzde 70’ine yabancı şirketler egemen. Türkiye, Engelli Hakları Sözleşmesini imzalayan ilk ülkeler arasında yer aldı ama yurdumuzda sayıları on milyona yaklaşan engellilerin okula, mesleki eğitime, istihdama, onları taşıyacak araçlara, binalarımıza ve ekono Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net Kendinize yatırım yapmak istiyor ve bu konuda profesyonel bir yol haritasına ihtiyaç duyuyorsanız; İŞTE HAZİNENİZİN HARİTASI burada. Haydi yelkenler fora, yola çıkıyoruz... ‘Yaşam koçu’nuzla tanışın. 0 533 302 84 48 CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle