15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2007 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Bir yayınevinin dağıttığı ücretsiz kitapta Atatürk ve şehitlere hakaretler yağdırılıyor AVRUPA GÜRAY ÖZ Cami önünde cihat çağrısı Uçak düştü pilot kurtuldu ? KONYA (Cumhuriyet) Konya’nın Yunak ilçesine bağlı Kuyubaşı köyü yakınlarında bir tek kişilik F5A tipi askeri uçak düştü, Pilot Teğmen Önay Kuş paraşütle atlayarak kurtuldu. Kaza yerine yakın bölgeye düşen Kuş kazadan küçük sıyrıklarla kurtuldu. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Kuş’un sağlık durumunun iyi olduğu, kontrol amacıyla gözlem altında tutulduğu belirtildi. İstanbul Haber Servisi İstanbul’da bir yayınevi, cami önlerinde ücretsiz olarak dağıttığı “İman Nasıl Muhafaza Edilir” adlı kitap aracılığıyla cihat çağrısı yapıyor. Atatürk ve şehitlere hakaretler edilen kitapta, çocukların “kâfir”lerin okullarına gönderilmemesi, anlaşmazlıklarda TC mahkemelerine başvurulmaması isteniyor. Atatürk’e saygı duruşunda bulunmanın “putperestlik” olduğu iddia edilen kitapta, laiklik “Allah’ın emirlere karşı gelmek” olarak değerlendiriliyor. AKP’nin iktidara gelişiyle birlikte hız kazanan irticai söylem ve uygulamalara bir yenisi daha eklendi. Bağcılar Lisesi’nde bodrum katında lise öğrencilerinin toplu namaz kılması olayının yankıları sürerken, bu kez de İstanbul’da Tebliğ Yayınevi dağıttığı kitap ile açıkça cihat çağrısı yaptı. “www.fo Irak Dersleri Irak’ı unuttuk mu? Hayır! Yalnızca kanıksadık. Açlık, yoksulluk ve Amerikan askerlerinin ateşi altında çaresiz bir şekilde ölüme boyun eğen, direnişle işbirlikçilik arasında bir yerde kendine yaşam alanı bulmaya çalışan Iraklıyı artık umursamıyoruz. Oysa umursamak zorundayız. Bölünmüş parçalanmış Irak bizim için sessizce seyredilecek bir savaş oyunu değildir. Irak bizim için tehlikelerle dolu, hiç ama hiç uzak olmayan bir gelecektir. ??? Osmanlı sonrası dönemde başta İngilizler olmak üzere emperyalist merkezlerin oyuncağı olmuş Irak, zengin petrol yatakları nedeniyle başı beladan kurtulmayan ülkedir. Bu ülke, Raşid Ali’den Nuri Said’e, Nuri’den Kasım’a, Kasım’dan El Bekr’e, Arif’e, sonra Saddam’a hep darbelerin ama aynı zamanda emperyalist oyunların kurbanıdır. Irak şimdi, resmi verilere göre 600 bin’i aşkın Iraklının yaşamını yitirdiği kanlı bir savaşın ortasında. Liste her gün biraz daha kabarıyor. Ölümlerin yalnızca istatistik verilere dönüşmesiyse dramatik, acı, irkiltici bir gerçektir. Amerikan emperyalistlerinin, İngilizlerin, artık “geri çekilme” zamanının geldiğini düşündükleri bu günlerde stratejileri, bir türlü eskimeyen, tam tersine yeni ve modern yöntemlerle zenginleştirilmiş parçalama ve denetim altında tutma stratejisidir. Irak’ın geleceği belirlenmiş gibi görünüyor. Petrol yataklarının yol göstericiliğinde çizilmiş sınırlarla üç parçalı bir Irak’tır ufukta görünen. ??? Şii, Sünni ve Kürt Iraklar bölgenin yeni kaderidir. Irak, terörle boğuşan, demokratikleşmesini bu kirli savaşa kurban etmenin kıyısında duran Türkiye’nin de kâbusudur. Türkiye bir yandan modernleşmenin önünü kesme çabasındaki emperyalist destekli köktendincilikle, öte yandan bölgede uygulamaya konulmuş parçalama stratejileriyle mücadele etmek zorunda. Parçalanma tehlikesini hiç ciddiye almayan, tehlikeyi dile getirenleri “Sevr paranoyasına kapılmakla” suçlayan aydınlarımız, yakın tarihi iyi bilmiyorlar. ??? Ulusların, halkların birliğinin iki yöntemi var. Birincisi kapitalist yöntemdir. Henüz başarının çok uzağında olan Avrupa Birliği, bu yöntemin “eşyanın tabiatına aykırı” örneğidir. Bu birlik, yalnızca serbest piyasa ekonomisinin istikrarlı olduğu varsayılan ve coğrafya olarak tehlikeli olmayan ülkeleri kapsar. Diğerleri olabilirlerse eğer, yalnızca “imtiyazlı ortak”, daha doğrusu “imtiyazlı pazar” olmaya layıktırlar. Talihsiz yöntem ise ne yazık ki başarısızlığa uğramış, ama geride zengin deneyimler bırakmış Sovyet örneğidir. O eğer yanlışlarından arınmayı başarabilse, emperyalist saldırıya karşı koyabilseydi, halkların birliği için iyi bir örnek olabilirdi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından, o anlaşılması zor başarısızlıktan kapılarını emperyalistlere açmayı borç bilen bir sürü devlet, mafya tuzağına, Soros girdabına düşmüş bir sürü ülke çıktı. Geriye kalan yalnızca derstir. ??? Türkiye birliğini korumak, modernleşme, aynı anlama gelmek üzere demokratikleşme mücadelesini sürdürmek zorunda. Bu bapta sapla samanı karıştırmak günümüzün modası haline gelmişse, bu, sisteme eklemlenme kaygısının ağır basmasındandır. Bilinci bulanık aydınların, İdris Küçükömer’i yeniden keşfedenlerin, halkı sola kazanmak yerine, solu terk ederek “halkçı” olmanın saçmalığını kavramaları da herhalde uzun sürmeyecektir. Soldan vazgeçerek halkçı olunmaz. Halkı anlayarak, halkın diliyle gerçekler anlatılarak sol olunabilir. Sınıflar meselesini kavrayarak, serbest piyasanın her alandaki gücüne, özellikle de ideolojisine teslim olmadan, o gücü iyi tanıyarak sol olunabilir. Sol olmanın bir diğer işareti emperyalizmi iyi bilmektir. İşte bu nedenle Irak, yüreğimizde duyabileceğimiz müthiş bir derstir. Öyle bir derstir ki Irak... Ben orada, uyanamazsak, yalnızca karanlık bir gelecek görüyorum. eposta: [email protected] ? İstanbul’da bir yayınevinin dağıttığı “İman Nasıl Muhafaza Edilir?” adlı kitapta, ailelerin çocuklarını “kâfir”lerin okullarına göndermemeleri, anlaşmazlıklarda TC mahkemelerine başvurulmaması isteniyor. Atatürk önünde saygı duruşunda bulunmanın “putperestlik” olduğu iddia edilen kitapta, laiklik de “Allah’ın emirlerine karşı gelmek” olarak değerlendiriliyor. rumgazetesi.com”da yer alan Murat Aydın’ın haberine göre Tebliğ Yayınevi, cami önlerinde ücretsiz olarak İman Nasıl Muhafaza Edilir? adlı kitabı dağıtıyor. Hakkı Yazar tarafından yazılan ve Tebliğ Yayınları tarafından basılan kitapta, “Allah’tan başka ilah yoktur diyenlerin, Allah’ın emirlerine uyup bu uğurda cihat etmesi gerekir!” ifadeleriyle açıkça cihat çağrısı yapılıyor. Her gün ilkokullarda çocuklara okutulan “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” sözlerinin “şirk (Allah’ın yerine konmak) ve küfür” olarak yorumlandığı kitapta, yasa yapma hakkının Allah’a ait olduğu savunuluyor. “Hâkimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir” sözünün yazıldığı TBMM’nin de “en tehlikeli yer” olarak değerlendirildiği kitapta, “Çünkü 550 milletvekili bu Meclis çatısı altında İslama aykırı kanun yapıyor!” ifadesi yer alıyor. TBMM’de “Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağım, demokratik ve laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyacağım” andını içenlerin Müslüman sayılmadığı kitapta, Atatürk’ün mezarı başında saygı duruşunda bulunmak “putperestlik” olarak tanımlanıyor. EBLİĞ YAYINEVİ: SABOTAJ Tebliğ Yayınları tarafından 2007 yılı içinde basılan kitap üzerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bandrolü ve barkod numarası bulunmuyor. Kitabın yazarının isminin internet ara T Unutulan paralar TMSF’ye ? Haber Merkezi Bankalarda unutulan toplam 6.8 milyon YTL tutarındaki mevduat Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. Zamanaşımına uğramış bu mevduatların büyük çoğunluğunu döviz hesapları oluşturdu. Geçen yıl banka hesaplarında bulunan, 2 milyon 350 bin 25 YTL, 1 milyon 211 bin 559 Avro, 1 milyon 184 bin 86 dolar tutarında döviz mevduatı 10 yıl süreyle aranmadığı için Fon’a devredildi. ma motorlarında çıkmaması ise “kitabın yazarının da gerçekten var olup olmadığı” sorusunu akıllara getiriyor. Ayrıca kitabın içerisinde yayınevi ile ilgili yeterli bilgi de yer almıyor. Tebliğ Yayınları’nın sahibi Bahaeddin Sağlam ise söz konusu kitabın kendi yayınevleriyle ilgisi olmadığını ve kitabın kendi yayınevlerini kullanarak basıldığını iddia etti. Tebliğ ismini tescil ettirmedikleri için başkalarının da bu ismi kullanabileceğini belirten Sağlam, kendilerine karşı milliyetçi kesimler ya da koyu dindar kesimlerin sabatoj yapmış olabileceğini söyledi. Bu kitabın bir korsan yayın olduğunu savunan Sağlam, “Biz bu ismi 1985’ten beri kullanıyoruz. Bu kitabın bizimle aynı ismi kullanması yüzde 1 tesadüf, yüzde 99 ise bilinçlidir. Bize yapılan bir sabotajdır” dedi. KONYA’DA SEÇİM SAVAŞI İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN TUĞCU EMEKLİ Karases’in avukatı AKP’den aday SABİT HORASAN CHP’den El Maktum önergesi ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne soru önergesi veren CHP Grubu, Dubai Şeyhi El Maktum’un satın aldığı İETT arazisinin parasını ödememesine karşın İBB’nin bu ihaleyi neden iptal etmediğini sordu. CHP Grup Sözcüsü Can Özyedierler de bir gazetedeki “Topbaş, Pertevniyal Lisesi’ni ve Zeynep Kamil Hastanesi’ni satıp 5 milyar dolar kazanacak’’ başlıklı haberi hatırlatarak satılması öngörülen 18 gayrimenkulün satış planının olup olmadığını sordu. DTP’li yöneticinin hapsi istendi ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır’da 2831 Mart 2006 tarihinde çıkan olaylar nedeniyle aralarında DTP İl Başkan Yardımcısı Musa Farisoğulları’nın da bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, sanıklardan Farisoğulları’nın TCK’nin “terör örgütü üyesi olma” suçunu kapsayan 314/2. maddesi uyarınca 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. KONYA Merkezi Almanya’da bulunan İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği Başkanı (İCCB) Cemalettin Kaplan’ın (Karases) oğlu Metin Kaplan’ın avukatı Hüsnü Tuna Konya’da AKP’den 6. sırada, Hizbullah davalarına bakan avukat Veli Tolu da Saadet Partisi’nden 5. sıra milletvekili adayı oldu. Metin Kaplan’ın uçakla Anıtkabir’e yönelik saldırı ve İstanbul Fatih Camii’ni işgal hazırlığı gibi 13 ayrı suçtan yargılandığı davalara bakan Hüsnü Tuna, aynı zamanda türbanla üniversiteye girmek isteyen öğrenci Leyla Şahin’in Türkiye aleyhine AİHM’ye açtığı davada da avukatlığını üstlenmişti. Tuna, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın hakkında açılan davada müdahillerin avukatlığını üstlenmişti. Necmettin Erbakan’ın avukatı ve SP Karatay İlçe Başkanı Veli Tolu ise partisinden 5. sırada milletvekili adayı oldu. Tolu, 2002 seçimlerinde Erbakan’ın adaylığının kabul edilmemesini “hukuk faciası” olarak nitelemişti. Tolu, Erbakan’ın yanı sıra birçok Hizbullahçının da davasını üstlenmişti. Muhalefet partileri ise listelerinde çiftçi temsilcilerine önem verdi. CHP çiftçilerin kalkınmasına yönelik çalışmalarıyla tanınan eski milletvekili Ali Çalık’ın oğlu Orçun Güney Çalık’ı aday gösterirken DP ilk sıraya Pankobirlik Başkanı Recep Konuk’u yerleştirdi. AKP ise çiftçinin gönlünü alabilmek için uzun süredir ödenmeyen doğrudan destek primlerini ödemeye başladı. Başkan seçimi yargıda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin tarihindeki ilk kadın başkan olan Tülay Tuğcu, dün yaş haddinden emekliye ayrıldı. Tülay Tuğcu’dan boşalan başkanlık seçimlerine yedek üyelerin de katılması gerektiği gerekçesiyle Yüksek Mahkeme’nin 2 yedek üyesi idare mahkemesine dava açtı. Tuğcu’nun emekliye ayrılması nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nde tören düzenlendi. Mesai arkadaşları, Tuğcu’yu kapıda alkışlarla uğurladı. Tuğcu, çıkışta duygularını soran gazetecilere, “Allahaısmarladık diyorum, başka bir şey yok” diye karşılık verdi. Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı için seçimin ne zaman yapılacağının sorulması üzerine, yedek üye Fettah Oto ve Cafer Şat’ın, Anayasa Mahkemesi Başkanlık seçimlerinin yürürlüğünün durdurulması ve yedek üyelerin seçime katılmama uygulamasının iptal edilmesi istemiyle idari yargıda dava açtıklarını anımsattı. Kılıç, Tuğcu’nun imzasıyla bu iki üyeye, “Anayasanın 146. maddesi ve Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluş Yasası’nda öngörülen asıl üyelerin toplanması sonucunda yapılması gereken başkanlık seçimlerine katılmalarının mümkün olmadığı” yönünde yanıt verildiğini anlattı. [email protected] Habertürk önündeki tören basın, siyaset ve iş dünyasını buluşturdu Güldemir, gözyaşlarıyla uğurlandı ? Gazeteci Ufuk Güldemir’in cenazesi Yenibosna’daki Habertürk bahçesine asılan dev posterinin önüne getirildiği sırada Habertürk çalışanları gözyaşlarına boğuldu. İstanbul Haber Servisi Habertürk’ün kurucusu gazeteci Ufuk Güldemir, dün son yolculuğuna uğurlandı. Güldemir’in cenaze töreni, basın, siyaset ve iş dünyasını buluşturdu. Güldemir için ilk tören, kurucusu olduğu Habertürk televizyonunun Sefaköy’deki merkezi önünde yapıldı. Tören öncesinde Güldemir’in eşi Gaya, kızı Su, amcası Cengiz Okaygün, kardeşleri Şafak ve Gül ile eski eşi Cumhur Etkin taziyeleri kabul etti. Güldemir’in cenazesi Yenibosna’daki Habertürk bahçesine asılan dev posterinin önüne getirildiği sırada Habertürk çalışanları gözyaşlarına boğuldu. Törende konuşan Güldemir’in kardeşi Şafak Okaygün, gözyaşları içinde aile adına yaptığı konuşmada, “Ufuk, bizim ailenin rengiydi. Muzipti, zekiydi, hepimizi eğlendiren oydu” dedi. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Güldemir için “Türk basını büyük bir ustasını, memleket kıymetli bir evladını, bizler ise güzel bir dostumuzu kaybettik. Yüreğim buruk. YüreğiGazeteci Ufuk Güldemir’in cenazesi, Teşvikiye Camii’nde kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) İNŞAAT ŞİRKETİNE BORCU VAR AKP’li başkanın evine haciz geldi HİLAL KÖSE Çocuklardan okul eylemi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü kapsamında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan hizmet alan ve sokakta çalışırken eğitime kazandırılan çocuklar, çocuk işçiliğine dikkati çekmek için eylem yaptı. Abdi İpekçi Parkı’nda gerçekleştirilen eyleme katılan çocuklar, “Boya sandığı sizin olsun, okulumu verin” yazılı dövizler taşıdılar. DAVA AÇTILAR Bu yanıt üzerine üyeler Şat ve Oto’nun, idari yargıda dava açtıklarını belirten Kılıç, “Bu süreci biraz bekleyeceğiz. Bunu arkadaşlarımızla da istişare edeceğiz. Mahkememizde bir boşluk söz konusu olmaz. Mahkememiz, görevlerine devam etmekte. Çalışmalarına, arkadaşlarımız yine bütün özverili katkılarıyla devam edecektir. Bu konuda herhangi sıkıntı yok. İdari yargı ne derse tabii ki bu idari tasarruftur. Biz de bu tasarrufun idari yargıca değerlendirilmesinin ne şekilde olacağını hep beraber göreceğiz” dedi. Alaplı sahilinde kuşkulu varil ? ALAPLI (AA) Zonguldak’ın Alaplı ilçesi sahilinde bir varil bulundu. Alaplı çıkışındaki Kocaman mevkisi sahilinde varil olduğunun ihbar edilmesi üzerine, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ekipleri bölgeye geldiler. Dış yüzeyi kahverengi boyalı varil, incelenmek üzere alındı. mizde ince bir sızı var. Hepimizin başı sağ olsun. Cep telefonuma gönderdiği son mesajı silmedim, hâlâ saklıyorum. Ruhu şad olsun” dedi. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin de Güldemir’in en ayırt edici özelliğinin, olağanüstü zekâsı olduğunu ifade etti. MY WAY ÇALINDI Habertürk’te düzenlenen törenin ardından Güldemir’in cenazesi karanfiller ve Frank Sinatra’nın “My Way” adlı şarkısı eşliğinde cenaze aracına bindirildi. Törende duaların okunmasının ardından Ufuk Güldemir’in naaşı; arkadaşları, dostları ve sevenlerinin gözyaşları arasında karanfillerle omuzlar üzerinde cenaze arabasına konuldu. Teşvikiye Camii’ndeki cenaze törenine Güldemir’in ailesi, yakınları, CHP lideri Deniz Baykal, Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Anavatan Partisi lideri Erkan Mumcu, DSP lideri Zeki Sezer, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, eski DİSK Başkanı Rıdvan Budak, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, eski Kültür Bakanı Bahattin Yücel ile aralarında Cüneyd Zapsu, İlhan Kesici, Orhan Keçeli, İsmail Amasyalı, Ahmet Tan, Berhan Şimşek, İsmet Sezgin, Turhan Çömez, Bülent Tanla, Mustafa Sarıgül, İsmail Ünal, Ateş Ünal Erzen’in de bulunduğu çok sayıda politikacı katıldı. İş dünyasından Mustafa Koç, Aydın Doğan, Turgut Yılmaz, Ferit Şahenk, Halis Toprak, Cem Boyner’in katıldığı törene, Sezen Aksu, Rahmi Saltuk, Ali Rıza Binboğa, Halit Kıvanç, İzzet Öz ve Şahnaz Çakıralp’in de aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı katıldı. Güldemir’in cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verildi. Alemdağ’da beldenin Okul Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nce 2001 yılında yaptırılan 32 derslikli, modern ve donanımlı okulun ruhsatı, müteahhiti CHP’li olduğu için iptal edildi. Alemdağ Belde Belediyesi ise ruhsatsız olarak, 2B arazisi üzerine başka bir okul yaptırmaya başladı. AKP’li Alemdağ Belediye Başkanı Mehmet Yaşa’nın evine EkİL İnşaat’a olan borcunu ödemediği için haciz geldi. Alemdağ Okul Yaptırma ve Yaşatma Derneği ve EkİL İnşaat arasındaki protokol gereği, 1500 öğrenci kapasiteli, bilgisayar sınıfları olan okul 2001 yılında tamamlandı. Bağış toplayamayan dernek, firmaya 1 trilyon 122 milyar lirayı ödeyemediği için okul eğitime açılamadı. Derneğin kapatılmasının ardından ortada kalan oku lun sahibi Yargıtay kararı ile Milli Eğitim Müdürlüğü oldu. EKİL İnşaat’ın yönetim kurulu başkanı Ekrem Ekşi, vergilerden muaf tutulması koşuluyla okulu belediyeye bağışlama kararı aldı. Ekşi’nin talebi belediye tarafından reddedilerek, yıllar önce geçici kabulü yapılan okulun ruhsatı gerekçesiz olarak iptal edildi, yıkımı için girişimler başlatıldı. Adalet Bakanlığı’na belediyenin keyfi tutumunu anlatan bir yazı gönderen Ekşi, belediyenin yapılan okulu yıktırıp, ruhsatsız olarak okul yaptırdığına işaret etti. Ekşi, “Yıllardır çürümeye terk edilen birinci sınıf bir okul politik nedenlerle yıktırılıyor” dedi. EkİL İnşaat’a olan 624 bin 200 YTL borcu nedeniyle, Mehmet Yaşa’nın evine önceki gün haciz geldi. Yaşa’nın eşyaları haciz memurları gözetiminde götürüldü. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle