Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2007 PAZARTESİ 8 HABERLER Şırnak’ta mayın patlaması sonucu yaşamını yitiren üç asker için tören düzenlendi DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Şehitler uğurlanıyor ‘Filistin halkı yalnız değildir’ ? İstanbul Haber Servisi Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) ve Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin (HÖC) de aralarında bulunduğu çok sayıda demokratik kitle örgütü ve dergi grubunun birleşerek oluşturduğu Halkların Ortadoğu Projesi Koordinasyonu (HOP), 511 Haziran 1967 tarihinde gerçekleşen Arapİsrail savaşının 40. yılında Filistin halkıyla dayanışma eylemi gerçekleştirdi. Levent’teki metro çıkışında toplanan grup, İsrail Konsolosluğu önüne yürüdü. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını protesto eden grup, Filistin halkının mücadelesine sonuna kadar destek vereceğini belirterek dağıldı. ŞIRNAK (Cumhuriyet) Şırnak’ta önceki akşam mayın patlaması sonucu şehit olan 3 asker, düzenlenen askeri törenin ardından memleketlerine uğurlandı. Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde, konvoy halinde seyrederken PKK’li teröristler tarafından karayoluna döşenen uzaktan kumandalı mayının patlaması sonucu şehit olan Piyade Yarbay Melih Gülova, Piyade Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu ve Piyade Er Hasan Güreşen için dün kentte askeri tören düzenlendi. Şırnak 23. Sınır Tümen Komutanlığı’ndaki törene Vali Selahattin Aparı, 23. Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Ahmet Yavuz, Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Arslan, İl Emniyet Müdürü Salih Gökalp ve İl Jandarma Komutanı Habib Doğar da katıldı. Basın mensuplarının izlemesine izin verilmeyen törenin ardından şehitlerin cenazeleri, memleketlerine gönderilmek üzere Diyarbakır’a gönderildi. Diyarbakır Askeri Havalaanı’nda askeri uçaklara konan şehitlerden Gülova’nın cenazesi Manisa’ya, Armutçuoğlu’nun cenazesi Ankara’ya, Güreşen’in cenazesi ise İstanbul’a gönderildi. Zenginler Zirvesi ya da Havanda Su Dövmek! Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada, Japonya ve Rusya’dan oluşan dünyanın en zengin ve en güçlü sekiz ülkesinin devlet başkanlarının Almanya’nın Baltık kıyısındaki Heiligendamm tatil kentinde gerçekleşen G8 Zirvesi, tıpkı öncekiler gibi, gezegenin önde gelen sorunlarına yaklaşımlarına ve daha çok belirsizliği ağır basan sonuçlarına bakıldığında bir kez daha düş kırıklığı yaratmış görünmektedir. Gezegenin tüm zenginliklerinin yüzde 60’ını temsil eden zenginler zirvesinin dünyanın önde gelen sorunlarının çözümüyle ilgili olarak önceki zirvelerde aldığı kararları ve vaat ettiği taahhütleri yerine getirmekteki aczini anımsayanlar için 68 Haziran zirvesinin düş kırıklığı yaratması sürpriz değildi. Aslında zirve öncesi G8 dışişleri bakanlarının Potsdam’da 30 Mayıs’ta yaptıkları hazırlık toplantısında gündemi oluşturan ve aralarında küresel ısınma, yoksul ve gelişmekte olan ülkelere ve özellikle de Afrika’ya yardım konuları ile silahlanma yarışını tetikleme olasılığı bulunan ABD’nin, Rusya’nın burnunun dibine ‘füze kalkanı’ yerleştirme tasarısı, Rusya’nın ‘veto’ edeceğini açıkladığı Kosova’nın, Belgrad’ın karşı çıktığı bağımsızlık sorunu gibi çetrefil ve üzerinde uzlaşılması hayli güç sorunlar G8 Zirvesi’nin başarı şansını daha başlangıçta gölgelemiş bulunuyordu. Nitekim zirvenin sonuç bildirgesine bakıldığında yukarda sayılan sorunların hemen tümünde belirsizlik, daha önce gerektiği gibi yerine getirilmeyen bu kez de yerine getirileceği kuşkulu yetersiz bir dizi yardım taahhütleri dışında takvime bağlanmış ve somutlaşmış kararların yokluğu açıkça görülmektedir. ??? Afrika’da yoksulluğun geriletilmesi, kitlesel ölümlere neden olan büyük salgın hastalıkların önlenmesine yönelik yarısını ABD’nin ödemeyi taahhüt ettiği 60 milyar dolarlık yardımın ne zaman, nasıl, hele eksiksiz ödeneceği belirsizdir. Bir önceki zirvede alınan kararlara karşın taahhütlerin eksiksiz yerine getirilmediği düşünüldüğünde, bu kez taahhüt edilen yardımların eksiksiz yerine getirileceği ise doğal olarak kuşkulu görünmektedir. Bir başka önemli nokta da yoksullara ve gelişmekte olan ülkelere kör topal da olsa sağlanan yardımların işleyişleri ve amaçlarının da sorgulanamamasıdır. Soruna bu açıdan bakıldığında yardımın, yardım sağlanan ülkelerden çok yardım yapan ülkelere yarar sağlamak gibi bir paradoksla malul olduğu görülmektedir. Örneğin yoksulluğun ve siyah kıtayı kasıp kavuran büyük salgın hastalıkların önlenmesine yönelik yardımların Batılı güçlerle işbirliği içindeki kimi diktatörlerin silah alımlarına, yolsuzluğa, çoğunca da doğrudan gıda yardımları yerine salgın önleyici ilaçlara gitmekte, böylece de başta ABD olmak üzere Batı’nın ilaç sanayii devlerinin cebine akmaktadır. Dahası yardımlar, yoksul ülkeleri daha da yoksullaştıran serbest piyasa ekonomisine uyum reformları gerçekleştirme ve kamuya ait ne varsa özelleştirilerek satıp savmaları koşullarına bağlanmakta, sonuçta, kimin kime yardım ettiğinin doğru dürüst anlaşılmadığı bir garip durum ortya çıkmaktadır! ??? Zengin ülkeler zirvesine karşı Mali’nin Sissako kentinde hemen aynı tarihte gerçekleştirilen ‘Yoksullar Zirvesi’nde açılan pankartlardan birinde yer alan şu sözler, bu konuda söylenmesi gereken her şeyi en açık bir biçimde ortaya koymaktadır: ‘Borç öldürüyor. Biz de borcu öldürelim. Halk mahkemesi bizi aklayacaktır.’ Dünyada yoksullukla savaşan Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu Uluslararası Oxfam’ın hesaplamalarına göre konuya yönelik 60 milyar doların, G8’lerin 2005’te İskoçya zirvesinde saptadıkları rakamın en çok 3 milyar dolar fazlasını ifade etmektedir. Zenginler aynı zirvede AIDS hastalarının evrensel planda söz konusu hastalığı önleyici ilaçlara ulaşmalarının sağlanması için 2010 yılına kadar her yıl 25 milyar dolar ayıracaklarını taahhüt etmişlerdi. 60 milyar dolar ise sadece 5 milyon hastanın tedavisine yetmektedir. Oysa BM verilerine göre 2010 yılına kadar sadece Afrika’da tıbbi müdahaleye gereksinim duyan 11 milyon AIDS’li hasta bulunmaktadır. Bu alanda yoğun savaş veren U2’nin ünlü solisti Bono biraz da bu yüzden zirvenin Afrika’ya yardımla ilgili kararını ‘sinik bir metin’ olarak tanımlamaktan kendini alamamıştır. ??? Zirvenin küresel ısınma gibi gezegenin kaderiyle ilgili yaşamsal önemdeki sorunuyla ilgili sözde kararı ise bir başka göz boyama olarak ortaya çıkmaktadır. Almanya ve Fransa’nın bu konuda ısrarlı tutumları, küresel ısınma konusunda büyük Amerikan şirketlerine ek maliyetler yükleyerek, onların rekabet gücüne zarar verecek önlemlere karşı çıkan W. Bush’u, bu kez olayın önemini kavramış görünerek göstermelik de olsa olumlu yönde adım atar görünmek zorunda bırakmış, böylece de işi bir kez daha başka bahara bırakmayı başarmıştır. Küresel ısınmanın önde gelen etkeni karbon dioksit gazı salımında yılda 6.526 milyon tonla başı çeken sorumluları arasında ön sıralarda yer alan Birleşik Devletler’in, sonunda sorunun önemini kavradığını sadece söylemekle yetinmesi bile, ne yazık ki, Batılı zenginler için yeterli sayılmış, dahası alkışlanmıştır. Her şeye karşın zirvenin bütünüyle başarısız olduğu da söylenemez. Zirve, en azından Batılı ülkelerin gerek yoksul ülkelerle, gerekse de kendi aralarında olduğu gibi, dünyanın tümünü etkileyebilecek bir dizi önemli konuda Rusya ile derin ve uzlaşılması güç sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu ortaya koymuştur. TERÖRE BİR AYDA 42 CAN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye terör saldırılarında son 1 ayda 42 kurban verdi. 9 Mayıs 9 Haziran arasında terörist saldırılar nedeniyle 26 güvenlik görevlisi şehit olurken, yaralı sayısı 60’ı buldu. 16 sivil yurttaş da terör nedeniyle yaşamını yitirdi. Sınır ötesi operasyon tartışmaları ve Genelkurmay Başkanlığı’nın teröre karşı toplumsal refleks çağrısının yankıları sürerken, konunun boyutları gün geçtikçe derinleşiyor. 9 Mayıs 9 Haziran tarihleri arasında 25 asker ve 1 korucu şehit oldu. İzmir’de pazaryerinde bomba patlaması ve Ankara Ulus’taki intihar saldırısının da yaşandığı bu ay içerisinde terör nedeniyle yaşamını yitiren sivil sayısı ise 16 oldu. Düzenlenen operasyonlarda çıkan çatışmalar ve mayınlı tuzaklar sonucu 60 güvenlik görevlisi de yaralandı. Bir ay içinde terörün mal olduğu can kaybı 42’ye yükseldi. MANİSA’DA TOPRAĞA VERİLECEK BABANIN SON MEKTUBU Atatürk’e yer vermediler ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Saadet Partisi İzmir İl Teşkilatı’nın milletvekilli adaylarını tanıttığı toplantısında Türk tarihini anlatan sunumda Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’na yer verilmedi. Etkinlikte, Türk tarihini anlatan yaklaşık 20 dakikalık film gösteriminde, Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemal Atatürk’ten tek bir görüntü bile gösterilmedi. Sunumda, Malazgirt zaferinden İstanbul’un fethine kadar Osmanlı tarihi ayrıntılarına kadar anlatılmasına karşın, ulusal direniş ve emperyalizme karşı kazanılan en büyük zafer görmezden gelindi. Yarbay Gülova G. Doğu’ya gönüllü gitmiş MANİSA (AA) Şırnak’ın Güçlükonak ilçesi karayolunun 10. kilometresinde terör örgütü PKK üyelerinin döşediği uzaktan kumandalı patlayıcının patlatılması sonucu şehit olan Yarbay Melih Gülova’nın cenazesi, bugün Manisa’da düzenlenecek askeri tören sonrası toprağa verilecek. Bursa’da 1963 yılında doğan Yarbay Melih Gülova’nın Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugayı’na bağlı 8. Piyade Alayı’ndaki görevinden, geçen ağustos ayında rütbe aldıktan sonra kendi isteğiyle Doğu’ya tayin edildiği öğrenildi. TATİLDE ÖĞRENDİ EŞİ Naz adında 4 yaşında bir kız çocuğu olan şehit yarbayın eşi Asena Gülova’nın, haberi tatil için gittiği ailesinin yazlığının bulunduğu İzmir’in Foça ilçesinde aldığı bildirildi. Celal Bayar Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Asena Gülova’nın gece geç saatlerde ambulansla Manisa’ya getirildiği öğrenildi. Manisa Valisi Refik Arslan Öztürk, Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Naim Babüroğlu’na başsağlığı ziyaretinde bulundu. Manisa Valisi Öztürk ve 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Naim Babüroğlu, daha sonra Gülova’nın eşinin annesinin bulunduğu Dinçer mahallesindeki eve giderek başsağlığı dilediler. YURTTAŞA ÇAĞRI VALİDEN Vali Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Her gün insanlarımızın yüreğine ateş düşüyor’’ dedi. Şehit Yarbay’ın cenazesini bugün defnedeceklerini belirten Öztürk, vatandaşların hassasiyetlerini göstermelerini arzu ettiğini bildirdi. Vali Öztürk, “Hiçbir siyasi tavır almaksızın yüksek saygılarını sunarlarsa bunlardan çıkarılacak derslerin olabileceğini düşünüyoruz’’ diye konuştu. Tuğgeneral Naim Babüroğlu da, “Her türlü terörü ve dolaylı ya da dolaysız destek veren herkesi lanetliyoruz’’ dedi. Asena Gülova, eşinin şehit olduğunu tatil için gittiği İzmir’in Foça ilçesindeki ailesinin yazlığında öğrendi. ‘Benim şehidim son olsun’ İSTANBUL (AA) Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde şehit olan piyade er Hasan Güreşen’in babası Nuri Güreşen, şehit oğluna yazdığı “son mektup”ta “Vatan sağ olsun, benim şehidim son olsun” dedi. Ailenin 3 çocuğundan tek erkek evlat olduğu öğrenilen Hasan Güreşen’in, tezkere almaya 5 ayı kaldığı, evli ve 9 aylık Ahmet Nuri ile 2.5 yaşında Zehra isimli 2 çocuk babası olduğu belirtildi. Baba Güreşen, evin önünde bekleyen basın mensuplarına yaptığı açıklamada, oğlunun 15 gün önce bir görev için İstanbul’a geldiğini belirterek kendisiyle o gün görüştüklerini ve oğlunun ayrılırken “Baba, çocuklarım ve ailem sana emanet” dediğini söyledi. ATAN SAĞ OLSUN’ ‘V Güreşen, fenalaşmasına rağmen oğluna yazdığını söylediği “son mektubu” okudu. Güreşen mektubunda, şunları kaydetti: “Bu acımasız terör, vatan evlatlarını teker teker yok ediyor. En son benim yavrumu elimden aldı. Anasının yüreği yanıyor. Bütün Türkiye feryat ediyor, haykırıyor. Esas sorumlulardan bir tek ses çıkmıyor. Bir daha anaların yüreği yanmasın. Bütün kuruluşları, dernekleri, kadın kuruluşlarını şehidimin son yolculuğuna çağırıyorum. Vatan sağ olsun, benim şehidim son olsun.” CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen de, 30 yıldır dost olarak tanıdığını söylediği Güreşen ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Şehit Güreşen’in cenazesi, bugün öğle vakti Levent Camii’nde kılınacak namazın ardından Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verilecek. Yunan basınının iddiası ? ATİNA (AA) Yunan basını, Yunanistan’ın Irak’ın kuzeyindeki Erbil kentinde konsolosluk açma çalışmalarında bulunduğunu öne sürdü. Atina’da yayımlanan Elefterotipia gazetesi, Yunanistan’ın Bağdat Büyükelçisi Panayotis Makris başkanlığındaki bir Yunan heyetinin kısa bir süre önce bölgeye yaptığı ziyarette Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin yetkilisi Neçirvan Barzani ile görüşerek bu konuyu ele aldığını yazdı. Şehit Hasan Güreşen’in ailesinin Gaziosmanpaşa’da oturduğu ev, taziyelerini sunmak isteyenlerin akınına uğradı. (AA) Tunceli’de karakol baskınında şehit düşen Erdem Erkaçtı’nın ailesi Erdoğan’a tepkili Atina’da Türk uydusu şoku ? Dış Haberler Servisi Yunanistan’ın uydu fotoğraflarını Türklerin çekmesi ortalığı karıştırdı. Kara Kuvvetleri Coğrafya Dairesi’nin 2006’da açtığı 1.35 milyon avroluk ihaleyi Yunan Space Cunsulting kazanmıştı. Ama iş, öngörülen çözünürlükte görüntü çeken tek uydu olan İnta Spaceturk’e ait Ikanos’a yaptırılınca kıyamet koptu. İkanos şimdiye dek üsler dahil kara ve deniz bölgesinin yüzde 25’ini çekti. Yunan basını “Milli sırlar Türklerin eline geçiyor” diye tepki gösterdi. “Türkler, Yunan üslerini bedava izleme lüksüne sahip. Oysa Atina aynı şey için yüz binlerce avro harcıyor” diyen To Vima gazetesine göre askerler de olaya tepkili. Başbakan başsağlığını çok gördü EMRE DÖKER İZMİR Tunceli’deki karakol baskınında şehit düşen 7 erden biri olan Erdem Erkaçtı’nın ailesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepkili. Aile, devlet yönetiminden bir tek Başbakan’ın kendilerine başsağlığı dilemediğini belirtti. Şehit Erkaçtı hafta başında memleketi Bayındır’da binlerce kişinin katıldığı cenaze töreniyle toprağa verilmişti. Herkesin içini burkan terör haberlerine duyarsız kalan Başbakan Erdoğan’a şehit erin ailesi de tepki gösteriyor. Şehit er Erdem’in ikiz kardeşi Erden, başta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt olmak üzere birçok kişinin kendilerine başsağlığı mesajı gönderdiğini buna karşın bir tek Başbakan Erdoğan’ın kendilerine mesaj göndermediğini söyledi. Erden Erkaçtı şunları kaydetti: “Başbakan’ın kendisi demek ki bu vatandan değil ki, bize bir başsağlığı mesajı bile göndermiyor. Demek ki kendisi teröristi düşünüyor. Bu olaylardan sonra da ‘oy alacağım’ diye milletin peşinden koşuyor. Kendi askerini ve ailesini düşünmeyen bir kişinin tekrar seçilmesini istemiyorum.” Şehit er Erdem’in babası Turgut Erkaçtı da, Başbakan Erdoğan’a sert tepki gösteriyor. Baba Erkaçtı, “Biz gâvur değiliz, bu vatanın evladıyız. Oğlum, bu vatan için şehit oldu. Ancak bu ülkenin başbakanı bizlere bir destek mesajını bile çok gördü. Seçim döneminde gelip oy isteyeceklerdir, ama inşallah İzmir’den bir tane bile oy alamaz” diyor. İP’DEN BASIN AÇIKLAMASI ‘Terörün arkasında ABD ve AB var’ ANKARA (ANKA) İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem, “Terörün arkasındaki kuvvet ABD ve AB’dir” dedi. Son günlerde mayınlı tuzaklarla şehit sayısında artış gözlendiğini belirten Senem, bu saldırıların Kuzey Irak kaynaklı olduğunu söyledi. Senem, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde yaptığı basın açıklamasında, son günlerde artan terör olaylarını lanetledi. Senem, “Bu saldırıyı düzenleyenler ABD’nin kullandığı piyonlardır. Döşenen mayınların sahipleri AB ülkeleridir. Amerika Birleşik Devletleri’dir. Bir kısım NATO üyesi ülkelerdir. Mayınlar AB süreci sürdürülsün diye, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi hayata geçirilsin ve Türkiyemiz bölünsün diye konulmaktadır” dedi. CHP: Meclis’te olağanüstü toplantı için sorumluluk hükümetin ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP yönetimi, artan terör olaylarıyla ilgili olarak “bu aşamada” TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırmaya gerek görmedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, “Sadece konuşulacak, pratik bir sonuç alınmayacak. Sorumluluk hükümetin” dedi. CHP’nin 22 Temmuz seçimlerine giderken “küskünlerin planlarına alet olmak istemediği”; ayrıca “referandum süresini kısaltan yasanın Çankaya’dan geri dönmesi durumunda da Meclis’i toplantıya çağırarak iktidarın işini kolaylaştırmaktan çekindiğine” dikkat çekildi. Güney Deniz Saha Komutanı Alev Gümüşoğlu’yla birlikte askeri ve sivil erkânın hazır bulunduğu törende şehit Erdem Erkaçtı’nın fotoğrafını ikiz kardeşi Erden taşımıştı. (Fotoğraf: EMRE DÖKER) CUMHURİYET 08 K