Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MAYIS 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 25 yaşındakilere seçilme hakkı veren değişiklik de ‘yazım hatası’ nedeniyle askıya alındı DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT AKP stratejileri çöktü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik stratejileri tek tek çöken AKP, son olarak “yazım hatası” nedeniyle 25 yaşındakilere seçilme hakkı veren anayasa değişikliğini de askıya almak zorunda kaldı. Cumhurbaşkanı adayını son ana kadar açıklamayan, ana muhalefetin 367 uyarılarını dikkate almayıp uzlaşma yerine “zıtlaşma” yolunu seçen AKP, parlamentoda üçte ikiye yakın çoğunluğuna rağmen cumhurbaşkanı adayını “seçtirememe becerisi” gösteren tek siyasi parti olarak tarihe geçti. Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinin sonuna kadar, isim açıklamayan, ancak “istişare” sürecinde sadece kendi adını geçiren Başbakan Tayyip Erdoğan, Tandoğan Mitingi ve kamuoyundan gelen tepkiler üzerine aday olmaktan vazgeçmek zorunda kaldı. Peki.. 25 Yaş Ne Olacak? CHP Antalya Milletvekili Atilla Emek’in önceki günkü anayasa değişikliği görüşmelerinde AKP Grup Başkan Vekili İrfan Gündüz’e yöneltti bu “Peki, 25 yaş değişikliği ne olacak” sorusunu, çoğunluk partisi grup başkan vekilinin bir gün gecikme ile bulabildiği cevabı iletmeden önce, Antalya milletvekilinin sorusunu, yaşları 25 ile 29 arasında olan milyonlarca vatandaşımızın da paylaştığını tahmin ettiğimi söylemek isterim. Sanırım yaşları 25 ile 29 arasında olan kadınerkek milyonlarca vatandaş sormaktadır. Çünkü onlar, 4 Kasım günü yapılacağını düşündükleri genel seçimlerde, kendilerine de milletvekili olmanın yolunun açılacağından emindiler. Anayasanın 76. maddesinde “Otuz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir” maddesindeki “otuz” yaşı “yirmi beş” olarak düzenleyen anayasa değişikliğini ortaya atanların başında AKP genel başkanı olarak Erdoğan gelir. Arşivlere bakınız. Erdoğan’ın bir zamanlar, 25 yaşındaki gençleri parlamento sıralarında görmek için nasıl heyecanlı konuşmalar yaptığını görürsünüz. Değişiklik, parlamentoda bulunan bütün partilerin oybirliği ile sağlandı. Ancak, on birinci cumhurbaşkanlığı için 350 kişilik çoğunluk grubunun kaptan şoförü, Çankaya yokuşunda balataları yaktığı için, parlamento bir erken seçim olgusu ile karşı karşıya kaldı. Yakılmayan yeşil ışık Ve, anayasanın 67. maddesinin son fıkrası olarak yer alan “seçim kanunlarında yapılan değişiklikler yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” hükmü, 25 yaş için yapılmış o değişikliği askıda bıraktı. İstemiş olsaydı, AKP çoğunluğu sözünü ettiğim 67. maddenin altına bir paragraflık bir geçici ek madde koyarak bu bir yıl içinde uygulanmaz engelini, 22 Temmuz için pek âlâ yeşil ışığa çevirebilirdi. ? AKP’nin Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki stratejileri tek tek çöküyor. Son olarak “yazım hatası” nedeniyle 25 yaşındakilere seçilme hakkı veren anayasa değişikliğini askıya almak zorunda kalan AKP, cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusundaki anayasa değişikliği paketinde de “olmaz”ı zorluyor. Erdoğan, 367 uyarısında bulunan ana muhalefet partisi CHP’ye de kapılarını kapattı. 367 uyarısını ciddiye almayınca, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu yenileme kararıyla karşı karşıya kalan AKP, cumhurbakanı adayı Abdullah Gül’ün adaylığını geri çekmek zorunda kaldı. Son çare olarak ANAVATAN’dan destek arayışına giren AKP, apar topar cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği paketini gündeme getirdi. Ancak, seçim süreci sıkıştırdığı için AKP bu konuda da “olmaz”ı zorluyor. Anayasa değişikliğinin ilk tur oylamasında ANAVATAN’ın tam kadro desteğine rağmen kendi içinde verdiği fireler nenediyle hiçbir maddede referandumsuz kabul için gerekli 367 oya ulaşılamadı. ‘Son hata’: 25 yaş AKP’nin son “hatası” ise 25 yaşındakilere 22 Temmuz’da yapılacak seçimde milletvekili olma yolunu kapattı. Genel kurulda ilk tur oylaması yapılan değişiklik önerisinde yapılan hata, CHP’nin uyarısı üzerine ortaya çıktı. AKP’li vekillerin önergesiyle, 2530 yaş arasında aday olmayı düşünen memurlara istifa için 3 günlük ek süre verildi. Ancak önergenin yazımı sırasında “25 yaşını doldurmuş’’ ifadesi kullanıldı. Böylece düzenleme tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde genişlemiş oldu. Bu durumda 30 yaşının üzerindeki bir kamu görevlisinin de “bana da 3 günlük ek süre uygulanmalıydı” diye yargıya gitmesi durumunda seçim tarihinin iptali tehlikesi doğdu. 3 günlük ek süre tanınmaması durumunda da istifa süresi dolduğundan, bu kez 25 yaşındakilerin benzer gerekçeyle yargıya gidebileceğine dikkat çekildi. Bağımsız adaylarla seçime girmeyi planlayan DTP’nin de işine yarayan düzenleme, her bağımsız adayın oy pusulalarında yer almasını öngördüğü için, bağımsız adaylığı zorlaştırıyordu. AKP Grup Başkanvekili İrfan Gündüz de kamu görevlilerinin istifası için dün son gün olduğunu anımsatarak “Anayasa değişikliği, belli bir süre sonra yürürlüğe girebilir. 25 yaşındaki kamu görevlileri, adaylık süresi geçtiğinden hak kaybına uğradıkları gerekçesiyle yargıya başvurabilir” dedi. Bu durumun seçim tarihinin etkileyebileceğine işaret eden Gündüz, bu kaygılarla 1. turu yapılan 25 yaşa ilişkin değişikliğin “askıya alındığını” kaydetti. Anayasa paketi Milletvekilliği için aday adayı olmak isteyenlerin görevden ayrılma süresi dün bitti Hükümet halkoyunu hedefliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği paketinin 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimle birlikte halkoylamasına sunulmasını planlıyor. Bunun için pakete halkoylamasıyla ilgili sürelerin 120 gün yerine 40 gün uygulanması ve YSK’nin bu süreyi kısaltmasına ilişkin hükümler kondu. Ancak, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in paketi veto etmesine ya da halkoyuna göndermesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu durumda paketin yeniden görüşülmesi milletvekili aday listelerinin YSK’ye bildirilmesi dönemine denk geliyor. Paketle ilgili olası gelişmeler şöyle: Sezer onaylarsa: Paketin 2. tur görüşmeleri yarın yapılacak. Sezer, 367 oyun üzerinde kabul edilmesi durumunda paketi veto edebileceği gibi onaylayabilecek ya da halkoyuna götürebilecek. Sezer’in paketi onaylaması durumunda Cumhurbaşkanı seçimi de genel seçimle birlikte yapılabilir. Veto edilirse: Bu durumda paketin TBMM’de ikinci kez görüşmeleri 26 Mayıs’ta başlayacak. Anayasa Komisyonu ve ilk turun ardından ikinci tur görüşmelerinin aday listelerinin YSK’ye verileceği 4 Haziran’dan sonraya sarkması durumunda paketin çıkması zor görünüyor. Liste dışı kalacak milletvekillerinin TBMM görüşmelerine katılması beklenmiyor. Halkoyuna giderse: Paket, ikinci kez TBMM’den 367 oyun üzerinde oyla geçerse Sezer’in onaylamak ve halkoylamasına götürmek dışında bir seçeneği bulunmuyor. Halkoyuna gidilmesi durumunda 22 Temuz’da yapılacak genel seçime yetiştirilip yetiştirilemeyeceği tartışılıyor. İlgili yasa, değişikliklerin 120 gün sonra halkoylamasına götürülmesini öngörüyor. Ancak söz konusu yasanın geçiçi maddesi, 1988 yılından sonra yapılacak ilk halkoylamasında 120 günlü sürenin 40 gün olarak uygulanması, YSK’nin halkoylamasıyla ilgili olarak yasalarda yer alan diğer bütün süreleri gerektiğinde kısaltarak belirleyebilmesi hükmünü içeriyor. 1988’den bu yana halkoylaması yapılmadığı için bu sürenin anayasa paketi için uygulanabileceği, bu durumda halkoylamasının 22 Temmuz’a yetiştirilebileceği dile getiriliyor. Halk evet derse: Paketin halkoyuyla kabul edilmesi durumunda cumhurbaşkanını halk seçecek. Ancak, seçimden önce TBMM Başkanlığı seçilmesi ve hükümet oluşturulması gerektiğinden Cumhurbaşkanı seçimi Eylül ayına kalacak. Bürokratın gözü Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) belirlediği takvime göre 22 Temmuz’daki milletvekili genel seçiminde aday olmak isteyen bürokratların istifa süresi dün doldu. Çok sayıda bürokrat, milletvekili olmak için istifa etti. İstifa eden bürokratların isimleri ve aday olacakları partiler şöyle: TBMM: Genel Sekreter Rauf Bozkurt (DP). Başbakanlık: Müsteşar Ömer Dinçer (AKP), Müsteşar Yardımcısı Özgün Ökmen (CHP), Müsteşar Yardımcısı Mustafa Çetin (AKP), Başmüşavirler Yaşar Karayel, Mehmet Duman ve Emrullah İşler, Başbakanlık Müşavirleri Füsun Koroğlu (MHP), Bahattin Cebeci (AKP), Sait Yusuf (MHP), Zakir Afşar, Aydın Kanat, Devran Kutlugün, Ali Toptaş, Faysal Geyik, Cemil Yılmaz, Recep Özcan, Mehmet Özer ve Hürriyet Ersoy, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Hasan Tahsin Fendoğlu, Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Sarıkoç, Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın danışmanı Abdullah Uluyurt (MHP). İçişleri Bakanlığı: Merkez Valileri Hasan Özdemir, Behiç Çelik, Aslan Kütükçü, Ayhan Çevik, Dr. Mustafa Tamer, Abdulkadir Sarı, İsmail Fırat, Osman Acar, Fikret Güven, Adil Yazar ve Hüseyin Önal, Tunceli Valisi Mustafa Erkal, Sakarya Vali Yardımcısı Mesut Yılmaz, Mülkiye Başmüfettişleri Bülent Savur, Cem Toker, Murat Özgan, Mehmet Uğur Kılıç ve Nuri Yaman, İçişleri Bakanlığı Müşavirleri Süleyman Tomas, Yetkin Çavdar, Ankara Vali Yardımcıları Hüseyin Ece, Faruk Işık, Hakkı Loğoğlu, Hayati Soylu, İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Mahmut Yıldırım, Merkez Emniyet Müdürü Cevdet Saral, Kütahya Emniyet Müdürü Coşkun Hayal, Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Aslan, Giresun Emniyet Müdürü Ahmet Tekin Akın. Milli Eğitim Bakanlığı: Müsteşar Necat Birinci (AKP), Müsteşar Yardımcıları Salih Çelik (AKP), Cemal Taşar ve Cumali Demirtaş, Bakanlık Müşaviri Ahmet Gül, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in danışmanı Mustafa Özgül (AKP), Bakanlık Müşaviri Hüseyin Karakuş (CHP), Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, Ortaöğretim Kurumları Genel Müdürü Kerem Altun, İlköğretim Genel Müdürü Yüksel Özden, Kız Teknik Öğretim Genel Müdür Yardımcısı Mücella Temel, Ticaret ve Turizm Genel Müdür Yardımcısı Kenan Ünal, Okul Öncesi Genel Müdür Yardımcısı Osman Çolak, Ortaöğretim Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bahçecik, Strateji Geliştirme Daire Başkanı Nurettin Konaklı, Yatırımlar ve Tesisler Daire Başkanı Abdussamet Arslan, Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü ArGe Daire Başkanı Yavuz Erbaş, Personel Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Süleyman Soylu, İlköğretim Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Reyhan Gazel. Sağlık Bakanlığı: Müsteşar Necdet Ünüvar, Müsteşar Yardımcıları Cihanser Erel, Ulvi Saral, Rüstem Zeydan, Personel Genel Müdür Yardımcısı Nizamettin Ekici, Ağrı Devlet Hastanesi Başhekimi Nihat Yüce, SSK Teftiş Kurulu Başkanı Fahrettin Oğuz Tor, Bakanlık Basın Müşaviri Osman Güzelgöz, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Şanal Tosun. Kültür ve Turizm Bakanlığı: Müsteşar Prof. Mustafa İsen (AKP), Devlet Tiyatroları Rejisörü Ensar Kılıç (MHP), Bakanlık Müşaviri Mustafa Paşalıoğlu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı: Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Şenol Aydın, SGK Primsiz Ödemeler Genel Müdürü Saner Güngör, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Hilmi Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Uzmanı Kazım Yılmaz. Çevre ve Orman Bakanlığı: Müşavir İbrahim Sakabaş, Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcıları Nuri Uslu ve Mustafa Öztürk. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı: Müsteşar Yardımcıları Ali Eroğlu, Ramazan Kadak, Personel Genel Müdürü Bekir Ulubaş. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı: Müşavirler Hikmet Yılmaz, İsrafil Çelik ve Necmettin Karakuş. Yargıtay: Genel Sekreter Uğur İbrahimhakkıoğlu (GP), 3. Ceza Dairesi Başkanı Yusuf Doğan (CHP). Padişah Efendimizden Cumhurbaşkanı Oluşturmak mı? Hep birlikte izliyoruz. Neredeyse, “padişah efendimizden bir cumhurbaşkanı yaratabilir miyiz” konusunu işleyecek bir senaryo için malzeme toplarcasına çoğunluk partimiz, 22 Temmuz’a giderayak yanlış üstüne yanlış yaparak ortamı gererken süreler açısından dün neredeyse “son”a geldi. Çok önemli ve bilinçli bir gerilim yaratarak “çift sandık”tan “5+5”li bir düzene uzandı; oradan milletvekili seçimini dört yılda bir olarak değiştirmeyi de ihmal etmedi.. Üstüne üstlük bir de halkoylaması ya da referandum olasılığını gündeme sokmuş oldu. Ve dün, onca karmaşa içerisinde 25 yaş sorununun toz duman içinde kaldığı anlaşıldı.. Yani hem anayasamızda yer almış oldu, hem de yine anayasanın 67. maddesindeki o bir yıl içerisinde.. hükmü gereğince 22 Temmuz seçimleri için geçerliliğini yitirdi. Sebep? AKP’li o muhteşem çoğunluk, parmağını kıpırdatsa 25 ile 29 yaş arasındaki yurttaşlarımızın da yasama meclisinde ağabeyleri, babaları, hatta dedeleri ile yarışmalarına olanak tanıyamaz mıydı? Yazının başında Emek’in, önceki günkü Meclis görüşmelerinde oturduğu yerden, kürsüdeki hatibe, yani AKP Grup Başkan Vekili İrfan Gündüz’e o “25 yaş ne olacak” sorusunu yönelttiğini ama yanıt alamadığını söylemiştim. Atilla Emek’in sözcülüğünü yaptığı, aslında milyonlarca yurttaşımızın aklında düğümlenmiş bu sorunun muhteşem cevabını dün İrfan Gündüz verirken, seçim takvimine sığındı. 22 Temmuz seçimlerinde aday olmak isteyen kamu görevlilerinin, görevlerinden ayrılmasının son günü olan 7 Mayıs akşamı saat 17.00’yi hatırlattı. Bence Asıl Neden.. Şayet, milletvekilli seçilmek için 25 yaşı kabul eden 13 Ekim 2006 tarihli anayasa değişikliğinin geçici bir madde ile bu seçimde uygulanmasına yeşil ışık yakılmış olsaydı, o zaman bu 25 ile 29 yaş arasındaki kamu görevlisi vatandaşların istifa hakkını kullanamayacakları gibi şahane bir gerekçeden söz etti. 25 yaşındaki kamu görevlilerinin hakkını yememek bahanesi altında, serbest çalışan öteki insanların önüne konulan bu yeni duvar, yoksa son mitinglerde alanları ellerinde ulusal bayrağımız ve Atatürk posterleri ile dolduran kitlelerin parlamentoya girmesinden doğan korkunun eseri olmasın? Başbakan Erdoğan’ın sağ kolu olarak bilinen Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, AKP’den milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa etti. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Dinçer zırha bürünüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İntihal nedeniyle üniversite öğretim üyeliği mesleğinden çıkarılan, Cumhuriyet ve laiklik ilkelerinin yerini İslam ile bütünleşmeye bırakması gerektiğini savunan ve görüşlerinin anayasa ile bağdaşmadığı “Yargıtay kararıyla tescillenen” Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, dokunulmazlık zırhına kavuşuyor. Dinçer, AKP’den milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa etti. Dinçer, 1995 yılında yayımladığı bir yazıda “zihniyetini” tüm çıplaklığıyla sergileyerek şu görüşleri dile getirmişti: “Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerine daha çok katılımcı daha âdemi merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi sorumluluğu ve artık bunun zamanının geldigi düşüncesini taşıyorum.”, “İktidara gelmek yolun sonu değildir. Yeni bir başlangıçtır. İktidara gelince yapılması gerekenler bitmiş gibi düşünülürse İslam iktidara geliş aracı gibi kullanılmış, istismar edilmiş gibi olur.” Dinçer, görüşlerini eleştiren emekli Tümgeneral Osman Özbek hakkında “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” gerekçesiyle tazminat davası açmıştı. Özbek’i tazminata mahkum eden kararı bozan Yargıtay, Dinçer’in görüşlerinin, Anayasa’nın “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez’’ hükümleri ile bağdaşmadığı vurgulanmıştı. ‘Mürteci eleştiri sınırları içerisinde’ Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da gazetemiz imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un, Ömer Dinçer’in Sıvas’taki bir konuşmasıyla ilgili yazısını da “eleştiri sınırları içinde’’ kabul etmişti. Kurul, yerel mahkemenin Selçuk’un, Ömer Dinçer’e manevi tazminat ödemesi yönündeki direnme kararını bozmuştu. İlhan Selçuk, yazısında Dinçer’e “mürteci” demişti. CHP MİLLETVEKİLİ TANLA: Seçmen listeleri güvenilir olmalı İstanbul Haber Servisi Piyasa Araştırma Şirketi’nin (PİAR) kurucusu, CHP Milletvekili Bülent Tanla, genel seçimlerde önemli rol oynayacak olan “seçmen sayısı”na dikkat çekerek “Şeffaf ve doğru bir seçim için seçmen listeleri güvenilir olmalı. Türkiye’deki seçmen sayılarına baktığımızda 2002 ila 2007 yılları arasında hiç artış olmadığını, 2002 yılındaki seçimde 4 milyon civarındaki seçmenin de mükerrer olduğunu gösteriyor” dedi. Seçimlerin demokratik olması için gereken ilk şartın “seçmenlerin gerçek seçmen olup olmadığının anlaşılması” olduğunu belirten Tanla, “2007 genel seçiminden önce bu konuda bir çalışma yapılması gerekiyor. Hayali seçmenlerle seçilen bir hükümetin demokratik olup olmadığı tartışmalıdır” diye konuştu. Tanla, Türkiye’deki seçmen sayısına ilişkin ise şu bilgileri verdi: “2002 yılı seçimlerinde 41 milyon 405 bin, 2004 yılındaki seçimlerde de 43 milyon 550 bin seçmenimiz vardı. Şimdi Yüksek Seçim Kurulu’nun 2007 için öngördüğü seçmen sayısı 41 milyon 465 bin. Buna göre 4.5 milyon genç seçmenin de buraya yansımasına karşın seçmen sayısında hiçbir artış olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.” Tartışmaların odağındaki Kasırga’yı bakan yaptı Erdoğan tarafsızlık ilkesini unuttu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genel seçim nedeniyle anayasa uyarınca istifa eden Cemil Çiçek, Adalet Bakanlığı görevini Bakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga’ya devretti. Seçim sürecinde bağımsızlığın korunması için boşaltılan Adalet Bakanlığı’na atanan Kasırga’nın adı ilk olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde, dönemin AKP Genel Başkanı olan Tayyip Erdoğan hakkında haksız servet edindiği iddiasıyla açılan davada gündeme gelmişti. Erdoğan haksız mal edindiği savıyla yargılanmış ve beraat et mişti. Uygulama gereği başsavcının bu karara itiraz ederek dosyanın Yargıtay’a taşınması yolunu açması gerekiyordu. Ancak Kasırga, mahkemenin kararı temyiz etmeyerek kesinleşmesini sağladı. Kasırga, başsavcı olduğu dönemde, Erdoğan hakkında haksız malvarlığı edindiği savıyla soruşturma yapan Maliye Başmüfettişi Candan Eren hakkında da iddianame düzenlemişti. Kasırga, Yargıtay ve Danıştay’ın boş üyeliklerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca yeni üye seçiminin yapılabilmesi için toplantılara katılma zo runluluğuna karşın katılmayarak takvimin uzamasına neden olmuştu. HSYK’nin seçilmiş üyeleri, Kasırga’yı suçlayarak görevini kötüye kullandığı ve seçimleri engellediği savıyla Yargıtay’a şikâyet etmişlerdi. Aynı zamanda HSYK üyesi de olan Kasırga, Şemdinli olaylarına ilişkin iddianamesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı da suçlayarak soruşturma kapsamı dışına çıkan Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihracına karşı çıkarak kınama cezası istemişti. CUMHURİYET 07 K