Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2007 ÇARŞAMBA 6 HABERLER CHP ve DSP yönetimleri birleşme için uzlaşırken Sezer, örgütünü de ikna etmeye çalışıyor AVRUPA GÜRAY ÖZ Baykal: Geri dönüş yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “İttifak için ciddi adımlar atıldı. Geri dönüş yok” derken 13 Mayıs günü İzmir’de yapılacak mitinge DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’le birlikte katılabileceklerini söyledi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer dün yapılan il başkanları toplantısından sonra partide görüş ayrılığı bulunup bulunmadığına ilişkin sorulara “Hiçbir görüş ayrılığı yok’’ yanıtını verdi. CHPDSP seçim ittifakı için girişimler sürdürülüyor. CHP ve DSP yönetimleri bu konudaki siyasi iradeyi ve ana formülü ortaya koyup uzlaştı. CHP lideri Baykal, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, solda ortak hareket edilmesi için çok önemli adımlar atıldığını belirterek şunları söyledi: “Geri dönüş yok. Ben böyle bakıyorum. Çok gerçekçi bir yola çıktığımızı düşünüyorum. Benim başlangıçta söylediğim, kafamdaki en ideal çözümdü. Ancak, DSP’li arkadaşlarımızın kendi gerçekleri içinde bize getirdiklerini de saygıyla dinledik. Onların da gönül rahatlığıyla adım atacakları bir ortam oluşturmak istiyoruz. Meydanlarda en kısa sürede el ele olmak benim başlıca hedefimdir.” Baykal, “13 Mayıs’taki İzmir mitingine DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’le birlikte katılma olasılığınız var mı” sorusuna “Neden olmasın. Bu yönde çok istek alıyorum” yanıtını verdi. Deniz Baykal, DSP yetkili kurullarının kararını beklediklerini söylerken DSP yönetimi ittifak kararı almakta zorlanıyor. DSP il başkanları, CHP ile seçim işbirliği sürecini değer Gerçeğin Aynasında Birbirini izleyen yığınsal mitingleri, 1 Mayıs’ta İstanbul’un gözaltına alınışını, AKP’nin şaşkın halini, sağda birleşmeyi alkışlayan soldaki tuhaflığı, nihayet CHP’li, DSP’li sosyal demokratların yakınlaşmalarını, hepsini hepsini bir yana bırakıyorum bugün. Bugün, şeriat tehlikesine karşı ayaklananları küçümseyenlere, bir başka açıdan bakmayı önermek istiyorum, AKP’yi demokrasinin banisi ilan etmekten bir an için vazgeçsinler de, halkın durumuna, eğilimlerine ve eğilimlerin nedenlerine göz atsınlar. ??? AKP şeriatçı bir parti mi? Hayır! AKP, ABD planlarına uygun yürümeyi, bunun gereği olarak Türkiye’yi ılımlı bir İslam ülkesine dönüştürmeyi amaçlayan dinci bir partidir. Ona gerçek rengini veren, inanılmaz Makyavelist pragmatizmi, takıyyeciliği, vurkaç metotlarına olan yatkınlığıdır. AKP şeriatçı ayaklanmanın beslendiği tarlayı süren, gübreleyendir. Peki son beş yılda Türkiye ılımlı bir İslam ülkesi haline geldi mi? Sokaklara çıkın göreceksiniz. AKP yöneticilerini dinleyin, duyacaksınız. AB ülkesi olma çabaları onları bir dinci parti olmaktan çıkarmıyor mu? Sık sık başvurulan bu sav, Batı ülkelerini, AB’yi tanımamaktan kaynaklanıyor. AB’nin Türkiye’nin yönetileceği sistemle, halkın yaşam tarzıyla, biçimiyle ilgisi sıfıra yakındır. Onun ilgisi liberal ekonomiye, Türkiye’nin AB ile ilişkisine, Ortadoğu’daki pozisyonunadır. Sıkı AB karşıtı konumlardan gelen AKP’lilerin en büyük takıyyelerinden birisi AB üyeliği konusundadır. AB onlara, toplumda ve devlette yerleşme kapılarını açmıştır. En büyük iyiliklerinden birisi de aydınları AKP yanlısı aydınlar haline getirerek soldan koparmasıdır. Böylelikle ülkenin bir kısım aydınları “demokrat” bir görüntü altında neoliberal olabilmişlerdir. ??? Peki Türkiye’nin derdi, laikliğin savunulmasıyla, AKP’nin bu konuda görüntüde geriletilmesiyle bitiyor mu? Hayır, yeni başlıyor. Dincilaik tartışmasının arkasında gözler görmese de bir başka tartışma, bir başka gerçek olanca heybetiyle duruyor. AKP üçte bir oyla parlamentonun üçte ikisini ele geçirdi. Ama AKP’ye oy veren üçte birin önemli bir kesimi ülkenin yoksulları, işçileri, köylüleridir. İşçiler, işsizler, çiftçiler, memurlar AKP tarafından rehin alınmışlardır. Beş yıllık iktidar ise bu kitlenin ideolojik olarak da gözaltına alınabilmesi için pek verimli bir şekilde kullanılmıştır. Bugün meydanları dolduran, umut ateşini yakanlar bu gerçeğin farkındadırlar, bu onların dillerine, pankartlarına yansıdı. Durumun henüz farkında olmayan soldur. Sosyal demokratlar, meydanları “garantiye alınmış oylar” olarak görüyor. Diğer sol partiler ise enerjilerini sokaktaki insanlara değil de Türkiye’nin gerçekleriyle ideolojik hesaplaşmaya ayırmış durumdadırlar. Onlara bakılırsa sokaktakiler darbecidir. Türkiye’nin en büyük derdi AKP’li demokrasinin korunmasıdır. “Demokrasi” kavramıyla ilgili eski, ama pırıltısını yitirmemiş tartışma çoktan rafa kaldırılmıştır. Burjuva demokrasisi de değil, emperyalist damgalı AKP demokrasisi bu arkadaşlara yetmekte, kişisel özgürlüklerini toplumun özgürlüğüne yeğ tutmaktadırlar. Bazı soruları, yanıt vermeyi bir yana bırakın, duymak bile istemiyorlar. Eğer sokaktakiler darbeci, sokağa çıkamayanlar AKP’liyse, siz kimlerle Türkiye’nin geleceğini kurmaya niyetleniyorsunuz ki? Siz o yığınların darbeci olup olmadıklarını anlamak istiyorsanız, onlardan bir şeyler öğrenip onlara bir şeyler öğretmek istiyorsanız, uzaktan ahkâm kesmeyi bir yana bırakın. Gidin, orada duruyorlar. Birisi meydanda, diğeri AKP’nin esir kampında. ??? Okurlarım arada bir “Neden sen hep eski solcularla, solculuğu bırakıp karşı safa geçmiş olanlarla uğraşıyorsun?” diye sorarlar. Eski dostlarım onlar benim. Onların halkımıza yaşattığı hayal kırıklığının büyüklüğü kadar yer ayırıyorum onlara. Epeyce büyüktür hayal kırıklığı… eposta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr BİRLİK İZMİR’DE PERÇİNLENECEK İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP ve DSP’nin, henüz resmi olarak açıklanmayan “birliktelik” kararı, partilerin tabanında coşkuyla karşılanırken “Cumhuriyet Mitingi”ne hazırlanan İzmir’de farklı bir heyecan yaşanıyor. Mitinge, Ege’nin dört bir yanından gelecek yurttaşların yanı sıra CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in de katılması bekleniyor. İki liderin, aldıkları “seçim işbirliği” kararını, “birleşin” çağrılarının yankılandığı mitingde halka açıklaması bekleniyor. Böylelikle “birlik” mesajlarının İzmir’deki “Cumhuriyet Mitingi”nde somutlaşması planlanıyor. Baykal, DSP’nin yetkili organlarında vereceği kararı beklediklerini belirterek, bir anlamda topu size attı’’ sözleri üzerine, “Nihai bir aşamadan değil, yürüyen bir süreçten bahsetmek gerekiyor” diye konuştu. ‘Sezer zorlanıyor’ iddiası Zeki Sezer’in örgütleri ikna etmekte zorlandığı vurgulanırken CHP ve DSP genel başkanlarının yapması beklenen ortak açıklamanın bu nedenle geciktiğine dikkat çekildi. CHP listelerinden seçime girilmesi durumunda, parti yöneticilerinin istifa etmesi gerekiyor. Bu durumda Zeki Sezer ve Ahmet Tan başta olmak üzere parti yöneticilerinin istifa edip, CHP listelerinden aday olmasının “Milletvekilliği için partiyi boşalttılar” eleştirilerine yol açabileceğine dikkat çekiliyor. Kulislerde, bu eleştirileri devre dışı bırakmak için Sezer’in milletvekili adayı olmayabileceği dile getiriliyor. Ancak, DSP’lilerin 20 milletvekiliyle parlamentoya girip grup oluşturması durumunda Sezer’in milletvekili olmamasının da başka sıkıntılara yol açacağının altı çiziliyor. CHP yanıt bekliyor CHP, DSP’den “gecikmeden” yanıt bekliyor. Bu arada CHP Parti Meclisi de bugün toplanarak gelişmeleri değerlendirecek. Baykal’ın DSP ile yürütülen ittifak çalışmalarının geldiği nokta konusunda PM’ye bilgi vermesi bekleniyor. Toplantıda seçim hazırlıkları, aday belirleme yöntemleri, adaylık başvruları ile ilgili süreç de masaya yatırılacak. lendirmek üzere dün toplandı. Milletvekili adaylığına hazırlanan il, ilçe başkanları ve Parti Meclisi üyelerinin; CHP’nin vermesi beklenen 20 dolayındaki kontenjanla yetinmek istemediğine dikkat çekiliyor. Genel Başkan Yardımcısı Masum Türker’in de içinde yer aldığı bazı örgüt yöneticilerinin “eşit koşullarda, hakkaniyet içinde işbirliği istiyoruz” görüşünü dile getirdiği öğrenildi. Bazı il başkanlarının da gelişmelerin “Adım adım Bülent Ecevit’in partisini kapatmaya yönelik olduğu, CHP’nin isteği doğrultusunda vak fa dönüştürüleceği” kaygısını dile getirdiği kaydedildi. Sezer: Görüş ayrılığı yok Zeki Sezer, dün il başkanları toplantısında “DSP’yi kapatmaya kimsenin gücü yetmez, benim bile yetmez” mesajı verdi. Sezer, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada da “CHP ile görüşmelerin iyi niyetle sürdürüldüğünü” söyledi. Sezer, partide görüş ayrılığı bulunup bulunmadığına ilişkin sorular üzerine “Hiç yok, sıfır. Hiçbir görüş ayrılığı yok. Tüm arkadaşlarımız net bir şekilde karar larını, düşündüklerini, alandan gelirken o bölgedeki halkın düşüncelerini bize yansıtacak konuşmalar yaptılar. Farklı görüşler de var’’ dedi. Sezer, Baykal’ın DSP’nin önerilerini kabul ettikleri yönündeki açıklamasını anımsatması üzerine, “Bunları konuşuyoruz. ‘Önerilerin hepsini kabul ettik’ demedi, ‘Kapatma kararını askıya aldık’ dedi” karşılığını verdi. DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan da gazetecilerin soruları üzerine “İl başkanlarının karar alma sürecinde yerleri yok, bu bir izlenim aktarma’’ dedi. Tan, bir gazetecinin “Sayın MURAT KARAYALÇIN: Yaşanacak olası uzlaşmazlıklarda çözüm, sivil toplum örgütlerinde aranacak SHP’siz sol seçenek olmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, SHP’nin ve 10 Aralık Hareketi’nin içinde yer almadığı bir birlikteliğin “sol seçenek’’ diye sunulamayacağını belirterek, “Sol birliktelik içinde kimlerin yer alacağını, halkımız karara bağlayacaktır’’ dedi. Karayalçın, partisinin MYK toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada sol değerleri öne çıkarmadan Cumhuriyetin temel değerlerinin korunamayacağını belirtti. Karayalçın, “SHP’nin ve 10 Aralık Hareketi’nin içinde yer almadığı bir birliktelik, halkımıza sol seçenek diye sunulamaz. Sol birliktelik içinde kimlerin yer alacağını parti yöneticileri değil, halkımız karara bağlayacaktır’’ diye konuştu. ‘Yurttaş göreve çağırdı’ Yurttaşların solun iktidarına katkıda bulunacak partileri ve kişileri Türkiye’nin meydanlarında yapılan açık hava toplantılarında göreve çağırdığını belirten Karayalçın, şöyle devam etti: “Kimse sosyal demokrat siyaset alanını tekelleştiremez. Amaç, milletvekili seçilme ya da milletvekili seçtirmek değildir. Amaç, AKP iktidarından mümkün olan en kısa sürede kurtulmaktır.’’ Karayalçın, bir gazetecinin “CHP’den bir çağrı aldınız mı’’ sorusu üzerine ise “Bizim için önemli olan, halkın çağrısıdır. Ben de zaten o çağrının gücüne dayalı olarak bunları söylüyorum’’ yanıtını verdi. ‘En geniş birliktelik’ CHP lideri Deniz Baykal ile 1 Mayıs günü Ali Dinçer için taziye ziyaretinde bulunmak amacıyla bir araya geldiğini anımsatan Karayalçın, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ve parti yöneticileri ile 10 Aralık Hareketi’nin sözcüleriyle ise yaklaşık 2 aydan bu yana ittifak konusunda görüştüklerini, söyleştiklerini kaydetti. Karayalçın, “Şimdiye kadar bir araya gelemeyenler, CHP ve DSP bu görüşmeleri yapmaktalar. Bunun doğal sonucu olarak en geniş birlikteliğin inşa edileceğine içtenlikle inanıyorum’’ dedi. DP’ye iki genel merkez ? DYP ve ANAVATAN liderlerinin DP ismiyle seçime gitme kararının ardından, birleşmeye ilişkin teknik çalışmalar da hızlandı. Aday belirleme sürecinde hangi parti güçlüyse listeler ona göre hazırlanacak. AYŞE SAYIN latlarında 20 ANAVATAN’lı, 20 de DYP’li olmak üzere 40 kişilik yönetim kadrosu oluşturulacak. Seçim sürecinde resmi olmasa da bu heyet, teşkilat yöneticiliği yapacak. Böylece hem ANAVATAN hem DYP’de teşkilat yönetiminde olanlar bu konumlarını kaybetmemiş ve seçim sürecinde küskünlerin oluşması da engellenmiş olacak. Birlikte çalışacaklar Birleşme kongresine kadar adaylık başvurularının sonuçlandırılması gerektiğinden, adaylar ayrı ayrı kendi partilerine başvuruda bulunacak. Başvurular tamamlandıktan sonra kimin listeye girip girmeyeceğini, kimin hangi bölgeden aday gösterileceğini, kimin kaçıncı sıraya yerleştirileceğini Ağar ve Mumcu bir araya gelerek belirleyecek. İki lider bunun için ortak bir çalışma yapacak ve listeleri netleştirecek. İki liderin bir seçim bölgesiyle ilgili isimler veya sıralama konusunda tereddüde düştüğü durumlarda iki partiden üçer kişilik ortak heyetler oluşturulacak. Bu heyet anlaşmazlık yaşanan seçim bölgesine gidecek. Orada sivil toplum örgütleri ve halkın adaylarla ilgili nabzını tutacak. Ortak heyetin izlenimleri doğrultusunda liste netleştirilecek. İki parti, milletvekili adayı olmak isteyenlerden alınacak adaylık ücretini de belirledi. Buna göre kadın adaylardan 500 YTL, erkek adaylardan da 2 bin YTL alınacak. ANKARA ANAVATAN ve DYP’nin, Demokrat Parti (DP) adı altında birleşerek seçime gitme kararı almasının ardından, bir yandan seçim stratejisi belirlenmeye çalışılırken diğer yandan birleşmenin hukuki ve teknik altyapısını tamamlamak için yoğun çalışma yürütülüyor. Aday listelerini iki parti liderinin ortak belirlemesi, hangi seçim bölgesinde kimin oyu yüksekse sıralamanın ona göre yapılması konusunda uzlaşmaya varılırken uzlaşma sağlanamayan bölgelerde sivil toplum örgütlerinin görüşüne başvurulacak. “Tek parti” olmaya yönelik çalışmalarını sürdüren DYP ve ANAVATAN’da birleşme ve seçim hazırlıklarının ayrıntıları da belli olmaya başladı. Bu çerçevede ANAVATAN 2 Haziran’da kongresini toplayarak kendini fesih kararı alacak. Fesih ve DYP’ye katılım kararı, parti tüzüğü gereğince delegelerin “gizli” oyuna sunulacak. Aynı gün akşamüzeri, zaman yetiş Birleşmenin ardından Mehmet Ağar genel başkan olarak kalacak. mezse de ertesi gün DYP kongresini toplayacak. DYP kongresi, ANAVATAN’ın katılma kararını görüştükten sonra DYP adını, Demokrat Parti olarak değiştirmek için delegelerin oyuna sunacak. Yalnızca GİK seçilecek Demokrat Parti’nin yetkili organı da DYP’de olduğu gibi Genel İdare Kurulu (GİK) olacak. Kongrede, DYP sadece isim değiştirdiği için genel başkanlık seçimine gerek kalmadan Mehmet Ağar genel başkan olarak kalacak, ancak GİK için seçim yapılacak. Bu çerçevede halen 40 üyeli olan GİK’in üye sayısı 60’a çıkarılacak. Daha sonra GİK’e 30’u ANAVATAN, 30’u DYP kontenjanından belirlenen üyelikler için seçim yapılacak. DP çatısı altında birleşilse de seçim sürecinde her iki partinin hem genel merkez binaları hem de teşkilat binaları, kapatılmadan çalışmalarını sürdürecek. Bina ve personelin durumu ise seçim sonrasında netleştirilecek. İl ve ilçe teşkilat birleşmelerinde de eşitlik gözetilecek. Hem DYP hem de ANAVATAN teşkilatlarının birleşme kongreleri, takvim sıkışıklığı nedeniyle seçim sonrasına bırakılacak. Ancak gayri resmi olarak il teşki ‘PARLAMENTO NE YAPACAĞINI BİLİR’ Erdoğan’dan TÜSİAD’a tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda (MKYK), milletvekili adaylarının belirlenmesi ve seçim süreci değerlendirildi. Adayların önseçimle değil merkez yoklaması ve mülakatla belirlenmesi kararlaştırılırken il ve belediye başkanlarından aday olmamaları istendi. İkinci ve üçüncü dönemdir görevde olan belediye başkanlarının ise aday olmalarına izin verilecek. Milletvekili aday adaylarından 2 bin YTL ücret alınacak. Başbakan Tayyip Erdoğan, “Anayasa değişiklik paketi yeni Meclis’e kalsın” diyen TÜSİAD’a tepki göstererek “Parlamento ne yapacağını onlardan gayet iyi bilir” dedi. Dün toplanan AKP MKYK öncesinde soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, “YSK’nin kararını nasıl değerlendiriyorsunuz’’ sorusu üzerine Erdoğan, “Bizim bu konuda her şeyimiz çok açık, net. En erken nasıl olur diye bunu en başından hep savunduk. Bizim ilk hedefimiz 24 Haziran, 1 Temmuz’du, ama daha sonra komisyonun YSK ile görüşmesi neticesinde ‘Bunu ancak 22 Temmuz’da yetiştirebiliriz’ demelerinden dolayı Meclis’ten de 22 Temmuz seçim tarihi olarak çıktı’’ diye konuştu. Erdoğan, TÜSİAD’ın “Anayasa değişiklik paketi yeni Meclis’e kalsın’’ biçimindeki önerisinin anımsatılması üzerine de “Parlamento ne yapacağını onlardan gayet iyi bilir’’ dedi. DSP ile CHP’nin seçim işbirliği ile ilgili olarak da Erdoğan, “Onların kararı, hayırlı olsun. Olabilir, fark etmez’’ dedi. İzmir’de yapılacak Cumhuriyet Mitingi, Gündoğdu Meydanı’nda saat 12.00’de başlayacak ‘13 Mayıs’ta bayrağını al da gel’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 13 Mayıs Pazar günü Kordonboyu’ndaki Gündoğdu Alanı’nda gerçekleştirilecek Cumhuriyet Mitingi’nin düzenleyicisi kuruluşlar, Cumhuriyet kazanımlarının korunması kararlılığının bir kez daha yansıtılacağını vurguladılar. İzmir Cumhuriyet Mitingi, 13 Mayıs Pazar günü Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Katılımcılar, saat 10.00’da limanda toplanmaya başlayacak. Buradan saat 11.00’de miting alanına doğru yürüyüşe geçilecek. Miting ise saat 12.00’de başlayacak. Miting Düzenleme Kurulu’nca yapılan açıklamada, tüm yurttan yurttaşların beklendiği miting için katılımcılara “Bayrağını da al gel” çağrısı yapıldı. Miting şölen havasında geçecek Miting düzenleme kurulu adına İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Ferda Kardelen tarafından yapılan açıklamada, Cumhuriyet devrimlerine ve Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatarak Çankaya Köşkü’nü ele geçirmek isteyenlerin yenilgiye uğratıldığı vurgulanarak “Bu güçler şimdi de mağdur rolü oynayarak yeni oyunlar peşindedir” dedi. Yapılan açıklamada, ulusal mücadeleyi ateşleyen İzmir’de, 13 Nisan Pazar günü Gündoğdu Meydanı’nda yapılacak mitingin şölen havasında geçeceği belirtilerek “Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ulusun kaderini, kendi azim ve kararlılığı kurtaracaktır” denildi. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Azat Fazla da, sendika üyesi işçilerin miting alanında olacağını söyledi. Fazla, DİSK’in hazırladığı pankartların kente asılacağını, 10 bin şapka siparişi verdiklerini belirtti. Yapılan açıklamada, mitingin İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, ADD, ÇYDD, Eğitimİş, Türkiye Gençlik Birliği, CUMOK, EÇEV, CHP, DSP, İP, GP öncülüğünde gerçekleştirileceği vurgulanırken toplumun birçok kesimini temsil eden sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları ve sendikaların da düzenleme komitesinde yer aldığı bildirildi. CUMHURİYET 06 K