24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MAYIS 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 YAYIN DENETLEME KURULU BAŞKANI Gazetemizi hedef alan Başbakan Erdoğan’a siyasi partilerden tepki geldi ‘Mağlubiyetin acısı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Partisinin grup toplantısında gazetemizi hedef alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepkiler sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, “Korkunun ecele faydası yok. Başbakan’ın Cumhuriyet gazetesi, okurları ve o görüş ve düşünceyi paylaşanlara karşı mağlubiyetin acısını şimdiden hissetmeye başladığı görülüyor” dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural da “Bu milletin değerlerini yok sayan insanların içyüzünü çıkarmak milli bir politikadır” dedi. Siyasiler, Başbakan’ın gazetemize yönelik açıklamalarını şöyle değerlendirdi: CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi: Cumhuriyet gazetesi, onların arzu ettiği bir yayın politikasını hiç benimsemediği için, ülkenin üniter yapısının bölünmemesi konusundaki çabası için, askerimizin başına çuval geçirildiği zaman bunu hazmedemeyenlerin duygularını yansıttığı için, yeraltı, yerüstü kaynaklarının eşe dosta peşkeş çekildiği zaman bunu hoşgörmediği Dini yayınları denetledi, görevden alındı ? TRT’de yıllardır Yayın Denetleme Kurulu başkanlığı yapan Latif Okul’un, dini programların bazılarının denetlemeye takılması ve haber dairesinin hükümet yanlısı program içeriklerini eleştirmesi nedeniyle görevinden alındığı belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yıllardır TRT’de Yayın Denetleme Kurulu başkanlığı yapan Latif Okul, görevinden alındı. Okul’un, TRT’de her geçen gün sayıları artan dini programların bazılarının denetlemeye takılması ve haber dairesinin hükümet yanlısı program içeriklerini eleştirmesi nedeniyle görevinden alındığı belirtildi. Abbas Abalı takma isimle yazdığı kitapta “Asıl olan din programları yayımlamak değil, mihenk taşı din olan bir yayın anlayışını benimsemektir” diyen TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhsin Mete, bu amacına ulaşmak için adım adım ilerliyor. Dini içerikli programların bir bölümünün denetlemeye takılması üzerine bazı programları canlı yayımlamaya başlayan TRT yönetimi, denetimden ödün vermeyen Latif Okul’u görevden aldı. Okul’un görevden alınmasını Muhsin Mete’nin talep ettiği, bu talebin Devlet Bakanı Beşir Atalay tarafından TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney’e iletildiği belirtildi. Okul, genel müdür müşavirliğine atandı. Okul’un görevden alınmasında, Senai Demirci’nin programlarına karşı takındığı tavrın etkili olduğu öğrenildi. Okul’un, Demirci tarafından hazırlanan birçok programı yayın ilkelerine uymadığı gerekçesiyle geri çevirdiği belirtildi. ‘CUMHURİYETÇİLER GERİ ADIM ATMAZ’ MERSİN / ANTALYA (Cumhuriyet) Mersin Barosu Başkanı İsa Gök, AKP hükümetinin “parti devleti” kurma amacı doğrultusunda medya üzerinde baskı ve yönlendirme oluşturmaya çalıştığını belirterek “Bu iktidar ve bu iktidarın mensubu olduğu ideoloji, yıllardır Cumhuriyet gazetesini hedef almıştır. Tehdit ve karşılaşılan güçlük ne olursa olsun, ne Cumhuriyet gazetesinin, ne gazete çalışanlarının ne de gazete okurlarının bir adım geri adım atmayacağına inancım tamdır” dedi. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Doç. Zeki Ertuğ, konunun gayet net ve ortada olduğunu belirterek şunları söyledi: “Cumhuriyet gazetesinin ulusallığı hiç tartışılmayacak kadar ortada. Başbakan Erdoğan, kendisinin milli olup olmadığını değerlendirsin. Biz, Cumhuriyet gazetesinin milliliğini, Başbakan Erdoğan’dan öğrenecek değiliz.” için ve milyonlarca insanın kaygıyla, ülke geleceği konusunda korkuyla ve kuşkuyla izlediği olayları yönlendirmede sorumluluk aldığı için, ulusal ve milli bir bütünlüğün gerçekleşmesi doğrultusunda yurtseverliğin ve demokrasinin, insan haklarının yaşanması konusunda Avrupa ve AB konusundaki sorumlu yaklaşımları, milliyetçi, ülkesini seven bir anlayışı sürdürdüğü için geçmişten bu yana iktidarın bu tavrıyla karşılaşmıştır. AKP, çelişki içindedir. Ama, korkunun ecele faydası yok. Başbakan’ın Cumhuriyet gazetesi, okurları ve o görüş ve düşünceyi paylaşanlara karşı mağlubiyetin acısını şimdiden hissetmeye başladığı görülüyor. Cumhuriyet bundan zarar görmeyecek, tam tersine Cumhuriyet gazetesine de cumhuriyete de laik sosyal hukuk devletine de halkımız sahip çıkacaktır. DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan: Daha önce Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırının altyapısını, çarpık fikri ve hissi ortamını bu zihniyet hazırlamıştı. Tıpkı hemen öncesinde Danıştay’a yapılan saldırıda olduğu gibi. Şimdi aradan herhalde yeteri kadar zaman geçtiğine hükmetmiş olmalı ki, aynı ortamı hazırlamak üzere benzer suçu yine işlemiştir. Cumhuriyete ve demokrasiye gerçek anlamda sahip çıkılmasından rahatsızlık duyuyor ve bu kimlikteki her tüzel kişiye karşı düşmanca tavır sergilemeyi sürdürüyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural: En gayri milli siyaset anlayışının mimarının milliyetçilikten bahsetmesi adeta bir itiraftır. Dolayısıyla önce kendisini iyi değerlendirsin, gayri milli politakaların mimarı AKP hükümetidir. Önce kendisine baksın. Başkalarını suçlamak suretiyle kendi ayıplarını ve yanlışlarını örtme telaşındalar. Bu milletin değerlerini yok sayan insanların içyüzünü çıkarmak milli bir politikadır. Herkesi bu iki yüzlü insanların maskelerini düşürmeye davet ediyoruz. T Genel müdür müşavirliEK DAİRE BAŞKANI KALDI Başbakan, Anayasa Mahkemesi’nin kararını ‘Demokrasiye sıkılmış kurşun’olarak nitelendirdi Erdoğan bunu hep yapıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili kararını “Demokrasiye sıkılmış kurşun” olarak nitelendiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin iktidarı boyunca, kullandığı ifadelerle “ün yaptı”. Erdoğan geçmişte de Danıştay kararına karşın El Kadı’ya kefilliğinin sürdüğünü belirtmiş, AİHM’nin türban kararının ardından türban konusunda söz hakkının ulemada olduğunu savunmuştu. Erdoğan bugüne kadar toplumu rahatsız eden birçok ifade kullandı. Avustralya’da 7 yıl önce katıldığı bir radyo programında terörist Abdullah Öcalan’a iki kez “Sayın Öcalan” diye hitap eden, şehitleri “kelle” olarak nitelendiren ve Öcalan için referandum öneren Erdoğan, laiklik ilkesini de Hitler Almanyası örneğiyle anlatmıştı. Laiklikten söz ederken Hitler Almanyası örneğini veren Başbakan, “Hitler Almanyası da laikti, ama Hitler Almanyası’ydı” demişti. Başbakan yargı kararlarını da birçok kez, sınır tanımadan yerden yere vurmuştu. Erdoğan, Danıştay Genel Kurulu kararına karşın, BM’nin terörü destekleyenler listesinde yer alan El Kadı’ya kefilliğinin sürdüğünü belirterek “Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkan laf bir kere çıkar, dün ne dediysem bugün aynı şeyi söylüyorum” demişti. Türk mahkemelerini eleştiren Erdoğan, aynı tavrını uluslararası mahkemelere karşı da sergilemişti. Erdoğan, AİHM’nin türbanla ilgili kararı sonrasında da “Türban konusunda söz hakkı AİHM’nin değil, din ulemasınındır” diyerek büyük tepki çekmişti. ğine atanan Latif Okul 1997’den bu yana Yayın Denetleme Kurulu başkanlığını yürütüyordu. Okul’un yerine bir süre önce Yayın Denetleme Kurulu Başkan Yardımcılığı’na getirilen Atilla Tunga’nın atanacağı belirtiliyor. Okul’un görevden alınmasıyla birlikte AKP iktidarı döneminde daire başkanlarının neredeyse tamamı görevden alınmış oldu. AKP zihniyeti bugüne kadar yalnızca Radyo Dairesi Başkanı Çetin Tezcan’a dokunmadı. ÇELİK, BÜYÜKANIT’LA GÖRÜŞTÜ Genelkurmay yine endişelerini dile getirdi Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri tartışmalara yol açan okulda incelemelerde bulundular. İl Milli Eğitim Müdürü Yahya Yıldız (yanda), iddiaların asılsız olduğunu söyledi. ERDOĞAN’IN UNUTULMAYAN SÖZLERİ Erdoğan’ın “unutulmayan” sözleri: Bakınız askerlik herhalde yan gelip yatma yeri değil (2006). (Cumhurbaşkanı’nın rektörler ve eşlerini Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna davetiyle ilgili) Adama derler ki, bayram değil, seyran değil... (2006). (Muhalefete) Bunlar hesap kitap da bilmiyorlar. Hayatlarında iki koyun gütmemiş adamlar bunlar...” (2005). (Muhalefete) Bunların dünyadan haberi yok. Bekâra karı boşamak kolay (2005). (YÖK Başkanı’nakafasını göstererek) Burası basmıyor. Hayatta iki koyun gütmediği ve hayatı yaşamadığı için bunu kavrayamıyor (2005). Bakanlık, Van Bostaniçi Lisesi haberlerinin çarpıtıldığını savundu MEB tavsiyeli sınıfmış ANKARA / VAN (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Van Bostaniçi Lisesi’nde öğrencilerin “medrese” ortamında eğitim öğretim gördüğü haberinin çarpıtıldığını savunarak “Haberin şekli ve içeriği iyi niyetle bağdaşmamaktadır” görüşünü öne sürdü. MEB, sitesinde Saidi Nursi propagandası yapan Konya İnönü İlköğretim Okulu yöneticileri hakkında ise soruşturma başlatıldığını bildirdi. Bakanlık, yaptığı yazılı açıklamada Van Bostaniçi Lisesi’nde, okulun bir sınıfının yere minderlerin konulduğu, kilimlerin serildiği hale getirilmesi, öğrencilerin ve öğretmenin yerde bağdaş kurarak ders işlemesi, tuvalete de terlikle girmesine ilişkin haberin çarpıtıldığını savundu. MEB, söz konusu sınıfın, okulun “drama odası” olduğunu ileri sürdü. MEB tarafından fiziki koşulları elverişli olan tüm okullarda drama odaları yapılmasının tavsiye edildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: “Bu sınıfları, yatılı ilköğretim bölge okulları ve pansiyonlu okullarımızda öncelikle uygulamaya koyduk. Milli Eğitim Bakanımız Hüseyin Çelik ile Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un 22.03.2004 tarihinde Van’da imzaladığı bir protokol çerçevesinde, Arçelik firması Türkiye çapında, yatılı ilköğretim bölge okulları başta olmak üzere, 600’e yakın okulumuzda öğrencilerin ev ortamında yaşayabilecekleri bir sınıf oluşturmuştur. Söz konusu projeyle ilgili haberler, takip eden günlerdeki bütün gazetelerde çok geniş yer almıştır. Yaklaşık 4 yıldır bu uygulama devam etmektedir. Haberin ‘Okulda medrese eğitimi’ gibi gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan bir başlıkla 4 yıl sonra görülmesi, bu ve benzeri konulardan hareketle gerilim ve gerginlik yaratma çabasından kaynaklanmaktadır. Haberin şekli ve içeriği iyi niyetle bağdaşmamaktadır.” İL MÜDÜRÜ: ŞARK ODASI VAN (Cumhuriyet) Van Milli Eğitim Müdürü Yahya Yıldız, Bostaniçi Lisesi’nde öğrenciler minderler üzerinde “medrese tarzı” eğitim yaptığı haberlerin asılsız olduğunu savundu. Milli Eğitim Müdürü Yahya Yıldız iddiaları yalanlayarak “Bostaniçi Lisesi’nde 8 adet boş derslik var. Bunlardan birinde öğretmenler kendi aralarında ‘Şark odası’ oluşturmuşlar. Bu dersliği öğretmenlerimiz genelde dinlenmek amaçlı olarak kullanıyorlar. Bazen de öğrenciler gidip orada oturup ders çalışıyorlar” dedi. YÜZBAŞIOĞLU’NDAN TEPKİ ‘Mahkemenin önemi bir kez daha görüldü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa profesörü Necmi Yüzbaşıoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin kararını “demokrasiye sıkılan kurşun” diye niteleyen Erdoğan’ın açıklamalarının, yüksek mahkemenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi. Erdoğan’ın açıklamalarını “talihsizlik” olarak niteleyen Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu, “Anayasa artık liberal demokrasilerde, günümüz demokrasilerinde demokrasiyi bu tür söylemlere karşı koruyor” dedi. Yüzbaşıoğlu, şöyle konuştu: “Bir taraftan ‘biz 5 yıl buradayız’ derken anayasaya sığınacak, işinize gelen bölümlerine dört elle sarılacak, işinize gelmeyen durumlarda ‘kurşun sıkıldı’ diyeceksiniz. Anayasa, her zaman uyulması gereken bir toplum sözleşmesidir. Anayasa Mahkemesi de buna uymayan çoğunlukları uymaya zorlayan bir işlev görmektedir. Günümüz demokrasilerinin olmazsa olmaz güvencesidir. Başbakan’ın bu söylemi de Anayasa Mahkemesi’nin demokrasi için ne kadar gerekli olduğunun çok somut kanıtıdır.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay’ın bildirisinde eğitimdeki irticai faaliyetlerin açıkça dile getirilmesinin ardından Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı ziyaret etti. Çelik’e, eğitimdeki gerici faaliyetlerden duyulan rahatsızlık iletildi. AKP hükümetiyle birlikte eğitimin pek çok alanında kendini gösteren irticai faaliyetler, son olarak Genelkurmay Başkanlığı’nın bildirisine konu olmuştu. Bilimsel eğitime dinin hâkim kılınmaya çalışıldığına vurgu yapılan bildirinin ardından Milli Eğitim Bakanı Çelik, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ı ziyaret etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği ve onayıyla gerçekleştirildiği ifade edilen görüşme, Genelkurmay Karargâhı’nda yapıldı. Baş başa olduğu belirtilen görüşme, 2 saat sürdü. Görüşmede Çelik’in, eğitimdeki çeşitli irticai faaliyetlerinin bakanlığın inisiyatifi dışında gerçekleştirildiğini savunduğu kaydedildi. Büyükanıt ise eğitimdeki irticai faaliyetlerden duyulan rahatsızlığı Çelik’e iletti. Genelkurmay Başkanlığı, söz konusu faaliyetlerin önemli bir kısmının, engellemek yerine izin veren mülki makamlar sayesinde yapıldığını ve bunun konuyu daha da vahim hale getirdiğini vurgulayarak verilecek örneklerin çoğaltılabileceğini kaydetmişti. Bu arada, Genelkurmay Başkanlığı’nın da dikkat çektiği Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin eğitim kurumlarında yayılmasının ardında ise “telefon zinciri” ile verilen emirlerin yattığı belirtildi. K ONYA’DA SORUŞTURMA AÇIKÖĞRETİM LİSESİ YÖNETMELİĞİ Konya’nın Ilgın ilçesindeki İnönü İlköğretim Okulu tarafından oluşturulan internet sitesinde Saidi Nursi övgüsünün yer almasına ilişkin olarak ise MEB’e yayımlanan haberlerden önce bilgi geldiği, konu hakkında inceleme ve soruşturma başlatıldığı bildirildi. Okulların internet sitelerinin bakanlık tarafından çıkarılan genelgeyle hazırlanacağının önceden duyurulduğu anımsatılarak sitede yayımlanacak bilgilerin Atatürk ilke ve inkılapları ile genel ahlak kurallarına uygun olması, anayasanın 14. maddesine aykırı yayın bulunmaması, sitenin bireyselleştirilmemesi, içeriğin sürekli güncellenmesi ve site kapsamında Türkçenin düzgün kullanımının sağlanması gerektiği belirtildi. Konya’daki olayla ilgili olarak da genel hükümlere aykırı bir uygulamaya sebebiyet veren sorumluların soruşturma sonucuna göre cezalandırılacakları kaydedildi. ‘CEMAATLEŞME ARTTI’ Danıştay: Başı açık olması zorunlu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 8. Dairesi, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği’nin, imam hatiplere düz lise diploması alma kapısı açacak “ortaöğretimden ayrılan, mezun olan ve yükseköğretimden ayrılan veya mezun olanlara Açıköğretim Lisesi’ne geçiş olanağı” tanıyan hükmünün de aralarında bulunduğu bazı maddelerini iptal etti. İptal edilen maddeler arasında, “Sınavlarda, kılıkkıyafetin öğrencinin rahatlıkla tanınmasını sağlayacak şekilde, sade ve temiz olması esastır” hükmü de yer alırken Danıştay, başı açık olunmasının zorunlu kılındığına dikkat çekti. YÖK ile EğitimSen, 14 Aralık 2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği’nin bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da iki ayrı dava açmıştı. Okulda yaptıkları incelemede söz konusu sınıfın dinlenme amaçlı kullanıldığı kanaatine vardıklarını ifade eden Van EğitimSen Şube Başkanı Özdal Üçer de ancak kent genelinde AKP iktidarı döneminde okullarda cemaatleşmenin arttığına dikkat çekerek “Özellikle Nur tarikatını benimsetme çalışmaları artıyor. Son yıllarda cemaatleşme çalışmaları hayli hortladı. İl Milli Eğitim Müdürü Yahya Yıldız da bu eğilimlere çanak tutuyor. Bu çalışmalardan AKP, Milli Eğitim Bakanı ve Yahya Yıldız habersiz değildir” dedi. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle