18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NİSAN 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 CHP’li Kılıçdaroğlu, yasada özerk olan TMSF’nin geniş yetkileri, ihaleleri ve satışlarının incelenmesini istedi: Uygulamada iktidara bağımlı MURAT KIŞLALI ANKARA Önceki gün Turgay Ciner’e ait medya şirketlerine el koyan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), AKP döneminde çıkartılan 5020 ve 5411 sayılı bankacılık yasalarından aldığı geniş yetkilerle çalışıyor. Kurulun, hem mevzuatı, hem de farklı gruplara farklı uygulamalar yapması tartışmalara neden olurken CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “TMSF yasada özerk olduğu söylenmekle beraber, uygulamada siyasal iktidara bağımlı bir çizgi izledi” dedi. TMSF, 1983 yılından itibaren tüzelkişiliği haiz olarak önce Merkez Bankası, sonra da 1999 yılında kurulan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından idare ve temsil edildi. TMSF’nin idari yapısı, 12 Aralık 2003 tarih ve 5020 sayılı “Bankalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” ile BDDK’den ayrılarak karar organının TMSF Kurulu ol T A R T I Ş M A L I D Ü Z E N L E M E L E R görmesi halinde ve fona borçlu olup olmadıklarına bakılmaksızın, fon bankalarının; yönetim ve denetimine sahip olduğu iştiraklerinin, hâkim ortağı olan tüzelkişilerin, gerçek ve tüzelkişi hâkim ortaklarının hâkim ortak olduğu şirketlerin, şirket ortaklarının, belirtilen şirketlerde sahip oldukları hisselerinin tamamına ve/veya bir kısmına ilişkin temettü hariç ortaklık hakları ile bu şirketlerin yönetim ve denetimini devralmaya ve şirket ana sözleşmesinde belirlenen yönetim, müdürler ve denetim kurulu üyelerinin sayılarıyla bağlı kalmaksızın ve imtiyazlı hisselere dayanılarak atanıp atanmadıklarına bakılmaksızın görevden almak ve/veya üye sayısını artırmak ve/veya eksiltmek suretiyle bu kurullara üye atamaya yetkilidir. si’ne gönderilmiş, Anayasa Mahkemesi, yasayı “bütünüyle değil sadece ilgili maddelerinin yollanması” istemiyle iade etmişti. Ancak İdari Mahkeme, 2’ye 1 çoğunlukla, “Yasayı yeniden Ana yasa Mahkemesi’ne yollamama” kararı aldı. ‘Her gruba farklı uygulama’ TMSF’nin yetkilerinin dayandığı 5020 ve 5411 sayılı bankacılık yasalarının getirdiği bazı düzenlemeler şunlar: ? Fon Kurulu, yetkilerini düzenleyici işlemler tesis ederek ve özel nitelikli kararlar alarak kullanır. Düzenleyici işlem niteliğindeki yönetmelik ve tebliğler Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulur. ? Fonun, bu kanunun 130. maddesinde sayılan gelirleri ile 108. ve 135. maddesindeki alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre yapacağı satışlarda; satış bedelinin vadeli tahsiline karar verebilir. ? Fon, alacağının tahsili bakımından yarar duğu ve TMSF’nin genel yönetim ve temsilinin de TMSF Kurulu Başkanı’na ait olduğu hükme bağlandı. Daha sonra 19 Ekim 2005 tarihinde çıkarılan 5411 sayılı Yasa ile de TMSF’nin yetkileri pekiştirildi. CHP’li Kılıçdaroğlu TMSF’nin uygulamalarının, “gruptan gruba büyük farklılıklar içerdiğini ve yerindelik açısından kapsamlı bir denetime tabi olmadığını” belirterek “TMSF yasada özerk olduğu söylenmekle beraber, uygulamalarda siyasal iktidara bağımlı bir çizgi izledi. Bütün büyük operasyonlar Başbakan’ın izniyle, bilgi alıp vererek yapıldı” dedi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Başbakan Erdoğan’ın izni olmadan son operasyon yapılamazdı. Bilgin ile Ciner grubu arasında varlığı çok önceden zaten bilinen bir sözleşmenin niçin bu aşamada gündeme geldiği çok önemli. Bu operasyon ile de Türkiye’nin ikinci büyük medya havuzuna el atıldı. Akla, bu operasyonun arkasında da bu grubun iktidara yakın sermaye gruplarına verilmesi düşüncesinin yattığı geliyor. TMSF’nin bütün ihale ve satışları incelenmeye alınmalıdır.” SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ: Demokrasi suçu işleniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Sabah gazetesi ve atv’nin de aralarında bulunduğu Turgay Ciner’e ait medya kuruluşlarına el koyması siyasi çevrelerde de şaşkınlık yarattı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, iktidarın medya gruplarını yönlendirmek için elinden geleni yaptığını belirtirken MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, “Basını tek yönlü baskı altına alma, muhalefeti sindirme amacı vardır, bunu yapan faşist bir kafadır” dedi. CHP Grup Başkanvekili Anadol, TMSF’nin el koyma kararının sorulması üzerine, “Son derece karmaşık bir hukuksal sorun yumağıyla karşı karşıyayız. Hukuksal olarak bir tartışmaya katılmamız yanlış olur. Dikkatle izliyoruz” dedi. İktidarın med Kemal Anadol. ya gruplarını yönlendirmek için elinden geleni yaptığını vurgulayan Anadol, “Tehdit ediyor, bu duruma düşen ya da düşmeyen, düşmesi muhtemel gruplara baskı yapıyor. İktidarın yayın hayatlarını etkileyebileceği yayın organlarının varlığı demokrasimiz için büyük şanssızlıktır. Hep istikrar deniyor. Medyada istikrar da çok önemlidir” görüşünü dile getirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ise seçim dönemine girilmişken, bir medya grubuna el konulmasının “demokrasi suçu” olduğunu söyledi. Asıl darbe yapmak isteyenin siyasi iktidar olduğunu belirten Vural, şu görüşleri dile Oktay Vural. getirdi: “Bir taraftan yargıyı çalışamaz hale getirmiş, parlamentoda yürütmenin hâkimiyeti var, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili yangından mal kaçırma anlayışı hâkim. Bakıyorsunuz, muhalif yayın çizgisi izleyen Gözcü gazetesi kapatılıyor, bir medya grubu kamulaştırılıyor. Bu tam anlamıyla bir rezalettir. Basını tek yönlü baskı altına alma, muhalefeti sindirme anlayışında olan hiçbir hükümet ayakta duramaz. Bu otoriter totaliter rejimin ayak sesleridir. Başbakan, Hitler’den bahsetmişti. Anlaşılan Hitler’i kendisine örnek alıyor, faşist bir kafadır, Hitler kafasıdır. Türkiye’de demokrasi bu oyunu açığa çıkarmalıdır. El konulan gazetenin ilk icraatına bakıyoruz. Başbakan’ın Öcalan’a ‘sayın’ demesini görmeyen gazete, Genelkurmay Başkanı’nın yanlışlıkla Başbakan’a ‘sayın’ demesini manşete taşıyor.” TMSF’ye alacaklıların yakınlarının mallarına el koyma yetkisi de veren 5020 sayılı yasa ile 5411 sayılı yasalar, anayasaya aykırılığı nedeniyle İstanbul İdare Mahkemesi’nce Anayasa Mahkeme Sabah ve atv’ye el konulduğu haberi gazetelerin birinci sayfasında yer alırken Sabah’ın sessizliği dikkat çekti Grubun toplam tirajı 1 milyon YENİ ASIR Tedirgin bekleyiş İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ciner Grubu’na ait 64 şirkete TMSF tarafından el konulmasının ardından İzmir’de bulunan Yeni Asır ve İzmir TV çalışanlarında da tedirgin bekleyiş egemen oldu. 1 Nisan’da yaşanan gelişmeler öncelikle çalışanlar arasında “şaka” olarak algılanırken ilerleyen dakikalarda olayın Anadolu Ajansı’na da düşmesi ve internette yayımlanmasıyla olay “gerçeğe” dönüştü. Sivil polisler önceki gün 17.00 – 18.00 saatlerinde geldikleri Yeni Asır binasındaki çalışanlara çıkış yasağı koydular. Yurtdışında olduğu bildirilen gazetenin genel yayın yönetmeni Osman Gencer de dün sabah saatlerinde İzmir’e döndü. Yeni Asır 112 yıldır Türkiye’nin en büyük bölge gazetesi olma unvanını elinde bulunduruyor. İstanbul Haber Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Turgay Ciner’e ait 63 şirkete el koyması haberini medyanın bütüne yakın bölümü “yorumsuz” olarak “TMSF, Sabah ve atv’ye el koydu” başlıkları ile verirken Vatan gazetesi ise “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ve Turgay Ciner’in durumdan haberdar olduğunu” iddia etti. Akşam gazetesi de Ciner’in Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi el konulan gruba ait gazetelerinin toplam satışının 1 milyon olduğuna dikkat çekti. Sabah gazetesi ise haberi hiç vermedi. Akşam gazetesi birinci sayfasından duyurduğu haberde, “Şok operasyon.. TMSF, Ciner Grubu’na satılan Sabah ve atv’ye el koydu. TMSF, 2005’te Turgay Ciner’e sattığı 63 şirketli Merkez Grubu’nun yönetimini hileli anlaşma gerekçesiyle devraldı. Piyasalar etkilenmesin diye pazar günü seçildi” ifadelerine yer verdi. Habere 7. sayfasında geniş yer veren gazete, operasyon sırasında binaya gelen TMSF yetkililerinin yanında, Uzan Grubu’na yapılan operasyonu da yöneten İstanbul Güvenlik Şube’den sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aktaş’ın bulunduğunu da yazdı. Turgay Ciner’e ait gazetelerin toplam satışlarının 1 milyon olduğunu anımsatan Akşam’da, Turgay Ciner’in “Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bizi susturdular” ifadeleri yer buldu. Hükümet kontrolünde basın olmamalı Sabah ve atv’nin de aralarında bulunduğu Ciner’e ait şirketlere TMSF’nin el koyması ‘Şaşırtıcı’ olarak değerlendirildi. den gizli protokol imzalamasını gerekçe göstererek Merkez Grubu’nun medya sektöründe faaliyet gösteren 63 şirketinin yönetimine el koyduğu şeklinde verdi. Operasyonun, TMSF’nin daha önceki el koymalarına göre oldukça sakin ve telaşsız bir şekilde geçtiği yorumunu yapan Radikal, satış süresinin ise 6 ayı bulabileceğini yazdı. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün, bir televizyon programında, gizli bilgi ve belgelerin ortaya çıkması durumunda, batan bankaların sahipleri ile yapılan protokollerin bozulacağı şeklindeki açıklaması ile Sabah ve atv’nin geri alınacağının sinyalini verdiğini yazan gazete, el konulan 63 şirketten bazılarının isimlerine yer verdi. TMSF’nin, Turgay Ciner ve Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ’ın Beşiktaş Balmumcu’daki Sabah gazetesi ve atv binasına girişini yasakladığını yazan gazetenin, TMSF yetkililerinin gazetenin içeriğine karışmayacağı şeklindeki ifadelerine yer vermesine karşın, bugün Sabah gazetesi TMSF’nin el koyma haberine yer vermedi. Milliyet gazetesi sürmanşetten duyurduğu haberinde Medya Grubu’nun başına kayyım olarak Yavuz Onursal’ın atandığını yazdı. TMSF’ye gizli protokol bilgisini Dinç Bilgin’in verdiğini öğrendiğini kaydeden gazete, Bilgin’in kamu alacağını tahsil edebilmesi için bu girişimde bulunduğunu, Dinç Bilgin’in, 3 ay önce TMSF ile arka arkaya üç ayrı toplantı yaptığını yazdı. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ise Ciner’e ait medya şirketlerine genel seçimlere 8 ay kala el konulduğuna dikkat çekerek TMSF’nin bir an önce bu şirketleri elden çıkarması gerektiğini söyledi. Ağar, “Hükümet kontrolünde basın olmamalı. Ne söylenirse söylensin sonuç olarak hükü Mehmet Ağar. met kontrolünde olacaktır. Bir an evvel yasal işlemler tamamlanmalı’’ diye konuştu. ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, gelişmelerin kendisi için şaşırtıcı olduğunu, ancak operasyonun ayrıntılarının henüz ortaya çıkmadığına dikkat çekti. Mumcu, TMSF’nin el koyma gerekçesini tam olarak bilmediği için yoErkan Mumcu. rum da yapamayacağını belirterek “Olay yargıya gidecektir diye tahmin ediyorum, o gelişmeleri beklemek lazım” diye konuştu. Başbakan, Altaylı ve Ciner’in haberi vardı Vatan gazetesi de sürmanşetten verdiği haberinde Ciner’in Bilgin’e ait medya şirketlerini Mayıs 2005’te 10 yıl vadeli 433 milyon dolara satın aldığını kaydederek bu tarihten sonra gerçekleşen medya satışları dikkate alındığında, el konulan şirketlerin iki katı fiyatına satılabileceği öngörüsünde bulundu. Turgay Ciner, Sabah gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Sabah gazetesinin 29 Mart’ta Ankara Hilton Oteli’nde “Temiz İnternet” konferansında çekilmiş fotoğrafına yer veren gazete, el konma sürecini, bu üç kişinin bildiğini yazdı. Radikal gazetesi, polis ya da kolluk kuvveti çağırılmaksızın yönetim değişikliğinin gerçekleştiğini belirtirken Vatan gazetesi TMSF’nin polis eşliğinde binaya geldiğini vurguladı. Anadolu’da Vakit Gazetesi ise sürmanşetten “Ciner’e TMSF Şoku” başlığı ile verdiği haberde ise gerekçeler arasında internet sitelerinde dolaşan “atv’nin yabancılara satılacağı bilgisini alıp bundan rahatsız olan Bilgin’in TMSF’ye belgeleri sunduğu” iddialarını yazdı. Zaman gazetesi ise haberinde, yapılan gizli sözleşmelerde, Bilgin’in medya şirketlerindeki hisselerinin tamamını Ciner’e devretmediği, hisselerin bir kısmında ortak olarak kaldığını ifade etti. TMSF ile yapılan protokollerde ise Dinç Bilgin, hisselerinin tamamını Ciner’e satmış gibi görünüyordu. Ahmet Ertürk operasyonun işaretini vermişti Hürriyet gazetesi birinci sayfadan duyurduğu haberinde, Turgay Ciner ve Dinç Bilgin arasındaki gizli ortaklık belgelerinin 1 hafta önce Dinç Bilgin tarafından TMSF’ye iletildiği bilgisine yer verdi. Radikal gazetesi ise haberi TMSF’nin Dinç Bilgin ve Turgay Ciner’in kendilerin BASKI TESİSLERİ Yangın korkuttu İstanbul Haber Servisi TSMF’nin yönetim ve denetimini devraldığı Bilgin ve Merkez Grubu şirketlerinden Sabah gazetesinin Samandıra’daki baskı tesislerinde dün öğle saatlerinde çıkan yangın, büyümeden söndürüldü. Sabah gazetesi Samandıra baskı tesislerinde çıkan ve Sultanbeyli itfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangın, kısa sürede kontrol altına alındı. Bir süre sonra tamamen söndürülen yangında, baskı tesislerinde çalışanlar da dumandan etkilenmemeleri için binadan uzaklaştırıldı. Yangının baskı makinesindeki bir arızadan kaynaklandığı, ilgili raporun da bu hafta içinde yazılacağı bildirildi. BAŞBAKAN YORUM YAPMANIN DOĞRU OLMAYACAĞINI SÖYLEDİ AKP’nin baskıcı tutumu sorgulanmalı DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de TMSF’nin kararıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu seçim süreci çok sert geçecek belli ki. Başbakan, demokrasiyi ‘araç’ olarak değerlendirmişti, kayıtlara geçti. ‘Halk otoriter bir rejim istiyorsa ona Zeki Sezer. da saygı duymak lazım’, demişti. Kafasındaki otoriter rejimi hayata geçirmek için her türlü baskıyı uyguluyordu, şimdi açıktan yapıyor. Bu olayı bir yandan borçalacak ilişkisi gibi değerlendirmek mümkün, devlet gerekeni yapar. Ama onun ötesinde Hitler’in demokrasiyle iktidara gelip Almanya’yı ve dünyayı sürüklediği ortamı düşünürsek bu hükümetin gitmesi için her şeyi yapmak gerekir değerlendirmesi yanlış olmaz. Borçalacak ilişkisi kısmına karışmam, devletin ve yargının vereceği karar. Ama hükümetin baskıcı tutumu sorgulanmalı.” Erdoğan: TMSF özerk bir kuruluş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TMSF tarafından Bilgin ve Merkez Grubu medya şirketlerine el konulması ile ilgili olarak “TMSF özerk bir kuruluş, böyle bir kuruluşun aldığı bir karar üzerine bizim yorum yapmamız zaten doğru değil’’ dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de TMSF’nin bağımsız bir kurul olduğunu savunarak kendilerinin yalnızca bu kurulun görevlerini hukuka uygun olarak yerine getirmesi konusunda genel düzenlemeler yapabileceklerini söyledi. Bakanlar Kurulu, Erdoğan’ın başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina’da toplandı. Son dönemlerin en uzun süren toplantısı saat 11.00’de başladı, akşam saat 20.00 sıralarında sona erdi. Toplantının gündemi hakkında gazetecilere açıklamalarda bulunan Şener, toplantıda son ekonomik gelişmelerin değerlendirildiğini bildirdi. Şener, gazetecilerin TMSF’nin Sabah Grubu’na yönelik operasyonunun zamanlamasıyla ilgili sorusu üzerine, fonun bağımsız bir kurul olduğunu belirterek “TMSF hukukun gereklerine göre, gelişmelere göre ne yapması gerekiyorsa, bağımsızlığına uygun olarak özgürce kararlar alır ve gereğini yerine getirir” dedi. Şener, bu çerçevede kendilerinin yalnızca kurulun görevlerini hukuka uygun olarak yerine getirmeye yardımcı olacak genel düzenlemeler yapabileceklerini söyledi. Şener operasyon öncesinde bilgilendirildiğini de belirtti. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle