24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2007 SALI 6 HABERLER Asya ve Avrupa’nın geçiş noktası Türkiye’de yakalanan uyuşturucunun yarısı İstanbul’dan SALI ORHAN BURSALI Uyuşturucunun başkenti SALİM HALİMOĞLU Adalete Kıskaç Solcu eskilerinin ve liberallerin “özgürlükçü” AKP’si, Adalet ve Hukuk mensuplarını zapturapt altına alacak, hukuku giderek daha çok siyasal iktidara bağlayacak yasal düzenlemeleri Meclis’ten geçirmenin arifesinde. Adalet Bakanlığı’nın alt komisyonda kabul edilen yasa tasarısı, hâkim ve savcıların bağımsız örgütü YARSAV’ın (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) kapatılmasını ve onun yerine bakanlığa yarı bağımlı “Türkiye Hâkimler ve Savcılar Birliği” kurulmasını öngörüyor. Öyle ki yasa tasarısı hem YARSAV’ın kapatılmasını öngörüyor hem de benzer başka dernek mernek kurulmasını yasaklıyor! Görülmemiş bir olay! “AB standartlarını Ankara Kararları yaparak yolumuza gideriz” diyen Erdoğan hükümeti, ülkeyi özgürlükler açısından daha da geriye götürmek için çabalıyor.. Hükümet, YARSAV’ın varlığını, AB’ye karşı Türkiye’nin Avrupa ilkelerine uyumuna örnek olarak göstermişti! Avrupa Komisyonu ilerleme raporunda da YARSAV’ın kuruluşu, Türkiye’de yargı bağımsızlığı yolunda atılmış önemli bir adım olarak gösterilmişti! Şimdi? Vur beline kazmayı! Siyasal ikiyüzlülüğün daniskasını yaşıyoruz! İktidar, Adalet Bakanlığı’nın YARSAV konusunda tavrı, seçimlerden sonra olası beş yıl daha iktidar sürecinde, yargı ve adalet konusundaki düşüncelerini çok güzel anlatmakta! ??? CHP’nin engellemeleri boşa giden yasa tasarısında hükümet, “üniter yapımızı koruma” gibi kargaları güldürecek gerekçeler ileri sürüyor: Geçmişte bu tür “örgütsel yapılanmaların demokratik ve laik cumhuriyetimizi ve devletimizin üniter yapısını ne denli tehdit ettiği hafızalardadır”.. ve buna dayanarak, anayasanın dernek kurma özgürlüğünü sınırlamayı öngörüyor! Tasarıda şöyle bir madde de var: “Hâkim ve savcılar, dernek kurucusu ve üyesi olamazlar. Ancak resim, müzik, heykel gibi güzel sanatlar ile spor alanlarında kurulmuş derneklerin kurucusu ve üyesi olabilirler!” CHP’li Orhan Eraslan bu tasarıyı şöyle eleştirdi: “Adalet Bakanı Cemil Çiçek YARSAV’a savaş ilan etmiş durumda. Bu faşist bir düzenlemedir, intikam yasasıdır!” Neden “intikam” yasası? Çünkü YARSAV, Adalet Bakanlığı’nın özgürlükleri kısıtlayıcı, hâkim ve savcılar üzerinde siyasi baskı kurucu birçok uygulamanın iptali için yasal başvurularda bulundu ve birçoğunda da başarı kazandı! YARSAV örneğin, Adalet Bakanlığı’nın önce 500, arkasından 100 idari hâkim ve savcıyı bugüne kadar uygulamalara ve yasalara aykırı bir biçimde mülakat ile alma girişimini, Danıştay’da durdurmuştur. Bu açıkça, iktidarın siyasi olarak yargı içinde örgütlenme girişimidir. İdari hâkim ve savcıları atayarak, yargıyı denetleme girişimidir. Bakanlık, henüz Danıştay’ın kararına uymuş değil! Adalet Bakanlığı mülakatları, yasadışı girişimi sürdürüyor! Hem Adalet Bakanlığı yargı kararlarını uygulamıyorsa, ülkede tuz bile kokuyor demektir! Adalet Bakanlığı, bakanlık müfettişlik kurumunu tamamen kendi siyasi güdümüne alarak, mahkemeleri ve kararlarını denetlemeye yönelmiş durumda. Mülakatla idari eleman alma girişimi, müfettişlik kurumu üzerindeki yakın gelecek hesaplarını açığa vuruyor. Öyle ki Bakanlık elemanlarının özellikle hoşlanmadıkları kararlar veren mahkemeler üzerine, tıpkı aleyhine yayın yapan KanalTürk vb. basın kuruluşları uygulamalarında görüldüğü gibi, müfettişlerini göndermekte, mahkeme heyetlerini dağıtmakta ve başka yerlere tayinlerini yaptırmakta! Erdoğan ve benzerlerinin davalarında olumlu kararlar veren heyet elemanları ise ödüllendirilmekte! ??? Dünya Yargıçlar Birliği’ne ve onun bölgesel kuruluşu olan Avrupa Yargıçlar Birliği’ne üyelik başvurusunda bulunan YARSAV’ın Genel Sekreteri Ali Rıza Aydın, arkadaşımız Işık Kansu’nun köşesinde şöyle diyordu: “Sessizlik, haksız gücün kullanabilmesi için gerekli ortamı yaratır. Yargı yetkisinin, ulus adına bağımsız mahkemelerce kullanılması yerine belirli kesimlerin adına kullanılmaya başlamasıyla birlikte, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinden ve ‘Cumhuriyet’ olan bir devletten söz edilemez.” Adalet Bakanı’nın, Danıştay ve Yargıtay’a üye atanmasını önlemek için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun çalışmalarını engelleyici tutumunu anımsayacak olursak, dinci iktidarın adaleti istediği gibi yönlendirme ve yönetmeye verdiği birinci derecede önem iyice ortaya çıkar! Devlet, AKP’leşti. İki kurum kaldı: Adalet ve Ordu! Daha alt kurum olarak da üniversiteler! Zaten kıyamet de şimdi bu üç alanda kopmuyor mu? AKP’leşen liberaller ve solcu eskileri de hükümet ile kucak kucağa, bu üç kurumu, “Atatürk Cumhuriyeti’nin kaleleri” olarak görüyor ve yıkılmaları için her türlü fikir düzenbazlığını köşelerinde sürdürüyor! ürkiye, Asya’dan Avrupa’ya aktarılan uyuşturucu ticaretinin en önemli geçiş noktalarından gösterilirken İstanbul’da ele geçirilen uyuşturucu miktarı korkutucu boyutlara ulaştı. Türkiye’de 2006 yılında, 10 ton 300 kilogram eroin ele geçirildi. Bu miktar 25 üyesi bulunan AB’nin üzerinde yer alıyor. Rakamlar yakalanan eroinin yüzde 50’sinin İstanbul’da ele geçirildiğini gösteriyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü verilerine göre, son 4 yıl içerisinde Türkiye’de yakalanan eroinin yüzde 50’si, ecstacy ve kokainin yüzde 80’i, captagonun yüzde 20’si, esrarın yüzde 15’i İstanbul’da ele geçirildi. Toplam 34 ton 241 kilo uyuşturucu maddenin yakalandığı İstanbul’da son 4 yıl içerisinde, 12 bin 272 kişi gözaltına alınırken, 13 T ton 595 kilo eroin, 5 ton 418 kilo baz morfin, 3 ton 318 kilo esrar, 201 kilo kokain, 233 kilo afyon sakızı, 6 ton 789 kilo asit, 4 ton 711 kilo sentetik hap yakalandı. İstanbul’da 2005 yılına göre 2006 yılında uyuşturucu yakalama oranlarında en fazla artış esrar, kokain ve ecstacyde görülüyor. 2005 yılında 613 kilo esrar yakalanırken 2006 yılında bu rakam 1 ton 229 kiloya yükseldi. 2005 yılında 35 kilo kokain yakalanırken 2006 yılında 76 kilo kokain ele geçirildi. Ecstacy yakalamaları 2005 yılında 377 bin 745 adet iken, 2006 yılında 1 milyon 266 bin 212 adete yükseldi. İstanbul’da 2007’nin ilk 3 ayında ise 1 ton 184 kilo eroin, 262 kilo esrar, 9.7 kilo kokain, 37.8 kilo afyon sakızı, 348 bin 765 adet captagon, 247 bin 915 adet de ecstacy ele geçirildi. Özellikle gençler arasında yaygınlaşan madde kullanımı kendisi ciddi bir problem olduğu gibi polisiye yönüyle suç oranları nın şiddetini artırarak, toplumsal barışa da zarar veriyor. İstanbul’da 2006 yılında sokak satıcılarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan 3 bin 183 şüphelinin yüzde 80’inin hırsızlık, gasp, kapkaç gibi suçlardan sabıkalı olduğu tespit edildi. 5 YILDA 307 KURBAN İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınan verilere göre 20002005 yılları arasında kuruma intikal eden şüpheli ölüm olaylarından 307’sinin uyuşturucu maddeden kaynaklandığı belirtildi. 2000 yılında 55, 2001 yılında 63 ve 2002 yılında 31 kişi uyuşturucu nedeniyle hayatını kaybederken bu rakam 2003 yılında 44’e, 2004 yılında 52’ye, 2005 yılında 62’ye yükseldi. ‘S ALDIRGANLIĞI ARTTIRIYOR’ Uyuşturucu maddenin etkisi altındaki kişilerin düşünce ve davranışlarını uyuşturucunun belirlediğini belirten psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, uyuşturucunun kontrol mekanizması, refleks, algılama, dikkat ve muhakeme eksikliği yarattığına işaret ederek, “Uyuşturucunun verdiği kendine aşırı güven kontrol mekanizmasını ortadan kaldırıyor ve saldırganlık, öldürme isteği gibi ilkel davranışların sergilenmesine neden olabiliyor” diye konuştu. Madde kullanım yaşı 9’a düştü Bağımlı gençler, suç örgütlerinin ellerinde şuursuz birer suç makinesine dönüşüyor. Yetkililer, madde bağımlılarını topluma kazandırmak için geniş kapsamlı sosyal projelere ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar CİHAN ORUÇOĞLU BURAK ALİÇAVUŞOĞLU T ecavüz, gasp ve darpla sürekli gündeme gelen, özellikle Taksim, Bakırköy ve Kadıköy gibi kalabalık semtleri mesken tutan madde bağımlısı gençler, çevreleri ve kendileri için tehlikeli olmaya devam ediyor. Madde kullandıktan sonra şuurlarını kaybeden bağımlılar suç örgütlerinin ellerinde birer “suç makinesine” dönüşüyorlar. Yetkililer, tinercilerin hayata kazandırılması için geniş kapsamlı sosyal projelere ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Otopark mafyasının da tinercileri kundaklama işleri için kullandığı biliniyor. Tinerciler, çete mensuplarıyla küçük miktarlarda para karşılığında anlaşarak ahşap binaları yakıyor. Yaşları küçük olan tinerciler cezadan kolayca kurtulabiliyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne bağlı Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi (ÇEMATEM) verilerine göre geçen yıl hastane bünyesinde 18 yaşın altında 3 bin 112 çocuk tedavi gördü. Bu sayının 470 tanesinin uçucu, 587 tanesinin esrar, 1085 tanesinin karışık uçucu maddeler, 179’unun Ecstasy, 767’sinin esrar ve Ecstasy, 4’ünün eroin, 20 tanesinin de diğer uçucu maddeleri kullandığı belirtildi. Tedavi görenlerin 2 bin 725’ini erkekler oluştururken 434’ünü de kızlar oluşturdu. B AĞIMLILIKTAN KURTULMA Mücadele parklara taşındı MEHLİKA AKGÜN TEDAVİDE ÇEVRENİN ÖNEMİ ÇEMATEM Başkanı Psikiyatr Dr. Defne Tamar Gürol, kullanıcının maddeyi bırakmak istediğinde çeşitli evrelerden geçtiğini belirterek “Bağımlılığın tedavisinde, ilk olarak farkındalık öncesi evre yaşanıyor. Burada kullanıcı madde kullandığının ve bunun zararlı olduğunun farkında değil, ikinci olarak farkındalık evresine giriyor. Bu evrede kullanıcı, madde kullandığının farkına varıyor. Bu evrede biz maddeyi bıraktırmaya çalışıyoruz. Sonra kullanıcıyı eylem evresine geçirip bırakma kararı aldırıyoruz. Kullanıcı, maddeden uzak kalarak maddeyi bırakmaz, çevresini de değiştirmesi lazım” dedi. YÖNLENDİRMEK ‘B AĞIMLIYI KOLAY’ Psikiyatr Prof. Dr. Arif Verimli de tiner ve bali gibi uçucu madde kullanımının 9 yaşa kadar düştüğünü söyledi. Uçucu maddelere, kolay bulunabilmesi, ucuz ve yasak olmaması nedeniyle çok kolay ulaşıldığını ifade eden Verimli, “Bu tür maddelerin kullanımı genellikle varoşlarda yaygın. Bunun yanında kalabalık, ilgisiz, ekonomik problemleri olan ve göç etmiş olan ailelerde madde kullanımı daha yaygın” dedi. Tiner kullanıcılarının, madde kullandığında, beyin kontrollerini kaybettiklerini ifade eden Verimli, “Madde bağımlısı, o anda ne istiyorsa yapabilir. Tecavüz etmek istiyorsa tecavüz, gasp etmek istiyorsa gasp eder. Yaralamak, öldürmek istiyorsa bunu hiç korkmadan yapar. Madde kullandıkları zaman ne yaptıklarını bilmiyorlar. Bunu bilen suç örgütleri de tinercileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyorlar” diye konuştu. Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği’ne bağlı Beyoğlu Gençlik Aile Destek Merkezi Sorumlusu Uzman Psikolog Emin Dönmez, madde kullananların yüzde 65’inin yasalarla sorunu olduğunu belirterek “Yasal sorun yaşama sıklığı, madde kullanımı başladıktan sonra giderek artış göstermektedir. ” dedi. Mücadeleye önce sigarayla başlanmalı ÇEMATEM Başkanı Psikiyatr Dr. Defne Tamar Gürol, madde kullanımının önlenebilmesi için ilk olarak sigara ile mücadele edilmesinin gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu: “Çünkü sigara kullanan her insan madde kullanmıyor, ama madde kullanan herkes sigara kullanıyor. Gençler ilk olarak sigara kullanıyor, sonra alkol ile devam ediyor. Bundan sonra sosyal kullanıcı oluyor. Madde çoğunlukla sosyal kullanım evresinde devreye giriyor. Esrar, uçucu madde kullanımı başlıyor. Bu evreye dikkat edilmesi gerekiyor. Bu kullanımların büyük bir kısmı sosyal kullanım evresinde durdurulabilir. Burada aileler çocuklarının madde kullandıklarını anlayıp ‘Bu çocuk bir kere kullanmış, bir kereden bir şey olmaz’ demesinler. Bu devre, madde kullanımının engellenmesinde çok önemli bir evredir. Bundan sonra giderek madde kullanımı daha sıklaşıyor.” lkol ve madde kullanımını bırakmak istiyorsanız ücretsiz danışmanlık hizmeti alabilirsiniz” duyurusu ile 1218 yaş arasındaki ergenlere seslenen GençlikAile Destek Merkezleri (GADEM), çocukların ve gençlerin sokakta yaşamasını ve madde kullanmasını önlemek amacıyla İstanbul’daki belirli parklarda pilot bir çalışma başlattı. Yürüttükleri çalışmayı anlatan Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği’nden (YENİDEN) uzman psikolog Emin Dönmez, “Şişhane, Kasımpaşa, Dolapdere’deki parkBAŞLAMA lara dağıttığımız kâğıtlarla gençlerin madde kullanımıORANLARI na engel olmaya ve onlara Arkadaş baskısı danışmanlık yapmaya çayüzde 23.3 lışıyoruz” dedi. Parklara Merak yüzde 29.4 toplanan gençlerin gruplar Sorunlara çözüm halinde parkın sakin ortaaramak yüzde 27.1 mından yararlanarak esrar Sorunlardan kaçmak içtiğini dile getiren Dönyüzde 26.0 mez, 1718 yaşındaki genç Beğeni toplamak lerin parklarda esrar bazen yüzde 24.3 de ecstasy kullandığına tanık Eğlenmek yüzolduğunu belirtti. Parkların de 25.9 tenha yerler olmasının gençler tarafından cazip görüldüğünü söyleyen Dönmez, “Ne yazık ki gençler ‘Herkes kullanıyor, ben de kullanıyorum’ diyerek kendi kullanımlarını meşrulaştırıyorlar. Amacımız madde kullanımının önüne geçmek. Bu yüzden bir A4 kâğıdını 4’e bölerek üzerine ‘Alkol ve madde kullanımını bırakmak istiyorsanız ücretsiz danışmanlık hizmeti alabilirsiniz’ yazıp, başvuru adresini ve telefon numarasını Biyolojik faktörler: Ailede bağımekleyip parklardaki banklara lılığın olması ve kullanıcının küçük koyduk” diye konuştu. yaşlarda geçirdiği hastalıklar madde kullanımını artırabiliyor. Örneğin hipeSTEKLİ VE KARARLI raktivite ve davranış bozukluğu madde OLMALI kullanımını artırıyor. Madde bağımlılığından kurtulPsikolojik faktörler: Birey ergenlik mak için öncelikli olarak kişinin dönemine ait gelişimsel psikolokendisinin istekli ve kararlı olması jik yatkınlıklarda yetersiz oldugerektiğinin altını çizen Dönmez, ğu durumlarda madde kullanıaile baskısının bu konuda çok işe mına başlayabiliyor. yaramadığını söyledi. Dönmez, başAile ve akran faktörleri: Çocuk için ailevuran gençlerin destek mekanizmanin güvenli olması çok önemli. Annebalarını güçlendirmenin öncelikli hebanın arasındaki ilişkiler, çatışmalı aile ordef olduğunu vurgulayarak “Gentamı, parçalanmış ailede yaşaması ailede cin iletişimde olduğu çevresiyle madde kullanımını tetikliyor. yani annebabası, yakın akrabalaÇevresel faktörler: Okul ve belediye hizrı, öğretmeni ve arkadaşları ile metleri çok önemli. Çocuğun spor yapabilgörüşüyoruz. Çünkü destek memesi, sosyal aktivitelerde bulunması lazım. kanizması güçlü olmayan genç bir Devletin madde politikası: Madde kulsüre sonra yeniden benzer davralanımının önlenmesi için devletin nasıl bir nışlar sergiler” dedi. politikası var? “A İnsan neden madde kullanmaya başlar? obursali?cumhuriyet.com.tr. Sezer’den 2 yasaya onay ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5612 sayılı “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde İlk Nasıp İstihkakına İlişkin Yasada Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa” ile 5613 sayılı “Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Yasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa”yı onayladı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Sezer’in iki yasayı onaylayarak yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderdiği bildirildi. İ DTP’li başkana tutuklama ? CİZRE (AA) Şırnak’ın Cizre ilçe Belediye Başkanı Aydın Budak, Nevruz etkinliğinde yaptığı konuşma nedeniyle ifade verdiği Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ardından, tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemece ‘’Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2, TCK’nin 215. ve 216. maddeleri’’ uyarınca tutuklandı. Budak’ın Avukatı Rojhat Dilsiz, tutuklama kararına itiraz edeceklerini söyledi. Karara tepki gösteren birçok DTP’li tepkilerini dile getirerek Budak’a destek verdi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle