Katalog

3 NİSAN 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Konser, bugün ve yarın saat 20.30’da Mustafa Kemal Merkezi’nde yapılacak 15 GENCAY GÜRÜN’DEN AÇIKLAMA Prag Senfoni Orkestrası İstanbul’da OYUN ATÖLYESİ’NDE İKİ KONUK TİYATRO ‘Muhsin Ertuğrul Sahnesi yıkılmamalı’ Kültür Servisi Yılların tiyatro sanatçısı Gencay Gürün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yıkılmasıyla ilgili olarak bir açıklama yaptı. Bu yıkımı ‘bir kültür cinayeti’ olarak nitelendiren Gürün, sözlerine şöyle devam etti: “Darülbedayi yani Şehir Tiyatroları bize Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras kalan bir kültür abidesidir. Hiçbir medeni ülkede bu değerde bir kültür varlığının yıkıldığı görülmemiştir. Yerine ne yapılacağı belli bile değil, söyleniyor ama ne? Bunun varsa planlarının İstanbul halkına krokileriyle resimleriyle gösterilmesi lazım. Herhangi bir binanın içinde bir salona sıkıştırılmış bir Darülbedayi olmaz. Eğer bilmiyorsak bizi aydınlatsınlar. Yoksa vazgeçsinler. Çünkü ne Fransa Comedie Française’i yıkar, ne İngiltere National Theatre’ını yıkar. Avrupalılığın kökeninde kültür hazinelerine sahip çıkmak vardır. Ben hâlâ inanamıyorum. Belediyenin bize imza atmadan önce bir aydınlatma borcu vardır. Türkiye’nin en eski sanat kurumunu bir gecekondu gibi yıkmamaları gerekir. Lütfen düşünüp kendilerine gelsinler.” Toplumu saran şiddet kasırgası Kültür Servisi Oyun Atölyesi, Tiyatrotem’in ‘III. Riçırd Faciası’ ve İstanbul Halk Tiyatrosu’nun ‘Can Tarlaları’ adlı oyunlarına ev sahipliği yapmaya devam ediyor. William Shakespeare’in oyunundan hareketle sahneye konulan ‘III. Riçırd Faciası’nı Çetin Sarıkartal sahneye koydu. Dramaturji ve metin düzenlemesini Çetin Sarıkartal, Şehsuvar Aktaş ve Ayşe Selen’in yaptığı tek perdelik oyunda Şehsuvar Aktaş, Serpil Göral, Kıvanç Kılınç, Nergis Öztürk, Ayşe Selen rol alıyor. Oyun, bugün saat 20.30’da ve 29 Nisan Pazar günü saat 16.00’da izleyiciyle buluşacak. Kemal Kocatürk’ün yazıp yönettiği ‘Can Tarlası’, ise yarın, 11 ve 25 Nisan günü saat 20.30’da sahnelenecek. Dekor Can Ta rlası ve kostüm tasarımı Türkan Kafadar’a, müziği Ayça Kocatürk’e, ışığı Sinan Tuzcu’ya ait olan oyunda Dolunay Soysert, Levent Üzümcü, Yıldıray Şahinler, Bahtiyar Engin, Ertan Saban, Mehmet Özbek, Fatih Yundakul, Nilgün Atılgan rol alıyor. 11 kısa oyundan oluşan ‘Can Tarlası’ son yıllarda ülkemizi hızla saran şiddet kaIII. Riçırd Faciası sırgasının boyutlarını ve nedenlerini araştırıyor. Toplumsal hayatımızın hızla şiddetin tehditleriyle sarmalanmasının ve bireysel trajedilere yabancılaşmamızın, şiddeti kanıksamamızın nedenlerini eleştirelgerçekçi bir bakışla, şiddetin kendisi kadar yalın ve sert bir dille sorgularken güldürmeyi de ihmal etmiyor. Oyun gün ve saati: 4 Nisan Çarşamba 20.30 11 Nisan Çarşamba 20.30 25 Nisan Çarşamba 20.30 Bilet fiyatları: Tam bilet: 25 YTL, öğrenci bileti: 15 YTL Toplu bilet fiyatı: 20 YTL (Elli kişiden başlayan gruplara indirim yapılır.) (0 216 345 39 39) Kültür Servisi Prag Senfoni Orkestrası, Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu’nun davetlisi olarak bugün ve yarın İstanbullularla buluşacak. Mustafa Kemal Merkezi’nde saat 20.30’da başlayacak konserlerde, L. V. Beethoven, J. Brahms, A. Dvorak, G. Gershwin, F. Chopin, F. Liszt, B. Martinu ve W. A. Mozart’tan yapıtlar seslendirilecek. 943’TE RUDOLF PEKAREK TARAFINDAN KURULDU Prag Senfoni Orkestrası, 1934 yılı sonbaharında orkestra şefi Rudolf Pekárek tarafından kuruldu. Orkestranın etkinlik yelpazesi filmoperakonçerto olarak belirlendi ve FOK kısaltması oronserde, L. V. Beethoven, J. Brahms, A. Dvorak, G. Gershwin, F. Chopin, F. Liszt, B. Markestranın ismiyle birlikte tinu ve W. A. Mozart’tan yapıtlar seslendirilecek. anılmaya başlandı. 1930’larda çoğunlukla Çek film müdı. Orkestra bugüne kadar birçok Avru yaptı. En çok ses getiren kaydı Suprapzikleri kaydeden ve Çek radyo program pa ülkesi, Japonya ve ABD’nin yanı sı hon markası altında yapılan kayıtlar ollarında düzenli olarak canlı performans ra, Güney Amerika, Porto Riko, Tay du. Orkestra ismini BMG, Conifer, lar sergileyen FOK, kısa sürede adını van, Kore, Türkiye, İsrail ve birçok ül Philips, Erato, Universal, Harmonia duyurdu ve kendi ekonomik özgürlüğü kede de konserler verdi, bugüne kadar Mundi (Prag), Victor, Koch Internanü kazandı. Prag Senfoni Orkestrası yapmış olduğu Çek ve dünya bestecile tional, Panton Music Vars ve diğer şirFOK’un tarihinde birçok önemli orkest rine ait yapıtları seslendirdiği sayısız fo ketlerle yapmış olduğu kayıtlarla da dura şefi, misafir sanatçı ve solist yer al nograf, radyo ve televizyon kayıtları yurdu. 1 K Akbank Oda Orkestrası konseri ? Kültür Servisi Enka Kültür ve Sanat’ın 19. kez düzenlediği Bahar Etkinlikleri, Akbank Oda Orkestrası’nın sunacağı “Yeni Dünyadan Eski Renkler” konulu konsere ev sahipliği yapacak. Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası’nın bu akşam saat 20.30’da Enka Oditoryumu’nda vereceği konserin solisti piyano sanatçısı Benal Tanrısever. Konserde, S. Barber’ın “Adagio”, A. Piazzola’nın “Dört Mevsim”, D. Diamond’ın “Yaylılar için Rond’lar” ve E. Bloch’un “Konçerto Grosso No 2” adlı yapıtları seslendirilecek. Berlin Müzik Yüksek Okulu’ndan mezun olan Benal Tanrısever, Berlin Festivali, İstanbul Festivali, Azelea Festivali gibi uluslararası festivallere katıldı, New York Senfoni ve Berlin Senfoni orkestraları eşliğinde konserler verdi. (0 212 276 22 14 15 / 209) Hakkı Anlı’yı anma sergisi Tem Sanat Galerisi’nde 7 Nisan’a kadar görülebilir Figürden figürselliğe KAYA ÖZSEZGİN nce bir gerçeğin altını çizelim: Öncelik ve sonralık gibi değer sıralaÖ masının gerektirdiği ölçütler açısından bakıldığında, resim sanatımızda derin iz bırakmış sanatçıların ustalık içeren yapıtları konusunda galericiler gibi koleksiyoncular da yeterli bilinç düzeyine ulaşmış değiller. O nedenle önemli sergileri sıradan olanlardan ayıracak kamuoyunun bugün bile oluştuğunu söylemek zor. Kimi galerilerin önemli sanatçılarla ilgili ısrarlı vurgusu beklenen yankıyı görmeyince, ister istemez sormak zorunda kalıyorsunuz: Yaşanmakta olan çelişkilerin doğal bir sonucu mudur bu? Genel anlamda sergilere ilgisizlik, giderek olaylar ve olgular karşısında tepkisiz bir toplum haline gelmemizden mi kaynaklanıyor? İlgiyi yönlendiren etkenlerin başında spekülatif yorumlara uygunluk gibi güncel basının rağbet ettiği ölçütler geliyor. Böy Hakkı Anlı’nın yapıtı, ‘Kübist’ 1951, kara kalem. le bir ölçüt yoksa, bunu yapay biçimde üretme yoluna gidiliyor. Ya da başka bir köklü galerilerinde yapıtları ünlü isimlerşey yapılıyor: Eski ustalara duyarsızlık kö le bir arada sergilenmiş olmanın ayrıcalığından söz etmek, bu sanatçımızın önemirükleniyor. ni anlatmakta yeterli olamaz elbet. 1930’lu ESİM ÇOK YÖNLÜ BİR UĞRAŞ yıllardan başlayarak olağan değişimlerle Hakkı Anlı adının bugün ifade ettiği an hep kendini yenileme uğraşının içinde ollam, güncel çıkışların gölgesinde neredey gunlaşıp gelişen resimlerine bakıldığında, se buharlaşmaya bırakılmış gibidir. İki ya aynı dönemlerin içinden geçmiş başka sada üç yıl aralıklarla Tem’in önderliğinde natçılarda fazlaca tanık olmadığımız bir düzenlenen sergileri, ölümü (1991) üze “sorunsalık”la karşılaşırız: Hakkı Anlı rinden on beş yılı aşkın bir zaman geçen için resim, yaşanmış deneyimlerden süzübu sanatçı hakkında meraklısının belleğin len, ama bu deneyimlerin hiçbiriyle yetinde silinmez izler bırakmış, ama bu izlerin memeyi ilke olarak benimseyen çok yönpaylaşılmasını sağlayacak ilgi çemberini lü bir uğraştır. Birkaç istisna dışında, özelgenişletememiştir. 1960’lı yıllarda Paris’in likle son döneminde yoğunlaşan bu eğilim, fıgürcülük çizgisinde kalıcılık düzeyi kazanır. Sergide yer alan 1936 tarihli eşini konu alan portre, bu bağlamda akademik bir çıkış noktası çizer kendine. 1980’li yılların tarihlerini taşıyan erotik içerikli bedensel ve duygusal ilişkiler dizisi, bütünüyle “yeni figürasyon” akımının getirdiği olanaklarla beslenen ve kendi tarzını içselleştiren bir eğilimdir. 1950’lerde sürekli olarak yerleştiği Paris’te bu eğilim soyut denemelerle zaman zaman kırılmaya uğramış olsa da, figür her zaman kalıcılık boyutuna varan bir işlerlikle ağırlıklı payını koruyabilmiştir. Metzinger’den Picasso’ya, kübizmin yeri, onun figür düzenlemelerinde çıplak konulu yalın bir işçiliği kendine hedef seçmesine engel olmamıştır. Cinsellik, bu resimlerde saltık bir tema olmaktan çok, figürü neredeyse bir nesne düzeyinde ele alan özgün tutumuyla kavramsalı aşar. Birkaç yerde bu figürü, ait olduğu gruptan kopararak ele alır, resmin zemini üzerinde sıradan bir yaratıkla özdeş görünüme taşır. Çıplak figür bu resimlerde, bedenin belirleyici niteliğinden uzaklaşır, bir “öteki beden” olmaya başlar. Duygusal ve fizik gerilim, birbirini destekleyici bir başka anlam bağlantısına ulaşmış olur böylece. Türkiye’de “D” Grubu’nun dokuzuncu sergisine katılmakla başlayan sanatçı çıkışı, Hakkı Anlı’nın yurtdışındaki etkinliğiyle sürmüş, yurtla da bağıntısını kesmemişti. Bu anma sergisi, onun kendi dönemi içindeki yerine ve güncel gelişmelere bir de bu cepheden bakma olanağı verecektir. (0212 247 08 99) ‘ÖTEKİ BEDEN’ Klasik müzik turu ? Kültür Servisi Tura Turizm Seamer Tours, seyahat etmeyi ve klasik müziği sevenler için Volga’da Klasik Müzik Turu ve M/V Orient Queen, Sea Diamond ve Perla Gemileri ile Ege Adaları turları düzenliyor. Yılda sadece bir kez düzenlenen 317 Mayıs tarihleri arasındaki Rus Ulusal Orkestrası ile Volga’da klasik müzik turunda, ünlü piyanist ve orkestra şefi Mikhail Pletnev tarafından kurulan Rus Ulusal Orkestrası’nın vereceği 6 senfoni konserinin yanında provaları da izlenebilecek. (0212 241 21 52 www.turaturizm.com) ‘Karanlıkta Diyaloglar’ ? Kültür Servisi Fransa’da “29. Uluslararası Créteil Kadın Filmleri Festivali” önceki akşam, yarışma sonuçlarının açıklanması ve ödül kazanan filmlerin gösterimiyle sona erdi. Festivale Türkiye’den katılan, Melek Taylan’ın “Karanlıkta Diyaloglar” adlı belgeseli Gençlik Jürisi’nin Özel Mansiyon’uyla ödüllendirildi. Yarışma sonuçları şöyle: Uzun metrajlı konulu film dalında Büyük Ödül: Şiaulu Guo’nun “Bugün Balığınız Nasıl?” (Çinİngiltere); aynı dalda Jüri Özel Mansiyonu: Ngozi Onwurah’ın “Haberciyi Öldürün!” (İngiltere); Gençlik Jürisi: En İyi Belgesel: Afganistan’da Taliban’a karşın politika yapan ve parlamentoya girmeye çalışan kadınların öyküsünü anlatan Eva Mulvad’ın “Mutluluk Düşmanları” (Danimarka); Özel Mansiyon: Namus cinayetlerini sorgulayan, Melek Taylan’ın “Karanlıkta Diyaloglar” (Türkiye). R İnsan ve insanın başarıları B Kültür Servisi Maltepe Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ve Marmara Eğitim Vakfı’nın ortak çalışmasıyla bu yıl yedincisi yapılan Felsefe Söyleşileri, 7 Nisan26 Mayıs tarihleri arasında “İnsan ve İnsanın Başarıları” başlığıyla Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenleniyor. 7 Nisan tarihli konuşmanın Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi Küçük Salon’da yapılacağı Felsefe Söyleşileri’nde, diğer konuşmalar ise Kadıköy Belediyesi Başkanlığı Brifing Salonu’nda düzenlenecek. Her yıl yeni bir konunun mercek altına alındığı Felsefe Söyleşileri’nin 7. yılını tüm kazanımların öznesi olan “insan”a ayırma nedeninin, onun özellikle varlık yapısını yeniden sorgulamak, dildüşünme ve dış dünya ya da insandünyabilgi eksenindeki yer ve önemini saptamak olduğu belirtildi. u yıl yedincisi gerçekleştirilen Felsefe Söyleşileri, 7 Nisan26 Mayıs tarihleri arasında Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenleniyor ? Felsefe Söyleşileri’nin 7. yılını tüm kazanımların öznesi olan “insan”a ayırma nedeninin, onun özellikle varlık yapısını yeniden sorgulamak, dildüşünme ve dış dünya ya da insandünyabilgi eksenindeki yer ve önemini saptamak olduğu belirtildi. Tüten Anğ, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Günay, Dr. Tolunay Kolankaya ve Öğr. Gör. Kurtul Gülenç konuşmacı olarak yer alacaklar. Ayrıca “Temel YaklaşımlarKavramlar ve Sorunları”nın tartışıldığı Felsefe Söyleşileri 1 ve “Kültür ve Eğitim” başlığını taşıyan Felsefe Söyleşileri 2, 2004 yılında; “Etik” başlıklı Felsefe Söyleşileri 3 ve “İnsan Hakları” başlıklı Felsefe Söyleşileri 4, 2006 yılında kitaplaştırılarak, konuşmaları yeniden yorumlamak üzere okuyucuların beğenisine sunuldu. “Siyaset Felsefesi” başlıklı Felsefe Söyleşileri 5 ve “Hukuk Felsefesi” başlıklı Felsefe Söyleşileri 6’da yer alan konuşmaların derleneceği kitap ise hazırlık aşamasında olup, önümüzdeki yıl felsefeseverlerin dikkatine sunulacak. (0 216 626 10 50 www.maltepe.edu.tr/felsefesoylesileri) Türkiye fotoğrafları Washington’da ? Kültür Servisi National Geographic, Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkileri ve yatırımları görüşmek üzere Türk Amerikan İş Konseyi (TAIK) ile Amerikan Türk Konseyi’nin (ATC) işbirliğinde 2528 Mart tarihlerinde Washington’da toplanan konferansa, Türkiye fotoğraflarından hazırladığı özel bir sergiyle renk kattı. Konferansın gerçekleştiği Mandarin Hotel’in Hilwood salonunda açılan sergide, National Geographic’de bugüne kadar yayımlanan Türkiye fotoğraflarından oluşturulmuş özel bir seçkiye yer verildi. Doğu Beyazıt’taki İshak Paşa Sarayı’nın karlar altındaki eşsiz görünümünden İznik’in çinilerini canlandırmak için verilen emeğe; Aydın Aphrodisias’da Tetrapylon’un etrafını saran gökkuşağından, Trabzon’daki Sümela Manastırı’nın helikopterden çekilmiş özel görüntülerine; İstanbul’daki sultan kayıklarından Topkapı Sarayı Haremi’ne uzanan bu olağanüstü görüntüler, tarihimizi, kültürümüzü, doğamızı ve insanımızı birlikte anlatan bir zenginliğe sahip. Sergi, National Geographic’te fotoğrafları yayımlanmış, Manuel Çıtak, Murat Düzyol, Tolga Sezgin, Alp Alper, Ali Tireli, Kemal Nuraydın, Coşkun Aşar’ın fotoğraflarından oluşuyor. Her cumartesi günü 10.0012.00 saatlerinde Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenecek olan Felsefe Söyleşileri 7’de Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Sevgi İyi, Prof. Dr. Uluğ Nutku, Yrd. Doç. Dr. KONUŞMACILAR... CUMHURİYET 15 K