18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 NİSAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bazı milletvekilleri, Erdoğan’a hukukçuların görüşünü dikkate alma çağrısı yaptı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA AKP’de 367 sıkıntısı EMİNE KAPLAN Ne Akıl Var, Ne Mantık... Güneydoğu’da PKK ile çatışmalar çoğaldı, dört gün içinde 11 askerimiz şehit düştü... İstanbul’un göbeğinde Taksim Alanı’nda bir büfenin önüne bırakılan çantadan 4.5 kilogram A4 tipi patlayıcı çıktı... Tüm bu olaylar olurken Kuzey Irak’tan bir ses yükseldi: “Türkler Kerkük’ü karıştırırsa, bizler de Diyarbakır’ı ve tüm Türkiye’yi karıştırırız!..” Sesini yükselten Kuzey Irak’taki Kürt aşiret reisi Barzani’den başkası değil!.. Barzani bu cesareti kimden alıyor? ABD’den!.. İş böyle olunca da Barzani kükrüyor, Türkiye’ye kafa tutuyor!.. Çünkü Barzani’ye ABD’nin eski Genelkurmay Başkanı Richard Myers’ın desteği var... Myers diyor ki: “Türkiye, Kuzey Irak’a müdahale ederse karşısında ABD’yi bulacaktır.” Salt bununla kalmıyor, Türkiye’ye gözdağı veriyor ABD’nin eski Genelkurmay Başkanı: “2003’te meydana gelen çuval olayına benzer biçimde iki dost kuvvet karşı karşıya gelebilecektir...” Ne denir bu gelişmelere? Mustafa Balbay’ın deyişiyle “ABD çalıyor, BarzaniTalabani oynuyor...” Elbet, Barzani ve Talabani’ye destek salt ABD’den değil, AB’den de geliyor... Laikliği, demokrasiyi, Cumhuriyeti savunanları “ırkçıfaşist” olarak suçlayan bazı aymazlar nedense bu gelişmeleri görmüyor, TÜSİAD başta olmak üzere kimi demokratik kitle örgütleri, sendikalar gözlerini kapamış, dillerine kilit vurmuş durumda Tayyip Bey’in doğrultusunda yürüyor... Bu ülkede antiemperyalist olmak birkaç yıl sonra TCY’de “suç öğesi oluşturursa” hiç şaşırmayın!.. Türkiye’ye “Ilımlı İslam Modeli” biçen düşünce, bugün Irak’ta bataklığa saplanırken Kuzey Irak’ta bir aşiret lideri Ameikan Doları’yla istediğini yapıyor, dünün postal yalayıcıları Türkiye’ye rest çekebiliyor... İyi de rest çeken Barzani’ye her zaman her yerde konuşan DTP ve Güneydoğu’daki belediye başkanları neden tepki koymuyor? ??? Türkiye’nin şeriatçı bir yapıya döndüğünü, Milli Eğitim’de bu yapılanmanın hemen hemen bittiğini çok yakından izliyorum... Hrant Dink cinayetinden sonra gündeme gelen polisteki tarikatçı örgütlenme nedense medyanın gündemine hiç getirilmiyor Cumhuriyet gazetesi dışında... Hep bunlar Türkiye’nin nereye götürüldüğüne ilişkin bulgular değil de nedir? Bakıyorum bazı medya kuruluşlarına, 14 Nisan’da Ankara’da yapılacak olan miting için şimdiden engelleme girişimine başladılar bile... 14 Nisan’da Tandoğan’da yapılacak mitinge eski goşist neoliberal, İslamcı, İkinci Cumhuriyetçi kafalar “asker kafalı siviller” ya da “Eruygur Paşa’nın pek sivil mitingi” olarak bakıyorlar!.. Şeriatçılar, neoliberal eski goşistler, İslamcılar, İkinci Cumhuriyetçilerin Türkiye’de tarikatçı yapılanmayı “demokrasiözgürlük” perdesiyle örtmeye çalışmaları elbet düşündürücü... 2006 sonlarında aynı oyun yine sahnedeydi... TESEV’in “Değişen Türkiye’de Din Toplum ve Siyaset” başlıklı araştırmasından sonra medyamız ne başlıkları atmıştı anımsatayım: “İrtica tehlikesi yok, dindarlık artıyor” (Yeni Şafak22.11.06), “İslamcıyım ama din devleti istemiyorum” (Radikal22.11.06), “Dindarlık arttı ama türban takan azaldı” (Sabah22.11.06). Özdemir İnce, 22 Aralık 2006’da “İrtica Algılaması Nedir?” başlıklı bir yazı yazmış, Türkiye’de şeriatçı yapılanmanın nasıl ivme kazandığını anlatmıştı... ??? Laik demokratik bir düzende halkın yüzde 27’si laik demokratik cumhuriyetin irtica tehdidi altında olduğunu düşünüyorsa, AKP yüzde 30’luk bir oyla Meclis’te temsil edilip “Cumhurbaşkanı benim adayım olacak” diyebiliyorsa herkesin oturup düşünmesinde yarar var... 2006 yılında TESEV’in araştırmacıları ne diyordu: “İrtica tehdidi yok, ama irtica algılaması var!” Özdemir İnce de şu saptamayı yapıyordu: “Algı bir olayın, bir nesnenin duygular aracılığıyla edinilen ve bilinçte gerçekleşen bir tasarımdır.” Ve ekliyordu: “Bilimsel raporlar akılla yorumlanır.” Bazılarının gözlerinin görmediği, kulaklarının duymadığı kesin!.. Peki akıl ve mantık yok mu bu insanlarda? Evet, yok!.. İktidar iç politikayla, Kuran kursları, sıkmabaş, imam hatiplerle uğraşırken dış politikayı bir kenara itti; askeri yıpratmak için her yolu denedi ve deniyor... Barzani de ABD desteğiyle bunlardan cesaretlenerek Türkiye’ye meydan okuyor!.. Çünkü Barzani’de de akıl yok... Özkan’dan tazminat alamadı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Kanaltürk televizyon kanalında yayımlanan “Politika Durağı’’ adlı programda, “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu’’ iddiasıyla, programı hazırlayan Tuncay Özkan aleyhine açtığı 10 bin YTL ’lik manevi tazminat davası reddedildi. Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmada, Yargıç Ahmet Kahraman, davanın reddedildiğini açıkladı. ANKARA Bazı AKP milletvekilleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı “367 oy” ve “adaylık” konusunda uyardı. Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in 367 oyla ilgili tezinin ciddiye alınması gerektiğini belirterek adayı belirlemek için diğer siyasi partilerle uzlaşma aranmasını önerdi. Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, cumhurbaşkanı olan isimlerin siyasi yaşamının bittiğini vurgulayarak “Eğer giderseniz, bir daha partinin başına dönemezsiniz” dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için milletvekilleriyle nabız turlarını sürdürüyor. Erdoğan, Başbakanlık Konutu’nda önceki gün 60 kadar milletvekili ile görüştü. Milletvekillerine, Erdoğan’ın adaylığına nasıl bakıldığı ve 6 ismin yer al ? Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Erdoğan’ı “367 oy” tezi konusunda uyardı. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in CHP’nin 367 tezini desteklediğini, CHP’nin ilk turda 367 oya ulaşılamaması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini vurgulayan Yalçınbayır, Erdoğan’a uzlaşma içinde aday belirlemesini önerdi. dığı anket dağıtıldı. Milletvekillerinin büyük bölümü, “Çankaya Köşkü’ne siz çıkın, siz çıkmazsanız Abdullah Gül çıksın, başka bir ismi kabul etmekte zorlanırız” görüşünü dile getirdiler. Ancak önceki toplantıya göre Erdoğan’a “Aday olmayın” diyen milletvekillerinin sayıca artması dikkat çekti. Yalçınbayır, Erdoğan’ı “367 oy” tezi konusunda uyardı. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in CHP’nin 367 tezini desteklediğini, CHP’nin ilk turda 367 oya ulaşılamaması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini vurgulayan Yalçınbayır, Erdoğan’a uzlaşma içinde aday belirlemesini önerdi. Yalçınbayır şu görüşleri dile getirdi: “367 görüşüne katılmıyorum. Ama muhalefetle bu konuda görüşmekte fayda var. Teziç’in çıkışı size karşı değil, kendisi hukukçu ve ciddiye almalıyız. Hukukçular arasında görüş farklılığı var. Teziç, 1980 yılında, bundan 27 yıl önce yazdığı kitapta 367 konusuna vurgu yapıyor; bu konuyu değerlendiriyor ve kitabında bugünkü görüşlerini ifade ediyor. Teziç, 27 yıl önce söylediklerini bugün de dile getiriyor. Teziç’in husumeti yok, hukuki açıdan bakıyor. Bunu dikkate alarak değerlendirmeliyiz.” Erdoğan, Teziç’in bir hukuk adamı olarak değil YÖK Başkanı olarak ve rektörleri yanına alarak böyle bir açıklama yaptığını belirterek “Böyle yapmasaydı saygı duyardım, ama tavrı çok çirkin, 367 tartışmaları gereksiz” dedi. Yarbay ise Çankaya’ya çıkanların siyasi yaşamının bittiğini belirterek “Anayasada Cumhurbaşkanlığı fren, Başbakanlık hız makamı olarak dizayn edilmiş. Siz hıza meraklısınız, orada mutlu olamazsınız. Oraya çıkanlar, daha sonra partilerinin başına dönmek istediler, ancak kabul eden olmadı. Çünkü yerlerini ısıtmış oluyorlar. Siz de çıkarsanız dönemezsiniz, sizi de kabul etmezler” dedi. Erdoğan, bunun üzerine “Oraya gidenlerin siyasi hayatı bitiyorsa o zaman kimi göndereceğiz” diye espri yaptı. Yarbay, “Birini feda edeceğiz” derken Abdullah Gül’ü önerdi. Görüşmelerde Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, Uşak Milletvekili Alim Tunç, Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol, Antalya milletvekilleri Fikret Badazlı ve Burhan Kılıç, Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar, Erdoğan’ın partinin başında kalmasını istediler. Erol, “Köşk’e çıkmayın, partiyi parçalatmak adına bazı çevrelerin sizi yukarı çıkartma gayretleri var” dedi. Badazlı ise “Köşk, hukuk bürosu gibi olmamalı. Köşk’ü hediye etseler durmam. Nasıl durmuş bunca yıl bu insanlar, anlamıyorum” dedi. Cumhuriyet reklamı yanıtı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Ahmet Küçük’ün soru önergesini Devlet Bakanı Beşir Atalay adına yanıtlayan RTÜK Başkanı Zahit Akman, gazetemizin reklamlarının yayımlanmaması konusunda kurulun bir girişimi olmadığını bildirdi. Cumhuriyet gazetesinin, “Tehlikenin farkında mısınız? Cumhuriyetinize sahip çıkın!” sloganıyla yayımlattığı reklama 725 şikâyet geldiğini belirten Akman, “Bu çerçevede izleme ve değerlendirme uzmanları, ilgili reklama ait raporlarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’na sunmuşlardır. Bu raporlar üst kurulda görüşülmek üzere başkanlık makamına sunulmuştur. Ancak şu ana kadar gündeme alınmamıştır” dedi. CHP LİDERİ BAYKAL: ÇİZMEDEN YUKARI DSP’nin ilanına küçük bir katkı yapalım dedik! MUSA KART Erdoğan’dan müjde bekliyorum ? Cumhurbaşkanlığı seçimleri için son kritik dönemece girildiğini vurgulayan Baykal, “Halkın ezici çoğunluğu Başbakan’ı istemiyor. AKP’liler bile istemiyor, üç beş milletvekili, eş dost, yandaş çevresi destekliyor’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki hafta “aday olmayacağını ilan ederek, millete bir büyük müjde vereceğini düşündüğünü, bunu beklediğini” söyledi. Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için son kritik dönemece girildiğini vurguladı. Baykal, “Halkın ezici çoğunluğu Başbakan’ı istemiyor. AKP’liler bile istemiyor, üç beş milletvekili, eş dost, yandaş çevresi destekliyor, kışkırtıyor. Yanlış yöne doğru sürüklemeye çalışıyor. Anayasaya bakarsanız, Başbakan Cumhurbaşkanı görüntüsü vermiyor” dedi. Erdoğan hakkındaki dosyaları anımsatan CHP lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki günlerde aday olmayacağını ilan ederek millete bir büyük müjde vereceğini düşünüyorum, bekliyorum.” Baykal, medyadaki son gelişmeleri de değerlendirdi. CHP lideri, “iktidarın medya kuruluşlarına dönük ekonomik, mali baskıları acımasızca sürdürdüğünü, bir kuruluşun devletleştirildiğini, seçime giderken böyle bir medya tablosunun kabul edilemez olduğunu” söyledi. ‘İsim belirtmek TOBB’yi yaralar’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olarak, “TOBB’nin isim bazında bir değerlendirme yapması mümkün değil. O hepimizi yaralar’’ dedi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de katıldığı TOBB Yönetim Kurulu toplantısında “cumhurbaşkanı seçimi konusunda bir fikir teatisinde bulunup bulunulmadığı ve bir isim çıkıp çıkmadığını’’ sormaları üzerine Hisarcıklıoğlu, söz konusu toplantıda gündemde bulunan birçok konunun görüşüldüğünü söyledi. [email protected] ANAVATAN kilit hale geliyor CHP liderini ‘kriz tacirliği’ ile suçlayan Erkan Mumcu, ilk tur oylamaya katılıp katılmama konusundaki tavrını netleştirmeyip pazarlık kapısını açık bırakıyor AYŞE SAYIN Andı anımsattı Erdoğan’a Cumhurbaşkanı seçilirse Meclis’te okuması gereken andı anımsatan Baykal, “Bu iş yanlış. Cumhurbaşkanının temel görevi anayasaya sahip çıkmak. Başbakan’da anayasaya sahip çıkma anlayışını görüyor musunuz? Anayasayı tartışmak lazım, diyor. 80 yıllık laik cumhuriyeti tartışmak lazım, diyen kişi Cumhurbaşkanı olur mu?” şeklinde konuştu. Başbakan ‘AKP ambargo uyguluyor’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, TMSF’nin yönetimini devraldığı Sabah gazetesinin, ısrarla MHP haberlerine yayın ambargosu uyguladığını belirterek “AKP, TMSF eliyle basında halkın haber alma özgürlüğünü engellemektedir’’ dedi. Vural, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazetenin çalışanları ve köşe yazarları AKP’nin baskısı altındaki bu gazetede onur savaşı verirken haberlerde MHP’yi yok sayanların kimlerden talimat ve emir aldıklarını biliyoruz. Unutulmamalıdır ki devir değişecek, bu hesap sorulacak” dedi. ANKARA Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda “367 tartışmaları” nedeniyle kilit parti haline gelen Anavatan Partisi, AKP ile pazarlık kozlarını elinde tutmak için kararını son ana kadar açıklamayacak. Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kalırken seçim yöntemiyle ilgili başlayan tartışma, AKP’yi farklı hesaplar yapmaya itti. CHP’nin “Cumhurbaşkanlığı seçimi için ilk turda 367 milletvekilinin genel kurulda hazır bulunması gerektiğini, aksi halde oylama sonucunu Anayasa Mahkeme si’ne götüreceğini” açıklaması nedeniyle seçimi “tartışmalı” olmaktan çıkarmak isteyen AKP, ANAVATAN, DYP ve bağımsızlardan gelebilecek oyların hesabını yapıyor. DYP lideri Mehmet Ağar, 367 koşulunu “zorlama” bulduğunu açıklayarak oylamaya katılacağı sinyalini verdi. Ancak 4 milletvekili olan DYP’nin desteği AKP için yeterli olmuyor. Bağımsızlardan 367 için AKP’ye destek olacak milletvekili sayısının da 5’i geçmeyeceği dile getiriliyor. Bu nedenle 19 milletvekiliyle parlamentoda ikinci büyük muhalefet partisi konumuna gelen ANAVATAN’lı milletvekillerinin oylamaya girip gir memesi belirleyici olacak. Mumcu, bu konuda net bir tavır sergilemekten kaçınmasına karşın “CHP’ye 367 görüşü” konusunda destek olmayacağı mesajları veriyor. ANAV ATAN yeniden grup kuracak Öte yandan Afyonkarahisar Bağımsız Milletvekili Mahmut Koçak’ın ANAVATAN’a katılacağı açıklandı. ANAVATAN böylece yaşamın yitiren Ömer Abuşoğlu’yla düşen Meclis Grubu’nu tekrar kurabilecek. Koçak’ın parti üyelik başvuru formu ve katılım dilekçesinin, 16 Nisan’da TBMM Genel Sekreterliği’ne sunulacağı belirtildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Hukukçular, toplantı yetersayısı için CHP’nin genel kurulda olması gerektiği görüşüne katılmadı İktidarın oyunu tutmuyor ? AKP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde toplantı yeter sayısı istenmesi için 20 CHP’linin genel kurulda bulunması gerektiği görüşü hukukçular tarafından kabul görmedi. İLHAN TAŞCI ANKARA AKP’nin “CHP toplantı yeter sayısı için 20 kişiyle genel kurulda bulunmak zorunda” tezi hukukçularca kabul görmedi. Prof. Necmi Yüzbaşıoğlu, seçimin ilk turunun ardından yapılacak sayımla toplantı yeter sayısının olup olmadığının ortaya çıkacağına işaret ederek “Oylar sayıldığında 367 olmadığı görü lürse, toplantı yeter sayısı olmadığı halde oylama yapıldığı görülür” dedi. Bu durumda anayasaya aykırı durumun oluşacağını kaydeden Yüzbaşıoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne gidilmesi olasılığının ortaya çıkacağını bildirdi. Prof. Yüzbaşıoğlu, “Bu durum eylemli içtüzük değişikliği yapılması anlamına gelir. Ana muhalefet partisi de cumhurbaşkanı seçim sürecinin durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir. İstemi yerinde görmesi halinde Anayasa Mahkemesi, seçiminin yürürlüğünü durdurabilir” diye konuştu. Doç. Bertil Emrah Oder de, “Görüşmeler sırasında 20 vekil ayağa kalkar ya da önergeyle toplantı yetersayısı isteyebilir. Ancak bu işaret oylaması açısından bir düzenlemedir. Gizli oylamada böyle bir durum öngörülmemiştir” dedi. Oder, şun ları söyledi: “Toplantı açma yetkisine sahip olan Meclis Başkanı. Bu durum daha önce yaşadığımız bir sorun değil. Yorum sorununu çözüme bağlayacak olan Anayasa Mahkemesi gibi görünüyor. Sorunu yüksek mahkemenin çözmesine bırakmadan, çözüm bulunması gerekir. Sorunu hukuksal kurallar ve Anayasa Mahkemesi’nin çözümüne bırakmak yerine, uzlaşma yoluyla çözüm olabilirdi.” CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle