18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB PB PB PB PB PB 16 15 15 14 18 17 18 16 166 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB PB PB PB PB 14 14 15 15 16 11 11 14 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB Y PB Y Y Y Y Y 20 18 12 20 14 16 8 11 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Doğu Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu’nun batısı dışında tüm yurt yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Yağışlar Orta ve Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda etkili olacak. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve iç kesimlerinde 68 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB B Y Y Y Y 10 2 10 12 13 8 8 11 6 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y PB Y PB Y 15 10 18 7 15 13 15 18 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm B Y B Y Y Y Y B PB 12 21 5 23 11 20 10 23 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Bakan Akdağ’ı protesto eden halkevi üyeleri ile AKP’liler arasında gerginlik yaşandı. 7 gösterici gözaltına alındı. Bursa’da Maliye Bakanı Unakıtan’ı protesto eden KamuSen üyeleri, bakanın önüne bir torba mısır dötümler. Devlet Bakanı Şener’in konuşmasına tepki gösteren yurttaş, “Esnaf kan ağlıyor’ diye bağırdı. (Fotoğraflar: AA) Yurttaşın sabrı taştı AKP’nin politikaları nedeniyle zor durumda kalan halk tepkisini dile getiriyor. Son olarak Devlet Bakanı Şener, Maliye Bakanı Unakıtan ve Sağlık Bakanı Akdağ, yurttaşlar tarafından protesto edildi Haber Merkezi Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte “icraatlarını” anlatmak için gezilere çıkan AKP hükümetinin bakanları gittikleri yerlerde yurttaşların protestosu ile karşılaşıyor. AKP iktidarının halkın taleplerini görmezden gelerek yandaşlarına çıkar sağlamak için uyguladığı politikalarına karşı tepkilerini yüksek sesle dile getirmeye başlayan yurttaşlar, önceki gün Yalova’da Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’i, dün de Kocaeli’de Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Bursa’da Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı protesto etti. Şener’in konuşmasını kesen esnaf, “Depremden sonra Yalova unutuldu, esnaf zor durumda” diye tepkisini dile getirirken Akdağ’ı protesto eden 7 yurttaş gözaltına alındı. KamuSen de Bursa’da mısır ithalatında vergileri aşağı çekerek üreticiyi zarara uğratan Unakıtan’ı önüne mısır atarak protesto etti. Abdüllatif Şener, önceki gün “Türkiye’de Ekonomik Gelişmeler” konulu konferans ve AKP İl Danışma Kurulu toplantısına katılmak için gittiği Yalova’da esnafın tepkisi ile karşılaştı. Şener konferansta yaptığı konuşmada hükümetin ekonomi alanındaki “icraatlarını” överken adının Ömer Sağlam olduğu öğrenilen bir esnaf, bakanın konuşmasına müdahalede bulunarak “Pembe tablo çiziyorsunuz ama esnaf kan ağlıyor. Depremden sonra Yalova unutuldu, esnaf zor durumda” dedi. Bunun üzerine Sağlam ile partililer arasında tartışmalar yaşandı. lantısı’’na katıldıktan sonra AKP Kocaeli Danışma Meclisi toplantısında partililere hükümetin sağlık politikaları hakkında bilgi verdi. Toplantıda konuşmasını tamamlayan Akdağ’a, bir grup içindeki genç kadının sorduğu “Sağlıkta Dönüşüm Programı’’ ile ilgili soruya cevap verilmemesi nedeniyle salonda kargaşa çıktı. Kocaeli Halkevi üyesi oldukları öğrenilen grup, sorularını yanıtlamayan Akdağ’ı protesto ederken salondaki partililer gruba saldırdı. Kocaeli Halkevi üyesi Behice Şensöz, “Bu ülkede bakan da olsa başbakan da olsa soru sormak suç olmamalıdır. Bizlere kâğıt ve kalem dağıtıldı. Soru sorma hakkımız olduğu halde sorularımızı kâğıtlara yazdık verdik. Onun dışında bir şey yapmadık. Ama gördüğünüz üzere yaka paça dışarı attılar ve vatan haini ilan ettiler’’ dedi. Akdağ’a, sağlık hizmeti alan insanlar olarak soru sormanın doğal hakları olduğunu belirten Şensöz, “Sağlıkta yaşadığımız tüm olumlu ve olumsuzlukların muhatabı Akdağ’dır’’ diye konuştu. zi protesto ediyoruz” diye bağırdılar. Protestocular polis tarafından uzaklaştırıldı. Daha sonra toplantı salonuna giren Unakıtan konuşmasında, protesto gösterisine de değinirken şunları söyledi: “Ben buraya gelirken güya protesto edecekler ya önüme mısır attılar. Ya yazık günah o mısırlara. Git Ulucami önünde kuşlara at daha iyi. Bizim bir anlayışımız var. Nimet ekmek yerlere atılmaz. Buğday yerlerde sürünmez. Geliyor adam, sayın bakanı protesto ettim. Et kardeşim et, ama o mısırları atma yere. Neyse kervan yürür. Biz onlara baksaydık eğer, adım atmamamız lazımdı.” Unakıtan konuşmasında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a da yüklendi. Muhalefetin, AKP’nin “başarıları”na gölge düşürmeyi amaçladığını savunan Unakıtan, CHP’lilere “Gevezelik etmeyin” diye seslendi. Unakıtan’a mısırlı protesto AKP Bursa İl Danışma Kurulu toplantısına katılan Maliye Bakanı Unakıtan Bursa Tekstil Ticaret Merkezi’nin (BUTTİM) önünden geçerken KamuSen’lilerin protesto gösterileriyle karşılaştı. KamuSen Bursa İl Temsilcisi Selçuk Türkoğlu, mısır ithalatındaki gümrük vergisinin aşağıya düşürülmesi sonrasında Unakıtan ailesinin şirketi tarafından gerçekleştirilen mısır ithalatını ve Cargill’in de aralarında bulunduğu mısır işleyen yapancı şirketlerin şeker pancarı üreticisine verdiği zararı gündeme taşımayı amaçladıklarını söyledi. Unakıtan’ın önüne bir torba dolusu mısır atan göstericiler, “Si 7 kişi gözaltına alındı Sağlık Bakanı Akdağ da Kocaeli’de, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, il sağlık müdürlüğü yetkilileri ve kaymakamların katılımıyla düzenlenen “Sağlıkta Dönüşüm Programı İl Değerlendirme Top CHP’li gençlerden destek ‘Tehlikenin farkındayız’ İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet değerlerine sahip çıktıklarını belirten CHP Gençlik Kolları üyeleri, AKP’nin uygulamalarını ve basın üzerindeki baskılarını, dün Şişli’de bulunan gazetemiz binası önünde protesto etti. CHP’liler Cumhuriyet gazetesinin “Tehlikenin farkında mısınız” kampanyasına dikkat çekerek “Tehlikenin farkındayız ve yurtsever Türkiye halkını tehlikenin farkına varmaya davet ediyoruz” dediler. CHP Gençlik Kolları üyesi gençler, dün Cuhuriyet gazetesi önünde toplanarak “Tehlikenin farkında mısınız” kampanyasına desteklerini bildiler. Grup adına bir açıklama yapan Ümraniye Gençlik Kolları Başkanı Uğur Çevik, AKP’nin emperyalist güçlerle işbirliği içerisinde olduğunu belirterek “ulusalcılık” anlayışını yıkarak “ümmetçilik” politikalarını yaymayı hedeflediğini ifade etti. Çevik, “Laik, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ‘dipsiz kuyu’ya atma çabaları tarihimizin en büyük tehlikesidir” dedi. Sözün özü, AB 50. yılını kutluyor, Türkiye’ye de 50 yıl sonraya randevu veriyor! 100. yıldan sevgilerle... Demek ki, ‘yüz’dük ‘yüz’dük, yarısına geldik... Ne yapalım? Zamanımız çok, bekleriz. Zaten biz bu ülkeyi torunlarımızdan ödünç almadık mı! Türkiye’deki yayın organlarına Merkel’in demeci şöyle yansıdı: ‘AB’ye 50 yıl sonra gireceğimizi söyledi...’ İşin aslı öyle değil; Merkel’in demeci şöyle: ‘Size bütün söyleyeceğim, 50 yıl içinde Türkiye ile ilişkilerimizin daha yakın olacağıdır. Üyelik, mutlaka en iyi çözüm değildir...’ Bu demeçten ‘50 yıl sonra AB’ye üye olacağız’ yorumu çıkaran meslektaşlarımızı kutluyoruz! Merkel’e de teşekkür ediyoruz. Türkiye’ye karşı, ikiyüzlü, riyakâr davranmadığı, Türkiye’deki siyasilerin kullanabileceği güzel sözler söyleyip gerçeği gizlemeye çalışmadığı için. ??? AB komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ise Merkel kadar net hareket etmedi, ama niyetini de ortaya koydu. Financial Times Rehn’den AB’nin önümüzdeki 50 yılına ilişkin öngörülerini yazmasını istedi. Arkadaş Türkiye’nin tam üyeliği konusunda tarih vermedi. Yazıdan olumlu bir şeyler çıkarmak isteyenler Rehn’in şu tümcesinin altını çizdi: ‘AB’nin son genişleme tarihi 2033’tür.’ Kimi yorumculara göre durum şu: ‘Demek ki, Türkiye 2033’te tam üye olacak...’ Bize göre öyle değil... AB 2033’te Ermenistan, Gürcistan ve Ukrayna’yı içine alacak. Rehn, Türkiye konusunda her şeye değiniyor, ama tam üyeliğe değinmiyor. Kıbrıs sorununun çözümündense emin; 2013’te, Kıbrıs’ın birleşmiş olacağını düşünüyor. Bu tablo karşısında Türkiye’nin hâlâ her demeçten olumlu sonuçlar üretmeye girişmekten vazgeçmesi gerekiyor. AB Türkiye’yi 2057’de bile içinde görmekten uzakken, bizim ha gayret az kaldı, politikası gütmemiz, ‘işte tam da güdülecek ülke’ damgası yememize neden oluyor. Merkel’den Rehn’e AB temsilcilerinin hiçbiri ‘böyle bir değerlendirme yaparsak, Türkiye’ye haksızlık etmiş oluruz’ kaygısında değil. Zira, Türkiye’de bunlara aldırmayacak bir iktidar olduğunu düşünüyorlar. Bunu söylerken, elbette tüm dünyaya kapılarımızı kapatalım da demiyoruz. Örneğin AB’nin 2057’sine karşı şöyle bir yol haritası da çizilebilir: Avrupa’ya evet, AB’ye hayır! ??? AB kendi içinde ne yapacak? Bir başka deyimle, kendi birlik sorunlarını nasıl çözecek? Görünür gelecekte, tüm iç mekanizmalarını oturtmuş bir AB çok zor. AB, ekonomik bir birlik olarak doğdu, siyasi birlik olarak büyüdü, şimdi küresel bir güç olarak ilerlemek istiyor. Ancak, hem iç yapısı hem ortak ufku buna izin vermiyor! Her şeyden önce şu noktanın altını çizelim: AB’nin 15’ten 27’ye çıkması, stratejik bir bakışın ürünü değil, soğuk savaşın ardından Doğu Avrupa’yı Rusya’dan koparma telaşının sonucu. Bu nedenle de birliğe yeni giren ülkelerin sorunları gün geçtikçe azalacağına artıyor. Rusya’nın biraz daha güçlendikten sonra nasıl bir Doğu Avrupa politikası izleyeceği de belli değil. Ancak şu kesin: Doğu Avrupa’yı AB’nin ve ABD’nin katıksız arka bahçesi olarak bırakmayacak. ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Ampul patlayacak’ ? Baştarafı 1. Sayfada Avukatlardan protesto Başbakan Erdoğan’ın tören alanına gelişi sırasında İstanbul Barosu mensubu avukatlar, “Bağımsız savunma’’,“Barolar Birliği istifa’’ve “Emeğimizin karşılığını istiyoruz’’dövizleri açtı. Erdoğan’ın konuşması sırasında bir yurttaş da “Yargısız infaz yaptılar. Hazine bonosu aldım’’ diye bağırınca güvenlik kuvvetlerince tören alanından uzaklaştırıldı. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) Yüksek yargıdaki seçimleri engellediği belirtilen müsteşarına sahip çıktı ‘Cumhuriyet halkımıza umut oldu’ Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Çevik, “Her fırsatta cumhuriyet değerleri ile kavga eden, sözde demokrasi savunuculuğu yaparak gerçek demokrasiyi işlemez hale getirmeye çalışan, bankaları ve en kârlı stratejik kurumlarımızı yabancılara satarak ulusal birikimlerimizi yok etmeye çalışan zihniyetin başı cumhurbaşkanlığına soyunmaktadır” diye konuştu. Cumhuriyet gazetesinin başlatmış olduğu “Tehlikenin farkında mısınız?” adlı reklam kampanyasıyla sorumluluğunu yerine getiren tek gazete olduğunu belirten Çevik, şöyle devam etti: “Söylenemeyenleri söyleyen, yazılamayanları yazan ve bu uğurda başta Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı ve Cavit Orhan Tütengil gibi birçok aydın yazarını kaybeden ama ilke ve görüşlerinden asla taviz vermeyerek yolunda devam eden Cumhuriyet, cesaretiyle halkımıza umut olmuştur. Cumhuriyet gazetesi ışığını yitirmeden yurttaşlarımızı aydınlatmaya ve cesaretlendirmeye devam etmektedir.” Çiçek, Kasırga’yı savundu İstanbul Haber Servisi Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) toplantısına katılmadığı için yüksek yargıda boşalan üyeliklerin seçimini engellemekle suçlanan Müsteşar Fahri Kasırga’yı savundu. Çiçek, “Bu tartışmalarda en büyük sıkıntıyı benim müsteşarım çekiyor. Seçimlerin neden yapılamadığını bilmesi gerekenler biliyor” dedi. Bakırköy Adalet Sarayı’nın açılışı ile Anadolu Yakası Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katılan Çiçek, son günlerde eksik bilgi ile bazı açıklamalar yapıldığını, bildiriler yayımlandığını, yazılar yazıldığını belirterek yüksek yargıdaki seçimle ilgili tartışmaları sorun olarak görmediklerini dile getirdi. 1992’den bugüne kayıtlar incelendiğinde süresi içinde seçimlerin yapıldığı dönemler olduğu gibi uzunca bir süre beklenen dönemler de olduğunu söyleyen Çiçek, “Bugünkü gecikme ilk değil. Eğer her gecikmeyi bu kapsama koyuyorsanız 1992’den bu tarafa bu yazılar niye yazılmadı diye sormak da benim hakkımdır” dedi. Çiçek, Yargıtay’da 10 ve üzerinde üyelik boşaldığında seçim yapıldığını anlatarak Yargıtay’da 2006 yılında 18, 2007’de de 5 üyeliğin boşaldığını söyledi. Aslında “2006’da neden seçim yapılamadı?” diye sormak gerektiğini belirten Çiçek, “Acaba Adalet Bakanı ve müsteşarı bu toplantıları boykot mu etmiş? Toplantılara katılmamış mı? Bu toplantılarda seçim yapılmasın diye özel bir gayretin içine mi girmiş? 2006’da 75 toplantı yapılmış. 23’üne ben katılmışım. Müsteşar çok önemli kısmına katılmış, katılmadığı zaman da yardımcısı bu görevi yapmış” diye konuştu. ya hizmetten başka bir çabası yoktur. Ne müsteşarın ne benim bu tartışmaların içinde olmamız söz konusu olamaz.” Adalet Bakanı Cemil Çiçek yargının siyasallaştığı ile ilgili tartışmalara da şu yanıtı verdi: “Bu ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket yargının siyasallaşmasıdır. Devletin üç erki var, bunlar birbirinin rakibi, hasmı, alternatifi değil. Eğer bu 3 erk birbiriyle kavga ederse bundan en büyük zararı ülke görür” ‘Reformlara ayak uyduramadılar’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da “Gerçekleştirdiğimiz hukuki ve siyasi reformlar Türkiye’nin çağdaş hukuk devleti anlayışına kavuşması içindir. Bu alandaki demokrasi ayıplarından Türkiye büyük ölçüde kurtulmuştur. Ama görüyoruz ki bazı çevreler henüz bu değişime ayak uyduramamış. Milletin Meclisi’nde oturup meşruiyeti başka meclislerde arayanlar bu millete layık olamazlar” dedi. ‘Siyasallaşma büyük felaket olur’ Çiçek, en son Yargıtay Başkanı’nın konuyla ilgili kendilerine ekim ayının başında yazı yazdığını belirterek şöyle devam etti: “Seçimin neden yapılamadığını bilmesi gerekenler biliyor. Bu konuda en büyük sıkıntıyı da benim müsteşarım çekiyor. Yargı tırmanan söz düellosuyla ilgili bir soru üzerine, “bu gerginliğin altında cumhurbaşkanlığı tartışmasının bulunduğunu” vurgularken şunları söyledi: “Anayasaya karşı savaş sürdürmek isteyen, devletin kurumlarıyla kavgalı biri cumhurbaşkanı olmamalı. ‘Yarın cumhurbaşkanı olayım, sana gösteririm’ diyen bir anlayış var” Emekli generallerle konuştuktan sonra “Erdoğan’a uyarı gelebilir” dediği vurgulanarak yöneltilen bir soru üzerine Baykal, “Uyarı gelebilir, demedim. Türkiye taşımaz, dedim” dedi. Baykal, MGK toplantısında Erdoğan’ın adaylığıyla ilgili bir uyarı, telkin olup olmayacağı yolundaki soruya şu yanıtı verdi: “Ben TSK’nin bu konuda kamuoyu önünde konuşmasını istemiyorum. Ben cumhurbaşkanlığıyla ilgili açıklamalarımla TSK’yi ikna etmeye, onu harekete geçirmeye çalışmıyorum. Bazılarının zannettiği gibi TSK’ye yönelik bir provokasyon yapmaya çalışmıyorum. Söylediklerimin muhatabı Başbakan. MGK’de n öyle bir şey beklemiyorum.” Baykal, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ve törene eşiyle birlikte katılması durumunda Semra Sezer’in devirteslim törenine katılmayacağı haberleriyle ilgili bir soruya “Kararları üzerinde bir spekülasyon yapmam mümkün değil. Sayın Cumhurbaşkanı ile yemeklerde karşılaşıyorum, bir an önce hayırlısıyla görevini tamamlayıp evine çekilme özlemi içinde olduğunu biliyorum” karşılığını verdi. Erdoğan’ın kendisini hedef alan “Sen kimsin ya, terörist başı ile aynı safta parlamentoya girdin” sözleriyle ilgili olarak Baykal, “Mahkeme kararıyla bana söylediklerinin doğru olmadığını ortaya koydum. Başbakan’ın sigortaları atıyor, giderek ampul patlayacak. Aklınca, seviye suçlaması yapmıyorum, seviye bir irtifa ifade eder, diyor. Kendi seviyesini, Apo’ya ‘sayın’ diyerek belirlemiştir” açıklamasını yaptı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle