20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Dink cinayeti hakkındaki bazı dosyaların İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nda yok edildiği öne sürüldü ‘Gizli bilgiler kayboldu’ Sigara yasağı için dava ? İstanbul Haber Servisi Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği (TÜBİDER), sigara üretiminin, ithalatının ve satışının durdurularak tütün ürünlerinin toplatılması istemiyle İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne dava açtı. TÜBİDER Başkanı Fuat Engin tarafından Tüketici Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde, nikotinin yarattığı bağımlılığın tıbbi açıdan eroin, kokain ve esrar bağımlılığına eşdeğer sayılması gerektiği vurgulandı. İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde kilit isim, emniyet muhbiri Erhan Tuncel hakkındaki çok gizli belgelerin bulunduğu dosyalardan bir bölümünün İstihbarat Daire Başkanlığı’nda silindiği ileri sürüldü. Gazeteci Dink cinayetine ilişkin yeni iddialar ortaya çıkmaya devam ediyor. NTV’nin haberine göre, Trabzon İstihbarat Şubesi’nde istihbarat elemanı olarak çalışan Tuncel’e ait bilgiler silindi. Tuncel’in Dink cinayetine ilişkin emniyete verdiği bilgilerden oluşan 17 rapor ile kendisi hakkındaki çok gizli belgelerin bulunduğu dosyalardan bir bölümünün nasıl silindiği ise bilinmiyor. Cinayetin bütün boyutlarının ortaya çıkarılması açısından büyük önemi olan ve silindiği ileri sürülen bilgilerin, İstihbarat Daire Başkanlığı’nda özel bir birimde tutulduğu kaydedildi. Ramazan Akyürek’in Trabzon CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU ? Emniyet muhbiri Erhan Tuncel’i Trabzon’da polisle çalışmaya ikna eden doçent ile olayların ardından görevine son verilen ancak muhbir olduğu dönemlerde Tuncel’den sorumlu polis memurunun Trabzon’da ifadeleri alındı. Emniyet Müdürlüğü’nden İstihbarat Daire Başkanlığı’na atanmasının ardından, yeni emniyet müdürü Reşat Altay, yardımcı istihbarat elemanı Tuncel’in görevine son vermişti. Tuncel’in kasım ayından itibaren, kendisinden sorumlu polis memuruyla irtibatı devam etmiş, biri cinayet günü olmak üzere tam 25 kez bu kişiyle görüştüğü belirlenmişti. ZUNDAL: CİNAYETİ TUNCEL ORGANİZE ETTİ Öte yandan gözaltına alınan Tuncel’in sınıf arkadaşı M.Ö, adam öldürmeye yardım, silahlı örgüte yataklık etmek suçlarından mahkemeye sevk edildi Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Ö’nün Tuncel’i Alperen Oca U Saldırı için suç duyurusu ? İstanbul Haber Servisi Vicdani Ret Platformu üyeleri, 15 Mart’ta Vicdani Retçi Halil Savda’nın duruşmasını izlemek için gittikleri Çorlu’da, güvenlik güçleri ve gerici, faşist bir grubun saldırısına uğradıklarını iddia ederek olayda sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulundular. Sultanahmet Adliyesi önünde bir araya gelen grup adına açıklama yapan Leman Yurtsever, polisin güvenlik önlemi adı altında biber gazıyla kendilerine saldırdığını ve tekbir getirerek üstlerine saldıran gruba müdahale etmediğini söyledi. ÖLÜM TEHDİDİ Polis, Tunç’u uyardı İstanbul Haber Servisi Emniyet Genel Müdürlüğü’nün elektronik posta adresine “Hrant Dink’i biz öldürdük. Şimdi sıra Osman Baydemir, Metin Tekçe ve Ferhat Tunç’ta. Sıkıysa koruyun” ifadelerinin yer aldığı yazılar gönderilmesi üzerine emniyet yetkilileri, Tunç’a, dikkatli olması konusunda uyarıda bulundu. Türk İntikam Tugayları (TİT) Tunceli Bölge Komutanlığı imzalı tehdit mesajlarının İzmir’in Foça ilçesinden bir internet kafeden atıldığı belirlendi. Ferhat Tunç, dün yaptığı açıklamada, kendisini ziyaret eden “Bugünlerde kendinize dikkat edin; evinize, ofisinize gelip giderken etrafınızda gördüğünüz şüphelileri bize iletin” dediklerini aktardı. Tunç, savcılığın talimatı üzerine emniyet yetkililerinin bu uyarıyı yaptıklarını ve kendilerinin de önlem alacaklarını bildirdiklerini söyledi. Anne ve kızın feci ölümü ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Bahçelievler’de boş bir arazide anne ile kızı, bıçaklanarak ve boğazları kesilerek öldürülmüş olarak bulundu. Yenibosna Radar mevkiindeki iki inşaat sahasının ortasındaki boş alanda, sabah saatlerinde okula giden öğrenciler tarafından, kadın ve çocuk cesedi görüldü. Kadının üzerindeki cep telefonundaki numaralardan yola çıkan polis, cesetlerin T.G. (33) ve B.G’ye (11) ait olduğunu belirledi. T.G’nin eşi M.G. ile kadının bir akrabası gözaltına alındı. Ülgür ve Öztaş uğurlandı İstanbul Haber Servisi İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyeleri Prof. Dr. Münir Ülgür ile Prof. Dr. Güven Öztaş İTÜ’de düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildiler. İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi’nden emekli olan öğretim üyesi Prof. Dr. Ülgür ile İnşaat Fakültesi’nden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Öztaş için dün İTÜ Taşkışla Yerleşkesi’nde bir tören düzenlendi. Törene Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bedrettin Dalan’ın yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi de katıldı. Tö Evlerine taşınıyorlar ? İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu’nda 20 Şubat gecesi yıkılan “Huzur Apartmanı”nın sakinleri yeni evlerini kurayla belirledi. 21 aile, Halkalı’daki yeni evlerine bir hafta içinde taşınabilecek. Ortalama 90 metrekare olarak inşa edilen dairelerin aylık taksit tutarı en yüksek 315 YTL olarak belirlendi. ruşturmanın yürütüldüğü Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek bilgi aldılar. Avukat Ergin Cinmen, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunun, cinayeti soruşturan savcılığa hâlâ ulaştırılğı’ndan tanıdığı belirtildi. Ö’nün madığını belirterek “Savcının ceifadesinde Tuncel’e para yardımı za soruşturmasını yürütebilmeyaptığını ve cinayetle ilgisinin olsi için bilgi ve belgelere ihtiyacı madığını söylediği öğrenildi. Sovar. Böyle önemli bir raporun ruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılığa ulaştırılmamış olması, savcılarınca yeniden ifadesi alınan bizi avukat olarak endişeye süTuncel’in oda arkadaşı Tuncay rüklüyor” dedi. Uzundal’ın, cinayeti Tuncel’in or‘ ganize ettiği yönündeki açıklamaTİRAZ EDECEĞİZ’ larını tekrar ettiği kaydedildi. AySoruşturmayı yürüten savcılarrıca, Tuncel’i Trabzon’da polisle çala dün görüştüklerini ve idari solışmaya ikna eden doçent ile olayruşturma raporunun ulaşmadığını ların ardından görevine son verilen ancak muhbir olduğu dönemöğrendiklerini anlatan Cinmen, lerde Tuncel’den sorumlu polis me“İdari soruşturma, sadece idamurunun da Trabzon’da ifadeleri re hukukunu ilgilendiren bir dualındı. Polis memurunun, cinayet rum değil. Cinayet soruşturmagünü bir kez ancak öncesinde birsını da ilgilendiriyor. Raporun çok kez Tuncel ile telefon görüşsavcılığa iletilmesi gerekir. Şimmesi yaptığı ortaya çıkmıştı. diye kadar bu raporun gönderilDink ailesi avukatları da dün somemesi, soruşturmanın ciddi bir zafiyet içinde olduğunu gösteren belirtilerdendir” sözleriyle soruşturmanın gelişimiyle ilgili kaygılarını dile getirdi. Avukat Cinmen, idari soruşturma raporunda İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler için soruşturma izni verildiğini belirterek “İdari raporda İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında soruşturma izni verilmemesi kararına itiraz edeceğiz” dedi. Trabzon Emniyeti’nin bir yıl önce Dink’in öldürüleceğine ilişkin istihbaratı İstanbul Emniyeti’nin ilgili birimlerine gönderdiğine dikkat çeken Avukat Cinmen, “Cerrah ve Güler’in sorumlu olduklarını düşünüyorum. Dink’in öldürüleceği istihbaratının geldiği, belgeyle ortada. 17 Şubat 2006’da ilk ihbar gelmiş, sumen altı edilmiş” dedi. rende konuşan Dalan, iki öğretim Cinmen, polis muhbiri üyesi için de çok üzüldüğünü belirTuncel’e ait dosyaların terek “Ülgür, benim hocamdı. Biz kaybolduğu haberlerine öğrenciler olarak hocalarımıza bailişkin olarak ise “Tunzı lakaplar takardık, Ülgür hocamıcel’in istihbarat elemazın lakabı da ‘Büyük Adam’dı” denı olarak kullanılan ve di. Dalan, Prof. Ülgür’ün adını Yeprovokatörlük yapan biditepe Üniversitesi’nde yaşatacakri olduğu anlaşılıyor. Devlarını belirterek “Üniversitemizin en letin hangi birimi Tuniyi laboratuvarına hocamızın adını cel’i kullanmışsa bu kovereceğiz” dedi. Ülgür ve Öztaş’ın cenuda açık sorumluluknazeleri Fenerbahçe Camisi’nde ikinları var. Belgeler gerçekdi vakti kılınan cenaze namazının ten yok edilmişse bu ayardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda rı bir sorumluluktur” yotoprağa verildi. (NİHAN İNAL) rumunu yaptı. Kürt Milliyetçiliğinin Yükselişi Kendimizi kandırmayacaksak eğer, Nevruz görüntülerinin gösterdiği tek gerçek, Türkiye’de Kürt milliyetçiliğinin yükselmekte oluşudur. Herhangi bir “ideolojik” ayrım, ülke ayrımı gözetilmeksizin, Türkiye’deki PKK lideri, Irak’ın tepesine işgalci gücün oturttuğu Kürt lider, Kuzey Irak’taki aşiret lideri, aynı anda ve hep birlikte Türkiye’deki Kürtlerin liderleri olarak görülmekteyse, bunun başka bir anlamı yoktur. Bu, Kürtlerin millet olma hedefi karşısında, bir ulusun (Irak’ın) bir emperyalist güç tarafından parçalanmasının, yok edilmesinin hiçbir anlamı yok demektir. Yeter ki işgalci, emperyalist güç, parçaladığı ülkenin tepesine Kürt soyundan bir kuklayı oturtmuş olsun. Bu, Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin siyasalideolojik içeriğinin hiçbir önemi yok demektir. Yeter ki orada “bağımsız” bir Kürt devleti kurulsun. Bu, Türkiye’deki PKK olgusunun, bu örgütün uyguladığı yöntemlerin Türkiye ve bu ülkede kendini “Türk” olarak hisseden kimseler için taşıdığı anlamın hiçbir önemi ve değeri yok demektir. Mademki PKK Kürt bağımsızlığı için mücadele vermektedir. Bayan Zana’nın sözlerinin arkasında başka bir anlam aramak boşunadır. Bu sözler medyada yansıtıldığı gibiyse eğer, anlam apaçıktır. Bu, Kürt milliyetçiliğinin yükselişidir. Kürt milliyetçiliğinin Kürt ırkçılığına doğru yol almakta oluşudur. Bizdeki ırkçı milliyetçiliğin bir zamanlar moda olan “Bütün Türkler bir ordu” sloganının Kürtler bakımından “Bütün Kürtler bir ordu” şeklinde karşılığıdır. Bugün Irak’ı parçalayan ve yok etmekte olan güç, yarın Türkiye ya da bölgedeki bir başka ülkede aynı şeyi yapacak olursa (bunların planlanmış olduğundan da kuşku duymamak gerekiyor), Kürt milliyetçiliği bunu da umursamayacak demektir. Yeter ki bütün bu yıkıntıların üzerinde bir Kürt devleti yükselsin. Söylenmekte olan sözlerin ve Nevruz görüntülerinin, bilinçli, yarı bilinçli, bilinçsiz, anlamı budur. Türkiye’de Nevruz kutlamalarının bir Kürt “intifada”sına doğru yol almakta olduğu gün gibi ortadadır. Sadece Kürt kökenli halkımızın yoğun olduğu bölgelerde değil, büyük kentlerimizdeki Nevruz gösterilerinde de bu gerçek gözler önüne serilmiştir. Nevruz gösterilerinden geriye kalan bir başka görüntü de, eski deyimiyle “erkânı devlet”, günümüz Türkçesiyle “devlet ileri gelenleri”nce gerçekleştirilen, ancak bir komedi yazarının tasavvur edebileceği ateş üzerinden atlama gösterileri olmuştur. ??? Yukarıda yazılanlar, Kürt milliyetçileri tarafından, bir Türk milliyetçisinin hezeyanları olarak görülebilecektir. “Omurgasız”larımızın daha da çok böyle düşüneceklerinden kuşkum yok. Oysa ben bu gözlem ve düşüncelerin, bir Türkiye yurtseverinin, bir antiemperyalistin kaygıları olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki Kürt milliyetçilerinin önderleri, sözlerine ve davranışlarına dikkat etmezlerse, etnik aidiyet ve millet aidiyeti kavramlarını birbirine karıştırmayı sürdürerek etnik aidiyet (bu durumda Kürt ırkçılığı) yönünde ilerleyişlerini sürdürürlerse, korkarım ki tarihe Kürt ulusunun kurtarıcıları olarak değil, Amerikan emperyalizminin bu bölgedeki taşeronları, Türkiye’de bir iç savaşın kışkırtıcıları ve sonuçta da ülkenin tümüyle parçalanıp dağılmasının sorumluları olarak geçeceklerdir. Bir not: “Solda Birlik” konusunda bilgisayarımda ve masamda biriken mesajları değerlendirmeyi sürdüreceğim. Bu arada, bir bilgisayar hatası nedeniyle görüşlerini eksik ve kısmen de yanlış yansıttığım Söke CHP eski ilçe başkanı Sayın Yusuf Günal’dan çok özür diliyorum. A.B. ‘İ ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle