Katalog

22 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Karbondioksit gazı salınımını 2020’ye kadar yüzde 20 oranında düşürme kararı aldı 7 AB’den çevre hamlesi ELÇİN POYRAZLAR GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Mavraya Devam Türk Ceza Yasası’nın 301’inci maddesi gündemin ön sıralarındaki yerini koruyor. Böyle olduğu için televizyon programlarının da maddeyi her yönüyle irdeleyen bir yaklaşım içinde oldukları görülüyor. Televizyonlarda şimdiye kadar izlediğimiz programların katılımcıları genelde gazeteci, yazar ve hukukçulardı. Önceki geceden itibaren, maddenin esas sahiplerinin de katılmaya başladığını gördük ve doğrusu sevindik. Tartışmaların sevindirici bir başka yönü de çoksesliliğin geçerli olmasıydı. Maddenin kaldırılmasını isteyenler, zorunluluk nedeniyle değiştirilmesine fit olanlar ve virgülüne bile dokunulmasına karşı olanlar, böylece görüşlerini savunma olanağını buluyorlardı. Gelişmeleri ve söylenenleri değerlendirebilmek için, bir kez daha ama bu kez maddenin gerekçesini tam olarak anımsayalım: “Maddenin birinci fıkrasında, Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni alenen aşağılamak, suç olarak tanımlanmıştır. Maddede geçen Türklük deyiminden maksat, dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar Türklere has müşterek kültürün ortaya çıkardığı ortak varlık anlaşılır. ‘Bu varlık Türk milleti kavramından geniştir’ ve Türkiye dışında yaşayan ve ortak kültürün iştirakçileri olan toplumları da kapsar. Cumhuriyet deyiminden Türkiye Cumhuriyeti Devleti anlaşılmalıdır. Suçun maddi unsuru, aşağılamaktır. Bu aşağılamanın alenen gerçekleşmesi gerekir. Aşağılamak, suçun konusunu oluşturan değerlere duyulan saygınlığı azaltmaya yönelik davranışlardan ibarettir. Maddenin ikinci fıkrasında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu hüküm karşısında, örneğin iktidarın tahkir ve tezyifi halinde hükümete yönelik bulunduğu hususunda duraksanmayacak işaret ve alametler varsa, fiilin hükümete yönelik olduğu kabul edilecektir. Üçüncü fıkrada bu suçun konusu, işlendiği yer ve faili bakımından daha ağır cezayı gerektiren bir nitelik hali kabul edilmiştir. Buna göre Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, ceza artırılacaktır.” Tartışmalara katılan yetkili kişi, maddede geçen “Türklük tanımının madde” gerekçesinde “Bu varlık Türk milleti kavramından geniştir” diye yapılmasına yargı tarafından “Türk milleti” olarak algılandığını ve uyguladığını söyledi. Bu durumun, ta 159’uncu maddeden beri geçerli olduğu da vurgulandı. Mavra kapsamında soralım. Yargının bu gelenekselleşen yaklaşımını yok sayarak gerekçede yapılan tanımlama, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin saygınlığını azaltmaya yönelik bir yaklaşım değil midir? En azından tasarıya son şeklini veren bilim insanları açısından (çünkü onların dokunulmazlığı yok) 301 kapsamına giren bir suçu oluşturmaz mı? ??? Değişiklik isteyenleri eleştirirken kullanılan “159’a dönülmesi isteniliyor” suçlamasının yersizliği de bu arada ortaya çıktı. Verilen bilgiye göre tartışmalara neden olan iki karar da 159’a göre açılan davalarda 159’uncu madde kapsamında gerçekleştirilmişti. Yani 301’inci madde ile ilgisi yoktu. İki tutuklama isteğini de içeren üç iddianameyle mahkeme karşısına çıkan bir profesyonel 159 sanığı olarak anlamakta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Bildiğim kadarıyla, suçun işlendiği tarihten sonra yasalarda yapılan değişiklik, sanığın lehine ise yeni madde, değilse suç tarihindeki madde uygulanır. Örnek gösterilen iki dava sırasında 159’uncu madde 301’le değiştirilmiş. Ama yargı, bütün katlarıyla 301’in değil de 159’un uygulanmasını uygun görmüş. Bunun tercümesi, 301’in 159’dan kötü, ifade özgürlüğünü daha da sınırlayan bir yapıda olduğunun göstergesi değil midir? Anlaşılan tartışmalar sürdükçe, mavra için yeni konular da ortaya dökülecektir. Tanrı eksikliğini gösterse daha iyi olur ama, nedense bir türlü olmuyor. oerinc?cumhuriyet.com.tr. Rice, Türklerle görüştü ? BERLİN (AA) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Almanya’daki Türk ve Müslüman çatı kuruluşlarının temsilcileriyle yaptığı görüşmede, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediklerini söyledi. Almanya’nın başkenti Berlin’deki Adlon Oteli’nde yaklaşık 1 saat 10 dakika süren görüşmede Rice, Türkiye’nin AB üyeliğine verdikleri desteği anlatırken, “bir AB ülkesi lideriyle gece yarısına kadar görüşme yaptığını’’ aktardı. Rice, İran konusunda 24 saat İran’la görüşmeye hazır olduklarını, tek şartın İran’ın nükleer programından vazgeçmesi olduğunu söyledi. BRÜKSEL Avrupa Birliği (AB), Avrupa kıtasında karbondioksit gazı salınımının 2020’ye kadar yüzde 20 oranında azaltılması yönünde ilke kararı aldı. AB Komisyonu’nun küresel ısınmayla mücadeleye yönelik getirdiği önerilerini önceki gün ele alan AB çevre bakanları, sera gazının ilk etapta yüzde 20 oranında düşürülmesi konusunda anlaştılar. Gelişmiş ülkelerin sera gazı salınımlarını 2020’ye kadar yüzde 30 ve 2050’ye kadar yüzde 6080 oranında azaltması gerektiğine dikkat çekilen toplantı bildirgesinde AB’nin, bu noktada yüzde 20 oranın da taahhütte bulunması kararlaştırıldı. Çevre bakanları toplantısında üye ülkelerin bu konudaki bireysel sorumluluklarına değinilmedi. N FAZLA 2 DERECELİK ARTIŞLA SINIRLANMALI’ Küresel ısınmanın sonuçlarına yönelik BM Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin raporunu dikkate alan AB çevre bakanları, 1015 yıllık süre içinde küresel ısınmanın en fazla 2 derecelik artışla sınırlanması gerektiğine işaret ettiler. Bu noktada dünyadaki sera gazı salınımlarının düşürülmesi konusunda acilen bir anlaşma sağlanmasının önemine dikkat ‘E çeken AB çevre bakanları, bu konuda gelişmiş ülkelerin liderliği ele alması gerektiğinin altını çizdiler. AB içinde Kyoto Protokolü’ne yönelik farklı tutumların bulunduğuna dair ifadelerin yer aldığı konsey bildirgesinde Komisyon’a bu konuda teknik kıstasları belirlemek için çalışmalara başlaması çağrısı da yer aldı. Finlandiya, Macaristan ve Polonya gibi üyeler Komisyon’un önerilerinin karara bağlanmasını istemezken İngiltere, İspanya ve Slovenya’nın daha sıkı önlemleri desteklediği öğrenildi. AB liderlerinin küresel ısınma konusunu 89 Mart tarihlerinde yapılacak AB doruğunda ele almaları bekleniyor. ‘ADALAR SULAR ALTINDA KALABİLİR’ ADANA (AA) Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, küresel ısınmanın yavaşlatılamaması durumunda irili ufaklı çok sayıda ada ile ada devletinin sular altında kalabileceğini bildirdi. Adana’ya gelen Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Uyar, kutuplardaki buzların kopmaya, dağlardaki karların erimeye başladığını ve daha fazla suyun atmosferde dolaştığını belirtti. ? YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİMCİLER Sezer: Çevre bilinci geliştirilmeli ? Cumhurbaşkanı Sezer, Yakın Doğu Üniversitesi’nde devam eden, “Çevre: Yaşam ve Sürdürülebilirlik” konulu konferans nedeniyle Rektör Prof. Hassan’a gönderdiği mesajda, yaşadığı çevreye sahip çıkan bireylerin geleceklerini de güvence altına alacaklarını vurguladı. LEFKOŞA (Cumhuriyet) Çevre sorunlarının düşündürücü boyutlarıyla dünyanın bugününü ve geleceğini tehdit ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yaşadığı çevreye sahip çıkan bireylerin geleceklerini de güvence altına alacaklarını vurguladı. Yakın Doğu Üniversitesi’nde devam eden, “Çevre: Yaşam ve Sürdürülebilirlik” konulu uluslararası konferans nedeniyle Rektör Prof. Ümit Hassan’a bir mesaj gönderen Sezer, çevre sorunlarıyla savaşmanın yolunun çevre bilincinin geliştirilmesinden geçtiğini belirtti. Başlangıçta basit kirlenme olarak algılanan çevre sorunlarının, doğal dengeyi bozan önemli sonuçlar doğurduğunun anlaşılması üzerine, bu sorunlarla savaşım için küresel çözüm arayışlarının ortaya çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, “Çevre değerlerini dikkate almayan kalkınma politikaları uzun erimde toplumların gönenç düzeyini düşürmektedir. Kalkınma ile çevre arasındaki dengeyi gözeten, sınırlı kaynakların tüketilmeden, gelecek kuşakların gereksimlerini de dikkate alan sürdürülebilir kalkınma anlayışı tüm dünyada benimsenip uygulanırsa, çevre konusunda geleceğe daha güvenle bakabiliriz” dedi. Alınan uluslararası kararlara ve uygulanan politikalara karşın, ülkelerin gelişmişlik farklılıklarının, çevreyle kalkınma arasındaki dengenin kurulamaması gibi etkenlerin çevre sorunlarının çözümünü güçleştirdiğini vurgulayan Sezer, bu olumsuzluğun tüm ülkelerin daha etkin işbirliğiyle çalışmalarını zorunlu kıldığına işaret etti. Sezer, şu görüşlere yer verdi: “Çevre sorunlarının çözümü konusunda uluslararası çalışmaların yanı sıra bireylerin ve sivil toplum örgütlerinin üzerlerine düşen denetim ve koruma sorunmluluğunu yerine getirmeleri önemlidir. Yaşadığı çevreye sahip çıkan bireyler geleceklerini de güvence altına alırlar.” ‘Spor dersleri artsın’ UÜ güneş enerjisinde elde ettiği başarıyı hidrojenli araçlara taşımak istiyor. CHP heyet gönderiyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Merkez Yönetim Kurulu dünkü toplantısında güncel siyasi gelişmelerin yanı sıra, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin sorunlarını yerinde görmek üzere bölgeye heyet gönderme kararı aldı. Bölgedeki ileri gelen ailelerle ve sivil toplum kuruluşları ile görüşecek olan 7 kişiden oluşacak olan heyet, hazırlayacağı raporu Genel Başkan Deniz Baykal’a sunacak. Hidrojenli araçla yarışacak BURSA (AA) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) 2006’da düzenlediği “Ödüllü Güneş Arabaları Yarışı’’na “Timsah’’ adlı araçlarıyla katılan ve 37 takımı geride bırakarak genel sıralamada 5. olan Uludağ Üniversitesi (UÜ) Makine Topluluğu (UMAKİT), bu yılki yarışmaya hidrojenle çalışan araçla katılmaya hazırlanıyor. UMAKİT’in, güneş enerjisiyle neler yapılabileceğini gösterdiğini ifade eden UÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Ülkü, şöyle devam etti: “Güneş enerjisiyle çalışan arabadan sonra, hidrojenle çalışan arabayla yine dikkat çekici başarılara imza atmak için başlatılan çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir. Verilecek destekle hidrojenle çalışan otomobil projesini hayata geçirmek istiyoruz.’’ Danıştay, ‘derin devletin’ işi ? MERSİN (Cumhuriyet) Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği Genel Başkanı Taner Ünal, gazetemize yönelik bombalı saldırı ve Danıştay baskınında üye Mustafa Yücel Özbilgin’i öldürmek suçundan tutuklu bulunan Alparslan’ın “derin devletle’’ bağlantılı olabileceğini ileri sürdü. “bir bakanlıkta görevli H.B. adlı müfettişin saldırıyla bağlantısı olduğunu’’ ileri süren Ünal, “H.B, saldırılardan önce Mersin şube başkanımıza derneğimizin adının karışacağı iki önemli olay olacağını söylemiş’’ dedi. Danıştay saldırısında yakalanan Arslan’ın üzerinden dernek adına düzenlenmiş bir kimlik çıkmıştı. Eğitim Servisi Beden eğitimi öğretmenleri, ilköğretim okullarındaki beden eğitimi ders saatlerinin artırılmasını, derslere yalnızca branş öğretmenlerinin girmesini, bu dersin programının yenilenmesini istiyorlar. “Beden Eğitimi Öğretmenleri Mesleki Sorunlar ve Çözüm Önerileri’’ konulu bir toplantı düzenleyen beden eğitimi öğretmenleri, hazırladıkları sonuç bildirgesini Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Eğitim Bakanlığı ve siyasi partilere gönderecekler. NERİLER Ö Sağlık Bakanlığı’ndan yönetmelik değişikliği ? Başhekim atamasında TOEFL devre dışı kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Doçent veya profesörlerin, eğitim ve araştırma hastanelerinin başhekimliklerine atanabilmesi için bundan böyle Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı’na girmesi gerekecek. Görevde yükselme ve unvan değişikliğinde esas alınan sınavlardan TOEFL ise artık değerlendirme ölçütleri arasında yer almayacak. “Sağlık Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği”nde çeşitli değişiklikler yapıldı. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan değişiklikle, unvan değişikliğine tabi kadrolara, “uzman tabip, tabip, diş tabibi, eczacı ve tıbbi teknolog” da eklendi. Görevde Yükselme Sınavı’na tabi olmadan yapılacak atamalarda aranacak şartlarla ilgili de yeni düzenlemelere gidildi. Buna göre şef yardımcısı, doçent veya profesörlerin, eğitim ve araştırma hastanelerinin başhekimliklerine bu sınava girmeden atanmalarına olanak tanıyan hüküm kaldırıldı. Ayrıca, ilgili dal uzmanlarının yine bu sınava girmeden özel dal hastanelerinin başhekimliklerine atanabilmelerine olanak sağlandı. Daha önceki düzenlemede KPDS puanının yanı sıra TOEFL puanları da dikkate alınırken yapılan değişiklikle bundan böyle sadece KPDS puanları göz önüne alınacak. Kıbrıs’ta din adamları görüştü ? LEFKOŞA (Cumhuriyet) Kıbrıs’ta temaslarda bulunan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Rene van der Linden, KKTC Din İşleri Dairesi Başkanı Ahmet Yönlüer ve Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisostomos’u bir araya getirdi. Ledra Palas Oteli’nde yapılan görüşme öncesinde Linden ve din adamları el sıkışarak basına poz verdi. Yönlüer, Kıbrıs’ın tarihinde ilk kez böyle bir toplantının yapıldığına dikkati çekti. Din adamlarının geçen ocak ayında görüşmesi planlanmış ancak 2. Hrisostomos’un, “Türkiye karşıtı’’ açıklamaları üzerine görüşme Yönlüer tarafından iptal edilmişti. İlköğretim ve ortaöğretim okullarında, ders içi ve ders dışı görev ve sorumluluklarını yerine getirirken zaman zaman mesleki sorunlarla karşılaştıklarını belirten beden eğitimi öğretmenlerinin önerileri şunlar: İlköğretim okullarındaki beden eğitimi dersleri zorunlu olarak en az 2 ders saatine çıkarılmalı. Sınıf öğretmenleri ve idareciler bu derse girmemeli. Beden eğitimi ve spor etkinliği dersinin programı yeniden gözden geçirilmeli. Ortaöğretim kurumlarında beden eğitimi dersi zorunlu hale getirilmeli. Beden eğitimi öğretmenleri meslek içi eğitim görmeli. HASTANEDE ELEKTRİK KESİLDİ El feneriyle ameliyat Antalya (Cumhuriyet Bürosu) Alanya Devlet Hastanesi’ne, uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaralı olarak getirilen Nuri Dora (28) adlı yurttaşa müdahale edileceği sırada elektrikler kesildi. Doktorlar, hastane jenaratörü de devreye girmeyince hastayı el feneri ve kamera ışığı ile ameliyat etti. Alanya’nın Konaklı Beldesi’nin DYP’li Belediye Başkanı Abdullah Sönmez’in yeğeni Nuri Dora, önceki gün kimliği belirlenemeyen biri tarafından bıçaklandı. Dora, Alanya Devlet Hastanesi’ne getirildiği 18.30 sularında acil servisin elektriği kesildi. Hastane jeneratörünün devreye girmemesi üzerine doktorlar çareyi el feneri ve olayı görüntüleyen kameranın ışığından yararlanmakta buldu. Ameliyatı başarılı geçen Dora, Özel Can Hastanesi’ne sevk edildi. 2.5 ay önce 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi alan Alanya Devlet Hastanesi’nin Başhekimi İsmail Başaran, bölgesel bir kesinti sonucu böyle bir olayın yaşandığını ifade ederek “Jeneratör 11 dakika 20 saniye gecikme ile devreye girdi. Hastanede tedavi gören hastalar bu olaydan etkilenmedi. Hastanenin iki jeneratörü var. Bunlardan biri ameliyathanenin, diğeri de genel akım ihtiyacını sağlıyor. Talihsiz bir olay gerçekleşti, teknik eleman o an için hastaneye çağırıldı. En kısa zamanda geldi ve olaya müdahale etti” dedi. ‘Kameramla denizde’ Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin gözünden, Bodrum’un sualtı zenginliklerinin izleneceği “Kameramla Denizde” adlı fotoğraf sergisi, 26 Şubat’ta Fotoğrafevi Koç Allianz Galerisi’nde açılacak. ‘Sualtı Görüntüleme Teknikleri’ dersi kapsamında gerçekleştirilen öğrenci çalışmalarından oluşan sergi, yaşamını sualtı dünyasını görüntülemeye adamış Haluk Cecan anısına düzenlendi. Sualtı video gösterimlerine de yer verilecek.olan sergi 9 Mart tarihine kadar görülebilir. Gazhane sergisi Gazhane Çevre Gönüllüleri, Kadıköy Hasanpaşa’da bulunan Gazhane Binası’nın kültür merkezi yapılması için gerçekleştirdikleri etkinliklerin yer aldığı, “1996’dan günümüze Hasanpaşa Gazhanesi İçin Biriktirdiklerimiz” konulu sergi açtılar. Kadıköy Belediye Başkanlığı binasında dün açılan sergiye çok sayıda yurttaşımızın yanı sıra Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de katıldı. Gazhane Çevre Gönüllüleri Başkanı Nilgün Canbolat, “Gazhane Binası’nın kültür merkezi olması için Büyükşehir Belediyesi’ne 8 bin imzayla başvurduk” diye konuştu. (BURAK ALİÇAVUŞOĞLU) CUMHURİYET 07 K