23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr SarıLacivertliler, Alkmaar’la 33 berabere kalırken penaltısı verilmedi, tur rövanşa kaldı Fenerbahçe ‘AZ’ daha F.Bahçe: 3 AZ Alkmaar: 3 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: I.Gonzalez (2), G. Alonso (2), D.Palomar (2) FENERBAHÇE: Volkan (2), Ümit (2), Deniz (3), Edu (3), Uğur (4) (dk. 66 Olcan 4), Mehmet Yozgatlı (5), Appiah (4), Tümer (7), Tuncay (6), Alex (5), Deivid (3) AZ ALKMAAR: Waterman (2), Steinsson (2), Jaliens (3), Luirink (3), De Cler (3), De Zeeuw (6), Dembele (6) (dk 90+1 Lens), Molhoek (4) (dk. 32 Jenner 4), Boukhari (6), Koevermans (5), Martens (5) (dk. 89 Vormer) GOLLER: Dk. 15 De Zeeuw, dk. 28 ve dk. 75 Tümer, dk. 62 Boukhari, dk. 63 Janner, dk. 66 Tuncay SARI KARTLAR: Edu, Tuncay, Deivid, De Zeeuw HİLMİ TÜRKAY evgi, sevgili, sevmek, sevilmek... Ne kadar içi dolu, yerine başka bir şeyin konulamayacağı hisler, duygular... Öyle değil mi?.. 14 Şubat da coşkulu günlerden yalnızca bir tanesiydi. Ben de buradan öncelikle sizlerle bir sevgi bulutu oluşturmak istedim. Anlamı çok önemli bu günde dünyanın en ücra köşesindekilere kardelenleri, sessiz odaların demirli pencerelerinin önüne mor menekşeleri, barışa ve dostluğa susamış tüm güzel insanlara karanfilleri, sevgililerimizin (eşimin) avuçlarına da kırmızı gülleri bir tutam sevgi sözcüğüyle bıraktık. Kışın baharla karıştığı böyle bir ortamda günün anlamı Saracoğlu’na kadar taşınmıştı. Belli ki gece gündüze göre daha coşkulu geçecekti. Çünkü bu maçın heyecanı başkaydı. ‘Zor’ bir gece geçirecektik. Fenerbahçe’nin kötü S futbolu kafalarımızda soru işaretiydi, ama bu karşılaşmada iyi futbol görmek ve istemek en doğal hakkımızdı. Rakip Alkmaar ciddi bir ekipti, gerçi çok eksiği vardı. Ancak ne olursa olsun teknik direktör Van Gaal için kadro yine de yeterliydi. Hollanda Ligi’nde başarılı bir görüntü çiziyorlardı, deplasmanlarda ise ‘korkulu’ rüyaydılar. Ne sallanıyor ne de yıkılıyorlardı. Maç saati yaklaştı, 55 bin kişilik koro ayaktaydı, onları susturabilmek mümkün mü?.. ‘Haydi Fenerbahçe’ demekten başka ne düşüncemiz olabilirdi ki?.. Kezman, Aurelio ve Semih’in olmayışı elbette ki ekibimiz için dezavantajdı. Ama son maçlarda Semih’in dışında şahsen ne Kezman’a ne de Aurelio’ya sıcak bakıyordum. Neyse, bunlar bir yana kazanmak; evet kazanmaktan başka çaremiz yoktu. İyi mücadele etmeliydik, yürüyerek değil koşarak oynamalıydık, hataları en asgari düzeyde yapmalıydık, hücum organizasyonlarında son vuruşları da iyi değerlendirmemiz gerekiyordu. İspanyol hakem oyunu başlatan düdüğünü çaldığında bizler de nefeslerimizi tutarak zorlu 90 dakikayı izlemeye koyulduk. Zico’nun takım içinde değişiklikleri vardı, oyuna iyi girdik. Hemen bir gol isteğimizdi, ama bizler böyle düşünürken rakip golü attı bile kalemize... Yine savunma hatası. Bunlar yapılmaması gereken hatalar, olacak iş değil. Elini kolunu sallayarak iniyorlar ceza alanımıza. Her zamanki gibi seyirciyiz. İşimiz zorlaştı... Ama Tümer çıkıyor beklenmedik bir anda sahneye. Topa öyle güzel vuruyor ki Kadıköy yıkılıyor sanki... Skorda denge var, ‘Biz de inandık siz de inanın’ uğultusu kulaklarda çınlıyor. Toparlandık, öyle görünüyor. Fakat top bizi sevmiyor (Deivid’in vuruşunda olduğu gibi). İyi maç oluyor, tempo üst seviyede geçmese de ilk yarıdaki mücadele güzel... İkinci yarı başlıyor atacağımız gol veya goller rövanş için umut olacak. Zico’dan uyarı üzerine uyarı: “Hata olmasın, telafisi de zor olur.” Kalelerine inmemiz şart çünkü file bekçileri tecrübesiz, eğer kazanmak istiyorsak.... Yine böyle düşündüğümüz bir anda golü yiyoruz. Sonra bir kez daha top ağlarımızda... Volkan ve savunmamız film izler gibiler. Bu kadar kolay teslim olmamalıyız. Tuncay farkı 1’e indiriyor. Umutlanır gibiyiz. F.Bahçe, F.Bahçe gibi oynamalı, hırs yapmalıyız. Kaybedersek yazık olacak. Çıkıyor bir kez daha Tümer sahneye... O ne gol öyle?.. Ayakta alkışlanacak güzellikte. Sonuç olarak kolay goller yemeyip, kaçırdıklarımız da olmasa ve dahası hakemi de aşabilseydik, biz bu işi burada bitirirdik... ELEŞTİRİ FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI’NDAN NOTLAR / GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU F.Bahçe Turu Geçer mi? ARİF KIZILYALIN Avrupa’daki tek temsilcimiz Fenerbahçe turu geçer mi? Evet geçer! Alex dünkü gibi mücadele ruhundan yoksun bir gününde olmaz, Uğur sol kanadı çevre yoluna çevirmez, Volkan 2025 metreden atılan şutlara seyirci kalmazsa Lugano’lu, Kezman’lı, Önder’li Fenerbahçe, 3. kez çıplak gözle izlediğim Alkmaar’ı Hollanda’da tek farkla yener ve ismini en iyi 16 takım arasına yazdırır. Ama dünkü gibi oynarlarsa da koskoca Sarı Lacivertli aile 100. kuruluş yıldönümünde UEFA’ya beyaz mendil sallar. Eğer dün F.Bahçe yenilgiden, hatta farktan kurtulduysa şansına ve “romantik bir akşam yemeğini” maça tercih edip stada koşan 40 bini aşkın yandaşının yarattığı “pozitif enerjiye” borçludur. Çünkü dün 60. dakikaya kadar sahada Fenerbahçe diye bir takım yoktu. Sadece üstlerine çok şık Sarı Lacivertli formalar giymiş “veteranlar” vardı. Daha 1. dakikada orta alanı Alkmaar’a bırakıp adeta ilmiği kendi boyunlarına taktılar. Aurelio’nun yokluğunda tüm yük Appiah’a binince de Hollanda ekibi antrenman maçındaymışçasına rahat top çevirdi. Bir ara Martens Boukhari De Clear ve De Zeeuw arasındaki pas bağlantısı Fenerbahçe’yi kıpırdayamaz hale getirdi. Sadece Tuncay’ın çabaladığı, Tümer’in de iyi niyetiyle topun peşinden koştuğu bu dakikalarda 10’ı bulan Hollanda ekibi 2., 3., 4. golü atardı. Ama dedik ya şans Fenerbahçe’den yanaydı ve Ümit’in can havliyle ortaladığı top, Tümer’in 90’a giden şutuyla gol olunca maç dengelenir gibi oldu. 11 Fenerbahçe için maçı çevirmeye yönelik en büyük şanstı. Ancak Sarı Lacivertli formayı hak etmeyenler (Alex, Uğur, Volkan, Deivid) skora razıymış gibi oynayınca Appiah’ın hücuma çıkarken kaptırdığı iki top birkaç dakika arayla gole dönüşüverdi. Rüyanın sonu muydu diye düşünüyorduk ki dünün aslan yürekli cengâveri Tuncay “acaba” dedirten golü bıraktı Alkmaar filelerine... Yürüyen arkadaşlarına inat 3 misli koşmuş, golünü de atmıştı ki Tümer’in jeneriklere girecek güzellikteki golü maçı 33’e getirdi. Yani Fenerbahçe ‘elendim’ derken umuda tutunuyordu. İşte bu bölümde biraz kontrollü oynasalar ya da “şekilci” hakem Gonzales, Deivid’in düşürüldüğü pozisyonda beyaz noktayı gösterse bugün F.Bahçe’nin şanlı zaferinden bahsediyor olacaktık. Peki 33’lük skor Hollanda’da Fenerbahçe’ye tur atlatır mı? Bilinmez... Yazının başlığına verdiğimiz yanıtta turun yol haritası var. Ama bunu uygulayacak 11 yürekli Fenerbahçeli bulunur mu onu bilemiyorum? Çünkü dünkü Tuncay’la Alex’i gördükten sonra Fenerbahçe’nin ‘takım’, ‘ekip’, ‘grup’ olduğunu söylemek güç. Birilerinin bu kadroya ‘takım’ olduğunu anımsatmasını diliyoruz. Sen ağlama dayanamam Ş ükrü Saracoğlu’ndaki atmosferin beklenilenden yoğun olduğu, maçtan 1.5 saat önce anlaşılıyordu. Hakem triosunun ve Alkmaar’lı oyuncuların zemini kontrol etmek için sahaya çıkmalarıyla birlikte tribünlerden yükselen uğultu, Sarı Lacivertli taraftarların 62 gündür Kadıköy’den izlemekten mahrum kaldıkları takımlarını ne kadar özlediklerini ortaya koyuyordu. Koltuklara yerleştirilen Fenerbahçe bayrakları sayesinde oluşan güzel görüntüler maç öncesi Kıraç’ın mini konseriyle yandaşların coşkularını görsel boyuta taşıdı. Seyircisiz oynama ve saha kapatma cezaları nedeniyle son 3 maçında Kadıköy’de taraftarından uzak kalan Fenerbahçe, “Sevgililer Günü’’nde, AZ Alkmaar karşılaşmasında seyircisiyle bir araya geldi. Özlem sona erdi Fenerbahçe, Kadıköy’de seyircisinin önünde son maçını, 13 Aralık 2006’da, UEFA Kupası’nda Eintracht Frankfurt ile yapmıştı.Kupadaki önemli maça taraftarlar büyük ilgi gösterirken, rakip takım seyircisinin yer aldığı tribün ile Fenerbahçe tribünleri arasında güvenlik nedeniyle bırakılan boşluğun dışında, tribünlerin tamamına yakını doldu. Maraton VIP tribününde sarılacivert kartonlarla İngilizce ‘’Love is FB’’ yazısı oluşturuldu. Futbolcular ise “Sevgililer Günü” nedeniyle ellerindeki gülleri taraftarlara verdiler. Goller moralleri bozdu Tribün gerginlikleriyle başlayan maçta rakip takım golü erken bulunca taraftarların coşkusu yerini düşünceli bakışlara bıraktı. Ancak Tuncay baskılı ve istekli futbolu sayesinde tribünleri ateşleyen isim oldu. Tümer’den cevap gecikmezken, “Tuncay inandı biz de inandık” tezahüratları yükseldi. Ne var ki 2. yarıda Hollanda ekibinin art arda gelen golleri, moralleri altüst etti. Volkan’a protesto, Tuncay’a alkış Tribünler, yenilen gollerde hatası olan Volkan’a ıslıklı protestoda bulundular. Ayrıca Alex de protestolardan nasibini aldı. Ancak Tümer ve Tuncay’ın pes etmeye niyeti yoktu. Önce Tuncay sonra da Tümer golleri atarken tribünlerden tekrar alkış kopuyordu. Öyle ki üçüncü gol sonrası Tuncay’ın gözyaşları taraftarlara bu anlamlı günde “Sen ağlama dayanamam” dedirtti. Tur Zorda KEMALETTİN ŞENTÜRK F.Bahçe’nin dün gece AZ Alkmaar karşısında ortaya koyduğu oyun gösterdi ki birilerinin Sarı Lacivertlileri uyarması gerek. Gerçi, geçen haftaki Ç.Rizespor yenilgisinin ardından başkan Aziz Yıldırım ve yöneticilerin teknik direktör Zico ve oyuncuların dikkatini çektikleri gazetelerde yazıldı. Ancak F.Bahçe yönetimini kimler uyaracak onu bilemiyorum? Nedenine gelince... Yönetimin, futbolcuları böylesine bir ortamda uyarmaya çalışması, oyuncular üzerinde psikolojik açıdan ters bir etki yapacağı için bu işi yönetimin yapmaması daha doğru olurdu. Burada Zico’ya da çok önemli görevler düşmekte. Alex, Edu ve Deivid’in performansına sabırlı olmak ne kadar doğru? Taraftarların Alex’e gösterdiği tepkiyi yüzde 100 haklı buluyorum. Bence, yönetim de Sarı Lacivertli yandaşların sesine kulak vermeli ve sezon sonunda Brezilyalının sözleşmesini uzatmak için ısrarcı olmamalıdır. İstanbul’a pek çok önemli oyuncusundan yoksun olarak gelen AZ Alkmaar ise sergilediği futbolla, herkese deplasmanda nasıl oynanması gerektiği hakkında önemli bir ders verdi. F.Bahçe’de ise maçın genelinde öne çıkan isimler olarak Tümer ve Tuncay dikkat çekti. İlk yarı biraz hareketli bir oyun sergileyen, ikinci yarının başlarında tutuk görünen, 70. dakikadan sonra yine biraz kıpırdanan Tümer’in performansı Sarı Lacivertilere hücum anlamında hareket getirdi. Tuncay’ın hırsı, isteği ve sahada liderliği üstlenen oyun anlayışıysa F.Bahçe adına artıların en önemlisiydi. Sarı Lacivertliler bu sonuçla turu ciddi anlamda zora soktu. F.Bahçe’nin Avrupa’nın en çok gol atan takımlarından biri olan Hollanda temsilcisi karşısında rövanşta işi hiç de kolay olmayacak. Tur zor gözüküyor KAVGA ÇIKTI Genç Fenerbahçeli taratfarların bulunduğu kale arkasında çıkan kavga geceye gölge düşürdü. Bu grupla Kasımpaşalıların bulunduğu bölüm arasında istenmeyen olaylar yaşandı. Sandalye ve bayrak sopalarının havada uçuştuğu arbedede, kavga koridorlara taşınca emniyet olaya müdahale etmek zorunda kaldı. 15 kişi yaralanırken, bir kişinin bıçaklandığı bildirildi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken 50’ye yakın kişi gözaltına alındı. Rövanşı Bekleyin! ALTAN AYANOĞLU Maçın başlarında orta sahada bırakılan boşluklar, Alkmaar akınlarını tehlikeli kılmaya yetti. Alex’in geriye doğru giderek o boşluğun doldurulması için yaptığı uyarılar işe yaramayınca F.Bahçe 15. dakikada golü yedi. Bu gol Sarı Lacivertliler için bir ikazdı. 10’dan sonra pres yapmaları, topu gözlemeleri, F.Bahçe’nin maça hakim olması etkisini gösterdi. Nitekim 24. dakikada Tümer’in nefis volesi Sarı Lacivertlilere beraberliği getirdi. Ama genelde F.Bahçe şanssızdı. Bu şanssızlığın en güzel örneği Deivid’in direkten dönen şutunda görüldü. Şunu ifadeetmekte fayda var; Alkmaar’ın sahaya yayılışı, yerden kısa paslarla F.Bahçe yarı sahasına geçişleri ve hücumda çok çabuk çoğalmaları Sarı Lacivertlilerden daha iyiydi. Alkmaar’ın 2 top kapması, F.Bahçe’nin iki gol yemesine neden oldu. Bu gollerde kaleci Volkan’ın top takip yeteneği olmadığı da ortaya çıktı. Tuncay ve Tümer attıkları gollerle maçın Hollanda’ya bırakılmasını sağladılar. Dün geceki karşılaşma F.Bahçe Alkmaar maçının ilk devresiydi. Bu maçın sonucu ne olursa olsun o kadar önemli değil. Maçın 2. yarısı Hollanda’da oynanacağı için turu geçen takım orada belli olacak. Alkmaar’ın kendi sahasında oynaması kanaatimce fazla önemli değil. O maçta F.Bahçe’nin dün sakatlıklar ve cezalar nedeniyle oynatamadığı futbolcular, Hollanda’da yer alacaklar. Ve beklediğimiz F.Bahçe’yi Hollanda’da göreceğiz. Sarı Lacivertlilerin, Alkmaar’ı elemesi her zaman olası. Hiçbir zaman kötümser olmamak lazım. Bize Saraçaoğlu’nda gol attı diye, ‘kendi sahasında daha çok gol atar’ şeklindeki düşünce, tamamıyla yanlış olur. ALEX’E DESTEK F .Bahçe Teknik Direktörü Zico, Brezilyalı yıldız Alex’e sahip çıktı. Zico, “Alex’in futbol karakteri farklı. Alex, sakatlık veya hastalık olmadığı sürece bu takımda oynayacak. F .Bahçe’nin iyiliğini isteyen insanların Alex’e de yardımcı olmalı. Bu oyuncuya oyan tepkileri doğru bulmuyorum. Alex dinlendirilmeye alınmayacak’’ dedi. Brezilyalı teknik adam Önder ve Lugano’nun durumunun iyi göründüğünü, bu 2 futbolcuyu yarın (bugün) deneyeceğini belirterek, “Aurelio’nun durumu beni düşündürüyor. Bir sakatlığı vardı ama durumunun daha ciddi olduğunu gördük” diye konuştu. Öte yandan yaptığı basınla sohbet Coşku yerini üzüntüye bırakırken tribünlerde yer yer kavgalar yaşandı. (FATİH ERDOĞDU) toplantısında, müsait olması durumunda FenerbahçeAZ Alkmaar maçına gelebileceğini açıklayan Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, stada gelmedi.Spordan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise“Her federasyon başkanı hangi branş olursa olsun maçları giderek izleyebilir” dedi. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle