Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2007 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Şubat 2005’te aramızdan ayrılan usta oyun yazarı dünyanın dört bir yanında oynanan oyunlarıyla yaşıyor DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Arthur Miller öldü mü? Ana Tanrıçalar ve Tatlı Kadınlar Kültür Servisi Bülent Demirağ’ın ‘Ana Tanrıçalar ve Tatlı Kadınlar’ adını verdiği kişisel heykel sergisi Hobi Sanat Galerisi’nde 24 Şubat’a dek sürecek. Sanatçı, “heykellerinde Anadolu’nun bereket sembolü tanrıçalarını günümüzün tatlı, bereketli kadınları ile betimleyip onları bronz çalışmalar ile yorumlayarak bir kez daha ölümsüzleştiriyor’’. Demirağ, kişisel yorumuyla özgün bakışını paylaşırken “Neolitik çağ toplumunun, kadının bereket kültü oluşuyla kadını tanrısallaştırmasını’’ da vurguluyor. (0 212 225 23 [email protected]) karşı nesnel davranışını ise hiç unutmuyoruz. . Dünya Savaşı’ndan sonra Elia Kazan 1952’de McCarthy’ye isAmerikan tiyatrosunun yötediği kara listeyi verip 9 sanatçının yanünü değiştiren, oyunları dünşamını kararttığında, böyle bir liste veryanın dört bir yanında bugün hâlâ sahmemekte direnen Arthur Miller, onun nelenmekte olan Arthur Miller, 10 Şuen yakın dostuydu. Kazan, Miller’ın bat 2005 günü 90 yaşında aramızdan birçok oyununu yönetmiş, Miller özelayrıldı. likle onun yönetmesi için film senarYazı hayatına 19 yaşında, The Micyoları yazmıştı. Ortak yanları çoktu. higan Daily’de gazeteci olarak başlaHatta, ayrı zamanlarda da olsa, ikisi de yan, ilk yapıtı No Villain ile 21 yaşınMarilyn Monreo’ya âşık olmuştu. Anda Hopwood Drama Ödülü’nü alan cak Kazan’ın yakışıksız itirafını izleyen Miller, radyo oyunu, roman, deneme, on yıl boyunca birbirleriyle hiç karşı karmakale türlerinde sayısız yapıt bırakşıya gelmediler, Miller onu yok saydı. tı. 2004 yılında tamamladığı “Finisİki sanatçının dostluğu bir daha asla hing the Picture” (Filmi Bitirmek) onarılmadı. Ancak Kazan’a Ömür Boson yapıtı oldu. Bu oyunun galasını izyu Başarı Oscar’ı verileceği açıklandıledikten, belki kendi yaşamının son ğında, Amerikalılar “Kara Listeyi Akkarelerini çektikten birkaç ay sonra lamayın” pankartlarıyla gösteri yaparda, doğduğu kent New York’ta törenken; Miller, o korkunç dönemle ilgili gölerle dünyadan ayrıldı. rüşlerini koruduğunu, ancak Kazan’ın sinema ve tiyatro sanatına değerli yaOĞUNLUĞUN SESİ pıtlar kazandırdığını kabul ettiğini açık1915’te Manhattan’da doğan Milladı. ler, Timebends başlığını taşıyan özYukarıda andığım özyaşamöyküsünyaşamöyküsünde, 1930’ların bunade elbet bu yılları da ayrıntılarıyla anlımlı yıllarını, bu yılların Amerikan latıyor Arthur Miller. Marilyn Monreo halkında yarattığı ruhsal rahatsızlığı, ile evliliğini de anlatıyor. Ve anladığım hoşnutsuzluğu bilinçli bir algıyla yakadarıyla, son yazdığı Finishing the şadığını ustalığına yakışır bir dille anPicture (Filmi Bitirmek) oyunundaki latır. Oyunlarında da adeta Amerika inkişisel sıkıntıları yüzünden sete düzensanının ruhsal durumunun evrimini Arthur Miller, yaşamı boyunca radyo oyunu, roman, li gelmeyen, özgüvenden yoksun ünlü kayda geçirmiş, bir anlamda yaşadı deneme, makale türlerinde sayısız yapıta imza attı. oyuncu da Marilyn Monreo. ğı dönemin bilinci olmuştur. YaratArthur Miller, doksan yaşında, kaletığı karakterler, ülkenin önemli bir mi elinde, sonsuzluğa karıştı. Akadesını sağlamıştır. bölümünün sesidir. Umutsuzluk psimik toplantılara, oyunlarının galalarına kaMiller’ı en çok ‘Cadı Kazanı’, ‘Satıcıkolojisini çok iyi kavraması ve savaşıtılamayacak artık. Ama oyunları, yapıtları nın Ölümü’ ve ‘Bütün Oğullarım’ (benmın gerçek anlamını dile getiren öyküedebiyat tarihinde; onurlu davranışı insance Hepsi Oğullarımdı) adlı oyunlarıyla taler yaratma yeteneği, dünyada oyunları en lık tarihinde sonsuza dek yaşayacak. Artnıyoruz. McCarthy dönemindeki onurlu hur Miller hiç ölmeyecek. çok sahnelenen çağdaş oyun yazarı olmadavranışını, daha sonra dostu Elia Kazan’a ŞEMSA YEĞİN Aşk Peşinde Bugün 14 Şubat. Gazeteler, lokantalar, eğlence yerleri, sokaklar aşk satacaklar. Hayatın temel değerlerinden uzaklaştırılmış insanlarımız bu pazarın içinde ya da kıyısında paylarına düşenlerle avunacaklar. Yaşadığımız çağ, önce insanları bilgisiz, kültürsüz bırakıp sonra da her şeyi herkesin kılabilirmiş gibi bir düş yarattı. Aşk da bunlardan biri. Dünyayı aşk için olanaksız bir çıkarlar pazarına dönüştürüp sonra da televizyon dizileri, filmler, müzikler, sevgililer günüyle insanlara paketlenmiş sanal aşklar sunmak. Yirminci yüzyılın insan üstüne en çok kafa yormuş düşünürlerinden Erich Fromm, Sevme Sanatı adlı kitabının daha önsözünde, “sevginin belli bir olgunluğa erişmeden, rasgele herkesin tadabileceği bir duygu olmadığı”nı söyler. Ardından da, “bütün kişiliğini yaratıcı yönde geliştirmedikçe sevme çabalarının boşa çıkacağını, komşusunu sevme yetisi, gerçek alçakgönüllülük, gözü peklik, inanç ve disiplin olmadan sevgide doygunluğa eremeyeceğini” ekler. Fromm’a göre sevgi bir alma değil, verme etkinliğidir. “Çok şeyi olan değil, çok veren zengindir.” Kitapta insanın var olma sorunu olarak görülen sevginin, kardeş sevgisi, anne sevgisi, cinsel sevgi, kendini sevme, tanrı sevgisi gibi türlerinin aslında nasıl bir bütün oldukları uzun uzun anlatılır. Sonunda sorun gelip içinde yaşadığımız alışveriş dünyasının sevginin gelişmesine uygun olup olmadığı sorusuna dayanır. Her şeyin parayla ölçüldüğü günümüz dünyasında, bu değerlerle yetişen insanlar ne yapsın? Bu umutsuzluk çemberinin kırılma aracı eğitimdir, kültürdür. Okullar eğitim veremiyorsa, gençler, yetişkinler kendilerini geliştirebilmenin yollarını aramalıdırlar. Çünkü, “Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyi sevmez. Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz. Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir. Oysa anlayan hem sever, hem her şeye karşı duyarlı olur, hem de görür. Bir şeyde ne kadar çok bilgi varsa, o kadar büyük sevgi vardır.” İnsanlar için, hayatın belli günleri ya da anları değil, hayatın bütünü aşk duygusu içinde yaşanmalıdır. Hayata duyulan aşktır insanı insan yapan. Kendi içinde sevgi bulamayan insanın başkalarında da bulabilmesi olanaklı değildir. ??? Edebiyatımız, aşk duygusunu yücelten yapıtlarla doludur. Hele çağdaş şairlerimiz: Hiçbir okulun, öğretmenin, yaşam serüveninin veremeyeceği zenginlikte şiirler yazmışlardır. Ama bu çok değerli kültür sandığına nedense kimse el sürmek istemiyor. Çok zengin şiir varlığımız derin bir sessizliğin içine gömülü durumda. Çağdaş romanlarımız içinde de okurunu yüceltecek, zenginleştirecek, aşk duygusuyla donatacak nice yapıt vardır. Ama Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur’u, hepsinden başkadır. Aşk duygusunun yüceliği içindeki roman kahramanı, İstanbul’un yaşadığı, gezip dolaştığı her semtine de âşık bir gözle baktığından kent betimlemeleri sanki birer aşk sayıklamaları gibidir. Tanpınar, Huzur’da yalnızca bir aşk hikâyesi anlatmaz, aşkın kuramsal temelleriyle de ilgilenir, bu konulardaki görüşlerini okurlarla paylaşır. Orhan Kemal’in Cemile’si belki daha çok genç insanların yaşam mücadeleleri, sıkıntıları, sorunları anlatılmak için yazılmıştır ama benim için aşkın yüceltildiği romanlardan biridir edebiyatımızda. Nâzım Hikmet de Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim’i, ölümünden bir yıl önce, daha çok gençlik yıllarında başından geçen zorlukları, devrimci savaşım günlerini, polisteki baskı ve işkenceleri anlatmak için yazmıştır. Son derece duygusal bir tonun egemen olduğu anlatımında, özellikle de Rusya’da öğrenim yıllarında sevdiği Anuşka’yla aşklarını anlattığı bölümler, bu romanı bence edebiyatımızın en güzel aşk romanlarından biri de yapmıştır. Vedat Türkali’nin Bir Gün Tek Başına’sı, 1960 darbesi öncesindeki İstanbul’u anlatan siyasal bir romandır. Ancak roman kahramanları arasında giderek trajik bir boyut kazanan aşk ilişkisi, hem romanın omurgasını oluşturur, hem de okurun belleğinde güzel bir aşk romanı tadı bırakır. Duygu ve düşüncelerin gelişip olgunlaşması için sanırım edebiyat kadar yararlı, eğitici bir alan zor bulunur. Aşkı arayanlara, öncelikle nitelikli edebiyat ürünlerine yönelmelerini öneririm. [email protected] II Ç Nehar Tüblek Ödülleri açıklandı Haber Merkezi Beşiktaş Belediyesi ve Karikatürcüler Derneği’nin birlikte düzenledikleri 12. Nehar Tüblek Karikatür Yarışması sonuçlandı. Birincilik ödülünü Muammer Olcay’ın aldığı yarışmada ikinci Burak Ergin, üçüncü de Ali H. Çelikkol seçildi. Ödüller, Nehar Tüblek’in ölüm yıldönümü olan 6 Mart’ta dağıtılacak. Yarışmada Ali Şur, Murat İlhan ve Cemalettin Güzeloğlu özendirme ödülüne değer bu lunurken Beşiktaş Belediyesi Özel Ödülü Oktay Bingöl’e, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Özel Ödülü A. Öztürk Levent’e, Dünya Yayıncılık Özel Ödülü Sami Caner’e, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Özel Ödülü Şevket Yalaz’a, Kabataş Lisesi Eğitim Vakfı Özel Ödülü İbrahim Ersaraç’a, Karikatürcüler Derneği Özel Ödülü Ali Bulca’ya, Nehar Tüblek Ailesi Özel Ödülü ise Cihan Demirci’ye verildi. Dosya No: 2006/176 İFLAS Satılmasına karar verilen, Denizli ili, Honaz İlçesi, Gürlek Köyü, Organize Sanayi Bölgesi 1. kısım, 106 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın açık arttırma suretiyle satışı yapılacaktır. Taşınmazın halihazır durumu ve kıymeti: Satışa konu taşınmazın arsası tapu kaydına göre 45.540 m2’dir ve üç tarafı imar yolu ile çevrilidir. Altyapı hizmetleri (yol, su, elektrik, kanalizasyon, doğalgaz) tamamlanmış olup arsa üzerinde, toplam 28.496 m2 kapalı alanlı tesislere projesine göre ruhsat düzenlenmiştir. Yapı ruhsatına bağlanan tesislerin fiili gerçekleşmesi ile yapımı tamamlanan kısmı 23.076 m2’dir. Bu yapı ruhsatlarından yalnız fabrika binası, zemin ve birinci kat için toplam 3462 m2 yapı kullanma izin belgesi alınmıştır. Yapının kalan diğer kısımları için yapı kullanma izin belgesi yoktur. Fabrika tesisleri 1989, 1996, 1997 tarihli yapı ruhsatlarına göre üç kısımda inşa edilmiştir. İDARİ İŞLER BİNASI: Ana giriş kapısı, ana yol kenarında, bodrum artı zemin katlı olarak betonarme karkas tarzda inşa edilmiştir. Çatısı ahşap oturtma, çatı üzeri kiremit kaplıdır. Doğramaları renkli alüminyum doğrama, yer döşemeleri ve merdivenler mermer ve karo mozaik kaplıdır. Dış cephe duvarları düz sıva üzeri akrilik plastik, iç cephe duvarları düz sıva üzeri plastik boyalıdır. İki katın toplam yapı alanı 113.00 m2’dir. Taşınmazın yapı sınıfı 3A yıpranma payı %20’dir. Yapı değeri yıpranma bedeli düşüldükten sonra 29.832YTL’dir. BEKÇİ KULÜBESİ GİRİŞ KONTROL BİNASI: Tuğla yığma tarzda, tek katlı, lavabo ve WC’li olarak yapılmış, doğramaları alüminyum, çatısı ahşap oturtma, çatı üzeri kiremit kaplıdır. Dış cephe hazır terasit sıva kaplıdır. Yapı alanı 25 m2’dir. Yapı sınıfı 2B olup yıpranma payı %15’dir. Yıpranma payı düşülmüş yapı Değeri =4.356YTL’dir. YÖNETİM İDARE VE SOSYAL TESİS BİNASI: Zemin artı bir katlı olmak üzere iki katlı olarak betonarme karkas tarzda inşa edilmiştir. Zemin katta mutfak, yemekhane, ambar, revir ve santral odaları vardır. Birinci katta idare bölümü, 4 adet yönetici odası, toplantı salonu bölümleri vardır. Zemin kat yer döşemeleri karo mozaik, mutfak ve yemekhane duvar döşemeleri 1.50 m. yüksekliğinde beyaz fayans kaplıdır. Toplantı odası ile yönetici odaları lüks malzemeli dekarasyonlu ahşap parkeli ve mermer kaplıdır. Doğramalar yalıtımlı alüminyum doğrama, duvar ve tavanlar saten alçı sıva ve asma tavanlıdır. Tüm odalar saten plastik boyalıdır. Çatısı ahşap oturtma, çatı üzeri kiremit kaplıdır. Bina klimalı ve kaloriferlidir. Yapı sınıfı 3A olup iki katın toplam yapı alanı 1224 m2’dir. Yapının yıpranma payı %25’tir. Yapının yıpranma payı bedeli düşülmüş değeri 306.612YTL’dir. SU DEPOSU İPLİK DEPOSU ESKİ KAZAN DAİRESİ: Tek katlı olarak yapılmış eski yapı depo binalarıdır. Basit sundurma tipi su deposu ve iş yeri benzeri iplik depolarıdır. Kazan dairesi yapı alam 377 m2, su deposu yapı alanı 377 m2, iplik deposu yapı alanı 437 m2 olmak üzere toplam yapı alam 1.191 m2’dir. Yapı sınıfı 1B yıpranma payı %30’dur. Yıpranma bedeli düşülmüş yapı değeri 78.368YTL’dir. FABRİKA BİNALARI: Prefabrik betonarme tarzda inşa edilmiştir. Bitişik tarzda inşa edilmiş üç bölümlüdür. 1Harman Hallaç İplik büküm Sarım ve Seri Çözgü Üniteleri Bölümü: Çekme katlı zemine oturan fabrikada hallaç, harman klima, yumuşak ve sert sarım, seri çözgü bölümleri ile iplik klima ve ambar işletme odaları vardır. Yapı alanı 1125 m2, çekme katın yapı alanı 984 m2, aynı ünite içindeki konik çözgü ve büküm bölümü yapı alanı 2109 m2 olmak üzere toplam yapı alanı 1125 m2 + (2x984) + 2109 =5202 m2’dir. Çatısı alüminyum sandviç panel olup yer döşemeleri yoktur. Duvarlar düz sıva üzeri kireç badanadır. Kapı ve pencereleri demir doğramadır. Yapının fiili gerçekleşme oranı %90, yapı sınıfı 3A yınranma payı %25’tir. Yıpranma bedeli düşülmüş yapı değeri 1.172.791YTL’dir. 2Harman Hallaç Tarak Cer Bobin Kumaş ve İplik Deposu Bölümü: Bu bölümde rink, fitil, cer, klima, tarak makineleri kuruludur. Tek katlı prefabrik betonarme yapı tarzında h=6.50 m. yapı yüksekliğinde tek katlıdır. Çatısı yalıtımlı alüminyum sandviç panel kaplıdır. Yer döşemeleri karo mozaik kaplıdır. Duvarlar düz sıva üzeri plastik boyalıdır. Tavanı alüminyum asma tavan kaplıdır. Asma tavanlar eski ve yıpranmıştır. Yapı ruhsatı 1989 tarihlidir. Yapı sınıfı 3A yıpranma payı %25’tir. Yıpranma bedeli düşülmüş yapı değeri 2.755.000YTL’dir. 3İki Katlı Dokuma Salonu Yön Odası Dikiş Atölyesi Planlama ve Yönetim Bölümleri: Zemin katta boyama, kurutma, ütü, ilik, depo ve paketleme bölümleri, birinci katta dikiş makineleri, showroom, iki adet pastal makine tezgâhları ile kafeterya bölümü vardır. Planlama, model odaları, showroom ve yönetici odaları cam dekorasyonlu, alimünyum ve plastik doğrama ile seramik kaplamalıdır. Bu bölümün toplam yapı alanı 3462 m2’dir. Yapı sınıfı 3A yıpranma payı %25 iskan ruhsatı 1997 tarihlidir. Yıpranma bedeli düşülmüş yapı değeri 867.231YTL’dir. KAZAN DAİRESİ: Gelişme sahası içinde prefabrik betonarme tarzda yapılmıştır. Yapı sınıfı 2B Dış cephe sıvasızdır. Çatı alüminyum levha kaplıdır. İç sıvalar düz sıva halinde boyasızdır. Yer döşemeleri karo mozaik kaplıdır. Kapı ve pencere doğramaları demir doğramadır. Yapının gerçekleşme oranı %85, yıpranma değeri %28’dir. Yıpranma bedeli düşülmüş yapı değeri 112.783YTL’dir. SAHA BETONLAMASIBAHÇE DÜZENLEMESİ İŞLERİ: Tesisin çevresi tel örgü ile çevrilidir. 500 m2 basketbol sahası ve saha betonlaması yapılmıştır. Saha betonlaması ve dikenli tel çit değeri yıpranma bedeli düşütlükten sonra 41.280YTL’dir. ARSA DEĞERİ: Tapu kaydına göre 45.540 m2 olan arsa birinci organize sanayi bölgesinde altyapı ve sosyal tesislere sahiptir. Gelişimini tamamlamıştır. Ulaşım sorunu yoktur. Olumsuz sayılabilecek bir faktör tespit edilememiştir. Organize Sanayi Müdürlüğü arsa rayiçleri ile serbest piyasa alım satım değerlen göz önüne alınarak yerin ortalama değerinin 45YTL./M2 olabileceği kanaatine varılmıştır. Toplam arsa değeri 2.049.300YTL’dir. ELEKTRİK TESİSATI: 5 adet AG dağıtım panosu, 2 adet trafo (1600 KVA), 2 adet kompanzasyon (1100 KVA), 1 adet AG ana panodan oluşan elektrik tesisatı değeri toplam 125.000YTL’dir. MAKİNE VE TEÇHİZATI: Harman robotu, metal ayırıcı, elyaf fanı, toz metal ayırıcı, ağır yabancı madde ayırıcı, telef besleyicibalya açıcı, axi flo, mikser, telef emiş fanı, toz ayırıcı (dustex), ince açıcı, ince açıcı kulesi, klima santrali (otomatik kontrollü), tarak, cer (1.pasaj cer), cer (2.pasaj cer) regüleli, fitil (120 İG), ring (vater 110 İG), openEnd (240 rotor)=SE9, klima santrali (otomatik kontrollü), bobin (60 kafa magazinli), hidrolik transpalet, iplik fiksaj, bobin aktarma, seri çözgü, haşıl, zellecopres, haşıl, konik çözgü, bobin aktarma (yumuşak sarım), bobin aktarma (sert sarım), iplik bobin boya, iplik bobin kurutma, kreyn (raylı caraskal), iplik büküm (kovalı), iplik katlama, dokumaG6200, dokuma P7200, dokuma P7100, klima santralı, kumaş kalite kontrol, elektronik basgül, buhar kazanı, günlük yakıt tankı, motorin tankı, hidrofor pompalan, kondens tankı, degazör tankı, fueloil tankı, su tasfiye cihazı, buhar kolektörü, hava kompresörü, hava tankı, hava kurutucu, hava filtresi, dijital basgülden oluşan genel makine, ekipman ve elemanları genel toplam değeri 2.053.000YTL.’dir. TOPLAM MUHAMMEN BEDEL: 7.542.553.YTL Gayrimenkulün muhammen bedeli 2.053.000.YTL. Makinelerin muhammen bedeli 9.595.553.YTL Toplam muhammen bedel SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış, 19/03/2007 Pazartesi günü saat 09.00 ile 09.10 arasında Denizli İli, Honaz İlçesi, Organize Sanayi Bölgesi, l. kısım Müflis Sayıntürk Tekstil San. ve Tic. AŞ fabrika binasında açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 29/03/2007 Perşembe günü saat 09.00 ile 09.10 arasında aynı yerde ikinci artırması yapılacaktır. Bu artırmada da tahmin edilen bedelin %40’ını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubu veya karşılığı bloke edilmiş banka çeki vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, verilen süre içinde ihale bedeli nakden ödenmek zorundadır. Tellaliye, resmi ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile mevzuatın öngördüğü oranda K.D.V. ihale alıcısına aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 4 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için iflas idaresinde ve dairede açık olup masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 5 Satışa iştirak edenler, gayrimenkulün ve makinelerin halihazır durumlarını, iflas idaresi tarafından yaptırılan kıymet taktiri raporunda yazılı bulunan hususları, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklardır. Başkaca bilgi almak isteyenlerin, 2006/176 iflas sayılı dosya numarası ile iflas idaremize başvurmaları ilan olunur. 6 İİK’nin 127. maddesi gereğince, işbu satış ilanını, tapuda adresi bulunmayan ve adli tebligatı iade olan diğer ilgililer hakkında da tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. MÜFLİS SAYINTÜRK TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET AŞ İFLAS İDARESİ ADRESİ: ATATÜRK BLV. NO: 193 KAT: 5 DELİKLİÇINARDENİZLİ Basın: 7019 T.C. KALE/DENİZLİ İCRA İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ İFLAS İDARESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA SATIŞ İLANI MÜFLİS SAYINTÜRK TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET AŞ AKADEMİ KURULACAK BAŞSAĞLIĞI Çok sevgili arkadaşımız Prof. Dr. YAVUZ SABUNCU’yu kaybettik. Acımız çok büyüktür. Ailesine, meslektaşlarına ve tüm Sarı Siyahlı Camia’ya başsağlığı diliyoruz. İstanbul Erkek Lisesi dönem arkadaşları Assos’ta felsefe doruğu EZGİ HIDIROĞLU Filozof Aristoteles’in yaşadığı Ege Denizi kıyılarının en güzel yerlerinden birisi olan Assos’ta, binlerce yıl sonra felsefe meraklıları bir araya geldi. ‘Nietsche ve Felsefe’ başlığı altında 35 Şubat tarihleri arasında yapılan toplantıya ODTÜ Felsefe Bölüm Başkanı Ahmet İnam, Hacettepe Üniversitesi’nden Oruç Aruoba, Mimar Sinan Üniversitesi’nden Ömer Naci Soykan ve Yeditepe Üniversitesi’nden, aynı zamanda Assos’ta Felsefe’nin kurucusu, yöneticisi ve sözcüsü olan Örsan Öymen konuşmacı olarak katıldı. Assos’ta üç ayda bir yayımlanacak bir Türkçe felsefe dergisi çıkartmak istediklerini söyleyen Prof. Dr. İnam, Assos Felsefe Akademisi’ni kurmayı amaçladıklarını dile getirdi. İnam konuşmasını şöyle sürdürdü: “Felsefenin en büyük gücü evrenselliği. Hepimiz aynı gezegende yaşıyoruz. Tüm bu farklı kültürler içindeki ortak noktamız ise felsefe. Çünkü bu insanda doğal olarak var. Bizim kaynağımız ise üzerinde yaşadığımız bu topraklar olmalı. Türkiye’deki ezberci eğitim sistemi, yukarıdan dayatma kavramlarla öğretme durumu bizim felsefeyi gözümüzde büyütmemize neden oluyor. Bilgiden çok yoksunuz. Batı kültüründen beslenip kendi öykümüzü anlatabilmemiz gerek.’’ MEHMET GENÇ Resim Sergisi 0523 Şubat 2007 Ziraat Bankası Mithatpaşa Sanat Galerisi Mithatpaşa Cad. No: 64 Kızılay/Ankara Tel: 0 312 417 84 58 Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP V AKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/İstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat) Faks: (212) 212 68 35 Nüfus cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. HASAN GÜLSEVEN CUMHURİYET 14 K