27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 18 İlk demecini ‘Futbol sandıktan korkmasın’ S pordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, son günlerde gündemin en üst sırasında olan yeni Futbol Federasyonu Yasası’yla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Başesgioğlu, “Federasyon bir yasa değişikliği hazırlamış veya hazırlatmış. Taslak bize geldi, inceledik. Federasyonun isteklerine uymamız elbette söz konusu değildi. Çünkü yasaların çıkma yolu belli” dedi. ALİ ABALI / SEVİL ARINAN ANKARA Son genel seçimlerde kurulan Erdoğan hükümetinde Devlet Bakanı olarak yer alan ve spordan sorumlu Murat Başesgioğlu, gazetemize verdiği özel demecinde, amaçlarının tüm gençliğe hizmet olduğunu, nüfusunun yaklaşık üçte birinin genç olduğu bu güzel ülkemizde çok çalışmaları gerektiğinin idraki içinde olduklarını söyledi. Bakanlık makamında bir saate yakın çeşitli konularda sorularımızı cevaplayan Bakan Başesgioğlu, son günlerde gündemin başında yer alan Futbol Federasyonu Yasası konusunda şöyle konuştu: “Bilindiği gibi futbol konusunda FIFA’nın tüm ülkelere gönderdiği bir talimatı var. Buna göre de Futbol Federasyonumuz bir yasa değişikliği hazırlamış veya hazırlatmış. Taslak bize geldi, inceledik, federasyonun isteklerine uymamız elbette söz konusu değildi, çünkü yasaların çıkma yolu belli. Yasalar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkar. Federasyon bazı konularda serbest kalmak istiyordu, FIFA’nın isteği de bu yöndeydi. Biz ne yaptık? Futbol Federasyonu’nu tamamıyla serbest bıraktık, bakanlığın gözetim, denetiminden vazgeçtik.” C CUMHURİYET 4 ARALIK 2007 SALI SPOR ’e veren Bakan Başesgioğlu, federasyonun isteklerine ‘hayır’ dediklerini söyledi YASA İNCELEMEDE FIFA’dan yakın takip Spor Servisi Spordan sorumlu Devlet Bakanı’nın futboldaki denetim yetkisinin kaldırılması amacıyla yenilenen ancak AKP iktidarının bastırması sonucu genel kurul delege yapısı dahil tüm maddeleri değişikliğe uğratılan Özerk Futbol Federasyonu Yasası, FIFA’nın İsviçre’deki merkezinde masaya yatırıldı. Bağımsız bir hukuk bürosu aracılığı ile yasanın yeminli tercümesini edinen Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), Türkiye Futbol Federasyonu’ndan da görüş ve yorum isteyecek. 18. madde can yakacak FIFA’nın Türkiye’deki yasayı inceleyen kurmaylarının özellikle delege yapısı ile ilgili çekincelerinin olduğu öğrenilirken konunun sözlü olarak başkan Sepp Blatter’a iletildiği sızan bilgiler arasında. FIFA yetkililerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kabul edilen yeni yasanın, FIFA’nın tüm ülke federasyonlarınca uyulması zorunlu olan yönetmeliğine ters düştüğünü belirledikleri de vurgulandı. FIFA yönetmeliğinin 18. maddesinin 2. bendine göre, “Delege yapısı üzerinde ekonomik ve siyasi baskı kabul edilemez” bir durum olarak gösteriliyor. Türkiye’deki delege yapısının yüzde 60’ının AKP’li belediyelerce yönlendirilmesi bu maddeyi ihlal eden en önemli gelişme. ‘KURULLAR YENİLENECEK’ Neden 30 gün içinde yeniden seçim yapılmasını ya da güvenoyu alınmasını istiyorsunuz? MURAT BAŞESGİOĞLU: Liglerde ara geliyor. Bu zaman içinde karşılaşmalar aksatılmadan, MHK ve Tahkim gibi kurulların yenilenmesinin, tüm yapılanmanın sonuçlanmasının yararlı olduğunu düşündük. Bir gerçek de genel olarak kulüplerimizin zor durumda olduğudur. Çoğu icrada, sıkıntı çekiyorlar. Pazar günleri maçlara güçlükle çıkıyorlar. Bu gerçeği görmemezlik edersek haksızlık yapmış oluruz. Yeni yasa ile yeni federasyon bunlara çare arayacaktır. Ancak Bakanlık olarak kulüpler yasası hazırlığımız var. Ayrıca federasyon başkanlarının seçiminde de süre kaldırıldı, istediği kadar seçime girecek ve seçilecektir. Murat Başesgioğlu iyimser görünüyor. İngiltere ve son olarak İtalya’da çıkan olayların daha da üzücü olduğuna işaret eden Bakan sözlerine şöyle devam etti: “Bu konuda yasa da çıktı ama herhalde eksik tarafları var, tam olarak uygulanmıyor. Kulüplerimizin kendilerinin özel güvenlik ekipleri kurmaları gerekiyor. Ancak bu iş için hayli masraf gerekiyor, yine polislerimiz görev yapıyor. O yerin asayişi sağlama yönünden bu eskiden olduğu gibi sürdürülüyor. Polisimiz de sabahın erken saatlerinde nöbete dikiliyor, bunlara herhangi bir yardım da yapılıyor mu? Bilemiyorum, bu konuda Sayın Bakanımızla ayaküstü görüştük. Bana göre, çıkan yasada olmayan ve uygulamada aksayan yönlerini ele alarak yeni bir yasa çıkarmamız gerekecek görüşündeyim.” Bakan Başesgioğlu, yazarımız Ali Abalı’ya gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) TFF sessizliğini koruyor FIFA’nın yeni yasayı masaya yatırmasını Haluk Ulusoy Federasyonu sessizce izliyor. Kendilerinden bilgi istenene dek ne İsviçre’ye ne de Türkiye içinde bir kuruma konuyla ilgili görüş belirtmeme kararı alan TFF yönetiminin, önümüzdeki günlerde toplanıp durum değerlendirmesi yapacağı da kaydedildi. yapıldı, son olarak bir milli atlet, kızımız Süreyya Ayhan’ın dopingli olarak yakalandığı öne sürüldü. Kendileri suçsuz olduklarını söylüyorlar. Bize yeterli bilgi ve belge verilirse elbette onu ve onun gibilerini sonuna kadar savunuruz. Yetişmiş sporcuları neden harcayalım? Ancak yalnız kendileri değil, ülkemizin listeye girmesi hepimizi üzmüştür. Spor teşkilatı olarak dopingle mücadelede kararlıyız, yakalananlara da acımayız. Futbolun dışında 57 federasyon çalışmalarını sürdürüyor.” Bakan Basesgioğlu, basketbol ve voleybolun göz doldurduğuna işaret etti. Voleybolda kızların başarısı ile gurur duyduklarını belirten bakan Başesgioğlu 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’na güçlü bir şekilde katılacaklarını ifade etti.Bakan Başesgioğlu, sporun bilimle el ele vererek mutlu sonuçlara ulaştığını ve bir kişinin hangi spor dalında başarılı olacağının küçük yaşlarda belirlendiğine işaret etti. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı ile daha yakın temasa geçmek zorunda olduklarını söyledi. Önceki hükümette çalışanların bakanı olarak görev yaparken bu kez onların çocuklarıyla daha büyük bir toplumun hizmetinde olmanın bilincinde olduğunu belirtti. Sözlerini “Spor yaşamaktır, hayattır” diyerek tamamladı. Sorumluluk kulüplere Bakan, yasanın yeni haliyle alt liglerdeki takımların etkisinin artacağını söyleyerek şunları dile getirdi: “Hesaplar ve icraatları müfettişlerce incelenmeyecektir, bundan böylerin sorumluluk büyük ölçüde kulüpler olsun dedik. Futbolun altyapısını oluşturan altta bulunan kulüplerimizi de belli ölçüde genel kurula aldık. Bundan doğal bir başka davranış mı bekleniyor? Yapılan değişikliğe göre de Federasyon Başkanı veya heyeti Merkez Hakem Komitesi’ni, Tahkim Kurulu’nu, yan kuruluşlarını kendileri belirleyecek ve bunların görevleri başkan ve yönetim kurulu ile başlayacak, bitecektir. 1., 2. ve 3. liglerdeki kulüplerin genel kurula katılımlarına itiraz edenler olabilir. Peki bunlar futbol camiasının içinde değiller mi? Özerklik, demokratik hak diyoruz. Demokraside oydan korkulmalıdır.” Futbolda şiddet ve tribün terörü konusunda Doping gençliğin baş belası Dopingin, yalnız sporun değil, gençliğin baş belası olduğunu ifade eden Başesgioğlu bu konuda hazırlanan Dopingle Mücadele Yasası’nın komisyondan geçtiğini ve önümüzdeki günlerde gündeme alınarak yasalaşacağını umduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bir federasyonumuz ceza aldı, gereken GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR Uğur veya Uğursuzluk Fenerbahçe 3 yıl önce Denizli’de berabere kalarak şampiyonluğu yitirdi... Maçın nedenleri, niçinleri, nasılları kamuoyunda tartışıldı. O yıldan bu zamana Fenerbahçe Denizli’de maç kazanamadı. Sonuçta geçen hafta oynadığı oyunla 10 kazandı. Bir anlamda, üzerlerine çöken karabasandan kurtuldular. Bu maçın da sonucu tartışılıyor. Denizli’nin verilmeyen penaltısı, Fenerbahçe’nin attığı golün ofsayt olduğu söylemleri var. İşin önemli yönü bence Fenerbahçe gibi dünya takımlığına soyunmuş ve bu yolda Avrupa’nın ve Türkiye’nin süper oyuncularını transfer etmiş kulüp nasıl oluyor da 3 yıl Denizli gibi bir takımı yenemiyor? Bu maçların sonucunu, uğur veya uğursuzluğa bağlayan fanatikler de oluyor. Bakın, bir vatandaşın bana gönderdiği eposta’da ne diyor: “Fenerbahçe, tarihi bir takımdır. Kurulduğu günden bu yana forması hep çubuklu sarı laciverttir. Bu forma bir anlamda Fenerbahçe kişiliğinin de bir semboludur. Giyenlere güç, kuvvet ve rakiplere de korku verir.” Okurumun söylediklerinde tam olmasa bile doğruluk payı var. Ben de aralıksız 12 yıl Fenerbahçe’de sarı lacivert çubuklu formayı giydim, Fenerbahçe sadece Fenerbahçe değil, dünyadaki bütün kulüpler zaman zaman değişik forma giyiyorlar. Biz neden giymeyelim ki! Taklitçi bir ülke değil miyiz? Artık, futbol eskisi gibi değil. Aynı zamanda bir reklam müessesesi... Değişik formaları reklam yaparak gelir getirmesi düşünülüyor. Bence değişik forma giymek önemli değildir. Önemli olan o formanın içindeki futbolcuların yürekleri... Bu olmayınca hangi formayı giyerse giysin kıymeti harbiyesi yok. DenizliFenerbahçe maçında benim ilgimi çeken hatta üzen bir olay oldu. İkinci yarı maçın ortalarında Uğur Boral ile Edu münakaşa ettiler. Bu hal, ekranda da yer aldı. Bütün dünya da izledi. Zico da bunu görünce hangisinin haklı olduğunu bilmese de Uğur Boral’ı yedek kulübesine çekti. Doğru mu yanlış mı, bu onun yorumu... Ne var ki Uğur Boral soyunma odasına gitmedi. Tribünlerin önünde dakikalarca hocayla tartışmaya girdiler. Zico’nun ifadesine göre sözde bu iki oyuncu lisan eksikliği yüzünden tartışmışlar. Zico da bunu izah ediyormuş. Hepsi tamam da hoca ile öğrencinin kamuoyu önünde dakikalarca tartışması nerede görülmüştür. Bunu, soyunma odasında yapsalar daha iyi olmaz mı? Uğur Boral’ın Fenerbahçe’de henüz attığı imzanın mürekkebi kurumadı. Aslında büyük bir futbolcu da değil. Ama daha bu yaşta böyle davranan bir futbolcunun ilerde neler yapacağını ortaya koyar. Halk arasında bir özdeyiş vardır: “Sıçan olmadan çuval delme.” Anlamlı bir atasözü... Sanırım bu, Uğur gibi davrananlar için söylenmiş. Eposta: derenar?hotmail.com, www.halitderingor.net Beşiktaş Başkanı, camiada birliğin sağlanması halinde başarının geleceğini belirtti PERDE ARKASI TUĞRUL YENİDOĞAN Demirören destek istedi Spor Servisi Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören’den birlik çağrısı.... Demirören, Beşiktaş dergisinin aralık ayı sayısında yer alan yazısında, camianın tek yürek olması gerektiğini vurgulayarak “Her fırsatta belirttiğim gibi; Beşiktaş camiasının tek yürek olmasının sonucu, şanlı tarihimize eklenecek yeni zaferlerdir. İnönü Stadı’ndaki Liverpool ve Marsilya zaferlerimiz de bu sonucun en çarpıcı örnekleridir. Futbol takımımız, Şampiyonlar Ligi’ndeki hedefini 11 Aralık’ta Porto maçına taşırken, Turkcell Süper Lig’de de zirve iddiasını sürdürmektedir. Üç kulvarda da büyük hedefleri olan takımımız, bu hedeflerini sizlerin yürekten vereceğiniz desteğiniz ve inancınızla gerçekleştirecektir” dedi. Demirören, Siyah Beyazlı taraftarlara yaptığı çağrıda, “Futbol takımımız gibi, Avrupa’da ve ligde şampiyonluk için Beşiktaş ruhuyla mücadele eden diğer takımlarımıza coşkulu desteğinizi sürdürmenizi bekliyoruz. Beşiktaş camiası olarak bir bütün olduğumuz müddetçe üstesinden gelemeyeceğiz hiçbir zorluk yoktur” ifadelerini kullandı. Özerklik Kandırmacası Ülkedeki her türlü kurum ve kuruluşu kontrolü altına almadan rahat etmeyeceği anlaşılan AKP iktidarı, Türk futbolunu da bütünüyle kontrolü altına alma yolunda önemli bir adım attı. Türkiye Futbol Federasyonu’nun kuruluş ve görevleri hakkındaki 3813 sayılı yasanın bazı maddelerinde değişiklik öngören Bakanlar Kurulu taslağı TBMM’de çoğunluğu oluşturan AKP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. Değişiklikleri saptamak amacıyla oluşturulan komisyonda nedense futbol ailesini oluşturan birimlerin görüşünün alınmasına gerek duyulmadı. Ve ilginçtir, ortaya çıkan yeni genel kurul yapısı nedeniyle bundan sonra “futbolu yöneteceklerin iktidar tarafından atanması sonucunu doğuracak” bu değişikliklerin “demokrasi” ve “özerklik” adına yapıldığı iddia edildi. Hangi demokrasi, hangi özerklik? Güldürmeyin insanı. Yıllardır adım adım futbolun içine belediye örgütlerini sokarak liglerimizde yer alan birçok kulübü kendine bağımlı hale getiren AKP iktidarı değil mi? Yüzde 60’ı belediye kulübü veya belediye destekli olan kulüplerimiz özerk değil ki, futbolumuz özerk olsun. Bu kulüplerin başkanları, yönetim kurulları seçimle değil, atamayla başa gelmiyor mu? Ne yani, İstanbul Büyükşehir Belediyespor veya Ankaraspor’un başkanları seçilerek mi o koltuklara oturdular? Dikkatinizi çekerim, ülkenin en üst düzeyde 18 takımının yer aldığı Süper Lig’den örnek verdim. 1., 2. ve 3. ligdeki durumu ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Hadi bırakın isminde “belediye” ibaresi olan kulüpleri, örneğin Kayserispor, Konyaspor ve sponsor desteğini yitirmiş Manisaspor gibi Süper Lig takımlarımızda dahi iktidar onayı almadan başkanyönetim değişikliği yapmak olası mı? Liglerimizde mücadele eden kulüplerimizin çoğunluğu, 5 yıldır sistemli bir biçimde ele geçirildi. Kendi gelirleriyle, kendi ayakları üzerinde durma yetileri köreltildi. Ekonomik bağımsızlıkları bütünüyle yok edildi. Yapılan yardımlar, belki de bilinçli bir biçimde, tesise, altyapıya değil, doğrudan profesyonel kadrolara ve transferlere yönelik yapıldı. Birçok kulübe memur atanır gibi başkan atanmaya başlandı. Sıra, direnmekte olan son kaleyi, bütün kurum ve kurullarıyla TFF’yi ele geçirmeye geldi. Bunun için de, mevcut genel kurul yapısı işte bu belediye destekli kulüplerin egemen olabileceği biçimde yeniden ayarlandı. Hem de özerklikleri aşama aşama ellerinden alınan bu kulüplerin oy sayılarının çoğaltılırken “özerk futbol” amaçlanıyormuş gibi bir hava estirilerek. Adolf Hitler, propagandada başarılı olmalarının sırrını “Yalan ne kadar büyük olursa, inanan o kadar çok olur” şeklinde açıklamış. Bu “demokrasiözerklik” söylemlerine çoğunluk meslektaşımız inanmış olacak ki, bakıyorum bizim gazetemiz hariç köşelerinde bu konulara değinen yok gibi. Ne diyeyim, mevcut medyanın bir genel kurulu oluşturulsa, ortaya çıkan genel kurul yapısının futbolun genel kurul yapısından pek bir farkı olmaz sanırım. İnanmaya devam... BREZİLYALI YILDIZ Bobo, futbolu Beşiktaş’ta bırakmak istiyor. Bobo’nun Beşiktaş aşkı B eşiktaş’ın Brezilyalı golcüsü Bobo, futbolu Siyah Beyazlılarda bırakabileceğini söyledi. Bobo, Beşiktaşlı taraftarların sevgi gösterileri karşısında çok duygulandığını da ifade ederek “Taraftarın tepkileri ya da bize karşı olan sevgi gösterilerinde çok duygulanıyorum, tüylerim diken diken oluyor’’ dedi. Bobo, aldığı kararlarda kızının etkili olduğunu dile getirerek “Onun için neyin iyi olacağını düşünüyoruz ve kararlarımızı o yönde değiştiriyoruz’’ diye konuştu. Ricardinho bir ay yok larına karşın galip gelemediklerini ve önemli bir avantajı yitirdiklerini söyledi. Sezon sonuna kadar bütün maçlarını kazanacaklarını belirten Erdoğan, “İyi oyunumuza karşın bu puanları kaybetmemiş olsaydık, Galatasaray’ın 2 puan kaybetmesi, Sıvasspor’un mağlup olması ile büyük bir avantaj elde edecektik. Ancak ne yazık ki olmadı” diye konuştu. Erdoğan, cuma günü Bursaspor ile karşılaşacaklarını hatırlatarak, “Beşiktaş camiası olarak, başkanıyla, yöneticisiyle ve taraftarıyla eski kırgınlıkların ortadan kaldırılarak, maçın dostluk havası içinde geçeceğine inanıyoruz. Tarafarımında Bursa’ya gitmesinden yanayız” dedi. ursaspor maçı hazırlıklarını sürdüren Beşiktaş’ta Ricardinho şoku yaşanıyor. Dünkü antrenmanda sol el bileğine sert bir şut sonucunda top isabet eden Brezilyalı futbolcunun yaklaşık 1 ay sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Ricardinho’nun Acıbadem Hastanesi’nde ameliyat olacağı ve yaklaşık 1 ay sonra sahalara dönebileceği bildirildi. Erdoğan: Avantaj yitirdik Beşiktaş’ta Turkcell Süper Lig’de Çaykur Rizespor karşısında alınan beraberliğin üzüntüsü yaşanıyor. Siyah Beyazlıların Asbaşkanı Levent Erdoğan Karadeniz temsilcisi karşısında gol pozisyonları bulma B CUMHURİYET 18 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle