26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B S B PB B B B B 9 3 13 8 15 10 13 9 8 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B 12 B 9 PB 12 B 9 S 5 PB 3 PB 1 PB 2 B 18 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 15 A 16 S 11 B 8 A 6 B 7 PB 0 S 3 B 2 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurtta yağış beklenmiyor. Yurdun kuzey kesimleri çok bulutlu, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr; kuzey ve kuzeydoğu, yurdun güneyinde güney ve güneybatıdan hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B 2 B 4 B 2 PB 8 PB 4 PB 4 PB 4 B 1 B 1 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B B B Y B B 1 0 14 1 5 11 15 15 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 2 B 6 K 2 K 8 Y 6 K 6 B 5 PB 17 B 13 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu Kubilay’a Layık Olmak... ? Baştarafı 1. Sayfada PKK’ye yönelik ikinci operasyonun ardından dün de Kandil çevresinin bombalandığı öne sürüldü GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY İslam coğrafyasında tek laik Cumhuriyet iki dünya arasında sıkışmış ve kuşatılmış gibidir. Türkiye’nin çağdaşlığı ne İslam dünyasında hoşgörülüyor, ne de Amerika ve Avrupa tek laik Müslüman ülkeye uygarlığın gereklerine uygun bir yaklaşım içine girebiliyor. Bu durumda kendi kendimizden başka dayanabileceğimiz bir güç ufukta görülmüyor. Eğer Atatürk’ün Aydınlanma devrimini koruyamazsak, tarih karşısında Kubilay’ın ve Kubilayların özverilerine layık olmadığımız kanıtlanacaktır. Kobralar keşif uçuşunda DİYARBAKIR/ERBİL (Cumhuriyet) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) hava unsurlarıyla gerçekleştirdiği ikinci operasyonun ardından sınır kesimindeki askeri hareketlilik hız kazandı. Sınırda helikopterler keşif uçuşları yaparken K. Irak’taki peşmergelerin bağlı olduğu bakanlığın sözcüsü Cebbar Yaver, Türk uçaklarının dün de Kandil Dağı çevresini bombaladığını iddia etti. PKK’nin silahlı kanadı ise operasyonlarda örgütün kayıp vermediğini ileri sürdü. TSK, 16 Aralık’taki hava operasyonunun ardından önceki gün de terör örgütünün önemli kamplarından olan Zap Kampı’na vurdu. Operasyonların ardından bölgenin sınır kesimlerinde askeri hareketliliğin hız kazandığı gözlendi. Dün sabahın erken saatlerinden itibaren Şırnak’taki askeri birliklerden kalkan Süper Kobra tipi saldırı helikopterleri, Cudi ve Gabar dağlarında keşif uçuşu yaptı. Helikopterlerin uçuşu sırasında yerde de kara birlikleri yollarda mayın arama tarama faaliyetleri gerçekleştirdi. Diğer yandan Sikorsky tipi helikopterler ise operasyonların sürdüğü kırsal kesimlere mühimmat ve askeri personel ile ih BARZANİ: HAVA SALDIRISININ NEDENİ HALKIN KÜRT OLMASI Dış Haberler Servisi Türk Hava Kuvvetleri’nin Kandil Dağı’na düzenleriği ilk operasyonun ardından bölgede bulunan köyleri ziyaret eden Kuzey Irak’taki bölgesel hükümetin lideri Mesud Barzani, “Hava saldırısının tek sebebi, buradaki halkın Kürt olması” iddiasında bulundu. Bölge halkının durumunu yakından görmek için bölgeyi ziyaret ettiğini anlatan Barzani, Kandil bölgesinde yaşayan köylülere hitaben konuşma yaptı. Operasyondan sivillerin zarar gördüğünü savunan Barzani, “Kandil’deki köylerde yaşayan halka yönelik gerçekleşen saldırı açık bir şekilde bir zulümdür. Biz hiç kimseyi düşman olarak görmüyoruz. Ancak bizi düşmanlarıymış gibi görenler şunu iyi bilsinler ki, düzenledikleri saldırılar belki bize zarar verebilir. Fakat hiçbir şekilde irademizi veya inancımızı ortadan kaldıramazlar” dedi. İsim vermeden Türkiye’ye eleştiren Barzani şöyle konuştu: “Saldırıların hedefi kuşkusuz Kürtler, Kürt bölgesinin deneyimi ve mücadelesidir.Yoksa neden sizler bu tür bir hava saldırısının hedefi olasınız ki? Sizler yalnız değilsiniz. Bu, Kürt halkı ile ilişkisi olan bir sorundur. Burasının bombalanması, Erbil, Süleymaniye ve Kürt bölgesinin, diğer bölgelerin bombardıman edilmesinden farksızdır.” AÇI C tiyaç malzemeleri taşıdı. Hava unsurlarının bombardımanının ardından PKK’nin üstlendiği noktalara karadan uzun menzillerle top atışlarının yapıldığı Hakkâri’de de hareketlilik yaşandı. Önceki gün K. Irak’taki Amediye kasabası yakınlarındaki Zap kampına top atışları yapılan Çukurca ilçesine çok sayıda destek birliği kaydırıldığı görüldü. Hakkâri Dağ ve Komando Tugayı’ndan çıkan birlikler, yaklaşık 30 araç la sınır kesiminde sızmaların yaşanabileceği noktalarda görev aldı. Korucuların desteğiyle askerler yollarda mayın kontrolü yaparken uzun bir aradan sonra ilk kez basın mensuplarına askerlerin faaliyetlerinin görüntülenmemesi konusunda yerel düzeyde uyarılar yapıldı. Yaver: Sivil can kaybı yok Irak’ın kuzeyindeki Kürt Bölgesel Yönetimi peşmerge sözcüsü Cabar Ya ver, TSK’nın ikinci sınırötesi operasyonunda sivil can kaybının yaşanmadığını açıkladı. Yaver, Türk uçaklarının dün de Kandil Dağı çevresini bombaladığını ileri sürdü. Yaver, öğle saatlerinde Kandil Dağı çevresinde keşif uçakları görüldükten sonra TSİ 14.00 sularında Laruh Dağı Şavşanka bölgesinin savaş uçakları tarafından bombalandığını belirtti. Sözcü, bombalanan bölgeyle ilgili henüz ayrıntılı bilgi alamadıklarını kaydetti. SÜREKLİ SAKLANIYORLAR MÜMTAZ SOYSAL ArGe Zayıflığı TÜRKÇEYE yerleşmesi zor ve geç oldu bu yapay sözcüğün. Kavramın topluma yerleşmesi gibi. Hazır teknolojiye konmak varken kendi teknolojinizi araştırıp geliştirmek, sözcüklerin ilk hecelerini birleştirerek sözcük imal etmek kadar kolay olmuyor. Azgelişmiş ülkelerin, daha doğrusu yeni ve daha kibar deyimiyle “gelişmekte olanlar”ın sınaileşmeye hep kopyacılıkla başladıkları doğrudur. Ama bunun çok uzun olmayan bir süreden sonra yaratıcılığa dönüşmesi gerekmez mi? Böyle bir geçişi başarıyla tamamlamış ve öne çıkmış örnekler de eksik değildir. Örneğin otomotiv sanayiinde Japonlarla Güney Koreliler de böyle başladı; şimdi dünya caddelerinde Japon ve Kore arabasından geçilmiyor. Türkiye ise; “dokuma”nın ardından şimdi aynı sıkıntıyı başka sektörlerde de çekme tehlikesiyle karşı karşıya. Oysa, emekyoğun, alanlardan sonra elektronik sanayii gibi katmadeğeri yüksek sektörlerdeki başlangıçlar hayli umut vericiydi. Buralarda dokumada yaşanana benzer bir haval kırıklığı yaşanırsa yazık olur. slına bakılırsa, sorunun temelinde yatan en belirgin aldanış, bu ülkedeki emeğin her türlüsünde sürüp giden “ucuzluk” oluyor. Emeğin daha da ucuz olduğu Uzakdoğu’dan ucuz parça ithal ederek marka ve patent sahibi Batılı satıcılar için “sanayi malı” imal edip dışsatıma sunmak, üreticiliğin ve satıcılığın en kolayı oluyor. Ama, bu tarzın büyük sakıncası, imalat amacıyla dıştan alınan girdiler için harcanan para ile dışsatımdam kazanılan paranın pek de yüksek bir kâr marjı sağlamıyor olmasıdır. Başka bir deyimle, yaratılan artıdeğerin en önemli unsuru olan teknolojik yaratıcılık sizden gelmediği için sonuçta sıkıntıya düşüyorsunuz. İçine bu unsuru ciddi olarak almayan bir sınaileşme hep güdük kalmaya mahkum. Ama, öte yandan, sanayi alanına yeni giren girişimcilerin hemen ArGe çalışmalarına sıçramalarını beklemek de fazla iyimserlik oluyor. öyle olduğu içindir ki, gelişmiş ülkelerin bile büyükçe bir bölümünde ciddi araştırma ve geliştirme gerektiren alanlar açısından devletin öncülük etmesi, doğal sayılır. Temel ekonomik felsefeleri “serbest girişimcilik”ten yana olanlar da bunu pek yadırgamaz. Örneğin Fransa, atom enerjisi konusundaki devletçiliği uçak sanayiinde sürdürmekte beis görmemiş ve “Airbus” başarısına öncülük ederek Avrupa’yı Amerika’yla rekabet edebilecek duruma getirmiştir. Şimdi eski tarz üreticilik yapan şirketlerin sıkıntı çekmeye başlaması üzerine yardım elini uzatmaya hazırlanan Türkiye devletinin de, ivedilik kazanan kurtarma etkinlikleri yanında, uzun erimli ArGe çalışmalarına da bol kredili destek sağlaması, herhalde en doğru ve hayırlı adım olacaktır. PKK’nin üst kadrosu köşeye sıkıştı DTP’li Özdal Üçer, Ağrı’da partisinin bayramlaşma törenine katıldı. (Fotoğraf: AA) DTP’li Üçer’den Türkçe açıklama isteyen gazetecilere öneri ‘Kürtçe bilen tercüman bulun’ AĞRI (AA) DTP Van Milletvekili Özdal Üçer, Kürtçe yaptığı konuşmadan sonra, Türkçe açıklama isteyen gazetecilere, Kürtçe bilen tercüman edinmelerini önerdi. Üçer, partisinin Ağrı il başkanlığı binasında düzenlenen bayramlaşma töreninde partililere Kürtçe konuştu. Konuşmasından sonra gazetecilerin, Türkçe açıklama da yapmasını istedikleri Üçer, “Türkçe açıklama yapmayacağım. Basın mensuplarından ricam şu: Ben söylediklerimi kendi dilimde söylüyorum. Kürtçe bilen birer tercüman edinirseniz herhangi bir sorun yaşanmayacağını düşünüyorum” dedi. DTP’li Üçer, bir gazetecinin, konuşmasında geçen ABDTürkiye ilişkileri hakkındaki sorusuna ise Türkçe yanıt verdi. Üçer, AKP’nin Meclis içerisinde bulunan Kürt temsilcileri ile görüşme yerine ABD ile birlikte olduğunu öne sürerek, sözünü ettiği temsilcilerle diyaloğun geliştirilmesi halinde bu işin çok daha rahat çözüleceğini düşündüklerini bildirdi. A ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Hava Kuvvetleri’ne ait uçakların havadan, topçu birliklerinin de karadan operasyonlarını aralıksız sürdürmesi bölücü örgütün Irak’ın kuzeyinde sıkıntılı döneme girmesine neden oldu. TSK’nin bölgedeki terörist hareketlilikleri izlemesi, ABD’den gelen elektronik istihbaratın doğrulanmasının ardından yapılan operasyonlar örgütün üst düzey teröristlerini de sıkıntıya soktu. Operasyonlara başlanmadan önce birçok gazeteciyi Kandil Dağı ve diğer bölgelerde kabul ederek görüşen örgüt yöneticileri, artık en basit iletişimi sağlama konusunda bile zorlanıyor. Erdoğan, bayramı bir güzel bölmüş: Birinci gün, birlik beraberlik mesajları... İkinci gün, AKP öncesi tüm iktidarlara saldırı mesajları... Üçüncü gün, atılacak kimi adımların uçlarını gösterme mesajları... Erdoğan her bayramda olduğu gibi İstanbul’daydı. Siyasete bayram namazından çıktıktan sonra başladı. Namazdan önce de başlayabilirdi ama, erken bulmuş olabilir. İkinci gün Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndan bildirdi. Sanıyorum salonda kendilerini tek çeken şey Cemal Reşit Rey’in soyadıydı! AKP İstanbul İl Örgütü’nün buradaki bayramlaşmasında konuşan Erdoğan’dan satır başları: “Karar verdiğiniz zaman bir vereceksiniz ama pir vereceksiniz.” “Bize gaz vermek isteyenler oldu. Gaza gelseydik; bu, bir stratejinin hayata geçirilmiş olması olmazdı.” “Atatürk’ün ifade ettiği muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak bir amaçsa, bugüne kadar gelenler maalesef bu amacın semtine bile uğramadılar. Biz Atatürk üzerinden geçinmiyoruz. O amaca varmak suretiyle Atatürk’e olan bu noktadaki muhabbetimizi ortaya koyuyoruz.” ??? Erdoğan tam gaz demeci basarken, gaza gelmediklerini özenle vurguluyor. Özellikle terörle mücadeleyi anımsatarak yaptıklarının önemli bir strateji olduğunu söylüyor. Bu durumda soralım: Nedir strateji? Açıklamıyor... Yabancı gazeteciler, Erdoğan’ın Bush’la anlaştığını yazıyor. Başbakanlık yalanlama merkezi, bu iddianın yazar yorumu olduğunu söylüyor. Bize göre de Erdoğan’la Bush anlaştı! Başbakan’ın Atatürk’le hangi noktada “muhabbeti” olduğunu da kendi ağzından öğrenmiş buluyoruz! Satır aralarından anlam çıkarma meraklısı değiliz; Erdoğan’ın yukarıda aktardığımız sözleri, o dönemle ilan edilmemiş bir hesaplaşmanın da izlerini taşıyor. Konuşmasının sonraki bölümlerinde Türkiye’yi iki bölüme ayırdı: Kendisinden önce, kendisinden sonra! “Atatürk üzerinden geçinmek” sözü Erdoğan’a yakışabilir ama, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’na yakışmaz! ??? Erdoğan’ın üçüncü gün durağı Üsküdar’dı. AKP Üsküdar İlçe Başkanlığı’nın bayramlaşmasına katıldı. Aslında bir başbakan olarak Başbakanlık’ın olanaklarıyla böylesine partisel kutlamalara katılması etik konusu ama, Türkiye bunları aştı! Başbakan’ın buradaki bayramlık ağzı; Malatya, Trabzon olaylarıydı. Yeri miydi? Evet, çünkü burada kendince başka bir “İslam” mesajı vermek istiyordu. Dedi ki: “Bu olayları yapanlar İslamın cahilidir!” Kendisi ne? İslamın kullanıcısı! Erdoğan’ın bayramlık ağzı, arkasına küresel güçleri ve dini de almış bir tek parti diktasının motifleriydi! ankcum?cumhuriyet.com.tr Facebook sayfası da etkilendi Awacs’lar devrede ABD’nin Irak’ın kuzeyinde Awacs tipi uçaklarla her türlü elektronik sinyali tespit ettiği ve bunların PKK ile ilişkili olanları Türkiye’ye aktarmaya başladığı dile getiriliyor. TSK’nin gelen bu istihbaratı kendi kanallarıyla doğrulatmasının ardından operasyonların gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. Teröristlerin belirli bölgelerde toplanmak ve eyleme geçmek amacıyla verdikleri karardan anında haberdar olunması üzerine Türk savaş uçakları, uzun menzilli top ve roketlerle bölge ateş altına alınıyor. Teröristler bu durumda eylem yapamıyor. Bölücü örgüte yönelik bu baskının önümüzdeki dönemde çözülmeyi gündeme getirebileceğine dikkat çekiliyor. PKK’nin, operasyonların başlamasından bu yana eylem yapamadığı, TSK karşısında tutunamadığı, örgüt yöneticilerinin “hedef göstermemek” için sürekli saklandıklarına dikkat çekiliyor. Hakaretler Say’ın sitesini kapattırdı ANKARA (AA) Piyanist ve besteci Fazıl Say’ın, bir Alman gazetesine yaptığı açıklamaların ardından gelen hakaret içerikli mesajlar nedeniyle “www.fazilsay.net” adresindeki internet sitesi kapalı bulunuyor. Sanatçının biyografisi, çalışmaları, albümleri ve konser takviminin yer aldığı resmi internet sitesine, Say’ın Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği demecin ardından hakaret içerikli mesajlar ulaştı. Bu mesajların artması nedeniyle site kapanırken, yurtdışındaki bir şirket tarafından hazırlanan sitedeki aksaklığı gidermek için uğraşıldığı, hafta başından itibaren internet sitesinin açılabileceği ifade edildi. Bu arada, Say’ın facebook üzerinde hayranlarıyla buluştuğu sayfada bulunan yazışma duvarı da hakaret içeren mesajlar nedeniyle kapatıldı. Sayfadaki duvar bir süreliğine açılarak Fazıl Say’ın mesajına yer verildi. Say, yazışma duvarında, “yaşatmak, insanoğlu ve dünya üzerine düşünmek, memleket üzerine düşünmek, anlamaya çalışmak ve kızmamak, iyiden ve sanattan yana olmak” mesajını verdi. New York Times B ‘Irak zayıf düşer’ WASHINGTON (ANKA) Amerika’nın Sesi Televizyonu’na açıklamada bulunan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Büyükelçi James Jeffrey, ABD’nin Türkiye’nin kendini savunma hakkını desteklediğini söyledi. Jeffrey, “Ne yapılacağının kararını Türkler verir. Bizi sadece bilgilendiriyorlar” dedi. New York Times da Türkiye’nin, “bağımsız bir Kürt bölgesi kurmak umuduyla yıllardır dövüşen Kürtlere karşı gerekenin yapılması için ısrarlı” olduğunu yazdı. ABD’li üst düzey yöneticilerin kaygılarının da dile getirildiği haberde; “ABD’li yetkililer büyük bir harekâtın Irak hükümetini zayıf düşüreceği endişesini taşıyorlar” denildi. Barzani’nin İran kozu Kuzey Irak hava sahasını operasyonlar için Türkiye’ye açan ABD’ye karşı İran konusunu gündeme getiren Kürt lider, Washington’a heyet gönderecek BAHADIR SELİM DİLEK [email protected] Kayıp trilyon davası ABD’den destek BAĞDAT (AA) ABD’nin Irak Büyükelçisi Ryan Crocker, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarını değerlendirirken “Bu konuda biz açığız. Türklerin ülkelerini ve halklarını savunma hakları vardır” dedi. Crocker, “Irak’ın istikrarının kesinlikle bizim çıkarımıza olduğunu ve hiçbirimizin, bu operasyonların Irak’taki istikrarı tehdit edecek şekilde yürütüldüğünü görmek istemediğimizi de söyledik” diye konuştu. Crocker, PKK sorununun ABD, Türkiye ve Irak hükümetleri arasında karmaşık bir koordinasyon ve iletişim sorunu olmaya devam edeceğini söyledi. Büyükelçi, ABD, Türkiye ve Irak’ın, “PKK’nin Türkiye’ye karşı operasyon yapma gücünün sona erdiğini” görmek istediğini belirtti. ANKARA Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’taki PKK mevzilerine arka arkaya yaptığı iki operasyon Iraklı Kürt lider Mesud Barzani’yi siyasi açıdan sıkıntıya soktu. Barzani’nin 5 Kasım’da Beyaz Saray’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George Bush arasında yapılan ve Washington yönetiminin terör örgütüne karşı “kullanılabilir istihbarat değişimi” konusunda mutabakata varılan görüşmenin ardından, terör örgütüne “Türkiye, operasyon düzenleyemez” güvencesini verdiği öğrenildi. Bölgeden Ankara’ya ulaşan bilgilere göre, Barzani, Washington yönetiminin baskısı sonucu peşmergelerin Kandil Dağı çevresinde terör örgütünün lojistik yollarını kesmesinin ardından, Türkiye’de tansiyonun düşeceğini ve TSK’nin PKK’yi hedef alamayacağı hesabını yaptı. Terör örgütünün lojistik desteğinin kesilmiş olmasının Türkiye’yi tatmin edeceği değerlendirmeleri öne çıktı. Barzani, siyasi söylemini de bu hesap üzerine kurdu. Talabaniye karşı mevzi yitirdi Ancak TSK’nin operasyonları ve Washington yönetiminin bu operasyonlara verdiği destek Kürt lideri siyasi açıdan zor durumda bıraktı. Bu durum ABD’nin hem PKK ile mücadelesi konusunda Türkiye’nin önünü açtığını hem de Barzani’nin söylemlerini dikkate almadığını ortaya koydu. Barzani, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği karşısında ciddi olarak siyasi mevzi kaybetmeye başladı Bunun üzerine Barzani, Türkiye’nin “operasyon tehdidi altında kalmamak” için Kuzey Irak hava sahasını Türkiye’ye kapattırma çabası içine girdi. Bu çerçevede Kürt liderin yeni yıl ile birlikte Washington’a bir heyet gönderme kararı aldığı öğrenildi. Barzani’nin bu konuda koz olarak da İran konusunu gündeme getireceği belirtildi. Irak’ın kuzeyinden Ankara’ya ulaşan bilgilere göre Barzani, ABD’nin talepleri doğrultusunda İran’ın Irak’ın kuzeyindeki faaliyetlerini büyük ölçüde kısıtlamış, hatta İran ile işbirliği yaptığı ileri sürülen birçok siyasetçinin isimleri Washington yönetimine verilmişti. Barzani’nin, ABD yönetimine tepki olarak İran’ın bölgedeki faaliyetlerine göz yumabileceği hatta İran bağlantılı Şiiler ile yakın ilişki içine girebileceği belirtiliyor. Erbakan’a icra takibi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kayıp trilyon davasında 11.5 milyon YTL borcun tahsil edilmesi için kapatılan Refah Partisi’nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın da aralarında bulunduğu 75 kişi hakkında icra takibi başlatıldı. Kayıp trilyon davasının ardından kamu zararının karşılanması için 75 kişi hakkında dava açılmış, Erbakan’ın malvarlığına ihtiyati tedbir konulmuştu. Davanın kazanılmasının ardından haciz kararı alınarak taraflara tebliğ edilmişti. Erbakan’ın tapuda kayıtlı malları için ihtiyati haciz kararı alındığı öğrenildi. Hazine’den aldığı yardımı sahte belgelerle harcanmış gibi gösterdikleri iddiasıyla açılan davada Erbakan 2 yıl 4 ay hapse mahkum olmuştu. Abdullah Gül hakkındaki fezleke ise cumhurbaşkanı seçilmesi sebebiyle işleme konmamıştı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle