27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Toplumu kazanmak için sanatçılar, bürokratlar ve siyasetçilerle görünmeyi amaçlıyor Mafya ‘yıldız’ sever Fazıl Say’a destek sürüyor ? İstanbul Haber Servisi Türkiye’deki artan köktendincilikten duyduğu endişeyi dile getiren dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’a yönelik eleştirilere karşı tepkiler sürüyor. Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu, Say’ın “türban maskeli kara tehlikeye işaret ettiğini” belirterek, “Fazıl Say’ı bu sözleri nedeniyle yargılamak yerine ‘Ne oldu da Fazıl Say bunları söyleyecek duruma geldi’ diye sorgulamak gerekir” görüşünü dile getirdiler. İLHAN TAŞCI ANKARA Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı (KOM) Ahmet Pek, “mafya” tipi organize suç örgütlerinin ortaya çıkış ve varlığını sürdürme nedenlerini değerlendirdi. Pek, mafyanın en önemli hedefinin toplumu kazanmak olduğuna işaret ederken, bu hedefe sanatçılar, bürokratlar ve siyasetçilerle görünmeye çalışarak ilerlemeyi amaçladığını vurguladı. Pek, siyasi otorite ve hukuki boşluk, yolsuzluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik, işsizlik ve göçün mafyanın ortaya çıkışını tetiklediğini kaydetti. KOM Başkanı Ahmet Pek, mafya tipi organize suçlarda, çıkar amacı güden ve üçten fazla kişinin bir araya gelmesiyle oluşan bir örgüt olduğunu, suç işlenirken de baskı, cebir, şiddet, tehdit, yıldırma, şantaj, adam öldürme veya yaralama olaylarının yaşandığını vurguladı. Pek, mafya tipi organize suç ile terör örgütlerince işlenen suçların karşılaştırmasını yaparken “Terör örgütü elemanları, yaptıkları eylemlerle kıvanç duyarlar ve bu faaliyetleri örgüt bazında üstlenebilirler. Örgüt propagandalarını ve reklamını en iyi bu şekilde yapabileceklerini düşünürler. Organize suç CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Karambol Şu bayram gününde okurlarımı yine bilmecemsi bir yazı başlığı ile karşı karşıya bıraktığım için özür dilerim. Ne yapayım ki kimi olaylar zihnimde tek bir sözcükte karşılığını buluyor, ben de söze o sözcükle başlamak, onu açıklayarak konuya girmek istiyorum… Önce “karambol”ün ne olduğuna bir göz atalım. Dil Derneği’nin Ağustos 2005’te tek ciltte yayımladığı (dilimizle ilgili herkese önereceğim) mükemmel Türkçe Sözlük’te, (İspanyolca kökenli, bize Fransızcadan gelen) “karambol’’ün anlamları şöyle sıralanıyor: 1) Bilardo oyununda istekayla vurulan topun öbür toplara dokunması. 2) (mecazi anlamda) Çarpışma, birbirine çarpma, karışıklık. Bu sözcükten yapılmış “karambola getirmek” deyimi için de yine iki anlam veriliyor: 1)Karışıklıktan yararlanarak birini aldatmak. 2) Bir işi aşırı bir çabuklukla yaparak gereken özeni göstermemek. “Karambol” için Fransızca sözcükte bir mecazi anlam daha veriliyor ama, konumuzla ilgisi bulunmadığı için onu geçelim… ??? Futbol oyununda “karambol” durumları, gol fırsatı yaratacağından, taraflardan biri için yararlı olabilir. Bu bakımdan futbolda karambole itirazım yok. İzlerken hoşuma gittiğini bile söyleyebilirim. Buna karşılık günlük yaşamın herhangi bir alanında hiç sevmediğim bir şeydir. Hele düşünsel konularda, olgular ve kavramlar üstüne tartışmalarda karambolden nefret ederim. Çünkü bu, kafa karışıklığı, cehalet, ya da yalana dolana baş vurarak, karışıklıktan yararlanarak üstün gelme, yalanı doğru diye yutturma kurnazlığının bir göstergesidir. Bizim TV’lerdeki tartışma programlarında, bile isteye yaratılmış, ya da kendiliğinden oluşmuş karambol durumlarına pek sık rastlanır. Yazılı medyamızdaki kimi yazılarda, tartışmalarda da öyle… Son olarak Fazıl Say’ın sözleri üzerine yazılanların toplamında bir “karambol” durumu ortaya çıktı… ??? Şimdi burada söyleyeceklerim, gazetemizin konuyla ilgili bir başyazısında, ayrıca bizde ve başka gazetelerdeki kimi arkadaşlarca söylenmiş şeyler de olsa, bu sütunda haftada bir kez yazmanın verdiği “olanak”la, izninizle bir toparlama yapmaya çalışayım. Fazıl Say, ülkemizde Cumhuriyet değerlerinden gitgide uzaklaşıldığını ve bundan duyduğu kaygıyı dile getirdi. (Böyle düşünmeyenlerin görüşlerine saygı duymak için kendi payıma herhangi bir neden görmüyorum. Bugün gelinen noktada her şey apaçık ortadayken, bu durumu yaratanlar ve destekçileriyle ilişkim, bir hoşgörü ilişkisi değil, en yumuşak bir sözcükle, ancak bir karşıtlık ilişkisi olabilir… Bunun tersi, yansızlık değil, karambole alet olmaktır.) Fazıl Say bu kaygısını, sadece sanatçı duyarlılığıyla değil, onunla birlikte ve hiç kuşkusuz daha da çok bilinçli aydın kimliği ile dile getirdi. “Sanatçılar böyledir, hoş görmek gerekir” türünden laflar, işin özünü karambole getirme bilinçsizliği ya da kastıdır…Hele bu gerekçe ile (kimilerince yapıldığı gibi) yönetici çevrelerden hoşgörü dilenciliğinde bulunmak yakışıksız ve ayıptır. (Bu konuyu, daha ağır sözcüklerle, bir başka yazıya saklıyorum.) Fazıl Say ülkeden ayrılabilirim dedi mi, demedi mi.. çeviride bir yorum hatası var mı, yok mu vb. türünden akıl yürütmeler, ayrıntıdır. İşin özü, yapılan eleştiri ve bunun uluslararası alanda etkisi olan bir sanatçı tarafından yapılmış olmasıdır. AKP cephesindeki paniğin nedeni budur. (Fazıl Say sahip olduğu olanaklarla, istediği ülkeye gidip yerleşir, arada bir Türkiye’ye de uğrar, kimsenin de bir diyeceği olamazdı.) Lütfen karambole gelip ya da getirip işin esasını gözden kaçırmayalım… Cumhurbaşkanı daveti vb. konular ise ayrıntıdan da öte, ıvır zıvırdır. Sözgelimi “Radikal”de bir yazar, kilometrelerce uzunluktaki Pazartesi yazısında, “Vakit”çileri kıskandıracak bir üslupla, bu türden ıvır zıvırı geveleyerek karambole katkıda bulunuyor. Bir başka karambol, bazı yazılarda açıkça, bazılarında satır aralarında karşımıza çıktığı gibi, Fazıl Say’lıkla Orhan Pamuk’luğu birbirine karıştırmaktır. Orhan Pamuk kişisel çıkar beklentisi kokan bir tavırla ve büyük bir sorumsuzlukla, saçmaladı. Bir yönetimi değil, geçmişiyle ve bugünüyle, bütünüyle ülkesini suçlayıp karaladı.. Türkiye’de demokrasiye değil Türkiye düşmanlığına malzeme sağladı. AKP gericiliği karşısında zorda kalıp kerhen söylediği bir iki söz dışında ağzını açmadı ve açmamayı sürdürüyor. Bu nedenle de bu yönetimin gözdeleri arasındadır. New York’taki evinde huzurlu ve mutlu olduğunu umarım… Fazıl Say ülkesini değil, gerici yönetimi suçladı. Herhangi bir ödül beklentisi içinde değil, kendi alanında zaten en büyük ödülleri almış biri olarak konuştu… Bu iki kişi arasındaki fark, farklılıktan da öte, karşıtlıktır, taban tabana zıtlıktır… Lütfen karambole getirmeye çalışmayalım ve her türden karambole karşı uyanık olalım… ONUR HAVAYOLLARI MD’YE GÜVENİYOR Filosunda 9 adet MD tipi uçak bulunan Onur Havayolları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şahabettin Bollukçu ise bir süre önce konuyla ilgili yaptığı açıklamada, MD tipi uçakların suçlanmasına izin vermeyeceklerini belirterekşöyle konuşmuştu: “MD’ler bana göre teknik yönden dünyanın en garantili ve sağlam uçağıdır.” örgütleri ise yapmış oldukları faaliyetleri çoğunlukla gizlilik içerisinde ifa ederler” dedi. KOM Başkanı Pek, mafyanın ortaya çıkışından toplumda yer bulmasına kadar uzanan süreçte etkili olan unsurları şöyle sıraladı: Ülkelerin ekonomik yapılarındaki istikrarsızlık, sürekli yüksek enflasyon ve para piyasalarındaki yapay iniş ve çıkışlar. Ülke yönetiminde kısa süreli de olsa siyasi otorite boşluğunun bulunması. Çıkarılan yasaların yeterince uygulanamaması, gereksinim duyulan yasaların çıkarılamaması. AFYA’YI ORTAYA M ÇIKARAN NEDENLER KOM Başkanı Pek, mafyayı ortaya çıkaran nedenleri de “İdeolojik yapılanmalar, siyasi otorite boşluğu, rejim değişikliği, hukuki boşluklar, ekonomik istikrarsızlık (uzun süreli ve yüksek enflasyon, para piyasalarındaki suni dalgalanmalar, yolsuzluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik), toplumun sosyolojik yapısı (örf, âdet ve gelenekler), rüşvet, eğitimsizlik, işsizlik, göç, ahlaki yozlaşma, ülkenin jeopolitik konumu, lüks yaşama ve kolay yoldan para kazanma arzusu, medyada yer alan özendirici yayınlar, idari ve adli denetimsizlik, toplum bünyesine uygun olmayan sosyal, hukuki ve siyasi değişimler” olarak sıraladı. Pek, organize suçlar, yolsuzluk ve rüşvetin tüm dünyada, temel özgürlüklere, insan haklarına ve bireylerin yaşam kalitesine ciddi zarar verdiğine işaret ederek “Aynı zamanda ekonomik gelişmeyi engeller, sosyal ve politik kurumların istikrarının bozulmasına sebep olur” dedi. Çok yüksek paralara hükmedilmesinin mafyanın ortaya çıkışını tetiklediğine işaret eden Pek, şunları kaydetti: “Özellikle iletişimin artması ve yeni tüketim ürünlerinin bir zorunluluk olarak piyasalara sunulması, ancak bu ürünlere normal yollardan ulaşamayacağına inanan insanlar arasında, paraya, maddi güce kestirme ve kolay yoldan ulaşan ve toplumda sınıf atlama, önemsenme ve otoritesini kurma gibi cazip bir alternatif yaşamı mafya üyeliğinde bulanların sayısı artmaktadır. Kısa yoldan zengin olma hayalleri kuran insanların bu hayallerini süsleyen rakamlar da oldukça iştah kabartıcı olabilmektedir.” ‘Gömme balkona’ Danıştay’dan izin ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, gömme balkonların alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılmak suretiyle yapılan değişikliğin ruhsat gerektirmediğine ve anılan tadilatın yıktırılmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemin hatalı olduğuna karar verdi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bu kararının ardından gömme balkonlarını alüminyum çerçeve ve camla kapatanlar belediyeden ruhsat almak zorunda kalmayacak. Atlasjet Havayolları, MD uçağını iade işlemlerinin tamamlanmasına kadar parka çekti. SHGM, MD kullanan TT Airlines’ın uçuş ruhsatını askıya aldı Atlasjet’te tüm MD’ler devre dışı ÖZCAN YAŞAR Dört araç kundaklandı ? İstanbul Haber Servisi Beşiktaş ve Bağcılar’da 4 araç önceki akşam kundaklandı. Kundaklama sonucu çıkan yangınlar itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken, polisin olaylarla ilgili soruşturma başlattığı bildirildi. Atlasjet Havayolları’nın kiralık olarak filosunda bulundurduğu MD83 tipi uçağın Isparta’da düşmesi sonrasında bu uçak modeli üzerinde yapılan çeşitli spekülasyonlar Türk özel charter şirketlerini arayışlara yöneltiyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), filosunda 2 adet MD83 tipi uçağı bulunan TT Airlines’ın (Tarhan Havayolları) uçuş ruhsatını askıya aldı. SHGM, 10 gün içinde havadayken 2 teknik arıza yaşayan MD uçaklarını yakından takip ediyor. Atlasjet Havayolları, kazanın yaşandığı günün hemen ardından filosundaki ikinci MD uçağını devre dışı bırakarak iade işlemlerinin tamamlanmasına kadar Atatürk Havalimanı’nda parka çekti. Bu uçakların sahibi konumundaki World Focus Havayolları da Türkiye’deki uçuşlarını durdurma kararı aldı. Şirketin, MD83 tipi uçakları, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde kullanmayı planladığı öğrenildi. TT’NİN RUHSATI ASKIDA SHGM, filosunda 2 adet MD83 tipi uçağı bulunan Tarhan Havayolları’nın uçuş ruhsatını ani bir kararla askıya aldı. SHGM, şirketin uçuş ruhsatını askıya almasındaki nedeni ise “teknik aksaklıkları zamanında yerine getirememesi” olarak gösterdi. Şirketin 3 ay süreyle bu aksaklıkları düzeltmemesi durumunda uçuş ruhsatının iptal edilmesi gündeme gelecek. SHGM’nin, özellikle filosunda MD tipi uçak bulunan havayolu şirketleri üzerinde çok titiz bir çalışma başlattığı ve bu uçakların her yönüyle çok sıkı denetlenmesi konusunda tüm birimleri uyardığı da gelen bilgiler arasında. ataol b?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Cezaevlerinde ‘töre’ araştırması ? DİYARBAKIR (AA) Dicle Üniversitesi (DÜ) FenEdebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı başkanlığındaki 8 kişilik ekip, 40 bin kilometre yol kat ederek töre ve namus cinayeti işleyen 190 kişiyle 47 cezaevinde görüştü. TÜBİTAK’ın desteğiyle yürütülen proje çerçevesinde şimdiye kadar Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu, Karadeniz, Marmara ve Akdeniz bölgesinden 47 cezaevine gittiklerini kaydeden Bağlı, Eskişehir, Bilecik ve Konya’daki cezaevlerinde töre ve namus cinayeti işleyen hükümlülerle görüşeceklerini ve projenin bu görüşmelerden sonra tamamlanacağını aktardı. Hükümlülerle cezaevinde yüz yüze görüşme yaptıklarını, bunların töre ve namus cinayeti nedeniyle 20 ile 35 yıl hapis cezası aldığını ifade eden Bağlı, “Bazı hükümlülerin halen öldürdükleri kişiye karşı hırslarının geçmediğini tespit ettik. Cezanın ağırlaştırılmış olmasının caydırıcı olmadığını söylüyorlar’’ dedi. CUMHURİYET 06 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle