Katalog

15 ARALIK 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, Eskişehir’de de iktidarı eleştirdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA “Muhafazakâr, liberal, demokrat bilim adamı!” Kadın eli sıkmayan valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri, savcılar, yargıçlar... Tayyip Bey niçin kızıyor Sarkozy’ye? Türkiye’nin, Avrupa’da verdiği fotoğrafı görmezden gelen anlışanlı medyamız, benim güzel ülkemin çağdaşlıktan giderek uzaklaştığını, yavaş yavaş İran’a, Sudan’a, Malezya’ya, Pakistan’a, Suudi Arabistan’a benzemeye başladığını nedense görmüyordu. Tarikat sermayesinin palazlandığına, Tayyip Bey’in desteğiyle giderek etkinleştiğine, medyayı kuşattığına hep birlikte tanık oluyorduk... Türkiye’deki “ılımlı ya da ılımsız İslam modeli”, Washington, Brüksel, Berlin ve Londra dörtlüsü eliyle, “Muhafazakâr liberal demokrat” kimliğine dönüştürülüyordu... Yani, bir kandırmaca vardı ortada!.. Tüm bunlar olurken Fransa, Türkiye’ye bir tuzak hazırlamıştı: “Türkiye, AB’ye uzaktan baksın!” Zaten amaç da buydu!.. Tayyip Bey, Abdullah Bey, Ali Bey bu gerçeği çoktan beri biliyorlardı... ??? Yağmur hızını kesmeden yağıyor tüm yurtta... Ben çağsal umut denizlerini özledim. Lawrance’in coşkuyla akan ırmaklarını. Ne diyordu Oktay Rifat: “Bu umut özgür olmanın kapısı;/Mutlu günlere insanca aralık./Bu sevinç mutlu günlerin ışığı;/Vurur üstümüze usulca ürkek./Gel yurdumun insanı görün artık,/Özgürlüğün kapısında dal gibi;/Ardında gökyüzü kardeşçe mavi!” ‘Kadın haklarına duyarsız’ CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, dün de Eskişehir’de katıldığı bir toplantıda AKP iktidarına eleştirilerini yineledi. Yalçındağ, iktidarın rehavet ve atalet içinde olduğunu vurgulayarak “İktidar partisinin, ‘Kadın hakları, pozitif ayrımcılık ve siyasette kota’ gibi kavramları duyduğunda adeta saldırgan bir tepki vermesi, anladığımız ama asla anlayış göstermediğimiz, tasvip etmediğimiz bir davranış biçimidir” dedi. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) 11. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi, Eskişehir Anemon Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya katılan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye’nin 2001 ekonomik krizini aştığını, ancak bugün büyümenin yavaşladığını, enflasyonla mücadelenin güçlükle ilerlediğini, reel faizlerin yüksek seyrettiğini belirtti. Cari işlemler açığının bir tehdit unsuru olmaya doğru ilerlediğine dikkat çeken Yalçındağ, bütçe disiplininde de seçimler nedeniyle gevşeme olduğunu ifade etti. Yalçındağ, konuşmasının büyük bölümünü ise kadınların Türkiye’deki durumuna ayırdı. Kadınların yaklaşık yüzde 20’sinin okuma yazma bilmediğini, bu nedenle de işgücü piyasasına uyum sağlamalarının güçleştiğini anlatan Yalçındağ, AKP’yi de bu konuda eleştirdi. Yalçındağ, şöyle devam etti: “Bugünkü iktidarını büyük ölçüde kadınların mahalle çalışmalarına borçlu olduğu bilinen bir iktidar partisinin, ‘Kadın hakları, pozitif ayrımcılık ve siyasette kota’ gibi kavramları duyduğunda adeta saldırgan bir tepki vermesi, anladığımız ama asla anlayış göstermediğimiz, tasvip etmediğimiz bir davranış biçimidir. Konunun siyasaltoplumsal boyutu bir yana, olaya salt ekonomik gelişme açısından baktığımızda, verimliliğin artması ve yoksulluğa karşı mücadelede sağlıklı bir yol alabilmek için eğitimde ve çalışma hayatında kadınların varlığını yaygınlaştırmak çok önem kazanmaktadır. Anayasa çalışmalarının hızlandığı bugünlerde kadınerkek eşitliğinin ancak ve ancak kadınlara pozitif ayrımcılık yapılması ile hayata geçebileceğinin kavranması ve bunun anayasal bir düzeyde tescil edilmesinin çağdaş Türkiye’nin inşasında atılmış büyük bir adım olacağına inanıyoruz.” Zirvede Yalçındağ’ın yanı sıra kürsüye çıkan TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ESİAD Başkanı Cemil Onur Sürmeli de konuşmalarında hükümete yüklendiler. Yağmur tüm gün yağmıştı... Kış yorgunuydu parktaki ağaçlar... Su çiçeğini düşleyen bir yürek, mercan bir elle çekiştirilip örselenmiş bulutlar, insanı bir başka evrene taşıyordu... Tayyip Bey ne denli kızgın ve öfkeliydi TÜSİAD’ın Ankara Hilton’da verdiği resepsiyonda... Tayyip Bey, Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye eleştiriler yöneltirken açık açık “İkiyüzlü” demişti... O gece TV kanallarında Tayyip Bey’in sesi gürül gürüldü: “Sarkozy komikleşiyor...” Ben bunca yıllık gazeteciyim, böyle babayiğit bir başbakan görmedim! Yüreğim hızlı hızlı atmaya başladı... Heyecanlandım!.. Birden ayağa fırladım: “Haydi koçum kim tutar seni!..” İşte tam o sırada, Alex’in olağanüstü golü geldi. Alex, öyle indirdi ki göğsüyle topu, öyle vurdu ki, meşin yuvarlak doksandan CSKA Moskova kalesine girdi... Tayyip Bey ve Fenerbahçeli Alex... Ben gol sevinciyle fırladım havaya ve bağırdım: “Kim tutar seni, yürü kanaryam...” Futbol ve siyaset!.. Yoksulluk ve yolsuzluk!.. Rest çekme!.. Fenerbahçe cumhuriyetinin Alex’i varsa, Türkiye’nin Tayyip Bey’i var... Kafa tutuyor Sarkozy’e: “İkiyüzlü Sarkozy!” Mersin’de bir üreticiye ne demişti Tayyip Bey: “Ananı da al git!” ??? Medyayı, eğitimi, sağlığı, polisi tarikatlara teslim eden, Hrant Dink cinayetini, Malatya katliamını “örtbas etmek” isteyen bir düşünce, “dinci sermayeyle” birlikte Kim Tutar Seni... TÜSİAD’ın resepsiyonunda, sözde laik demokrat sanayici ve işadamlarıyla kol kola değil miydi? İşte bu noktada CHP’li İbrahim Yılmaz’ın sorusu geldi aklıma... “Ne olacak Türkiye’nin bu hali?” Peki CHP’nin hali ne olacaktı? Delege hesapları, İzmir’in güzelim Birinci Kordon’undaki kafelerin önünü, yağmurdan korumak için Demre ve Fethiye’deki seralara dönüştüren düşünce... İzmir giderek köyleştiriliyordu!.. CHP’li belediyeleri kuşatan çıkar toplulukları, Mardinli pazarcıların Konak Belediyesi üzerindeki baskıları... Neyse Uğur iki gol daha attı CSKA Moskova’ya ve ben rahat bir nefes aldım çarşamba akşamı!.. Bir akşam İzmir Sanatevi’nin işletmecisi Mustafa Özuslu, Serdar Kızık ve Tayyar Eraslan’la oturup, “Türkiye’nin dününü ve bugününü” konuştuk; yılların CHP’lisi İbrahim Yılmaz’ın kulaklarını çınlattık. CHP’nin bugün içinde bulunduğu sorunları ve “Soros çocukları”nın kulaklarını çınlattık. Karşıyakalı İbrahim Yılmaz, uzun yıllar il genel meclisi üyeliği yapmış, Deniz Baykal’dan Yüksel Çakmur’a, Ali Rıza Bodur’dan Kemal Anadol’a dek pek çok siyasetçiyle birlikte olmuştu. İbrahim Yılmaz aynı soruyu sordu: “Ne olacak Türkiye’nin bu hali?” Tayyip Bey’i anımsadım o anda. Abdullah Bey’i, yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’a yakıştırılan sıfatı: hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 CMYK