25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2007 PAZARTESİ 6 HABERLER Bombalı saldırıyla katledilen gazetemiz yazarı Mumcu, gazetecilik yaşamında ortaya koyduğu gerçeklerle bugün bile iz sürüyor Rabıta parasıyla kilit noktalara IŞIK KANSU ANKARA Uğradığı bombalı saldırı sonucu 1993’te yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’nun, 12 Eylül döneminde Suudi Arabistan kökenli Rabıta örgütünün parasıyla devletin yurtdışına gönderdiğini saptadığı din adamlarının günümüzde kimi kilit noktalarda olduğu belirlendi. Rabıta parasıyla 19811985 yılları arasında Frankfurt’un Offenbach kasabasında Yavuz Sultan Selim Camisi’nde imamlık yapan Alaaddin Şahin’in, AİHM’de Türkiye’ye türban davası açan Leyla Şahin’in babası olduğu anlaşıldı. Alaaddin Şahin, Nuruosmaniye Camii imamlığını sürdürürken geçen yıl AKP’li İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından İETT Daire Başkanlığı’na atanmıştı. Mumcu’nun 20 yıl önce yaptığı Rabıta çalışmasında adı geçen diğer din adamları arasında bugün rektör yardımcılığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nda daire başkanlığı, din ataşeliği gibi üst düzey yöneticilikler üstlenenlerin de olduğu belirlendi. Cumhuriyet, Uğur Mumcu’nun Rabıta kitabındaki verilerden yola çıkarak yaptığı araştırmada, ana amaçlarından biri “Müslüman ülkelerin İslamcı kurallara göre yönetilmesini sağlamaya çalışmak” olan Suudi Arabistan kökenli Rabıta örgütünün parasıyla çoğunluğu 12 Eylül 1980 askeri darbe dönemi sonrası yurtdışına gönderilen din görevlilerinin konumları ile ilgili kimi sonuçlara ulaştı. Mumcu’nun Rabıta kitabına göre, 17 Ağustos 1980 ve 28 Nisan 1981 tarihli iki ayrı Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye’den toplam 73 din görevlisi Rabıta parasıyla yurtdışında görevlendirildi. Bu görevlilerden bir bölümünün Uğur Mumcu’nun kitabına göre o gün hangi görevde oldukları (ayraç içindeki sıfatlar) ve bugün ise ne yaptıklarına ilişkin döküm şöyle: Yusuf Altaş (Müftü Zonguldak): 1980’deki ilk kararname ile yurtdışına gönderildi. Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Seçici Kurul Başkanı ve Din İşleri Yüksek Kurul üyesi. Abdullah Demircioğlu (Müftü Arsin): 1980’de Belçika’nın Gent kentine din görevlisi olarak gönderildi. Şu anda Gent’te kurulu Avrupa İslam Fakültesi Rektörü. Cahid Baltacı (İstanbul Şer’i Siciller Arşiv Uzmanı, Müftü VekiliFatih): Prof. Dr, Marmara Üni Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu ‘Rabıta’ kitabında bugüne ışık tutmuştu. versitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi. Yusuf Bilgin (Vaiz Ankara): Fethullah Gülen’in 1962’de Mamak Muhabere Alayı’ndan askerlik arkadaşı. 1980 tarihli kararname ile Belçika’ya gitti. Müftülük, vaizlik yaptı, 1995’te emekli oldu. Celalettin Baykoz (İmamHatip Lisesi Müdürü Gemlik/Bursa): Belçika Limburg bölgesi din kültürü öğretmeni, eski Executif üst kurul üyesi. İsmail Durmuş (Yüksek İslam Enstitüsü Asistanı Samsun): Prof. Dr, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi. Nurettin Başyiğit (İmamHatip Lisesi öğretmeni Bursa): Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi. Hayrettin Şallı (Diyanet İşleri Başkanlığı uzmanı): Görevlendirildiği Hollanda’da Hollanda Diyanet Vakfı kurucusu oldu. Berlin Din Hizmetleri Ataşeliği yaptı. Ömer Öztop (İmamHatip Lise Alaaddin Şahin İmamken İETT yöneticisi oldu enidede. Y Ramazan Alaaddin Şahin. Kemal S andıkçı. Alaaddin Şahin (İmamHatip Lisesi Müdürü Kartal/İstanbul): Eylül 1981’den Temmuz 1985’e kadar Frankfurt’un Offenbach kasabasındaki Yavuz Sultan Selim Camisi’nde görev yaptı. Kurucuları arasında AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, eski Başbakanlık Müsteşarı ve AKP milletvekili Ömer Dinçer’in de bulunduğu Ensar Vakfı’nın kurucusu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’ye türban davası açan ve yitiren Leyla Şahin’in babası. Nuruosmaniye Camii imamı iken geçten yıl Kadir Topbaş tarafından İETT Müşteriler Daire Başkanlığı’na atandı. Ramazan Yenidede (Müftü Yardımcısı Denizli): Uğur Mumcu’nun Rabıta kitabını yazdığı 1987’den 8 yıl, Uğur Mumcu’nun katledilmesinden de 2 yıl sonra, yani 1995’te Refah Partisi’nden Denizli milletvekili seçildi. RP kapatılınca Fazilet Partisi’ne geçti. Anayasa Mahkemesi’nin FP’yi kapatma gerekçelerinden biri de, Ramazan Yenidede’nin yaptığı bir basın toplantısındaki “Hırsız, ben Atatürkçüyüm ve laikim diyor, soysuz böyle diyor. Hazine yerlerini işgal edenlerin elinden bu yerleri almaya giden kamu görevlilerinin karşısına Atatürk posterleriyle çıkılıyor” sözleri oldu. Kemal Sandıkçı (Yüksek İslam EnstitüsüSamsun): Prof. Dr, Rize İlahiyat Fakültesi kurucu Dekanı, Rize Üniversitesi Rektör Yardımcısı. si Müdürü Kartal): Ensar Vakfı kurucusu ve yöneticisi. “Hutbelerle İslam”, “Kaynaklarıyla Müminlere Vaazlar” adlı kitapların yazarı. Ali Serter (Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İşleri Müdürü): Köln Din Hizmetleri Ataşesi. Yılmaz Güneylioğlu (İmamHatip Lisesi öğretmeni Ankara): DSP’li Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu döneminde Ankara Gölbaşı İmamHatip Lisesi öğretmeni iken “meslek lisesinden genel liselere öğrenci geçişini yasaklayan genelgeye uymama” gerekçesiyle soruşturma geçirdi. Mamak Lisesi Müdürü. Mehmet Erkal (İmamHatip İstanbul): Prof. Dr, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü öğretim üyesi, Ensar Vakfı kurucusu. Ö. Faruk Turan (İmamHatip Beyoğlu/İstanbul): Din Hizmetleri Müşaviri ve Belçika Türk İslam Diyanet Vakfı Başkanı. Abdullah Özgönüller (Milli Eğitim Bakanlığı Din Eğitim Genel Müdürlüğü uzmanı): Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı. Sabahattin Karasu (İmamHatip Lisesi Müdürü Sarıyer/İstanbul): Ensar Vakfı ile Faysal Finans’ın Türkiye’deki ortaklarından Ahmet Tevfik Paksu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün geçmişte Merkez İcra Komitesi üyeliğini yaptığı eski Milli Türk Talebe Birliği’nin genel başkanlarından Rasim Cinisli, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kapatılan RP’nin Kültür Bakanı İsmail Kahraman, eski AKP İstanbul Milletvekili ve İslami Kalkınma Bankası danışmanı Nevzat Yalçıntaş, Al Baraka Türk özel finans kurumunun ilk ortaklarından Korkut Özal’ın da kurucuları arasında yer aldığı, içlerinden AKP milletvekilleri de çıkaran 100’e yakın dinsel amaçlı vakıf ve örgütün çatı örgütü olan Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın kurucusu. Mahmut Sezgin (Vaiz Kastamonu): Polatlı Müftüsü. Baki Yıldız (Müftü Gürün): Tavşanlı Müftüsü. Halil Uzun (İmamHatip Altındağ/İzmir): Bandırma Müftüsü. Mürsel Sıradağ (Müftü Bulancak): Müftülükten emekli. Hüsamettin Çalışkan (Müftü Ezine): Mamak Müftüsü. Yasin Makasoğlu (Müftü Buldan): Dursunbey Müftüsü. MECLİS GÜNDEMİNE GELDİ 1.5 milyon kişi öğrenci affı bekliyor HÜLYA KESKİN Eğitim hakkı elinden alınan öğrencilere okullarına devam edebilmeleri için hak tanınmasını amaçlayan “öğrenci affı” Meclis gündemine yeniden taşındı. Öğrenci affı ile ilgili Meclis’e teklif sunan CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, 1980 yılından bu yana çeşitli nedenlerden dolayı öğrenim hayatına devam edemeyen 1.5 milyon kişi olduğunu belirtti. Özbolat, Meclis’e sunulan teklife AKP’nin pek sıcak bakmadığını ifade ederken mağdur olan öğrenciler ise “Af2007” adlı bir site kurarak internet ortamında örgütleniyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüklerini söyleyen Eğitim Hakkı İletişim Portalı Site Editörü Hasan Uçar, çok sayıda milletvekilinin kendilerine söz vermesine karşın sonuç alamadıklarına dikkat çekerek “AKP bu konu ile ilgili oyalayıcı bir politika izliyor” dedi. Yüzde 35’i maddi nedenlerle ayrıldı Öğrenim hayatını yarıda bırakmak zorunda kalan öğrencilerin 2007 yılı Mart ayında bir araya gelerek kurduğu “Af2007” adlı site, öğrenci affının çıkarılması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. 1500 öğrencinin üye olduğu sitede, öğrencilerin üniversitelerden ayrılma nedenlerinin yüzde 35’ini maddi imkânsızlıklar, yüzde 13’ünü başarısızlık, yüzde 26’sını eğitimde azami sürenin 7 yıl olması, yüzde 10’unu öğretim elemanlarıyla ilgili sorunlar, yüzde 13’ünü ise devamsızlık oluşturuyor. Konu ile ilgili çalışmaları hakkında bilgi veren Site Editörü Hasan Uçar, Türkiye’de eğitim hakkı elinden alınmış çok sayıda kişi olduğunu bildirerek “AKP iktidarı bu konu ile ilgili oyalayıcı bir politika izliyor” diye konuştu. AYRILAN ÖDENEK YETERSİZ Türkiye’de son 12 yılda toplam 670 bin kişi yasadışı geçiş sırasında güvenlik güçlerince yakalandı Yılda 50 bin kaçak yakalanıyor SEDAT KURT Hükümet çürük okullara karşı duyarsız EMRE DÖKER DENİZLİ Açlık, savaş, iç çatışma, insan hakları ihlalleri ve ekonomik gerekçelerle yasadışı yollardan Avrupa’ya ulaşmaya çalışan sığınmacıların önemli geçiş noktası olan Türkiye’de, yılda 50 binin üzerinde kaçak yakalanıyor. Ülkemizde son 12 yılda toplam 670 bin kişi yasadışı geçiş sırasında yakalandı. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada 23 milyon mülteci var. Türkiye Bilimler Akademisi’nin yaptığı araştırmaya göre, ülkemizde 2005 yılında 100 bin kaçak göçmen yakalandı. Bu rakam geçen yıl 56 bine gerilerken, ocaktan bu yana yakalananların sayısının 83 bin 647’yi bulduğu belirtiliyor. Araştırmacılar ülkeye girişçıkış yapmış olmasına karşın yakalanamayanların sayısının da bir bu kadar olduğu görüşünde. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Sözcüsü Metin Çorabatır, kaçak göçle mücadelenin yalnız Türkiye için değil, Avrupa ve ABD açısından da büyük bir sorun olduğunu vurguluyor. Bu konuda uzun yıllardır yürütülen çalışmaların kaçak göçün önlenemeyeceğini ortaya koyduğunu belirten Çorabatır, özellikle AB ülkelerinin engelleyemediği yasadışı göçü, yönlendirmenin yollarını aradığını vurguluyor. maların kol gezdiği Moritanya, Filistin, Afganistan, Somali, Burma, Irak gibi ülkelerden kaçtıkları gözleniyor. Kaçak göç konusunda araştırmalar yapan Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet İçduygu’ya göre, Türkiye’de PKK’nin kaçak göçmenlerle ilgisi var ama, büyük boyutlarda değil. Araştırması kapsamında Van’dan Hakkâri’ye dek uzanan sınırda birçok yerleşim merkezinde alan taraması yapan Doç. Dr. İçduygu, Türkiye’nin kaçak göçteki en büyük sıkıntısının İran sınırında yaşandığını söylüyor. Türkiye’deki kaçak göç yolu, güneydoğudan kuzeybatıya doğru uzanıyor. Kış aylarında Güneydoğu ve Doğu Anadolu’dan ülkeye giriş yapan göçmenler, İç Anadolu ve Marmara’yı kullanarak Yunanistan sınırından ülkeyi terk ediyor. Veriler kaçak göçmenle ilgili yılbaşından bu yana Yunanistan sınırında 299 olayın meydana geldiğini ortaya koyuyor. Havaların ısınmasıyla ise trafik batı ve güney illerine kayıyor. İZMİR Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ülke genelinde güçlendirilmesi gereken okullar için 70 milyon YTL ödenek istenmesine karşın 2008 bütçesinde konuyla ilgili 20 milyon YTL ayırdı. İzmir’deki 49 çürük okul için yaklaşık 9 milyon YTL ’ye gereksinim duyulduğu belirtildi. MEB, 2003 Bingöl depreminde yıkılan Çeltiksuyu Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun onlarca çocuğa mezar olmasının ardından, 2006’da “güçlendirme çalışmaları ve dayanıklılık testleri” için bütçeden 45 milyon YTL ayırdı. 2007 yılı için ise bu rakamı 70 milyon YTL olarak öngördü. Ancak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bu rakam 20 milyon YTL ’ye indirildi. Komisyon üyesi ve CHP Milletvekili Bülent Baratalı, bu ödeneğin çürük okulları güçlendirme çalışmalarına yetmeyeceğini vurgulayarak “Diğer kamu binaları ve hastanelerde de güçlendirme çalışmasına gereksinim duyuluyor. Hükümetin bu konuya daha duyarlı davranmasını bekliyoruz” diye konuştu. İzmirliler tedirgin ÖDP’den DTP’ye destek ÖDP’liler DTP’ye açılan kapatma davasını, sınır ötesi operasyonu Taksim’den Tünel’e kadar yürüyerek protesto etti. ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, DTP’nin Kürt sorununun barışçıl çözümü için önemli bir fırsat olduğunu belirterek PKK’ye de silahlı saldırılardan, bombalamalardan ve mayın döşemekten vazgeçme çağrısı yaptı. Taksim Tramvay Durağı’nda toplanan yüzlerce kişi “Bosna olmayalım, bir arada yaşamı savunalım” pankartının arkasında Tünel’e kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında 2 kişinin gruba küfredip bozkurt işareti yapması gerginliğe neden oldu. Olaya müdahale eden polis 2 kişiyi gözaltına alarak Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü. Yürüyüş boyunca “Biz bir aradayız, bir arada yaşamı savunacağız”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Kapatma değil demokratik çözüm” sloganları atıldı, “Ülkede, bölgede, dünyada barış”, “Bosna olmayalım”, “Bir arada yaşamı savunalım” dövizleri taşındı. Yürüyüşün sonunda Tünel’de açıklama yapan Ufuk Uras, Kürt sorunundaki çözümsüzlük halinin toplumsal bir parçalanma yarattığını belirterek “Bu sorun ne devletin, ne PKK’nin ne de bölgede hegemonya mücadelesi veren başta ABD olmak üzere emperyalistlerin siyasetine terk edilemez” dedi. Uras, çözümün sınır ötesi harekât da olamayacağını vurgulayarak yerinden yönetim ilkesinin yaşam bulması gerektiğini ifade etti. DTP’nin kapatılmasına yönelik girişimleri eleştiren Uras, “Yasakla, baskıyla, Kürt sorununu dile getiren siyasi partileri kapatmakla sorun çözülmez. DTP’ye dokunmayın” diye konuştu. Yürüyüşe EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ve eski KESK Genel Başkanı Sami Evren de destek verdi. Acı son... Sahil Güvenlik kayıtlarına göre son 12 yılda Türkiye’den deniz yoluyla Yunanistan’a geçmek isteyen 3 bin 800 kaçak göçmen boğularak can verdi. Kaçak göçmenleri taşıyan teknelerin çoğu aşırı yük yüzünden batıyor. Çok sayıda göçmenin cesetlerine bile kıyıya ulaşılamıyor. Türkiye ve Yunanistan’ın kaçak göçmenlere yönelik mücadelede kullandığı yöntemler, zaman zaman iki ülke arasında krizlere de yol açıyor. Sorunlu bölgelerden kaçıyorlar Tabloya bakıldığında, Türkiye’de yakalanan göçmenlerin, savaşın, terörün, iç çatışmaların, açlığın, kaosun ve kölelik gibi insanlıkdışı uygula Sadece İzmir’de 49 okul, “acil” ve “çok acil” olarak güçlendirilmesi gerekenler listesinde yer alıyor. Kentte bu okulların güçlendirilme işlemlerine, il milli eğitim ve bayındırlık müdürlükleriyle, il özel idare imar işleri daire başkanlığı arasındaki “yetki” tartışmaları nedeniyle başlanamamıştı. İl genel meclisi, 2008 bütçesinden bu iş için 5 milyon YTL ayırmıştı. İzmir İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyesi Ercan Tatı da, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda alınan kararın hükümetin çürük okullara bakışını bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı. Tatı, “3 yıldır çürük okulların sadece hangilerinin ‘acil’ ve ‘çok acil’ olarak güçlendirilmesi gerektiğini belirleyebilen yetkililer, dua etsinler de çocuklarımız okulda eğitim görürken deprem olmasın” dedi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle