18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 KASIM 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümetin pembe olarak adlandırdığı ekonomik tabloyu yabancı ülkeler kırmızı görüyor 5 Türkiye’ye kırmızı kart Cem Vakfı Beşiktaş Şubesi törenle açıldı Cem Vakfı Beşiktaş Şubesi dün törenle açıldı. Açılış töreninde konuşan Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan “Aleviler yıllardır anayasada belirtildiği gibi yasalar önünde eşitlik istiyorlar. Fakat, hâlâ Alevi yurttaşlara gerekli imkânlar sağlanmamıştır. Bundan sonra böyle yürüyemez. Alevi sorununa Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ilgisiz kalmamalıdır” dedi. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ise yaptığı konuşmada Beşiktaş ilçesinde cemevi yaptırma sözü verdi. Törene, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, CHP Milletvekilleri Çetin Soysal, Bayram Meral, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, gazeteci Tuncay Özkan ve çok sayıda yurttaş katıldı. Erdoğan, ABD’de Çocuklarına Rastlamış(!) Yardımcısı Cemil Çiçek’ten geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan geçen Ancak Çiçek’in yanıtında, Ersin’in eylül ayında BM Genel Kurul toplantısı için gittiği ABD’de, bir taşla sorularına yanıt niteliğinde tek sözcük yer almazken “savunma” çok iki kuş vurup, yeni doğan torununu dikkat çekiciydi: da ziyaret etmişti. BM toplantısı 24 “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Eylül’de başlamasına karşın Erdoğan uluslararası ziyaretleri, dış ve ailesi bu “özel” ziyareti de temasları ülkemiz hakları ve dikkate alarak tam 4 gün önce çıkarlarını korumaya matuf ABD’ye uçmuştu. CHP İzmir temas ve ziyaretlerdir. Milletvekili Ahmet Ersin, bu Gelmiş geçmiş hiçbir özel ziyareti Meclis Türkiye Cumhuriyeti gündemine taşıdı. Erdoğan’ın Başbakanı için aksi devlete ait “Ana” uçağı ile düşünülemez. Başbakan “torun görmeye” gittiğine, Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesiyle ABD’de lüks bir söz konusu ABD ziyareti de otelde konakladığına dikkat Erdoğan bu kapsamda bir ziyaretten çeken Ersin, Başbakan’a ibarettir. Ziyaret sırasında “değirmenin suyu nereden” ABD’de çoluk çocuğuyla karşılaşıp diye sorma gereği duydu. Ersin, bu görüşmüş olması insani bir amaçla Erdoğan’a “Torun görmek durumdur...” amacıyla, yakınları ve korumalarıyla Sorularına yanıt alamayan Ersin, birlikte 4 gün konakladığı isyan ediyor: “Sanki Başbakan Washington’daki lüks otelin gecelik fiyatı, bu özel gezinin toplam maliyeti ABD’de gezerken tesadüfen çocuklarıyla karşılaşmış. İnsanın ‘pes’ ve masrafların kim tarafından diyesi geliyor. Ama ben pes karşılandığı” sorularını yöneltti. etmeyeceğim, sorularıma yanıt alana Ersin’in sorusuna yanıt, Başbakan kadar sormaya devam edeceğim...” adına Devlet Bakanı ve Başbakan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin ekonomide pembe tablo çizme çabalarına karşın Türkiye, Time dergisinin yatırım yapılacak en iyi ülkeler listesine giremedi. Buna karşın Time’ın yatırım açısından oluşturduğu “Rekabetçilik” listesinde İsrail, Malezya, Şili, Estonya, Kuveyt, Katar gibi ülkeler yer aldı. ABD merkezli Time dergisinin 26 Kasım 2007 tarihli sayısında kapak konusu yaptığı “İş yapmak için en iyi ülkeler” başlıklı özel raporda, Türkiye yatırım yapılacak “en rekabetçi” 50 ülke arasında gösterilmedi. Kapak konusu özel rapor, “Yüzyıllık bir tartışma konusudur: Nasıl bazı ülkeler uzun süreli büyüme ve her zaman daha yük Fotoğraf: Ezgi HIDIROĞLU ? Hükümet, Türkiye’nin yatırım açısından dış sermayenin gözdesi olduğunda ısrar ederken yabancılar Türkiye’yi yatırım yapılacak en iyi ülkeler arasında göstermedi. sek yaşam standartlarına ulaşırken diğer bazıları ulaşamamaktadır” sorusuyla başlıyor. Her yıl Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) ekonomik gelişme yarışı ile ilgili bir inceleme yaptığı belirtilen raporda, bu yılki incelemenin de bir ekonominin rekabetçiliğine katkıda bulunan 113 etkeni dikkate aldığı belirtildi. Rapora göre, ülkelerin rekabetçiliğini ölçen Küresel Rekabet En deksi bir ülkenin yollarının kalitesinden yargısının bağımsızlığına, ülkedeki verem vakalarından bir mühendisin işe alınmasının ne kadar kolay olduğuna değin geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Raporun, endeksin kısmen resmi verilerden, kısmen dünya temelinde 11 bin yönetici ile yapılan anketlerden yola çıkılarak hazırlandığı ifade edildi. TimeDEF raporuna göre, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da listenin tepesinde, sermaye olanakları, pazarının büyüklüğü ve çalışan atmanın kolaylığı gibi etkenlerin katkısıyla Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yer aldı. Bu ülkeyi İsviçre, Danimarka, İsveç, Almanya, Finlandiya, Singapur, Japonya, İngiltere ve Hollanda izledi. göl, Bitlis, Şanlıurfa, Hakkâri ve Şırnak’ın vali, emniyet müdürü ve jandarma komutanlarını Diyarbakır’da topladı. Toplantı öncesinde basına açıklamalar yapan Atalay, “Birileri kardeşlik azalsın istiyor. Buna meydan vermeyeceğiz. Demokrasiyi teröre feda etmeyeceğiz” dedi. Beşir Atalay: Demokrasiyi teröre kurban etmeyeceğiz DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Doğu ve Güneydoğu’daki 11 ilin vali, emniyet müdürü ve jandarma komutanlarıyla bir araya gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Demokrasiyi teröre kurban etmeyeceğiz” dedi. Bakan Atalay, Köylerin Altyapısını Destekle me Projesi (KÖYDES), Belediyelerin Altyapısını Destekleme Projesi (BELDES), terör ve terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması, köye dönüş, duble yol yatırım hizmetleri ile emniyet ve genel asayiş konularını görüşmek üzere Diyarbakır, Mardin, Siirt, Van, Tunceli, Muş, Bin ‘Telefonunuz dinlenir, ama delil olmaz!’ Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken telekulak olayı gündeme geldi. CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a mahkeme kararı olmadan telefonların dinlenmesinin önlenip önlenemeyeceğini sordu: “Rahat edelim mi, telefonlarımız bir mahkeme kararı olmadan dinlenmeyecek mi?” Son yıllarda çıkarılan yasalarla izinsiz telefon dinlemenin suç haline getirildiğini söyleyen Yıldırım’ın, “Ancak teknoloji dinlemeye müsait. Dünyada bunu engelleyebilen ülke de yok. Ama önemli bir düzenlemeyle, bu konudaki keyfiliğin önüne geçildi” sözleri milletvekillerinin içini rahatlatmadı. Özyürek, ısrarını sürdürdü: “Biz telefonlarımızın dinlenmemesini istiyoruz.” Ulaştırma Bakanı Yıldırım, bunun üzerine milletvekillerinden rahat olmalarını istedi: “Bu dinlemenin kıymeti harbiyesi yoktur. Belki sizi rahatsız eder, ama delil olamaz.” Anlayabilene aşkolsun! Temel ceza yasalarına uyum öngören 651 maddelik yasa tasarısı, geçen hafta Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Gelecek haftalarda TBMM Genel Kurulu gündemine getirilecek olan tasarı, bazı yasalardaki para cezalarının güncelleştirilmesini, bazı yasalardaki hapis cezalarının da yeni Türk Ceza Yasası’na uyumunu öngörüyor. Bu yasalar arasında Cumhuriyetin ilk yıllarında çıkarılan, hatta Osmanlı’dan kalan yasalar bile var. AKP hükümeti yasalardaki para cezalarını güncelleştirirken, dilini günümüz Türkçesine uyumlu hale getirmeyince bakın nasıl bir tablo ortaya çıktı? Tasarıdan aynen aktaralım: “MADDE 11 Şubat 1329 18 Rebiülevvel 1332 tarihli Ameliyatı İskaiye İşletme Yasası Muvakkatı’nın 32. maddesinin birinci fıkrasının bağlama cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: Mecra dahilinde her ne suretle olursa olsun balık sayhgâhı tesis edenler ef’ali mezkureden tahaddüs edecek zarar ve ziyanı tazminden maada mahallî mülkî amir tarafından ikiyüzelli Türk Lirası idarî para cezasıyla cezalandırılır.” MADDE 2 1332 tarihli Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı’nın 33’üncü maddesinin birinci fıkrasının bağlama cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: Bilamüsaade mecraların tarafeyn süddelerinde fetha ve mehaz küşat edenler ile süddeler üzerine tarik ihdas eyleyenler tahakkuk edecek zararuziyanın tazmininden maada mahallî mülkî amir tarafından beşyüz Türk Lirası idarî para cezasıyla cezalandırılır. Ancak, verilen para cezasının miktarı meydana gelen zarar ve ziyandan az olamaz.” Öğretmene Türkiye, MEB’e Avrupa kriteri Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının bütçesi görüşülürken, bazı milletvekillerinin öğretmen maaşlarını Avrupa ülkeleriyle kıyaslamasını eleştirdi: “Şimdi söze başlayan bazı değerli eğitimciler veyahut da bu konuda söz söyleyen insanlar ‘Finlandiya’da öğretmenin maaşı şu kadardı, Türkiye’de şu kadardı’ şeklinde bir mukayese yapar. Bir ülkenin millî gelirini, bir ülkenin satın alma gücünü, o ülkedeki hayat standardını, paranın alım gücünü hesaba katmadan yapılan bu mukayeselerin doğru sonuçlara ulaşmayacağını düşünüyoruz. Ama, ille de böyle bir mukayese isterseniz, bizim 600 küsur bin öğretmenimizin gayri safi millî hasıladan aldığı paya bakarsanız aslında bu ülkeler arasında Türkiye’nin başı çektiğini göreceksiniz. Değerli arkadaşlar, şüphesiz ki, Türkiye kalkınmış bir ülke değil, Türkiye kalkınmakta olan bir ülkedir ve millî gelirimizin ne kadar olduğunu ve bizim hangi sırada olduğumuzu OECD ülkeleri arasında bulunduğunu eğer bilirsek, bunun farkında olursak ve söylemlerimizi ve yorumlarımızı da bu çerçeve içerisinde yaparsak, bu çok daha anlamlı olacaktır.” Bakanlığının çalışmalarını uzun uzun anlatan Çelik, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde bu kez sözü Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesine getirdi. Az önce öğretmen maaşlarının Avrupa ülkeleri ile kıyaslanmamasını isteyen Çelik, söz konusu olan bakanlık bütçesi olunca kıyas yapmaktan geri durmadı: “Hollanda’nın 2.5 milyon öğrencisi için ayırdığı bütçe 20 milyar Avro’dur değerli arkadaşlarım. 2.5 milyon öğrenci için 20 milyar Avro ayrılıyor. Bunu şöyle bizimkiyle mukayese ettiğiniz zaman bizim Hollanda düzeyinde para ayırmamız için bizim konsolide bütçeden eğitime 205 katrilyon para ayırmamız lazım. Bu söylediğim 2007 yılı rakamlarıdır. Bizim 2007 yılında sanırım bütçemiz 204 katrilyondu, 205 bile değil. Dolayısıyla, şu anda Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin eğitime ayırdığı bütçe yaklaşık olarak Türkiye’nin konsolide bütçesi kadardır.” Çelik, diğer bakanlıklara göre Milli Eğitim Bakanlığı’na en fazla bütçenin ayrıldığını söylemekle birlikte yine de buruktu: “Milli Eğitim bütçesi yine diğer bütün bütçeler içerisinde bir numaradır. Göreceli olarak en fazla pay milli eğitime ayrılmıştır. Ama, bu, bizim Avrupalılarla yarışmamız için yeterli bir bütçedir, yeterli bir kaynaktır şeklinde eğer bir iddiada bulunursam bu doğru olmaz. Ama, dediğim gibi biz eğitimin ihtiyaçlarını, sektörlerin ihtiyaçlarını ülkenin imkânlarıyla örtüştürmek zorundayız.” Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle