18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2007 PAZARTESİ 4 HABERLER Genelkurmay açıklamasında hayali senaryoların gündeme getirildiği belirtildi 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK ‘Emekliye sus’a yalanlama Demirel Baku’de BAKÛ (AA) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türk Devlet ve Toplulukları 11. Dostluk Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı’na katılmak üzere Azerbaycan’ın başkenti Baku’ya geldi. Özel uçakla Baku’ya gelen Demirel, Azeybaycan’ın önceki Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in kabrini ziyaret etmek için Fahri Hıyaban’a geçti. Kurultay çalışmalarına katılacak Demirel’in kurultayın bugünkü kapanışında da hazır bulunması bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, “Emekli generallere konuşma yasağı getirildi” yönündeki haberleri yalanlayan 8 maddelik bir açıklama yaptı. Genelkurmay, internet sitesine koyduğu açıklamayla, dün bazı gazetelerde yer alan haberleri yalanladı. Bazı basın ve yayın organlarında söz konusu değişikliğin zamanlamasıyla ilgili hayali senaryoların dile getirildiği ve değişikliğin içeriği hakkında yanlı, maksatlı yorumlar yapıldığı belirtilen açıklamada, “Ayrıca ‘Emekli generallere konuşma yasağı getirildi’ gibi tama Şirketokrasi... Dünyanın gerçek güçlü iktidarı günümüzde ‘şirketler’dir. Otokrasi, bir otokratın gücü elinde bulundurduğu yönetim biçimi; aristokrasi, seçkinlerin gücü elinde tuttuğu sistem; demokrasi, halkın iktidar gücüne sahip olduğu sanılan rejim; hepsi geçmişte kalmıştır. Günümüzde bütün iktidar gücünü elinde bulunduranlar ‘Çokuluslu Şirketler’dir. Devletler, bu şirketlerin uygulama araçlarıdır, ordular onların hizmetindedir, para onların elindedir, medya onların iletişimini sağlar. Küreselleşme denilen, önlemeyeceği söylenen, karşı çıkanları ezip geçtiği bildirilen yeni dünya düzeni ‘Çokuluslu Şirketler’in bütün dünyayı kendi pazarları yapmalarının adıdır. Dünya üzerindeki en büyük temsilcisi Amerika’dır. İngiltere, onun yanı başındaki ortağıdır. Avrupa ülkeleri bir yandan bu pazarlara yayılırken bir yandan da kendi çıkarlarını korumaya çalışmaktadırlar. Bilenlerin çok iyi bildiği bu gerçekleri neden yazıyorum? Yeni bir kitabı okuyorum: ŞİRKETOKRASİ. John Perkins, BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI kitabının ikincisini de yazdı ve kitap dilimize çevrilerek yayımlandı. (April Yayınları) Kitabı okuyorum ve Türkiye’yi görüyorum. Endonezya’yı anlatıyor: “Madenler, kâğıt ve kâğıt hamuru fabrikaları ve öteki kaynak sömürücü endüstriler dünyanın en geniş yağmur ormanları içindeki muazzam arazileri soyup çırılçıplak bırakıyordu.” Rüşvet vermenin yollarını da belirtiyor: “Meşru rüşvet vermenin dört yolunu bildiğimi anlattım ona. O kişinin ya da dostlarının sahip olduğu şirketlerden normal bedelinin çok üstünde paralar ödeyerek buldozerler, vinçler, kamyonlar ve diğer ağır inşaat makineleri alınmasını ayarlayabilirlerdi. Yine benzer şekilde o kişinin sahip olduğu şirketlere şişirilmiş fiyatlarla taşeronluklar verilirdi. Aynı model SWEC’in orada gereksineceği gıda, konut, araba, yakıt ve benzeri şeyler için uygulanabilirdi. Ve sonuncu yöntem de Endonezyalı kafadarların çocuklarına prestijli ABD üniversitelerinde tüm bedelleri ve giderleri ödenmiş eğitim, ardından da ülkede kaldıkları sürece yüksek maaşlı stajlar önerilebilirdi.” Endonezya’yı anlatıyor ama nedense bana hiç yabancı gelmiyor. “O kaynaklarda da dünyanın en büyük altın üreticisi Denver merkezli Newmont Mining Corp.’un benim zamanında üstünde tepindiğim yer olan Sulawesi’nin Buyat Körfezi’nden okyanusa yasadışı arsenik ve cıva boşaltımı yaptığı suçlaması belgelerle desteklenerek sunuluyordu.” Newmont mu? Altın üretimi mi? Siyanür mü? Benim aklıma Bergama geliyor, İda Dağları geliyor. Bak sen, John Perkins bunları da biliyor olmalı. Sonra Ortadoğu’ya geçiyor Ekonomik Tetikçi John Perkins. Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn ve elbette Irak, sonra da İran. İsrail. Amerika’nın hazır kıtası. İki askerinin kaçırılışını derhal müdahale nedeni sayan, bütün gücüyle anında savaşı başlatan İsrail. Ve yapacağı en küçük harekette Amerika’dan izin almaya çabalayan Türkiye’nin yeni siyasal iktidarı. Suudi kralının kaldığı otele koşuşan Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı ve başbakanı. Yeşil bayraklı fonda Suudi Kralı’nın iki yanında oturanların aile fotoğrafı. 10 Kasım 2007’de Atatürk Çankaya’yı terk etmiş olmalı. Amerika’nın Türkiye’yi ‘ılımlı İslam’ yapmasının proje mühendisleri. Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) eşbaşkanları. Şirketokrasi. Çokuluslu şirketlerin iktidarı. Ülkemin siyasal iktidarına tırmanan din eksenli yöneticilerinin, çocuklarının, yandaşlarının hızla yükselen şirketleri. Gemicilikler, yumurta şirketleri, inşaat şirketleri... Milyon dolarların hemen kazanılmaları. Ülkemde yüksek eğitim yapanların işsizliği yıl yıl artarken siyasal iktidar ailelerinin önlenemez ekonomik iktidarları. Şirketokrasi. John Perkins’i okuyun. Türkiye’yi bir kez daha görün... email: [email protected] [email protected] www. erdalatabek.com ? Genelkurmay’ın internet sitesinde yayımlanan açıklamada, bazı gazetelerde yer alan haberlerin gerçekleri yansıtmadığı vurgulandı. Açıklamada, değişikliğin içeriği hakkında maksatlı yorumlar yapıldığı belirtildi. men gerçek dışı beyanlarda bulunulmuştur” denildi. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Maddeye eklenen (ç) alt bendi, kişilerin fikirlerini beyan etme özgürlüğünü kısıtlamayı değil; Türk Silahlı Kuvvetleri’nde var olan silah arkadaşlığı ve ahde vefa geleneğini korumayı amaçlamaktadır ve kanun niteliğinde değil, yönetmelik kapsamı içindedir. Yapılan değişiklik, esas itibarıyla emekli askeri personele kesinlikle genel bir kısıtlama içermemektedir. Kaldı ki, emekli subay ve generaller ordu ile organik ilişkileri kalmamış kişiler olup Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu kişiler üzerinde bir tasarruf imkânı bulunmamaktadır. Ancak sayıları çok az olmakla birlikte, şahsi tatminsizlik ve bazen maalesef irticai görüşlerin etkisiyle, belli kişiler ve basınyayın kuruluşlarından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne akıl almaz ve kabul edilemez bir şekilde kin ve nefretle saldıranlar da mevcuttur. Muvazzaflık döneminde alınan görevler ve sahip olunan bilgiler hakkında saptırılmış veya gerçek dışı beyanlarda bulunarak astlıküstlük ilişkilerini zedeleyen, amir ve komutanlara karşı güven hissini yok etmeye yönelik aşağılayıcı söz ve davranıştaki bu kişilerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden uzak tutulmaları, doğal bir kurumsal korunma tedbiridir. Söz konusu yönetmelik değişikliğinin ‘emekli generallere konuşma yasağı’ şeklinde yansıtılması, belli siyasi maksatlarla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan bir tavır olarak değerlendirilmekte ve kınanmaktadır. Ayrıca bunu yapan kişi ve basınyayın organları hakkında yasal yollara başvurulacağı da açık bir gerçektir. Yaşadığımız bu dönemde, tüm kişi ve kurumların her konuya sorumluluk içinde yaklaşmaları kaçınılmaz bir zorunluluktur. Aksine davranışlar, Silahlı Kuvvetler’den çok, ülkemize zarar vermektedir.” CHP MİLLETVEKİLİ KOÇ Kaz Dağları için büro ÇANAKKALE (AA) Küçükkuyu Bahçedere köyünde maden çıkarmak için başlatılan sondaj çalışmalarına karşı çıkmak ve yöre halkını gelişmeler hakkında bilgilendirmek amacıyla kurulan “Kaz Dağları’nı Koruma Girişimcileri’’ grubu tarafından, Küçükkuyu’da irtibat bürosu açıldı. Küçükkuyu Belediye Başkanı Yusuf Aksoy ile grubun en genç üyesi ilköğretim 5’inci sınıf öğrencisi Dilara Erdinç tarafından kesilen kurdeleyle hizmete giren büroda, her gün bir gönüllü nöbet tutacak. ‘Başkan olursam Samsun kazanır’ ? Genel başkanlık adaylığı için çalışmalarını sürdüren Haluk Koç, Samsun İl Örgütü’nden yakındı. CEMİL CİĞERİM Şehitlere saygı yürüyüşü KOCAELİ (AA) Kocaeli’nde Herkes İçin Spor Federasyonu’nca organize edilen kent yürüyüşü “Şehitlere Saygı’’ adı altında yapıldı. Saraybahçe Belediyesi ile Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nun ev sahipliğinde yapılan yürüyüşe katılan ilköğretim okullu öğrencileriyle sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Anıtpark’ta toplandı. Herkes İçin Spor Federasyonu Başkanı Göksel Arsoy, devletin halkına spor yaptırma mecburiyetinin anayasal bir görev olduğunu ifade etti. SAMSUN CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, genel başkan seçilmesi halinde bundan en fazla Samsun’un kazancı olacağını ancak il örgütünün kendisine destek vermediğini belirterek “Bütün iller ayağa kalktı. Benim il başkanım ise ‘Haluk Koç bizim evladımız’ diyemiyor” dedi. İl Başkanı Yılmaz Türkoğlu ise Koç’a “Destek vermem için istifa etmem gerekir” diye yanıt verdi. Samsun milletvekili Suat Binici ise Koç’un erken davrandığını söyledi. Samsun’dan kendisini ziyaret eden bir heyeti adaylık çalışmalarını sürdürdüğü Çankaya’daki özel bürosunda ağırlayan Haluk Koç’un Samsun İl Örgütü’nden yakındığı öğrenildi. CHP’nin seçimlerde Samsun’da 110 bin oy aldığını belirten Koç’un “Tarihinde ilk kez Samsun’dan bir genel başkan adayı çıkıyor ve Samsun’dan gelecek delege de kendi adayına oy vermemek için programlanacak. Bu çok ayıp bir şey. Benim genel başkanlığımdan en çok Samsun kazanır. Örnekleri ortada. Süleyman DemirelIsparta, Mesut YılmazRize, Abdullah GülKayseri. Ben Türkiye’yi bir 6 ay dolaşsam her şey farklı olur” dediği belirtildi. CHP Samsun İl Başkanı Yılmaz Türkoğlu, Koç’u partinin resmi internet sitesinde yanıtladı. Türkoğlu, açıklamasında, “Ben her şeyden önce CHP’nin il başkanıyım. Deniz Baykal da benim genel başkanım. Haluk Koç’a destek vermem için, siyasi inancım gereğince il başkanlığından istifa etmem gerekir. İl örgütü olarak seçilecek 18 kurultay delegesinin genel başkanlık seçiminde Baykal ve Koç arasında özgürce karar vereceklerine inanıyorum” ifadelerine yer verdi. Açılış törenine Kostas Karamanlis, İlhan Aliyev ve Başbakan Erdoğan katıldı. (Fotoğraf: AA) TürkiyeYunanistan doğalgaz boru hattı açılışı gerçekleştirildi ‘İşbirliğimiz genişlemeli’ İPSALA (Cumhuriyet) Türkiye ile Yunanistan arasındaki en büyük ekonomi anlaşması olma özelliği taşıyan doğalgaz boru hattının açılışı dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in katıldığı ortak törenle açıldı. Erdoğan, törende, “Burada bir tarafın diğer tarafa üstünlüğü değil, karşılıklı bir bağımlılığı söz konusudur” dedi. 3 Temmuz 2005’te Erdoğan ve Karamanlis tarafından temeli atılan boru hattının açılışı, seçimler ve çeşitli aksaklıklar nedeniyle 3 kez ertelenmişti. Dün nihayet gerçekleştirilen açılış öncesinde Başbakan Erdoğan, Karamanlis ve beraberindeki heyeti, Meriç Nehri Köprüsü üzerinde karşıladı. Erdoğan ve Karamanlis, daha sonra Türkiye sınırındaki tören alanına geçti. Türkiye, Azerbaycan ve Yunanistan milli marşlarının okunmasıyla başlayan törene Erdoğan ve Karamanlis’in yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Yunanistan Kalkınma Bakanı Christos Folias, Gürcistan Enerji Bakanı Alexander Khetaguri ile ABD Enerji Bakanı Samuel Bodman da katıldı. Burada bir konuşma yapan Burada bir tarafın diğer tarafa üstünlüğü değil, karşılıklı bağımlılığının söz konusu olduğuna işaret eden Erdoğan, “Temennimiz enerji konusunda başlayan ve karşılıklı güvene dayalı işbirliği sürecinin siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik alanları da kapsayacak şekilde süratle genişlemesidir” diye konuştu. Kostas Karamanlis de konuşmasında boru hattının bölge istikrarı açısından çok önemli olduğunun altını çizdi. Karamanlis, Türkiye’nin AB’ye adaylığı konusunda, “Türkiye’nin AB üyelik sürecini desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye de AB’ye üyelik yolunda gereken kriterleri yerine getirmek durumunda. Bu da sizin bildiğiniz bir realite zaten’’ diye konuştu. İlham Aliyev ise bu proje sayesinde Azerbaycan doğalgazının ilk kez Avrupa pazarına açılacağını dile getirdi. Konuşmaların ardından doğalgaz hattı, Erdoğan, Karamanlis ve Aliyev tarafından düğmelere basılarak açıldı. Tartışma Samsun’da parti içinde çekişme sürerken delege seçimlerinde de büyük tartışma yarattı. Samsun milletvekili Suat Binici ise tartışmaların sürekli delege seçilen kişilerin bu kez kazanmamasından kaynaklandığını savundu. Haluk Koç’un seçimler öncesinde partilileri tek tek aradığı gibi kendisinin de parti örgütleriyle beraber hareket etme hakkı olduğunu söyleyen Binici, “SamsunsporAntalyaspor maçı değil ki Samsunspor’u tutalım. SamsunsporAntalyaspor maçı olsaydı elbette Samsunspor’un yanında olurduk” dedi. ? Boru hattı açılış töreninde konuşan Erdoğan, “Türkiye, 21. yüzyılın İpek Yolu olarak adlandırılan doğubatı enerji koridorunun hayata geçirilmesine öncülük etmektedir” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin jeostratejik konumuyla birlikte bölgede enerji merkezi dağıtıcısı ve transit ülke pozisyonunu güçlendirmeyi amaçladıklarını vurgulayarak “Bu projelerle Türkiye, 21. yüzyılın İpek Yolu olarak adlandırılan doğubatı enerji koridorunun hayata geçirilmesine öncülük etmektedir” dedi. MAÇLARDAKİ ŞİDDETE ÖNLEM Geçenlerde Fatih Terim üzerine yazdığım yazı nedeniyle bir okurum, “Bari bu işe de karışma” türünden bir email yollamıştı. Köşe yazarlarının böyle bir derdi bulunuyor. Yazdıkları hemen her konunun uzmanı var. Bu nedenle onlar birçok uzmanlık alanına el atıp fikir beyan ettikleri zaman, bu tür tepkilerle karşılaşabiliyorlar. Fatih Terim meselesini ben futbol meselesinin çok ötesinde bir konu olarak ele almış ve Terim’in bir sosyal fenomen olduğunu ifade etmiştim. Kaldı ki, ben de birçok Türk erkeği gibi gençliğimde futbol oynadım. Tarsus İdman Yurdu’nun iyi futbolcularından birisi olduğumu bizim kuşak teslim eder. Neyse, bu yazıya böyle başlamamın nedeni, yine konuyu Fatih Terim’e getirmek isteği. Malumunuz, Milli Futbol Takımımız cumartesi gecesi Norveç’in Oslo kentinde Norveç Milli Takımını 21 yenerek Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katıla Futbolda Eksiklerimiz Üzerine… bilmek için önemli bir avantaj elde etti. Fatih Terim ve ekibi için, belki de Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ve ekibi için bu maç bir anlamda kader maçıydı. Türkiye, bu maçı berabere bile bitirse Avrupa Şampiyonası’na katılma şansını kaybedecekti. ??? Türkiye, çok kolay bir gruba düşmüştü. En büyük rakibimiz olarak sayılan Norveç’i önceki gece gördük. Türkiye, futbolcu kalitesi olarak birkaç gömlek üstündeydi Norveç’in. Buna rağmen çok başarısız maçlar çıkaran takımımız şampiyonaya veda etmenin sınırına kadar geldi. Üstelik, bu sıkıntıların temel nedenlerinden birisi de; bir önceki Dünya Şampiyonası finallerine gitmek için İsviçre ile İstanbul’da oynadığımız kader maçında yaşadıklarımızdı. Fatih Terim başta olmak üzere milli futbol takımımızı yöneten ekip, sahadaki başarısızlığın hırsıyla ortalığı birbirine katmış ve milli takımımızın çok ağır bir ceza almasına neden olmuşlardı. ??? Futbolun artık bilimsel bir çalışmayı gerektirdiği, buna uygun bir altyapıya ihtiyaç duyulduğu ortamda, “Allah Allah, Maşallah!” temennileriyle bu işin yürümeyeceği de bir başka gerçekti. Türkiye, Ulusoy ve Terim önderliğinde bir elenmenin daha kıyısından döndü. Oyuncular, gerçekten klaslarını konuşturarak Oslo’da önemli bir başarı elde ettiler. Kendi çaplarına uygun bir futbol oynadılar. Büyük bir olasılıkla Bosna Hersek’i de yenerek Avrupa Şampiyonası finallerine katılacağız. Ancak bu başarı, ortadaki hatalı yönetim ve yönlendirme gerçeğini gözden kaçırmamalı. ??? Futbol, kolektif bir oyun. Eğitilmiş ve gelişmiş insan unsuru önemli. Seyircisiyle, futbolcusuyla ve tabii en önemlisi de yöneticisiyle. Norveç maçında görüp izledik. Norveçli seyirciler, finale kalmanın eşiğinden dönen ve büyük bir hayal kırıklığına yol açan neticeye rağmen, takımlarını son ana kadar desteklediler. Seyircisi de, oyuncusu da, teknik adamları da soğukkanlılıklarını korudular ve hiçbir taşkınlık yapmadan sahadan ayrıldılar. Aslında Norveç’in başına gelen, bizim İsviçre maçından başımıza gelenden farklı değildi. Hatta daha da vahimdi. Finale gitmek için kendi sahalarında bir beraberlik onlara yetiyordu. Tam anlamıyla ciddi bir başarısızlık söz konusu oldu Norveçliler için. Karşılarındaki takımı kutlayıp, yenilgiyi içlerine sindirdiler, uygar bir ülke olarak durumu kabullendiler. Burada bizler için ciddi dersler olduğunu söyleyebilirim. ??? Evet şaşırmayalım ve kendimizden geçmeyelim. “İnşallah, Maşallah”la bu işler yürümez. Ciddi, disiplinli ve sistemli bir çalışmaya gerek bulunuyor. Fatih Terim yan baktı diye hiçbir futbolcu daha iyi oynayamaz. Futbolun kendine göre kuralları var, ona uyarak başarı kazanılır. Çok yetenekli ve birikimli bir oyuncu kadrosuna sahibiz. Bu kadroyla önemli başarılar kazanılabilir. Tersi de olabilir. Şimdi, daha eleştirici bir gözle takımı ve ekibi değerlendirmeliyiz. Haluk Ulusoy, Fatih Terim ikilisi şimdilik bu ülkenin bir gerçeği. Norveç başarısından sonra, onları eleştirmekten vazgeçmeyelim. Yoksa başka hayal kırıklıkları daha yaşayabiliriz. Haydi Euro 2008 için kolları sıvayalım. Sahte bilet satana 2 yıla kadar hapis EMİNE KAPLAN ANKARA AKP hükümetinin 2.5 yıl önce spor karşılaşmalarında şiddetin önlenmesi için çıkardığı yasa yeterli olmayınca çözüm cezaların arttırılmasında bulundu. TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan 671 maddelik temel ceza yasalarına uyum öngören yasa tasarısı, 28 Nisan 2004 yılında çıkarılan Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa’da da değişiklik getiriyor. Tasarıda öngörülen düzenlemeler şöyle: Spor karşılaşmalarının yapıldığı kapalı veya açık alanlara her türlü silah, kesici ve delici alet, sis veya ses bombasını sokan kişiler, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak. Spor alanlarına sokulması yasak olan maddeleri kullanan kişiler, 6 ay süre ile karşılaşmalardan men ve 1500 YTL, fiilin tekrarı halinde ise 1 yıl süreyle karşılaşmalardan men ve 3 bin YTL idari para cezası ile cezalandırılacak. Sahte, kullanılmış, tahrif edilmiş veya benzer şekilde hazırlanmış olan maç biletlerini satan, satılmasına aracılık eden, bu biletleri basan veya satışa hazırlayanlar, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle