23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y B 19 15 18 18 21 22 23 24 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB Y Y B PB Y 23 25 23 20 19 19 22 19 25 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B PB 28 28 27 28 24 26 19 18 16 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz ile sabah saatlerinde Bolu, Eskişehir, Ankara’nın batısı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışlar Marmara’nın batısı ve Kıyı Ege’de etkili olacak. Hava sıcaklığ güney ve iç kesimlerde 24 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 8 Helsinki B 7 Stockholm B 8 Londra B 14 Amsterdam Y 11 Brüksel B 10 Paris PB 11 Bonn B 8 Münih PB 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y PB Y Y Y Y Y Y 9 14 22 8 13 12 15 22 7 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B PB PB PB PB Y B B 9 22 8 21 19 16 15 33 30 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Temel Sorun!.. ? Baştarafı 1. Sayfada Eski Terörle Mücadele Koordinatörü Başer, Kürt lidere karşı önlem alınması gerektiğini söyledi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY çimlerde tazelenip gündeme girmesi rastlantı mıdır?.. ? ‘Cumhurbaşkanı Başbakan Hükümet Meclis’ ekseninde tek başına egemenleşen AKP’nin önde gelenleri, ne kadar ağır bir sorumluluğu üstlendiklerinin bilincinde midirler? Bu soru boşluktadır. Ana muhalefetle hiçbir uzlaşma aramayan; yargı, ordu, bürokrasi, üniversitelerle sürekli zıtlaşan bir iktidar manzarası seyrediliyor. Ülkede var olması gereken güven duygusu yok ediliyor ve her gün şehit üstüne şehit verilen bir ortamda laik düzen üzerine soru işaretleri gün geçtikçe büyüyor. AKP iktidarının üstünde başlangıçtan beri bir takıyye şaibesi bulunmaktadır. Ancak bugün varılan noktada iş değişmiş, daha derin ve geniş boyutlar kazanmıştır. Devlet içindeki çelişki devletin zaafını yoğunlaştırmaktadır. Terör bu ortamda cesaret kazanmakta, azmakta, her gün tırmanmaktadır. ? Ulusal birlik ve güven zorunluğu her şeyin üstüne çıkmış; ülkenin ve devletin bekası için temel koşula dönüşmüştür. İktidar her bakımdan bu güveni ulusa vermek zorundadır. Hâlâ rejim kapsamında takıyye kuşkusunun gölgesinde kalmayı yeğleyen bir iktidarla Türkiye’nin var oluşu tehlikeye düşmektedir. AKP iktidarı bu temel sorunu çözemezse, sorun iktidarı çözecektir. ‘Barzani hesap vermeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri’deki PKK saldırısının ardından uzmanlar “sınır ötesi harekâtın” bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin eski Terörle Mücadele Koordinatörü Edip Başer, cezalandırılması gereken asıl kişinin Kürt lider Mesud Barzani olduğunu söyledi. Emekli Tuğgeneral Cihangir Dumanlı, saldırının hemen ardından, bölgeye sınır ötesi operasyon düzenlenmesi gerektiğini belirtirken “Eğer o an, Türk uçakları ya da birlikleri, Irak’ın kuzeyine girip örgütün yuvalandığı yerleri vurmadıysa, alınacak tüm kararlar ‘geç’tir” dedi. Saldırıların Türkiye’yi tahrik etmek için yapıldığının söylendiğini belirten Dumanlı, “Eğer bu olay tahrikse, yapacak bir şey yok. Bizi oraya hazırlıksız çekmek istiyorlar.. ancak öyle bir şey olmaz. Zaten hazırlığımız var” dedi. ‘Başbakan ziyaretini iptal etmeli’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, sınır ötesi operasyon konusunu ABD Başkanı George Bush’a ileteceğini açıkladığını anımsatan Dumanlı, “Başbakan’ın artık ABD ziyaretini iptal etmesi gerekiyor. Habur Sınır Kapısı derhal kapatılmalı. Milletin de artık bu pasifliğe tepkisini göstermesi gerekiyor. En sert tepkiyi hemen vermezsek yakında bir devlet olma özelliğimizi yitireceğiz” değerlendirmesini yaptı. Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, TBMM’den çıkarılan tezkereyle büyük bir politik inisiyatifin kazanıldığını dile getirdi. Eslen, “Başbakan dedi ki, ‘Karar aldık ama hemen uygulamayacağız’; Hükümet Sözcüsü ‘Habur’u kapatmayacağız’ dedi. Ondan sonra yine Başbakan, ABD ziyaretinde Bush ile konuşacağım’ açıklamasını yaptı. Bütün bunlar meseleyi sulandırdı” dedi. Atılması gereken en önemli adımın sınır ötesi operasyon olacağını söyleyen Eslen, “PKK ile mücadelede inisiyatifi kaybetmiş durumdayız. Çünkü mücadeleyi PKK’nin istediği yerde yapıyoruz. Sınır ötesi harekâtla PKK’nin ve Barzani güçlerinin dengesi bozulur. Örgütün lider kadrosu etkilenir” diye konuştu. ‘Barzani’nin burnu sürtülmeli’ Türkiye’nin eski Terörle Mücadele Koordinatörü Başer de, K. Irak’ta kendisini otorite olarak tanımlayan grubun başındakiler ve Merkezi Irak Yönetimi’nin, “Başka ülkenin askerlerinin girmesine izin vermeyeceğiz” dediğini, ancak topraklarında teröristleri barındırdığını belirtti. Başer, “Madem bu kişiler bölgede egemen güç, bunun hesabını önce Irak yönetimi ve Barzani vermelidir” dedi. Başer, “Elbette gerçekçiliği ve aklı elden bırakmadan, Barzani yönetimini şiddetli bir biçimde cezalandıracak tedbirlerin alınması gerekir. Barzani’nin burnunun sürtülmesi lazım” diye konuştu. Başer, saldırıların birkaç nedeni olabileceğini belirterek “Türkiye’yi K. Irak’a çekerek ABD ile siyasi anlamda karşı karşıya getirmek olabilir. Ayrıca, TürkKürt ikiliği yaratmak amacı güdebilirler. Bu tuzağa düşmemek gerekir” dedi. Gül: Barzani muhattabım değil Liderler Köşk’e çıkıyor Yurt Haberleri Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hakkâri’deki saldırının ardından yaptığı açıklamada, “Topyekün bir mücadele için milletimiz, devletimiz herkes seferber olmuştur’’ dedi ve bugün TBMM’de temsil edilen tüm siyasi partilerin genel başkanlarıyla görüşeceğini açıkladı. Kayseri’de oyunu kullandıktan sonra gazetecilere açıklama yapan, Barzani’nin “Türkiye operasyon yaparsa kendimizi savunma hakkımızı kullanırız” şeklinde açıklama yaptığının anımsatılması üzerine, “Bana bu tür kişilerle ilgili sorular asla sormayın. Benim muhataplarım bellidir” diye karşılık verdi. Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Irak’ın toprağında Türkiye’nin gözü yoktur. Ama Irak teröristlere yataklık yapmaya devam ettiği sürece bunu yok etmek de Türkiye’nin hakkıdır, hukukudur.” TBMM’deki parti liderleriyle görüşecek olan Gül, bugün ilk olarak saat 10:00’da CHP lideri Deniz Baykal’la bir araya gelecek. Gül, 10:30’da MHP lideri Devlet Bahçeli’yi, 11:00’de DTP Grup Başkanı Ahmet Türk’ü, 11:30’da DSP lideri Zeki Sezer’i, 12:00’de BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nu, 12:30’da ÖDP lideri Ufuk Uras’ı kabul edecek. TBMM Başkanı Köksal Toptan, referandumda oyunu kullandıktan sonra gazetecilerin soruları üzerine, “İki gündür özellikle dün K. Irak’tan, Bağdat’tan, Türkiye’den çok küçük bir kesim de olsa o kesimlerden yapılan ama Washington’dan da çok cılız da olsa AB’den de gelen sesler terörü cesaretlendiriyor” dedi. Toptan, “Türkiye, sağduyulu hareket etmek suretiyle, heyecanlar yerine aklını kullanarak şimdiye kadar sürdürdüğü basiretli, akılcı politikalarını devam ettirmek zorunda” diye konuştu. Irak Devlet Başkanı Talabani ve Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt yönetiminin lideri Barzani, Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik olası operasyonunu değerlendirdi. (Fotoğraf: AA) Sınır ötesi C Kışkırtan açıklamalar Barzani, PKK’yi terörist olarak görmediklerini açıkladı,Talabani, “Hiçbir Kürt’ü Türkiye’ye teslim etmeyiz, hatta bir kediyi bile” dedi Dış Haberler Servisi Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Türkiye’nin K. Irak’a yönelik olası sınır ötesi operasyonuyla ilgili bir basın açıklaması düzenledi. Barzani, gazetecilerin “ABD ve Türkiye PKK’yi terör örgütü olarak görüyor. Siz nasıl görüyorsunuz” şeklindeki sorusu üzerine, “Barış arayışları var. Eğer PKK bu barış çağrılarını geri çevirirse biz de onları terörist olarak göreceğiz. Olası bir sınır ötesi harekât ve bize yönelik bir saldırı halinde, meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız” dedi. PKK ile Türkiye arasındaki kavgada taraf olmadıklarını söyleyen Barzani, “Ancak sorun Kürdistan bölgesini de içine alırsa halkımızı savunacağız” dedi. dedi. Türkiye’ye, Irak ile imzaladığı anlaşmaya saygı göstermesi çağrısında bulunan Talabani, konuyla ilgili olarak Dışişleri Bakanı Ali Babacan’la bir araya geleceğini kaydetti. ‘Liderlerin iadesi hayal’ Türkiye’deki şehit ailelerine baş sağlığı dileyen Talabani ise PKK liderlerinin Türkiye’ye teslim edilmesinin gerçekleşmeyecek bir hayal olduğunu söyledi. Talabani, “Türkiye bizden PKK yetkililerini istiyor. PKK liderleri Kürdistan dağlarında saklanmış durumda. Türk ordusu büyük gücüne rağmen onları yakalayamıyorsa, biz nasıl yakalayalım. Biz hiçbir Kürt’ü Türkiye’ye teslim etmeyiz, hatta bir kediyi bile” ‘PKK saldırıları durdurmayı düşünecek’ Akşam saatlerinde Kanal D’ye açıklamalarda bulunan Celal Talabani, bütün terör faaliyetlerine karşı olduklarını ifade ederek “Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. PKK’yi siyasi bir parti olarak kalıp şiddeti durdurmaya çağırıyoruz. Onlar da aslında yarın bunu düşünüyor olacak” diye konuştu. Irak’tan Türkiye’ye kınama BAĞDAT (AA) Irak meclisi, Türkiye’nin terör örgütü PKK’ye karşı Irak’ın kuzeyine girme ihtimalini kınarken teröristlerin de bölgeyi terk etmesini istedi. 275 milletvekilinden 184’ünün kabul ettiği karar metninde, “çözüme kavuşturulmamış bir sorunun çözümü için kuvvet kullanma tehdidi” kınanırken Irak hükümetinden “terör örgütü PKK’nin eylemlerine son verecek tedbirleri alması” talep edildi. Irak meclisi, “Irak topraklarından komşu ülkelere yöneltilen her türlü silahlı eylemi” de kınadı ve “terör örgütü PKK militanlarının Irak topraklarını terk etmesini” istedi. Bu arada, Irak Meclis Başkanı Mahmud Meşhedani, Arap ülkelerinden, “Türkiye’nin Irak’a yönelik operasyon olasılığına ilişkin resmi tavır belirlemeleri çağrısında bulunacağını ve savunma ittifakının yeniden canlandırılmasını isteyeceğini” söyledi. leştirildi. Teröristlerin, Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye girdiği ve aynı bölgeye geri döndüğü bilgileri var. Geldiğimiz nokta iki soruda düğümleniyor: 1 Türkiye’nin terörle mücadelesinde elini kolunu bağlayan ne? 2 Terör örgütü niçin etkili saldırılar dönemine girdi, bu gücü nereden alıyor? Artık sözü eğip bükmenin bir gereği yok. Türkiye’nin terörle mücadelesinde elini kolunu bağlayan; AKP hükümetinin tutumudur! Gerekli adımları atmamaktadır. Gerekli kararlılığı göstermemektedir. Başbakan Erdoğan, iki hafta önceki saldırılar sonrasında gündeme gelen tezkere için “bayramdan sonra” dedi! Bayramdan sonra çıkan tezkerenin kullanımı için de “5 Kasım’da Bush’la görüşmeden sonra” diyor! Erdoğan’ın dünkü ana gündemi, terörden çok medyanın terör haberlerini verme biçimiydi. Neredeyse, hiç haber yapılmasa daha memnun olacak! ??? Terörün sıfır noktasına indirildiği bir dönemde iktidarı devralan AKP, bu süreci hoyratça harcadı. 2005’te terör yeniden azmaya başlayınca önemsemedi. Konunun Meclis’te görüşülmesini dahi istemedi! 2007’nin başından beri dikkat çeken artışa da kulağını tıkadı. Son tezkere, tam bir mecburiyet ürünü. AKP ve çevresi dünkü saldırının ardından şunu işlemeye başladı: “Tamam terörle mücadele edelim de, sınır ötesi operasyon çözüm mü?” Tek başına çözüm değil. Arkasında bir siyasi irade olursa ve o siyasi irade üzerine düşeni yaparsa, terörle mücadelede başarılı olunur. AKP; ABD’yi karşısına almadan, Barzani ve Talabani’yi üzmeden terörle mücadele yaparmış gibi görünmek istiyor! Sınır ötesi operasyondan önce, ilk aşamada şunlar neden düşünülmüyor: 1 Irak’ın Türkiye’den beslenen bütün lojistik kanallarını kesmek. 2 Habur Sınır Kapısı’nı kapatmak. 3 Belli başlı başkentleri terör örgütünü kınamaya davet edip, samimi olmaya çağırmak. Türkiye’nin terörle mücadelede atacağı adımlar için iç ve dış kamuoyunu hazırlamak. ??? Başlangıçtaki ikinci sorunun yanıtına geçelim... Terör örgütünün en büyük lojistik desteği nereden? Irak’tan... Irak kimin işgalikontrolü altında? ABD’nin! ABD, terör örgütüne eğer silahı bırakmazsan bu topraklarda yaşayamazsın, dese, örgüt bu kadar etkili olabilir mi? Olamaz! Bu durumda şu yorum “ileri” olmayacaktır: Terör örgütü tamamen ABD kontrolündedir, ABD eylemlerine izin verdiği sürece saldırılarına devam edecektir! PKK, ABD’nin bölge taşeronlarından biridir! ABD, Kuzey Irak’ı Teksas’tan daha iyi kontrol etmektedir! Olayı böylesine netleştirmediğimiz sürece şaşı bakışımız devam edecektir. Dün yine kanlı bir pazar yaşadık. “Pazar” kavramı sadece haftanın bir gününü ifade etmiyor. Aynı zamanda küresel pazarın kanlı tezgâhını da ifade ediyor. Küresel pazarın sahipliğine soyunan ABD, istediğinden istediği şeyi almak için her yöntemi kullanıyor. “Vermezsen, sen bilirsin... Seni oturduğun evde rahat bırakmamanın yolları da var” diyor! Bu pazar tezgâhını görmeden ve gereğini yapmadan atılacak her adım tezgâha gelmek olur! ABD ile Kıbrıs harekâtından daha ciddi bir gerilimi göze almalıyız! ankcum?cumhuriyet.com.tr ABD YÖNETİMİ SALDIRIYI KINADI Çelik’ten garip açıklama Ordu’da oy kullanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, sınır ötesi operasyonun hızlanıp hızlanmayacağı yönünde ortak bir karar alınacağını söyledi. Erzurum’da sandık başına giden Sağlık Bakanı Recep Akdağ “Bu saldırı tezkerenin ne kadar doğru bir karar olduğunu gösterdi” dedi. Bursa’da oy kullanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in sözleri ise dikkat çekti: “Öyle tahmin ediyorum ki son olaylar, tezkere olayları çerçevesinde, umarım bir provokasyon filan, başka bir amaca dönük değildir, klasik terör çatışması neticesinde olan bir hadisedir.” BBC: Operasyon baskısı artacak Yabancı basında ilk haber Dış Haberler Servisi Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde PKK tarafından gerçekleştirilen saldırı dünya basınında geniş yankı buldu. İngiliz yayın kuruluşu BBC, internet sayfasında flaş haber olarak verdiği haberde, saldırının tezkerenin onaylanmasından sonra yapılan ilk saldırı olduğuna dikkat çekti. Bölgede 3 bin kadar PKK’linin konuşlandığını yazan BBC, Türk hükümetinin sınır ötesi operasyon gerçekleştirme konusunda kamuoyu ve TSK tarafından daha büyük baskı altına alınacağı yorumunu yaptı. BBC’nin teröristleri, “asi” ve “gerilla” olarak tabir etmesi dikkat çekti. Fransız Le Monde gazetesi ise internet sayfasında, “Irak sınırına yakın bölgede ayrılıkçı Kürtler ile Türk ordusu arasında ‘öldürücü çatışmalar’ meydana geldiğini, olayda çok sayda Türk askerinin öldüğünü” belirtti. Gazete, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonunun bölgeyi istikrarsızlaştırmasından korkulduğunu belirtti. Bush: Saldırılar hemen durmalı Haber Merkezi ABD Başkanı George Bush, kabul edilemez olarak nitelediği PKK saldırılarının hemen durması gerektiğini söyledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Gordon Johndroe tarafından yapılan açıklamada, Bush’un PKK saldırılarını kınadığı belirtildi ve “Başkan Bush, yaşamını yitirenlerin kaybedenlerin ailelerine ve Türkiye halkına başsağlığı diler” denildi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack imzasıyla yapılan açıklamada da saldırıdan ABD’nin derin öfke duyduğu belirtildi. Açıklamada, “PKK’li teröristler, sadece acı çekmeye yol açacak şekilde arkalarında kanlı bir iz bıraktı. Bu teröristlere karşı Türk ve Iraklı müttefiklerimizle çalışmayı sürdüreceğiz. Iraklı ve yerel Kürt yetkililere, Irak topraklarından kaynaklanan PKK eylemlerini durdurmak için adım atmaları çağrısında bulunuyoruz” denildi. Yazılı bir açıklama yaparak saldırıyı kınayan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson ise “Bu vahşet döngüsünü sona erdirmek, üzerinde birleştiğimiz bir hedeftir” dedi. BOĞAZ’DAKİ akıntı bir engele, çıkıntıya ya da buruna rastladı mı geri döner, kıvrılıp dolanır. Sellerde de kötü anaforlar olur, her şeyi içine çeken çukurlar oluşur. Son yılların AKP yöneticileri önlerine hukuk engelleri çıktıkça durup düşünerek hukuka uygun çareler bulacaklarına anafora kapılıyor, hem kendilerini hem de ülkeyi bilinmez akıbetlere sürükleyecek çukurlara düşüyorlar. Böyle ortamlarda asker müdahalesi ya da darbesi olasılığından söz edenlere öyle pek büyük bir öfkeyle kızmamak gerekir. Bu olasılıklar, durup dururken ya da bazı kişilerin ihtirasları yüzünden belirmez. Yürürlükteki sistemin kendini doğru dürüst yürütemediği ve hukuksuzluk anaforlarına yuvarlandığı hallerde, “Bari ülkeyi kurtaralım” diyenler çıkacaktır ister istemez. 27 Mayıs 1960’ta ve 12 Eylül 1980’de olduğu gibi. Dolayısıyla, darbe olasılığını önlemenin en sağlıklı çaresi, devleti yönetenle AÇI MÜMTAZ SOYSAL Hukuksuzluk Anaforu C rin olur olmaz nedenlerle ve kendi elleriyle, kendi iktidar hevesleri uğruna hukuk düzenini anlamsız ve etkisiz duruma düşürmekten uzak durmalarıdır. umhurbaşkanı seçimi dolayısıyla başlayan ve “ucube halkoylaması”yla zirveye çıkan hukuk garabetlerine biraz da bu gözle bakmak gerekir. Özellikle de bu garabetler cumhuriyet ilkelerine sözüyle ve özüyle bağlılığı tartışmalı bir zihniyetin sahiplerini devletin yukarılarına getirip orada tutmak için ortaya çıkmış ve böylece en yüksek noktada “simgesel” bir nitelik kazanmışsa Sayın Cumhurbaşkanı’nın referandum yasasına getirilen “anayasa değişikliği”ne ilişkin son girişimler karşısındaki tutumu gerçekten çok düşündürücüdür. Sakatlığı ve hukuka aykırılığı, birkaç istisna dışında bütün hukukçularca teslim edilen böyle bir yasayı, benzer durumlarda Sayın Sezer’in hep yaptığı gibi, Meclis’e geri çevirip “Bir daha bakın” diyemez miydi? Pasiflik, olayın Cumhurbaşkanı’yla doğrudan ilgili oluşu yüzünden vahim bir nitelik kazanmıyor mu? Hem onun, ettiği yeminle ters düşerek, tarafsızlığını koruyamayışı dolayısıyla, hem de hukuk devleti anlayışını korumaktaki çaresizliğinden ötürü. ukuka karşı pervasızca saygısızlık, devletin saygınlığını, ülkenin bağımsızlığını ve ulusun onurunu korumak amacıyla yapıldığı zaman bile pek hoş görülmez. Ama, hüzün verici olan şudur: Hukuktaki pervasızlığın sahipleri tam da bu konularda, pervasızlık şöyle dursun, tam bir siliklik, gereksiz çekingenlik, ürkeklik ve başkalarına bağlılık göstermekteler. Dünkü de dahil, son olaylar ve verilen kayıplar, iktidara gelirken başlayan ABD’ye bağlılığın, oraya aşırı güvenin, AB karşısında ezilişin, “Batı ne der?” diye Irak sınırında güneye doğru köklü, güvenli ve bir daha değiştirilemez bir düzeltme isteyemeyişin sonucu değil midir? Bu siliniş, iktidar hırsıyla, cumhuriyetin temel nitelikleri konusundaki niyetlerle ve hukuksuzluk anaforunda yapılanlarla birleşince, ülkenin ve rejimin geleceği konusunda endişeye düşmeden durabilir misiniz? mumtazsoysal@gmail.com ‘Durum son derece tehlikeli’ Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, saldırıdan dolayı “çok kaygılı olduğunu” söyleyerek “saldırının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tezkereyi kabul etmesinden dört gün sonra düzenlendiğini” vurguladı. “İtidal çağrısında bulunuyoruz” diyen Kouchner, “Sorunun askeri yollardan çözümünün olmadığı” kanısında olduğunu söyledi. H CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle