19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EKİM 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SOSYAL BİLGİLER KİTABI 7 Suriye Devlet Başkanı, K.Irak’ta Kürt devleti kurulma olasılığının bulunduğunu söyledi DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT MEB’e göre Osmanlı çökmedi ? Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim 7. sınıf ders kitabında Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu, gelişimi ve diğer kültürlere karşı hoşgörüsü övgüyle anlatılırken Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne neden olan gelişmelere yer verilmiyor. FIRAT KOZOK ‘Bölünmüş Irak felaket olur’ ÖZGÜR ULUSOY YSK Kararının Gerekçesi Ne? Yüksek Seçim Kurulu’nun pazar günkü referandumun ertelenmesine gerek duyulmadığını bildiren kararı, oyçokluğu ile alınmış. Ama nasıl bir oyçokluğu? 7 üyeli kurul, “ülke genelini ilgilendiren konularda” 4 yedek üyesi ile birlikte toplanıp karar aldığı için, önceki günkü toplantıya da asıl ve yedek üyelerin tamamı katılmış. Oylama sonucu çok ilginç: 7 asıl üyenin 4’ü ve 4 yedek üyenin 2’si referandumun ertelenmesine gerek olmadığı yönünde oy kullanmışlar. 3 Asıl üye ile 2 yedek üye ise, TBMM’nin üç gün önce kabul ettiği değişikliklerle kabul edilen son anayasa hükümlerini yürürlüğe sokacak halkoylamasının kafaları karıştırmaya yönelik olduğunu savunan uzmanların görüşü yönünde erteleme istemişler. Öylece, 42 milyon 571 bin 284 seçmen ‘’6’ya 5’li’’ bir Yüksek Seçim Kurulu Kararı ile karşı karşıya kaldığı için, pazar gününden önce bu “kıldan ince kılıçtan keskin” kararın gerekçesini öğrenmek istiyor. YSK Kararı ile ilgili haberleri veren gazetelere bakılırsa “referandumun ertelenmesi”ni isteyen 5 üyenin bu doğrultuda verdiği oyun arkasında, gümrük kapılarında son değişiklikten önce oy kullanmış bulunan yaklaşık 20 bin seçmenin ‘’19 bin 685’’i (*) verdiği “evet’’ ya da “hayır”lar ile, o değişiklik sonrası aynı sandıklara giden ve pazar günü de gidecek olanların oylarındaki karmaşa, seçimin sonucunu tam bir ucubeye döndürecek endişesi yatıyor. Ankara’da önceki gün yaptığı temaslarda, sınır ötesi harekât konusunda Türkiye’ye destek veren Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, dün siyasi çözüm vurgusu yaptı. İstanbul’da bir grup gazeteciyle bir araya gelen Esad, türbanla ilgili soru üzerine, bunun kendileri için mesele olmadığını ancak Suriye’de radikal bir yaşam tarzına karşı olduklarını açıkladı. Esad, Tarabya’da bulunan Huber Köşkü’nde gerçekleşen toplantıda, başta sınır ötesi operasyon olmak üzere, gazetecilerin bölgeye ilişkin sorularını yanıtladı. Esad, tezkerenin Irak’ın bütünlüğü ve halkın birliği hedefine dayalı siyasi faaliyetlerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Siyasi çözümle ilgili soruları yanıtlarken, Irak hükümeti gibi ilgili taraflarla görüşmeleri kastettiğini kayde ? TBMM’de kabul edilen tezkerenin Irak’ın bütünlüğü ve halkın birliği hedefine dayalı siyasi faaliyetlerle desteklenmesi gerektiğini ifade eden Beşşar Esad, Irak Başbakanı El Maliki’nin Türkiye’ye heyetler göndermek istediğini vurgulayarak El Maliki’ye bir fırsat verilmesini önerdi. den Esad, Irak’ta çözümün olmadığı durumda, “Irak’ı kim yönetiyor sorusunun gündeme geleceğini” belirterek “Bugün Irak’ı kim yönetiyor? ABD kuvvetleri” diye konuştu. Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin Türkiye’ye heyetler göndermek istediğini belirten Esad, El Maliki’ye fırsat verilmesi gerektiğini vurguladı. yiz. Eminim, Irak’a komşu bütün ülkeler aynı tavır içindedir. Bu bütün Ortadoğu’yu havaya uçuracak bir bombadır. Bunu keşfetmek için çok akıllı ve zeki olmak gerekmiyor” yanıtını verdi. “Kürt devleti kurulması eğer bir vehimse ben kendimi mutlu sayarım” diyen Esad, ancak Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulması ihtimalinin bulunduğunu, Irak’ta demografik yapıyı bozacak gelişmeler olduğunu ifade etti ve “Umarım geri dönülmez bir noktaya gelmeyiz” dedi. Esad, türban konusunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le yaptığı gö rüşmede gündeme gelip gelmediği şeklindeki bir soru üzerine de Gül ile görüşmesinde bu konunun gündeme gelmediğini, kendisi için bunun mesele olmadığını, Suriye’de de böyle bir meselenin mevcut olmadığını ifade ederek şunları söyledi: ‘Radikal yaşam tarzına karşıyız’ “Gelişim ve değişim akılla ilgilidir, görüntüyle ilgili değil. Aklın ne kadar açık olduğu önemlidir. Biz Suriye’de radikal hayat tarzına karşıyız. Ama insan siyasette, dinde, yaşamın diğer alanlarında mutedil bir tavır sergiliyorsa, bunu kabul ederiz.... Belki eşim Esma Esad size daha fazla yardımcı olabilir.” Esad, ABD’de yapılacak Ortadoğu konferansına Suriye’nin çağrılıp çağrılmadığına ilişkin soruya da “Belki de ABD’de internet yoktur. Ama biz davet almadık” dedi. ‘Kürt devleti Ortadoğu’yu havaya uçuracak bir bomba’ Esad, Irak’ın bütünlüğü konusunda Suriye’nin görüşüyle ilgili soruya “Irak’ın bütünlüğü konusunda Türkiye ile mutabakat içinde ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim 7. sınıf sosyal bilgiler dersinin öğretim programı ve kılavuzu ile öğrenci ders kitabında Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu, gelişimi ve diğer kültürlere karşı hoşgörüsü övgüyle anlatılırken imparatorluğun son döneminde yaşananlar ve çöküşe neden olan gelişmelere yer verilmiyor. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan “İlköğretim sosyal bilgiler dersi 67. sınıflar Öğretim Programı ve Kılavuzu”nda yer alan “Türk Tarihinde Yolculuk” başlıklı ünitede, Selçuklu döneminden itibaren Türk tarihi ele alınıyor. Kılavuzda, ünite kapsamında öğrencilerin şu kazanımlara sahip olacakları belirtiliyor: Türkiye Selçukluları döneminde Türklerin siyasal mücadeleleri ve kültürel faaliyetlerinin Anadolu’nun Türkleşme sürecine katkılarını değerlendirir. Kanıtlara dayanarak Osmanlı Devleti’nin siyasi güç olarak ortaya çıkışını etkileyen faktörleri açıklar. Osmanlı Devleti’nin fetih ve mücadelelerini, Osmanlı’da ticaretin ve denizlerin önemi açısından değerlendirir. Osmanlı toplumunda hoşgörü ve birlikte yaşama fikrinin önemine dayalı kanıtlar gösterir. Şehir incelemesi yoluyla, Türk kültür, sanat ve estetik anlayışındaki değişim ve sürekliliğe ilişkin kanıtlar gösterir. OsmanlıAvrupa ilişkileri çerçevesinde kültür, sanat ve estetik anlayışındaki etkileşimi fark eder. Seyahatnamelerden hareketle Türk kültürüne ait unsurları örneklendirir. Osmanlı Devleti’nde ıslahat hareketleri sonucu ortaya çıkan kurumlardan hareketle, toplumsal ve ekonomik değişimin gerekçelerini analiz eder. İslam ülkelerinin ‘first lady’lerinin başı açıkken Türkiye’ninki türbanlı Kritik eşik Son değişiklikten önce gümrük kapılarında oy kullanmış olan seçmenlerin sayısını, önceki günkü devam kararını alan YSK üyeleri “kritik eşik” olarak yorumluyor ve “evet” ya da “hayır” oyları arasındaki farkın bu sayının altında olması durumunda, referandumun iptal edilebileceğini savunuyorlarmış. Savunmalarını da, seçim hukukunda “kullanılan usulsüz oy sayısının, sonucu etkilememesi halinde dikkate alınmayacağı”nı söyleyen kurala dayandırıyorlarmış. O kural, “sonucu etkileyen ya da etkilemeyen” usulsüz oyun, seçmenin kendi kusuru ile verilmiş olması ile ilgilidir. İşaretlenmiş olmak, kimin tarafından verildiğinin anlaşılmasını sağlamak gibi. Burada “usulsüzlüğe’’ yol açan durumu, özellikle yurtdışında bulunan ve gümrük kapılarında oy kullanmak için kilometrelerce yoldan gelmeyi göze alan seçmenler değil; tam tersine, bir yasayı hazırlamaktan aciz olan iktidar yaratıyor.. Onların gümrük kapılarındaki seçmenlere son değişiklikten önce ve sonra sorulan soruların neden olduğu karmaşadan doğacak “ucube”nin sorumlusu o oylar mıdır ki, bir kalemde geçersiz sayılsın? Ve o 19 bin 685 seçmen bu sayı, kapılarda oylama sürdüğü için daha da artabilecektir, seçmen olarak görev yapmaktan alıkonulmuş olsun. En azından onların yaşadıkları dış ülkelerden kapılara gidişgeliş için katlandıkları zahmet ve verdikleri parayı da mı YSK’nin son kararına ‘’evet’’ diyen sayın üyeler yok sayabilmek yanlısıdırlar? Suzan Mübarek Ürdün Kraliçesi Reina Esma Esad Mihriban Aliyev Eksi fark Pazar günkü referandum için ne “evet” yanlısı AKP ve DTP, ne de “hayır” demekten yana olan muhalefet partileri tek açık hava toplantısı düzenlemedi. Mahcup bir iki “evet”li afiş ve yine “Oyumuz evet olsun” türünden bir açıklama AKP kampanyası olarak arşivlere geçti. Özellikle iktidar partisi, genel seçimden önce adeta “ölüm kalım” sorunu olarak kamuoyuna sunduğu cumhurbaşkanını halk seçsin ile başlayan sloganlarını anayasa hükümleri haline getiren bu değişiklikleri kendi kaderi ile baş başa bıraktı. Fakat “referandum” senaryosunu da bu hali ile sahnelemekten de vazgeçmedi... Oysa, 22 Temmuz ile 21 Ekim arasındaki geniş sürede, çok iyi kullanabileceği geniş bir zaman dilimi vardı. 22 Temmuz sonuçlarını çok iyi okuyan AKP , pazar günkü oylamanın şifrelerini yeterince çözemedi... 22 Temmuz seçimlerinde sandığa giden seçmen sayısı 35 milyon 828 bin 274’tü. Bunlardan, 228 bin 019’u da gümrük kapılarında oy kullanmışlardı. Benim için o 35 milyon 828 bin 724 seçmenden pazar günkü oylamaya katılacak olanların sayıları arasındaki “eksi fark”, Türkiye’nin en son siyaset şablonu demek olacaktır. Gül ve Erdoğan ikilisi, pazar akşamı sandıklardan yüzde kaç “evet” çıkacağına değil, kendilerine iktidar ile birlikte ‘’Çankaya’’nın da yolunu açan 22 Temmuz seçimlerine yurttaşların gösterdiği ilgi ile bu referanduma katılanların oranını yan yana koysunlar. Sonra da, bir referandum kurumunu elbirliği ile nasıl “ucube” haline getirdiklerini düşünsünler. (*) Milliyet 18 Ekim 2007 Hayrünnisa Gül First Lady farkı ma Esad Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yanında, türbanlı “first lady” Hayrünnisa Gül de Suriye Devlet Başkanı’nın yanında yer aldı. S Sosyal bilgiler ders kitabında IVAS’TA ÂŞIK VEYSEL VE PİR SULTAN YOK da “Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi altında, Osmanlı Devleti’nin, kuruluşu, gelişimi ayrıntılı olarak anlatılıyor. Kitapta, devlet içerisinde farklı kültürlerin nasıl bir arada yaşadığı ve Osmanlı’nın “hoşgörüsü” de ayrıntılarıyla ele alınıyor. Osmanlı’nın gerileme çöküş dönemi ise göz ardı ediliyor. Ünitenin, “Yolumuz Sıvas’a Düştü” başlıklı konusunda da kentin tarihi, kültürel ve ekonomik yapısı işleniyor. Ancak, Âşık Veysel ve Pir Sultan Abdal gibi, dünyaca ünlü iki ismin adı bile geçmiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Türkiye ziyareti sırasında, resmi karşılama töreni düzenlenirken Çankaya Köşkü’nde ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin imajının “türbana” teslim olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün türbanlı eşi Hayrünnisa Gül, başı açık Esma Esad ile yan yana geldiğinde Türkiye’nin getirildiği nokta objektiflerden dünyaya yansıdı. İslam ülkelerinin çoğunun liderinin eşi siyasal İslamın simgesi olan türbanı takmazken Türkiye ilk kez dünya kamuoyuna türbanlı bir first lady ile “resmi” görüntü verdi. Çankaya Köşkü’ndeki resmi karşılama töreninde, protokol kuralları çerçevesinde objektiflere poz verilirken Esad’ın türban takmayan ve çağdaş giysileri tercih eden eşi Es T Vahabi inancına sahip Suudi ÜRBAN YERİNE ÇAĞDAŞ GİYİMİ TERCİH EDİYOR Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve İran gibi şeriat ile yönetilen ülkeler dışında Ortadoğu’daki Müslüman kimliği olan ülkelerin çoğunun liderinin eşi türban takmıyor. Esma Esad’ın yanı sıra Ürdün Kralı Abdullah bin Hüseyin’in Filistin asıllı eşi Kraliçe Reina da ülkesinde İslami kuralların büyük ölçüde günlük yaşamda etkili olmasına karşın türban takmadığını gibi çağdaş giysileri tercih ediyor. Arap dünyasının lideri konumunda olduğunu düşünen Mısır’ın Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in eşi Suzan Mübarek de türban takmayan lider eşleri arasında bulunuyor. Çağdaş giyimi ile Mısır’ın dünyaya tanıtımında önemli rol oynayan Suzan Mübarek’e geçen sene de Almanya’da Barış İçin Uluslararası Kadın Hareketi derneğinin başkanı olarak “Dr. Rainer Hildebrandt Madalyası” adlı Uluslararası İnsan Hakları Ödülü verilmişti. Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in eşleri Sacide Tulfah ve Samira da türban kullanmıyordu. Sacide Tulfah sadece ara sıra başına eşarp takıyordu. Ancak ABD işgalinden sonra Irak Başbakanı olan Şii kökenli Nuri El Maliki, tesettürlü olan eşini protokole sokmadı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin eşi Hero İbrahim Talabani de ülkesinin ABD tara fından İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürülmüş olmasına karşın türban takmıyor, o da diğer çoğu Arap Ortadoğu ülkelerinin lider eşleri gibi yerel giysileri değil, çağdaş Batılı giysileri tercih ediyor. H Tunus Cumhurbaşkanı Zeynel ALKINA ÖRNEK OLUYOR Abidin bin Ali’nin eşi Leyla bin Ali de çağdaş giysilerle halkına örnek oluyor ve türban kullanmıyor. Aynı şekilde Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Butelfika’nın 1990 yılında evlendiği eşi Amal Triki de türban kullanmayan “first lady”ler arasında bulunuyor. Nüfusunun tamamına yakını Şii inancına sahip Türk Cumhuriyeti olan Azerbaycan’ın “first lady”si, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyev de türban kullanmıyor. EĞİTİMDEKİ SORUNLARI GÜNDEME ALDI Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net CHP araştırma istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, okullardaki fiziki sorunlarla öğretmenlerin sosyal ve ekonomik sorunlarının çözülmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi. CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ve diğer bazı CHP milletvekillerince dün TBMM Başkanlığı’na eğitimin sorunlarına ilişkin araştırma önergesi verildi. Önergede, hükümetin orta ve uzun vadeli eğitim politikaları olmadığına işaret edilerek bunun da yeni eğitimöğretim yılına ciddi sorunlar, kavram ve sayı tartışmalarıyla girilmesine yol açtığı belirtildi. Önergede, Milli Eğitim Bakanlığı’nca en iyi bilinmesi gereken konularda bile net ve doyurucu açıklamalar yapılamadığı ifade edildi. Öğretmenlerin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sıkıntıların, eğitim sistemi ve kalitesini olumsuz yönde etkilediği vurgulanarak şunlar kaydedildi: “Yapılan araştırmalara göre; okullarımızın yüzde 49’u kalabalık, yüzde 52’si derslik sıkıntısı çekiyor, yüzde 50’sinin sıra, masa, tahta türü donanımlarında; yüzde 65’inin ise ders araç gereçlerinde eksiklikleri var; yüzde 70’inin, laboratuvar ve atölyesi bulunmuyor. Derslik başına düşen öğrenci sayısı; ilköğretimde 60, liselerde ise 53. Bir tuvaleti ilköğretimde 117, liselerde 145 öğrenci ortak kullanıyor. Her 4 okuldan 3’ü ödenek sıkıntısı çekiyor.’’ 6 AY SONRA YÜRÜRLÜKTE Borçlu bankacılar için yurt dışı vizesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) borçlu olanlara yurtdışına çıkış yasağı konması ile vergi ve fon borcu olanlara pasaport verilmemesine ilişkin düzenlemeleri iptal etti. İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin başvurusunu inceleyen Anayasa Mahkemesi, TMSF’ye borçlu olanlara yurtdışına çıkma yasağı uygulanmasına olanak tanıyan maddeyi anayasaya aykırı bularak iptal etti. Yine İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin, vergi borçlularının pasaport almasına ilişkin başvurusunu inceleyen Yüksek Mahkeme, Pasaport Kanunu’nun, vergi borcu olanların pasaport alamayacaklarına ilişkin hükmünü anayasaya aykırı bularak iptal etti. İptal kararı, doğan yasal boşluğun giderilmesi için Resmi Gazete’de yayımlandıktan 6 ay sonra yürürlüğe girecek. Ö Bakanlığın önceki yıllarda NCEKİ KİTAPTA AYRI ÜNİTEYDİ okullarda okutulan aynı sınıfa ait ders kitaplarında, “19. ve 20. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti” ayrı bir ünite olarak işleniyordu. Ünitede, Fransız Devrimi ve Osmanlı’ya etkileri, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı ayrıntılarıyla ele alınıyor, Osmanlı’nın çöküşü anlatılıyordu. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Ankara ziyaretinin ikinci gününde TBMM Başkanı Köksal Toptan ile bir araya gelirken, eşi Esma Esad, Ankara’nın Çubuk ilçesinde köylülerle yufka açtı. Çubuk ilçesi Aşağı Çavundur köyünü ziyaret eden Esma Esad, ilkokul öğrencilerine matematik soruları yöneltti. Esadlar daha sonra İstanbul’a geçerek Miniatürk’ü gezdi. (AA) Esma Esad köylülerle CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle