19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2007 CUMA 6 HABERLER Gözaltına alınan yedi kişinin tezkere nedeniyle yeni bir eylem hazırlığında oldukları belirtildi BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ İzmir bombacıları yakalandı Operasyonda ikiz kardeşler F.Y. ve (üstteki fotoğraf) N.Y. yakalandı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Buca’da meydana gelen patlamalarla ilgili düzenlenen operasyonda 7 kişi gözaltına alındı. Yakalanan terör örgütü üyelerinin tezkere nedeniyle yeni bir bombalama eylemi hazırlığında oldukları belirlendi. Zanlıların bununla ilgili hazırladıkları bomba düzeneğinin diğer patlamalardan 3 kat daha etkili olmasının öngörüldüğü öğrenildi. İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri dün sabaha karşı Kadifekale’deki bazı evlere düzenledikleri operasyonlarda, Buca’da 2 Ekim tarihinde 1 kişinin ölümü ve 11 kişinin yaralanmasına neden olan patlamalarla ilgili olarak F.Y. ile bu olaylarda kendisine yardım ettiği belirlenen kardeşi N.Y., akrabaları oldukları belirlenen Z.T., M.T., A.T., M.T., M.T’yi gözaltına aldı. F.Y’nin kayınpederinin evinde yapılan aramada ise 2 kilo amonyum nitrat, 1 el bombası, bomba düzeneğinde kullanılan malzemeler ele geçirildi. Zanlıların sorgulanmalarının yapıldığı, iki gün içinde cumhuriyet savcısı karşısına çıkarılacağı öğrenildi. ÜVENLİK KAMERALARI G İNCELENDİ Buca’daki bombalama olaylarının ardından çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarını inceleyen polis, patlamanın olduğu motosikletin olaydan 1 gün önce 20.40 sıralarında bırakıldığını belirledi. Motosikleti bırakan terör örgütü üyesinin, poliste motosiklet hırsızlığı suçundan sabıkası bulunan F.Y. olduğunun belirlenmesi üzerine operasyon başlatıldı. F.Y’nin Kadifekale’de oturduğunu ortaya çıkaran ekipler, bombayı Mardin’den getiren terör örgütü üyesinin de kimliğini tespit etti. F.Y’nin, Eşrefpaşa’dan çaldığı bir motosikletin kaportasına, Mardin’den gelen bombayı yerleştirdiği öğrenildi. Eylem yerini kendisi belirleyen F.Y’nin, patlamadan 2 gün önce olay yerine giderek keşif yaptığı, ardından motosikleti eczanenin önüne, diğer bombayı da Tansaş’ın önündeki çöp kutusuna bıraktığı anlaşıldı. F.Y’nin dolmuşla olay yerinden uzaklaştığı da belirlendi. Bombaların ikisinin de aynı anda patlamak üzere ayarlandığı, ancak yaralanan çöpçüyle, halıcıda çalışan ve olayda yaşamını yitiren Atilla Eraslan’ın müdahale etmesi nedeniyle, patlamaların planlanandan farklı zamanda gerçekleştiği bildirildi. Olayda kullanılan patlayıcıların üzerinde amonyum nitratla birleştirilmiş yarım TNT kalıpları olduğu da tespit edildi. F.Y’nin terör örgütü üyeliğinden kaydının bulunmadığı açıklandı. Zanlının, motosiklet konusunda uzman olması nedeniyle terör örgütü PKK tarafından bu eylem için özellikle seçildiği öğrenildi. F.Y. ile birlikte yakalanan M.Y’nin ve diğer akrabaları Z.T., M.T., A.T., M.T. ve M.T’nin terör örgütüne yardım ve yataklık ve korsan gösteri yapmak suçlarından poliste kayıtlarının bulunduğu kaydedildi. Olayla ilgili olarak Mardin’den patlayıcı getirdiği bildirilen kişinin yakalanması için çalışmaların sürdürüldüğü vurgulandı. Mehmed Uzun’u Uğurlarken... Geçen cuma günlü gazeteler onun ölümünü veriyorlardı. Arkasından, Diyarbakır’da uğurlanması unutulmazdı... Kürtlerin zengin bir edebiyatı vardır. Ne var ki, o edebiyatın çağdaş sayfasını, birinin gelip başlatması gerekiyordu. Bunun onuru, Mehmed Uzun’undur. Büyük güçlükleri aşarak, çağdaş Kürt edebiyatının ilk sayfasında, o ve romanları yer aldı. Romanları yazarken, çağdaş Kürtçeyi de yaratıyordu. Ve özyurdunda değil yâdellerde; acıdır... Kürt edebiyatının, uluslararası alanda ün yapmış, yaşayan en önemli bir temsilcisidir. Barış da en büyük özlemi oldu, hasretini çekti. Toprağa verildiği gün, Yaşar Kemal tabutunun önünde konuşurken, şöyle demiş: “Yaşamı boyunca konuşmalarıyla, eserleriyle savaşa karşı koymuştur. Ne olursa olsun, kim karşı koyarsa koysun, Türkiye barışa kavuşacaktır. Yakında bu savaş barışla bitecektir.” Bu dileğe, bütün kalbimizle katılıyoruz. Barış, yalnız yüceliği için değil, bu yüce yazara verilmiş bir sözün de adıdır artık; ona inanarak yaşayalım! Anısının önünde saygılarla eğilerek... ? Bir süredir, politika, yazdıklarımda başköşede oturmuş halde. Bu yazıyla, konularımı tekrar yazarlara ve kitaplara doğru yayıyorum. Konuğum da, önce Hüseyin Batuhan. Birkaç yıl önce aramızdan ayrılıp giden Batuhan’ın, bakıyorum yeri doldurulmamış; kitapları da hiç eskimemiş. İşte, Bilim ve Şarlatanlık! İşte, Bilim, Din ve Eğitim Üzerine Düşünceler! İnanma sorumluluğu, bilinci uyandırmak ve bilimsel şüphe götürmek: Bütün ciddiliğiyle bir filozoftu Batuhan. Benim kuşağım, onu 50’lerde yayımladığı, Batı’da Tolerans Fikrinin Gelişmesi ile tanıdı. Kitapla, koskoca bir felsefe tarihini de elimize tutuşturuyordu. Geçenlerde bu kitabın yeniden yayımlanması beni çok mutlu etti. Nobel Yayınları’ndan. Turhan Yörükân, Hüseyin Batuhan’ı tanıtan bir çalışmasına, filozofun bir iki çalışmasını da ekleyerek, kitabı yeni bir kisveyle sundu. Adı da, Semiyotik, Fanatizm ve Tolerans. Her yönüyle, güncel de. Okurlara, hararetle tavsiye ediyorum. Hüseyin Batuhan’ı da saygılarla anarak... 1923 Cumhuriyet Devrimi, çağdaş tarihimizin en önemli olayı ise, onun başeseri de “laik eğitim”dir. “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” kuşaklar, bu eğitimde yetiştiler. 1950’den başlayarak da, o eğitim ihanete uğradı: 12 Eylül o ihanetin son raddesidir; 2002’de tek başına dinci güçlerin iktidara gelmesi ise, apayrı bir parantezdir. 20022007 yılları, AKP’nin TBMM’de çöreklenmesi yılları; Mustafa Gazalcı, Meclis’te bir CHP milletvekili. Kuşatmaya karşı göğüs geren bir aydın ve eğitimin uzmanlarından biri. Onun, EğitDer Yayınları’ndan çıkan Kuşatılan Cumhuriyet Eğitimi, olayı bütün fecaatı ile anlatıyor. Bu kitabı okumazsanız, olayın boyutlarını anlayamazsınız. Ama ileriye doğru, yeni bir gayretle davranmanız için onu okumalısınız. Bir de esefi duyacaksınız: Gazalcı, son seçimlerde listeye alınmadı; tıpkı Gülsün İnönü Bilgehan gibi. CHP’yi de, bu ellerden kurtarmalısınız! ? 12 Eylül, en başta çektirdiği acılardır. Sanatçılar, değişik yoldan, bu acıları şiire, romana, tiyatroya ve sinemaya taşıdılar. Resim de, bu acıları unutamazdı: Alime Mitap’ın fırçası da, “Eylül Karanlığından”da acıları tuvallere taşıyor. Hepsi de, 12 Eylül’ün hapishanelerinde, başta da devrimciler olmak üzere insanlara çektirilen acılar: Ölümler, işkenceler, bekleyişler, ana kucağında bir çocuk, torununa sarılmış bir nine, bir idamdan arta kalan nesneler... İçim götürmüyor, acı veriyor, bakamam demeyiniz. İşkenceleri, zulmü, faşizmi, bunlara bakarak da olsa, tanımalısınız. “Daha insanca bir dünya”ya böyle böyle de inanacaksınız. Sanatın gücü... Alime Mitap’ın Etki Yayınları’dan çıkan, Eylül Karanlığından’ını görmenizi isterim... İDDİANAME MECLİS’E TAŞINDI BOMBALI SALDIRI Şemdinli’de yeni iddia AYKUT KÜÇÜKKAYA Komutanı hedef aldılar İZMİT / ŞIRNAK (Cumhuriyet) Kocaeli’nde Donanma Komutanlığı’na bağlı birlikteki askeri personelin geçişi sırasında zaman ayarlı 2 bomba patladı. Ölen ya da yaralananın olmadığı patlamalarda maddi hasar meydana geldi. Şırnak’ın Cizre ilçesinde de bir büfeye el bombası atılması sonucu 1 kişi ağır yaralandı. Bahçecik Beldesi Seymen Mahallesi Beylik Caddesi’nde saat 7.45’te trafik ışıklarına 20 metre kala bir çöp konteynırına bırakılan 2 bomba büyük bir gürültüyle art arda patladı. Bombaların piknik tüpünün içine cıvatayla sıkıştırılmış, parça tesirli ve zaman ayarlı olduğu belirlendi. Kara Araçları Komutanı Dz. Albay Akif Deniz Tarsus ile askeri personeli taşıyan otobüsün geçişi sırasında meydana gelen patlama maddi hasara yol açtı. Albay Tarsus’un aracının camı çatlarken yanında bulunan ailesinin yara almadan kurtulduğu belirtildi. Çevredeki çok sayıda evin de camları kırıldı. Üst düzey bir askeri yetkili, saldırınn profesyonelce gerçekleştiğini belirterek elektronik düzenekli bombaların Afganistan’da sıkça kullanıldığını vurguladı. IRNAK’TA EL BOMBASI Ş PATLATILDI: 1 KİŞİ AĞIR Şırnak’ın Cizre ilçesinde Hastane Caddesi’nde Yusuf Köprülü’ye ait büfeye önceki gece geç saatlerde henüz kimliği belirlenemeyen kişilerce el bombası atıldı. Patlamada, büfe sahibi Köprülü yaralandı. Hastaneye kaldırılan Köprülü tedavi altına alınırken olayla ilgili bir kizi gözaltına alındı. CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle dün TBMM Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesiyle Şemdinli iddianamesiyle ilgili önemli bir iddiayı Meclis’in gündemine taşıdı. Serter, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a yönelik suçlamaların da yer aldığı iddianameyle ilgili olarak Erdoğan’a, “Şemdinli İddianamesi’nin Adalet Bakanlığı’nın yönlendirmesiyle bir üniversitemizde görev yapan akademik kadroya hazırlatıldığına ilişkin bir bilgi ya da belge tarafınıza iletilmiş midir” sorusunu yöneltti. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre CHP’li milletvekili Nur Serter’in önergesinde ismine yer vermediği iddiaların odağındaki üniversitenin İstanbul Üniversitesi olduğu öğrenildi. Şemdinli’de 9 Kasım 2005’te Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’nin bombalanmasının ardından Van Başsavcısı Ferhat Sarıkaya tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin gündemine oturan Şemdinli İddianamesi’yle ilgili çok önemli bir iddia ortaya atıldı. CHP’li Serter dün Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruyu yöneltti: “Şemdinli İddianamesi’nin Adalet Bakanlığı’nın yönlendirmesiyle bir üniversitemizde görev yapan akademik kadroya hazırlatıldığına ilişkin bir bilgi ya da belge tarafınıza iletilmiş midir? Eğer belirtilen konuda tarafınıza bir bilgi ulaştırıldı ise bilginin doğruluğunu araştırmak üzere ne gibi çalışmalar yapılmıştır? Ve bu çalışmaların sonucu ne olmuştur?” Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005’te Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’nin bombalanması olayına karıştıkları gerekçesiyle tutuklu bulunan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş’in Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada, mahkeme heyeti 14 Eylül 2007’de görülen duruşmada, görevsizlik kararı vererek, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin bozma kararını yerine getirmişti. Teröre tepki yürüyüşü Kastamonu’da sivil toplum örgütlerince düzenlenen ve çok sayıda kişinin katıldığı ‘’Teröre Lanet Mitingi’’nde vatandaşlar terör örgütü PKK’yi kınadı. Kastamonu Sivil Toplum Birliği’nce Nasrullah Meydanı’nda yapılan mitinge, kent merkezinde yaşayan yurttaşların yanı sıra çevre ilçe ve köylerde katılım oldu. SinopKastamonuAnkara karayolunda toplanan yurttaşlar Nasrullah Meydanı’na kadar yürüdü. Kalabalığın oluşturduğu kortej yaklaşık olarak 10 kilometreyi buldu. Miting sırasında ABD’yi ve terör örgütü PKK’yi kınayan sloganlar atılırken, miting için oluşturulan kortejin başında şehit babaları ve şehit anneleri yer aldı. Nasrullah ve Cumhuriyet meydanlarını dolduran yurttaşlar, adeta bayrak denizi oluşturarak, “Hepimiz Mehmetçiğiz’’ sloganı attılar. Mitingde yaklaşık bir ay önce teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Astsubay Üstçavuş Hüseyin Ateş’in babası bir konuşma yaptı. Metin Ateş, “Oğlum şehit olduğu gün ağlamadım, bugün de ağlamıyorum, Türk halkı da ağlamasın, biz ağladıkça kahpeler sevinecek. Türkiye bir karar vereceği zaman ABD’den değil, Nasrullah Meydanı’ndan icazet alsın’’ dedi. Kastamonu Valisi Mustafa Kara, Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, AKP Kastamonu Milletvekili Hasan Altan mitingi kalabalığın arasından izledi. (AA) TBMM KOMİSYONU’NUN RAPORU ‘12 köylüyü PKK öldürdü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun, Şırnak’ın Beşağaç köyündeki katliama ilişkin hazırladığı raporda, tanık ifadeleri ve olay yerindeki yetkililerden alınan bilgiler değerlendirildiğinde, katliamın terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirildiği kanaatine varıldığı bildirdi. Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Beşağaç köyünde, 29 Eylül’de bir minibüse yapılan saldırıda 12 kişinin ölmesinin ardından oluşturulan ve olay yerine giderek incelemelerde bulunan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, çalışmasını tamamlayarak raporunu hazırladı. Komisyon Başkanı AKP’li Zafer Üskül başkanlığında oluşturulan alt komisyonun raporunda, olayın ardından köy sakinlerinin acılı, tedirgin oldukları ve devletin kendilerine sahip çıkma isteğini dile getirdikleri belirtildi. Raporda, tanıkların ifadeleri ve olay yeri inceleme raporu, Beytüşşebap Savcılığı, Şırnak Valiliği, Şırnak Jandarma Alay Komutanlığı’ndan alınan bilgilerle yapılan değerlendirmede, “insanlık dışı katliamın terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği kanaatine ulaşıldığı” ifade edildi. Komisyon sözcüsü AKP’li Abdurrahman Kurt, raporla ilgili düzenlediği basın toplantısında, bir soru üzerine rapordaki “kanaatin kesin hüküm olarak söylenmesinin doğru olmayacağını” belirterek “Kesin sonuç, yetkililerin raporları doğrultusunda belli olur” dedi. Bu arada, Komisyon üyesi DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, serbest ve güvenlik bir ortamda inceleme yapılmadığı gerekçesiyle rapora şerh koydu. Birdal, bazı köylülerin kendisine yazılı olarak aksi iddiaları içeren notlar verdiğini ileri sürdü. ŞIRNAK (Cumhuriyet) Güvenlik güçlerince Şırnak’ın Cudi, Gabbar, Kato ve Küpeli dağlarında başlatılan operasyonlar sürüyor. Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ da bölgedeki incelemelerine devam ediyor. Beytüşşebap ilçesine bağlı Beşağaç köyünde 7’si köy korucusu 12 kişinin öldürülmesi ve Küpeli Dağı’nda 13 güvenlik görevlisinin şehit edilmesinden sonra başlatılan geniş çaplı operasyon Cudi, Gabbar, Kato ve Küpeli dağlarında hava destekli olarak devam ediyor. Güvenlik güçleri tarafından yapılan arazi aramatarama faaliyetleri sırasında terör örgütüne ait ve içerisinde bol miktarda yaşam malzemesi bulunan çok sayıda sığınak ortaya çıkarılarak imha edildi. Tezkerenin Meclis’te kabul edilmesinin ardından Irak sınırındaki hazırlıklar da yoğunlaştırıldı. Olası sızmalara karşı sınır bölgesindeki askeri birlikler teyakkuz haline geçirildi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Abdullah Atay ve 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Tahir Bekiroğlu beraberindeki komutanların bölgedeki askeri birliklerde incelemeleri de sürüyor. (Fotoğraf: AA) Operasyonlar sürüyor Erbil ve Dohuk’ta protesto ERBİL (AA) Sınır ötesi operasyonla ilgili tezkerenin TBMM’de kabul edilmesinin ardından Irak’ın Erbil ve Dohuk kentlerinde protesto gösterileri yapıldı. Dohuk’ta valilik binası yakınlarında toplanan, çoğu öğrencilerden oluşan grup, “sınır ötesi operasyon yapılmasın” sloganı attı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı gösteri nedeniyle bazı yollar da trafiğe kapatıldı. Erbil’de de kent merkezinde toplanan bir grup protesto gösterisi yaptı. Görevden düşürme kesinleşti ANKARA (AA) Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu “Kürtçe belediye hizmeti” verdiği için Sur Belediye Başkanı’nın düşürülmesini onadı. Sur’a Diyarbakır Valiliği atama yapacak. Diyarbakır’a bağlı Sur Belediyesi, bölge halkıyla daha iyi diyalog kurmak amacıyla, belediye hizmetlerinde Kürtçe, Arapça ve Süryanice gibi dilleri kullanma kararı almış, karar tepkiyle karşılanmıştı. Başkan Süleyman Demirbaş uygulamanın resmi yazışmaları kapsamadığını duyururken, İçişleri Bakanlığı, Demirbaş’ın görevden düşürülmesi, belediye meclisinin de feshedilmesi talebiyle Danıştay’a başvurmuştu. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle