19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EKİM 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA SÖYLEŞİ leyla.tavsanoglu?cumhuriyet.com.tr 7 İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, reform için kararlılık gerektiğini söyledi İstihdam yaratmalıyız SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU İstanbul Sanayi Odası (İSO) ekonomik gidişattan kaygı duyuyor. Bir önceki hükümetin yapamadığı yapısal reformların bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini ısrarla vurguluyor. İSO Başkanı Tanıl Küçük’le konuşuyoruz. Reel sektörün sorunlarını anlattıkça durumun ne kadar ciddi olduğu ortaya çıkıyor. Sadece sıcak paraya dayalı düşük kuryüksek faizle döndürülmeye çalışılan bir ekonomik yapının sürgit yürümeyeceği mesajını veriyor. Yabancı yatırımcının da Türkiye’ye doğrudan yatırımla girmesi gerektiğinin altını önemle çiziyor. “Dünyada likidite bolluğu olsun ya da olmasın bu yapısal reformları bir an önce hayata geçirmeliyiz” diyor. İSO Türkiye’deki ekonomik gelişmelere nasıl bakıyor ve ekonomik istikrarın nerelerden geçtiğini düşünüyor? KÜÇÜK Son beş yıldır söylüyoruz. Türkiye’nin makro ekonomik dengelerin oluşturulması anlamında çok önemli kazanımları var. Biz bunları çok önemsiyoruz ve her fırsatta da ifade ediyoruz. Sürdürülebilir büyüme kavramını çok uzun zamandır konuşuyorduk. Şimdi Türkiye’nin 22 çeyrektir büyüdüğünü görüyoruz. Ama bu yeterli mi? Öncelikle cevabı aranması gereken soru bu... 2007’de yüzde 55.5 dolayında bir büyüme gerçekleşecek. Bu da programda öngörülen hedeftir. 2008 için büyüme hedefi henüz belli değil. Bir de araştırmalar bize şunu söylüyor: Her yıl 700800 bin ek istihdam yaratılması gerekiyor. Her yüzde 1’lik büyüme 100 bin kişiye istihdam olanağı sağlıyor. Şimdi biz yüzde 78 büyüme sağlasak bu sadece ek istihdam sorununa çözüm oluyor. AB üyeleriyle aramızdaki farkı kapatmak için de Türkiye’nin daha yüksek oranlarda büyümeye ihtiyacı var. Araştırmalar da Türkiye’nin potansiyelinin bu civarlarda olduğunu gösteriyor. Hedefin ötesinde Türkiye’nin o potansiyel büyüme oranlarını yakalayabilmesi için neler yapması gerektiğini tartışmamız gerekiyor. Biz son beş yılda elde edilen kazanımları çok net anlattık. Ama bunun yanında yapılamayanları ve eksikleri anlatmayı da görev kabul ettik. Engeller kaldırılmalı başarılarından birisidir. Hepimizin zaman zaman imkânsız olacağını düşündüğümüz bir olgu gerçekleşti. İSO’nun birinci 500 araştırması var. Daha sonra ona ikinci 500 araştırması da eklendi. Oradan çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. İlk beş yüzümüzde yaratılan katma değeri 100 kabul edersek, yaratılan katma değerden devletin dolaylı vergilerden aldığı pay 1996’da yüzde 10.5 iken 2005’te yüzde 32’ye, 2006’da yüzde 41’e çıkmış. Dolayısıyla devlet dolaylı vergiler yoluyla alıyor ve kendi denk bütçesini yapıyor. Orada bir sorun yok. Ama bizim kârlılığımız ve çalışanın ücreti olumsuz etkileniyor. Kârlılığı olumsuz etkilenen bir sanayici nasıl yatırım yapacak, nasıl rekabet gücünü sürdürecek? Bu durumda çalışana hak ettiği ölçüde ücret ödenemiyor. Biz İSO olarak bunu da açık yüreklilikle söylüyoruz. Şirketlerimizin 2006’da elde ettiği nisbi başarının arkasında ücretli kesimin ciddi fedakârlığı vardır. Dolaylı vergiler olumsuz etkiliyor Yani bütçenin denkleşmesini sağlayan dolaylı vergiler, öyle mi? Evet. Bu bizim yatırım ve rekabet gücümüzü olumsuz etkiliyor. Ücretlinin hak ettiği ücreti almasını önlüyor. Bu da iç piyasada daralmalara sebep oluyor. Sektörü böyle bir kısırdöngüye sokuyor. Dolayısıyla vergi Bu oran 2000’de yüzde 40.4, 2006’da yüzde 42.8 olmuş. Siz yabancı yatırımcı olsanız hangi ülkeye gidersiniz? Bu yabancı yatırımcı için böyle. Kendi sanayiciniz için de rekabet ve yatırım ortamını yaratamıyorsunuz. Dolayısıyla yapısal reformların önemi çok net bir biçimde ortaya çıkıyor. Sanayicinin önünde taşlar dediğiniz mikro reformları anlatır mısınız? Uzun zamandır çok net olarak, “Kaynak Kullanım Destekleme Fonu (KKDF) yüzde 6’dan yüzde 3’e indirilmişti. Biz bu yüzde 3’ün sıfırlanmasını talep ediyoruz” diyoruz. Çünkü ara malı, yatırım malı ve hammadde ithalatında kendisini kredilendiren sanayici uzun süren ilişkileri sonuçu o itibarı elde etmiş olarak vadeli ithalat yapma hakkı kazanıyor. Sanayici bunu yapacak. Ama siz de devlet olarak, “Bana yüzde 3 vergi ödeyeceksin,” diyorsunuz. Ara malında, hammaddede ve yatırım malında bu rakam 420 milyon dolarlık bir mali porte olarak önümüze çıkıyor. Belki bugünkü rakamlarla ciddi bir şey değil. Ama sanayicinin üretim şevkini canlandırmak, rekabet gücünü artırmak açısından da çok önemli. Bir örnek daha. TRT çok önemli bir kurum. Ama işverenin elektrik faturalarından yüzde 2 oranında TRT payı alınıyor. Biz bunu mantık çerçevesine oturtamıyoruz. Bu da rekabet gücümüzü son derece olumsuz etkileyen bir konu. Bunun ardından işsizlik fonu geliyor. çok çok önemli. Uygulanabilir olmayan kanun yaptığınız zaman insanları yan yollara saptırıyorsunuz. Dolayısıyla kanunsuzluk, hukuk dışılık da başlıyor. Ben uygulanamayan kanun en kötü kanundur, diye düşünüyorum. Merkez Bankası’nın politikası... Samsun’da teröre protesto Samsun’da, terör olaylarını kınamak amacıyla protesto gösterisi düzenlendi. Ellerinde bayrak ve pankartlarla, terörü lanetleyen sloganlar atıp Asri Mezarlık’taki şehitliğe kadar yürüyen yurttaşlar burada saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı okudu. Grup adına bir açıklama yapan Yaşar Keklik, terör örgütü tarafından hain saldırılara karşı kimsenin tahammülünün kalmadığını söyledi. (AA) 500 büyüklerden söz etmişken, geçtiğimiz yıl bunların kârlılık oranları neydi? 500 büyük firmanın kârlılık oranı 2006’da yüzde 6.5 dolayındaydı. Biz bu argümanlarımızı kullandığımız anda kârlılığımızı ve rekabet gücümüzü yüzde 100 artırıyoruz demektir. Yapmamız gereken çok iş var. Merkez Bankası faiz indirsin, tartışmaları yapılıyor. Düşük kur yüksek faiz politikası konusunda ne düşünüyorsunuz? Biz o tartışmalara farklı bir pencereden bakıyoruz. Merkez Bankası faizi indirmeli, yerine, niçin indirmiyor, sorusunu soruyoruz. Belli ki Merkez Bankası sıcak parayı ülkeye çekebilmek için hâlâ yüksek faiz politikasına ihtiyaç duyduğunu hissediyor. Dolayısıyla da bu Türkiye’deki zeminin kırılgan olduğunu gösteriyor. İndirilebilir, görüşü hâkim. Bir olası sıkıntıda faizler yeniden yükseltilebilir, düşüncesi var. Ben kendimi Merkez Bankası’nın politikalarını eleştirmek için yeterince ehil bulmuyorum. Merkez Bankası Türkiye’nin önemli kurumlarından birisi. BİR GECEDE 22 MİLYON YTL Mehmetçiğe büyük destek Spor Servisi Habertürk Televizyonu’nun ulusal futbol takımının çağrısıyla başlattığı ‘Terörle Mücadele Kahramanlarına Destek’ kampanyasına katılan, işadamları, sporcular, sanatçılar ve yurttaşlar 22 milyon YTL üzerinde bağışta bulundu. Habertürk Televizyonu’nun dün gece başlattığı, ‘Terörle mücadele kahramanlarına destek’ kampanyası büyük ilgi gördü. Programa telefonla bağlanan Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kampanyanın gelirinin Mehmetçik Vakfı’na yönlendirilmesini istedi. Büyükanıt, Türk milletinin bir bütün olduğuna işaret ederek, “Terörle mücadelede kaybettiğimiz yavrularımızı hep kalbimizde yaşatıyoruz. Şehitlerimize, gazilerimize ne yapabilirsek mutlu oluruz. Türk milleti bir bütündür, kimse bölemez. Türk milletine kimse zarar veremez. Verenlere de biz gereken yanıtı veririz. Türk milleti çok güçlüdür, hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. TSK bu ülkeyi korumak ve savunmak zorundadır. Kimse hayale kapılmasın. Türk milletine yönelen her türlü tehditin biz üzerinden gelmek zorundayız. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Büyükanıt’ın konuşmasının ardından toplanan gelirin Mehmetçik Vakfı’na verileceği açıklandı. Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim program için stüdyoda yer alırken futbolcu Tümer Metin, telefon bağlantısıyla ulusal takım kampında bulunan 28 kişilik futbolcu, antrenör ve diğer isimlerin kampanyaya bir milyon YTL yardımda bulunduğunu açıkladı. Kampanyaya Futbol Federasyonu bir milyon YTL, TOBB ve Tekstil İşverenleri Sendikası adına işadamı Halit Narin 5 milyon YTL, Galatasaray Spor Kulübü eski Başkanı Selahattin Beyazıt bir milyon dolar, Fenerbahçe Spor Kulübü bir milyon YTL, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk 2 milyon YTL, Acar Holding Yönetim Kurulu Başakanı İsmet Acar bir milyon dolar, SANKO Holding 1.5 milyon YTL, komedyen Cem Yılmaz 250 bin YTL, TAV Havalimanları 150 bin YTL katkıda bulundu. Peki, bu eksikler ve yapılamayanlar neler? Sayın Başbakan 2007 yılı başında İSO Meclisi’ni ziyaret etmişti. Bizler 2007’de iki seçim yaşanacağını biliyorduk. Geçmişte makro ekonomik reformları gerçekleştiremedik. İki seçimin yaşanacağı bir yıl içinde o makro reformların gerçekleşmesini beklemiyoruz. Ama en azından mikro reformları gerçekleştirelim. Yani sanayinin önündeki engelleri kaldıramadık. Bir anlamda taşları temizleyelim. “Türkiye yirmi iki çeyrektir büyüyorsa bunun lokomotifi sanayi sektörüdür. Sanayinin önündeki engelleri ya da taşları temizlersek sanayi sektörü bu ülkeyi hak ettiği yere daha hızlı çeker” dedik. Yapılması gereken reformları da sıraladık. Ne yazık ki daha sonra erken seçim kararı alındı. Dolayısıyla mikro reformlarda da bir başarı sağlayamadık. Bugün yüzde 47’ye yakın oy almış, halkın büyük teveccühüne mazhar olmuş bir hükümet var. Bizce bu hükümete, moral, hız ve bir anlamda geçmiş dönemde yapamadıklarını yapabilmesi için cesaret vermek lazım. Çünkü yapısal reformları yapmak için cesaret ve kararlılık da gerekiyor. Sonuçta bunlar can acıtıcı önlemlerdir. Ama ülkemizin geleceği ve elde edilen başarının kalıcı hale gelmesi için bunların mutlaka yapılması gerekiyor. Hayata geçirilmesini istediğiniz yapısal reformları anlatır mısınız? Bunların başında vergi reformu geliyor. Türkiye’nin mutlaka vergi reformunu gerçekleştirmesi, vergiyi tabana yayması ve kayıt dışıyla mücadeleyi başarması lazımdır. Denk bütçe çok önemlidir ve bu hükümetin P O R T R E İSO’nun ne kadar ekonomi reformu çok önemli. TANIL KÜÇÜK danışmanları olsa da, bu Bunun dışında sosyal konuyu ne kadar kendi güvenlik reformu çok Zonguldak, 1956 doğumlu. Ortaöğrenimini İstanbul’da Saint Benoit Fransız aramızda tartışsak da bu önemli. Türkiye’ye Lisesi’nde, yükseköğrenimini İ.Ü. Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. İstanbul durumu bire bir yaşayan geçtiğimiz yıl 20 milyar Sanayi Odası (İSO) üyeliğine ilk kez 1981’de, 1993’te İSO yönetim kurulu Merkez Bankası’dır. Onun için dolara yakın yabancı bu soruyu sormayı daha doğru yatırım geldi. İlk yedi üyeliğine seçildi. 19972001 arası iki dönem yönetim kurulu başkan vekilliği buluyoruz. Yani, Merkez ay yabancı yatırım yaptı. 2001’de, ardından da 2005’te İSO yönetim kurulu başkanlığına seçildi. faizleri niçin yüzde 12.8 oldu. Biz Çeşitli meslek örgütlerinde yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığını da yürütüyor. Bankası indirmiyor? Niçin Türkiye hâlâ yabancı yatırımı Elit Çikolata ve Şekerleme Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı. yüksek faizle böyle ciddi bir destekliyoruz. Ama bedel ödemek zorunda önem verdiğimiz nokta kalıyor? Biz bazı olayları mantık çerçevesine bunun doğrudan yatırım olarak gelmesidir. Yüzde 2’yle çok ciddi bir rakam oluşturuyor. oturtmaya çalışıyoruz. Geçen mayıs ayında Sanayi sektörü 70 milyon nüfuslu bu ülke için Biz bunun yüzde 1’e indirilmesini talep yaşananları hatırlayın. Yabancı yatırımcıdan çok önemlidir. Yirmi iki çeyrektir büyüyen ediyoruz. İşsizlik fonunda biriken bu paranın stopaj vergisi sıfırlandı. Yabancı, yerli ayrımı ekonominin lokomotifi bu sektördür. Biz kıdem tazminatı fonu oluşturularak burada doğru olmamasına rağmen biz bunu hizmet, turizm, finans olsun her sektörü kullanılmasını öneriyoruz. destekledik. destekliyoruz. Peki, neden desteklediniz? Peki, o 20 milyar dolarlık yabancı yatırımın Sorun kanunla çözülmez Çünkü o günkü koşullarda Türkiye’nin buna ne kadarı doğrudan yatırım? ihtiyacı vardı. Bugün de sıcak paraya ihtiyacı Bunun 1.5 milyar doları doğrudan yatırım. Bir de yanılmıyorsam zorunlu istihdam var. Cari açığın finansmanı bugün sorun Bunun ne kadarının yeni yatırım olduğunu ne konusu var… olmuyorsa bu sayededir. Ama bundan yakın yazık ki bilemiyoruz. Şunu söylemek Eski hükümlü, engelli ya da terör mağduru gelecekte sorun çıkmayacak anlamı istiyorum: Ülkemizde yeterli yatırım ortamı kişilerin istihdamı zorunluluğu. Eğer işyeri çıkarılmamalıdır. O sıcak paraya yok. Bunun mutlaka kurulması lazımdır. çalışanı 50 kişiyi geçiyorsa yüzde 6 oranında bağımlılığınızı azaltabilmek için yapmanız Sosyal güvenlik reformu bir kara delik haline bu üç kesimden vatandaşımızı çalıştırmak gereken çok şey var. Bu yapılacaklar da gelen sosyal güvenlik açığının kapatılması zorunluluğu var. Türkiye’de kayıtlı 851 bin iş bellidir. Bunları kararlılıkla yapmak lazım. açısından ve yatırım ortamının yaratılması yeri bulunuyor. Bunun 835 bini 49 kişi Konuşmamın başında size, “Bazı şeyler için çok önemlidir. Size çarpıcı bir örnek çalıştırıyor görünüyor. Demek ki kanun kararlılık ve cesaret ister,” dedim. Bence vereceğim. Slovakya 2000 yılında yüzde 30.5 yaparak sorunu çözemiyorsunuz. Çünkü ya yüzde 47 cesareti de kararlılığı da bu olan istihdam vergi yükü oranını yüzde 6.8 kayıt dışına kayıyor ya da taşeron sistemine hükümete verdi. Onun için hükümet o yapısal puan azaltarak 2006’da yüzde 23.7’ye geçiyor. Kanunu yapmak önemli mikro reformları bir an önce yapmalıdır. indirmeyi başarmış. Gelelim Türkiye’ye. ama uygulanabilir olması BAYKAL ’IN MEKTUBU İLETİLDİ CHP’den şehit ailesine ziyaret SAMSUN (Cumhuriyet CHP Samsun Milletvekili Suat Binici, Şırnak’ta şehit düşen piyade komando çavuş Seyfi Altuntaş’ın evini ziyaret ederek CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın mektubunu ve yardım çekini iletti. İl Başkanı Yılmaz Türkoğlu ve partililerle birlikte Ayvacık ilçesine giden Binici, şehit babası Menteş Altuntaş’a üzüntülerini dile getirdi. Baykal’ın şehit ailesine gönderdiği mektupta özetle şu ifadeler yer aldı: “Hepimiz, yaşamımızın her anında, canları ve kanları pahasına kutsal vatan topraklarını koruyan şehitlerimizin fedakârlığını örnek almalı, onların emaneti olan bağımsızlığımıza, egemenliğimize, ulusal birliğimiz ile laik Cumhuriyetimize sahip çıkmalıyız. Şehitlerimize layık olmanın yolu, teröre kimsenin sahip çıkmaması, himaye etmemesi, mazur görmemesi ve meşrulaştırmaya çalışmamasıdır.” Yabancı kaynağa ihtiyaç var Ya günün birinde döviz kuru patlaması olursa ne olacak? Bu da çok ciddi bir risk taşıyor. Bütün bunlar bilinen sorunlar. Bir büyüme var. Ama bu büyüme istihdam yaratamıyor. Onun için de biz doğrudan yatırımları, hele de doğrudan yeni yatırımları çok önemsiyoruz. Ülkemizin kaynakları kıt. Dolayısıyla da yabancı kaynağa ihtiyacımız var. Ama bunu yeni yatırım olarak tercih etmemiz lazım. Bugün neler yapmamız gerektiğini açıkça biliyoruz. Bunları bir an önce gerçekleştirmeliyiz. Yatırım ortamını, yatırım iklimini yaratmalıyız. Vergi reformu, sosyal güvenlik reformu bunun için önemlidir. Türk sanayicisi hâlâ satın alma gücü paritesine göre OECD ülkeleri içinde en pahalı elektrik enerjisini kullanıyor. Bütün bu şartlarda nasıl yabancı yatırım beklersiniz? Kaldı ki bizim sanayicimiz de rekabetini arttırabilmek için yurtdışına gidiyor. Hükümette bu yapısal reformları yapma isteğini hissediyor musunuz? Yoksa , “Biz bunlarla uğraşmayalım. Nasılsa sıcak para geliyor. Biz bu sıcak parayla her zaman olduğu gibi nasılsa ekonomiyi döndürürüz” mantığı mı hâkim? Geçtiğimiz dönemde bu reformların yapılmasında ne yazık ki başarılı olamadık. Biz 60. hükümetin zeminin sağlamlaştırılması için mutlaka başarılı olması gerektiğine inanıyoruz. Hükümeti oluşturan isimlere baktığımız zaman bize göre kararlılığın ve sanayie bakış açısının mesajını veriyor. Hükümetin programına baktığımız zaman da biz bu mesajı alıyoruz. Ama icraat hepsinden önemlisidir. Bir buçuk aylık bir süre geçti. Hızlı ve kararlı davranmamız lazım. Çünkü her geçen gün ödediğimiz bedel artıyor. Gemiye güvenli liman şart Dünyada son beş altı yıldır bir likidite bolluğu var. Duyumlar bu likidite bolluğunun yakında daralacağı yönünde. Hatta ABD’deki mortgage krizinin bu daralmayı tetiklediği söyleniyor. Küresel bir likidite krizine karşı sizce Türkiye’de herhangi bir önlem alınıyor mu? Dünyadaki bu likidite bolluğu böyle devam etmeyecek, görüşüne karşı başka bir görüş var. Uluslararası anlamda mortgage ve hedge fonlardan meydana gelen ve bankacılık sektöründe hasarı belli olmayan bir zarar söz konusu. Ama dünyadaki likidite bolluğu şimdiki gibi devam edeceği için o zararın bir miktara kadar emilebileceği bile konuşuldu. Dolayısıyla bu likidite bolluğu azalabilir, bir görüşe göre de devam edebilir. Ama sonuç ne olursa olsun siz rüzgârlar olumlu eserken geminizi güvenli limanlara götürmek zorundasınız. Likidite bolluğunun devam ettiğini düşünelim. Her halükârda o reformları bir an önce yaparak o güvenli limana girebilmemiz lazım. Likiditenin azaldığını düşünelim. Yine bu yapmamız gerekenleri bir an önce yapmalıyız. Yani o likidite bolluğu olsun ya da olmasın bu yapısal reformlar bir an önce yapılmalıdır. BAKANLAR GÖRÜŞECEK Tezkere için geri sayım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kuzey Irak’a yönelik olası sınır ötesi operasyona ilişkin tezkere, bugün Bakanlar Kurulu’nda görüşülecek. CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin bugüne kadar terörle mücadele konusunda kamuoyuna verdiği birçok sözün arkasında durmadığını belirterek “Tezkere bir an önce Meclis’e getirilsin ve tezkerenin gereği yapılsın” dedi. CHP Grup Başkan Vekili Kılıçdaroğlu, terörle mücadelenin yalnızca tezkereye indirgenmemesi gerektiğini söyledi. TBMM’ye gönderilmesinin ardından tezkerenin içeriğine ve amacına bakacaklarını ve gerekirse hükümete destek vereceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu tezkerenin TBMM’ye getirilmesinden öte, gereğinin yapılmasının önemli olduğunu vurguladı. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle