25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2007 CUMARTESİ 16 HABERLER Onur Kumbaracıbaşı’nın kaleminden Erdal İnönü İbrahim Gürşen Kafkas, kentin “barış içinde geçen” tarihini anlatıyor. FRANKFURT KİTAP FUARI Zengin tarihiyle kucaklaşan kent: Mardin İstanbul Haber Servisi Eğitimciyazar İbrahim Gürşen Kafkas’ın, Mardin’i anlatan “Uygarlıklarımla Ben Mardin” kitabı, Bordo Siyah Yayınları’ndan çıktı. Farklı kültürlerin ve dinlerin yüzyıllardır birlikte yaşadığı Mardin’i, “zengin bir tarihle kucaklaşma” olarak tanımlayan eğitimci Kafkas, kitabında, ezan ve çan seslerinin birlikte duyulduğu kentin “barış içinde geçen” tarihini anlatıyor. “Bir arada yaşama kültürünün” en iyi örneğini oluşturan ve gazetemizde yayımlanan makaleleri bir araya getirerek Mardin’i anlatan Kafkas’ın kitabının sunuşunu Mardinli hemşerisi İstanbul Valisi Muammer Güler kaleme aldı. Kitapta Kafkas, Mezopotamya kültüründen kalan kalıntıların yanı sıra Mardin insanının hoşgörüsünü, tarihe bakıldığında Mardin insanının çok eziyet çeken bir toplum olduğuna vurgu yapıyor. Kafkas, Mardin’deki dinlerin ve dillerin barışın en büyük etkenlerinden biri olduğunu anımsatarak “Mardin’de düğüne gidiyorsunuz, farklı dinlerden, dillerden insanların kaynaştığını, barış içinde eğlendiklerini görüyorsunuz. Ezan seslerini duyuyorsunuz, arkasından çan çalıyor. Bunun yanı sıra çok eskilere dayalı bir uygarlıklar kenti Mardin” diye yazıyor. Kitabını yazarken Mardin’i görmek, tanımak, sevdirmek amacıyla yazdığını ifade eden Kafkas, bu amacını da kitapta şu mısralarla özetliyor: “Sevgiyi, hoşgörüyü, anlayışı. Görmek istiyorsan, Mardin’i gör. Dinlerin, dillerin kardeşliğini. Görmek istiyorsan, Mardin’i gör. Taşın bilincini, şiirin inancını. Görmek istiyorsan, Mardin’i gör. Mezopotamya uygarlığının açık müzesini. Görmek istiyorsan, Mardin’i gör” Kafkas’ın bu kitabı dışında ayrıca toplam 36 tane yayını bulunuyor. ? Eski bakan ve milletvekillerinden Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı’nın, usta siyasetçi ve bilim insanı Prof. Dr. Erdal İnönü ile geçirdiği yılları anlattığı “İnönü’lü Günler” adlı kitabı yayımlandı. İstanbul Haber Servisi Eski bakan ve milletvekillerinden Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı’nın, usta siyasetçi ve bilim insanı Prof. Dr. Erdal İnönü ile geçirdiği yılları anlattığı “İnönü’lü Günler” adlı kitabı yayımlandı. Kumbaracıbaşı, Detay Yayıncılık’tan çıkan 446 sayfalık kitapta, İnönü’nün Türk siyasi yaşamındaki yerini, kendi politika hayatı ile harmanlayarak aktarıyor. Kitapta sık sık İnönü’nün demokrasiye inancı, dürüstlüğü, zarifliği, ince espri yeteneği gibi özelliklerine vurgu yapan Kumbaracıbaşı, dönemin siyasi aktörleri ile olayları hakkında da tespit ve yorumlarda bulunuyor. Kitap bu yönüyle, hem genç okurlar için yakın siyasi tarihi öğrenme fırsatı sunuyor hem de Türkiye’nin yakın geçmişine ışık tutuyor. Kumbaracıbaşı İnönü’lü Günler kitabında; 12 Eylül’e bakışı, YÖK’e tepkisi, Gazi Tıp Fakültesi’ni kuruşu, Bülent Ecevit ile tanışması gibi kişisel olayların yanı sıra, Kıbrıs tartışmaları, DYPSHP hükümeti, Erzincan depremi, Madımak katliamı, Turgut Özal’ın ölümü, SHPCHP birleşmesi gibi kimileri hâlâ güncelliğini koruyan siyasi gelişmeleri de aktarıyor. Onur Kumbaracıbaşı, kitapta “Önsözsüz” başlığıyla yazdığı giriş yazısında, amacının ne tarihe katkıda bulunmak ne de tarihle yüzleşmek olduğunu belirterek “İnönü’yü anlatan biyografik bir çalışma yapmak Kumbaracıbaşı hakkında Yükseköğrenim ve doktorasını Viyana’da yapan Kumbaracıbaşı, Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalıştı. Ankara İktisadi ve İdari İlimler Akademisi’nde profesörlük görevinde bulunan Kumbaracıbaşı, kurduğu fakültelerle Gazi Üniversitesi’nin oluşumunu sağladı. Kumbaracıbaşı, 1983 yılında, YÖK’e tepkisi nedeniyle üniversiteden ayrılarak politikaya atıldı. SODEP, SHP ve CHP’de çeşitli görevlerde bulunan Kumbaracıbaşı, milletvekilliği ve bakanlık yaptı. 1999’da CHP’den istifa eden Kumbaracıbaşı, halen Maltepe Üniversitesi’nde öğretim üyesi. gibi bir amacım da yok. Aktarmak istediğim sadece yaşamımın önemli bir kesitini oluşturan İnönü’lü günler...” diye yazıyor. İnönü’yü “dünyanın en zeki, kültürlü, zarif, centilmen ve demokrat insanlarından biri” olarak tanımlayan Kumbaracıbaşı, okurlara “Onunla aynı dönemde ve kendi ülkemizde bulunmuş olmaktan siz de gurur duyacaksınız” diye sesleniyor. Kumbaracıbaşı, “İnönü’lü günlerimden ben çok keyif aldım. Çok mutlu oldum. Her anında bunun bir ayrıcalık olduğunun bilincine vardım... Belki entellektüeller o kadar değil ama sanırım halkımız, yalın algılamasıyla bu ayrıcalığı her zaman hissetti. Erdal İnönü’ye saygı ve sevgisi hiç azalmadı” görüşünü dile getiriyor. Sarıgül ve CHP sine girebilmek için ilk turda oy veremeyerek varlıklarını kanıtlamaya çalışan bu arkadaşları kolay kolay siyaset sahnesinde göremeyeceğiz. Ama Sarıgül gelecekte de isminden söz ettirecektir” yorumunu yapıyor. Tarihi Kuranıkerim 190 bin Avro’dan satışa sunuldu FRANKFURT (AA) Almanya’nın Frankfurt kentindeki 59. Uluslararası Kitap Fuarı’nda sergilenen ve Şeyh Hamdullah’ın yazdığı bildirilen tarihi Kuranıkerim, 190 bin Avro’dan satışa sunuldu. Şeyh Hamdullah’ın ilk eserlerinden olduğu belirtilen 530 yıllık kutsal kitabı almak için Kültür Bakanlığı’nın çalışma başlattığı bildirildi. Tarihi Kuranıkerim’in 1475 ile 1480 yıllarında arasında Amasya’da yazıldığı ifade edildi. 370 sayfadan oluşan esere Dubaili ve Avrupalı müzayedecilerin ilgi gösterdiği açıklandı. Kunst am Museum’un sahibi antikacı Peter Fritzen, bu eserin değerinin 190 bin Avro olduğunu belirterek “Altın yaldızlı, çift yapraklı, el yazması künyeye sahip bu Kuranıkerim, bir Türk ailesine ait. Eserde Sultan İkinci Mahmut’un eşi ve Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Sultan’ın, eserin kendisine ait olduğunu gösteren imzası var. Umarım satabiliriz” dedi. İnönü, topluma örnek olmayı sürdürüyor Onur Kumbaracıbaşı kitabın sonsözünde ise Erdal İnönü’nün çağımızın Türkiyesi’nde yetişmiş çok değerli insanların başında geldiğine işaret ederek “Türkiye’de genel başkan sultasıyla, özgün seçim entrikalarıyla giderek yozlaştırılan demokrasiye bağlılığı ve inancı tamdır Erdal Bey’in. ‘Yarım demokrasi, çeyrek Cumhuriyet olmaz’ sözü, bu konudaki ödünsüz tavrının kanıtıdır” yorumunu yapıyor. Boğaziçi Üniversite’nin gerçekleştirdiği tartışmalı Ermeni Konferansı’ndan çıkarken İnönü’ye gösterilen tepkileri “bilinçsizce” olarak nitelendiren Kumbaracıbaşı, özetle şunları söylüyor: “İnönü’nün toplantıya gitmesinin nedeni bilimselliğin temeli olarak gördüğü ‘merak’tır. Amacı, varsa, tarihçilerin ortaya koyacağı belgelerden bilgilenmekti. Umduğu belgeleri bulamadığı bu toplantıdan ayrılırken polis korumasını kabul etmemiş. Çevrilen taksilere binmeyerek, yumurta ve domateslere aldırmadan ‘Ben bu ülkenin vatandaşıyım, evime gidiyorum’ diyerek yürümesi, protestocuları gerçek bir demokrat olarak hoşgörüyle karşılaması kimseyi yanıltmamalı... Erdal İnönü ne köşesinde oturuyor ne de sadece evine yürüyor... Her yaptığı gibi, her davranışıyla geleceğin yolunu açmaya, toplumumuza örnek olmaya devam ediyor!..” Onur Kumbaracıbaşı, “Partiye bağlı, parti büyüklerine saygılı, politikaya yatkın, disiplinli ve yetenekli” olarak tanımladığı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün Şişli Belediye Başkanlığı’na ilk kez aday olmak istediği zamanda hakkında şu olayı anlatıyor: “Mustafa’nın adaylığına na sıl baktığını öğrenmek, ilkin o dönemki genel başkanı Karayalçın’la konuşmuş, Şişli’yi ancak Sarıgül’le kazanabileceğimizi kendisine iletmiştim. Olumlu yanıt aldığım için Mustafa’yı yüreklendiriyordum. Ancak adayların saptandığı son gece sıra Şişli’ye gelince, bir iki arkadaş sudan bahanelerle Mustafa’nın adaylığına itiraz ettiler. Mustafa’ya karşı bir plan hazırlandığı belliydi. En şaşırtıcı olan Karayalçın’ın sessiz kalmasıydı. Kızdım, Şişli’de seçimi kaybedeceğimizi söyledim. Dediğim gibi oldu, adayımız Fatma Girik başarılı olamadı.” Kumbaracıbaşı, Sarıgül’ün Deniz Baykal’ın talebiyle CHP’ye döndükten sonra 2004 seçimlerinde Şişli’de belediye başkanı olduğunu, kısa sürede Şişli’nin sevgilisi olduğunu anlatarak, Sarıgül’ün genel başkanı olmasını CHP’de azımsanamayacak bir kitlenin istediğini anımsatıyor. Bu durum nedeniyle Sarıgül’ün partiden ihraç edildiğini aktaran Kumbaracıbaşı, o dönem yapılan kurultayda, Sarıgül’ün, “bazı milletvekilleri ve parti meclisi üyelerinin kişisel hesaplarla boş oy vermesi nedeniyle seçimi kaybettiğine” işaret ediyor. Kumbaracıbaşı “Parti meclisi liste CUMHURİYET 16 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle