Katalog

24 OCAK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 19 Stockholm S S PB PB PB PB PB PB PB 16 14 17 15 18 16 17 16 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S S S B 16 18 16 14 12 12 14 11 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B S 17 18 13 16 12 11 9 9 6 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayıyla birlikte sis görülecek. Hava sıcaklığı iç ve doğu kesimlerde 2 ila 4 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K K K K K K K 5 0 5 4 3 0 4 1 1 Yağmurlu Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y K K Y Y Y Y K 0 6 8 3 15 15 17 18 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB PB PB B B B B B 3 12 1 12 11 11 1 20 17 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada masına karşın olayları analiz edebilme özelliğine sahip eski cumhurbaşkanlarından Kenan Evren’in görüşünü almalıydı. Delil varsa delilleri, zanlının ifadelerini, polisin bulgularını görmeden “ama her şeyi bilen” Evren ne diyor: “Dink cinayetinin arkasında bir örgüt var!” İşte bu kadar. Türk devletini tam 9 yıl yöneten Evren’in görüşünü almadan konuşursan... hele medyamızın ciddi mi ciddi gazetelerinde cinayetin işlendiği gün fol yok yumurta yok iken olayın arkasında mutlaka bir gizli örgüt olduğunu ilan eyleyen manşetlerine ve kimi yazarların değerlendirmelerine önem vermiyorsan... İşte akıbetin budur. Yanında dimdik durduğun Vali Güler’in derin akisler uyandıran sözlerini yalanlayan açıklamalarını dinlemek, üstelik yalanlamayı onaylamak zorunda kalırsın. ??? Türlü değerlendirmelerden, çeşitli senaryolardan yararlanmamak, günümüz bürokratına yakışmıyor. Örneğin kimi ünlüler gibi cinayeti “derin devlete” bağlamalısın. 301’i savunanları, yazanları ve hatta Meclis’i topyekun suçlamalısın. “Katil 301 ve 301’i savunanlar!” deyiver, alkışlanmaktan öteye ne kaybedersin? Zanlı ve benzerlerinin Trabzon’daki yaşamını, yetiştiriliş biçimlerini, İstanbul’daki masası başından araştıran yazarların cinayeti bireysellikten çıkarıp örgüt işine bağlamasına ya dikkat edeceksin veya bu kadar derin bilgili yazarları kendine danışman yaparak medyanın dilinden ve elinden paçayı kurtaracaksın. Cinayetin işlendiği gün; katil yakalanmamış, kimliği henüz saptanmamışken medya, gizli örgütleri, milliyetçileri ve ırkçıları manşetlere taşıdı. Ancak böyle davranırsan medyanın gözdesi olabilirsin. Ya da pratik bir yoldan çözüme ulaşmak istiyorsan, cinayeti tarikata bağlayacaksın. “Ermeni diyasporası zaten Hrant Dink’ten hoşlanmazdı” diye düşünecek; Ermeni liderlerin örneğin ABD Kongresi’nde 24 Nisan’ı soykırım ilan edecek yasanın görüşülüp kabul edilmesini sağlamak için Dink’i öldürttüğü savlarına kulak vereceksin. Bu düzene ayak uyduracaksın... Yoksa? Kırk katır mı, kırk satır mı? Seç. ??? Bak, Hrant Dink cinayeti diplomatik çabalarımıza yeni ufuklar açıyor. İlter Türkmen özetlemiş: 11921 Kars Antlaşması temelinde TürkErmeni sınırı açılmalı, sınır kapısına Hrant Dink adı verilmelidir. 2 TCY’nin 301. maddesi derhal değiştirilmelidir. (Bence yasayı değiştirmek yetersiz. Türklüğe hakareti serbest bırakacak bir fıkra eklenmeli ya da Türklüğe hakareti Avrupalılık, çağdaşlık adına serbest bırakan bir yasa çıkarılmalı) 3 Cumhurbaşkanı’nın veto ettiği Vakıflar Yasası AİHM’nin son kararı ışığında gözden geçirilerek kabul edilmeli, şeriatçı kimi yerli vakıflar da mal mülk edinme konusunda serbest bırakılmalı ve tabii, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına izin verilmelidir. Özetleyelim, teslimiyetçi politika Dink olayından sonuçlar çıkarmalı. Lakin bu ülkenin üniversitelerinden biri, parası pulu, olanakları bol bir gazetesi “Bu tür olayların merkezi diye ünlenen Trabzon ilimiz” diye yola çıkıp, bu ilimizde kültürel, ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan derinlemesine bir araştırma yapmaya neden girişmiyor diye ne soran var ne de harekete geçen... ??? Dink cinayeti toplumsal açıdan “hayırlara vesile” oldu. RTE’nin etnik gruplar arasında ayrım yapmayan, hatta lütfedip Türk’ü bu gruplar arasında gösteren açıklamaları Dink cinayeti ile gerçekleşme aşamasına giriyor. “Kürtler kardeşimiz. Biz de Ermeniyiz” diye bağıran bağırana. Ama Kürtlerden, ama Ermenilerden “Ben Türk’üm” diyen yok! Adeta bu ülkenin gerçek sahibi; Türkler azınlık! İyi gidiyor, iyi. Bu vurdumduymaz iktidar veya iktidarlar elinde bir gün bir de bakacağız: Ne Türklük kalmış ne de Misakı Milli sınırları içinde Türkiye! Alperen’le organik bağ ? Baştarafı 1. Sayfada CHP LİDERİ ELEŞTİRDİ: Hayal’in, eylemi 1.5 ay önce Trabzon’daki bir kahvehanede planladığı, tetikçiye silah ve parayı kendisinin verdiği belirtiliyor. Dink suikastının ardında, milliyetçi mukaddesatçı bir örgütlenme olduğuna ilişkin iddialar giderek ağırlık kazanırken eylem grubunun TrabzonMenzilÇeçenistan hattında dini ve siyasi bilinçlenmeye tabi tutulduğu anlaşılıyor. Ülkeyi sarsan suikastın kronolojisi, hem ilginç ilişkileri hem de saldırganların beslendiği ideolojik referanslarla ilgili çarpıcı bilgiler veriyor: Trabzon’da okul önlerinde mürit avına çıkan tarikatların tuzağına düşen Yasin Hayal, bir süre sonra Büyük Birlik Partisi’ne ilgi duyuyor, partinin gençlik örgütlenmesi Nizami Alem Ocakları’nda (Alperen Ocağı) faaliyet gösteriyor ve BBP’yi destekleyen Adıyaman’daki Menzil Dergâhı’na gönül veriyor. Namaza başlayan Hayal, ocak ve cemaat mensuplarının telkinleriyle radikal milliyetçi ve mukaddesatçı bir çizgiye geliyor. Hayal 20022003 tarihleri arasında Nizami Alemcilerle faaliyet yürütürken internet kafeler ve kahvehanelerde çevresini genişletiyor, eğitimsiz, sorunlu çocukları çevresine toplayarak telkinlerde bulunuyor. Yasin Hayal, El Kaide’nin 1520 Kasım 2003’te İstanbul’da gerçekleştirdiği bombalı intihar eyleminden esinlenerek çevre sinde 15 kişilik radikal bir tim oluşturuyor ve eyleme geçilmesi gerektiği yolunda propaganda yapıyor. Hayal, 2004 yılının ortalarında Çeçenistan’a giderek bir hafta kalıyor. Uzmanlara göre burada patlayıcı eğitimi alıyor. Çeçenistan’dan döndükten tam 2 ay sonra, 24 Ekim 2004 günü Trabzon’daki McDonald’s şubesine parça tesirli bomba atan Hayal, yakalandıktan sonra adliyede eylemlerinin süreceği yolunda sloganlar atıyor. Bombacı, cezaevinde 11 ay yatıp 2005’in Eylül ayında çıkıyor ancak politik çevresiyle bağını koparmıyor. Nitekim Hayal’in tahliyesinden 4 ay sonra onun yönetimindeki hücre ikinci eylemini gerçekleştiriyor, 16 ya şındaki Oğuzhan Akdin, 2 Şubat 2006’da, rahip Andrea Santoro’yu Glock marka bir tabanca ile vurarak öldürüyor. Hayal ve Akdin’in hedefleri ve ilişkileri yeterince incelenmiyor, bağlantı olabileceği iddiaları da görmezden geliniyor. Hrant Dink suikastına kadar geçen süre ise ilginç ilişkileri gizliyor. Genel kanıya göre tehlikeli ilişki ve eylemleri olan Hayal, Trabzon’daki radikal milliyetçi çevrelerce el üstünde tutuluyor, internet sitelerinde onun için övgüler diziliyor ve çalışmamasına karşın ekonomik sıkıntı da çekmiyor. Bombacı, bu sürede Nizami Alemci ideolojiye çektiği gençlerle ilişkisini, özellikle internet kafeleri kullanarak derinleştiriyor. Hayal ve İstanbul Emniyeti’nde gözaltında tutulan 6 kişi, 1.5 ay önce internet kafeler ve bazı kahvehanelerde Dink aleyhine propaganda yapmaya başlıyor. Bu bir süre sonra öylesine alenileşiyor ki, Pelitli beldesi Cumhuriyet Mahallesi’nde Dink’e yönelik eylem yapılacağını duymayan kalmıyor! Hayal konuşmalarında, “Vay Ermeni,Türkiye’ye küfür ediyor, ölmeyi hak ediyor” diyerek aralarında Erhan T’nin de bulunduğu yandaşlarına baskı yapıyor. Hayal eylemden bir ay önce önce Dink’i kendisinin vuracağını belirterek hazırlık yapıyor ancak iki gün sonra “izleniyor olabileceği”ni gerekçe göstererek başka bir tetikçi görevlendireceğini söylüyor. Suikast için Samast’ı belirleyen Hayal, alkol ve hap kullandığı belirlenen çocuğa iki gün boyunca ormanlık alanda atış talimi yaptırıyor. Tetikçi Samast, son olarak eylemden dört gün önce Hayal’le görüşerek talimatları alıyor. Hayal, Samast’ın beline silahı takıyor, cebine de 140 milyon YTL koyarak “Gazan mübarek olsun” diyor. Ancak Hayal yine izlenebileceği endişesiyle Samast’ı otogara iki adamıyla gönderiyor. Samast eylemden 3 gün önce İstanbul’a geliyor, tanınma ve yakalanma endişesine düşmeden saldırıyı gerçekleştiriyor. “Ciddi eylem potansiyeli olan biri” diye tanımlanan Hayal’in çevresindekiler ise “alt kültürden gelen, kahve çevresinde toplanan, birbirini gaza getiren yerel bir yapılanma!” olarak nitelendiriliyor. Eyleme geçiş nedenleri “Türkiye’deki psikolojik hava!”ya bağlanıyor. “Piramidin tepesinde” kim var sorusu ise “Bunların arkasında bugün örgüt olmaması, 1 ay, 5 ay sonra olmayacağı anlamına gelmiyor” diye yanıtlanıyor! TETİKÇİ KENDİSİ... Emniyet güven kaybı yarattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hrant Dink cinayetinin ardından İstanbul Emniyeti’nden yapılan açıklamaların “çok ciddi bir güven kaybı yarattığını” vurgularken “Bunu bir lümpen kişinin eylemi olarak anlamak ve dosyayı bu anlayışla değerlendirip kapatmak belki de bizi yarın çok daha tehlikeli durumlarla karşı karşıya bırakır” uyarısında bulundu. Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Dink’in alçakça katledildiğini vurgularken ailesine ve tüm ulusa başsağlığı diledi. Baykal, “Her demokratik toplumda derin tartışmalar olur, bunlar bazı kesimleri rencide eder. Ama hiçbir zaman siyasi tartışmaları insan öldürerek sonuçlandırma arayışına giremeyiz. Bu bize yakışmaz. Geçmişte Muammer Aksoy’ları, Uğur Mumcu’ları, Ahmet Taner Kışlalı’ları, Bahriye Üçok’ları bu anlayışlara kurban ettik. Son kurbanımız da Hrant Dink. Acı ve elem duyuyoruz” dedi. TÜRKİYE’Yİ BÖLEMEZLER Bu cinayetin Türkiye’yi bölmediğini, parçalamadığını, aksine bütünleştirdiğini vurgulayan CHP lideri, şunları söyledi: “Bu olay Türkiye’ye yönelik bir suikast olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye’ye büyük zarar verilmesi amaçlanmıştır. Ama o zararı verememiştir. İçeride ve dışarıda bu olayı kendi küçük hesapları için kullanmak isteyenler çıkabilir. Önemli olan, Türkiye’nin bu ayıp karşısında gereken tavrı sergilemesidir.” Trabzon’da arka arkaya yaşanan olayların gereken biçimde sorgulanmadığını kaydeden Baykal, “Rahip cinayeti gereken biçimde izlenip aydınlatılsaydı, gerçek sorumluların üzerine kararlılıkla gidilseydi belki de bu olayla karşılaşmazdık. Türkiye tehlikeli bir kadrolaşmanın etkisi altında. O konu geçiştirildi, örtbas edildi, çoluk çocuk işi diye görmezlikten gelinir gibi ele alındı” dedi. Baykal, İstanbul Emniyeti’nden yapılan açıklamalara dikkat çekerken “Güvenlik yetkililerinin daha ilk bilgiler gelir gelmez hüküm verip örgüt bağlantısı yoktur anlayışını söyleyecek noktada olmaları çok ciddi bir güven kaybı yaratmıştır. Orada örgütlü bir çalışma yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bunu bir lümpen kişinin eylemi olarak anlamak ve dosyayı bu anlayışla değerlendirip kapatmak belki de bizi yarın çok daha tehlikeli durumlarla karşı karşıya bırakır” açıklamasını yaptı. Yoğun katılımın gerçekleştiği törenin sunuculuğunu oyuncu Pelin Batu yaptı.Törende SODEV’in katkılarıyla hazırlanan Aydın Güven Gürkan’ın hayatı ile 1980 sonrası sosyal demokrasi sürecinin anlatıldığı “Politikada Bir Göçmen’’ belgeseli de gösterildi. (BURAK ALİÇAVUŞOĞLU) Gürkan için anma töreni İstanbul Haber Servisi Eski Halkçı Parti (HP) ve Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, ölümünün 1. yıldönümünde Taksim’de Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) törenle anıldı. Gürkan için düzenlenen geceyi, salonu tıklım tıklım dolduran İstanbullu sosyaldemokratların yanı sıra eşi Serap Aksoy Gürkan, kızı Burcu Gürkan, kardeşleri Aygün ve Aysın Gürkan, eski SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, eski Devlet Bakanı Erdoğan Toprak, eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, CHP Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen, SHP Genel Sekreteri Ahmet Güryüz Ketenci, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, eski DİSK Genel Başkanı ve eski İstanbul Milletvekili Rıdvan Budak, SHP İl Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar, sanatçı Halil Ergün, Müjde Ar, Rahmi Saltuk, eski DEP milletvekili Orhan Doğan, Akın Birdal, Derya Sazak, Necati Doğru, Murat Belge, Prof. Dr. Baskın Oran, eski SHP ve CHP milletvekilleri Yüksel Çengel, Sururi Baykal, Mehmet Kerimoğlu, SODEV Başkanı Aydın Cıngı, eski Beykoz Belediye Başkanı Şevket Arıkan, Eşber Yağmurdereli, eski SHP İl Başkanı Ali Özcan, Karacaahmet Sultan Derneği Başkanı Muharrem Ercan, eski CHP PM üyeleri, il ve ilçe başkanları izledi. Törende konuşan SODEV Onursal Başkanı Karakaş, “Onun ölümü bizler için, sosyal demokrasi için gerçekten erken bir ölümdür’’ dedi. Karakaş, törende uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Hrant Dink’in eksik olduğunu belirterek “Kendisinin törene geleceği bana bildirilmişti’’ diye konuştu. EMNİYET MÜDÜRLERİ ERDOĞAN’IN TALİMATI Soruşturmada 3 gözaltı daha Cinayeti planladığını kabul eden Yasin Hayal’in sorgusunda ‘Bu iş bana 500 YTL ’ye patladı’ dediği ileri sürüldü. Dink’in avukatları Samast’ın kesin yaşının belirlenmesi için başvuracak ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında Bursa’da Muharrem K. (19) adlı bir meslek yüksekokulu öğrencisi ile Trabzon’da zanlı Ogün Samast’ın arkadaş çevresinden E.S. adlı kadın ile azmettirici Yasin Hayal’in arkadaşı İ.T’nin de gözaltına alındığı bildirildi. İstanbul’a getirilen Muharrem K’nin Samast ile bilgisayar üzerinden iletişim kurduğu belirlendi. Suikastta “kilit isim” olarak nitelendirilen ve önceki gün Trabzon’da gözaltında alınarak İstanbul’a getirilen Erhan T.’nin Santa Maria Katolik Kilisesi Rahibi Andrea Santoro cinayetinde de etkili bir isim olduğu ileri sürüldü. Dink cinayetinin tetikçisinden azmettiricisine ve “yönlendiricisine” kadarki aşamaları beraberinde pek çok kuşkuyu barındırıyor. Samast’ın kendisini azmettiren Hayal’den başkasını tamaya yatkınlığından nımadığını söylemesi, yararlanmış olabilecetetikçiye yalnızca olayğini değerlendiriyor. da “kullanılan” rolüHayal’in ifadesi üzenün verilmesi, kendisirine gözaltına alınan Ernin de bu durumun farhan T.’nin 6 yıldır Karakında olmayabileceği deniz Teknik Üniversideğerlendirmelerine tesi İktisat Bölümü’nde neden oluyor. okuduğu anlaşıldı. 26 Samast’ın Hayal’den yaşındaki üniversite öğbaşkasının ismini vermemesi, akıllara “hüc Ogün Samast. rencisi Tuncel’in de tetikçi Samast gibi Trabre yapılanması”nı gezon’un Pelitli beldesintirdi. Hücre yapılanmadeki afet konutlarında sının doğal bir sonucu olarak da yalnızca azoturduğu belirlendi. Trabzon’daki Santoro mettiricisini bilen Sacinayetinde de etkili olmast, Hayal’in üstündeki yapıyı bilemeyeduğu ileri sürülen Tunbilir. Hayal’in “Etkicel’e üniversitede okulendim” dediği Erhan duğu için ‘ağabey’ denT’nin sorgudaki anladiği ifade edildi. tımlarının ardından soSorgusu süren HaYasin Hayal. ruşturmada yeni bir yal’in cinayeti planlaaşamaya ve olası üst yapıya ula dığını kabul ettiği, “Bu iş bana şılabileceğine dikkat çekiliyor. 500 YTL’ye patladı. 250 YTL Yetkililer, olası bir tepe yapılan ile tabanca aldım. 200 YTL masının doğrudan Samast ile ir Ogün’e verdim. 50 YTL de ıvır tibatlı olmayıp yalnızca kullanıl zıvır masraf çıktı” dediği ileri sürüldü. Dink’i, “soykırım” açıklamaları nedeniyle hedef seçtiğini söyleyen Hayal’in “Ben de konuşup fikir aldığım üniversite öğrencisi Erhan T.’den etkilendim” dediği öğrenildi. Dink’in öldürüldüğü caddede yapılan incelemelerde bulunan 3 adet boş kovanın, Samast’ın Samsun’da gözaltına alındığı sırada üzerinde ele geçirilen el yapımı 7.65 milimetre çaplı tabancadan atıldığı belirlendi. Bu silahın başka olayda kullanılmadığı anlaşıldı. Orhan Pamuk’a koruma verildi Haber Merkezi Hrant Dink suikastının ardından 301. maddeden yargılananlara “koruma” verilmesi konusunda ilk adım atıldı. Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’a koruma verildi. Yurtdışına çıkan Orhan Pamuk’a havalimanında korumaları eşlik etti. Hrant Dink’in cenaze töreninin olduğu saatlerde Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ne gelen Pamuk’un yanında emniyet tarafından verilen korumaların olduğu dikkat çekti. Ankara’da güvenlik toplantısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra Emniyet Genel Müdürlüğü, uygulanacak güvenlik önlemleriyle ilgili olarak 81 ilin emniyet müdürlerini Ankara’ya çağırdı. Emniyet müdürleri Dink suikastında karşılaşılan eksiklikler, aksaklık ve benzer olayların yaşanmaması için alınacak önlemleri ele alacak. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, İl Emniyet Müdürleri Değerlendirme Toplantısı, 81 ilin emniyet müdürünün katılımıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü Dikmen binasında bugün başlayacak ve 26 Ocak Cuma günü sona erecek. Toplantıda, 2006 yılının değerlendirilmesinin yanı sıra 2007 bütçesi ile güvenlik konsepti ele alınacak. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Emniyet Genel Müdür Vekili Necati Altıntaş’ın sürekli bulunacağı toplantıda, Dink suikastında karşılaşılan aksaklıklar ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için alınacak önlemler de tartışılacak. MISIR’DA KİTAP FUARINA GİTTİ Nobel ödüllü yazar Mısır Hava Yolları ile Kahire’ye uçmadan önce, korumaları Pamuk’u pasaport bölümüne kadar yalnız bırakmadı. Pamuk, korumalarla ilgili soruyu, “Her şeyi söylemeyeyim. Mısır’da kitap fuarına gidiyorum” diyerek geçiştirdi. Yazarın, daha önce kendisine yapılan koruma taleplerine ret cevabı vermesine rağmen yine de korumaya alındığı kaydedildi. Pamuk’un yanı sıra tehdit aldığı öne sürülen bazı gazeteci ve yazarlara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda koruma verildiği öğrenildi. ADLİYEYE SEVK BUGÜN İstanbul Emniyeti’nde Yasin Hayal ve Erhan T. ile Bursa’da gözaltına alınan Muharrem K’nin de aralarında bulunduğu 7 zanlıdan bazılarının bugün özel görevli İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmeleri bekleniyor.Yazılı olarak ifadeleri alınan şüphelilere, daha önce başka suça karışıp karışmadıkları yönünde DNA testi yapılacağı da öğrenildi. CUMHURİYET 19 K