Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2007 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Urla Belediyesi’nin düzenlediği ‘6. Cumalı Buluşması’ bugün saat 10.30’da başlayacak DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Necati Cumalı anılıyor... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yazar Necati Cumalı, ölümünün 6. yılında Urla’daki evinde düzenlenen törenlerle anılacak. Urla Belediyesi’nin gelenekselleştirdiği Cumalı Buluşma bugün saat 10.30’da başlayacak. 13 Ocak’a dek sürecek etkinliklerin onur konuğu, geçen yıl yaşamını yitiren Erdal Öz olacak. Necati Cumalı Anı Evi’nde gerçekleştirilecek “Ölüm Yıldönümü Anma Toplantısı”na, sevenleri ve çok sayıda sanatçı katılacak. Gelecek yıl uluslararası boyuta taşınması amaçlanan etkinlik kapsamında saat 14.30’da URİT Sosyal Etkinlikler Salonu’nda, İsmail Mert Başat, Mehmet Atila, Vijdan Efe, Hasan Özkılıç, “Necati Cumalı’nın Öykülerinde Taşra” konulu panele katılacak. Yarın saat 11.00’de, “Urla Kahvelerinde Cumalı Öyküleri” başlıklı etkinlikte Özcan Karabulut, Ali Tekmil, Güngör Gençay, Ferhat İşlek, Urla’nın çeşitli alanlarında Cumalı’nın öykülerini okuyacak. Saat 14.30’da URİT Sosyal Etkinlikler Salonu’nda, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü tarafından hazırlanan “Öykülerinden Uyarlanmış Filmler” adlı film gösterimi, saat 16.30’da Urla Belediyesi Basın Bürosu’nca yapılan “Necati Cumalı Belgesel Filmi” sunulacak. Türkçeye Ne Oluyor? “Türkçeden bir kıl kopar; içinde güneşler, dünyalar, ırmaklar vardır” demişti Cemal Süreya. Bugün konuşulan, yazılan Türkçeye bakınca o güneşlerin, dünyaların, ırmakların ne kadarını görebiliyorsunuz? Bir yandan Batı dillerinden sağanak yağmur gibi dilimize yağan sözcükler, deyimler, teknoloji terimleri; öte yandan hortlatılan Osmanlıca merakıyla Arapça ve Farsça kullanımların giderek artması, hatta ince bir beğeni(!) göstergesi durumuna gelmesi sonucu tadını tuzunu yitirdiğimiz Türkçe. ??? Sözcükler dergisinin ocak sayısında “Türkçeye Ne Oluyor?” başlıklı bir dosya konusu var. Tahsin Yücel, Emin Özdemir, Ali Püsküllüoğlu, Semih Gümüş ve Deniz Günal yazılarında bu sorunu tartışıyorlar. Bir dilin soluklandığı, inceliklerinin, güzelliklerinin ortaya çıktığı alan, her dönemde edebiyat alanı olmuştur. Şiirlerin, türkülerin, öykülerin, romanların, masalların tadını öğrencilere aktaramayan eğitim düzeni dilimizin yozlaşmasının da baş sorumlusudur. Çağdaş edebiyatımız, dilimizin türlü güzelliklerinin doruklarda dolaştığı bir alandır. Birbirinden değerli dil hazinelerini içinde saklıyor bugün de. Yunus’tan, Karacaoğlan’dan süzülüp gelen dilin, evrensel kültürle buluşmasıyla doğmuştur çağdaş edebiyatımız. Bu kültürel gelenekten her geçen gün biraz daha uzağa düşen yeni kuşaklar, yalnızca günlük dilde, basın organlarında değil, ne yazık, edebiyat alanında da karman çorman bir dille ürünler verir oldular. Böylesi dil savruklukları içinde yazılmış kitaplar basılıyor, okunuyor günümüzde ve daha da kötüsü, hiç de yadırganmıyor. ??? İnsan, insan olalı §beri sürüp gelen, bitmez tükenmez bir serüven yaşıyor. İnsanın insanlaşma serüvenidir bu. Yaşadığı dünyayı adil, toplum ilişkilerini barışçıl, insan ilişkilerini duygu ve düşünce yoğunluğuyla örülmüş sevgi bağlarıyla güçlü kılabilme serüvenidir bu. Düşünürler, sanatçılar bu yolda insanoğluna gerekli araçları sunmuşlar yüzyıllar boyu. İş, insanoğlunun o araçları sahiplenebilmesinde. İnsanlarımızın duygu ve düşünce dünyasını geliştirecek, olgunlaştıracak araçların başta gelenlerinden biri dilimiz ve edebiyatımız. Başka uluslarda kolay rastlanmayacak değerde, zenginlikte. Birini saysam, ötekine yazık onlarca, yüzlerce ozan, yazar, düşünür... Dilimizi, kültürümüzü arıtabileceğimiz pınarlar... Ülkemizin boşa akan, enerjiye, kullanıma dönüştürülememiş nice kaynakları gibi kullanılmadan öylece duruyorlar. Ama varlıkları, gelecek için umutlu olabilmemizi sağlıyor bir yandan da. Çünkü insan bu denli kirli yaşayamaz uzun süre. İçinde yaşadığımız kirlilik düzeninden çıkış yollarını mutlaka gereksinecek ve bulacaktır. Dilin ve edebiyatın insanoğlunu nasıl güzelleştirdiği de o zaman bir kez daha görülecektir. [email protected] Yapıtları kitapseverlere sunuluyor... Kültür Servisi Şair, yazar Necati Cumalı yakalandığı karaciğer kanseri nedeniyle 10 Ocak 2001’de yaşamını yitirmişti. Altıncı ölüm yıldönümünde Cumhuriyet Kitap Kulübü, Cumalı’nın yapıtlarını kitapseverlerin beğenisine sunuyor. Cumhuriyet Yayınları’ndan çıkan kitaplar şöyle: ‘Zeliş/Tütün Zamanı 1’, ‘Yağmurlarla Topraklar/Tütün Zamanı 2’, ‘Acı Tütün/Tütün Zamanı 3’, ‘Değişik Gözle’, ‘Ay Büyürken Uyuyamam’, ‘Viran Dağlar’, ‘Makedonya 1900’, ‘Susuz Yaz’, ‘Uç Minik Serçem’, ‘Yalnız Kadın’, ‘Ulus Olmak’, ‘İmbatla Gelen’, ‘Senin İçin Ey Demokrasi’, ‘Şiddet Ruhu’, ‘Bütün Oyunları 12’. NKARA HUKUK FAKÜLTESİ MEZUNU İzmir Atatürk Lisesi’ni bitiren Necati Cumalı, İstanbul Hukuk Fakültesi’ni terk ettikten sonra Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu (1939). Ankara MEB Yayın Müdürlüğü’nde, yine aynı bakanlığa bağlı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nde çalıştı (194549). İzmir ve Urla’da serbest avukatlık (195057), Paris basın ataşeliğinde memurluk (195758), İstanbul Radyosu’nda redaktörlük (195963) yaptı. Şiir ve yazılarını 1939’dan başlayarak Ocak, Varlık, ServetifünunUyanış, Küllük, Yeni İnsanlık, Ülkü, Ankara, Yücel, Seçilmiş Hikâyeler, Yenilik, Yeditepe dergileri ile Ulus ve Dünya gazetelerinde yayımladı. 1980 sonrası, haftalık 2000’e Doğru dergisinin yazı kurulunda ve sürekli yazarları arasında yer aldı. Şiir, öykü, roman, deneme ve oyun alanlarında verdiği yapıtlarla son dönemlerin en üretken yazarlarından biri oldu. Yapıtları birçok dile çevrildi. Oyunları yurtdışında birçok kez oynandı. Dönemin edebiyat anlayışına uygun olarak kaleme aldığı ilk öykülerini Sait Faik tarzında benöyküsel bir söylemle yazdı. 1959’dan sonra kaleme aldığı öykü ve romanlarında, Urla ve çevresine ait gözlemleriyle avukat olarak baktığı dosyalardan, karşılaştığı olaylardan öğrendiklerini birlikte kullanır. Doğa ortasında sürdürülen ‘canlı ve sert hayat’a ait çeşitli görünüşler, geleneksel yaşayış biçimiyle yasalar arasındaki çatışmalar yalın bir anlatımla öyküleştirilir. Öykü ve romanlarında erotizmi de bayağılaşmadan kullanan Cumalı, cinselliğin hayattaki yeri ve önemini hareket noktası olarak almaya çabalar. Onda Freudcu öğreti ile gözlemleri birbirini destekler durumdadır. Cinsel içgüdülerle sosyal değerlerin çatışması çevresinde insan türünün bu tarafı sergilenir. A PANELLER... 12 Ocak saat 13.00’de, URİT Sosyal Etkinlikler Salonu’nda, “50 Kuşağından Bir Öykücü: Erdal Öz” başlıklı anma etkinliğinde Ayşe Sarısayın, Sadık Aslankara, Birsen Ferahlı, Hürriyet Yaşar yer alacak. Saat 14.30’da yapılacak “Edebiyatımızda Öykücü Olarak Cumalı” konulu panele Demirtaş Ceyhun, Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer, İsmail Mert Başat konuşmacı olarak katılacak. Saat 16.30’da İnci Aral, Ferda İzbudak Akıncı, Şükran Farımaz “Cumalı Öykülerinde Kadın” adlı panelde konuşacak. Saat 18.00’de de okurlarla söyleşi ve kitap imzalama etkinliği yapılacak. Etkinliklerde 13 Ocak saat 13.00’te, URİT Sosyal Etkinlikler Salonu’nda, “Cumalı Öykülerinde Urla” konulu panel gerçekleştirilecek. Panelde, Sadık Aslankara, Hürriyet Yaşar ve Hasan Özkılıç konuşmacı olarak yer alacak. Saat 15.00’te Celal Üster, Can Öz ve Faruk Duman’ın katılacağı “Erdal Öz Yıldız Olup Üstümüze Yağsın” adlı etkinlik yapılacak. Aldığı ödüller... Bazı oyun, roman ve öyküleri sinemaya da uyarlanan Cumalı, ‘Yağmurlu Deniz’ ile 1968 TDK Şiir Ödülü’nü; ‘Tufandan Önce’ ile 1984 Yeditepe Şiir Armağanı’nı; ‘Değişik Göz’ ile 1957’de ve ‘Makedonya 1900’ ile 1977’de Sait Faik Öykü Armağanı’nı; ‘İş Karar Vermekte’ ile 1957 Basın Yayın Genel Müdürlüğü Kısa Radyo Oyunu Yarışması ikincilik ödülünü; ‘Yaralı Geyik’ ile 1978 Muhsin Ertuğrul Oyun Ödülü’nü; ‘Dün Neredeydiniz’ ile 1981 Kültür Bakanlığı Tiyatro Ödülü’nü; ‘Viran Dağlar’ ile 1995 Yunus Nadi Roman Ödülü’nü ve 1995 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü aldı. 2006’dan Avusturya görüntüleri Kültür Servisi Merih Akoğul ve eşi Nesrin Akça Akoğul, ‘Avusturya 2006’ başlıklı fotoğraf sergilerini bu akşam saat 19.00’da Austurya Kültür Ofisi’nde açacaklar. Viyana’da Palais Porcia Galerisi’nde 2006 yılı Mayıs ayında açtığı sergi sırasında Can Çoker Merih Akoğul, eşi Nesrin Akça Akoğul ile birlikte Mozart’ın 250. ve Freud’un 150. doğum yıldönümlerinin kutlandığı bu zaman aralığında ağırlıklı olarak Viyana ve Graz kentlerini renkli ve siyah beyaz olarak “Avusturya 2006” adı altında fotoğraflarına taşıdı. Çetin Aydar 2 Şubat’a kadar sürecek olan serginin açılışının ardından saat 20.00’de viyola sanatçısı Çetin Aydar ve piyano sanatçısı Can Çoker konser verecekler. SON BAŞVURU TARİHİ 16 ŞUBAT Yalçın şiirlerle uğurlandı ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren tiyatro sanatçısı Mustafa Yalçın (70), dün düzenlenen törenlerin ardından Urla İskele Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yalçın için dün İzmir Devlet Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen törene Yalçın’ın yakınları ve sanatçı dostları katıldı. Aralarında gazetemiz yazarı Ataol Behramoğlu, Tuğrul Keskin’in de bulunduğu şairler, Yalçın’ın sanatçı kimliğini anlatırken, şiirlerinden de örnek verdiler. Törenin ardından Yalçın’ın cenazesi Balçova Merkez Camisi’nde kılınan ikindi ve cenaze namazlarından sonra Urla İskele Mezarlığı’nda toprağa verildi. İzmir ve Antalya devlet tiyatrolarında görev yapan Yalçın, evli ve iki çocuk babasıydı. K Â M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Sinema projelerine destek ANKARA (AA) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sinema projelerine vereceği destekten yararlanmak için 5 Ocak’ta başlayan başvuru süresi, 16 Şubat’ta sona erecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, destekten yararlanmak isteyenlerin dilekçe, bakanlığın internet sitesinde bulunan başvuru formu ve istenilen diğer belgelerden oluşan 11 adet proje dosyası ile 16 Şubat tarihine kadar Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunmaları gerekiyor. Destekten yararlanmak isteyenler konuya ilişkin ayrıntılı bilgilere, söz konusu genel müdürlüğün (0 312) 310 00 26 ve (0 312) 310 03 21 numaralı telefonlarından ulaşabilecekler. CUMHURİYET 14 K