Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2006 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB A B B B Y 26 30 28 29 32 33 35 34 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB PB PB PB B 24 25 26 23 27 26 27 26 35 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B A B B Y 34 32 35 37 34 34 28 26 26 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Karadeniz ile Kars, Ardahan sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı; yağış alan yerlerde biraz azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 16 Helsinki Y 19 Stockholm Y 19 Londra PB 27 Amsterdam PB 24 Brüksel PB 26 Paris B 29 Bonn B 27 Münih B 28 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B PB B B B B A PB 24 25 34 26 25 26 27 31 28 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A A A B Y Y A A 14 36 27 34 33 29 31 33 35 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada gösteriyor. Bireylere hakaretten geçti, artık halka hakaret ediyor. Gerçeklere ters düşen bir konuşma yaptığı sırada, bir vatandaşımız, ‘‘Şehit cenazesi görmekten bıktık’’ diye seslenmiş. RTE, halkın duygularına tercüman olan bu sözü, önünü arkasını hesaba katmadan hiddetle terslemiş: ‘‘Askerlik herhalde yan gelip yatma yeri değildir!’’ Ya nedir efendim? Doğru olan, zatı devletlerin, ABD’nin dümen suyunda, İsrail’in koruyuculuğunu üstlenen dış politikalarının oyuncağı olmak mı? Ya da şimdilerde sık sık yinelediğiniz gibi PKK terörünü sona erdirebilmek sadece askerin görevi mi? Terörle mücadele sorumluluğunu askere yükleyerek, yan gelip yatmak mı? Yoksa düşlerinde öcü görmüş çocukların altlarını ıslatmaları gibi, dört yıldır Amerika’nın gölgesinden korkarak, güney sınırımızdan dışarıya burnumuzu uzatmaya olanak tanımayan, çekingen, korkak, bir ay sonrasını göremeyen politikaların tutsağı olan iktidarınız mı? ??? AKP grubunu önceki gece ‘‘ikna eden’’, dün de Meclis’ten grup oylarına dayanarak Lübnan tezkeresini geçiren RTE, 1701 sayılı kararı saptıran tezkere içeriğiyle, askerin uygulayacağı uygulamaları değiştirerek muradına erişmiş olabilir. Ama bu, gerçekler saklanarak kamuoyunun aldatılmadığı anlamına gelmez. Hükümete günü kurtarmak yetiyor. Üstelik TBMM’de çoğunluğu elinde tutmasına karşın başka partilerden de amacına koşut oy verenler çıkması için hareket halinde. Bu hareketi kimi kuşkuları da beraberinde getiriyor. Habere göre; Dışişleri Bakanı Gül, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’yu aramış, sorularına yanıt vermeye hazır olduklarını bildirmiş. Mumcu’ya bilgi vermelerinin amacı dün Meclis’te tezkereye olumlu oy kullanmasını sağlamak içindi. Ya da karşı oy vermeye kararlı CHP’yi Meclis’te yalnız bırakmak! ??? Hükümet tezkeresi 1701 sayılı karar ve angajman belgesiyle ters düşüyor. Muhalefet sözcüleri bu çelişkileri açıklıyorlar. RTE’ye ve onun iradesine bağlı Dışişleri Bakanı Gül’e göre muhalefetin doğruları yalan. Askerlik yan gelip yatma yeri değildir mantığına bağlı kafa yapısıyla bu başbakan için Güneydoğu’da, Lübnan’da şehit vermişiz, acaba umurunda mı? Sonunda ucu bize dokunacağı kuşkusuz olan ABD’nin İsrail’le birlikte yürüttüğü Ortadoğu politikalarına gölge düşmesin, aman Beyaz Saray 3 Ekim’de RTE’ye kaşını çatmasın kaygısıyla hareket ettikçe... PKK terörünün sorumluluğunu askere yüklemeye devam ettikçe... Türkiyemiz bu iktidarla geleceğe nasıl bakabilir? Gaziye sağlık kısıtlaması ? Baştarafı 1. Sayfada Başbakan’a tepki bakan’ın sözleri bizi çok incitti. Sayın Başbakanımız da Başbakanlık makamında yan gelip yatmasın’’ açıklamasıyla yanıt verirken AKP iktidarı gazilerden ücretsiz tedavi olanaklarından yararlanabilmeleri için, 4 Eylül’e kadar ‘‘herhangi bir devlet güvenlik kurumunda hak sahibi olmadıklarına dair’’ belge getirmelerini istedi. Gazilere aksi takdirde yeniden TSK’nin ücretsiz Sağlık Provizyon Sistemi’ne giremeyecekleri belirtildi. Ancak Milli Savunma Bakanlığı Askerlik Şubesi Başkanlığı tarafından 29 Ağustos’ta gönderilen belgelerin büyük çoğunluğu yerine ulaşmadı. Ulaşanlar ise belgelerin 1 Eylül’de ele geçmesi nedeniyle resmi tatile kurban gitti. Maliye Bakanlığı tarafından alınan karar sonrasında Milli Savunma Bakanlığı Askerlik Şubesi Başkanlığı 29 Ağustos tarihinde tüm gazilere birer yazı gönderdi. Yazıda, gazilerden kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları eşlerinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan (Emekli Sandığı, SSK, BağKur) hak sahibi olmadıklarına dair belgelerle askerlik şubelerine başvurmaları istendi. Yazıda, ‘‘Bu belgelerle müracaat eden hak sahibi personelin bilgileri internet adresinden TSK Sağlık Provizyon ve Taahhuk Sistemi’ne (TSKSPTS) kaydedilecektir’’ denildi. Ancak gazilere gönderilen metinde son başvuru tarihi olarak ‘‘4 Eylül’’ gösterilirken ‘‘4 Eylül 2006 tarihinden itibaren askerlik şubesi başkanlıkları tarafından bilgileri kaydedilen gazi ve bakmakla yükümlü oldukları eşlerine ait yeni kayıtlar yürürlüğe konulacağından bildirimi yapılmayan gazi ve bakmakla yükümlü oldukları eşlerine ait hak sahipliği iptal edilerek pro vizyon verilmeyecektir’’ denildi. Ancak Gaziler Vakfı’ndan edinilen bilgilere göre belge Ankara, İstanbul, İzmir gibi kentlerdeki gazilerin küçük bir kısmına ulaşırken tarihin geçmiş olmasına karşın Anadolu’daki gazilerin neredeyse hiçbirine halen ulaşamadı. Ulaşanlar da araya giren 30 Ağustos ve hafta sonu tatili nedeniyle gerekli belgeleri elde edemedi. nın yanında talimatların bir anlamı olmayacağı bellidir’’ diye konuştu. Akdeniz şunları kaydetti: ‘‘Güneydoğu’da her gün onlarca şehit, yüzlerce gazi oluşmaktadır. Şehitlerin cenaze merasimlerinde bulunmak semboliktir. Şehitlerin yakınlarının ve gazilerin özlük haklarını yok etmeye çalışmak, birbirleriyle tezat teşkil eder.’’ Askerler terörle mücadelede yalnız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’’ derken hükümetin gerekli adımları atmaması nedeniyle Türkiye her gün şehit haberleriyle sarsılıyor. Hükümet bugüne kadar askerin terörle mücadele birimi kurulması, toprak yolların asfaltlanması ve personele lojman yapılması gibi temel istemlerinde somut adım atmadı. Terör Uzmanı Ercan Çitlioğlu, Erdoğan’a ‘‘Sayın Başbakan Hakkâri’de 4 bin 800 metre yükseklikteki Reçko Tepesi’ne çıksın, orada 24 saat geçirsin, ondan sonra konuşsun’’ diye tepki gösterdi. Türk askerini Lübnan’a gönderme tezkeresini ‘‘gönül rahatlığıyla’’ onaylayan AKP iktidarı, göreve geldiği günden bu yana, terörle mücadele konusunda güvenlik güçlerinin beklentilerini karşılayacak somut adımları atmaktan kaçındı. Hükümetin, Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi olan terörle mücadele konusundaki ‘‘rahatlığının’’ en temel göstergesi, Terörle Mücadele Yasası’nın yasalaşma süreci oldu. Yasayla ilgili çalışmalar yaklaşık 2 yıl süren bir zamana yayıldı. Gaziler kızgın Türkiye Gaziler Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Denetim Kurulu Başkanı İrfak Akdeniz de, konuyu anlatan mektubun gazilere 29 Ağustos tarihinde gönderildiğini vurguladı. Bu evrakın, araya 30 Ağustos Zafer Bayramı ve hafta sonunun girdiğinin düşünülmesi durumunda yetişmesinin imkânsız olduğunu vurgulayan Akdeniz, ‘‘Yasa ile verilen bir hak bütçe talimatları ile ortadan kaldırılmaktadır. Yasa Tepki çığ gibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’’ sözleri, parlamento dışındaki siyasi partilerin de sert tepkisiyle karşılandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, ‘‘AKP zihniyeti, sonunda en kutsal mertebe olan şehadeti de tartışılır hale getirmiştir’’ derken DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Erdoğan’ın açıklamalarının şehitlerin ruhlarını incittiğini vurguladı. Ürgüp Kadın Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde, siyasette kadının rolünün arttırılması istendi ‘Kadınlara kota uygulansın’ MİYASE İLKNUR Sıvas Kongresi’nin yıldönümü ‘Daha coşkulu kutlamalıyız’ SIVAS / İSTANBUL (Cumhuriyet) Sıvas Kongresi’nin 87. yıldönümü kutlamaları kapsamında bir dizi etkinlik düzenlendi. Etkinliklerde laiklik ve Atatürkçülük vurgusu yapıldı. Resmi kutlamaların ardından önceki gün Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü’nce üniversitenin Kültür Merkezi’nde ‘‘Barış ve Savaş’’ konulu panel düzenlendi. Açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Mehmet Bakır, son dönemde ülkede bölücü ve irticai faaliyetlerin arttığına dikkat çekerek bu süreçte Sıvas Kongresi’nin daha coşkulu şekilde kutlanması gerektiğini ifade etti. Panele katılan yazar Turgut Özakman da, ‘‘Ümmetçi kesim Milli Mücadele’nin ne olduğunu bilmeden, ne garip ki devlet yönetmeye kalkıyorlar. Dün Milli Mücadele’nin kahramanları emperyalizmin buyruğu ve kurbanlık koçu olmadan savaşarak bu mücadeleyi verdiler. Bugün de onların kazanımları sayesinde Sıvas Kongresi’nin yıldönümünü kutluyoruz’’ diye konuştu. Etkinlikler kapsamında önceki gün Sıvas Devlet Tiyatrosu (SDT) sanatçıları, Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi’nde tarihi kongreyi temsili olarak canlandırdı. Sanatçı Orkun Gülşen’in büyük önder Atatürk’ü canlandırdığı programı, salon dışında kalanlar da projeksiyon yardımıyla izledi. 2006 BM ve Y21 Ürgüp Kadın Zirvesi sonuçlandı. 31 Ağustos3 Eylül tarihleri arasında Ürgüp’te gerçekleştrilen zirvede, 31 ilden gelen kadın konseyleri düzenlenen oturumlarda Türkiye’de kadının siyasetteki yerini tartıştılar. Zirvenin son gününde ortaklaşa hazırlanan sonuç bildirgesinde, kadınların siyasette yaşadıkları olumsuz koşulların düzeltilmesi ve karar mekanizmalarında temsil oranının yükseltilmesi konusunda öneriler sunuldu. Farklı siyasi partilere mensup kadınların hazırladığı bildirgede şu istemlere yer verildi: Anayasanın 10. maddesinde yer alan ‘‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla’’ yükümlüdür. Devletin bu yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için; Yerel Yönetimler Yasası’nın ilgili maddelerine de uygun olacak şekilde, AB’nin de birçok alanda olmazsa olmaz olarak kabul ettiği kadınerkek eşitliğinin sağlanması ve ayrıca Türkiye’nin de taraf olduğu, ‘Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), Bin Yıl Kalkınma Hedeflerinin’ ve ‘Yerel Yönetimlerde Kadın Bil Beklentiler karşılanmadı Hükümet, askerin üzerinde ısrarla durduğu yeni terörle mücadele birimini de gündemine bir türlü almadı. Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay İkinci Başkanlığı döneminde konuyu gündeme getirmesine ve askeri kanadın ısrarlarına karşın yeni bir birim kurulması konusunda isteksiz davranan hükümet, askerin beklentisini karşılamaktan uzak olan ve yalnızca Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nun sekretaryasını yürütmekle görevli olacak Başbakanlık bünyesinde Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü adı altında bir birim kurulmasına karar verdi. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nun çalışmalarını da sekteye uğratan AKP iktidarı, art arda gelen şehit haberlerine karşın kurulu, ‘‘rutin toplantıya çağırmakla’’ yetindi. Kadınlar siyasette yaşadıkları olumsuz koşulların düzeltilmesi için öneriler sundu. (SELAHATTİN ŞAHİN) dirgesi’nin gerçekleştirilebilmesi için; Kadınların siyasi partilerin karar alma mekanizmalarında etkili ve yetkili hale getirilmesini, Siyasi partilere yapılan Hazine yardımının, en az yüzde 20’sinin partideki kadınlara yönelik politikalar oluşturmak amaçlı, kadın adaylara ve kadına yönelik projelere tahsis edilmesini, Kadınlar için yüzde 50 kotanın aday listelerinde fermuar sistemi, yönetim kademelerinde ise boş sandalye sistemi uygulanmasını, Uygulanmadığı takdirde siyasi partilere yaptırımların getirilmesini sağlayacak seçim yasası, siyasi partiler yasası ve parti tüzüklerinde gerekli değişikliklerin yapılmasını ve, TBMM’de ‘Kadın Erkek Eşitlik Daimi Komisyonu’nun kurulmasını, Kadınlara yönelik poltikalar açısından, kadın istatistiklerinin yapılmasını, kamuoyu ve halkın bilgilerine sunulmasını ısrarla istiyoruz. Sonuç bildirgesi, ‘‘Bizler; Yerel Gündem 21 Kentleri Kadın Meclisleri olarak tüm kadınlar adına, daha önceki zirve bildirgelerinde belirttiğimiz hususlar ile bu sürecin ve gerçekleştirilecek mevzuatın işlerliğinin takipçisi olacağız’’ denildi. Asfaltlama önerisine kulak asılmadı Hükümet, tüm bunların yanı sıra Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görev yapan Silahlı Kuvvetler mensupları için güvenlik önlemlerini de ‘‘savsakladı.’’ İktidarın, tüm uyarılara karşın, bu bölgelerdeki toprak yolları asfaltlamaması nedeniyle birçok asker mayın patlaması sonucu şehit oldu. Türkiye’de toplu konut atağı başlatan iktidar, doğuda görev yapan güvenlik güçleri için lojman konusunu da yine unuttu. PERSONELİN HESAPLARI BOŞALTILDI YASİN EL KADI’NIN MALVARLIĞI Kadıköy Belediyesi’nde kuşkulu hırsızlık İstanbul Haber Servisi Kadıköy Belediyesi’nden 25 personelin yaklaşık 70 bin YTL değerindeki parası, Garanti Bankası’ndaki hesaplarından kimliği belirsiz kişilerce henüz tespit edilemeyen bir yöntemle çekildi. 1500 belediye personelinin ATM kartlarını güvenlik amacıyla bloke eden banka, olay hakkında soruşturma başlattı. Kadıköy Belediyesi personelinin Garanti Bankası’ndaki maaş hesaplarına geçen cuma günü ikramiye paraları yatırıldı. Ancak cumartesi günü para çekmek üzere bankamatiklere giden bazı personel, hesaplarındaki paraların çekilmiş olduğunu gördü. Mağdur 25 kişiden biri olan, Kadıköy Belediyesi Basın Danışmanlığı Muhabiri Ulaş Yılmaz, olayı şöyle anlattı: ‘‘Cuma gecesi eve giderken bankanın Rıhtım Şubesi’nden 20 YTL çektim. Sonra eve gittiğimde internetten hesabıma ikramiyenin yatıp yatmadığını kontrol etmek istedim. Hesabımdan, Sahrayı Cedit Şubesi’nden 980 YTL çekilmiş olduğunu gördüm. Bankayı aradım ama o saatte kimse yanıt vermediği için kartımı iptal ettiremedim. İnternet sitesindeki sisteme de mail attım ama sonuç alamadım. Rıhtım Karakolu’na gittim ama durumu pek ciddiye almadılar. Cumartesi sabahı bankayı tekrar aradığımda, o sabah Çapa Şubesi’nden bin YTL daha çekilmiş olduğunu öğrendim.’’ Pazartesi günü işine gelince pek çok personelin de aynı durumda olduğunu öğrendiğini belirten Yılmaz, paraların, güvenlik kamerası olmayan ATM’lerden çekilmiş olduğunu dile getirdi. Yılmaz, ‘‘Bu bir soygun. Kart sıkışması ya da başka bir sorundan kaynaklanmış olamaz. Çünkü ATM kartını hiç kullanmamış arkadaşlarımızın hesapları bile soyuldu. Bizim tahminimiz, bu kişi ya da kişilerin, ikramiyelerin yatış tarihini bilen, yani banka içinden birileri olduğu yönünde. Olay, banka yönetiminin güvenlik zaafiyetinden kaynaklanıyor. Zararlarımız tazmin edilmezse şikâyetçi olacağız’’ diye konuştu. Erdoğan’dan zoraki dondurma istemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık, Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Hayırsever bir kişidir. Kendisine kefilim’’ dediği Suudi işadamı Yasin el Kadı hakkında Danıştay 10. Dairesi’nin malvarlığının dondurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptal kararını temyiz ederek bozulmasını ve yürütmenin durdurulmasını istedi. Başbakanlık’ın bu başvurusu, Erdoğan’ın sahip çıktığı ve terörü finanse etmekle suçlanan El Kadı’nın malvarlığının dondurulması kararının sürmesi istemini taşıyor. Yasin el Kadı, ‘‘terör örgütleri, kişi ve kuruluşların Türkiye’de bulunan bankalar ve diğer mali kurumlar ile gerçek ve tüzelkişiler nezdindeki kiralık kasa mevcutları da dahil olmak üzere tüm hak ve alacakları ile malvarlıklarının dondurulması ve bu malvarlıklarıyla ilgili her türlü işlemin Maliye Bakanlığı’nın iznine bağlanması yönündeki 22 Aralık 2001 tarihli, 2001/3483 sayılı Bakanlar Kurulu kararının kendisine ilişkin kısmının’’ iptali istemiyle dava açmıştı. Danıştay 10. Dairesi, 1’e karşı 4 üyenin oyuyla söz konusu Bakanlar Kurulu kararının Yasin el Kadı’ya ilişkin bölümünü iptal etmişti. Davalılardan Başbakanlık, 10. Daire’nin kararını 1 Eylül’de temyiz etti. Başbakanlık, temyiz başvurusunda, öncelikle 10. Daire’nin kararının yürütmesinin durdurulması ve bozulmasını istedi. Temyiz istemini, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek. Kurul, temyiz istemini reddederse Başbakanlık’ın son yol olarak karar düzeltme isteminde bulunma hakkı var. Bu istemi de yine kurul karara bağlayacak. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 10. Daire’nin kararını esastan bozarsa, bozma kararı bağlayıcı olduğu için Daire, söz konusu Bakanlar Kurulu kararını iptal etmek zorunda olacak. Kurul, 10. Daire’nin kararını eksik soruşturma gerekçesiyle bozarsa bu durumda bozma gerekçeleri doğrultusunda Daire yeniden bir karar verecek. ‘Askerlik onuruna aykırı’ Başbakan Erdoğan’ın, ‘‘Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’’ diye konuşması da konunun uzmanları tarafından tepkiyle karşılandı. Terör Uzmanı Çitlioğlu, Erdoğan’ın sözleriyle ilgili ‘‘Herhalde Sayın Başbakan, özel sohbetlerinde dile getirdiği askerle ilgili düşüncelerini bu defa kamuoyu önünde de tekrarlamış oldu. Askere giden herkes bayrak ve vatan için gerektiğinde canını vereceğine yemin eder. Bu hiçbir meslekte yoktur. Dolayısıyla böyle bir yeminden sonra göreve başlayanlara Başbakan’ın böyle bir eleştiri ve açıklama getirmesi, askerlik onuruna çok aykırı’’ diye konuştu. AKP iktidarının terörle mücadele konusunda yerine getirmesi gereken birçok görevi ihmal ettiğine dikkat çeken Çitlioğlu, şunları kaydetti: ‘‘Bundan daha absürd bir şey olabilir mi? Sayın Başbakan bu sözü sarf ettiği sırada 100150 bin subay ve astsubay, 3 bin 500 rakımlı dağlarda mücadele veriyordu. Bunlar oralarda yatıyorlar mı ki böyle bir hatırlatma yapıyor? Hakkâri’de 4 bin 800 metre yükseklikteki Reçko Tepesi’ne çıksın. Orada 24 saat geçirsin, ondan sonra konuşsun. Herhalde daha değişik konuşma ihtiyacı hisseder. Orada değil yan gelip yatmak, ayakta bile duramaz.’’ Baran: Milletimiz uyanacak Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Kamran Baran, yaptığı yazılı açıklamada Sivas Kongresi’nin 87. yıldönümünde Türkiye’nin karamsar bir ortam yaşadığını anımsattı. Türkiye’nin ulusal birlik ve bütünlüğünün, dış destekli dinci, bölücü ve etnik saldırılar ile karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Baran, ‘‘Büyük milletimiz, bu dönemi de atlatarak yine 87 yıl öncesi gibi uyanarak birleşecek; bölücülere, gericilere ve şeriatçılara geçit vermeyecek’’ görüşünü dile getirdi. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu da Sivas Kongresi’nin 87. yıldönümünde, o günlerdeki ruh ve iradeye ihtiyaç olduğunu vurguladı. CUMHURİYET 08 K