19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2006 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Akhisarlı gençlerin kahramanca direnişi 30 Ağustos tarihinde başlayan Büyük Taarruz 9 Eylül’de İzmir’de sona erdi. Ama bu bir hafta 1919’da başlayan yoğun bir mücadelenin taçlandığı haftadır. Yunan kuvvetleri tarafından işgal edilen Ege havalisindeki köy, kasaba ve kentler işgal haberlerini duyar duymaz direniş örgütlemeye başlamış, komşu kent ve bölgelerle ve Ankara ile birlikte büyük zaferin hazırlayıcısı olmuşlardır. Bölgenin direniş hikâyeleri birbirinin tekrarı gibi olsa da her direniş hareketinin kendine özgü yanları vardır. İzmir’in işgalinden bir gün sonra 16 Mayıs 1919 tarihinde Balıkesir’e gelen işgal haberi büyük heyecana yol açtı. Önce belediyede daha sonra ise okuma yurdunda toplantılar yapılmaya başlandı. Zarbalı Hulusi Bey’in evinde yapılan gizli toplantılardan sonra Alaca Mescit’te daha geniş bir toplantı yapılması kararlaştırıldı. Toplantıda Karesi Mebusu Vehbi (Bolak) Bey ayağa kalkarak bir konuşma yaptı. Konuşmasında İzmir’deki faciaların Balıkesir’in başına gelmemesi için bir Reddi İlhak Cemiyeti kurulması gerektiğini belirtir. Diğer konuşmalardan sonra her türlü kararı almaya yetkili kırk bir kişi belirlenerek toplantı sona erer. Silahlı mücadele kararının alındığı bu toplantı Balıkesir Kuvayı Milliyesi’nin ilk ve en önemli temel taşıdır. Her şey buradan doğmuş, bir yıldan fazla devam eden Balıkesir ve bölgesi direnişi bu kararın sonucu olmuştur. Anzavur isyanı, İstanbul Hükümeti ve İtilâf Devletleri’nin karşı etkinlikleri, Rumlar ve Ermenilerin içerideki hareketleri, düşmanların bütün ümitleri hep bu tarihi karardan doğan kuvvetle dağıtılmıştır. 26 Ağustos 1922 günü Mustafa Kemal Paşa Büyük Taarruzu başlatır. 30 Ağustos’ta Meydan Savaşı kazanılır. Ordular yerel çetelerle birleşerek işgal kuvvetlerini püskürtmeye devam ederler. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın en ilginç olaylarından birisi bu sırada Akhisar’da gerçekleşir. Yunan ordusunun batıya doğru son hızla kaçışı sırasında yerli Rum ve Ermenilerde panik baş gösterir. 4 Eylül 1922’de Akhisar’daki Yunan işgal kuvvetleri komutanı şehir halkını toplar. Akhisar’ı yakarak, Rumları da yanına alıp çekilme emri aldığını bildirir. Ancak Akhisar’dan ayrılmak istemeyen Rumların can güvenliği konusunda söz verilirse Akhisar’ı yakmaktan vazgeçebileceğini bildirir. Akhisar’ın ileri gelenleri tarafından verilen söz üzerine, Yunan birlikleri eşraftan bazı kişileri yanlarında rehin alarak Akhisar’dan çekilirler. 6 Eylül 1922 günü Akhisarlı gençler kuzeydeki Sudeliği mevkiine giderek Bakırlı Saçlı Efe müfrezesini karşılarlar ve hep beraber Akhisar’ın İstasyon Caddesi’nden (Tahir Ün Caddesi) doludizgin şehre girerler. Öte yandan, Fahrettin Altay Paşa yönetimindeki 5. Süvari Kolordusu’nun 14. Süvari Tümeni 5. Alayı’na bağlı Yüzbaşı İsmail Hakkı komutasındaki 3. Süvari Bölüğü güneydeki Bintepeler yönünden gelerek şehre girmiş, Teğmen Selim Örsel Akhisar Hükümet Binası’na Türk bayrağı çekmiştir. 6 Eylül’de Balıkesir, İnegöl, Gönen, Söke, Türk ordusu tarafından kurtarılır. DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Ne mi Kazanacağız? Askerimiz, BM Barış Gücü saflarında, Lübnan’a gidiyor. Erdoğan’ın bir dediğini iki etmemeyi, genel seçimler öncesinde bir adaylık amentüsü olarak belleyen AKP milletvekillerinin, dün TBMM’deki tezkere görüşmelerini sonuçlandıran oyları bu yönde karar verdi. Mehmetçik orada savaşacak mı? Başbakan, ısrarla bu soruyu ‘‘hayır’’ diye yanıtlıyor. Muhalefet partileri ise BM Gücü’nün, Lübnan’da ateş altında kalabileceği kuşkusunu gündemden düşürmüyor. Hikâyeyi bilenler bir kez daha anımsamış olacaklar. Berber koltuğuna oturan müşteri, saçım ak mı kara mı diye sormuş. Elindeki makası kullanmaya hazırlanan zamanın kuaför kalfasının yanıtı, çok kısa; ‘‘Az bekle. Önüne düşünce görürsün’’ olmuş. Sadece, eşleri, çocukları ya da babaları UNIFIL oluşumu altında Lübnan’a gidecek olanlarımız değil, hepimiz her sabah yataklarımızdan aynı kuşkularla kalkacak ve onların kıllarına dokunulmaması için dua edeceğiz. İçindekini söylemiş Gerçi Başbakan, baklayı ağzında tutamayarak ‘‘askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığı’’nı önce söyleyerek, daha sonra o söylediklerini tevile çabalayarak Mehmetçiğe verdiği değeri de gösterdi. Ama dünkü görüşmeler başlarken usul hakkında söz alan CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın AKP milletvekillerine tarih önündeki sorumluluklarını anımsatan uyarısı da fayda etmedi. Neden? Çünkü iktidar, Lübnan kervanına katılmak suretiyle Türkiye’nin kazanç sağlayacağını düşünüyordu. Dün, aynı düşünceyi paylaşan bir saygıdeğer köşe yazarımız da, o kazancın getirilerinin ne olacağını ‘‘Peki ne kazanacağız’’ diye sormak gereğini duymuş, ardından da soruyu şu cümlelerle yanıtlamıştı: ‘‘Uluslararası toplumla birlikte hareket etmek ne kazandırırsa onu kazanacağız.’’ Muhalefetin bu konudaki hesabı kıt ki ne kazanacağımızı bir türlü değerlendiremiyor. Sadece muhalefet partilerinin mi? Meslek örgütlerinin de, saçlarını kışlalarda, terör çeteleri karşısında ağartmış eski muharip subayların da, komutanların da, sivil toplum örgütlerinin, sokaktaki anketlere yanıt veren sade yurttaşın da bu değerlendirmede sınıfta kaldığını gören meslektaşım, o kazancımızın ederini daha da açarak yüreklere su serpmeye çalışıyor. ‘‘Bu, Kıbrıs’ta, terörle mücadelede, AB sürecinde Türkiye’nin elini güçlendirecektir’’ diyor. AB’den bitmeyen istekler... Ankara’da sloganlar, alkışlar ve ıslıklar eşliğinde Ziya Gökalp Caddesi boyunca yürüyen yaklaşık 10 bin kişi, Kızılay’ın girişinde polis engeliyle karşılaştı. Grup içinden bazı kişilerin polis panzerlerinin üzerine çıkarak slogan atmasından sonra kısa süreli gerginlik yaşandı. Tezkereyi protesto etmek için Kızılay kavşağını trafiğe kapatmak isteyen 7 kişi ise gözaltına alındı. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ / AA) Ne ki, o yazının yayımlandığı gün, gazetelerimizde Kıbrıs, terörle mücadele ve özellikle AB sürecinde elimizi güçlendirmek için Strasbourg’daki AB Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nun kabul ettiği kararlar dizisi adeta müjdeliyor. Komisyon, Ermeni soykırımını tanımamızı, AB üyeliğinin ön şartı olarak masaya koymak amacıyla eylül ayında parlamento toplantısına sunuyor. Bununla da yetinmiyor ve Ermeni soykırımını tanımamızın yanı sıra bir de Pontus soykırımı ile Süryani soykırımlarının da tanınması istekleri sıralanıyor. Uluslararası toplumla birlikte hareket için yarışa girip elinin güçleneceğini hesap ederek Lübnan yolculuğuna çıkmakta ısrarlı ‘‘Ankara’’nın meğer Atina’ya karşı tehditkâr söylemler kullanmakta olduğu da AB Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nun önceki günkü görüşmelerinde belgelenmiş oluyor. Dostlarımızın suçlamaları Yunanistan’la fır hattı kurallarına uymadığımızı da mahut rapor ile kayıt altına alıyor. Lübnan’a gidecek Mehmetçiğin arkasından Akdeniz ufuklarına uzun uzun bakacak olan analara, babalara, eş ve çocukların yaralarına merhem olamayan iktidara son öğütlerini de sıralarken Lübnan’a git ama, Kıbrıs’tan askerini derhal çek diyebiliyor. Şemdinli raporundan yola çıkarak PKK çeteleri karşısında her gün şehit vermekte olan Silahlı Kuvvetlerimizin elini kolunu bağlamayı amaçlayan eleştiriler sıralanıyor! Mehmetçik henüz Lübnan yolculuğu için uğurlanmadı. Ama, uluslararası toplumla birlikte hareket edeceği müjdesi Tayyip ErdoğanAbdullah Gül ikilisinin ağzından bir müjde gibi çıkar çıkmaz elimizin güçleneceğinin işaretleri AB komisyonlarının gündeminde. Az şey mi bu! Asker, Lübnan, Başbakan Beyaz Saray yolculuğuna... Lübnan’a asker gönderme tezkeresini protesto eden yurttaşların hedefinde AKP hükümeti vardı ‘İsrail askeri olmayacağız’ Haber Merkezi Lübnan’a asker gönderilmesi kararını protesto eden yurttaşlar, başta başkent Ankara olmak üzere yurdun birçok ilinde hükümete tepkisini eylemlerle dile getirdi. ANKARA: Aralarında KESK, DİSK, TTB ve TMMOB’nin de bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü ile İP, ÖDP, gibi çeşitli siyasi partilerce düzenlenen, Lübnan’a asker gönderilmemesine ilişkin en geniş katılımlı eylem saat 14.00’te Kurtuluş Parkı’nda başladı. Sloganlar, alkışlar ve ıslıklar eşliğinde Ziya Gökalp Caddesi’ni izleyen yaklaşık 10 bin kişi, Kızılay’ın girişine kadar yürüdü. Burada kurulan polis barikatının arkasında oluşturulan korteje, CHP’nin minibüsünden seslenildi. Tezkere karşıtları, ‘‘İnsanları tabutlarda görmek istemiyoruz. Asker gönderme’’, ‘‘Savaşsız, sömürüsüz bir dünya istiyoruz’’, ‘‘Lübnan’a asker gönderilemez’’, ‘‘Mehmetçiğin kanı satılamaz’’, ‘‘İşbirlikçiler halka hesap verecek’’ ve ‘‘Tayyip Lübnan’a ananı da al git’’ yazılı pankartlar taşıdı. Kortejin en önünde, ‘‘İsrail askeri olmayacağız’’ pankartı yer alırken ‘‘Kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail’’, ‘‘Katil ABD Ortadoğu’dan def ol’’, ‘‘Lübnan’a gitme, kardeş kanı dökme’’, ‘‘Susma haykır, savaşa hayır’’, ‘‘ABD askeri olmayacağız’’, ‘‘Çıkarsa tezkere, Meclis gitsin askere’’, ‘‘Çıkarsa tezkere, Tayyip gitsin askere’’ ve ‘‘Bu ülke, bu halk satılık değil’’ sloganları attı. Ses araçlarının polis tarafından alandan çıkarılması üzerine çeşitli sloganlar atılmaya başlandı. Halkevleri ile bazı grupların da ‘‘İsyan, devrim, özgürlük’’ diye bağırarak kortejin en önüne geçmeleri ve sıralamada kendilerine ayrılan yere dönmemeleri bir süreliğine gerginlik yaşanmasına neden oldu. ‘‘Meclis’i bastık, yine basarız, tezkereyi yırttık, yine yırtarız’’ şeklinde sloganlar atan Halkevleri üyelerinden birkaçı, polis barikatındaki panzerlerin üzerine çıktı. Tertip komitesi görevlileri, Halkevleri üyelerini ikna ederek aşağıya inmelerini sağladı. Türk Dayanışma Konseyi ise Abdi İpekçi Parkı’nda düzenlediği eylemle tezkereyi protesto etti. Konsey adına konuşan Türkiye KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Lübnan’da Türk diplomatlara karşı pek çok saldırı gerçekleştirildiğini ve sözde Er Yurdun dört bir yanında bir araya gelen yurttaşlar Lübnan’a asker gönderilmesi kararını protesto etti. Ankara’da 10 bin kişinin katıldığı eylemde, ‘‘Mehmetçiğin kanı satılamaz’’, ‘‘İşbirlikçiler hesap verecek’’ yazılı pankartlar taşındı. Düzenlenen eylemlere dinci kesimin duyarsız kalması dikkat çekerken Ankara’da 7, İstanbul’da ise 5 kişi gözaltına alındı. İstanbul’da bazı sendika temsilcileri, Sirkeci Büyük Postane’den TBMM ve Başbakanlık’a protesto faksları çektiler. dından SODAP üyesi 5 kişi, Taksim Meydanı’nda bulunan Burger King’de ‘‘SODAP, Amerikan askeri olmayacak’’ yazılı bir afiş açtı. Bunun üzerine müdahale eden polisler, 5 kişiyi gözaltına aldı. Haklarında yasal işlem yapılmak üzere Beyoğlu Karakolu’na götürülen 5 kişi serbest bırakıldı. Belediyeİş Sendikası İstanbul şubeleri, Yolİş 1 No’lu Şube, Haberİş 1 No’lu Şube, Teksif Bakırköy Şube, Tezkopİş 2 No’lu şube ve TekstilSen üyeleri de dün Sirkeci Büyük Postane’den ‘‘İsrail askeri olmayacağız’’ sloganları altında TBMM’ye ve Başbakanlık’a faks çektiler. ‘‘Psikologlar Platformu’’ üyesi yaklaşık 150 psikolog da Lübnan’a asker değil psikolojik destek sunacak ekiplerin gönderilmesini istedi. ‘En büyük savunucu Erdoğan’ İZMİR: DİSK’e bağlı Nakliyatİş Sendikası üyeleri Konak Alanı’nda yaptıkları açıklamayla tezkereyi protesto etti. Açıklamada, ‘‘Başını ABD’nin çektiği emperyalist kampın Ortadoğu’daki en büyük savunucusu Tayyip Erdoğan’dır. Bugün BM’nin, ABD’nin ve İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiğini, halkların boğazlanmasına onay verdiğini görmemek için kör olmak gerekir’’ denildi. Sendika daha sonra Konak Postanesi’ne giderek TBMM Başkanlığı’na, tezkerenin geri çekilmesini içeren mektup yolladı. ADANA: Aralarında KESK, TMMOB, Adana Tabip Odası ve Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’nun da bulunduğu demokratik kitle ve sivil toplum örgütleri AKP il binasına dek yürüyerek siyah çelenk bıraktı. MERSİN: KESK, DİSK, Türkİş ve siyasi parti temsilcilikleri başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum örgütü üyeleri, EğitimSen Mersin Şubesi önünde toplandı. Göstericiler, taşıdıkları pankartlarla, sloganlar atarak AKP Mersin il binası önüne kadar yürüdü. ANTALYA: Sivil toplum örgütleri ve bazı siyasi partiler, AKP il örgütü önünde basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdi. AMASYA: DİSK, KESK, Genelİş, ADD, Emek Partisi ve ÖDP Amasya temsilcileri Yavuz Selim Meydanı’nda bir araya gelerek ortak açıklama yaptı. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net TÜRKİYE ARAŞTIRMALAR MERKEZİ İslami teröre karşı tedbirler Haber Merkezi Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) 12 maddelik tedbirler kataloğu ile Almanya’da İslam ile birlikte yaşama ve uyum politikası açısından izlenmesi gereken politikalara dair bir yol haritası çizdi. Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, Berlin’deki basın toplantısında İslamın ve İslami örgütlerin güçlendirilmesi gerektiği üzerinde durdu. Müslümanları İslami akımlar ve terorizmden uzak tutmayı hedefleyen ve modern çoğulcu din anlayışını kurmaya yönelik bir HıFaruk Şen ristiyanMüslüman diyaloğunun, ancak Müslümanların ve örgütlerinin güçlendirilmesiyle gerçekleşebileceğini söyleyen Şen, bunun Müslümanların eşit toplumsal partnerlere dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Berlin’de kamuoyuna duyurulan yaklaşım belgesinde, Batı toplumlarında İslamın uyumunun zorlamayla değil, imkânlar sunma şeklinde gerçekleşebileceği kaydedildi. İslami terörün kendisine duyulan ilgiyi arttırdığı İslam konusunda tartışmaların daha ziyade terorizm ve güvenlik politikası üzerinde yoğunlaştığı da belirtiliyor. (www.zftonline.de) KESK üyeleri, İstanbul Beyoğlu’nda gösteri yaptı (üstte). Manisa’nın Develi Köyü’nden ge len, çoğunu kadınların oluşturduğu köylüler Ankara’daki eyleme katıldı. Milas Savaş Karşıtları Platformu hükümetin asker gönderme kararını protesto etti. (VEDAT ARIK / AA) meni soykırımını ilk tanıyan ülkeden birinin Lübnan olduğunu anımsatarak ‘‘Atılacak yanlış bir adım bizim olmayan bir savaşın içine bizi de sokacaktır’’ dedi. Akyıldız, ‘‘ABD’nin verdiği rüşveti almak için oraya gidiyorlar. Orada insanlar katledilirken neredeydiniz’’ diye sordu. boyunca hükümet aleyhinde sloganlar atan gruba, çevredeki binalardan izleyen yurttaşlar destek verdi. İstanbul Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği üyeleri de Genel Başkan Pakize Alp Akbaba ile birlikte TBMM’yi ziyaret etti. Manisa’nın Develi Köyü’nden gelen bir grup köylü ise TBMM önünde tezkereyi protesto etti. Eylemci köylü kadınlar, güvenlik önlemi alan çevik kuvvet polislerine de ‘‘Sizler de canlarınızı bu vatan için veriyorsunuz’’ diyerek karanfil verdi. Tezkereyi protesto etmek için Kızılay kavşağını trafiğe kapatmak isteyen 7 kişi ise gözaltına alındı. ‘‘ABD askeri olmayacağız’’ şeklinde slogan atan gruptakiler, KolejMaltepe istikametini trafiğe kapatmak istedi. Kızılay’da bekleyen polisin müdahale ettiği eylemciler gözaltına alındı. Duygu sömürüsü yaptı İSTANBUL: KESK İstanbul Şubeler Platformu Galatasaray’da yaptığı açıklamada, 1 Mart tezkeresine karşı çıktıkları gibi Lübnan’a da asker gönderilmesini istemediğini vurguladı. SODAP üyelerince, Taksim tramvay durağı önünde yapılan basın açıklamasında, ‘‘halkın yüzde 75’inin karşı çıkmasına rağmen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, duygu sömürüsü yaparak timsah gözyaşları döktüğü’’ savunuldu. Basın açıklamasının ar Yurttaşlar destek verdi Yüksel Caddesi’nde toplanan TKP ve Yurtsever Cephe üyeleri ise ellerinde Lübnan’a asker gönderilmemesi için başlattıkları imza kampanyasında toplanan 500 bin imzanın bulunduğu dosyalarla yürüyüşe geçti. Akay Kavşağı’na gelen grup, burada emniyet güçleri tarafından durduruldu. Yol CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle