Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2006 PAZAR 6 HABERLER Sivil direniş düzenli orduya katılıyor Kurtuluş Savaşı bütün hızıyla sürüyor. Yunan orduları Ödemiş, Emet, Dursunbey, Sındırgı, Tavşanlı’yı hızla terk ediyorlar: Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlık hikâyeleriyle dolu tarihinde Büyük Taarruz öncesi işgal altındaki bölge halkının ve zeybeklerin, çetelerin mücadelesi önemli bir yer tutar. Bölgenin önemli ve tarih dolu yerleşim birimlerinin en önemlilerinden Ödemiş de Lidyalılar zamanından bu yana bağımsızlığına düşkün, aydın fikirli ve mücadeleci insanların diyarı olmuştur. İşgal edildiği 1 Haziran 1919 tarihinden başlayarak Ödemiş, zeybeklerin, çetelerin direnişi ile Yunan kuvvetlerine bir gün bile rahat vermemiştir. Bozdağ’da Postlu Mestan Efe, Kaymaklı’da Gökçen Hüseyin Efe, Çağlı’da Keleş Mehmet Efe, Köselerde Ömer Çavuş Efe, Halkapınar’da Mursallı İsmail Efe, Bademli’de Kör Bayram Efe aralıksız savaştılar ve Yunan birliklerine ağır kayıplar verdirdiler. Çeteler, Büyük Taarruz başlayınca düzenli orduya katıldılar. Sakarya muharebelerinden sonra geri çekilen Yunan kuvvetlerinin zulmüyle karşılaşan bir kasaba da Emet oldu.. Silahsız halk dağlara sığındı. Çeteler ise sivil halktan her gün artan katılımlarla Yunan askerlerine bölgeyi dar ettiler. 26 Ağustos taarruzunda Emet bucak müdürü de Emet’ten oluşturduğu 60 silahlı atlı ile Hamidiye Hanı’na gelip kolorduya katıldı. Tavşanlı ilçesi de Yunan işgalinde büyük bir katliamla karşılaşan ilçelerimizdendir. Tavşanlı halkı bu zorbalıklara silahlanarak yanıt verdi. İlçe halkı Türk Ocağı şubesini açarak para toplayıp 400 mavzer alarak gönüllü birlikler oluşturdu. Oluşturulan silahlı güçler Salihli ve Emet cephesine sevk edildiler. Bölgede yerleşmeye çalışan Yunan birlikleri asıl güçlerini Dursunbey’de toplamışlardı. Karşılarında çekinecekleri bir kuvvet yok sanan Yunan ordusu, ansızın Orhaneli üzerinden gelen Eminettin (Çeliköz) Bey komutasındaki Türk ordusunu buldu. Türk ordusu buradaki Kuvayı Milliye müfrezeleri ile birleşerek düşmanı sürüp çıkardı. Bu arada Yunanlılar eşraftan bazı kişileri gözdağı vermek veya rehin olarak kullanmak için alıp götürmüşlerdi ve bu insanları nereye götürdükleri uzun süre öğrenilememişti, Kaymakam İbrahim Ethem Bey’in ordu ile yaptığı haberleşmeden sonra, bütün köylere görevler verilmiş, kurtuluş yaklaştığında bütün verilen emirler tatbik edilmiş, 1 Eylül 1922’de Dursunbey’in bütün köylerinin yollarını kesmiş, karakolları basmış ve dağları geçilmez yapmıştı. 24 Ağustos 1922’de harekete geçen İbrahim Ethem Bey’in kuvvetleri, Yunan karakollarını bastılar, telgraf tellerini tahrip ettiler, yolları, köprüleri, demiryollarını uçurdular, büyük bir çabayla kasabaları tek tek kurtardılar. 3 Eylül 1920’de bölge, halk direnişinin düzenli orduya katılımıyla güçlenen savaş ateşiyle işgalcilerden temizlenmişti. Güçlenen ordular İzmir’e doğru ilerlemeyi sürdürdüler. PAZAR ORHAN BURSALI Ada’da Yazın Sonu Sonbaharı, ‘‘resmi’’ başlangıcından üç gün sonra tenimizde hissettik Ada’da. Yaz güneşinin kızgınlığı, amansızlığı, dengesizliği ve edepsizliği, birden, sanki bıçak gibi kesildi; tenimize başka ışınlar değdi; sevecen, ılık, hayata ve hayatın inceliklerine duyarlı. Yaz güneşi hoyrattır, tahripkârdır, kabadayıdır, bıçkındır, yakıp yıkıcıdır; zerre kadar sevmem! Ada’daki buldozerler, iş makineleri, motorlu araçlar ve Ada’yı tahrip eden anlayışla yaz güneşini birbirine benzetmek gerekir. ??? Büyükada’da sonbaharla birlikte martıların sesleri de kesildi. Daha doğru zaman vermek istersek, sonbahardan tam iki hafta önce. Sokağımızda bütün yaz martı çığlıkları yankılandı; kanat çırpışları, konuşmaları, seslenmeleri, uyarmaları, çağırmaları, ünlemeleri... Bir martı dili hazırlamak gerekir. Çatılarımızda, bacalarımızda martılar salkım saçak. ??? Bir sabah kalktığımda kapıyı açtım, giriş açıklığında bir yavru martı bana bakıyordu. Anladım ki damdan düşmüş. Sokağımızda ‘‘damdan düşen’’ üç yavru martı da günlerce ulu çınarın altında yaşadılar, birbirlerine sokuşarak... Onları besledik bir süre. Ada’nın kıyıya yakın bütün sokakları, yaz ayları damdan düşen martılarla doludur. Bir, üç, beş, on.. yüz. Anneleri gelir, yavrularını sokakta bulur, yanlarına gider, onları bir süre gözetir, besler... ‘‘Bundan martı olmaz!’’ kararına varınca da terk ederler. Damdan düşen martı, uçamayan martıdır. Henüz uçacak gücü, cesareti veya anne desteğini bulamamış, uçma deneyimi yeterince kazanamamıştır. Ya, ilk denemesinde pır pır etmiş ve sokağa konmuştur... Ya, anne ve babanın, ‘‘hadi uç artık, özgürleş, büyüdün’’ aculluğunun kurbanıdır. Ya da özgür martı olamamış, cesareti yüreğinde duyamamış, deneyim edinememiştir. Tavuk uçuşları yapar bir süre konduğu sokakta... Ayak altında, bizden biri gibi dolaşır durur. Lokanta önlerinde kedilerle, balık ve artık yemek kapma yarışı yapar. ‘‘Alan egemenliği’’ savaşı verir. ‘‘Damdan düşmek’’, yavru martılar için çoğu kez ölümle eşanlamlıdır. İçlerinde kanatlanıp gidenler de vardır. Damdan düşmeyen ve ilk uçuş sınavını başaran yavrular için, Ada sahillerinde, anne baba gözetiminde denize girme ve özgürlüğe kavuşma törenlerini seyrettik yine. Kapı sahanlığındaki komşumu ise besledik bir süre. Anne ara sıra kendisine eşlik etti. Bir sabah baktık yoktu. Gökyüzüne baktım, yüzlerce martı arasında kanat çırpıyordu sanki. ??? Sokağımızda sağdaki ulu çınarın ağırlığı, yükü, görev ve sorumluluğu arttı bu yaz. Solumuzdaki kardeş ulu çınarı, geçen kış Ada’yı basan barbarlığa kurban vermiştik. Sokağımız dengesini, simetrisini, estetiğini yitirdi. Diğer canlılar bu işe şaştı. Bütün kargalar ve kuşlar tek çınara kaldı. ??? Büyükada, sonbaharın kucağında, kışa doğru salıncağına yattı... Veliler çocuklarının eğitim gereksinimlerini karşılamak için en az 150 YTL ’yi gözden çıkaracaklar Okul masrafları el yakıyor Cezaevine sanat götürdüler ? SAKARYA (AA) Sakarya’da ilköğretim öğrencilerinin Ferizli L Tipi Cezaevi’nde sahneledikleri tiyatro gösterisi, tutuklu ve hükümlüleri duygulandırdı. Ferizli L Tipi Cezaevi’ndeki tutuklu ve hükümlülerin rehabilitasyonu kapsamında Akyazı İlköğretim Okulu öğrencileri tarafından ‘‘Her Şey Vatan İçin’’ adlı tiyatro gösterisi sunuldu. Etkinlikte ayrıca cezaevinde açılan bağlama kursuna katılan tutuklu ve hükümlüler, izleyenlere konser verdi. Konserde solistlik yapan Seçkin Eligür, mahkumlara yönelik aktivitelerin çoğaltılması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Okulların açılmasına 2 hafta kala yeni bir eğitim sezonuna başlayacak öğrencilerin heyecanı artarken velilerin okul alışverişlerini tamamlama çabaları da yoğunlaştı. Önlük, ayakkabı, çanta, defter derken çocuklarını eksiksiz okula hazırlamak isteyen velilerin en az 173 YTL 73 kuruşu gözden çıkarması gerekiyor. Kaliteli ürün arayışına giden velilerin ödeyeceği bedelse en düşük 987 YTL olarak hesaplanıyor. Yapılan araştırmalara göre, en ucuz ürünler seçilerek yapılan kıyafetkırtasiye alışverişinde masraflar 150 YTL ’den başlıyor. Bu rakamlara okul kitapları ile ulaşım ve yemek giderleri gibi zaruri ihtiyaçlar da eklendiğinde, okul masrafları deyim yerindeyse ‘‘el yakıyor’’. Çocuklarına okul eğitiminin yanı sıra etüt, özel ders ya da dershane imkânı sunmak isteyen velilerin aylık 60500 YTL’yi gözden çıkarması gerekiyor. Yabancı dille eğitim gören özel okullarda okuyan öğrencilerin kitap masrafları ise devlet okullarındaki kitap masraflarını 23’e katlıyor. Veliler için bazı masraf kalemleri Kıyafet en düşük / en yüksek Önlük (K) Önlük (E) Gömlek(K) Gömlek(E) Etek Ceket Pantolon Hırka Süveter Eşofman takım Çorap Kravat Ayakkabı Arma Kemer Yaka 18,00 16,00 5,99 4,99 7,00 20,00 9.90 13,00 10,00 15,00 1,00 5,00 25,00 1,50 3,00 2,50 45,00 50,00 35,00 35,00 25,00 100,00 55,00 45,00 30,00 75,00 15,00 15,00 150,00 10,00 20,00 15,00 Kırtasiye en düşük / en yüksek Normal defter Harita metot defteri Kurşun kalem Silgi Kalemtıraş Kuruboya Suluboya Kaplık Cetvel Abaküs Sayma fasulyesiçubuk Çanta Beslenme çantası Matara 0,25 0,50 0,10 0,10 0,15 1,00 1,00 1,00 0,50 1,50 0,75 5,00 2,500 1,50 12,00 15,00 8,00 5,00 20,00 35,00 40,00 10,00 5,00 10,00 5,00 75,00 20,00 7,50 93 yaşında kitabı nedeniyle yargılanıyor Eğitime gönüllü desteği ? BURSA (AA) Merkezi Bursa’da bulunan Uludağ Eğitim Gönüllüleri Derneği, maddi imkânsızlık nedeniyle dershanelere gidemeyen başarılı öğrencilere yönelik Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) kursu düzenliyor. Dernek başkanı Mehmet Zakir Sarıkaya, son yıllarda Türkiye’deki eğitim kalitesinin düştüğünü ve verimsizleştiğini ifade ederek bu durumun da eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açtığını söyledi. Dernek üyeleri olarak okuyan, düşünen ve konuşan bir gençlik hayal ettiklerini anlatan Sarıkaya, başarılı olup ailelerinin maddi durumu iyi olmayan öğrencilere verdikleri ÖSS kursu için müracaatları almaya başladıklarını kaydetti. Sümerolog Çığ’a STK’lerden destek kezi Başkanı Prof. Dr. Necla Arat da, Sümerlerdeki örÇığ’a açılan davatünme geleneğini anyı değerlendirerek lattığı için mahkeme‘‘Çok garibime gitlik olan dünyanın sati. Çığ’ın yüzyıllar yılı Sümerologlarınönce yazılmış yazıdan 93 yaşındaki Mulardan ötürü suçazzez İlmiye Çığ’a silanmasındaki manvil toplum kuruluşlatığı anlamakta zorrı ve kadın örgütlerinluk çektim doğruden destek geldi. su’’ dedi. Çığ’ın Kaynak YayınSuç duyurusu ları’ndan çıkan ‘‘Vayapanın kim olduaşörtüsünün Sümerlerde tandaşlık Tepkilerim’’ ğunu bilmediğini fahişeler tarafından adlı kitabındaki bilimancak bu tür suçkullanıldığını, Sümer selliği kanıtlanmış ifalamaların yapıltabletlerinden çözerek deler nedeniyle hapismadan önce çok ortaya koyan Çığ ve le yargılanması ‘‘deiyi incelenmesi geyayıncısı İsmet Öğütücü, ğerbilmezlik’’ olarak rektiğini kaydeden Beyoğlu 2. Asliye Ceza değerlendirildi. Arat, burada esas Mahkemesi’nde Başörtüsünün Süyanılgı türbanın, yargılanıyor. merlerde fahişeler taörtünme olayının rafından kullanıldığıİslama ait olduğunı, Sümer tabletlerinden çözerek orta nun öne sürülmesi olduğunu dile geya koyan Çığ ve yayıncısı İsmet Öğü tirdi. tücü, Beyoğlu 2. Asliye Ceza MahkeBinlerce yıl önce, Sümerlerden sonmesi’nde yargılanıyor. Çığ’ın ‘‘halkı ra Antik Grek dünyasında da örtünkin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’’ menin olduğunu, İslama özgü bir gesuçlarını işlediği ileri sürülerek 1.5 yı lenek olmadığını vurgulayan Arat, la kadar hapis cezası istemiyle yargı örtünmenin kültürlerin binyıllar bolandığı davanın ikinci duruşması 1 Ka yu etkileşim içerisinde birbirlerine sım’da görülecek. aktarımı olduğunu, tektanrılı dinler YaÇağdaş Yaşamı Destekleme Derne hudilik ve Hıristiyanlıkta da görüldüği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan ğünü anımsattı. Saylan, ‘‘Bu kadar trajikomik, bizi çağArat, ‘‘Buna ilişkin bir değerlendirdışına iten bir dava olamaz. Bilimsel me yazısını hakaret addetmek oldukgerçeği, kötü bir şey gibi göstererek da ça saçma. Şikâyetçinin hukukçu yavaya dönüştürmeyi anlamak mümkün nı var ama sosyal bilimci yanı hiç yok. değil’’ dedi. Bilimsel gerçeği hukuksal Binyılların ötesinden gelen örtünme olarak kötülemenin kabul edilemez ol biçiminin, dini aşağı görme olarak yoduğunu söyleyen Saylan, ‘‘Bu dava, bü rumlanmasının yanlış olduğu kanatün tarih kitaplarındaki bizi rahatsız atindeyim’’ diye konuştu. eden her şeyi değiştirmek, tüm tarihçileri de cezalandırmak istemek gibi bir Siyasi bir düşünce şey. Aklıma, mantığıma uymadı’’ diye İstanbul Barosu Kadın Hakları Kokonuştu. Çığ’ın yanında olduklarını misyonu Başkanı Avukat Aydeniz ifade eden Saylan, sözlerini şöyle sür Tuskan ise ‘‘Yeni duyuyorum. Çığ, dürdü: büyük bir bilim insanı. Belirli araştır‘‘Bu kadar değerli bir bilim insanına, maları yapmadan bunları dile getirTürkiye’nin sayılı Sümerologlarından, mesi mümkün değil’’ dedi. Çığ’a şimtarih bilincine ömrünü vermiş, birçok diki siyasi anlayışa uymadığı için tepeser yazmış bir insana böyle bir davra ki gösterildiğini dile getiren Tuskan, nışı, haksızlıktan öte saygısızlık ve de ‘‘Bir bilim insanı, bütün pozitif veriğerbilmezlik olarak değerlendiriyorum.’’ lere dayanarak ispatlamasa zaten bu tür açıklamalar yapmaz. Yargılama ‘Anlamakta zorlandım’ sırasında da zaten bu görülecek. Bir İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kadın So cezalandırma uygulanması mümkün runları Araştırma ve Uygulama Mer değil’’ diye konuştu. HİLAL KÖSE obursali?cumhuriyet.com.tr CHP’Lİ GAZALCI B ‘Bakan Çelik yalan söylüyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, yatılı ilköğretim bölge okullarından (YİBO) mezun olan öğrencilerin istekleri dışında yatılı imam hatip liselerine yerleştirilmesine tepki göstererek ‘‘Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yalan söylüyor. Bu eğitimin dinselleştirilmesi politikasının bir halkası’’ dedi. CHP Denizli Milletvekili Gazalcı, İBO’lardan mezun olan öğrencilerin bir bölümünün pansiyonlu okullarda boş kontenjanın olmadığı gerekçesiyle yatılı imam hatip liselerine yerleştirilmesi konusunda Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in ‘‘Öğrenciler, imam hatip liselerine değil, bu okulların pansiyonuna yerleştirildi’’ açıklaması yaptığını anımsattı. Çelik’in yalan söylediğini kaydeden Gazalcı, ‘‘Açıklaması doğruysa, o zaman o çocuklara tek tek sorup istedikleri okullara yerleştirsinler. Çelik, kamuoyunu aldatıyor. Bu eğitimi dinselleştirme politikasının bir halkasıdır’’ diye konuştu. Çantaların üzerindeki tesettürlü ‘Barbie’lere yurttaşlardan da tepki var. Sıkmabaşlı Barbie Tesettürlü ‘Barbie’ bebek resimlerinin yer aldığı çantalar EğitimSen’in tepkisine neden oldu ANKARA (ANKA) Çeşitli tartışmalara konu olan ‘‘Barbie’’ bebekler şimdi de çocukların beslenme çantaları üzerine türbanlı olarak resmedildi. Bir Türk girişimcinin Çin’den ithal ettiği ‘‘Türbanlı Barbie bebek resimli beslenme çantaları’’ İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok şehirde satışa sunuldu. Çantaların, sadece bir mağazada ayda 3 bin sattığı iddia edilirken eğitimciler yetkilileri duyarsız olmakla suçladı. Renk renk anaokulu beslenme çantaları üzerinde çeşitli masal kahramanlarının resimlerinin yanı sıra, artık ‘‘türbanlı Barbie’’ler de bulunuyor. Bu çantalar, türbanın sürekli tartışma konusu olduğu Türkiye’de kimi yurttaşlardan ilgi görürken, kimi yurttaşlar ise duruma sert tepki gösterdi. Yeni ders yılında, miniklerin bu çantalarla okullara girip giremeyeceği ise merak konusu oldu. Bir Türk girişimcinin Çin’den ithal ettiği çantaların sadece bir mağazada, ayda 3 bin sattığı iddia edildi. Öte yandan, türbanlı Barbie’lerin makyajlı olmaları da dikkat çekti. DTP binasında yangın ? MARMARİS (Cumhuriyet) Demokrat Türkiye Partisi’nin Ulusal Egemenlik Caddesi’nde bulunan ilçe merkezinde dün sabaha karşı yangın çıktı. Uysaleer İş Merkezi ikinci katındaki büroda çıkan yangına itfaiye, mutfak camlarını kırarak müdahale etti. Marmaris Emniyet Müdürü İhsan Ezer, yangının bir kundaklama olmadığını, dışarıdan herhangi bir müdahaleyi gösterir bir belirtinin bulunmadığını söyledi. Eğitimciler tepkili Eğitimsen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, bu tür malların tamamen denetimsiz olduğunu ifade ederek ‘‘Bunlar pedagojik olarak sakıncalı şeyler. Geleceğin Türkiyesi açısından kaygılarımızı arttırıyor’’ dedi. Barbie’lere geçen aylarda, ‘‘RezzanRazanne’’ adlı tesettürlü bir rakip çıkmış, tesettürlü bebekler, internette satışa sunulmuştu. ABD’li Noorart firması tarafından üretilen bebek serisinin, ‘‘dua eden Rezzan’’, ‘‘öğretmen Rezzan’’, ‘‘doktor Rezzan’’, ‘‘öğrenci Rezzan’’ gibi versiyonları mevcut. Bebeklerden bazılarının dışarıda giydikleri kapalı kıyafetlerin yanı sıra ev için hazırlanmış askılı, renkli giysileri de bulunuyor. Bosch’tan yaz okulu ? İSTANBUL (AA) Bosch, üniversite öğrencilerinin eğitim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla uygulamaya yönelik 10 haftalık yaz okulu düzenleyecek. Bosch’tan yapılan açıklamada, 2001 yılında başlayan Bosch Yaz Okulu’nu farklılaştıran en önemli özelliğin, öğrencilerin sorumlu oldukları bir proje gerçekleştirmeleri olduğu, programı başarıyla tamamlayan ve uygun bulunan öğrencilerin Bosch’un Almanya’da bulunan tesislerinde staj imkânına kavuşacakları belirtildi. Açıklamaya göre, projeye katılan bazı öğrenciler mezun olduktan sonra Bosch’ta çalışmaya başlayabiliyorlar. Bosch Yaz Okulu’na başvurular, üniversitelerdeki kariyer günleri sonrasında ve internet üzerinden kabul ediliyor. Başvurular değerlendirildikten sonra yapılan mülakatlar sonucunda programa kabul edilecek öğrenciler belirleniyor. CUMHURİYET 06 K