14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EYLÜL 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Hesaplamada kullanılan arsa fiyatlarındaki artışı Emlak Vergisi’ne yüzde 50 zam takip edecek 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Asıl fatura arkadan geliyor ? Arsa değerlerinin kat kat arttırılması vergiyi de yükseltecek. Ancak asıl büyük zammı içeren yasa için hükümet gün sayıyor. İSMMMO Başkanı Arıkan, ‘‘Emlak Vergisi’ni yüzde 50 artıran yasa Meclis’te’’ dedi. FATMA KOŞAR Mayıs Krizi Sonrası Türkiye Ekonomisi Türkiye mayıs ayında, bilindiği üzere, uluslararası finans piyasasının sert bir uyarısıyla karşılaştı. Mayıs ayı başında Türkiye’den 4 milyar dolarlık bir sermaye çıkışı gerçekleşti. Türk Lirası yabancı dövizler karşısında yüzde 20 ile yüzde 30 arasında değer kaybına uğradı. Devlet iç borçlanma senetlerinin faizi yüzde 13.5’ten yüzde 21 düzeyine çıktı. Aslında küresel düzeyde tüm azgelişmiş çevre ülkelerini sarsan finansal çözülme, en şiddetli biçimde Türk ekonomisini etkilemiş idi. Türk ekonomisinde son üç yıldır derinleşen kırılganlıkların sonucu olan bu ‘‘mini’’ krize Merkez Bankası’nın tepkisi, faiz oranlarını önce yüzde 2, daha sonra da yüzde 4’lük dilimler halinde artırması oldu. Nihai olarak, Türkiye ekonomisi krizin etkilerini bertaraf ederek ‘‘genişlemesini’’ sürdürdü ve yılın ilk yarısını yüzde 8’lik büyüme ile kapattı. ??? İktisada Giriş kitaplarında faizlerin arttırılmasının iç talebi daraltacağı ve dolayısıyla ekonomiyi yavaşlatıcı etki göstereceği anlatılır. Oysa Türkiye benzeri azgelişmiş finansal piyasalara sahip çevre ekonomilerinde faiz artırımının talebi daha da kamçıladığını ve ekonomik büyümeyi hızlandırdığını görmekteyiz. Nitekim Türkiye, 1990’lardan beri küresel finans piyasalarına yüksek oranlı faiz geliri sunarak, sıcak parayı ekonomisine çekmekte ve bu yolla ucuz ithalat yaparak büyümesini finanse etmektedir. Aşağıdaki iki şekilde Türkiye’nin 1994 ve 2000 Kasım2001 Şubat krizleri sırasında sıcak paraya sunduğu yıllık getiri oranları sergilenmektedir. Ş İ R K E T L E R , E K TA P U H A R C I İ S T İ Y O R Emlak Vergisi’ne tabi değerlerdeki artış inşaat şirketlerini de harekete geçirdi. Yeni arsa değer tespitlerinin ardından, firmalar, sattıkları konutlar için müşterilerine, ek harç tebligatı göndermeye başladı. Özellikle İstanbul’da büyük konut projelerini üstlenen şirketler, kendilerinden ev alan kişi ve kuruluşlardan ek tapu harcı talep ediyor. Batı Ataşehir’de Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) hasılat paylaşımlı projelerini üstlenen firmalar da, Kadıköy Belediyesi’nin bölgedeki sokaklarda metrekare birim değerini 1 Ağustos’tan geçerli olmak üzere 600 YTL ’den 900 YTL ’ye çıkardığını belirterek, müşterilerinden hesaplanan ek tapu harcını yatırmalarını istediler. Kirill Babaev Altimo, VimpelCom’u ortakla alacak Ekonomi Servisi Türkiye’nin lider GSM operatörü Turkcell’in Rus ortağı Altimo, Alman yatırım bankası UFG International ile Rus GSM operatörü VimpelCom hisselerinin alımı için bir anlaşma imzaladı. VimpelCom’u kontrol etmeyi hedeflemediklerini açıklayan Altimo Başkan Yardımcısı Kirill Babaev, ‘‘VimpelCom’un bağımsız yönetimi bizim de yararımızadır’’ dedi. VimpelCom, Rusya’nın en büyük telekomünikasyon şirketlerinden biri. Konut piyasasıyla ilgili kesimler, kimi yerlerde 12.5 kata ulaşan arsa fiyatlarındaki artışla şoke olurken ev sahiplerini üzecek asıl düzenleme yolda. İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, Meclis’te Emlak Vergisi’nin yüzde 50 artırılması yönünde yasa hazırlığı olduğunu bildirdi. Bakanlar Kurulu’nda imzaları tamamlanan ‘‘İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı’’na göre; Emlak Vergisi oranları 2007’de yüzde 50 artırılacak. Arıkan, büyükşehirlerde şu anda binde 2, küçük illerde binde 1 olan Emlak Vergisi oranlarının binde 3 ve 1.5’e çıkarılmasıyla asıl zammın geleceğini ifade etti. Vergi, arsalarda binde 5, arazilerde binde 2 alınacak. Yaklaşık 19 milyon ev sahibinin indirim beklediği Emlak Vergisi matrahında kullanılan arsa değerlerinin kat kat artırılması da vergide ciddi artışları gündeme getirecek. Arsa değerleri bazı illerde, özellikle İstanbul’da, yüzde 15002000’e yakın oranda artırıldı ve verginin hesaplanmasında bu değerler esas alınacak. Artışa yeni zamlar da eklenince 2005’te 300 YTL Emlak Vergisi ödeyen bir ev sahibinin cebinden çıkacak para 1000 YTL ’ye ulaşabilecek. İğneden ipliğe vergi sırada Emlak Vergisi oranlarını yüzde 50 artıran yasa tasarısıyla beraber belediyelere yeni gelir kaynakları yaratacak bir dizi vergi daha kapıda bekliyor. Bütün hazırlıkları tamamlanan ‘‘İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı’’ ile kapının önüne park etmiş otodan eve damacana ile getirilen içme suyuna, akşam yakılan tek ampulden yemek pişirilen doğalgaza kadar vatandaşın tüketeceği ne varsa hepsinden belediyelere vergi kesilecek. Bunların bazıları şunlar: Yeni otopark değnekçiniz! Geçici park eden her taşıttan saatte 2, günlük 7 YTL, taksi duraklarından taksi başına yıllık 30 YTL Geçici Kullanma Harcı kesilecek. Tüpgaz vergisi: Havagazı, doğalgaz ve likit petrol gazı ile imalatta kullanılan elektrikten yüzde 1, evde tükettiğimiz elektrikten yüzde 5 belediye vergisi alınacak. Ayakbastı Vergisi: Otel, motel, tatil köyü, pansiyon gibi yerlerde konaklayanlardan belediyeler için, günlük konaklama bedelinin yüzde 3’ü oranında Konaklama Vergisi kesilecek. Kaynak Suyu Vergisi: 1 litreye kadar olan şişe ve kaplardan kap başına 1 Ykr, 15 litreye ka A Ticaret odaları dava açabilir 4 yılda bir yeniden belirlenen emlak değerlerinin 2006’da yeniden değerlendirilmesi sürecinde arsa fiyatlarının, itirazlar üzerine takdir komisyonlarınca yeniden ilan edildiğini anlatan Arıkan, ‘‘Bu oranların yüksek olduğuna inanılan illerde, ticaret odaları itiraz için vergi mahkemelerinde dava açabilir’’ diye konuştu. KP iktidarı, kapının önüne park etmiş otodan eve damacana ile getirilen içme suyuna, akşam yakılan tek ampulden yemek pişirilirken yakılan doğalgaza kadar vatandaşın kullanıp tüketeceği ne varsa hepsinden belediyelere pay çıkarmak için yasa hazırladı. ‘Bazı bölgelerde karar isabetli’ İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası İkinci Başkanı Nizamettin Aşa, kararın bazı bölgeler için isabetli olduğunu bildirdi. Aşa, şu örneği verdi: ‘‘İstanbul’da Göktürk Beldesi için, metrekare değeri daha önce 20 YTL. Bu rakam 250 YTL ’ye çıkarıldı. Bu beldede 400 milyon dolarlık villalar var. 20 YTL zaten komik bir rakamdı. Usulde hatalılar, daha önce belediye neredeydi, yani 20 YTL olmayacağını bilmiyorlar mıydı?’’ Nizamettin Aşa, ‘‘Yıllardır bu oranlar çok düşük tutulmuş. Hâlâ, bazı yerlerde reel fiyatları yakalamadığını düşünüyorum. Ancak bu denli artışın emlak piyasasını da olumsuz etkilemesi kaçınılmaz’’ diye konuştu. Zuhal Şeker Ülker Kurumsal İletişimi’ne atama Ekonomi Servisi Ülker Grubu’nda yeni yapılanan Kurumsal İletişim Genel Müdürlüğü’ne Genel Müdür olarak Zuhal Şeker atandı. Ülker’den yapılan açıklamada, Zuhal Şeker’in Ülker’in kurumsal itibarının artırılması ve geliştirilmesi amacıyla holding icra kurulu başkanı Murat Ülker’e bağlı olarak çalışacak.Turkcell’de 4 yıl kurumsal iletişim bölüm başkanı olarak görev yapan ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ekonomi mezunu olan Şeker, evli ve bir çocuk annesi. dar olanlardan 3 Ykr, 525 litreye kadar olanlardan 5 Ykr, 25 litreden büyük kaplardan da 10 Ykr vergi alınacak. Eğlence Vergisi: Hipodrom, araba yarışı, sinema, konser, lunapark, sirk, spor müsabakaları ve benzeri eğlencelerden yüzde 10, bar, pavyon, gece kulübü, taverna, diskotek, kabare ve dansing gibi eğlence yerlerinden günlük 80 YTL, internet salonları ve her türlü makine ile oyun oynanan yerlerden günlük 5 YTL, kıraathane ve kafe gibi eğlence yerlerinden günlük 4 YTL vergi alınacak. Bu yıl emlak alanlar dikkat! ANKARA (AA) Emlak Vergisi’ne tabi değerlerdeki artış, bu yıl içinde gayrimenkul satın alan vatandaşları, ek tapu harcı ödemesiyle karşı karşıya bırakacak. Türkan Al’ın haberine göre, Gelir İdaresi Başkan Vekili Osman Arıoğlu, emlak alımsatımlarında tapu harcında gerçek değerin esas olduğunu, ancak bu değerin Emlak Vergisi birim değerinin de altında kalamayacağını vurguladı. Emlak Vergisi’nde 2006 başında yürürlüğe giren değerler yük ? Bu yıl ev, arsa, arazi alanlardan, tapudaki alımsatım değeri, yeni birim değerlerin altında kalanlar, sadece zamlı Emlak Vergisi ödemeyecek, aynı zamanda harç farkı da verecek. sek bulunduğu için yeni bir kanuni düzenlemeye giderek, belediyelere düzeltme yetkisi verdiklerini söyleyen Arıoğlu, ancak bazı belediyelerin bu yetkiyi artış yönünde kullandıklarına işaret etti. Bu artışın, tapu harcını da doğrudan etkilediğini bildiren Arıoğlu, şu açıklamada bulundu: ‘‘Emlak Vergisi’ndeki yeni değerler, 2006’nın tümünü kapsıyor. Yıla ilişkin emlak vergileri de, bu değerler üzerinden hesaplanacak. Bu şartlarda, 2006 yılı içinde satın alınan gayrimenkullerin tapudaki değeri de, yeni Emlak Vergisi değerlerinin altında kalamayacak. Diyelim vatandaş ocakta ev aldı. Ta puya gerçek değerini bildirdi. Burada sorun olacağını sanmıyorum. Çünkü, gerçek değerler, her zaman Emlak Vergisi değerlerinin üzerinde oluyor. Ancak, gerçek değer yerine, Emlak Vergisi’ne esas değer üzerinden işlem yapıldıysa, o zaman vatandaşlar yeni değerlere bakacak. Düzeltme sonucu o bölgede Emlak Vergisi değerleri yükselmişse, bu durumda tapu harcına tabi değerin de artırılması gerekiyor. Çünkü tapu harcında da yıllık ikmal yapılmalı.’’ Türkiye’de 1993 başında yüzde 20 olan sıcak para getirisi, 1994 krizinde eksi değerlere gerilemiş idi. Türkiye krizi bir yıl sonraki yıl sıcak paraya yüzde 60 üzerinde getiri sağlayarak aştı. Benzer şekilde Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri yüzde 80’lik finansal getiriler yoluyla sıcak paranın tekrardan geri çağrılmasıyla aşıldı. AKP iktidarı da söz konusu politikaları o günden bu yana titizlikle devam ettirdi ve 2006’nın temmuz ve ağustos aylarında da yoğunlukla uygulamaya koymaktan çekinmedi. ANKA’nın hesaplamalarına göre Türkiye, ağustos ayında uluslararası sıcak para hareketlerine Hazine senetleri üzerinden dolar bazında yüzde 187; repo üzerinden yüzde 15.4; İstanbul Borsası işlemleri üzerinden de yüzde 23.4 getiri sundu. ??? Gelinen noktanın özeti şudur: Türkiye ekonomisinin geleceği ulusal dinamiklere ya da ulusal ekonomik kuruluşlarının yönlendirmesine değil, uluslararası finans şebekesinin spekülatif kararlarına ve kaprislerine bağlıdır. Türkiye’yi bir ithalat ve ucuz emek cennetine çeviren ve borç yükümüzü hızla artıran bu büyüme yapısını, ‘‘spekülatifyönlü’’, ‘‘hormonlu’’ ya da ‘‘istihdam yaratmayan’’ büyüme sıfatları ile tanımlamakta idik. Yakup Kepenek Hoca bu haftaki yazısında resmin özünü niteleyen yeni bir tanım getirdi: ‘‘İnsansız büyüme.’’ 1980sonrasında Türkiye ekonomisinde birileri paradan para kazanıp büyürken, emeği ile geçinen kitleler bu çarpıklığın maliyetlerini yüksek işsizlik, gerileyen reel ücretler ve gittikçe bozulan kamusal eğitim ve sağlık hizmetleri olarak ödemektedir. Canik Belediyespor’u çalıştırıyordu B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr İşçilere destek veren antrenör çöpçü oldu Haber Merkezi Samsun amatör küme takımlarından Canik Belediyespor’un antrenörü Ergün Ocak, belediye işçilerinin işbırakma eylemine destek verdiği gerekçesiyle görevinden alınarak Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde görevlendirildi. Canik Belediyesi’nde 2.5 yıldır ikramiye ve toplusözleşmeden doğan farkların ödenmediği gerekçesiyle 4 ay önce işbırakma eylemi yapılmıştı. Eyleme katılan Ergün Ocak işçilere destek verdi. Ancak, Ocak’ın işçilere verdiği destek, antrenörlük kariyerinin sonu oldu. Meşe Kültür Tesisleri temizlik bölümüne sürgün edilen Ocak, 11 yıllık antrenörlük kariyerinin ardından, elinde süpürge, yerleri temizliyor. 6 yıldır Canik Belediyespor’da görev yapan Ocak, takımını Süper Minikler’de şampiyon yapmıştı. Ocak’ın çöpçülük yapması, amatör futbol camiasının da büyük tepkisini çekti. Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Şener Aydın, ‘‘Kariyeri başarılarla dolu bir antrenörün tekrar eski görevine dönmesini umut ediyoruz’’ dedi. Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Samsun Şube Başkanı Ercüment Coşkundere, sürgüne tepki göstererek ‘‘Ocak gibi kariyeri yüksek olan insanların rencide edilmemesi gerekir’’ dedi. Canik Belediye Başkanı AKP’li Osman Genç ise Ocak’ın kadrosunun temizlik işlerinde olduğunu söyleyerek ‘‘Kendisi bizim sözleşmeli işçimizdir. İşe nasıl girdiyse hizmeti de aynı kadroda devam ediyor. Eğer işini beğenmiyorsa bu işin yolu ayrılmaktır’’ diye konuştu. Belediyeye bağlı Meşe Kültür Tesisleri’nde yerleri süpüren Ocak ise bu durumu hak etmediğini söylemekle yetindi. Ne ekonomi, ne eğitim, ne sağlık, ne yozlaşma, ne siyasi istikrarsızlık... Toplum olarak bizim en büyük sorunumuz düşünce kalitesinde... Nedensonuç ilişkilerini kuramamamızda... Belli bir sonucu meydana getirmek için hangi sebepleri saptamak gerektiğini bilemememizde. Ağzımızdan çıkan bir lafın nereye varacağını önceden düşünmememizde... 1 Eylül’den bugüne kadar gazeteleri şöyle bir taradım. Şu kısacık 19 güne, bakın neler damgasını vurmuş? Yapılan tüm uyarılara, yaşanan acılara karşın düğünlerde maganda kurşunlarından ölümler İstanbul’da İsmailağa Camisi’nin imamının öldürülmesi ve ardından gerçekleşen linç olayı üzerine yapılan polemikler. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın acılı şehit ailelerinin yakınmaları üzerine ‘‘Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’’ diyerek başlattığı söz düellosu. Elif Şafak’ın duruşmasından önce bazı çevrelerin halkı galeyana getirme girişimleri. Formula 1’in kapanışında KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın kürsüye davet edilerek şampiyonlara kupanın kendisi tarafından verdirilmesi. Bir lise öğrencisinin okul bahçesinde kız arkadaşı ile el ele dolaştığı için kızın babası ve öğretmenlerince dövülmesi. Lübnan’a asker tezkeresini protesto edenlerin tutuklanması. Geçen yıl İstanbul Üniversitesi’nde yemekhaneyi protesto Düşünce Kalitesi eden öğrencilere okuldan atılma kararı verilmesi. Başbakan Erdoğan’ın İsmailağa Camisi’ndeki olayda ‘‘Linç söz konusu olmayabilir’’ sözleri üzerine yeniden alevlenen tartışmalar. Kültür Bakanı Atilla Koç’un ‘‘Bazı sanatçılar sahnede değil evinde ölmeli’’ sözleri ve bu sözlere gelen yoğun tepkiler. Formula 1’de kural dışı bir şekilde KKTC Cumhurbaşkanı Talat’a kupa verdirilmesi yüzünden Türkiye’ye verilen 5 milyar dolar tutarındaki ceza... Bırakın geride bıraktığımız koca yılları, şu kısacık 19 günün dökümü bile ‘‘düşünce kalitesinde’’ ciddi bir zafiyet içinde olduğumuzun en somut göstergesi. Ege Cansen’in güzel bir lafı var: Düşüncede kalite, yaratılan medeniyetin kalitesinde kendini belli eder. Küreselleşme olgusu ve küreselleşmenin giderek çetrefilleştirdiği uluslararası rekabet, toplumların, ulus devletlerin gelecekte nasıl var olacakları üzerinde de hâkim. Ve şu bir gerçek ki, düşünce kalitesini artıramayanların başarı şansı pek de yok. ‘‘Düşünce Kalitesi’’ Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) katkılarıyla düzenlenen 15. Ulusal Kalite Kongresi’nin ana teması. 2122 Kasım 2006 tarihleri arasında düzenlenecek kongrede, aralarında Almanya’nın eski Başbakanı Gerhard Schröder’in de bulunduğu yerli ve yabancı birçok lider ve yönetici bu ana tema çerçevesinde görüşlerini dile getirecekler. KalDer’in bu temayı seçmekteki amacı ‘‘yeni bir bakış açısı ile süreçleri tersine çevirecek yapıyı oluşturmak’’. KalDer Başkanı Çetin Nuhoğlu, kongre ana temasını belirlerken, bu bakış açısının yanı sıra AB ile yaşanan müzakere sürecinin varlığının da önemli bir rol oynadığını söylüyor. Nuhoğlu son derece haklı. Normal koşullarda 1 Ekim’de açılan TBMM bu kez eylül ortasında açıldı. Gerekçe AB ile uyum paketlerini bir an önce Meclis’ten geçirmek ve ekim ayı sonunda açıklanacak AB Komisyonu öncesinde ‘‘ev ödevini’’ yapmış öğrenci rolünü oynamak. Toplumun bu konunda nasıl bilgilendirildiği AKP’nin zerre kadar umurunda değil. Nuhoğlu, ‘‘Eylül ayında 9. uyum paketi Meclis’ten geçecek. 8 tane uyum paketi geçti; bunların topluma faydalarını, toplumdaki değişimi, topluma sağladığı katma değeri görebildik mi? Açıkçası ben vatandaş olarak da görmedim, meslek örgütü olarak da, sivil toplum örgütü olarak da görmedim. Niye görmedik sorusu bizi buraya getirdi’’ diyor. Nuhoğlu, küreselleşmenin içinde daha fazla şey elde edebilmenin temelinde düşünce yapısını, düşünce kalitesini değiştirmenin yattığını, o nedenle bu konuya odaklandıklarını vurguluyor. Bakalım KalDer’in bu güzel girişimi, toplumumuzun düşünce kalitesini bir nebze olsun etkileyebilecek mi? Öğrencilere ‘ücretsiz’ dizüstü bilgisayar ANKARA (AA) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde (TOBBETÜ) eğitim ve öğretime başlayan 460 öğrenciye, düzenlenen törenle ücretsiz dizüstü bilgisayar dağıtıldı. Düzenlenen törende konuşan, Üniversite Mütevelli Heyeti Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de en fazla burslu okuyan öğrencinin TOBBETÜ’de bulunduğunu söyledi. Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu da, TOBBETÜ’de öğrencilerin bu yıl, tamamen Türk işçisi ve mühendisi tarafından üretilen Vestel marka bilgisayar kullanacak olmalarından dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti. Zorlu, ‘‘Söz veriyorum, siz azimle çalışın, ben size çalışmanız için istediğiniz kadar kontenjan vereceğim’’ dedi. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle