Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 25 28 29 27 29 31 31 32 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB Y PB PB Y 25 26 26 23 29 29 29 26 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A B B B B 36 33 32 34 30 29 26 29 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, kuzey ve iç Ege, göller yöresi, Antalya ve Muğla’nın iç kesimleri ile akşam saatlerinden sonra İç Anadolu’nun kuzeybatısı ve Batı Karadeniz’in batısı aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 18 16 20 20 21 20 20 19 21 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y B Y Y Y Y Y Y 27 23 29 18 25 24 27 28 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B PB Y Y B Y B A A 17 21 10 20 23 17 24 35 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Papa Gerçeğin Üstüne Şal Örtüyor... ? Baştarafı 1. Sayfada Papa 16. Benedictus, tepki çeken açıklamasının kişisel düşüncesi olmadığını açıkladı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ayrımcılık körüklendi Dış Haberler Servisi Roma Katolik Kilisesi’nin lideri Papa 16. Benedictus geçen hafta Almanya’da yaptığı konuşmayla Müslümanları incitmiş olmaktan ötürü üzüntü duyduğunu şahsen dile getirdi. Papa’nın şahsen yaptığı açıklamanın da Müslüman dünyayı saran öfkeyi dindirmesi zor görünüyor. Vatikan ve kiliseler çerçevesindeki alarm düzeyi arttırılıren Somali’de bir İtalyan rahibe öldürüldü. Papa 16. Benedictus, Almanya seyahati sırasında İslam ve Hz. Muhammet hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle Müslümanlardan özür dilemese de tepkilerin yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını ve bunun da kendisini üzdüğünü söyledi. 16. Benedictus, yazlık ikametgâhı Castelgandolfo’da dün Angelus Duası sırasında yaptığı konuşmada, ‘‘Regensburg Üniversitesi’ndeki konuşmamın, Müslüman inananların duyarlılığını inciticiymiş gibi görünen kısa bir bölümünün yol açtığı tepkilerden dolayı çok üzgünüm’’ dedi. Papa, konuşma metninde alıntı yaptığı Bizans İmparatoru İkinci Manuel Paleologos’a ait ifadelerle ilgili olarak, ‘‘Ortaçağa ait bir metinden alıntı yapmıştım. Alıntı hiçbir şekilde benim şahsi düşüncemi yansıtmıyor’’ diye konuştu. Papa, konuşmasının aslında diyalog çağrısı olduğunu savundu. Avrupa’da muhafazakâr kesim, Papa’nın Almanya’daki konuşmasına sahip çıkarken İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, ‘‘Gerilimin sanların bilip söylemelerinde, birbirlerine yinelemelerinde saymakla bitmez yararlar bulunmaktadır. ? Çünkü yoksullar coğrafyasında milliyet, din, mezhep, vb. gibi ayrılıklar üstüne yükselen düşmanlıklar, çeşitli deyişlerle söylersek, zenginlerin, emperyalistlerin, dünyayı yönetenlerin ekmeğine yağ sürmekte, masum insanların, çocukların, kadınların helâk olmasına yol açmaktadır. Papa Hazretlerinin konuşmasında bu bakımdan da olumsuz bir içerik ve yatırım bulunmaktadır. Türkiye’ye yakışan tutum, gerçekleri serinkanlılıkla aydınlatmaya çalışarak düşmanlıklardan sakınmaktır. İnsanca davranışın yörüngesinden sapmak kazandırmaz, kaybettirir. TÜRKİYE ZİYARETİ DEĞİŞMEDİ atikan, yaşanan gerilime karşın 16. Benedictus’un önümüzdeki kasım ayı sonunda Türkiye seyahatini V gerçekleştireceği inancını taşıyor. Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Tarcisio Bertone, Papa’nın Angelus Duası merasiminden sonra gazetecilerin konuya ilişkin sorusunu, ‘‘Umarım bu seyahat yapılır. Şu ana dek bunu engelleyici bir durum söz konusu değil’’ diye yanıtladı. Kardinal Bertone, bugün itibarıyla Türkiye Katolik Piskoposlar Kurulu’nun (TKPK) İstanbul’da bu konuda bir toplantı yapacağını da belirterek ‘‘Piskoposlar mevcut sorunları değerlendirecekler. Sanırım, seyahatin programını da inceleyebilecekler’’ dedi. düşürülmesi için özür gerekiyor. Eğer Papa özür dilerse, gerilimi daha da yükseltmeyi gerektirecek bir şey kalmaz’’ dedi. Papa’ya tepkiler, İtalyan basınının manşeti olmayı sürdürüyor. Mücahitler Ordusu adlı Iraklı örgütün, internet aracılığıyla Papa’ya yönelttiği tehdit mesajı da bazı gazeteler tarafından ön plana çıkarıldı. Corriere della Sera gazetesi, İslam dünyasının Papa’dan özür beklemeye devam ettiğini belirtti. Diğer gazeteler de Vatikan’dan gelen açıklamaya karşın tepkilerin sürdüğünü, Fas’ın büyükelçisini geri çağırdığını, Türkiye seyahatinin tehlike altında olduğunu yazdılar. Komünistlerin yayın organı Il Manifesto ise gerilimin Papa’nın yaptığı hatadan kaynaklandığını belirterek ‘‘Onun suçu’’ diye manşet attı. Sağcı gazeteler ise İslam dünyasındaki eleşti GÜL: TALİHSİZLİK OLDU BD’ye giden Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Papa’nın açıklamalarına ilişkin sorular üzerine, A ‘‘Başta BM olmak üzere birçok devlet tarafından özellikle dinler ve farklı kültürler arasında daha iyi bir anlayış ortamı olması için gayret sarf edilen bir dönemde gerçekten talihsizlik olmuştur’’ dedi. Açıklamalarının Papa’nın kasım ayındaki Türkiye ziyaretini etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine Gül, ‘‘Bizim açımızdan herhangi bir değişiklik söz konusu değil’’ yanıtını verdi. Devlet Bakanı Mehmet Aydın da ‘‘İslam dünyası Papa’nın bizzat kendisinden bir açıklama bekliyor. Açıkçası bir yanlış anlama varsa, bir özür bekliyor’’ dedi. İtalyan rahibe kimliği belirsiz silahlı kişilerce öldürüldü. Mogadişu’nun güneyindeki SOS adlı hastanedeki kaynaklar ve görgü tanıkları, hastaneyi basan bir grup silahlı kişinin rahibeye ateş açtığını ve daha sonra da kaçtığını kaydetti. 70 yaşlarındaki rahibenin uzun yıllardır Somali’de yaşadığı belirtiliyor. Vatikan Basın Bürosu Müdürü Federico Lombardi yaptığı açıklamada, Mogadişu’da Katolik rahibenin öldürülmesinin ‘‘korkunç bir eylem’’ olduğunu belirtti ve bunun münferit bir olay olması umudunu dile getirdi. Batı Şeria’da da 2 kilise daha ateşe verildi. Tulkarim’de, 170 yıllık taş kilisenin şafaktan önce ateşe verildiği, kilisenin içinin tümüyle yandığı belirtildi. Tubas köyünde küçük bir kilise yapılan saldırıda kısmen yandı. Filistin’de yakılan kilise sayısı 7’ye çıktı. AÇI C rileri ve tepkileri, ‘‘Papa’ya savaş ilanı’’ olarak sundular. 110 üyeli Ürdün Meclisi de dünyadaki Müslüman ve Hıristiyan kuruluşları Papa’nın konuşmasını kınamaya çağırarak Papa’dan özür dilemesini istedi. İtalya, Papa’ya yönelik tepkilerin hızla tırmanması üzerine Vatikan ve kiliseler çerçevesindeki alarm düzeyinin artırılmasını kararlaştırdı. Emniyet Müdürlüğü’nün genelgesinde, özellikle radikal İslamcı unsurların bulunduğu yörelerde gerekli önlemlerin alınması istendi. Genelgede, İtalya’da şiddet olaylarının yaşanabileceği kaydedildi. Rahibe öldürüldü Somali’nin başkentinde, bir dini liderin ‘‘Papa’dan intikam alınması’’ ve peygambere hakarette bulunanların öldürülmesi çağrısının ardından, bir Tartışma yaratan açıklamalar, Büyük Ortadoğu Projesi’ni destekler nitelikte MÜMTAZ SOYSAL Batı Trakya Örneği İSTANBUL’DA dün sona eren iki günlük Beşinci Uluslararası Batı Trakya Türkleri Kurultayı’nın yeniden vurguladığı bir yüz kızartıcı durum var ki, o durum ortadayken nasıl olup da bu ülkede ve Kuzey Kıbrıs’ta AB’ye tam üye olmak için hâlâ can atanların bulunduğunu anlamak mümkün değildir. Yüz kızartıcı durum, 1955 tarihli Yunan Vatandaşlık Yasası’nın 19. maddesiyle ilgili. O hükme göre, geri dönme ‘‘niyeti’’ olmadan Yunanistan’ı terk ettiği Yunan makamlarınca ‘‘takdir’’ edilmiş ‘‘Elen asıllı olmayan’’ vatandaşlar vatandaşlıktan çıkarılabilmekteydi. Bu hüküm, ayrıca ‘‘etnik’’ olarak ‘‘Elen’’ asıllı olmayıp da yurtdışında doğan ve orada büyüyenlere uygulanabildiği gibi, ana babaları vatandaşlıktan çıkarılmış 18 yaşın altındaki çocuklar da vatandaşlığı yitirmiş sayılmaktaydı. Aslında düpedüz Batı Trakya Türklerini yurtlarından etmek ve orada yasa yoluyla ‘‘etnik temizlik’’ uygulayıp bölgeyi ‘‘Elenleştirmek’’ amacıyla konan o ırkçı madde, Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, AGİK gibi uluslararası kuruluşların ve dünya kamuoyunun uğraşmaları sonucu nihayet 1998’de değiştirildi. Ama, insanlıkdışı sonuçları sürüp gidiyor. İbret verici olan, Avrupa Birliği’nin 1976’da tam üyelik için başvuran böyle bir ülkeyi 1981’de bağrına basmakla kalmayıp bu hüküm değiştirilmeden tam 17 yıl süreyle bağrında barındırmış olmasıdır. ‘Papa, BOP’un hizmetinde’ MAHMUT GÜRER I rkçılığın kurbanları birkaç kişi değil. Aksine, Yunan meclisinde açıklanan resmi rakama göre tam 46.800 kişi; Türklerin kayıtlarına göre 60 bin. Böyle bir yasanın ve uygulamanın Avrupa hukukunda yeri olmamalıydı; ama Batı uygarlığının beşik ülkelerinden sayılan Yunanistan’da oldu. Üstelik, yalnız ‘‘Elen asıllı’’ olmayan Müslüman Türkler konusunda. ‘‘Geri dönme niyeti olmadan’’ ne demek? Dışa gidenlere ‘‘Geri dönme niyetin yok mu’’ diye soruldu mu? Mahallesinde ya da köyünde ‘‘Dönmeme niyeti var mıydı?’’ diye soruşturarak oluşturulduğu söylenen polis raporlarıyla böyle bir sonuca varılabilir mi? Yunan İçişleri Bakanlığı’nın ‘‘takdir’’iyle alınan bir kararın, ‘‘Vatandaşlık Ulusal Konseyi’’ denen bir kurula danışılarak alınmış da olsa, hemen ardından mahkemelerce düzeltilmesi niçin mümkün olmamıştır? Haklarında böyle bir sonuca varılanlara kararın bildirilmemesi, hele büyükçe bir bölümü köylerde yaşayan ve bazısı okuma yazma bilmeyen kırsal bir nüfusun insanları akraba görmek için Türkiye’ye giderken pasaporttaki ‘‘çıkışgiriş’’ ibaresindeki ‘‘giriş’’ sözünün resmi makamlarca karalanması gibi bir uygulama dünyanın neresinde görülmüştür? ANKARA Papa 16. Benedictus’un, İslam dinine ilişkin yaptığı açıklamalarının, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi ve medeniyetler çatışmasını destekler nitelikte olduğu belirtiliyor. 16. Benedictus ile ilgili bir kitabı bulunan araştırmacıyazar Aytunç Altındal, Papa’nın misyonunun BOP kapsamında ABD’nin yolunu açmak olduğunu söyledi. TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, Papa’nın açıklamalarının medeniyetler çatışması yönünde ‘‘provokatif’’ nitelikte olduğunu vurguladı. Papa’nın açıklamalarının Samuel Huntington tarafından ortaya atılan ‘‘Medeniyetler Çatışması’’ ile ABD’nin BOP’unu destekler nitelikte olduğu değerlendiriliyor. Prof. Dr. Pazarcı konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Papa’nın açıklamalarının yatıştırıcı olmaktan çok provokatif olduğunu söyledi. Açıklamaların dünyanın içinde bulunduğu ortam bakımından olumsuz olduğunu vurgulayan Pazarcı, ‘‘Papa, İslam âlemine Batı’daki suçlayıcı yaklaşımı teyit eder nitelikte bir yaklaşım içerisindedir’’ dedi. Pazarcı, ‘‘Batı İslam âleminin şiddete fazla eğilimli olduğunu düşünüyor. Bu durum bir süredir böyle. Özellikle de 11 Eylül olayından beri. Bununla beraber, Huntington tarafından ‘Medeniyetler Çatışması’ görüşü ortaya atıldığından bu yana Batı, İslama iyice farklı bakmaya başladı. Papa’nın açıklamaları da medeniyetler çatışması paralelinde gerçekleşmiş oldu.’’ na’ya da 685 mil uzaklıkta. Bu rakamlar, Kıbrıs’ın Avrupa’nın yanı sıra Ortadoğu’nun da stratejik bir bölgesi olduğunu ortaya koyuyor. Lübnan’a yönelik ABABD operasyonlarının lojistik ayağını Kıbrıs’taki İngiliz ve Rum üslerinin oluşturması adanın yerini ayrıca göstermiş oldu. Bu anımsatmayı, ‘‘Kıbrıs’ın stratejik ne önemi kaldı’’ diye soranlar için yaptık! Hafta içinde KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a hükümetin istifasını sundu. İlk bakışta, bitip tükenmek bilmez siyasi çekişmelerin bir parçası mı sorusu gündeme geldi ama, konunun Ankara Brüksel hattını da ilgilendiren derinlikte olduğu ortaya çıktı. KKTC’de bugün istifa etmiş bir hükümet var. Büyük olasılıkla yarın, iktidarın büyük ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile Demokrat Parti (DP) ve Ulusal Birlik Partisi’nden (UBP) istifa eden 4 milletvekilinin kurduğu Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) yeni bir hükümet kuracak. ??? Son genel seçimler iktidarla muhalefeti tam ortadan ikiye bölmüş, 50 sandalyeli parlamentodan kıl payı güvenoyu alan bir hükümet çıkmıştı. Şimdi hükümetin küçük ortağı Serdar Denktaş’ın DP’si devre dışı bırakılıyor. ÖRP nasıl oluştu? Farklı kanallardan gelen ortak bilgiler şu yönde: Erdoğan’ın yakın arkadaşı olarak bilinen, ‘‘müftü’’ diye anılan Ahmet Yönlüer UBP’den 3 milletvekilini arıyor, ‘‘Partinizden istifa edin, bakan olacaksınız’’ diyor. Bu 3 milletvekili mesajı alıyor. AKP’nin dış ilişkiler sorumlusu Akif Gülle, son bir ay içinde sık sık adaya geliyor, otellerde takma adla kalıp operasyonu yönetiyor. UBP’den 3, DP’den 1 milletvekili, KKTC’deki Türk Büyükelçiliği’nin de oluşturduğu iklimden etkilenip ÖRP’yi kuruyor. Bu milletvekilleri para aldıkları iddialarını ‘‘ispatlayıp’’ karşılığını veriyorlar. En azından parti kuracak parayı nereden buldular, merak ediyoruz! Operasyon tamamlandıktan sonra Soyer, hükümetin istifasını Talat’a sunuyor. Bu süreç yarın kurulacak yeni hükümetle sonuçlanmış olmayacak, yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Serdar Denktaş neden hükümetten uzaklaştırıldı? Denktaş’ın kişiliği, ada dedikoduları bir yana... Bize göre gerçek ve tek neden, Denktaş’ın önümüzdeki dönem verilecek ödünlere ‘‘hayır’’ deme olasılığının yüksek oluşu. Denktaş dün Nahit Duru’nun sorularını yanıtlarken, bunun ipuçlarını da verdi. ??? Bundan sonra ne olacak? Gidiş şu yönde: AB, sonbaharda Türkiye’yi daha da sıkıştırıp, ‘‘Ya limanlarını Rumlara açarsın ya da ben kapıları tümüyle kapatırım’’ diyecek. AKP, bu baskılara daha fazla direnecek siyasi iradeye sahip değil. Tek derdi, Türkiye kamuoyunun çok tepki göstermeyeceği bir çözüm üretmek. KKTC’deki yeni hükümet ve Talat kafa kafaya verip AB ile işleri pişirecek, ‘‘Biz şu doğrultuda bir çözümden yanayız’’ diyecek. Çözüm AKP’nin de işine gelen biçimde olacak. Bu aşamadan sonra AKP, Türkiye kamuoyuna dönüp seslenecek: Kimse bizim Kıbrıs’ı sattığımızı söyleyemez. KKTC hükümetinin istemlerini yerine getiriyoruz! Onlar böyle istiyor size ne? Hedef bu... Biz son sözümüzü söyleyelim: O kadar da kolay değil! ankcum?cumhuriyet.com.tr EPDK: BÖLGE SANTRALA UYGUN Fotoğraf: REUTERS Papa, yazlık ikametgâhı Castelgandolfo’da dün Angelus Duası sırasında bir konuşma yaptı.Yanlış anlaşıldığını belirten Papa, alıntı yaptığı Bizans imparatorunun görüşlerini paylaşmadığını söyledi . ‘Ayırmak imkânsız’ Araştırmacı yazar Faik Bulut değerlendirmesinde, Papa’nın konuşmasının medeniyetler çatışmasını tetiklediğini belirtirken ‘‘Medeniyetler çatışması zaten ABD’nin BOP’u tarafından tetiklenmiş bir ideolojidir. Bu sefer dini boyutunu Papa tamamlamış oluyor. İnançsal ayağını telaffuz ediyor’’ dedi. Türkiye’de de Fethullahçılar adıyla bilinen ve birçok Ortadoğu ülkesinde bulunan AmerikancıIlımlıHıristiyanlaşmış İslamcıların, Papa’ya çok yakın durduğunu, BOP’un amacının da ılımlı İslam ülkeleri yaratmak oldu ğunu vurgulayan Bulut, ‘‘Papa’nın açıklaması medeniyetler çatışmasına ivme kazandırmıştır. Bu da Ortadoğu’da laiklerin, demokratların değil, İslamcı güçlerin ekmeğine yağ sürüyor. Bir yandan İslamcılığı tetikliyor’’ diye konuştu. Papa’nın ABD’li neocon’ların felsefesine yakın olduğunu da anımsatan Bulut, ‘‘BOP kapsamında gerekli olan ruhani boşluğu Papa doldurmaktadır’’ dedi. Bulut şöyle konuştu: ‘‘Papa kısaca ‘Hıristiyanlık ile akıl arasında ciddi bir bağ vardır. Müslümanlıkta akıl ve din arasında bağ yoktur’ diyor. Bu Hıristiyanlık iyi, İslam kötüdür demek. BOP da,ABD iyiyi getirecek diyor. İyi güçler kim, ABD ve ılımlıAmerikancıHıristiyanlaşmaş İslamcılar.’’ Anadolu’daki Hıristiyanlığı yıkmış kişilerdir. Bize yardımcı olun’ dedi.Vatikan da bunun üzerine bazı girişimlerde bulundu. 1996 yılından itibaren Türkiye’de askerlerin Güneydoğu Anadolu’da işkence yaptıkları, hep Vatikan’ın yayın organlarında iddia edildi. Daha sonra 2000 yılında, şimdiki Papa’nın da sağ kolu olan, Walter Kasper adlı kardinal Şam’a gönderildi ve Esad hükümetiyle bir anlaşma yaptı. ‘Bush’la yapılmamış bir anlaşma var’ Bu anlaşma, ülkede bir Katolik kilisesi kurulmasını öngörüyordu.Amacı ise, Irak’ın kuzeyindeki Kürtleri korumak ve Türkiye’deki Kürtlere yapılan baskıları yerinde tespit etmekti. Bu kilise kuruldu, 2003 yılından itibaren faaliyete geçti ve Kürtleri koruma görevi Papalığa verildi.’’ Papa’nın Ortodoks olmasına karşın Fener Rum Patrikhanesi’ni ve Protestan olmasına karşın Bush’u desteklediğine de dikkat çeken Altındal şöyle konuştu:‘‘Papa, ben ‘Bush’u destekliyorum diyor’, oysaki Bush evangelist yani Protestan. Bush ile o dönemden bu yana yapılmamış bir anlaşması var. Şimdi de BOP çerçevesinde Rusya’ya ve Çin’e karşı ABD’nin yollarını açmaya çalışıyor, açıkları bu ‘Papa’nın misyonu BOP’un önünü açmak’ Daha önce Papa ile ilgili bir kitabı yayımlanan araştırmacı Aytunç Altındal ise Papa’nın kardinalliğinden bu yana aynı şeyi söylediğine ve Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğuna dikkat çekti. Terörist başı Abdullah Öcalan’ın 2. Jean Paul’ün papalığı döneminde, Vatikan’a bir mektup yazdığını belirten Altındal, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Bu mektubunda Öcalan, ‘Ben Hıristiyanlığa Müslümanlıktan daha yakınım. Türkler İ şin acıklı yanı şu: O karanlık madde hükmü sekiz yıl önce kaldırıldığı halde, yaklaşık 30 bin kişi hâlâ ‘‘heimatlos’’, yani ‘‘hukuken vatansız bırakılmış’’ durumdadır ve ‘‘azınlık sorunları’’ diye Türkiye için AB bu konuda kılını kıpırdatmamıştır. KKTC’nin ve AKP’nin girmek için çırpındıkları AB işte bu. yönde. Papa’nın misyonu bu.’’ Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Ercan Çitlioğlu, Papa’nın geçmişindeki söylemlerinin de genelde İslam dünyası ve Türkiye karşıtı olduğunu anımsattı. Benedictus’un papalık görevine seçilmeden önce de benzer açıklamaları olduğuna dikkat çeken Ercan Çitlioğlu şöyle konuştu:‘‘Açıklamalara medeniyetler çatışması bağlamında bakıldığında, Papa’nın İslam dünyasına bakışında kendine özgü bir anlaşmazlık noktası var. Önümüzdeki kasım ayında Papa’nın yapacağı bir Türkiye ziyareti var. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Papa’nın özür dilemesini istemişti. Ancak papalar 1870 yılından itibaren uygulanan bir gelenek gereği ‘yanılmaz ve yanıltılamaz’’ konumda oldukları için özür dilemiyorlar. Bunun için zaten ‘üzüntülerini ifade ediyor’ da ‘özür dilemiyor’. Bu koşullar altında gerçekleştirilecek ziyaretin medeniyetler arasındaki uzlaşmaya yardımcı olmaktan çok zarar vereceği ortadadır. Çünkü mutlaka birtakım protestolar olacaktır. Protesto edilmesi de doğaldır. Bir anlamda kutsala saldırının ardından hiçbir şey yok gibi bir ziyarette bulunması medeniyetler buluşması adına bir yarar getirmekten çok zarar getirir.’’ Fırtına’da santral kâbusu ÖMER ŞAN RİZE Çevrecilerin uzun yıllar süren mücadelesi sonucu yargı, ‘‘Fırtına Vadisi’ne santral yapılamaz’’ kararı verirken, 50 megavattan küçük santralların yapımı için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu zorunluluğunun kaldırılması, eski tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu da 6 yıl aradan sonra bölgenin hidroelektrik santralına uygun olduğu yönünde görüş açıkladı. Çevreciler, bu kararların Fırtına gibi mikro ekosistemleri yok edebileceğine dikkat çektiler. Kaçkar Dağları Milli Parkı sınırları içindeki Fırtına Vadisi yıllardır hidroelektrik santralı (HES) tehdidi altında. Fırtına Vadisi’ne HES kurulmaması için çevreciler ve yöre halkı birçok dava açtı. Hukuki sürece Danıştay 6. Dairesi yöre halkını haklı bularak son noktayı koydu. Danıştay kararında, ‘‘Fırtına Vadi si’ne santral yapılamaz’’ dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Hasankeyf’i su altında bıracak Ilısu Barajı temel atma töreninde, ‘‘Doğal kaynakların kullanılması’’ yönündeki çağrısının ardından Fırtına’da santral tartışmaları yeniden alevlendi. ÇED Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak 50 megavattan küçük santrallar için ÇED raporu zorunluluğu kaldırıldı. EPDK de, Fırtına Vadisi’nin santral yapımı için uygun olduğu yönünde görüş bildirdi. Bu kararın Fırtına Deresi ve benzeri konumdaki mikro ekosistemler için tehdit oluşturacağına dikkat çeken çevreciler, ‘‘SİT alanı kapsamında bulunan bölgede değil santral inşaatı, ağaç kesimi, yol inşaatı dahi söz konusu olamaz’’ dedi. TEMA Vakfı Genel Müdürü Uygar Özesmi de bölgede yeniden santral yapılmasına yönelik girişimlerin duyarlı kesimleri yıldırmayacağını söyledi. CUMHURİYET 08 K