Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 AĞUSTOS 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER BM’nin 1701 No’lu kararı insani yardım öngörmüyor, Lübnan’a giden güçler Hizbullah’la karşı karşıya gelecek 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Asker batağa sürükleniyor BAHADIR SELİM DİLEK 30 Ağustos 2006... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in tüm uyarılarına karşın hükümet Lübnan’a asker göndermede kararlı... Hükümet hiçbir koşul öne sürmeden ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne ‘‘evet’’ diyor. Washington’ın politikasına destek veriyor... Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı... Özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın 84. yıldönümünü kutluyoruz ulus olarak. Yoksulluk içindeki bir ülkenin özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşması o denli kolay olmadı. İki gündür Çanakkale yöresindeyim... Savaş alanlarını dolaştım, İntepe’de güneşin batışını seyrettim. Birinci Dünya Savaşı’nın izlerini bulmaya çalıştım... Çanakkale Savaşı ve Sakarya Meydan Muharebesi... Mustafa Kemal’in büyük zekâsı... Ortadoğu’daki süreç, Türkiye’nin Lübnan’a asker gönderme isteği... Peki, Ortadoğu’da tam anlamıyla bir belirsizlik sürerken Türkiye’nin, ABDİsrail ekseninin yanında olması teslimiyetçilik değil mi? Ortadoğu’da bir ateşkes sağlanamadı. Bölgede Arap milliyetçiliği hızla tırmanıyor. Bir dönem Mısır, Nasır’ın öncülüğünde Arap milliyetçiliğinin önderiydi. Ardından Irak lideri Saddam bu görevi üstlendi. Şimdilerde Hizbullah lideri Nasrallah Arap milliyetçiliğinin temsilcisi oldu. Tüm bunlar olurken Türkiye’de ‘‘etnik terör’’ tırmanıyor, Antalya’da, ‘Marmaris’te bombalar patlıyor, üç kişi ölüyor, onlarca kişi yaralanıyor... ABD’nin Ortadoğu’da ulusal çıkarları var. ABD Ortadoğu’da kalıcı. Arap Yarımadası’nda doğalgazı ve petrolü denetim altına aldı. ??? Şimdi Türkiye’ye bir göz atalım... Çokuluslu maden şirketleri Türkiye’yi doğudan batıya; güneyden kuzeye dek kuşatmış durumda. Eldorado’nun (Kanadalı şirket) sadece Biga’da 25 ruhsatı ve 38 bin hektar alanı bulunuyor... Eldorado ne yapacak Biga Yarımadası’nda? Altın ve gümüş çıkaracak!.. İngiliz şirketi RTZ’nin (Rothshild) Türkiye’de 1 milyon hektar ruhsatlı alanı Anatolian Minerals Development üzerinden denetim altındadır. İngiliz şirketi 1 milyon hektar ruhsatlı alanda altın ve gümüş çıkarmaya hazırlanmaktadır. Ruhsatlı alan içinde Balya, Biga, Tunceli, Çayeli, Hakkâri, Erzincan ve Hatay da bulunuyor. Fethullahçı Koza Altın’a gelince... Konya, Ağrı, Tunceli, İzmir, Bursa, Balıkesir, Ankara, Eskişehir, Kastamonu... Türkiye, çokuluslu altın ve gümüş şirketleriyle onların taşeronları tarafından istila edilmişti... Ne demiştik? Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı... 30 Ağustos, bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün simgesidir... Oysa bugün durum ortada!.. Bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz 84 yıl sonra nerede? İngiliz, ABD ve Kanadalı şirketler, onların Türkiye’deki kolları Ortadoğu’da da çalışıyor... Türkiye Lübnan’a asker göndererek, Ortadoğu’da pay kapmak istiyor... Türkiye bunu yapabilir mi? Hayır!.. Çünkü çıkarılan petrol ve doğalgaz ABD’nin denetimi altındadır, az önce yazdığım gibi... ABD; Rusya, Çin, Hindistan, Almanya, Fransa ve Japonya’yı da ekonomik ve politik baskı altına almıştır... ??? Türkiye böyle bir süreçte Lübnan’a asker göndermekle ne kazanır, sorusu da geçersiz kalıyor... ABD, NATO ülkelerine baskı yaparak Afganistan’daki egemenliğini genişletmeye çalışırken, Suudi Arabistan, Katar, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt üzerindeki baskısını da arttırıyor... Çok yakında Hazar’a kayacak ABD ve orada egemenlik kurmaya çalışacak... Rusya bunun bilincinde... Suriye’ye hava savunma sistemi satıyor, Venezüella’ya ise savaş uçakları... ABD bundan rahatsız oluyor.. Türkiye’nin yaptığı bir şey var mı? Evet!.. Lübnan’a asker gönderip İsrailABD ekseninde yer almaya çalışıyor... ANKARA Hükümetin, Türk askerinin Lübnan’a insani yardım için gideceği açıklamalarının aksine, insani yardım öngörmeyen 1701 nolu BM kararı doğrultusunda asker gönderme kararı alması, Türk askerinin muharip güç olarak görev yapacağını ortaya koydu. Askerlerin telkinlerinin aksine hükümet ikinci bir BM kararı beklemedi. TBMM’nin ‘evet’ demesi durumunda Türk askeri, toplum yapısı ve siyasi sistemi dini ve etnik açıdan ilk kez Lübnan gibi çok fazla karmaşa içinde olan bir ülkeye gidecek. BM’nin 1701 nolu karanının ‘‘Lübnan hükümetinin çağrısına uyarak bölgeye konuşlandırılan BM gücü personeli elindeki otoriteyle birlikte görev yaptığı bölge içerisinde çatışmalara neden olabilecek bütün hareketlerin önlenmesini sağlayarak Güvenlik Konseyi’nden aldığı yetkiyle birlikte söz konusu görevinin engellenmeye çalışıl ? AKP hükümetinin “Türk askeri insani yardım için bölgeye gidecek” açıklamaları ile BM’nin bölgeye gidecek güç için yaptığı görev tanımı örtüşmüyor. BM konuya ilişkin kararında bölgenin Lübnan resmi güvenlik güçleri dışında silahsızlandırılmasını öngörüyor. Bu durumda BM gücü içinde görev yapacak Türk askerlerinin Hizbullah’la karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz hale geliyor. ması durumunda güç kullanabilecek. Yine BM personelinin, binalarının, araç ve gereçlerinin korunması, BM personelinin güvenli bir şekilde hareket özgürlüğünün sağlanması, yardım personelinin ve belirgin bir fiziki saldırı durumunda sivillerin korunmasını sağlayacaktır’’ yönündeki 12. maddesi, Türk askerinin çatışma riskini ortaya koyuyor. gellemek amacıyla silahsızlandırılacak. Bu bölgede sadece Lübnan hükümetine bağlı kuvvetler ile 11. paragrafta değinildiği gibi Lübnan barış gücü kuvvetleri bulunabilecek ve sadece bu güçler silah ve askeri araçgereç bulundurabilecek; Lübnan’daki bütün silahlı gurupların silahsızlandırılmasıyla ilgili Taif anlaşmasının ilgili hükmü ve BM kararları 1559 (2004) ve 1680 (2006); yine 26 Temmuz tarihli Lübnan hükümeti kararı bütünüyle uygulamaya geçerek Lübnan’da Lübnan hükümetinden başka hiçbir silahlı otorite bulunmayacak’’ deniyor. Ancak, Lübnan’ın güneyinde ağırlıklı olarak Şiiler yaşıyor ve Şiilerin tamamının Hizbullah yanlısı olduğu biliniyor. Söz konusu maddelerdeki, ‘‘Mavi Hat ve Litani Nehri arasındaki bölge çatışmaların devam etme olasılığını engellemek amacıyla silahsızlandırılacak’’ koşulu, Şiiler ile barış gücü askerlerinin karşı karşıya gelmesine neden olacak. Türkiye’nin muharip güç göndermesi, Hizbullah’ın silahsızlandırılması için Türk askerinin Lübnan Ordusu’na yardım etmesi anlamına gelecek. Böylece, Türk askeri, İsrail’in bir aydan fazla sürede Hizbullah’a yönelik yapamadığını, BM kararıyla yapmak zorunda kalacak. Türk askeri Lübnan’da, Hizbullah’ın görünen silahlarını toplayacak. Ancak, Hizbullah ağır silahlarını koruyacak. Bu durum diğer taraftan, barış gücüne yönelik tehdidin süreceği anlamına da geliyor. Mavi HatLinati Nehri arası 1701 nolu kararın 8. maddesinde, İsrail ve Lübnan’ın kalıcı bir ateşkesi destekleyerek uzun dönemli çözümlere ulaşması istenirken bunun için sıralanan maddelerde, ‘‘Mavi Hat ve Litani Nehri arasındaki bölge çatışmaların devam etme olasılığını en BM’nin 1701 No’lu kararın 11. maddesinin f bendinde ‘‘Lübnan hükümetinin ve isteklerinin 14’üncü paragrafı uygulamakta desteklenmesi’’ ifadesi yer alıyor. BM kararının 14. maddesi ise ‘‘Lübnan hükümeti ülkeye izinsiz olarak giren silahların ve öteki askeri mühimmatın engellenmesi için sınır bölgelerini ve öteki giriş bölgelerini güçlendirecek. Bu çaba sırasında 11. paragrafta belirtildiği üzere BM Barış Gücü Lübnan hükümetine yardımcı olacaktır’’ deniliyor. Yani, Hizbullah’a ya da Lübnan’daki herhangi bir gruba Suriye veya İran’dan olası silah sevkıyatının sınırdaki denetiminden de yine Türk askeri sorumlu olacak. Bu durum da Türk askerini, Lübnan’daki silahlı grupların hedefi yapacak. BM gücünün görevlerinin sıralandığı 11. maddenin e bendinde de kararın 8. maddesine atıfla ‘‘Paragraf 8’de bahsedilen hedeflerin gerçekleştirilmesinde yardım edilmesi’’ istendi. ABD Büyükelçiliği PKK’yi kınadı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Adana, İstanbul, Marmaris ve Antalya’da düzenlenen terör eylemlerini kınadı. Büyükelçilikten yapılan yazılı açıklamada, bu eylemlerde yaşamını yitiren Türk, İngiliz ve diğer ülke vatandaşlarının yakınları ile yaralananların üzüntülerinin paylaşıldığı ifade edildi. Açıklamada ‘‘ABD, müttefiki Türkiye’nin terörle mücadelesinde yanı başındadır. Bir kez daha PKK’ye terörist eylemlerini önşartsız sona erdirmesi çağrısı yapıyoruz’’ denildi. Muhalefetten AKP’ye ‘Şehitlerin sorumlusu olursunuz’ ? Muhalefet ve sivil toplum örgütleri, Lübnan’a asker gönderilmesi kararına sert tepki gösterdi. CHP’li Topuz, ‘‘Türk askeri ölüme gönderilmemelidir’’ derken tezkereye tek destek veren parti SHP oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lübnan’a asker gönderilmesi kararı, muhalefet partileri ve sivil toplum örgütlerinin sert tepkisine neden oldu. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, BM’nin 1701 sayılı kararının Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını da içerdiğini belirterek ‘‘Türk askeri ölüme gönderilmemelidir. Oraya gidip hayatını kaybedecek Mehmetçiklerin sorumlusu Erdoğan olacaktır’’ dedi. Topuz, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ‘‘Türk milleti bilmelidir ki, eğer TBMM’den kazara asker gönderme kararı çıkarsa, oraya gidecek olan Mehmetçik, Hizbullah ve diğer silahlı milis güçleriyle mutlak çatışmaya girmek zorunda kalacaktır. Yani bir batağın, bir ateşin içine sürükleniyoruz’’ dedi. ‘‘Türk askeri ölüme gönderilmemelidir’’ diyen Topuz, Lübnan’da hayatını kaybedecek Mehmetçiklerin sorumluluğunun, Başbakan Tayyip Erdoğan’da olacağını söyledi. Topuz, hükümetin asker gönderme kararını eleştirirken ‘‘Son Osmanlı padişahının etrafındakiler, iktidarlarını korumak için nasıl yabancılara Türkiye’yi peşkeş çektilerse bugünkü yöneticiler de aynı yoldalar’’ dedi. DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan, Bakanlar Kurulu’nun kararı karşısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in ‘‘Bakanlar Kurulu’nu ve Milli Güvenlik Kurulu’nu toplantıya çağırma’’ yetkisini zaman yitirmeden kullanması gerektiğini söyledi. Tan, 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi TBMM’nin ‘‘hükümetin meclisi’’ değil, ‘‘milletin meclisi’’ olduğunu bir kez daha göstermesinin milletin en büyük umudu olduğunu belirtti. ker gönderebilecek tek bölge ülkesi olduğunu, bölgenin Türkiye’ye gereksinmesi bulunduğunu belirterek, bu noktada önemli tek ölçütün askerlerin can güvenliği olduğunu belirtti. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Bakanlar Kurulu’nun prensip kararını eleştirerek ‘‘Lübnan’a asker gönderilmemesi sağlanmalıdır. Biz bunu sağlayabiliriz. Bu iş, iş değildir. Bütün emek ve meslek örgütlerine, yüreği insanlıktan ve emekten yana atan tüm çevrelere sesleniyoruz: Biz, siyasal iktidarın bu uygulamasını durdurabiliriz’’ dedi. Perinçek’ten mektup ? İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Güney Kıbrıs’ın ilerici adlar taşıyan partilerine mektup gönderdiğini bildirdi. Perinçek, son dönemde Güney Kıbrıs’a BM Barış Gücü askerlerinin gelmeye başladığını, ABD’nin ve Batı’nın Ortadoğu’ya karşı en önemli saldırı üssü haline geldiğini söyledi. Perinçek, partilere ABD’nin saldırılarına yataklık edilmesine izin vermemeleri ve PKK’ye verilen desteği kaldırmaları çağrısında bulundu. Barış Gemisi İstanbul’a geldi İsrail’in, Filistin ve Lübnan’a saldırılarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen ve dünya barışını sağlamayı hedefleyen bine yakın barış gönüllüsünün bulunduğu barış gemisi ‘‘Peace Boat’’, İstanbul’a geldi. Dünyayı barış ve dostluk için dolaşan ve Japonya’dan yolculuğuna başlayan geminin dünkü durağı Karaköy İskelesi oldu. Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (BAK) üyeleri, sanatçı Mehmet Ali Alabora ile babası Mustafa Alabora, yazar Şanar Yurdatapan ve Oslo Üniversitesi’nden Prof. Dr. Takahash Kazvo ile barış gemisi gönüllüleri bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması düzenlediler. ‘‘Filistin’e özgürlük’’, ‘‘İsrail’i durdurun’’ dövizleri açan üyeler adına ortak bir açıklama yapan Mehmet Ali Alabora, Ortadoğu’da barış istediklerini belirterek AKP hükümetinin Lübnan’a asker göndermemesi gerektiğini söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin bölgeyle ilgili aldığı ateşkes kararına her iki tarafın da uyması gerektiğine değinen Alabora, ‘‘Ortadoğu’da yaşanan sorunların temelinde Filistin’in İsrail tarafından işgali yatmaktadır. Bu nedenle İsrail’den söz konusu kararına uymasını ve işgaline son vermesini talep ediyoruz’’ dedi. Prof. Takahash Kazvo ise Ortadoğu’da en kısa zamanda barışın sağlanmasını istediklerini dile getirdi. 21 Temmuz’de Tokyo’dan tura başlayan gemi iki gün İstanbul’da bulunacak ve 29 Ekim’de Japonya’ya geri dönecek. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) Avukattan asker göndermeye dava ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Barosu avukatlarından Kemal Vuraldoğan, Lübnan’da görev yapacak BM Barış Gücü’ne asker gönderilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu’nun aldığı prensip kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açtı. Dava dilekçesinde, yurtdışına asker gönderilmesi kararının, TBMM’nin yetkisinde olduğu vurgulanarak “Prensip kararı hukuka aykırıdır” denildi. Meclis 5 Eylül’de toplanıyor Erdoğan, bakanlar ve AKP yöneticilerinin katıldığı toplantıda, grubun ikna edilmesinin ardından tezkerenin Meclis’e taşınması kararlaştırıldı ‘Hukuki dayanaktan yoksun’ ANKARA (Cumhuriyet maddesine göre TBMM’de Bürosu) AKP, Lübnan’a asgörüşülmesi gerektiğini vurker gönderilmesiyle ilgili tezguladı. Çiçek bu nedenle 4 kere takvimini belirledi. TezEylül’de saat 20.00’de parti kereyi yarın TBMM’ye göngruplarını toplayacaklarını derecek olan hükümet, hafbelirterek ‘‘Hükümet tezkereta başında AKP grubunu topsinin salı (5 Eylül) günü de layarak muhalifleri ikna etmeTBMM’de görüşülmesini isye çalışacak. TBMM de, 5 tiyoruz. Yetki Sayın Meclis Eylül’de tezkereyi görüşmek Başkanı’nındır’’ dedi. Çiçek, üzere olağanüstü toplanacak. tezkerenin yetişmemesi duruTürk askeri, 1 yıl süreyle Lüb Çiçek: Tezkere için munda cuma günü TBMM’ye nan’a gönderilecek. Asker hiçbir endişemiz yok. gönderileceğini söyledi. Barış sayısı ve nerede konuşlanagücüne katılacak askerin sayıcağı hükümet tarafından belirlenecek. sı, niteliği ve nerede konuşlanacağının tezLübnan’a asker gönderilmesi konusu kerede yer almayacağını belirten Çiçek, Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığın ‘‘Bunlar ayrıntıdır, Meclis’teki görüşmeda gerçekleştirilen toplantıda ele alındı. ler sırasında sayın Dışişleri Bakanı bu koBaşbakanlık Resmi Konutu’nda düzen nuda bilgi verecektir’’ dedi. lenen toplantıya Dışişleri Bakanı AbdulÇiçek: Süre uzatılabilir lah Gül, Milli Savunma Bakanı Vecdi Tezkerede askerin kapsamı, niteliği ve Gönül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AKP sayısı hükümet tarafından belirlenmek genel başkan yardımcıları Şaban Dişli ve Dengir Mir Mehmet Fırat, Grup Baş üzere 1 yıl süreyle yurtdışına asker gönkanvekili Salih Kapusuz, Başbakanlık derilmesi ifadesinin yer alacağını anlaMüsteşarı Ömer Dinçer ve Başbakanlık tan Çiçek, bu sürenin daha önceki uyguBaşdanışmanı Ahmet Davutoğlu katıldı. lamalarda olduğu gibi ikinci bir tezkereyle uzatılabileceğini bildirdi. Çiçek, Büyükanıt Köşk’e çıktı TBMM’de görüşmelerin açık yapılacaToplantıya asker kanadından kimse ğını, bu konuda grup kararı alınmayacanin katılmaması dikkat çekerken Genel ğını kaydetti. Çiçek, ‘‘Tezkerenin Meckurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyü lis’ten geçmesiyle ilgili herhangi bir endikanıt aynı saatlerde Çankaya Köşkü’ne şeniz var mı’’ sorusuna ise ‘‘Hiçbir endiçıkarak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet şemiz yok’’ yanıtını verdi. Türkiye’nin ilk Sezer ile yaklaşık yarım saat süren bir gö kez yurtdışına asker göndermediğini kayrüşme yaptı.Toplantının ardından bir deden Çiçek, ‘‘Kongo’ya bile asker gönaçıklama yapan Hükümet Sözcüsü Çiçek, derdik. Yanı başımızdaki bir olay için 3. asker gönderme kararının anayasanın 92. ülke gibi davranamayız’’ diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Yalçınbayır: Ret oyu vereceğim ANKARA (AA) AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Türk halkının Lübnan’a asker gönderilmesini istemediğini kaydederek Meclis’te yapılacak tezkere oylamasında ‘‘ret oyu’’ vereceğini açıkladı. Yalçınbayır, Türk askerinin Lübnan’a gönderilmesinin ‘‘doğru olmadığını’’ düşündüğünü bildirdi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in ‘‘devletin başkanı’’ olarak yaptığı ‘‘fevkalade dikkat çekici’’ açıklamayla kamuoyunda tartışılan hususlar birlikte ele alındığında, Lübnan’a asker gönderilmesinin riskli olduğunu söyleyen Yalçınbayır, halkın da asker gönderilmesini istemediğini, demokrasinin, yurttaşın görüşünün yansıtılmasını öngördüğünü ifade etti. Hükümetin Lübnan’a asker göndermesinin hukuk ve demokratik gerekçelere dayalı olmadığını savunan Yalçınbayır, BM kararının da açık ve net olmadığını söyledi. Bu kararda görev tanımı, kapsamı ve nereye ne kadar asker konuşlanacağının belli olmadığını anlatan Yalçınbayır, ‘‘BM’nin Irak konusundaki kararına ABD uymadı. BM’nin kararı samimi değil. Barış ortamının olmadığı bir ülkeye, başkasının güvenliği adı altında asker göndermek yanlış’’ dedi. Çağdaş Türkiye’nin Gelecek Güvencesi ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ GENEL MERKEZİ ve TÜM ŞUBELERİNDEN 30 Ağustos, ulusumuza Anadolu’yu çok gören Avrupa’nın sömürgeci devletlerinin Anadolu’yu parçalama ve paylaşma kararlarının boşa çıkarıldığı gündür. 30 Ağustos, sömürgeci güçlerin jandarmalığını üstlenen bir ordunun yok edildiği gündür. 30 Ağustos, “Türk ordusunun, Türk subaylarının ve komutanlarının yüksek güçlerini ve yiğitliklerini tarihte bir daha saptayan ulu bir yapıttır.” 30 Ağustos, bir ulusun, yedisinden yetmişine, kadınından erkeğine, malından canına tüm varlığını ortaya koyarak özgürlük ve bağımsızlığın bedelini ödediğinin simgesidir. 30 Ağustos, ulusumuzun “özgürlük ve bağımsızlık düşüncesinin ölümsüz bir anıtıdır.” 30 Ağustos, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin önündeki en büyük engelin kaldırıldığı gündür. 30 Ağustos, tarihin maceracıları bağışlamayan tutumunun, bir kez daha, doğrulandığı gündür. “BİR ULUSUN YAŞAMI TEHLİKEYE GİRMEDİKÇE SAVAŞ BİR CİNAYETTİR” diyerek yaşamlarını ortaya koyan başta eşsiz kahraman Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyoruz. 30 Ağustos 2006 ÇYDD Tel: (0 212) 252 44 33 Faks: (0 212) 252 65 95 Web: cydd.org.tr Danıştay: MGSB tavsiye niteliğinde ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İnsan Hakları Derneği ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın, Milli Güvenlik Kurulu’nca hazırlanan, ‘‘MGSB’nin kabul ve onayına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı ve MGSB’nin iptali ve yürütmenin durdurulması’’ istemiyle açtığı davada, ilk karar verildi. Danıştay, istemi, ‘‘belgenin tavsiye niteliğinde’’ olduğuna işaret ederek incelenmeksizin reddetti. SHP’den destek SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Türkiye’nin Lübnan’a as CUMHURİYET 05 K