Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ 12 EKONOMİ BAŞVURULARIN YÜZDE 45’İ Babacan’a göre son 3 yıldır uygulamaya konulan yapısal reformları yapmaya ‘kimse cesaret edemedi’ Niyet mektubu IMF’ye gitti ? Dünya Bankası ile imzalanan yapısal reform programı ile ilgili açıklamalarda bulunan Babacan, Türkiye’nin yıllardır süregelen ekonomik sorunlarının kronik hale dönüşmesinin, sık sık yol kazaları yaşanmasının ana sebebinin, yapısal reformların bir türlü yaşama geçirilememesi olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Ali Babacan, 4. ve 5. gözden geçirmeye ilişkin niyet mektubunun tamamlandığını ve dün itibarıyla gönderildiğini açıkladı. Babacan, Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Andrew Vorkink ile yapısal reform programıyla ilgili gelişmeler ve Dünya Bankası’ndan temin edilen 500 milyon dolarlık program kredisi hakkında ortak basın toplantısı düzenledi. Babacan, toplantıda, Türkiye’nin yıllardır süregelen ekonomik sorunlarının kronik hale dönüşmesinin, sık sık yol kazaları yaşanmasının, istikrar ve sürdürülebilirlik olmamasının ana sebebinin, yapısal reformların bir türlü yaşama geçirilememesi olduğunu söyledi. Babacan, son 3 yıldır uygulamaya konulan yapısal reformları, daha önce hiçbir hükümetin yapmaya cesaret edemediğini de ileri sürdü. ‘‘Seçim yaklaşıyor, hedefler sapar mı’’ gibi tereddütlerin gereksiz olduğunu ifade eden Bakan Babacan, ‘‘Bunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Bunun testini biz 2004 yılında yaşadık. Faiz dışı fazla hedefimiz yüzde 6.5’ti, 2004’ü yani bir seçim yılını yüzde 7 faiz dışı fazlayla kapattık. Bunun üzerine hâlâ soru işaretlerini gündeme getirmek, hâlâ bu konuyu önümüze getiriyor olmak, geçmişten ders almamaktır’’ dedi. Babacan’ın verdiği bilgilere göre, işsizlik sorununa yapısal ve uzun vadeli çözümler getirecek olan ve Dünya Bankası tarafından sağlanması öngörülen ‘‘İstihdam Yaratma Amaçlı Kalkınma Politikası Kredileri’’ ile desteklenecek olan reform paketinde, ‘‘bürokrasinin ve maliyetlerin azaltılarak yatırım ve iş ortamının düzenlenmesine, işgücü piyasalarının esnekleştirilerek aktif işgücü programlarının güçlendirilmesine, reel sektörün finans hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılmasına ve bilgi teknolojileri ile inovasyonun teşvik edilmesi’’ne yönelik kapsamlı düzenlemeleri içeriyor. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan, IMF’ye gönderilecek niyet mektubuna ilişkin çalışmaların önceki gece tamamlandığını belirterek ‘‘Niyet mektubunu bugün (dün) imzalayıp gönderiyoruz’’ dedi. Babacan, niyet mektubunda yüzde 6.5’lik faiz dışı fazlanın üzerinde herhangi bir rakam telaffuz edilmediğini belirtti. Andrew Vorkink de konuşmasında, imzaladıkları 500 milyon dolarlık kredinin, Türkiye’nin nisan ve mayıs aylarında gerçekleştirdiği sosyal güvenlik çalışması çerçevesinde, özellikle emeklilik güvencesi ve evrensel sağlık hizmetlerine ulaşması konusunda Türkiye’nin gelecek nesillerine büyük faydası olacağına inandığını söyledi. Dünya Bankası’nın Türkiye’ye vereceği programlı kamu sektörü kalkınma kredisi, yaklaşık 500’er milyon dolarlık 3 dilimden oluşacak. Dünya Bankası’ndan 2006 yılı için tahmin edilen kredi kullanımı yaklaşık 1.5 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) Türkiye’nin patent lideri Arçelik Ekonomi Servisi Türkiye’den son 3 yılda Dünya Fikri Haklar Örgütü’ne yapılan uluslararası patent başvurularının (PCT) yüzde 45’i Arçelik tarafından yapıldı. Koç Holding, son 3 yılda Türkiye’de üretilen patentlerin yüzde 13’üne de Arçelik’in sahip olduğunu açıkladı. Açıklamaya göre dünyada teknoloji yönetimi ile ilgili akademik konferanslar ve sempozyumlar organize etmek, yayınlar yapmak ve uluslararası bir bilgi kitlesi oluşturmak üzere 1989’da kurulan Portland International Center for Management of Engineering and Technology’nin (PICMET) 2006 yılı konferansı, Koç Holding ana sponsorluğunda 913 Temmuz arasında İstanbul Hyatt Regency’de yapılacak. Konferansta Koç Holding, Arçelik aracılığı ile önemli 2 bildiriyi uluslararası katılımcılarla paylaşacak. Türkiye’nin teknolojik odaklı bir gelişim noktası olma sürecine önemli katkı yapması beklenen PİCMET 2006 konferansında, 40’a yakın ülkeden katılımcı bildiri sunacak. Koç, dünya turunu tamamladı K oç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, ‘‘Nazenin IV’’ adlı yelkenlisiyle yaklaşık 2 yıl süren dünya turunu tamamladı. Deniz tutkusuyla tanınan Rahmi Koç, tekneyle dünyayı dolaşma düşünü 19 Eylül 2004’te Kalamış Marina’da başlattığı yolculukla gerçeğe dönüştürürken, yelkenlisi dün akşam yine Kalamış Marina’ya bağlandı. Koç ve dünya turunu birlikte gerçekleştirdiği Nazenin IV’ün 7 mürettebatı, Setur Marina’da gerçekleştirilen ‘‘Hoş Geldin Partisi’’ öncesinde basın toplantısı düzenledi. Koç, Nazenin IV’ü satışa sunduklarını, Nazenin V’in program ve projelerini yaptıklarını belirterek ‘‘Hepimizin dünyaya bakışı değişti. Dünyayı başka türlü görmeye başladık. Canımızın ve sağlığımızın kıymetini daha çok anladık. Birlikte yaşamayı öğrendik. Kendi memleketimizi onlarla mukayese ettiğimizde ülkemizin fevkalade olduğunu gördük’’ dedi. Koç, dünya turu boyunca her gün günlük tuttuklarını, günlüğün basılacağını söyledi. Verilen bilgiye göre dünya turu 657 gün sürdü ve 28 bin 250 deniz mili yol yapıldı. A400M NAKLİYE UÇAĞI TAI’nin gövdesi Beluga ile gitti Ekonomi Servisi TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TAI), Türkiye’yi temsilen ‘‘Milli Sanayi Kuruluşu’’ olarak katıldığı A400M Nakliye Uçağı programı çerçevesinde, TAI tarafından tasarlanıp üretilen en büyük parça olan ilk ‘‘ön orta gövdeyi’’ dün Bremen’e yolladı. Çapı 5.5, boyu 5 metre ve ağırlığı 1976 kilogram olan söz konusu parça, Bremen yolculuğunu dünyanın en büyük kargo uçaklarından ‘‘Beluga’’ ile yaptı. TAI bu yıl, A400M Programı kapsamında tasarım ve üretim sorumluluğu kendine ait olan ön orta gövdeden 3 adet daha üreterek teslim edecek. Avrupa hava kuvvetlerinin gelecek nesil taktik, lojistik hava nakliye ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla aralarında Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere, İspanya, Lüksemburg ve Türkiye’nin bulunduğu yedi kurucu Avrupa ülkesi tarafından geliştirilen ve sözleşmesi 27 Mayıs 2003’te imzalanan A400M programı çerçevesinde, kurucu ülkelere toplam 180 uçak üretilecek. Sözleşme uyarınca ilk A400M uçağı 2007’de uçurulacak, ilk teslimat da 2009 yılında gerçekleştirilecek. İstanbul’daki ‘Eşleştirme Zirvesi’ne Merkel de katılacak Türk ve Alman KOBİ’ler ekimde‘evlendirilecek’ Ekonomi Servisi Haziran ayında TürkAlman Sanayi ve Ticaret Odası’nca Berlin’de düzenlenen ‘TürkAlman Ekonomi Kongresi’nde Türkiye’ye AB konusunda tam destek açıklayan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ekimde Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Almanya Orta Ölçekli İşletmeler Birliği (BVMW) ve Türkiye’den Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın işbirliğiyle İstanbul’da TürkAlman Eşleştirme Zirvesi 67 Ekim 2006 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Merkel’in de katılmasının beklendiği zirveye İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası, KOSGEB gibi kuruluşlar ve meslek örgütleri destek veriyor. Zirveyle, Almanya veya Türkiye’de iş yapmak, ticari ortak olmak isteyen şirketlerin eşleştirilmesi ve bu yolla da ekonominin ana motorunu oluşturan KOBİ’lerin yurtdışına açılması hedefleniyor. KOBİ’lere dönük olarak ilk kez bu kadar geniş katılımla düzenlenecek olan eşleştirme zirvesinin ana teması ‘‘Sinerji ve Uluslararası İlişkilerde Büyüme’’ olarak belirlendi. ? Haziran ayında Erdoğan’ın da katıldığı ve Merkel’in AB’ye tam destek mesajlarıyla ivme kazanan TürkAlman siyasi ve ekonomik ilişkileri ekimde yeniden ısınacak. Almanya Orta Ölçekli İşletmeler Birliği’nin düzenleyeceği KOBİ zirvesinde en büyük partner Almanya’yla ticaret hacmi daha da artacak. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Genel Sekreteri Mete Meleksoy konuyla ilgili olarak Türk KOBİ’lerinin küresel rekabet ortamında ‘‘Türkiye pazarında nasıl hayatta kalırım’’ sorusu yerine ‘‘Dünya pazarlarında nasıl yer edinirim’’ sorusuna yönelmeleri için çaba sarf ettiklerini kaydetti. Meleksoy, dünya pazarlarıyla entegrasyonun kaotik bir şekilde değil, AB çerçevesinde net bir konumlandırmayla geliştiğini belirtti. BVMW’nin örgütlenmeden sorumlu yöneticisi Hans Werner Czerwinski ise Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik performansının ve özellikle AB ile derinleşen ilişkileri nedeniyle giderek artan oranlarda Alman şirketlerinin ilgisini çeken bir ülke haline geldiğini vurguladı. Zirvenin organizasyonu ve eşgüdümünden sorumlu BVMW Türkiye Temsilcisi Çiğdem Akkaya, KOBİ’lerin genellikle büyük firmaların kolaylıkla ulaşabildikleri yurtdışı pazarlarına açılmakta zorluk yaşadığına dikkat çekti. Akkaya, zirvenin KOBİ’lerin bu durumunun göz önünde bulundurularak yurtdışına açılması için platform sunabilecek şekilde hazırlandığını kaydetti. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan Sanayi Araştırma Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Zülküf Kanat, zirveden beklenenin Almanya ile 23 milyar dolarlık dış ticaret hacminin arttırılması olduğunu ifade etti. Zirvenin açılış konuşmalarını ise Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yapması planlanıyor. Zirveye katılmak isteyen firmaların 31 Ağustos 2006 tarihine kadar kayıt yaptırarak BVMW Türkiye Temsilciliği’nin internet sitesindeki formu iletmesi gerekiyor. TÜRK GIDA KODEKSİ At ve domuz da kasaplık hayvan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB’ye uyum kapsamında artık ‘‘at ve yaban domuzu’’ da kasaplık hayvan olarak kabul edilecek. Hindiden kıyma yapılabilecek, ancak yalnızca dondurulmuş olarak satılacak. Kıymaya da baş eti, yağ ve benzeri dokular katılamayacak. Bundan böyle, kanatlı hayvan eti karışımlarına ait paketlerin üzerinde ‘‘Pişirme sırasında merkezi sıcaklık en az 72 dereceye ulaşmalıdır’’ ibaresi de yer alacak. AB mevzuatına uyum amacıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Türk Gıda Kodeksi’ndeki çeşitli tebliğlerde yaptığı değişiklikler, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu tebliğler uyarınca getirilen düzenlemelerde at, domuz, yaban domuzu ve tavşan kasaplık hayvan olarak tanımlandı. Düzenlemelere göre kıymanın hazırlanmasında sadece bağ doku dahil iskelet kaslarından elde edilen çiğ kırmızı et kullanılacak. Gıda değeri taşımayan sinir, tendon gibi kısımlardan, mekanik olarak ayrılmış etlerden, kemik parçası veya deri içeren etlerden, baş etlerinden, linea albanın kas olmayan parçalarından, karpal ve tarsal bölgelerden elde edilen etlerden, kemik sıyrıntılarından ve diyafram kasından kıyma hazırlanamayacak. Çiğ kırmızı et ve kıymalarda katkı maddesi kullanılmayacak. Ürünün ait olduğu kasaplık hayvan türü, ürün ismi ile birlikte etikette belirtilecek. Gıda etiketlemelerinde ‘‘Prebiyotik bakteri’’, ‘‘Prebiyotik’’, ‘‘Probiyotik gıda’’, ‘‘Prebiyotik gıda’’ ve ‘‘Sağlık beyanı’’ tanımları kullanılacak. Karaçam, kitabında Mehmet Emin Karamehmet’le tartışmaları ve ayrılık noktalarına da yer verdi. Burhan Karaçam’ın anıları ‘Orası Yapı Kredi Fark Oradaydı’ Ekonomi Servisi Yapı Kredi Yayınları, Yapı Kredi Bankası’nın eski genel müdürü Burhan Karaçam’ın, bankanın hikâyesini anlattığı ‘Orası Yapı Kredi Fark Oradaydı’ adlı kitabını yayımladı. Kitabın tanıtımı, İstanbul Galatasaray’daki Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde Karaçam’ın katılımıyla yapıldı. 12 yıl süreyle Yapı Kredi’de görev yapan Karaçam, 15 yıl öncesine kadar Türk bankacılık sisteminin kaynaklarının büyük bölümünü sağladığı bireylere verdiği hizmetlerin yetersizliğine dikkat çekerek, Yapı Kredi’nin bu alandaki değişime büyük katkı yaptığını söyledi. Kitabında, genç bankacılara ışık tutacak deneyimlerini aktaran Karaçam, eski bankacıların anılarını tazeleyecek bölümlere de yer vermiş. Karaçam kitabında, bankanın Koç Grubu’na geçmeden önceki eski patronu Mehmet Emin Karamehmet’le yaşadığı anlaşmazlıkları ve bankadan ayrılmasıyla sonuçlanan tartışmaları da anlatıyor. CUMHURİYET 12 K