18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İBB, Çevre ve Orman Bakanlığı, İSKİ ve MTA arasındaki yetki karmaşası yapılaşmayı tetikliyor 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Ömerli havzası yok oluyor ÖZLEM GÜVEMLİ Baykal Havlu Attı Erdoğan, ne yapacağını kararlaştıramayan ana muhalefet partisinin pasif tutumundan yararlanarak, Çankaya yolculuğunda özgüven içinde yürüyor. Hafta sonunda partisinin Tokat il kongresinde, erken seçimin artık gündemde olmadığını söylemekle yetinmedi. CHP Genel Başkanı’na, alaycı bir gönderme yaparak ‘‘erken seçim isteyenlerin geri vitese geçtiklerini’’ de söyledi! Politik deneyimi, Deniz Baykal’dan çok az ama; kabul etmek gerekir ki, AKP Genel Başkanı, iyi bir strateji izliyor. Yerine ve seçtiği hedefe göre ipleri geriyor; dilediği zaman da inisiyatifi eline alarak ortamı yumuşatma yöntemini seçiyor. CHP’nin yeni bir genel merkez binası yapmasını gerekçe göstererek, önceki gün ana muhalefet partisine yaptığı ‘‘güle güle oturun’’ ziyareti, ilk bakışta ülkenin çok ihtiyaç duyduğu ‘‘partiler arası ilişkilerde uygarca davranmak’’ açısından elbette olumludur. Ama CHP’nin kapısını çalarken Erdoğan, parlamentoda cumhurbaşkanlığı seçimi için en çok ana muhalefet milletvekillerinin davranışlarına ihtiyacı olduğunun farkında olduğunu göz önünde tutuyor. Baykal da bu ziyarete olgun ve nazik bir ev sahipliği görevini üstlenerek Bayan Ecevit’ten esirgediği hüsnü kabulü Başbakan’a fazlasıyla sergiliyor. Konuğunu asansör kapısından buyur etmeler.. Foto muhabirleri için kaçıncı kez el sıkışmalar.. Ve en önemlisi poz verirken kendisine yönelik isteklere ‘‘Sayın Başbakan’la aynı istikamete bakıyoruz’’ yanıtları ile göndermeler yapıyor. Baykal, bu ‘‘aynı istikamete bakmak’’ kavramına açıklık getirmek için mi olmalı, dün de Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olabileceğini ve genel seçimlerin zamanında yapılacağını da söylüyor. İNŞAATLAR SÜRÜYOR İstanbul’un su havzalarında yıllardır süregelen çok başlı yönetim, yapılaşmanın artmasında çok önemli bir rol oynuyor. Su havzaları üzerindeki yetki ve rant savaşları sonucu artan inşaatlar nedeniyle kendi ihtiyacını karşılayamayan İstanbul’a artık Dalaman ve Istranca Dağları’ndan su getiriliyor. Bu durum başta Düzce Ovası olmak üzere birçok verimli toprak arazisinin susuz kalmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına neden oluyor. Kentin su ihtiyacını karşılayan içme suyu havzalarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Maden Teknik Arama Genel Müdürlüğü’nden ilgili birçok bakanlığa kadar çok sayıda kurum söz sahibi. Yetki karmaşasının havzalardaki yapılaşma açısından olumsuz gelişmelere yol açtığını söyleyen Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Eyüp Muhcu, bu durumun sona ermesi gerektiğinin altını çizdi. Muhcu, Ömerli Havzası’nda Suudi Arabistan kökenli Tanmiyat Şirketi ile Aslan Şirketler Grubu’nun yapmayı planladığı organize sanayi bölgesine izin veren Çevre ve Orman Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dava açmasını samimi bulmadıklarını söyledi. İSKİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yasal düzenlemelerin havzayı yapılaşmaya yol açtığını ifade eden Muhcu, ‘‘Bakanlığın iznini verdiği organize sanayi bölgesine itiraz etmekte haklılar. İptal edilmesi gerekir. Ancak kendileri, benzer bir şeyi yapmalarına izin verecek bir plan hazırlıyorlar. Havzada olmaması gereken fonksiyonlara olanak sağlıyor. Bir taraftan bakanlığın yanlışına karşı çıkarken kendi yanlışlarını düzeltmiyorlar’’ dedi. Bu itirazın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin benzeri yatırımlar konusunda söz sahibi olmak istemesinden kaynaklandığını dile getiren Muhcu, kendi yanlışlarına karşı da aynı tutumu takındıklarında onları destekleyeceklerini, açtıkları davalara müda Bölge şantiyeye döndü yüp Muhcu, özellikle İSKİ’nin çıkardığı ve odanın dava açarak iptal ettirdiği 3 yönetmelik sayesinde havzalarda birçok villa ve konut kompleksinin yükseldiğini vurguladı. Ömerli’de inşa edilen Kasaba Evleri, Büyükçekmece’deki Alarko’ya ait evlerin bu yönetmelikler ile yapıldığını anımsatan Muhcu, şu an Akfırat ve Tepeören bölgesinde bunlara benzer kompleksler için çok sayıda planın onaylandığını savundu. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) E hil de olabileceklerini kaydetti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının su toplama havzalarını tehdit eden maddeler barındırdığını vurgulayan Muhcu, ‘‘2B alanları, 1/100 bin çevre düzeni planında belirlenmiş. Adeta 2B yasanının çıkarılmasına bağlı olarak birtakım haklar verilmesini çağrıştıran bir yaklaşım söz konusu. Havzanın gelecekte büyük bir tahribatla karşı karşıya kalabile ceğini görüyoruz. Havza hukukunu oluşturan İSKİ yönetmeliği de, büyükşehirin çevre düzeni planı da, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın su kirliliği ile ilgili yönetmeliği de havzaları imara açar nitelikte’’ diye konuştu. Eyüp Muhcu, özellikle İSKİ’nin çıkardığı ve odanın dava açarak iptal ettirdiği 3 yönetmelik sayesinde havzalarda birçok villa ve konut kompleksinin yükseldiğini vurguladı. Ömerli’de inşa edilen Kasaba Evleri, Büyükçekmece’deki Alarko’ya ait evlerin bu yönetmelikler ile yapıldığını anımsatan Muhcu, şu an Akfırat ve Tepeören bölgesinde bunlara benzer kompleksler için çok sayıda planın onaylandığını savundu. Ömerli Havzası’nın uzak mesafeli koruma alanı, dere mutlak koruma alanı içinde kalan F1 pistinin Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın onayı ile yapıldığını dile getiren Muhcu, pist yüzünden bölgenin şantiyeye döndüğünü söyledi. F1 pisti çevresindeki tarım arazilerinin, ağaçlandırılacak alanların inşaat için parseller halinde pazarlandığını anlatan Muhcu, ‘‘2 yıl önce bu arazilerin metrekare bedelleri 1520 YTL iken bugün 300400 YTL civarında. Yoğun yapılaşma olmakla birlikle yeni yapılaşma beklentileri de var. Alım satımlar arttı. Emlak pazarlama ofisleri arttı. Birçok yatırımcı kuruluşun villa kompleksleri inşaatı sürüyor. Orta koruma mesafesinde yüzde 30 yoğunluklu yapılaşmalar söz konusu. Bunların hepsi benimsemediğimiz İSKİ yönetmeliğine de, yetersiz bulduğumuz diğer yasa ve yönetmeliklere de aykırı’’ diye konuştu. Havayı yumuşatma çabaları CHP Genel Başkanı’nın, dün gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri için düzenlediği sabah kahvaltısında söylediği, ‘‘Erdoğan cumhurbaşkanı olsa bile Yüce Divan’a gönderilebilir. Biz erken seçim istiyoruz ama, seçim gelecek yıla kalmış görünüyor’’ sözlerinin başka anlamı var mı? Ana muhalefet liderinin bu geri çekilme sırasında, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasının önlenmesini, engellenmesini isteyen yığınlar için yumuşak bir de teselli mükafatı vaadi var. Bir hafta önce ‘‘Cumhurbaşkanı seçilse de, kendisini Yüce Divan’a göndereceği’’ tehdidini yaparken kullandığı yüksek volümü, olabildiğince indirerek ‘‘gönderilebilir’’ diye ‘‘ihtimaller dosyası’’na koymuş oluyor. Millete dönmeyi göze alamadılar Oysa ana muhalefet liderinin, cumhurbaşkanı seçimini önleyecek en güçlü seçenek olan genel seçimleri öne çekmek için CHP’li milletvekillerinin sinei millete dönme tehdidini içeren sözlerinin mürekkebi henüz kurumamıştır. Erken seçim tehdidinin sahibi, ne olmuştur da erken seçim silahını kılıfına soktuğunu kabul etmiştir? Dış politikada ya da ekonomide olağan dışı bir gelişme olmazsa, AKP çoğunluğu, cumhurbaşkanlığı seçimi için, günü geldiğinde adayını açıklayacaktır. Hem o seçimin adayı, hem de çoğunluk partisinin lideri olarak, Erdoğan’ın aday belirlemek amacıyla yapacağı nabız yoklamasına, muhalefet genel başkanı, şimdiden yeşil kart göstermiş ve ‘‘Cumhurbaşkanı olabilir’’ demiştir. Bundan ötesi, Arapların dediği gibi, Erdoğan için adeta ‘‘Şam’da kayısı’’ demek değil midir? Belki bazı okurlar, bu satırlardan, partiler arası uygarca ilişkileri benimsemek istemeyen bir yöntemi savunduğum kuşkusunu düşünebilirler. Hayır. Tam tersine. Türkiye öyle ilişkilerden hiçbir kazanım sağlayamadı. ‘Ranta mafya hâkim’ Hüseyin Şükrü Özsüt ACI KAYBIMIZ İnşaat Yüksek Mühendisi (İTÜ 1952) Isparta Milletvekili (1977 1980) Merhum (Dervişoğlu) Mustafa Bey ve merhume Halime Hanım’ın oğulları, Şaziye Özsüt’ün değerli hayat arkadaşı, Hakkı, Süleyman (merhum), Hayri, Halime, Muharrem, Zehra, Ayşe, Zeynep (merhum) ve Ummuhan’ın ağabeyleri, Mustafa Hülya, Ahmet Serpil, Yakup Hamiyet, Tuğrul Elif, Süleyman Ömür’ün kıymetli babaları, Murat Eşref, Hasan Hüseyin, Hüseyin Şükrü, Irmak Can, Yasemin ve Öykü’nün biricik dedeleri Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. 12.07.2006 Çarşamba günü (bugün) Sütçüler Merkez Sefer Ağa Camii’nde kılınacak öğle namazını takiben Sütçüler’de defnedilecektir. Kamu denetimi devre dışı kaldı Ya DYP, hele ANAP? Ama şayet Başbakan, siyasi partilere eşit uzaklıkta kalacaksa, kendisine, CHP’ye yaptığı ziyareti, mesela DYP için niçin kullanmadığı sorulabilir. Kardeşinin ölümü nedeniyle Rize’ye giden ve tabutun bir yanını omuzlayan Mehmet Ağar’a bir teşekkür ziyareti gerekmez miydi? Ya da Anayasa Mahkemesi’nden karar almasına rağmen Anavatan Partisi’ne hak ettiği Hazine yardımını durdururken, ‘‘Mahkeme kararı var ama bürokratlarım aksini düşünüyor’’ saçmalığının sahibi Maliye Bakanı’na yanlış yolda olduğunu söyleyerek, eski yol arkadaşı Erkan Mumcu’ya durumu anlatan bir telefon mesajı gönderemez miydi? Onların, cumhurbaşkanlığı oylamasında yeterli askerleri olmadığını biliyor. Bildiği için de Baykal ve partisini, tek parti döneminin ‘‘Müstakil Grubu’’ gibi değerlendiriyor. İstediği zaman ipleri geriyor. Dilerse gevşetiyor! AİLESİ ‘‘Havzalar, yeni ve ayrıcalıklı yaşam imarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı alanları diye pazarlanıyorlar. İmar hakEyüp Muhcu, Ömerli’nin ları olmadığı halde ayrıcalıklı olarak bu yakında içme suyu havzası özelliğini hakkı almışlar. Yaşayanlar için de gelekaybedeceğine dikkat çekerek, şimdi cekte büyük sorunlar yaratacak bu duden kentin ihtiyacını karşılayabilmek rum. Kentten, çevreden yalıtılmış bir için doğuda Dalaman’dan, batıda ise yaşam sorunlu bir yaşamdır. AyrıcalıkKırklareli’nden su getirilmeye başlan lı alanların varsıllara tahsis edilmesi ciddi sosyal sorunlar yaratacak. Kent, yadığını kaydetti. TEM otoyolunun yapılmasından son şadığı birçok soruna, kaosa karşın insanra kuzeydeki su havzalarının, orman ların bir araya geldiği buluşma alanıdır. alanlarının ilgi çekmeye başladığını ifa Giderek bu alanlar daralıyor. Çeşitli sosde eden Muhcu, 1999 depreminden yal tabakalardan insanların bir arada sonra da bu alanların bazı çevrelerce ye olabileceği alanlar yok oluyor. Bir kast sistemi oluşuyor adeta. ni yerleşim alanları olaKarmaşayı, sosyal deprak işaret edildiğini söyremi davet eden bir yaledi. Bu sürecin sonunşam tarzı sürüyor. da bütün gözlerin havAyrıcalıklı yaşamdan zalara döndüğünü dile yararlananları da iyi bir getiren Muhcu, ‘‘Yapıgelecek beklemiyor. laşmalar sonucunda içFarklı sosyal tabakalame suyunu bu havzalar rın arasındaki uçurukarşılayamaz hale gelrum giderek artması ve di. Bu durum İstanbunun kentsel mekânbul’un yanı sıra çevre illara yansıması, geleceklere de zarar veriyor. te büyük bir sosyal depTürkiye’nin tarım poremi tetikliyor. Bu deptansiyeli ortadan kalkremden hem varsıllar maya başladı’’ diye kohem yoksullar payına nuştu. Muhcu, geçmişdüşeni alacak. Ayrıcate su havzalarına kaçak olarak yoksul insanların Büyükkent Şube Başkanı Muhcu. lıklı yaşam alanlarına sığınarak bu depremden gecekondu, orman köylülerinin de barakalar inşa ettiğini anım kurtulmak mümkün değil. Yeni yerleşim satarak, bugün aynı yerlerde villaların alanlarında egemen anlayışa göre her yükseldiğini söyledi. 1990’ların ortasın şey ranta dayalı. Bu rant anlayışı dolayıda politik ve mafyatik grupların bölge sıyla ayrıcalıklı yaşam adalarında bireyde hâkim olmaya başladığını ifade eden ler kendilerini oraya mahkum ediyorlar. Muhcu, ‘‘Kamu denetimi hemen he Kentin tüm değerleri rantiye olarak gömen devre dışı kaldı. Kimi devletin ku rülüyor. Halbuki kentin planlanması, rumları tarafından bu grupların korun yerleşim alanlarının, fonksiyonel alanladuğu da oldu. Bu süreç içinde yoksulla rın belirlenmesinde insan ve kent odakrın, orman köylülerinin yaptığı yapıla lı bir yaklaşım olsa bu tür sorunlar yarın yerini pahalı, lüks villalar aldı. Bu şanmaz. Bugünkü yerel ve merkezi iktigün bu süreç artık zirveye ulaştı’’ dedi. darın kente giydirmek istediği bir ideoloji var. Ayrıcalıklı yaşam alanlarının beVarsıl gettoları oluştu lirlenmesinin ardında bir politika olduMuhcu, İstanbul’un trafiğinden, ka ğunu da görüyoruz. Egemen olan ideoloosundan uzak olma isteğinin de hav jiyi benimseyen ya da bu ideolojiye biat zalardaki yapılaşmayı beslediğini ifa etmiş yurttaşlar buralarda yaşıyor. Ayde etti. Havzaların içinde ‘‘varsıl get rıcalıklı yaşam adalarında yaşayanların toları’’ oluşmaya başladığını söyleyen sadece varsıl olması yetmiyor, egemen Muhcu, şöyle devam etti: ideoloji ile barışık olması da gerekiyor.’’ M Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net TÜRKİYE ATOM ENERJİSİ KURUMU: Geyikli’de tehlike kalmadı TURHAN NARLER ÇANAKKALE Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Oktay Çakıroğlu, Geyikli Hantepe bölgesindeki radyasyonun temizlendiğini bildirdi. Çakıroğlu, sahildeki güvenlik bandının geçen cuma günü kaldırıldığını belirterek tehlikenin ortadan kalktığını, artık denize girilebileceğini söyledi. Bölgedeki radyasyonun tesadüf sonucu bulunmadığını, gerekli çalışmaların yurttaşları rahatsız etmeden sessizce yapıldığını kaydeden Çakıroğlu, ‘‘Uzun süredir takipteyiz. Normlar yükselince, tabiat olgusu mu, buraya bilinçli bırakılmış bir şey mi, gelip geçici bir durum mu diye sorgulamadan insan sağlığına verdiğimiz önemden dolayı güvenlik bandı oluşturduk. Ardından radyasyonun kaynaklandığı nedeni belirlemek üzere yatay ve dikey olarak bölgeyi hem havadan hem de karadan taradık. Biga Yarımadası ile Biga’yı etüt ettik’’ dedi. Çakıroğlu, çalışmalarda bölgenin radyosyonu doğal yolla ürettiğini saptadıklarını söyledi. Çakıroğlu, TEAK’ın uluslararası alanda güvenilirliğini kanıtlamış bağımsız bir kurum olduğuna dikkat çekerek ‘‘Bizim kimseye yaranma gibi bir derdimiz yok. Bu kurumun başındaki kişi olarak söylüyorum: Hantepe’deki plajda denize girin’’ dedi. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle