21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Görkemli ‘Yamaç Ev 2’yi koruyan çatının altında ‘camdan gezi yolu’ hizmete girdi 15 ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Efes Evi’ni ‘ezmeden’ gezebilirsiniz bozmadan değerlendirelim.’’ Avusturya Bilimler Akademisi Başkanvekili Ord. Prof. Dr. Herbert Matis de şunları vurguladı: ‘‘Turizm ile kültürün en yoğun buluşma alanı arkeolojidir. Ancak kitle turizmiyle birlikte çoğalan risklere karşı da Efes’teki bu projeler dünyaya örnek olacak çözümler.’’ Türk mimarının tasarımı ‘Deneysel Tiyatro’ Bilmecesi (1) Birkaç yıl önce Ayla ve Beklan Algan tarafından, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları bünyesinde bulunan ama şimdi, artık bulunmayan Tiyatro Araştırmaları Laboratuvarı’nda (TAL) çalışmak üzere davet edildiğimde ve bu birimde daha nelerin yapılabileceğini tartıştığımızda, ‘‘Kavram Çalışmaları’’ başlığı altında yeni bir çalışma başlatmamızı önermiştim. TAL tarafından hemen kabul edilen bu önerinin gerekçesi, ülkemizde genel olarak kavramların kullanılmasında bir sıkıntının veya, deyiş yerindeyse, ‘‘cimriliğin’’ söz konusu olmamasına karşılık, kavramları bilerek kullanma bağlamında önemli sorunlarla karşılaşıldığı gerçeğinden kaynaklanıyordu. Bilindiği gibi, düşüncefelsefe anlamında kavramlar, anlam çatılarıdır ve her kavram/çatı altında birbiriyle dolaylı ya da dolaysız ilintili olgular/anlamlar yer alır. Örneğin ‘‘özgürlük’’ kavramı, sadece bugün özgürlükten anlaşılanı veya anlaşılması gerekeni değil, ta başlangıcından günümüze uzanan bir süreç içersinde özgürlük anlayışının yaşadığı serüvenlerin bir özetini içerir. Zaten böyle bir özeti de herhangi bir kavramın doğal içeriği saymadan, o kavramın bugünkü içeriğini yeterince aydınlatabilmek olanaksızdır. ??? Aynı durum, doğal olarak sanat kavramları için de geçerlidir. Örneğin ‘‘tiyatro’’yu bir kavram olarak kullandığımızda, bu kullanım ile amaçladığımız, tiyatronun bugününe ilişkin olması gerekenler üzerinde, tiyatronun başlangıcından günümüze uzanan yolunun da rehberliğiyle açık bir düşünceye sahip olabilmektir. Böyle bir düşünme eylemini başlattığımızda, çeşitli yan kavramların da yardımıyla, örneğin başka alanlarda da kullanılan ‘‘oyun’’ kavramının tiyatro düzlemindeki özellikleri üzerinde dururuz; böylece ‘‘tiyatro oyunu’’nu bugün açısından bir açıklığa kavuşturduktan sonra da ‘‘tiyatro oyunu’’ ile, onu kapsayıcı nitelikteki ‘‘tiyatro’’ kavramları arasındaki ilişkiyi araştırırız. Böyle bir düşünsel çalışmanın önemi ve gerekliliği konusunda şu örneği verebiliriz: Bugün ülkemizde, tiyatro eğitimi vermekte olan resmi ve özel kurumlarda eğitim, ağırlıklı olarak, düşünsel bağlamda da ‘‘oyunculuk’’ üzerinde toplanmışsa eğer, ve bu yanlış çıkış noktasının yanlış yönlendirmesiyle, çoğu öğrenciler kendilerini ‘‘tiyatro’’ kavramının düşünsel içeriğinden soyutlanmış birer oyuncu olarak görmek eğilimindeyseler, bunun birincil nedeni, bu öğrencilere ‘‘oyun’’ ve ‘‘oyunculuk’’ kavramının, genel nitelikteki ‘‘tiyatro düşüncesi’’nden kopuk biçimde verilmesidir. ??? TAL’de ‘‘Kavram Çalışmaları’’ adı altında başlattığımız çalışmayla çözümlenmesine katkıda bulunmayı umduğumuz sorun, işte böyle bir sorundu. Başka deyişle, kavramlar üzerinde yapacağımız çalışmalarla kavramların bilerek kullanılmasına katkıda bulunmayı hedeflemiştik. O zamanlar, sevgili Erol Keskin’in ‘‘Anadolu İnsanının Kültüründe Oyun Kavramı’’ başlıklı, çok önemli projesi de dahil olmak üzere, çalışma izlencemizi bu hedefler doğrultusunda düzenlemiştik. Bugün ülkemizde tiyatro üzerine yazılanlara, çizilenlere ve söylenenlere baktığımızda, ne yazık ki giderek artan bir yoğunlukta karşılaştığımız inanılmaz cehalet, yutturmaca ve gaflet fırtınasının nedenlerine inmek istediğimizde ortaya çıkan tablo, yukarıda anlatılanların doğruluğunu kanıtlayan hazin bir tablodur. Başka deyişle, tiyatro uygulamalarımız, görünüşte bol keseden kullanılan, ama bu kullanım sırasında içerikleri yeterince bilinmeyen ve düşünülmeyen kavramların rehberliğinde ilerlemektedir. Bunun sonucu ise ortaya genelde tiyatronun değil, fakat ‘‘tiyatro yalanı’’nın çıkması olmaktadır. Kısa süre önce, Sayın Haluk Bilginer ile yapılan bir söyleşi bağlamında gündem maddesine dönüşen ‘‘deneysel tiyatro’’ kavramı da, ne yazık ki bu söyleşiyi doğru dürüst okudukları bile tartışma götürür kimselerin çiziktirmeleriyle müthiş bir bulanıklığa sürüklenerek ülkemizin eşsiz zenginlikteki(!) ‘‘yanlış kullanılan kavramlar’’ galerisinde kendisine yakışan yeri almıştır. Önümüzdeki hafta, aslında tiyatro kavramının olmazsa olmaz temelini oluşturan ‘‘deneysel tiyatro’’ kavramını rasgele çiziktirmeler aracılığıyla değil, ama bilginin rehberliğinde ele alacağım. eposta: acem20?hotmail. com ahmetcemal?superonline. com ültür ile turizm bakanlıkları birleştirildiğinde, ilk Bakan Erkan Mumcu demişti ki: ‘‘Kültürü sahiplenen turizm başlıyor.’’ Ancak bunun pek gözlenemediğini, kültür sayesinde para kazanan turizmin, tarihe hâlâ kaynak ayırmadığını; geçen yıl Muğla’daki Tarihi Kentler Birliği Buluşması’nda söylediğimizde, Bakan Atilla Koç da şu sözü vermişti: ‘‘Her ikisinin de bakanı olarak, kültürün turizmden alacağını tahsil edeceğim...’’ (Cumhuriyet12 Mayıs 2005) Antik Roma ev kültürünün en görkemli örneklerini barındıran ‘Yamaç Ev 2’yi doğanın tahribatına karşı korumak için ‘çatı örtüsü’ içindeki ‘gezi yolu’nun açılış töreninde (21 Haziran 2006) bu sözü bir kez daha anımsadık. Avusturyalıların 2000 yılında tamamladıkları 4000 m2’lik özgün çelik çatı 8 milyon Euro’ya mal olurken bakanlığımızın 2005’te tüm kazı ve onarımlara harcadığı para ise bunun ‘yarısı’ kadarmış! (Özgen AcarCumhuriyet DERGİ/ 18 Haziran 2006) Müzeci dostlardan öğrendiğimize göre de Efes’te 2005’teki gişe geliri ‘8 trilyon lira’yken, bu rakam Bergama’da 6, Ayasofya’da 18, Top K Prof. Matis’in bu değerlendirmesi, dev örtü altındaki Yamaç Ev 2’nin ‘ezilmeden’ gezilebilmesi için gerçekleştirilmiş ‘camdan yol’u da kapsıyor. Avusturyalılar 100 yıldır araştırma yaptıkları Efes’teki, 3800 m2 fresk ve 1800 m2 mozaikle bezenen, 1600 m2 mermer kaplamanın kullanıldığı an1 2 tik villaları ‘çağdaş teknolojinin hi3 mayesi’ne aldıkları için gurur duyarlarken; buTARİHİN MEKÂNLARINDA ÇAĞDAŞ KORUMA 1 Duvarları ve döşemeleri resimler ve mozaiklerle bezeli yamaç ev odaları ‘örtü’ altında. 2 MS 2. yüzyı na Türkiye’nin katkısı da mimar Abdurrahlın uygarlık mirasını çağdaş teknolojinin cam yollarında ‘ezmeden’ görebilirsiniz. 3 Roma imparatorlu man Çabuk’un tasarlayıp uyguladığı ‘paslanmaz çelik’ taşıyıcılı ‘cam taban’lı yürüme ve ğu’ndaki antik ev kültürünün duvar resimlerinden bir örnek. inceleme yolu. kapı Sarayı’nda ise 24 trilyona ulaşmış. Yine E leştirilme’ planlarının ne denli ‘kaygı verici’ Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 410 bin fes’in 2005 ziyaretçileri 2004’e göre 300 bin ar olduğu... Anadolu uygarlıklarının armağanı YTL’ye ihale ettiği sistemi tasarlarken dünyatarak 1 milyon 550 bini geçerken, 2006’nın ‘se olan bu ‘kamusal gelir’ kaynaklarımız acaba dan ‘örnek’ bulamadıklarını belirten mimarızon dışı’ sayılan ilk 4 ayında bile 400 bini bul neden özel sektöre ‘sunulmak’ isteniyor?.. mız, sonunda, bu ‘çözüm’ü kendisinin ürettimuş. Nitekim 25 yıl İtalya’da kazı yaptıktan sonra ğini söylüyor. Demek ki son zamanlarda doruğa çıkan ‘tu 8 yıldır Efes’teki arkeolojik araştırmaları yöneŞimdi artık yolunuzu Efes’e mutlaka düşürrizmde bunalım’ feryatları, sadece ‘kıyıları ten Ord. Prof. Dr. Fritz Krinzinger de ‘‘Turizm melisiniz. Hele Selçuk’taki kazı evine de uğrabetonlaştıran yağmacı turizm’ için geçerli; acelecidir; arkeoloji ise dikkatli ve özenli ol yarak, kendilerini tüm bu çalışmaların tanıtıl‘tarih ve kültür turizmi’nde ise adeta ‘patla duğundan yavaş davranır...’’ diyerek şu çağ masına adamış Dr. Şule Pfeiffer Taş ve arkarıda bulundu: ‘‘Tarihi miras ekonomik ve kül daşlarına da bir ‘merhaba’ derseniz, yamaç ma’ yaşanıyor... Böylesi ‘bereketli’ bir tablonun hemen akla türel gelişmenin hammaddeleridir. Gelin bu evini sadece görmüş değil, adeta ‘yaşamış’çagetirdiği ise aynı ören yerlerimize ait son ‘özel nu hızlı para kazanmak adına tüketmeden ve sına da tanımış olursunuz. ‘SIVAS, AZİZ NESİN’ Fazıl Say 24 Haziran akşamı Paris’te IledeFrance Bölgesi Ulusal Orkestrası eşliğinde muhteşem bir konser verdi. Sıvas yangını unutulmadı... K Fazıl Say’ın Parisli Hayranları... DEFNE GÜRSOY PARİS Fazıl Say 24 Haziran akşamı Paris’te SaintDenis Festivali kapsamında, büyükkent sınırlarını belirleyen IledeFrance Bölgesi Ulusal Orkestrası eşliğinde muhteşem bir konser verdi. ‘Plaine Commune’ (Ortak Ova), Paris’in, SaintDenis’nin de aralarında olduğu sekiz kuzey banliyösünü birleştiren ortak bir yönetimsel yapı. Amacı, bu sekiz yerin arasındaki işbirliğini geliştirmek ve bir kalkınma tasarısı çevresinde birleştirmek. 2003 yılındaki Avrupa Sosyal Forumu’nun ardından Plaine Commune tarafından bu amaç doğrultusunda yaratılan METIS’in (Kırma/melez) örgütlenmesi ise SaintDenis Festivali ekibine emanet edilmiş. Bu yıl 4. yaşını kutlayan SaintDenis Festivali’nin METIS bölümü, 24 Haziran gecesi Paris’in hemen dışında, Doklar bölgesinde bulunan 1200 kişilik Dock Pulman Salonu’ndaki Fazıl Say konseriyle sona erdi. Say’a, Yoel Levi yönetimindeki IledeFrance Bölgesi Ulusal Orkestrası eşlik ediyordu. Her yaştan Fransız ‘Say’severler’ konserden yarım saat önce salonu doldurmuşlardı. Fazıl Say önce Mozart’ın 21. Piyano Konçertosu’nu, o kendine has dinamik ve büyüleyici yorumuyla çaldıktan sonra, heyecanla beklenen ve dünya ilkçalınışı olan ‘Ritim ve İzafiyet’ adlı piyano ve orkestra için 4. Konçertosu’nu seslendiriyordu. Fazıl Say büyülenmiş dinleyicilerinin ısrarlı alkışları karşısında üç kez bis yaptı. Bislerde önce Gershwin’in ‘Summertime’ını çaldıktan sonra, ‘Kara Toprak’ ve Beethoven’in 17. Piyano Sonatı’yla konserini bitirdi. Salondan ayrılırken 1200 dinleyicinin hemen hepsi ayaktaydı. IledeFrance Orkestrası, konseri Beethoven’in 7. Senfonisi’yle noktaladı. Konser salonu boşalırken çoğunluğu Fransızlardan oluşan dinleyiciler, 1999 ve 2000 yıllarında Saint Denis’de verdiği üç konserden beri Say’la yeniden buluşmanın mutluluğunu ‘Amma uzun zaman olmuş’ deyişiyle dile getiriyorlardı. ültür Servisi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi ve Türkiye Yazarlar Sendikası, birlikte düzenledikleri bir etkinlikle, SıvasMadımak Oteli’ndeki yangında ölen arkadaşlarını ve Aziz Nesin’i ‘‘Sıvas, Aziz Nesin Aziz Nesin, Sıvas’’ başlıklı bir etkinlikle anacak. 2 Temmuz 2006 Pazar günü Kadıköy Bahariye’deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde saat 18.30’da başlayacak etkinliğe konuşmacı olarak Ali Nesin (Nesin Vakfı Başkanı), Enver Ercan (TYS Başkanı), Kemal Okuyan (TKP Genel Sekreteri), Mustafa Köz (TYS 2. Başkanı) ve Rıza Gürünlü (Divriği Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı) katılıyor. Etkinliğin ‘‘Tanıklıklar ve Şiirler’’ bölümünde ise Adnan Özyalçıner, Berrin Taş, B. Sadık Albayrak, Cengiz Gündoğdu, İrfan Ertel, Sennur Sezer, Turgay Fişekçi ve Zeynep Altıok konuşacak. Anmaya Eylül Duru, Renan Bilek, Ufuk Karakoç, Vedat Sakman ve Yeninur Ada sesleri ve müzikleri ile katılırken; Metin Coşkun ‘Meddah’, Değişim Atölyesi Oyuncuları ve NHKM Müzik Atölyesi ‘Sıvas’, Tiyatro Simurg ‘Asım Bezirci’nin Şiir Defteri’, Özlem Turhal ile Erdem Akakçe de ‘Azizce’ başlıklı birer gösteri sunacaklar. Etkinliğin sunumunu ise Orhan Aydın yapacak. 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI’NDAN DUYURU Vakfımızın 2006 yılı Danışma Kurulu 2. Toplantısı 01 Temmuz 2006 Cumartesi günü saat 14.00’te Armada Otel’de (Ahırkapı Sultanahmet) aşağıdaki gündemi görüşmek amacıyla toplanacaktır. Kurul üyelerine önemle duyurulur. GÜNDEM: 1. Açılış, 2. Yeni gelen Danışma Kurulu üyelerinin tanıştırılması, 3. Önümüzdeki sürecin değerlendirilmesi, a. Cumhurbaşkanlığı seçimi, b. Genelkurmay Başkanlığı seçimi, c. Erken ya da zamanında yapılacak Genel Seçimler. 4. Acil Eylem Planı, 5. Dilekler ve kapanış. DANIŞMA KURULU ÜYELERİ Prof. Dr. Ahmet ALTINEL, Ali SİRMEN, Ataol BEHRAMOĞLU, Prof. Dr. Aydın AYBAY, Aydın ÇUBUKÇU, Barış DOSTER, Cemal ŞENER, Prof. Dr. Cevat GERAY, Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR, Demirtaş CEYHUN, Prof. Dr. Eren OMAY, Erol BİLBİLİK, Prof. Dr. Erol MANİSALI, Erol TOY, Faruk PEKİN, Hikmet ÇETİNKAYA, Prof. Dr. İzzettin ÖNDER, Mehmet ATAY, Mehmet Ata TANSU, Prof. Dr. Mehmet Can AKYOLCU, Doç. Dr. Melih BAŞ, Mustafa YALÇINER, Oktay EKİNCİ, Öner YAĞCI, Refik KARAA, Prof. Dr. Ruşen KELEŞ, Av. Suat PARLAR, Talat TURHAN, Prof. Dr. Taner TİMUR, Prof. Dr. Tuncay ALTUĞ, Turhan FEYİZOĞLU, Prof. Dr. Türkel MİNİBAŞ, Ünal ERDOĞAN, Yahya ARIKAN, Doç. Dr. Yaşar HACISALİHOĞLU. Sıradışı tatilinizde, kent yorgunluğunuzu atmak için öncelikle tercih edebileceğiniz. Tarih, Dağ, Deniz ve Oksijeni ile Kazdağı eteklerinde sizi karşıladığı otantik mekan. Adatepe Köyü Küçükkuyu Çanakkale Türkiye Rez Tel : +90 286 752 65 81 Faks : +90 286 752 20 66 Çanakkale İrtibat TelFaks : +90 286 217 47 07 1 Oda 2 Kişi Y.P. 150 YTL. www.hunnaphan.com email: Info?hunnaphan.com Dosya No: 2005/14 Müflisin adı, soyadı ve adresi: Süper Perlit Yalıtım Madencilik San. ve Ticaret A.Ş. Adres: Ayazma Cad., Otim Yolu No: 10 K: 3, D: 5 Beşiktaşİstanbul Müflis masasında sıra cetvelinin ilanından sonra geç kayıt yaptıran 8 numarada kayıtlı alacaklarla ilgili olarak tahkik ve tetkik işlemleri bitirilmiş ve İcra ve İflas Kanunu’nun 206. ve 207. maddeleri gereğince düzenlenen alacaklılar ek sıra cetveli incelemeye hazırdır. Alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların (15) gün içinde, iflasta karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinde dava yoluyla ileri sürülebileceği, yalnız sıraya ilişkin itirazların ise (7) gün içerisinde şikayet yoluyla ileri sürülebileceği, İİK’nun 166, 232, 234 ve 235. maddeleri gereğince tebliğ ve ilan olunur. 22/06/2006 (Basın: 31504) İSTANBUL 2. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN EK SIRA CETVELİ İLANI ÜMRANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2006/195 Esas 2006/243 Karar Davacı Muhamet Emin Kaynar tarafından Mahkememizde açılan isim tashihi davasında verilen karar uyarınca; Yukarıdaki esas ve karar numarası yazılı karar ile, Kastamonu ili, Araç ilçesi, Çavuş köyü, Cilt 38, Hane 6’da nüfusa kayıtlı Şakir ve Sahar’dan olma 11.01.1963 doğumlu (TC. No: 22124236912) Muhamet Emin Kaynar’ın adının ‘‘Muhammet Emin’’ olarak düzeltilmesine. A5490 sayılı nüfus hizmetleri yasasının 36/1b fıkrası uyarınca; davacının çocukları olan, aynı yerde nüfusa kayıtlı kızı (TC. No: 22073238692) Muhamet Emin ve Emine’den olma 19.07.1983 doğumlu Selma Kaynar, yine aynı yerde nüfusa kayıtlı kızı (TC. No: 22067238820) Muhamet Emin ve Emine’den olma 15.05.1986 doğumlu Samiye Kaynar’ın, yine aynı nüfusa kayıtlı kızı (TC. No: 22028240190) Muhamet Emin ve Emine’den olma 13.08.1994 doğumlu Nazife Kaynar’ın baba isminin ‘‘Muhammet Emin’’ olarak düzeltildiği hususları ilan olunur. 21.06.2006 Basın: 31491 CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle