19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MAYIS 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 SAYINYAŞAR KAYITLARI Evrensel çapta keman sanatçısı Tuncay Yılmaz, yaşamın sırrını duyguyla açıklıyor Dünya evim, kemanım eşim HATİCE TUNCER üzikalitesi, tekniği ve duygusuyla dünyada kendisine solist kemancı olarak önemli bir kariyer edinen Tuncay Yılmaz’ın, Mozart’ın 250. doğum yılı armağanı, büyük bestecinin Keman Konçertosu oldu. Yılmaz’ın 2004 Aralık’ında İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde Alexander Rudin yönetimindeki Moskova Musica Viva Oda Orkestrası eşliğindeWolfgang Amadeus Mozart’ın 3 Numaralı Sol Majör Keman Konçertosu’nu ve Do Majör Rondo’sunu yorumladığı konserin canlı kayıtları, Doğan Müzik tarafından yayımlandı. Yılmaz, Rudin gibi dünyaca ünlü bir şef ve çok önemli bir orkestranın eşliğiyle çocukluğundan beri içinde taşıdığı sevgiyi ifade edecek biçimde çaldığı konserin ‘‘kent belleği’’nin unutulmazları arasındaki yerini aldığını düşünüyor. OZART’IN YERİ AYRI Yayımlanan ilk konçerto yorumu olması açısından da sanatçı için ayrı bir heyecan kaynağı olmasının yanı sıra Mozart, Tuncay Yılmaz’ın çocukluğundan beri en sevdiği besteci olmuş: ‘‘Mozart’ın 7 keman konçertosu var. Benim çaldığım 3 Numaralı Konçerto’yu Mozart çocukluk döneminde yazmış. Bir çocuk ama o kadar da olgun. O kadar coşkulu, o kadar sevecen, o kadar sıcak ki, güneşi ifade ediyor. Müziğinde canlılık, coşku, çocukluk aynı zamanda bir o kadar olgunluk buluyoruz.’’ Yılmaz, Mozart’ı ilk kez 10 yaşında dinlemiş ve o günden bu yana sevgisi hiç değişmemiş hatta daha da derinleşmiş. Yılmaz’la sohbetimizde araya başka konular sıkıştırmaya çalışsak da eserlerini çalmak kadar, söz etmeyi sevdiği için Mozart’la devam ettik: ‘‘Alman yazar Albert Schweitzer, ‘Bütün besteciler ölümünden sonra gökyüzüne ulaşırlar. Mozart ise gökyüzünden yeryüzüne inendir’ demiş. Bence de Mozart, müzik aracılığıyla sevgiyi ifade etmek için buraya geldi. Erken yaşta ölüp ölmemesi hiç önemli değil, çünkü görevini fazlasıyla tamamla Türk müziğinin büyük ustaları eyzen Niyazi Sayın ve tanburi Necdet Yaşar’ın arşivlerde kalan ortak kayıtları ‘‘Türk Müziği Ustaları’’ adıyla Kalan Müzik tarafından yayımlandı. Klasik Türk müziğinin yaşayan iki büyük ustası Yaşar ve Sayın’ın adlarını taşıyan albüm, Yansımalar grubundan Şenol Filiz ve Birol Yayla tarafından uzun bir çalışma sonucu hazırlandı. Kale grubunun desteğiyle tamamlanan albüm iki CD ve bir kitapçıkla satışa sunuluyor. Tanburi Cemil Bey ve Mesut Cemil ekolünün son temsilcileri olan Yaşar ve Sayın’ın arşiv kayıtları 19601970 yıllarındaki icra anlayışı konusunda fikir veriyor. İstanbul’da 1927 yılında doğan Niyazi Sayın, Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne bir süre devam ettikten sonra İstanbul Belediye Konservatuvarı’nı bitirdi. İstanbul Radyosu’nda 30 yıl ney üfleyen Sayın, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda öğretmenliğini sürdürüyor. Gaziantep’in Nizip ilçesinNecdet de 1930 yı Niyazi Sayın Yaşar lında doğan Necdet Yaşar, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Öğrencilik yıllarında tanburuyla Nevzat Atlığ yönetimindeki Üniversite Korosu’nun çalışmalarına katıldı. Mesut Cemil’in takdiri üzerine 1953’te girdiği İstanbul Radyosu’nda 1980 yılına kadar çalıştı. 1988’de İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’nu kuran Necdet Yaşar, Türk müziğinde kullanılan önemli aralıkların grafiklerini çizdi. Necdet Yaşar Ensemle adlı topluluğuyla dünyanın birçok ülkesinde konserler verdi. Sayın ve Yaşar 1953’te Mesut Cemil’in yönettiği İstanbul Radyosu Klasik Türk Musikisi Korosu’nda tanıştılar. 1958’den sonra Münir Nurettin Selçuk yönetimindeki İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti’nde birlikte çaldılar. İkili 19631972 yılları arasında da İstanbul Radyosu’nda saz eserleri çalıp programları taksimlerle süsledi. İkili, 19801981 yılları arasında Washington Üniversitesi’nde Türk müziği dersleri de verdi. N M dı bence. Bugün hâlâ sevilmesinin nedeni, 250. yılının kutlanmasının nedeni, yine sevgidendir belki.’’ Yılmaz, mart ayında Fransız şef Michel Tabachnik yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde ilk kez repertuvarına aldığı Beethoven’in 61 numaralı Re Majör Keman Konçertosu’nu yorumladı. Bir eser, ancak uzun bir süreçten sonra repertuvara alınabiliyor: ‘‘Bazı eserleri çocukluğumdan beri çalışıyorum. Bazısını 3 yıl, bazısını 6 ay öncesinden çalışmaya başlıyorum. 30’lu diyarım. Aslında dünya benim evim oldu, kemanım da eşim.’’ Yoğun bir konser programı olan Tuncay Yılmaz, nisan ayında Moskova’da Mozart’ın eserlerini çaldı. Sofya Filarmoni Orkestrası’nın İspanya’da bu ay çıktığı turnesine katılacak olan Yılmaz, 28 ve 29 Mayıs’ta Toledo Müzik Festivali konserlerinde Beethoven’in konçertolarını çalacak. Mozart’ın 250. yıl kutlamaları çerçevesinde yeniden Moskova’ya çağrılan Yılmaz, 13 ve 30 Haziran’da Rudin’in yönetimindeki oda orkestrasının eşliğinde yine Mozart’ın sol majör keman konçertosunu yorumlayacak: ‘‘Türkiye, dünyanın en güzel ülkesi ama kariyerimi, evrensel bir biçimde devam ettirebilmem için bir bacağımın Avrupa’da olması gerekiyor. Açık söylemek gerekirse çekememezlikler, rekabet Türkiye’deki kadar oradalarda da var fakat bir noktaya kadar. Bir yere geldiğinde meslek ahlakı denen şey ortaya çıkıyor. Uluslararası alanda ve seviyede keman çalmakla, uluslararası piyasalarda olmak hep birbiriyle karıştırılır. Uluslararası alanda piyasada olabilmek için ‘Yorumculuk dışında çok büyük başka enerjiler var’ demekle yetineceğim. Bu konulara kafa yormuyorum. Ben sadece kendi çapımda, sadece yorumumla, sevgi için bütün kalbimle keman çalıyorum. Kendimi keman çalarak, müzik yaparak ifade etmek bambaşka bir duygu. Dolayısıyla konuşmaya hiç ihtiyacım olmadı. Çok şanslı bir insanım, çünkü kemanıma bütün kalbimle sarılıyorum.’’ Programları nedeniyle bir konservatuvarda ders veremeyen Yılmaz, geçen yıl İzmir Alaçatı’da Yaz Keman Okulu kurdu. Tuncay Yılmaz Yaz Keman Okulu’nun ikincisi bu yıl 2231 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek. Alaçatı Belediyesi’nin ev sahipliğindeki okula konservatuvarların keman bölümünde okuyan ve başvuran 12 öğrenci seçilecek. Okula ilişkin ayrıntılı bilgilere internette www.tuncayyilmaz.com isimli web sitesinden ulaşılabilir. İLK BEETHOVEN KONSER PROGRAMI ‘ Uluslararası alanda ve seviyede keman çalmakla, uluslararası piyasalarda olmak hep birbiriyle karıştırılır. Uluslararası alanda piyasada olabilmek için ‘yorumculuk dışında çok büyük başka enerjiler var’ demekle yetineceğim. Bu konulara kafa yormuyorum. Ben sadece kendi çapımda, sadece yorumumla, sevgi için bütün kalbimle keman çalıyorum. ’ M yaşlarımın sonuna geldim ve ben Beethoven’in konçertosunu biraz daha oturması için ilk kez bu yıl programıma aldım. Yıllarca çalışılır bu eser. Konser yaklaşırken son aylarda ateş sınavlarından geçiriyorum kendimi. Günde 45 sanat keman çalışıyorum. Özel cimnastiklerim, kendime ait meditasyon yöntemlerim bana çok yardımcı oluyor. Doğayla bütünleşmek de bana çok yarıyor. Yaratmak için sakinlik, kendinizle ve doğayla baş başa olmak çok önemli. İstanbul kent olarak çok güzel, Ege her zaman benim sevdiğim memleketim ve ALAÇATI ılmaz’dan, dünyadaki 1. sınıf kemancıların hep İtalyan kemanlarla çaldıklarını, yayların da Fransız olduğunu öğrendik. Yılmaz, 150 yıllık Guaneri kemanıyla konserlerine çıkıyor. Kemanı, sahnedeki en yakın dostu ve bugüne kadar hiçbir zaman ‘‘aldatmamış’’. Kulaklar, çenelik değiştirilebiliyor fakat kemanın değişmeyen gövdesi farklı müzisyenlere ses veriyor: ‘‘Ama daha da önemlisi, kişinin kendi sesi, tonu ve çalışının özelliği. Ben besteci değil, yorumcuyum. Bir yorumcunun da misyonu, eserini çaldığı bestecinin istediği şeyleri kendi ruhuyla gerçekleştirmek. Dolayısıyla başka bir renk çıkıyor ortaya. Aslında ‘yaşam nedir’ sorusuna bir cevap vermek çok güç. Ama ben bir şey buldum: Duygudur.’’ Guaneri keman Y FİLM MÜZİKLERİ YAYIMLANDI HırsızPolis on günlerin dikkat çeken televizyon dizi filmlerinden HırsızPolisAşkın Kanunu Olmaz’ın müzikleri TMC tarafından yayımlandı. Orient Expressions’ın düzenlemeleri yaptığı albümde 23 parça yer alıyor. Albümde, dizide kullanılan enstürümantal eserlerin dışında vokalli çalışmalar da bulunuyor. ‘‘İmkânsız Aşk’’ şarkısını, bestecisi Cem Yıldız seslendiriyor. Yıldız’ın ‘‘Şemsiyemin Ucu Kare’’ türküsünü de okuduğu albümde Funda Arar ‘‘Kelepçeliyim Ben Sana’’ şarkısını yorumluyor. Ada Dostları Derneği’nin “Sait Faik Abasıyanık 100 Yaşında” etkinlikleri 11 Mayıs Perşembe günü 12.30’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Semih Poroy karikatür sergisi ve 14.00’te klavsenist Leyla Pınar’ın resitaliyle başlayacak. ÜNLÜ OYUNCULARIN SESİNDEN: DEFİNE BAHÇESİ S Öyküler çocuklar için yuncu Görkem Yeltan’ın yazdığı öyküler tiyatro ve sinema oyuncuları tarafından seslendirilerek yayımlandı. ‘‘Define Bahçesi’’ adlı albümde öyküleri Mehmet Ali Alabora, Betül Arım, Kaan Çakır, Sanem Çelik, Serkan Ercan, Nail Kırmızıgül ve Göksel Kortay anlatıyor. Yeditepe Müzik tarafından yayımlanan ‘‘Ünlülerin Sesinden Çocuk Hikâyeleri’’ serisinin son albümü olan Define Bahçesi’nde ‘‘Kelebek Kız ve Çoban’’, ‘‘Boyalı Hamsiyle Süs Balığı’’ hikâyeleri seslendiriliyor. Her hikâyenin sonunda Yalçın Akyıldız tarafından ço O cuklar için özel olarak hazırlanan rock, funk, hiphop ve caz tarzında şarkılar söyleniyor. Albümdeki parçaları da Mehmet Ali Alabora, Ceren YeltanKaan Çakır ve Serkan Ercan seslendiriyor. Albümün birinci hikâyesinde insanların büyük muz bahçelerinin, yani ‘‘Define Bahçesi’’nin olduğunu duyan küçük bir maymunun, en yakın iki arkadaşı kirpi ve kanguruyla bu bahçeyi keşif yolculuğu anlatılıyor. Define Bahçesi’nin satışlarından elde edilecek gelirin belirli bir kısmı Toplum Gönüllüleri Vakfı’na aktarılacak. USTA YAZARIN ÖLÜMÜ SEVENLERİNİ YASA BOĞDU. ÖZ, SALI GÜNÜ UĞURLANACAK Erdal Öz’ü kaybettik EVRİM KAYA Usta yazaredebiyatçı Erdal Öz’ü dün yitirdik. ‘‘Gülünün Solduğu Akşam’’, ‘‘Denizler Anlatıyor’’ gibi kitaplarında 68 kuşağının gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan ile o dönemi anlatan Öz, Deniz’lerin idam edilişlerinin 34. yılında sevenlerini yasa boğdu. Öz, son olarak gazetemizin 22 Nisan 2006 tarihli sayısında yayımlanan ‘‘Kendi Gecesinde’’ adlı öyküsüyle sevenleriyle buluşmuştu. Sıvas’ın Yıldızeli ilçesinde 26 Mart 1935 tarihinde doğan Öz, devlet memuru olan babasıyla birlikte Türkiye’nin değişik yerlerini dolaştı. Erdal Öz, ortaokulu Antalya’da, liseyi Tokat’ta bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde başladığı hukuk eğitimini Ankara Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. B ir süredir Amerikan Hastanesi’nde kanser tedavisi gören Erdal Öz, kitaplarında anlattığı 68 kuşağının gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilişlerinin 34. yıldönümünde yaşama gözlerini yumdu. tap olarak çıktı. Bu roman Macaristan’da, Almanya’da, Hollanda’da, Suriye’de ve Makedonya’da da basıldı. 1975 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü aldı. ‘‘Kanayan’’ (1973) adlı öykü kitabı, ‘‘Deniz Gezmiş Anlatıyor’’ (1976) adlı anı kitabı, aynı konunun genişletilerek işlendiği ‘‘Gülünün Solduğu Akşam’’ (1986) adlı anı kitabı, ‘‘Havada Kar Sesi Var’’ (1987) adlı öykü kitabı, ‘‘Allı Turnam’’ (1976) adlı gezi izlenimleri ve ‘‘Odalarda’’ (1995) adlı yeniden elden geçirilmiş romanı, ‘‘Sular Ne Güzelse’’ (1997) adlı öykü kitabı çıktı. Bu kitap İstanbul’da üniversite çevresindeki arkadaşlarıyla birlikte ‘‘A Dergisi’’ni çıkardı. İlk öykü kitabı ‘‘Yorgunlar’’’ı (1960) ‘‘A Dergisi Yayınları’’ arasında yayımladı. Sonra ilk romanı ‘‘Odalarda’’ (1960) Varlık Yayınları’ndan çıktı. 12 MART’TA TUTUKLANDI la 1998 ‘‘Sait Faik Öykü Ödülü’’nü aldı. 19751981 yılları arasında Arkadaş Kitaplar adlı çocuk edebiyatı dizisini yönetti. 1981 yılında Can Yayınları’nı kurdu. Çocuklar için de iki kitap yazdı:‘‘Kırmızı Balon’’ (1990) ve ‘‘Alçacıktan Kar Yağar’’ (1982). Son öykü kitabı da ‘‘Cam Kırıkları’’ (2001) Sedat Simavi Öykü Ödülü’ne değer görüldü. Öz, İstanbul’daki Amerikan Hastanesi’nde bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Hastaneden yapılan açıklamada, Öz’ün dün 17.15’te yaşamını yitirdiği belirtildi. 12 Mart askeri darbesiyle birlikte gelen baskıcı yönetimde siyasal görüşlerinden dolayı tutuklandı. O dönemin izlerini taşıyan kitaplar yazdı. ‘‘Yaralısın’’ adlı romanı, önce 1973’te Cumhuriyet gazetesinde yayımlandı, sonra 1974’te ki ŞİLE’DE TOPRAĞA VERİLECEK Öz’ün cenazesi salı günü Teşvikiye Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Şile Kızılcaköy’deki aile mezarlığında toprağa verilecek. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle