Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2006 CUMARTESİ HABERLER 6 İzmir Vali Yardımcısı Işıksız, IMF bağımlılığından Kemalizmle kurtulabilineceğini söyledi ‘İslam kartı oynanıyor’ İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) İzmir Vali Yardımcısı Fahir Işıksız, Türkiye’nin IMF’ye bağımlı ekonomik politikalarından Kemalizmle kurtulabileceğini belirterek ‘‘IMF politikaları, insanlarımızı yoksullaştırıyor. Siyasal İslam ve Kürt kartı oynanıyor. Kemalizmle, Atatürk ideolojisiyle dağı deleceğiz, ışığa ulaşacağız’’ dedi. ‘‘Türkiye için seçenek var’’ başlığıyla, İzmir CUMOK tarafından sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimleri desteğiyle düzenlenen ‘‘İzmir İktisat Kongresi 2006’’, Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi’nde dün başladı. Kongrenin açılışında konuşan İzmir Vali Yardımcısı Fahir Işıksız, Türkiye’nin, IMF’ye bağımlı ekonomik politikalardan Kemalizmle kurtulabileceğini belirterek Atatürk’ün 1. İktisat Kongresi’ni Cumhuriyeti bile kurmadan önce topladığına dikkat çekti. Atatürk döneminde istikrarlı bir ekonomi kuruldu CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU ? İzmir CUMOK tarafından sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimleri desteğiyle düzenlenen ‘‘İzmir İktisat Kongresi 2006’’nın açılış konuşmasını yapan Vali Yardımcısı Fahir Işıksız, ‘‘IMF politikaları, insanlarımızı yoksullaştırıyor. Siyasal İslam ve Kürt kartı oynanıyor’’ dedi. Kongrede konuşan gazetemiz vakfı 2. başkanı Alev Coşkun ise “Şimdi ekonomi IMF, iç siyaset AB, dış siyaset ABD’ye teslim edilmiştir’’ diye konuştu. ğunu, sıfıra yakın enflasyonla yüksek kalkınma düzeyi yakalandığını vurgulayan Işıksız, ülkenin 1950’lerden sonra emperyalist istilaya maruz kaldığını belirterek ‘‘Türkiye ekonomisi, özellikle 12 Eylül 1980’den sonra emperyalist güçlerin boyunduruğu altına girdi. Turgut Özal hükümeti döneminde uygulanan politikalar bunu gösteriyor. Emperyalistlerin istemleri doğrultusunda, Cumhurbaşkanı olarak TürkKürt federasyonundan söz etti. Şimdi çokuluslu şirketler dünyayı paylaşım peşindeler. Bugün küreselleşmeye dönüşen emperyalizmin adı IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü’dür. Türkiye seçeneksiz bırakılıyor. IMF politikaları insanlarımızı üzüyor, yoksullaştırıyor, ekonomik felaketler ahlaki çöküntüleri getiriyor. Siyasal İslam ve Kürt kartı oynanıyor. Kemalizmle, Atatürk ideolojisiyle dağı deleceğiz, ışığa ulaşacağız’’ dedi. latıldığını anımsatan Coşkun, ‘‘Ancak şimdi ekonomi IMF, iç siyaset AB, dış siyaset ABD’ye teslim edilmiştir’’ diye konuştu. Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ ise gazetemizin ‘‘Tehlikenin farkında mısınız?’’ yönendeki kampanyasını anımsatarak kongrenin tehlikenin farkında olanlar tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı da, Türkiye’nin borçlanma süreci açısından 1980 yılının milat olarak algılanabileceğini belirterek ‘‘1980’e kadar Türkiye’nin borcu 1314 milyar dolarken şimdi 360 milyar dolardır. ‘80’den sonraki 10 yıl, liberalleşme politikalarının yerleştiril DIŞ BORÇ ARTTI Kongrede konuşan gazetemiz vakfı 2. başkanı Alev Coşkun da Kurtuluş Savaşı’nın yalnızca emperyalistlere karşı değil, aynı zamanda İstanbul hükümeti ve padişaha, iç isyanlara, padişah ve halifenin buyruğu doğrultusunda hareket eden halka karşı da kazanıldığını söyledi. Ardından, ekonomik geri kalmışlığa karşı savaşın baş mesiyle geçti. Ondan sonra finans sektörü söylemleriyle ülke pazarlanmaya başlandı. Son beş yılda bu pazarlama süreci hızlandı. Ekonomide doğru politikalara bugün karar versek en erken 20 yıl sonra belimizi doğrultabiliriz. Bu kararları toplumun tüm kesimleriyle birlikte vermeliyiz. Ekonomimiz kurtulmadan ülkemizin kurtuluşu mümkün değil’’ dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ‘‘Yeni bir yol haritası bulmalıyız. O yol haritasını uygulamak için çalışmalıyız, üretmeliyiz. Ekonomide, sanatta, kültürde her alanda üretmeli ve onun lideri olmak zorundayız’’ dedi. ‘Türkiye Türklüğü’nü Parçalamak “Türk”lerin bugün Türkiye dediğimiz coğrafya üzerinde yaklaşık 1000 yıllık var oluş tarihi konusunda bilgi edinmek isteyenler bu tarihin karmaşıklığı karşısında şaşkınlığa düşeceklerdir. Orta Asya bozkırlarından Anadolu topraklarına göç eden “Türk” topluluklarının kimliklerinin, bir başka deyişle de “Türk”lüklerinin irdelenmesi ayrı bir konu. Fakat ortada çok açık olan bir gerçek, bu “Türk”lerin, Anadolu topraklarına ayak basmalarıyla birlikte, Anadolu’da yaşamakta olan halklarla karışmaya da başlamış olmalarıdır. Bu halklardan adları ilk sırada akla gelenler, Anadolu Rum halkı, Ermeniler ve Kürtlerdir. ??? Anadolu Selçuklu tarihinin karmaşıklığı gerçekten baş döndürücü. Selçuklu İmparatorluğu’nun kimliğini tek bir etnisiteye indirgeyerek açıklamak olanaksız. Aynı gerçeklik Osmanlı için daha da geçerli. Osmanlı zaten kendini “Türk” sözüyle tanımlamıyor. “Osmanlı” sözü, imparatorluğun bütün etnisitelerini kapsayan bir “üst” (ya da birleştirici) kimlik… Balkanlar’daki “bağımsızlık” ayaklanmalarına ve parçalanmanın başlayıp önlenemezce sürmesine karşın ilk dünya savaşı sonlarına kadar yaşanmış olan süreç budur… Bu süreçte iki temel olgunun altını çizmek gerekiyor. Bunlardan ilki, Anadolu’da, belki tüm dünya tarihinde eşine az rastlanır bir etnisiteler arası karışımının gerçekleşmiş olmasıdır. İkincisi, Anadolu Türklüğünün, Türkçenin, bütün bu süreçler boyunca varlığını ve kimliğini yitirmeyişi; tersine, zenginleştirerek sürdürmeyi başarmasıdır. Başka türlü, ne çok büyük zenginliğe sahip Anadolu Türk halk edebiyatı, ne 20. yy. başlarında “Genç Kalemler” hareketiyle modern ve ulusal kimlik kazanan yazınsal oluşum süreçleri, ne de bugün dünya ölçüsünde değere sahip çağdaş edebiyatımızın varlığı açıklanabilir… ??? “Türkiye Türklüğü” sözü, tek bir etnisitenin değil, yüzyıllar süren karmaşık bir süreçte oluşmuş; toplumsal ve kültürel yaşamın bütün alanlarını kapsayan bir sentezin adıdır. Bu sentez, başarıyla sonuçlanan ulusal kurtuluş savaşı ve onu izleyen Cumhuriyet dönemindeki ekonomik ve kültürel gelişim ve entegrasyon süreçlerinde, yine tek bir etnisitenin değil, Türkiye toplumunun bütün etnisitlerini kapsayan ulusal kimliğimizin adı olmuştur. Başka türlü zaten “ulusal” bir var oluşun sözü edilemez, bir başka deyişle de Türkiye dediğimiz bir ülkenin var oluşu gerçekleşemezdi… ??? Kavranılması hiç de güç olmayan bu olgular özet olarak yinelenecek olursa: Türkiye Türklüğü kavramını ırkçı, ayrılıkçı, etnisiteye indirgenmiş bir kavram olarak görmek, tarihsel, sosyal, kültürel gerçekliğe aykırıdır. Türkiye Türklüğü sözü, hangi etnisiteye ait olursak olalım, ulusal kimliğimizin birleştirici, ortak adıdır. Bu bizim istencimize bağlı olmayan, isteyelim ya da istemeyelim, yaşanmış ve yaşanmakta olan siyasal, sosyal, kültürel tarihin sonucudur. Bu nedenle de Türkiye’de etnik ayrımcılık, etnisiteye dayalı siyaset, amacı ve türü ne olursa olsun, yeni ulusallıkların doğup gelişmesine değil, gerçekleşmesini büyük ölçüde tamamlamış olan etniksosyalkültürel (sonuç olarak ulusal) kaynaşmanın parçalanmasına, daha açık bir deyişle de ülkenin (bölünmesine değil) parçalanmasına ve yok olmasına yol açacaktır… “Türkiye Türklüğü” sentezi, onu oluşturan unsurların (Yugoslavya vb. örneklerinden farklı olarak) yapay, siyasal vb. etkenlerle değil, doğal süreçlerde kaynaşmasından oluşmuştur. Unsurlardan herhangi birinin şu ya da bu nedenle ayrılma girişiminin, bölünmeyle değil bütünün parçalanmasıyla sonuçlanacak olması bundandır… Türkiye sentezinin parçalanarak yok olması ise uygarlık tarihindeki geriye gidişlerin (ve yok oluşların) en acı, en acımasız, en kanlı, en utanç vericilerinden biri olabilecektir… Bu apaçık gerçekleri görmeyenleri, görmek istemeyenleri; “ayrılıkçı”lığa ilişkin terimleri sürekli olarak ve büyük bir hevesle savunmayı ya da kullanmayı sürdüren (yazar, gazeteci, politikacı, akademisyen vb.) kişi ve çevreleri tanımlamaya “omurgasız” sözü artık yeterli değil… Bu gibi kimseler bugün ne yazık ki ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki kanlı oyununun bilinçli ya da bilinçsiz oyuncuları, daha da aşağılayıcı bir deyimle kuklaları konumundadırlar. ataol b?cumhuriyet.com.tr. Faks: (0212) 513 85 95 KONGRE OTURUMLARI GENİYLE OYNANMIŞ GIDA ‘Frankeşntayn’ karşıtları fuarda İstanbul Haber Servisi Dünya Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO) Hayır Günü nedeniyle Ekoloji İstanbul 2006 Fuarı’nda bugün çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Konunun uzmanlarının katılacağı panellerin yanı sıra Hindistan, ABD, Japonya ve Türkiye arasında video konferans da düzenlenecek. 8 Nisan Dünya GDO Karşıtları Günü nedeniyle Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi’nde süren Ekoloji İstanbul 2006 Fuarı’nda düzenlenecek paneller saat 11.00’de başlayacak. 12.30’a kadar sürecek. İlk bölümde Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ‘‘Dünyada ve ülkemizde GDO sorunu’’, TütünSen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ‘‘Neden GDO’ya hayır’’, Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkanı Turhan Çakar ‘‘Tüketiciler açısından GDO’lar’’, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Kamil Sındır ‘‘Dünya Ticaret Örgütü’nün GDO politikası’’, DoğaDer yöneticisi Arca Atay ‘‘Uluslararası alanda GDO karşıtı muhalefetin durumu’’ konulu sunumlar yapacak. İkinci bölüm saat 14.00’te başlayacak. 16.0018.00 saatleri arasında da HindistanABDJaponya’dan uzmanların gerçekleştireceği video konferans izlenebilecek. Kongrenin ilk oturumunda konuşan Prof. Dr. Korkut Boratav, gelişmiş emperyalist ülkelerin Türkiye’yi kendilerine hammadde sağlayan ve onların pazarı konumunda bir ülke konumuna ittiğini, Cumhuriyet dönemindeki ekonomik uygulamalarla bunun önüne geçilmeye çalışıldığını söyledi. Çok partili rejime sol tasfiye edilerek geçildiğini dile getiren Boratav, sonraki süreçte bu anlayışın sürdürüldüğünü anlattı. Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, kurucularla ‘‘iktisat bizden sorulur’’ diyenler arasında mücadele yaşandığını kaydetti. Kuruç, bu mücadelenin sanayi alanında Cumhuriyetin kurucuları tarafından kazanıldığını, ancak toprak reformu gibi konularda başarı sağlanamadığını dile getirdi. Prof. Dr. Oktar Tünel de 1980’li yıllardan itibaren uygulanan ekonomik politikalarda bölüşüm anlamında önemli yanlışlar yapıldığını aktardı. Kongreye, bugün ve yarın yapıCUMOK tarafından düzenlenen ‘‘İzmir İktisat Kongresi 2006’’, Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi’nde baş lacak oturumlarla devam edilecek. ladı. Kongreye katılan konuşmacılar IMF’ye bağımlı ekonominin Türkiye’yi yoksulluğa sürüklediğini vurguladılar. Ozanın eserlerini Leyla, Fatih Korkmaz, Sadık Gürbüz ve Grup Yorum seslendirecek Hasan Hüseyin 79 yaşında İstanbul Haber Servisi Ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil, doğumunun 79’uncu yılında yarın akşam anılıyor. Usta ozan, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte şiir dinletisinin yanı sıra kendi dizelerinden yapılan bestelerden oluşan şarkı ve türküler eşliğinde anılacak. Her yıl Gürünlüler Yardımlaşma Derneği’nce ölüm yıldönümlerinde anılan ünlü ozan, ilk kez doğum günü nedeniyle anılıyor. Salon sorunu nedeniyle doğum gününe tam rastlamasa da gecikmeli olarak 79’uncu yaşı kutlanacak olan ozanı anma etkinliğinde açış konuşmalarını CHP Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen ve Gürün Yardımlaşma Derneği Başkanı Kâzım Deniz yapacak. Hasan Hüseyin Korkmazgil’in yaşamından kesitlerin sunulacağı dia ve barkovizyon gösterisinden sonra, ozanın eşi Azime Korkmazgil, eşinin yaşamı ve şiiri üzerine bir konuşma yapacak. Gecede daha sonra şiir ve müzik dinletilerine geçilecek. Erdoğan Alkan’ın şiir dinletisinin ardından Leyla, Kemal Kaplan, türkülerini seslendirecek. Şair ve besteci Fatih Korkmaz, kendi şiir ve bestelerinin yanı sıra ozanın şiirlerinden yapılmış besteleri okuyacak. Sunuculuğunu Şenay Erdoğan’ın yaptığı gecede ayrıca Grup Yorum ve Sadık Gürbüz de sahne alacak. Girişin ücretsiz olduğu anma etkinliği saat 19.00’da başlayacak. Kendi konserleri için AKM’yi tutan ve hazırlıklara başlayan Leyla ve Fatih Korkmaz, iki yıldan beri ozanı anacak bir etkinliğin düzenlenmemesi nedeniyle konserlerini ‘‘Hasan Hüseyin’i Anma Gecesi’’ne dönüştürme kararı aldıklarını belirttiler. Leyla ile Fatih Korkmaz’ın daha önce planlanan konseri, ozanın 79’uncu doğum yılı nedeniyle Hasan Hüseyin Korkmazgil’i anma gecesine dönüştürüldü. (VEDAT ARIK) Esas No: 2005/656 Davacı Sibel Bozdağ, vekili tarafından davalı Tayfun Bozdağ aleyhine 03.06.2006 tarihinde açılan boşanma davasında verilen dava dilekçesinde; tarafların 2004 yılı Kasım ayından beri davalının kusuru nedeniyle ayrı yaşadıkları, davalının evin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, davacıyı aşağıladığı, dövdüğü, hamileliği nedeniyle alması gereken ilaçları aldırmadığı, bu nedenle çıkan tartışmadan sonra ayrıldıkları, bakımsızlık nedeniyle bebeğin ölü olarak doğduğu belirtilerek tarafların boşanmalarına, 150 YTL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000 YTL manevi tazminata hükmedilmesi talep edilmiş olup, davalıya tebligat yapılamadığı ve araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, iş bu ilanın davalı Tayfun Bozdağ’a ilan tarihinden 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. (Basın: 15036) ESKİŞEHİR 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2005/157 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda tapu kaydında, adedi, cinsi, evsafı, kıymeti ve önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen taşınmaz, Müdürlüğümüzce açık artırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılmaması veya adresi bilinmeyenler için de işbu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. Tapu Kaydı: Balıkesir İli, Burhaneyi İlçesi, Çoruk Köyü, Çiftlik Mevkiinde kain 2061 parsel sayılı 314.05 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmazın tamamı. Halihazır Durumu ve Evrafı: Satışa konu Çoruk Köy, 2061 nolu prsel İMKO Arsa ve Yapı Kooperatifi yakınında, denize uzak BurhaniyeAkçay asfaltına yakın, halk arasında Banker Mustafa Atalay arsaları olarak adlandırılan bölgede bulunmaktadır. Parselin bulunduğu yerde elektrik, su, kanalizasyon tesisleri bulunmadığı ve alt yapısının olmadığı görülmüştür. İfraz dosyasında parselin iki tarafı yol olarak gözükmektedir. İmar Durumu: Burhaniye Belediye Başkanlığı’nın 31.05.2005 tarih, 2948/982 sayılı yazısı ile 2061 nolu parselin Belediye İmar Planı’nda ayrık nizam, iki kat, 0.150.30 yoğunluklu lejantta kalmakta olup, ilgili İdare Mahkemesi kararları ile alt yapının olmaması ve zemin etüdünün tamamlanmamış olması nedeniyle inşaat izni verilmeyen yerlerden olduğu belirtilmiştir. Kıymeti: Taşınmazın yukarıda bahsedilen özellikleri göz önüne alınmak suretiyle 10.000,00YTL. (Onbin Yeni Türk Lira)sı kıymet takdir edilmiştir. Satış Şartları: 1 Yukarıda tapu kaydı, imar durumu, halihazır durumu ve evsafı ile kıymeti verilen taşınmazın; 1. Satışı 22/05/2006 Pazartesi günü; saat: 14.00’den, saat: 14.10’a kadar, 2. Satışı 01/06/2006 Perşembe günü; saat: 14.00’den, saat: 14.10’a kadar, Burhaniye İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar var ise alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartıyla gayrımenkul en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, arttırma 10 gün daha uzatılarak 10. gün olan yukarıda yazılı tarih ve saatlerde gayrımenkul 2. artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edelimemişse, gayrimenkul ençok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artıkma ilanında gösterilen müddet sonunda ençok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar Milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir ve derhal tahsil olunacaktır. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla; ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile satış bedelini derhal veya İ.İ.K. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. Katma Değer Vergisi, İhale damga pulu bedeli, Tapu alım harcı, Tahliye masrafları alıcıya aittir. Birikmiş veriler, tapu satım harcı ve tellaliye satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm acılıcar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardr. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satış iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin, 2005/157 Tal. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İ.İ.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 15218) BURHANİYE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Dosya No: 2003/240 Tal. Satılarak paraya çevrilmesine karar verilen taşınmazın tapu kaydı, evsafı ve değeri: Tapu Kaydı: Tekirdağ Merkez Karaevli köyü, Sarımeşe mevkiinde pafta 24c, parsel 1427, cilt: 18, sahife: 1772’de kayıtlı 19070,31 m2 miktarlı arsa niteliğinde taşınmazda 12/1548’er arsa paylı (4), (5) ve (6) nolu (Tribleks meskenlerde) borçlu lehine kat irtifakları satılacaktır. İmar Durumu: Tekirdağ Belediye Başkanlığı İmar İşleri Müdürlüğü’nün 05/09/2005 gün ve 2295 sayılı yazılarına göre taşınmazın imar planında tarım alanında kalıp, güney sınırı arkeolojik sit bölgesi ve batı tarafı taşkın alanında kaldığı belirtilmektedir. Hali Hazır Durumu ve Değeri: 26/09/2005 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 45 ve 6 nolu meskenlerin henüz parsel içerisine yapılmadığı, ancak; parsel içerisinde dağınık olarak serpiştirilmiş farklı kişilere ait 6 adet tripleks meskenin mevcut olduğu, Yenice Beldesi sınırları içerisinde kalmakta olan taşınmazın, beldenin 800 metre güneybatısında yeni yapılaşma alanında kaldığı, denize 900 metre mesafede ve Salat fabrikası doğusunda yer aldığı, Tekirdağİstanbul karayoluna 1000 metre mesafade olduğu ve belediye hizmetlerinden kısmen yararlandığı, 4, 5, 6 nolu bağımsız bölümlerin sadece arsa değeri mevcut ve 1 m2 arsa değerinin 25 YTL olduğu ifade edilmektedir. Bağımsız bölüm adı Muhammen bedeli Satış saatleri: 4 nolu bağımsız bölüm (arsa payı) 3.695,79 YTL 14.30 14.40 5 nolu bağımsız bölüm (arsa payı) 3.695,79 YTL 14.50 15.00 6 nolu bağımsız bölüm (arsa payı) 3.695,79 YTL 15.10 15.20 Satış Şartları: 1 Satış, 22/05/2006 günü saat: 14.30’dan 15.20’e kadar Tekirdağ 2. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 01/06/2006 günü saat: 14.30’dan 15.20’e kadar Tekirdağ 2. İcra Müdürlüğü’nde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacakların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin tahmin malın edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, alım harç ve masrafları ile tahliye giderleri ve katma değer vergisi alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ile dellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacaktır, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 03.04.2006 (İ.İ.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 15479) TEKİRDAĞ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ AÇIK ARTIRMA İLANI Esas No: 2005/430 / Karar No: 2006/90 Davacı Fikri Hançerkıran tarafından davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine mahkememize açılan Yaş ve İsim Tashihi davasında: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın Kabulü ile Kahramanmaraş ili, Pazarcık İlçesi, Karabıyıklı Köyü, cilt: 44, hane: 32, BSN 76’da nüfusa kayıtlı 35776970554 T.C. kimlik nolu Salman ve Zeynep’ten olma 28/03/1982 Pazarcık doğum tarihli Fikri Hançerkıran isminin Yiğit olarak, 28/03/1982 doğum tarihinin ise 28/03/1984 olarak tashihine, kayıtların bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. İlan olunur. 03/04/2006 (Basın: 15473) EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ CUMHURİYET 06 K