25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 NİSAN 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Avrupa Parlamentosu üyeleri, Diyarbakır’daki olaylardan devlet ve askeri sorumlu tuttu 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Karayalçın’dan açıklama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, önceki gün TBMM’de gerçekleştirilen terör oturumuna ilişkin dün yazılı bir açıklama yaptı. Karayalçın, ‘‘Görüşmelerde Sayın Köksal Toptan’ın konuşması sırasında CHP’li yönetici ve milletvekillerinin sergiledikleri davranış da ibret verici olmuştur. CHP’nin bu sayın yönetici ve milletvekilleri 1991 seçimlerinde SHPHEP seçim ittifakı listesinde yer almaktan geri durmamış, milletvekili seçilmekten rahatsızlık duymamıştır. Ayrıca kamuoyunun hatırlayacağı gibi 1995 Şubat’ında gerçekleştirilen SHPCHP birleşmesi öncesinde imzalanan Birleşme Protokolü taraflara her iki partinin önceden aldığı tüm kararları, yaptığı tüm uygulamaları kabul etme yükümlülüğü getirmişti. İmzaladıkları metinleri iş bittikten sonra unutanları, reddedenleri kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyorum’’ dedi. STRASBOURG (ANKA) Bir grup Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Diyarbakır olayları ile ilgili bir kınama mektubu gönderdi. Olaylardaki sorumluluğun devlet yetkilileri ve askere yüklendiği mektupta müzakelerin askıya alınabileceği tehdidinde bulunuldu. AP üyesi 46 milletvekili tarafından imzalanan mektupta, Türkiye’de en az 18 milyon Kürt’ün bulunduğu ve Türkiye’deki Kürtlerin kendi kültürel, sosyal ve siyasi kimliklerine dair temel haklardan mahkum bırakıldığı ileri sürüldü. ‘‘Kürt sorununa askeri bir çözüm getirilemeyeceğini şiddetli bir biçimde vurguluyoruz’’ denilen mektupta, Kürt nüfusun haklarının tanınması AP’ den müzakere tehdidi ? Başbakan Erdoğan’a Diyarbakır olaylarıyla ilgili bir kınama mektubu gönderen AP üyesi 46 milletvekili, Kürt nüfusun haklarının tanınması konusunun, Türkiye’nin AB üyeliği için bir şart olduğunu ileri sürdü. Mektupta, ‘‘Türk yetkililerin ve ordunun Kürt nüfusa yönelik tek taraflı ihlallerini sürdürmesi halinde birliğin ilgili adımları atmak zorunda olduğu’’ belirtilerek müzakerelerin askıya alınabileceği tehdidinde bulunuldu. lerin ve ordunun Kürt nüfusa yönelik tek taraflı ihlallerini sürdürmesi halinde birliğin ilgili adımları atmak zorunda olduğu’’ ifadeleri yer aldı. Mektubun birer kopyası da AB Dönem Başkanı Avusturya Başbakanı Wolfgang Schüssel, AP’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ve AP Başkanı Josep Borrell’e gönderildi. AP’de kendilerini ‘‘APKürtler Dostluk Grubu’’ olarak adlandıran milletvekilleri tarafından kaleme alınan mektubun imzakonusunun, Türkiye’nin AB üyeliği için bir şart olduğu ileri sürüldü. Mektubu imzalayanlar arasında Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelere başlamasını isteyen isimlerin de bulunduğunu belirten AP milletvekilleri, ‘‘komisyonun ve konseyin Türkiye ile müzakerelere başlandığı sırada, Ankara’nın insan hakları ve demokratik prensipler konusunda bir ihlali halinde müzakerelerin durdurulabileceğini vurguladığını’’ aktardı. Mektupta, ‘‘Türk yetkilicıları arasında, Feleknaz Uca ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırını yasa dışı olarak geçen ve sınırdaki Türk bayrağını çalan Marios Matsakis’in de bulunması dikkat çekti. SSK Reçeteleri... Türkiye’de her şey yolunda mı gidiyor? AKP’li bakanların yanıtı şöyle: ‘‘Her şey çok iyi. Enflasyon düştü...’’ Bir mektup var elimde... Eczane sahibinin mektubu ‘‘SSK reçetesiyle ilaç veren eczaneler zor durumda’’ diye başlıyor... Mektup ilginç açıklamaları kapsıyor: ‘‘SSK, reçetedeki ilaçları teşhise göre ödüyor. Eczacılar reçetedeki ilaçlara değil, önce teşhise bakıyorlar. Yazılan ilaçlar teşhise uygun değilse veremiyorlar. Verirlerse kurum eczanenin teşhis dışı ilaç ödemesini kesiyor. Doktorun yazdığı reçeteyi eczacı tam olarak vermek istiyor, normal olanı da bu zaten. Hastanın asıl şikâyetinin yanında diğer şikâyetleri de olabiliyor. Doktor diğer ilaçlar için teşhis yazmayı unutursa ilacı veremiyorsunuz. Bu durumda hasta öfkeleniyor. Eczacılar bu şekilde çalışmaktan memnun değiller. Son derece huzursuz ve mutsuzlar. Bu şekilde çalışmak istemiyorlar. Her ilacı her doktor yazamıyor zaten. Bazılarında uzman şartı aranıyor.’’ Medyamız bu tür haberlerle pek ilgilenmez... Şimdilerde ‘‘Barbi kızlar’’ gündemde... Ne yapsınlar, onlarla ilgileniyorlar... Dün sabah, ‘‘SSK reçetesi’’ üzerine kafa yorarken telefonum çaldı... Telefondaki bir öğretmen ‘‘Haberiniz var mı’’ diye sordu. Şaşırdım. Ben de ‘‘Hangi haber?’’ yanıtını verince, öğretmen devam etti: ‘‘İstanbul İkitelli’de Atakent Mahallesi’nde Atakent İlköğretim Okulu’nun adı değişti. Yeni adı Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu oldu. Ata’dan rahatsız oluyorlar. Bir de Sosyal Donatı İlkokulu’nun adı değişti. Onun adı ise Mehmet Akif İlköğretim Okulu oldu. Soyak İlköğretim Okulu’nun adı da Dede Korkut İlköğretim Okulu olarak değiştirildi.’’ ??? Türkiye’de okul adları teker teker değiştiriliyor... Ata, Atatürk, Çağdaş, Cumhuriyet adını taşıyan sokak ve caddelerin adlarının değiştirildiği gibi... Nerede kalmıştım? SSK reçeteleri... SSK, eczanelere ödemeleri çok geç yapıyor... Eczacılar bu yüzden ekonomik olarak çok zorlanıyor... Bazı eczacılar banka kredisi kullanıyor, evini, otomobilini ipotek ediyor... SSK, 45 günlük ödeme yapacağı yerde 34 ay bekliyor... Mektupta, 15 Mayıs 2005’ten sonraki faturaların yüzde 10’unun hâlâ SSK tarafından ödenmediği belirtiliyor... Mektup şöyle devam ediyor: ‘‘O tarihten sonraki faturaların avans ödemeleri yapıldı (2005 senesinin), yani avans ödemesi olarak yüzde 90’nını ödüyor. Yüzde 10’unu ise incelemeden sonra ödenecek deyip bırakıyor. SSK birkaç gün önce 15 Haziran 2005’e kadar teslim edilen faturalardaki hatalı reçeteleri görüntüledi (SSK hata tutanakları). Neredeyse 1 sene sonra eczacılar önlerinde çarşaf gibi bir liste buldular. Herkes bunun haksızlık olduğunu söylüyor. Kesintisi olmayan eczane yok. Teşhisten kesilen reçeteler eczaneye iade edilmiyor. Diğer kurumlar reçetelerdeki hataları düzeltmek için eczaneye iade ediyor. SSK’nin böyle bir uygulaması yok. İstanbul’daki bütün eczacılar yanlış mı çalışıyor? Bunların hepsi iş bilmez, beceriksiz mi? SSK’ye göre doktorlar reçetedeki ilaçları teşhissiz, bilmeden, rastgele mi veriyor? Doktor ve eczacılar bilmiyorsa kim biliyor? Eczacılar eksik teşhis, eksik protokol numarası, okunaksız reçete, okunaksız teşhisle uğraşmak istemiyorlar. SSK faturası kesmekse birkaç saatlik iş. Bunun da diğer kurumlar gibi daha kolay olması gerekir. Emekli Sandığı’nı örnek alarak uygulamayı daha kolay hale getirebilirler. Nedeni ne olursa olsun, kesintiler SSK havuzunu doldurmaya devam ediyor. Reçeteleri inceleyen eczacıların prim aldığı (hatalı reçeteler için) söyleniyor. Eczacılar yüksek kiralarla, çeşitli sorunlarla, masraflarla uğraşmaya devam ediyor, sabırla bu işlerin düzelmesini bekliyorlar. Zorluklara dayanmaya çalışıyorlar. Umutla bekliyorlar. Emeklerinin karşılığını almak istiyorlar.’’ ??? Türkiye’de işler yolunda gidiyor mu? İşte bir eczacının çığlığı... SSK ve Emekli Sandığı... İkisi de kamu kuruluşu değil mi? Birisi ödüyor, öteki geciktirerek ödüyor ilaç paralarını eczanelere... Bunun adı ayrımcılık değil de nedir? AP’de tartışma Öte yandan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AB Karma Parlamentosu’nda önceki gün Türk temsilcilerle AP’den bazı milletvekilleri arasındaki tartışmayı değerlendirdi. Türkiye’nin temel yasaları na ve Lozan Antlaşması’na göre Kürt azınlığı diye bir şey olmadığının altını çizen Öymen, ‘‘AB’ye girecekseniz Lozan Antlaşması’nı bir tarafa bırakacaksınız, dediler ve Roma Antlaşması’na göre değerlendirmemizi istediler. Onlara dedik ki, Türkiye’de hiçbir hükümet Lozan Antlaşması’nı bir kenara bırakamaz. Lozan bizim temel direğimizdir. Biz Kürt olduğu için bir insanın en küçük hakkı zedelenmişse sizden önce karşı çıkarız. Siz Kürtleri himaye altına almaya çalışmayın, dedik.’’ AP Karma Parlamentosu’nda bazı üyelerin, gündeme ‘‘Güneydoğu’daki gelişmeler ve Kürtlerin kültürel hakları’’ konulu bir başlık ekleme çabası Türk temsilcilerin tepkisini çekmişti. K AN DURMUYOR ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART E SENYURT Şırnak ve Bingöl’de çatışma: 6 şehit DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak’ta PKK’ye yönelik operasyona katılan askerlerden 3’ü pusuya düşürülerek, 2’si de mayına basarak şehit oldu. Operasyonlarda 17 güvenlik görevlisi de yaralandı. Bingöl’de karakola yönelik silahlı saldırıda 1 polis şehit olurken 7’si de yaralandı. Şırnak’ın Güçlükonak ilçesindeki Gabar Dağı kırsalı, Aynalıdağ mevkiinde önceki gece düzenlenen operasyonda PKK’lilerle sıcak temas sağlandı. İlk ateş sırasında 1 uzman çavuş ile 2 er şehit oldu. Çatışmada 9 asker ve 2 geçici köy korucusu da yaralandı. Operasyon bölgesindeki askeri hareketlilik sırasında 2 asker de mayına basarak şehit oldu. Operasyonda şehit olan askerlerin Uzman Jandarma Çavuş Murat Tutal, Jandarma Komando Onbaşı Mükremin Başaran, Jandarma Komando Er Adem Öğlü, Komando Er Fatih Erer ve Jandarma Komando Er Ümit Balkan olduğu öğrenildi. Bingöl’ün Genç ilçesi Çamlıktepe mevkiindeki emniyet binasına teröristlerin açtığı ateş sonucu 8 polis yaralandı. Genç ve Bingöl devlet hastanelerinde tedavi altına alınan yaralılardan 33 yaşındaki polis memuru Cihan Bayık durumu ağırlaşınca Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Merkezi’ne kaldırıldı. Bayık, tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Bayık’ın biri 40 günlük 3 çocuğunun olduğu bildirildi. Cudi Dağı’nda 30 Mart’ta gerçekleştirilen operasyon sırasında öldürülen 7 teröristten birinin ise Van’da 9 Mart’taki intihar saldırısı için kente gelen teröristler arasında bulunduğu belirlenen Hatice Erbağ olduğu belirlendi. AKP ilçe binasına bombalı saldırı İSTANBUL / ANTALYA (Cumhuriyet) Esenyurt’ta mezarlıkta bir çuval içinde 10 kilo A4 tipi plastik patlayıcı bulundu. AKP Esenyurt belde teşkilatına yapılan bombalı saldırıda 2 kişi yaralandı. İl Jandarma Komutanlığı’nca yürütülen çalışmalarda terör örgütü PKK’nin kullandığı A4 tipi plastik patlayıcı maddesinin Esenyurt’ta eski mezarlığın içerisinde saklandığı bilgisi edinildi. Uzmanlar, mezarlığın ön yola bakan duvarı tarafında bir çuvalda, 10 kilogram A4 tipi plastik patlayıcı madde ve 2 adet fünye buldu. Esenyurt AKP belde teşkilatındaki patlamada partinin gençlik kolları üyesi 2 kişi yaralandı. Polis bomba ihtimali üzerinde duruyor. Antalya Güllük Caddesi’nde çöp konteynırında patlama oldu. Patlama can ve mal kaybına neden olmadı. Polisin olayla ilgili bir kişiyi aradığı bildirildi. ‘Yargılanma hakkı yok’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Savcılığı, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın yeniden yargılanma istemine ilişkin olarak ‘‘Öcalan’ın Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311/2. maddesinin (f) bendi gereği yeniden yargılanma hakkı bulunmadığı’’ yönünde görüş bildirdi. Abdullah Öcalan’ın avukatları müvekkillerinin yeniden yargılanması istemiyle Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Öcalan, başvuru dilekçesinde, ‘‘idam baskısı altında savunma yapamadığını’’ ileri sürüp yeniden yargılanmak istedi. Mahkeme, cumhuriyet savcılarının istemin reddi yönündeki görüşünü Öcalan’ın avukatlarına iletti. musakart@yahoo.com ‘Terör milliyetçiliği besliyor’ ‘Türkiye’de Milliyetçilik’ anketine katılanlar, milliyetçiliğin yükseliş nedenini ‘bölücü terör’ olarak açıklarken terörün nedeninin ise ‘AB müzakere süreci’ olduğunu belirtti İstanbul Haber Servisi ‘‘Türkiye’de Milliyetçilik’’ başlıklı araştırma terörün, Kürt ve Türk milliyetçiliğini beslediğini ortaya koydu. Tempo dergisi için İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Infakto Research Workshop tarafından gerçekleştirilen ‘‘Türkiye’de Milliyetçilik’’ başlıklı araştırmanın değerlendirme raporu açıklandı. 15 ilin kentsel ve kırsal yerleşim birimlerinde gerçekleştirilen anketin bulguları şöyle: Toplumun yüzde 83.7’si Türk olmaktan gurur duyuyor. Ankete katılanlar, ‘‘Türklükten ne anladıkları’’ sorusuna, yüzde 43.9 ‘‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak’’, yüzde 23.9 ‘‘Türk kültürüne sahip olmak’’, yüzde 15.3 ‘‘Sünni Müslüman olmak’’ yanıtlarını veriyor. Milliyetçilik kavramına ilişkin ise katılımcıların yüzde 24.9’u kendisini ‘‘milliyetçi’’, yüzde 24.5’i de ‘‘vatansever’’, yüzde 21.7 ile de ‘‘Türkiyeli’’ olarak tanımladı. ‘‘Kendinizi ne kadar milliyetçi sayarsınız?’’ sorusunu katılımcıların 52.4’ü ‘‘tamamen milliyetçi’’ diye yanıtladı. Katılımcıların yüzde 89.9’u Türkiye’nin farklı kültürlerden insanların bir arada yaşadığı bir mozaik olduğunu, yüzde 82.7’si Türkiye’de Türkçe dışında dillerde eğitim yapan okullar ve yüzde 71.8’i ise Türkçe dışında dillerde yayın yapan TV kanalları olması gerektiğini düşünüyor. Türkiye’de milliyetçiliğin yükselip yükselmediğine yönelik algılamaların ölçüldüğü araştırmanın son bölümünde, ‘‘milliyetçiliğin yükseldiği’’ sonucu çıkıyor ve milliyetçiliğin yükseliş nedeni ‘‘bölücü terör’’, bölücü terörün nedeni de yüzde 16.9 oranında AB olarak olarak açıklanıyor. Araştırmada ‘‘Türkiye’nin etnik bölünme tehdidi altında” olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 50.3, mezhepsel bölünme tehdidi altında olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 38.5’i buluyor. ‘Hükümetin tavrı bölücü’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, grup toplantısındaki ‘‘Hesap sorulacak adamlar namaza kaçıyor. Dinin, namazın bu kadar adi bir biçimde istismarına bu millet artık seyirci kalmamalıdır’’ sözleriyle önceki gün TBMM Genel Kurulu’nda kendisi konuşurken namaza giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı. ‘‘Başbakan’ın etrafını kuşatan şürekâ tarafından hazırlanan tuzaklarla hükümet iradesinin ipotek altına alındığını’’ savunan Mumcu, ‘‘asıl büyük bölücülük tehlikesini bu hükümetin yarattığını’’ söyledi. SEZER: TERÖR İÇİN DEVLET ZİRVESİ YAPILMALI ELAZIĞ VALİSİ: TEZKERENİN İNTİKAMI ALINIYOR ‘Erdoğan’ın reçetesi yok’ ‘PKK’yi ABD kışkırtıyor’ lere ilişkin bir ipucu bulmak daANKARA (Cumhuriyet Bühi mümkün olmamıştır. Anlaşırosu) DSP lideri Zeki Sezer, telıyor ki; Güneydoğu sorunu korörle mücadele ve Güneydoğu nusunda Başbakan’ın ve hüküsorunu konusunda devlet zirmetin söylemden öte bir reçetevesi yapılması gerektiğini belirsi yoktur.’’ Bu konuda, iktidarterek ‘‘Anlaşılıyor ki; Güneydola beraber Meclis’teki muhaleğu sorunu konusunda Başbafetin de kafasının karışık oldukan’ın söylemden öte bir reçeğunu savunan Zeki Sezer, Türtesi yoktur’’ dedi. kiye’nin yeni boyutlarıyla teSezer, son dönemde çeşitli rörle mücadele dahil Güneydoillerde meydana gelen olaylara Zeki Sezer. ğu sorunu konusunda ne yapıilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdo lacağına ilişkin uzlaşıya dayalı ulusal ğan’ın konuşmasında terör konusunda bir plana gereksinimi olduğunu bildirhükümetin umursamazlık, kararsızlık di. Sezer, bu nedenle bir devlet zirvesive plansızlık içinde olduğunun bir kez nin yapılmasının son derece yararlı oladaha görüldüğünü vurguladı. Sezer, şun cağını kaydetti. ANAVATAN Milletvekili İbrahim Özları kaydetti: ‘‘Başbakan, yaşadığımız acıların her an yinelenmesi olasılığı var doğan ise dün düzenlediği basın toplanken ‘Bu onların aslında son çırpınışla tısında Diyarbakır’daki olayları ‘‘iç savarı’ diye konuşarak konuyu hafife aldığı şın provaları’’ ifadeleriyle değerlendirnı gösterdi ve bizlere bir zamanlar ‘Bun di. Erdoğan’ın Diyarbakır’daki konuşmalar, üç beş çapulcu’ diyenleri anımsat larının ardından, terör örgütü PKK’nin tı. Sayın Erdoğan’ın konuşmasında, ay taleplerinin arttığını söyleyen Özdoğan, lardır sonuçlandırılmayan yasal düzen ‘‘Başbakan, olayların üzerine adeta benleme çalışması dışında, alınacak önlem zin dökerek gitmektedir’’ dedi. hat hareket edebilmesi amacıyELAZIĞ (AA) Elazığ Valila kullanılıyor.’’ si Muammer Muşmal, ‘‘Terör Terörün, üzerine milli seferörgütü bugün maalesef ABD’nin berlik düşüncesiyle gidilmesi çok ciddi şekilde destek vererek halinde başarılı olamayacağını kullandığı bir örgüt durumunsöyleyen Muşmal, ‘‘Demokrada’’ dedi. Muşmal, ABD’nin tikleşme elbette bu toplumun PKK’ye verdiği destekle 1 Mart hakkıdır. Demokratikleşeceğiz, tezkeresinin intikamını almak isdaha ileriye götüreceğiz. Ama bu tediğini savundu. çabaları istismar eden sanki buMuşmal, valilikte düzenlenen İl Koordinasyon Kurulu Vali Muşmal. nu örgütün gelişmesi, yeni haklar elde etmesi gibi algılayan keToplantısı’nda yaptığı konuşmada, belirli çevrelerin, bahaneler yara simlere de fırsat vermememiz lazım’’ detarak insanları devlete karşı kışkırtmak di. Vatandaşların sabrının zorlandığını ve arzuladıkları hedefe bir adım daha yak kaydeden Muşmal, şöyle devam etti: laşmak amacıyla, Türkiye’yi kan gölü ha ‘‘Sanki bu memlekette Kürt ve Türk iki line çevirdiklerini söyledi. Son günler ayrı halk varmış gibi gösterilmeye çalışıde yaşanan olayları hatırlatan Muşmal, lıyor. Uyanık olmalıyız. Bu milletin halTürk milletinin bölünmesi, parçalanma kı tekdir. Türk milletidir. Türk milleti, ırsı için uğraşıldığını kaydetti. Muşmal, ki bir temele dayanmıyor. Bu Cumhurişunları söyledi: ‘‘Sadece bölücü başının yet’i, bu ülkeyi kuran herkes Türk’tür. yöneteceği çapta bir örgüt değil bu örgüt. Bu ülkenin temelinde harcı olan herkes Bugün maalesef ABD’nin çok ciddi şe Türk’tür. Atatürk bunu çok güzel tarif kilde destek vererek kullandığı bir örgüt etmiştir. Atatürk’ün Türk milleti, ‘Kendurumunda. Belki tezkerenin intikamı alı dini Türk hisseden, bu Cumhuriyet’i kunıyor. Belki İsrail’in bu bölgede çok ra ran herkes Türk’tür’ şeklindedir.’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Erdemir: Endişeliyiz ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Avukatlar Haftası nedeniyle İzmir Adliye Sarayı’nda düzenlenen etkinlikte konuşan İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, son günlerde artan ayrılıkçı eylemleri tepkiyle karşıladıklarını ve dış destekli provokasyon olarak değerlendirdiklerini vurguladı. Erdemir, yaşam hakkına saldırı niteliğindeki terörist kalkışmaları kınadıklarını kaydetti. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle